Joshua Prince-Ramus: Building a theater that remakes itself

Joshua Prince-Ramus: Kendini Yenileyen Bir Tiyatro İnşa Etmek

48,075 views

2010-01-26 ・ TED


New videos

Joshua Prince-Ramus: Building a theater that remakes itself

Joshua Prince-Ramus: Kendini Yenileyen Bir Tiyatro İnşa Etmek

48,075 views ・ 2010-01-26

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sinem Dinçer Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:15
I'm going to speak to you today about architectural agency.
0
15260
4000
Bugün sizlere mimari işleyiş hakkında birkaç şey söyleyeceğim.
00:19
What I mean by that is that it's time for architecture
1
19260
2000
Söylemek istediğim, mimarlık için şimdi bir şeyleri
00:21
to do things again, not just represent things.
2
21260
4000
sadece temsil etme değil, "şey"leri tekrar yapma zamanı olduğudur.
00:25
This is a construction helmet that I received two years ago
3
25260
4000
Bu, iki yıl önce, benim ve firmamın şimdiye
00:29
at the groundbreaking of the largest project
4
29260
2000
kadar dahil olduğumuz en büyük projenin temel atma töreninde
00:31
I, and my firm, have ever been involved in.
5
31260
3000
aldığım bir baret.
00:34
I was thrilled to get it. I was thrilled to be the only person
6
34260
2000
Bunu almış olmaktan dolayı çok heyecanlıydım. Sahnede parlak
00:36
standing on the stage with a shiny silver helmet.
7
36260
3000
gümüş bir baretle duran tek kişi olmaktan dolayı çok heyecanlıydım.
00:39
I thought it represented the importance of the architect.
8
39260
3000
Bana göre bu, mimarın önemini temsil ediyordu.
00:42
I stayed thrilled until I got home,
9
42260
2000
Eve gidene kadar heyecanım devam etti,
00:44
threw the helmet onto my bed,
10
44260
2000
bareti yatağımın üzerine attım,
00:46
fell down onto my bed and realized inside
11
46260
3000
yatağa uzandım ve fark ettim ki
00:49
there was an inscription.
12
49260
3000
içinde bir açıklama vardı.
00:52
(Laughter)
13
52260
3000
(Kahkahalar)
00:55
Now, I think that this is a great metaphor
14
55260
2000
Şimdi düşünüyorum da burada, mimarinin ve mimarın bugün içinde
00:57
for the state of architecture and architects today.
15
57260
2000
bulunduğu duruma dair harika bir mecaz var.
00:59
We are for decorative purposes only.
16
59260
3000
Bizler sadece dekoratif amaçlar için varız.
01:02
(Laughter)
17
62260
1000
(Kahkahalar)
01:03
Now, who do we have to blame?
18
63260
2000
Şimdi, kimi suçlamalıyız?
01:05
We can only blame ourselves. Over the last 50 years
19
65260
3000
Sadece kendimizi suçlayabiliriz. Elli yılı aşkın bir süredir
01:08
the design and construction industry has gotten much more complex
20
68260
3000
tasarım ve yapı endüstrisi giderek karmaşıklaştı
01:11
and has gotten much more litigious.
21
71260
2000
ve giderek daha da çekişmeli hale geldi.
01:13
And we architects are cowards.
22
73260
2000
Ve biz mimarlar korkak insanlarız.
01:15
So, as we have faced liability,
23
75260
2000
Bu yüzden yükümlülüklerle karşılaştıkça,
01:17
we have stepped back and back,
24
77260
3000
hep geri adım attık
01:20
and unfortunately, where there is liability, guess what there is:
25
80260
2000
ve maalesef, yükümlülük olan yerde bilin bakalım başka ne vardır:
01:22
power.
26
82260
3000
Güç.
01:25
So, eventually we have found ourselves
27
85260
2000
Yani, sonuçta kendimizi
01:27
in a totally marginalized position, way over here.
28
87260
3000
tamamen dışlanmış bir durumda bulduk, ta burada.
01:30
Now, what did we do? We're cowards,
29
90260
2000
Peki biz ne yaptık? Bizler korkağız,
01:32
but we're smart cowards.
30
92260
3000
fakat zeki korkaklarız.
01:35
And so we redefined this marginalized position as the place of architecture.
31
95260
3000
Yani dışlandığımız pozisyonu mimarlığın yeni konumu olarak yeniden tanımladık
01:38
And we announced, "Hey, architecture, it's over here,
32
98260
3000
ve "Hey bakın, mimarlık burada,
01:41
in this autonomous language
33
101260
2000
şimdi bu özerk dilde
01:43
we're going to seed control of processes."
34
103260
3000
bizler süreçlerin kontrolünün tohumlarını atacağız." diye duyurduk
01:46
And we were going to do something that was horrible for the profession.
35
106260
5000
ve bizler mesleğimiz için korkunç sonuçlar getirecek bir şeyler yaptık.
01:51
We actually created an artificial schism
36
111260
2000
Biz aslında yaratım ve icraat arasında
01:53
between creation and execution,
37
113260
4000
yapay bir bölünmüşlük yarattık,
01:57
as if you could actually create without knowing how to execute
38
117260
2000
sanki nasıl uygulanacağını bilmeden gerçekten bir şey yaratabilirmişsiniz gibi
01:59
and as if you could actually execute
39
119260
2000
ve sanki nasıl yaratılacağını bilmeden
02:01
without knowing how to create.
40
121260
2000
bir şeyi uygulayabilirmişsiniz gibi.
02:03
Now, something else happened.
41
123260
2000
Sonra başka bir şey oldu.
02:05
And that's when we began to sell the world
42
125260
2000
Ve biz dünyaya,
02:07
that architecture was created by individuals
43
127260
3000
mimarinin dahice eskizler çizen bireyler
02:10
creating genius sketches.
44
130260
2000
tarafından oluşturulduğunu
02:12
And that the incredible amount of effort to deliver those sketches
45
132260
4000
ve bu eskizleri tamamlamak için yıllar ve yıllar boyu
02:16
for years and years and years is not only something
46
136260
2000
harcadığımız inanılmaz eforun
02:18
to be derided,
47
138260
2000
küçümsenmeyeceğini anlattık,
02:20
but we would merely write it off as
48
140260
2000
fakat biz bunu sadece kağıda döktük ve
02:22
merely execution.
49
142260
3000
uygulamayı bir yana bıraktık.
02:25
Now I'd argue that that is as absurd as stating
50
145260
3000
Demek istediğim bu çok saçma. Sanki
02:28
that 30 minutes of copulation is the creative act,
51
148260
4000
30 dakikalık bir birleşme çok yaratıcı bir eylemken,
02:32
and nine months of gestation,
52
152260
2000
dokuz aylık gebelik süresi,
02:34
and, God forbid, 24 hours of child labor
53
154260
5000
ve -tanrı korusun- 24 saatlik doğum sancısı
02:39
is merely execution.
54
159260
2000
sadece bir uygulamaymış gibi.
02:41
So, what do we architects need to do? We need to stitch back
55
161260
2000
Yani, biz mimarlar ne yapmalıyız? Yaratıcılık ve uygulamayı
02:43
creation and execution.
56
163260
3000
yeniden birbirine bağlamalıyız.
02:46
And we need to start authoring processes again
57
166260
3000
Ve nesneler yaratmak yerine tekrar süreçler
02:49
instead of authoring objects.
58
169260
2000
yaratmaya başlamalıyız.
02:51
Now, if we do this, I believe we can go back 50 years
59
171260
3000
Şimdi, eğer bunu yaparsak inanıyorum ki 50 yıl öncesine dönebilir
02:54
and start reinjecting agency,
60
174260
2000
ve mimarlığa yeniden etkimizi,
02:56
social engineering, back into architecture.
61
176260
4000
sosyal sorumluluğumuzu katabiliriz.
03:00
Now, there are all kinds of things that we architects need to learn how to do,
62
180260
2000
Şimdi, biz mimarların nasıl yapılacağını öğrenmemiz gereken bir çok şey var;
03:02
like managing contracts, learning how to write contracts,
63
182260
4000
sözleşmeleri yerine getirmek gibi, sözleşmelerin nasıl yazılacağını,
03:06
understanding procurement processes,
64
186260
3000
teminat süreçlerini,
03:09
understanding the time value of money and cost estimation.
65
189260
3000
paranın zamansal değerini ve masraf tahminlerini anlamak gibi.
03:12
But I'm going to reduce this to the beginning of the process,
66
192260
3000
Fakat ben bunu üç detaylı ifade içeren,
03:15
into three very pedantic statements.
67
195260
3000
'sürecin başlangıcına' indirgemek istiyorum.
03:18
The first is: Take core positions with your client.
68
198260
3000
Birincisi: Müşterinizle ana hatlarınızı, ana fikrinizi belirleyin.
03:21
I know it's shocking, right, that architecture would actually say that.
69
201260
3000
Biliyorum, mimarlığın bunu gerçekten söylemesi şok edici, doğru.
03:24
The second position is: Actually take positions.
70
204260
3000
İkincisi: Gerçekten bir görüş belirleyin.
03:27
Take joint positions with your client.
71
207260
2000
Müşterinizle ortak bir görüş üzerinde anlaşın.
03:29
This is the moment in which you as the architect
72
209260
2000
İşte şimdi, siz bir mimar olarak
03:31
and your client can begin to inject
73
211260
2000
müşterinizle vizyon ve uygulamayı
03:33
vision and agency.
74
213260
2000
hayata geçirmeye başlayabilirsiniz.
03:35
But it has to be done together.
75
215260
2000
Fakat bu birlikte yapılmalı.
03:37
And then only after this is done
76
217260
2000
Ve ancak bundan sonra
03:39
are you allowed to do this, begin to put forward
77
219260
2000
ortak belirlenmiş görüşlerinizi
03:41
architectural manifestations
78
221260
2000
yansıtan mimari şekillenmelerle
03:43
that manifest those positions.
79
223260
2000
devam edebilirsiniz.
03:45
And both owner and architect alike
80
225260
3000
Ve hem mimar hem de müşteri
03:48
are empowered to critique those manifestations
81
228260
2000
-üzerinde anlaştığınız görüşler- temelinde
03:50
based on the positions that you've taken.
82
230260
2000
uygulamaları birlikte değerlendirebilirsiniz.
03:52
Now, I believe that one really amazing thing will happen if you do this.
83
232260
5000
Şimdi, inanıyorum ki eğer bunu yaparsanız, inanılmaz bir şey olacak.
03:57
I'd like to call it the lost art of productively losing control.
84
237260
4000
Ben bunu, verimli kontrol kaybının kayıp sanatı olarak adlandırıyorum.
04:01
You do not know what the end result is.
85
241260
3000
Sonuçta ne olacağını bilemiyorsunuz.
04:04
But I promise you, with enough brain power
86
244260
2000
Fakat sizi temin ederim yeteri kadar beyin gücüyle
04:06
and enough passion and enough commitment,
87
246260
3000
tutkuyla ve bağlılıkla,
04:09
you will arrive at conclusions
88
249260
2000
alışılmışlıkları ve klişeleri aşan
04:11
that will transcend convention,
89
251260
2000
sonuçlara ulaşacaksınız
04:13
and will simply be something
90
253260
3000
ve bu en basit ifadeyle
04:16
that you could not have initially
91
256260
2000
bireysel veya öncelikli olarak
04:18
or individually conceived of.
92
258260
3000
düşünemeyeceğiniz bir şey olacak.
04:21
Alright, now I'm going to reduce all of this to a series
93
261260
2000
Peki, şimdi bütün bunları bir dizi
04:23
of simple dumb sketches.
94
263260
2000
aptal eskizlere indirgeyeceğim.
04:25
This is the modus operandi that we have today.
95
265260
3000
Bu, günümüzün modus operandi'si (çalışma tarzı).
04:28
We roll 120-foot Spartan,
96
268260
4000
40 metrelik bir tahta atı yani vizyonumuzu,
04:32
i.e. our vision, up to our clients' gates of Troy.
97
272260
5000
Truva'nın kapısına yani müşterimizin önüne götürüyoruz
04:37
And we don't understand why they won't let us in. Right?
98
277260
5000
ve bizi neden içeri almadıklarını merak ediyoruz. Öyle değil mi?
04:42
Well, how about instead of doing that,
99
282260
2000
Peki, bunu yapmak yerine,
04:44
we roll up to the gates something they want.
100
284260
3000
kapılarına istedikleri bir şeyi götürsek?
04:47
Now this is a little bit of a dangerous metaphor,
101
287260
3000
Şimdi bu biraz tehlikeli bir benzetme;
04:50
because of course we all know that inside
102
290260
2000
çünkü hepimiz biliyoruz ki
04:52
of the Trojan Horse were a bunch of people with spears.
103
292260
2000
Truva atının içi mızraklı bir sürü insanla dolu.
04:54
So, we can change the metaphor. Let's call the Trojan Horse
104
294260
2000
Bu benzetmeyi değiştirebiliriz. Hadi Truva atını
04:56
the vessel by which
105
296260
2000
kapıya ulaştığınız,
04:58
you get through the gate,
106
298260
2000
yani projenin kısıtlarına ulaştığınız
05:00
get through the constraints of a project.
107
300260
3000
bir araç olarak düşünelim.
05:03
At which point, you and your client
108
303260
2000
Bu noktada siz ve müşteriniz
05:05
have the ability to start considering what
109
305260
2000
araca neler koyacağınıza
05:07
you're going to put inside that vessel,
110
307260
2000
-ister uygulama ister vizyon-
05:09
the agency, the vision.
111
309260
2000
ortak karar verebilirsiniz.
05:11
And if you do that, you do that responsibly,
112
311260
3000
Ve eğer bunu yaparsanız, bu sorumluluğu gerçekleştirirseniz
05:14
I believe that instead of delivering Spartans,
113
314260
2000
inanıyorum ki Spartalıların yerine
05:16
you can deliver maidens.
114
316260
2000
güzel genç kızları sunabilirsiniz.
05:18
And if I could summarize that all up into one single sketch it would be this.
115
318260
3000
Eğer tüm bunları tek bir eskizle ifade edecek olsaydım, şu olurdu.
05:21
If we are so good at our craft
116
321260
2000
Yaptığımız işte iyiysek, bu,
05:23
shouldn't we be able to conceive
117
323260
3000
tüm engelleri kolayca aşabilen
05:26
of an architectural manifestation
118
326260
2000
mimari şekillenmeler
05:28
that slides seamlessly through
119
328260
2000
gerçekleştirebilecek durumda olduğumuz
05:30
the project's and the client's constraints?
120
330260
2000
anlamına gelmiyor mu?
05:32
Now, with that in mind, I'm going to show a project
121
332260
2000
Şimdi, bu bağlamda, sizlere bir proje göstereceğim,
05:34
that's very dear to many people in this room--
122
334260
2000
bu odadaki birçok kişi için pahalı olan bir proje--
05:36
well, maybe not dear, but certainly close to many people in this room.
123
336260
3000
tamam belki pahalı olmayabilir ama şüphesiz ki bir çok kişi için değerli diyelim.
05:39
And that's a project that is just about to open next week,
124
339260
3000
Ve aşağı yukarı önümüzdeki hafta açılacak olan bir proje,
05:42
the new home for the Dallas Theater Center,
125
342260
3000
Dallas Tiyatro Merkezi için yeni bir yuva,
05:45
the Dee and Charles Wyly Theatre.
126
345260
2000
Dee ve Charles Wyly Tiyatrosu.
05:47
Now, I'm going to present it on the same terms:
127
347260
2000
Şimdi, bunu size aynı terimlerle sunuyorum:
05:49
issue, position and architectural manifestation.
128
349260
3000
Konu, anlaşma ve mimari uygulama.
05:52
Now, the first issue that we faced
129
352260
2000
Şimdi, karşılaştığımız ilk mesele
05:54
was that the Dallas Theater Center
130
354260
3000
Dallas Tiyatro Merkezi'nin
05:57
had a notoriety that was beyond what you would expect
131
357260
3000
New York, Chicago ve Seattle gibi
06:00
of some place outside of the triumvirate
132
360260
2000
üç sanat merkezinin dışıdaki bir yerden olup da
06:02
of New York, Chicago and Seattle.
133
362260
3000
bekleyebileceğinizden çok daha fazla şöhrete sahip olmasıydı.
06:05
And this had to do with the ambitions of the leadership.
134
365260
2000
Bu liderlik hırsıyla ilgili olmalıydı.
06:07
But it also had to do with something rather unusual,
135
367260
3000
Fakat aynı zamanda alışılmadık bir şeyle de ilgiliydi,
06:10
and that was this horrible little building that they'd been performing in.
136
370260
4000
bu da tiyatro topluluğunun sahne aldığı bu küçük ve berbat binaydı.
06:14
Why was this horrible little building
137
374260
3000
Peki bu küçük berbat bina
06:17
so important to their renown and their innovation?
138
377260
3000
onların yaratıcı güçleri ve şöhretleri için neden bu kadar önemliydi?
06:20
Because they could do whatever they wanted to to this building.
139
380260
3000
Çünkü onlar bu binaya istediklerini yapabilirlerdi.
06:23
When you're on Broadway, you cannot tear the proscenium down.
140
383260
5000
Eğer Broadway'deyseniz, ön sahneyi kolay kolay yıkamazsınız.
06:28
This building, when an artistic director
141
388260
2000
Ama bu binada, sanat yönetmeni "Vişne Bahçesi"ni sahnelemeyi
06:30
wanted to do a "Cherry Orchard" and wanted people
142
390260
2000
ve insanların sahneye bir kuyunun içinden
06:32
and wanted people to come out of a well on the stage,
143
392260
2000
çıkmalarını isteseydi, bir kazma getirerek
06:34
they brought a backhoe in, and they simply dug the hole.
144
394260
3000
binanın içine bir delik açabiliyorlardı.
06:37
Well, that's exciting.
145
397260
2000
Bu çok heyecan verici.
06:39
And you can start to get the best artistic directors,
146
399260
2000
Böylece ülkenin her bir yanından en iyi sanat yönetmenlerini
06:41
scenic designers and actors from around the country
147
401260
2000
sahne tasarımcılarını ve aktörlerini
06:43
to come to perform here
148
403260
2000
işlerini yapmak üzere burada toplayabilirsiniz;
06:45
because you can do things you can't do elsewhere.
149
405260
2000
çünkü burada başka hiçbir yerde yapılamayacak şeyler yapılabilir.
06:47
So, the first position we took was,
150
407260
2000
Bu yüzden ilk yaklaşımımız,
06:49
"Hey, we as architects had better not show up
151
409260
3000
"Hey, en iyisi, biz mimarlar hiç buraya gelip
06:52
and do a pristine building
152
412260
2000
tiyatro grubuna bu eski binayla
06:54
that doesn't engender the same freedoms that this
153
414260
2000
aynı özgürlüğü sağlamayan
06:56
old dilapidated shed provided the company."
154
416260
3000
mükemmel bir bina yapmayalım." oldu.
06:59
The second issue is a nuance of the first.
155
419260
3000
İkinci mesele birincisinin varyasyonuydu.
07:02
And that's that the company and the building was multiform.
156
422260
3000
Bu da tiyatro grubunun ve binanın "çok-biçimli" olmasıydı.
07:05
That meant that they were able to perform,
157
425260
3000
Sahne teknisyenleri oldukça
07:08
as long as they had labor
158
428260
2000
istedikleri şeyi oynayabiliyorlardı;
07:10
they were able to go between proscenium, thrust, flat floor,
159
430260
3000
ön sahne, çıkıntı sahne, koridor sahne, amfi tiyatro,
07:13
arena, traverse, you name it.
160
433260
2000
düzayak sahne... siz söyleyin.
07:15
All they needed was labor.
161
435260
2000
Ve tek ihtiyaçları işgücüydü.
07:17
Well, something happened. In fact something happened to all institutions
162
437260
2000
Ama şimdi bir şeyler değişti. Aslında dünya çapında tüm
07:19
around the world.
163
439260
2000
kurumlarda bir şeyler değişti.
07:21
It started to become hard to raise operational costs,
164
441260
3000
İşletme masraflarını karşılamak
07:24
operational budgets.
165
444260
2000
giderek zorlaştı.
07:26
So, they stopped having inexpensive labor.
166
446260
2000
Ucuz işgücü bulunamıyordu.
07:28
And eventually they had to freeze their organization
167
448260
3000
Ve nihayetinde organizasyonu da thruscenium diye adlandırılan ön sahne ve çıkıntı sahne arasında
07:31
into something called a bastardized thruscenium.
168
451260
3000
melez bir biçime sabitlemek zorunda kaldılar.
07:34
So, the second position we took is that the freedoms that we provided,
169
454260
3000
Üzerinde anlaştığımız ikinci nokta,
07:37
the ability to move between stage configurations,
170
457260
3000
sahne formları arasındaki geçiş yetileriyle sağladığımız özgürlükleri
07:40
had better be able to be done
171
460260
2000
işletme masraflarına yansıtmadan gerçekleştirmekti.
07:42
without relying on operational costs. Alright? Affordably.
172
462260
4000
Demek istediğim ödenebilir olması.
07:46
The architectural manifestation
173
466260
2000
Doğrusunu söylemek gerekirse
07:48
was frankly just dumb.
174
468260
2000
mimari uygulama kolaydı.
07:50
It was to take all the things that are known as front of house and back of house
175
470260
3000
Normalde ön ve arka ev olan her şeyi, yukarı ve aşağı
07:53
and redefine them as above house and below house.
176
473260
3000
sahne olarak yeniden tanımlamamızdı.
07:56
At first blush you think, "Hey it's crazy,
177
476260
2000
İlk bakışta bunun çılgınca olduğunu
07:58
what could you possibly gain?"
178
478260
2000
ve bize ne kazandıracağını düşünürsünüz.
08:00
We created what we like to call superfly.
179
480260
3000
Biz 'Süper Sahne Kulesi" olarak adlandırdığımız bir şeyi yarattık.
08:03
(Laughter)
180
483260
1000
(Kahkahalar)
08:04
Now, superfly, the concept is
181
484260
2000
Şimdi, bir sahne kulesinin normalde sağladığı tüm özgürlükleri
08:06
you take all the freedoms you normally associate with the flytower,
182
486260
2000
tabii ki bu süper sahne kulesinde de kullanıyoruz
08:08
and you smear them across flytower and auditorium.
183
488260
3000
ve bunları sahne kulesiyle oditoryuma kadar yayıyoruz.
08:11
Suddenly the artistic director
184
491260
2000
Sanat yönetmeni böylece
08:13
can move between different stage
185
493260
2000
farklı sahneler ve izleyici düzenlemeleri
08:15
and audience configurations.
186
495260
3000
arasında hareket edebiliyor.
08:18
And because that flytower has the ability to pick up
187
498260
2000
Ve bu sahne kulesine her şeyi, tüm mükemmel,
08:20
all the pristine elements, suddenly the rest of the environment
188
500260
3000
hatasız elementleri sığdırabildiğimiz için arta kalan mekan eğreti olabilir
08:23
can be provisional. And you can drill, cut, nail, screw
189
503260
3000
ve en az maliyetle kazabilir, kesebilir, çivileyebilir,
08:26
paint and replace,
190
506260
2000
vidalayabilir, boyayabilir
08:28
with a minimum of cost.
191
508260
2000
ve yer değiştirebilirsiniz.
08:30
But there was a third advantage that we got by doing this move
192
510260
2000
Ama bu kararın beklemediğimiz
08:32
that was unexpected.
193
512260
2000
üçüncü bir avantajı daha vardı.
08:34
And that was that it freed up the perimeter of the auditorium
194
514260
3000
Böylece oditoryumun alanını
08:37
in a most unusual way.
195
517260
3000
ilginç bir biçimde büyütmüştük.
08:40
And that provided the artistic director suddenly
196
520260
2000
Ve bu, sanat yönetmenine birden oyunun
08:42
the ability to define suspension of disbelief.
197
522260
3000
inandırıcılığını tanımlayacağı bir yeti sağladı.
08:45
So, the building affords artistic directors the freedom
198
525260
2000
Yani bu bina sanat yönetmenlerine
08:47
to conceive of almost any kind of activity
199
527260
3000
bu uçan nesnenin altında neredeyse her türlü
08:50
underneath this floating object.
200
530260
2000
etkinliği gerçekleştirebilecekleri mali imkanı verdi.
08:52
But also to challenge the notion of suspension of disbelief
201
532260
3000
Artı Macbeth'in son perdesinde
08:55
such that in the last act of Macbeth,
202
535260
3000
dördüncü duvarı kaldırarak inandırıcılığı da bozabilir
08:58
if he or she wants you to associate
203
538260
2000
ve izlediğimiz hikayeyi isterse
09:00
the parable that you're seeing with Dallas, with your real life,
204
540260
4000
Dallas'taki hayatınızla bağdaştırabilir,
09:04
he or she can do so.
205
544260
2000
evet; sanat yönetmeni isterse bu mümkün.
09:06
Now, in order to do this we and the clients
206
546260
2000
Şimdi, biz ve müşteriler bunu gerçekleştirmek için
09:08
had to do something fairly remarkable.
207
548260
2000
oldukça dikkat çekici bir şeyler yapmalıydık.
09:10
In fact it really was the clients who had to do it.
208
550260
3000
Doğrusu bunu yapması gereken müşterilerdi.
09:13
They had to make a decision, based on the positions we took
209
553260
3000
Birlikte yarattığımız fikirlere dayanarak bütçeyi -üçte ikisi mimar sermaye
09:16
to redefine the budget being from two thirds capital-A architecture
210
556260
3000
ve üçte biri altyapı ya da tam tersi, üçte ikisi altyapı
09:19
and one-third infrastructure,
211
559260
2000
üçte biri mimari sermaye-
09:21
to actually the inverse,
212
561260
2000
olarak tekrar tanımlayacak şekilde
09:23
two-thirds infrastructure and one-third capital-A architecture.
213
563260
3000
bir karar vermeleri gerekiyordu.
09:26
That's a lot for a client to commit to
214
566260
2000
Bir müşteri için projenin meyvelerini görmeden
09:28
before you actually see the fruition of the concept.
215
568260
3000
taahhüt etmek çok şey aslında.
09:31
But based on the positions,
216
571260
2000
Ama anlaşmalarımızın temeline göre,
09:33
they took the educated leap of faith to do so.
217
573260
3000
bize bir güven kredisi verdiler.
09:36
And effectively we created what we like to call
218
576260
2000
Ve biz de böylece 'Tiyatro Makinesi'
09:38
a theater machine.
219
578260
2000
dediğimiz şeyi yarattık.
09:40
Now, that theater machine has ability
220
580260
2000
Şimdi, bu tiyatro makinesinin bir düğmeye
09:42
to move between a whole series of configurations
221
582260
3000
basarak sadece birkaç sahne görevlisiyle birlikte
09:45
at the push of a button and a few stagehands
222
585260
3000
kısa bir zamanda düzeneklere ait tüm dizileri
09:48
in a short amount of time.
223
588260
2000
hareket ettirme becerisi var.
09:50
But it also has the potential
224
590260
2000
Ayrıca sadece 'çok-biçimli' değil,
09:52
to not only provide multiform but multi-processional sequences.
225
592260
4000
çoklu işlem dizileri sağlama potansiyeli de var.
09:56
Meaning: The artistic director
226
596260
2000
Yani bunun anlamı:
09:58
doesn't necessarily need to go through our lobby.
227
598260
3000
Sanat yönetmeninin fuayeden geçmesi gerekmiyor.
10:01
One of the things that we learned when we visited various theaters
228
601260
2000
Çeşitli tiyatroları ziyaret ettiğimizde öğrendiklerimizden biri
10:03
is they hate us architects,
229
603260
2000
biz mimarlardan nefret ettikleriydi;
10:05
because they say the first thing they have to do,
230
605260
2000
çünkü yapmak zorunda oldukları ilk şeyin
10:07
the first five minutes of any show,
231
607260
2000
herhangi bir etkinliğin ilk beş dakikasında
10:09
is they have to get our architecture
232
609260
2000
bizim mimarimizi seyircinin
10:11
out of the mind of their patron.
233
611260
2000
aklından yok etmeleri gerektiğiydi.
10:13
Well now there are potentials of this building
234
613260
2000
Evet, bu binanın, sanat yönetmenine
10:15
to allow the artistic director
235
615260
2000
aslında bizim mimarimizi kullanmadan
10:17
to actually move into the building
236
617260
2000
bina içinde hareket edebilmesine
10:19
without using our architecture.
237
619260
2000
izin veren bir potansiyeli vardı.
10:21
So, in fact, there is the building, there is what we call the draw.
238
621260
3000
Yani aslında 'draw' dediğimiz bir bina vardı ortada.
10:24
You're going down into our lobby,
239
624260
2000
Lobiden iniyorsunuz, tavandan aşağıya
10:26
go through the lobby with our own little dangly bits, whether you like them or not,
240
626260
4000
sarkıtılmış aydınlatmalarımızla -seversiniz ya da sevmezsiniz-
10:30
up through the stair that leads you into the auditorium.
241
630260
2000
lobiyi geçiyorsunuz, merdivenden yukarı çıkınca da oditoryumdasınız.
10:32
But there is also the potential
242
632260
2000
Fakat insanları binaya doğrudan
10:34
to allow people to move directly from the outside,
243
634260
2000
dışarıdan içeriye alma imkanı da var,
10:36
in this case suggesting kind of Wagnerian entrance,
244
636260
4000
bu durumda düşünülen oditoryumun içine
10:40
into the interior of the auditorium.
245
640260
2000
Wagner türünden bir giriş.
10:42
And here is the fruition of that in actuality.
246
642260
2000
Ve işte bu da işimizin meyveleri.
10:44
These are the two large pivoting doors
247
644260
2000
İki geniş kapı kanadı
10:46
that allow people to move directly from the outside, in
248
646260
3000
insanların direk dışarıdan girmesine ya da
10:49
or from the inside, out,
249
649260
2000
içeriden çıkmasına olanak sağlıyor;
10:51
performers or audience alike.
250
651260
3000
benzer şekilde sanatçılara ve seyirciye de.
10:54
Now, imagine what that could be. I have to say honestly
251
654260
2000
Bununla ne yapabileceğinizi hayal edin. Dürüstçe söylemeliyim ki
10:56
this is not something yet the building can do because it takes too long.
252
656260
3000
bunun gerçekleşmesi henüz mümkün değil; çünkü çok uzun sürer.
10:59
But imagine the freedoms
253
659260
2000
Ama eğer daha da ileri gidebilirseniz
11:01
if you could take this further, that in fact you could consider
254
661260
3000
özgürlükleri bir hayal edin...
11:04
a Wagnerian entry,
255
664260
2000
Bir Wagner girişi düşünebilirsiniz,
11:06
a first act in thrust,
256
666260
2000
platform sahnede ilk oyun,
11:08
an intermission in Greek, a second act in arena,
257
668260
2000
Yunan tiyatrosunda bir mola, arenada ikinci bir oyun
11:10
and you leave through our lobby with dangly bits.
258
670260
4000
ve lobi boyunca asılı aydınlatmalarla tiyatrodan ayrılabilirsiniz.
11:14
Now that, I would say, is architecture performing.
259
674260
2000
Bana kalırsa bu gerçekten yaratan bir mimari.
11:16
It is taking the hand of the architect
260
676260
2000
Burada sanat yönetmeninin
11:18
to actually remove the hand of the architect
261
678260
2000
yaratmaya başlayabilmesi için mimar, kendi
11:20
in favor of the hand of the artistic director.
262
680260
4000
yaratıcı gücünü bir şekilde geri çekilmek için kullanıyor.
11:24
I'll go through the three basic configurations.
263
684260
2000
Şimdi üç temel yapılandırmadan söz edeceğim.
11:26
This is the flat floor configuration.
264
686260
2000
Bu düz bir zemin yapılandırması.
11:28
You notice that there is no proscenium,
265
688260
2000
Gördüğünüz gibi burada bir ön sahne yok.
11:30
the balconies have been raised up, there are no seats,
266
690260
3000
Balkonlar yukarı çekilmiş, hiç sandalye yok,
11:33
the floor in the auditorium is flat.
267
693260
2000
oditoryum katı da düz.
11:35
The first configuration is easy to understand.
268
695260
3000
Bu yapılandırmayı kavramak kolay.
11:38
The balconies come down, you see that the orchestra
269
698260
3000
Balkonlar aşağı iner, orkestra sahnenin arkasında
11:41
begins to have a rake that's frontal towards the end stage,
270
701260
3000
seyirciyi önüne alıp bir meyil oluşturur
11:44
and the seats come in.
271
704260
2000
sandalyeler ortaya çıkar.
11:46
The third configuration is a little harder to understand.
272
706260
2000
Üçüncü yapılandırmayı kavramak biraz daha güç.
11:48
Here you see that the balconies actually have to move out of the way
273
708260
4000
Bir alan sahnesi oluşturabilmek için burada
11:52
in order to bring a thrust into the space.
274
712260
2000
balkonların çekilmesi gerektiğini görüyorsunuz.
11:54
And some of the seats need to actually change their direction,
275
714260
3000
Ve bunun gerçekleşmesi için bazı sandalyelerin gerçekten de
11:57
and change their rake, to allow that to happen.
276
717260
3000
yönlerini ve eğimlerini değiştirmeleri gerekiyor.
12:00
I'll do it again so you can see it.
277
720260
2000
Tekrar yapacağım böylece görebilirsiniz.
12:02
There you see it's the side balconies for the proscenium.
278
722260
4000
Burada ön sahne için yan balkonları görüyorsunuz.
12:06
And there it is in the thrust configuration.
279
726260
2000
Ve burada da alan sahne yapılandırmasını görüyorsunuz.
12:08
In order to do that,
280
728260
2000
Bunu yapmak için tekrar,
12:10
again, we needed a client who was willing to take educational risks.
281
730260
3000
risk almaya istekli bir müşteriye ihtiyacımız vardı.
12:13
And they told us one important thing:
282
733260
2000
Ve bize önemli bir şey söylediler:
12:15
"You shall not beta-test."
283
735260
2000
"İkincil bir sınama yapmamalısınız."
12:17
Meaning, nothing that we do
284
737260
2000
Bunun anlamı,
12:19
can we be the first ones to do it.
285
739260
2000
yaptığımız hiçbir şey ilk olmamalıydı.
12:21
But they were willing for us to apply technologies
286
741260
2000
Fakat başka mekanlarda denenmiş güvenilir
12:23
from other areas that already had failsafe mechanisms to this building.
287
743260
4000
teknoloji mekanizmalarını burada kullanmamıza gönüllülerdi.
12:27
And the solution in terms of the balconies
288
747260
3000
Balkonlar açısından çözüm,
12:30
was to use something that we all know as a scoreboard lift.
289
750260
3000
panel asansörü olarak tanıdığımız şeyin içindeydi.
12:33
Now, if you were to take a scoreboard
290
753260
3000
Eğer panel çamura ve
12:36
and drop it on dirt and whiskey,
291
756260
2000
alkol birikintisine düşseydi
12:38
that would be bad.
292
758260
2000
bu hoş olmazdı.
12:40
If you were not able to take the scoreboard out of the arena
293
760260
3000
Öyle bir paneli, mesela gelecek akşam buz sirki
12:43
and be able to do the Ice Capades the next night,
294
763260
2000
gösterisine götürmek için arenadan
12:45
that would also be bad.
295
765260
2000
çıkaramasaydınız bu da hoş olmazdı.
12:47
And so this technology already had all the failsafe mechanisms
296
767260
4000
Yani bu teknik,
12:51
and allowed the theater and our client
297
771260
2000
gereken tüm güvenliği sağlıyor,
12:53
to actually do this with confidence
298
773260
3000
bu tiyatro ve müşterimize
12:56
that they would be able to change over their configurations at will.
299
776260
4000
sahne yapılandırmasını istediği gibi değiştirebilme yetisi veriyor.
13:00
The second technology that we applied
300
780260
2000
Kullandığımız ikinci teknoloji
13:02
was actually using things that you know from
301
782260
3000
bir opera evinin yan sahnelerinden
13:05
the stage side of an opera house.
302
785260
2000
tanıdığınız nesnelerdi.
13:07
In this case what we're doing is we're taking
303
787260
2000
Bu bağlamda yaptığımız şey
13:09
the orchestra floor, lifting it up, spinning it,
304
789260
4000
orkestra çukurunu yukarı çekmek,
13:13
changing the rake, taking it back to flat floor,
305
793260
3000
döndürmek, eğimini değiştirmek,
13:16
changing the rake again. In essence, you can begin to define
306
796260
3000
tekrar düz zemine çevirmek. Böylece istediğimiz gibi
13:19
rakes and viewing angles
307
799260
2000
orkestradaki insanların eğimini
13:21
of people in the orchestra seating, at will.
308
801260
3000
ve açısını değiştirebiliyoruz.
13:24
Here you see the chairs being spun around to go from proscenium or end stage
309
804260
4000
Burada koltukların çerçeve bir sahneyi, alan bir sahneye
13:28
to thrust configuration.
310
808260
3000
dönüştürmek için nasıl döndürüldüklerini görüyorsunuz.
13:31
The proscenium, also. As far as we know this is the first building in the world
311
811260
4000
Aynı şekilde ön sahne. Bildiğimiz kadarıyla dünyada mevcut,
13:35
in which the proscenium can entirely fly out of the space.
312
815260
3000
yukarıdan tümüyle yok edilebilen tek bina bu.
13:38
Here you see the various acoustic baffles as well as
313
818260
2000
Burada çeşitli yalıtımları,
13:40
the flying mechanisms and catwalks over the auditorium.
314
820260
5000
uçar mekanizmaları ve oditoryum üstündeki iskeleleri görüyorsunuz.
13:45
And ultimately, up in the flytower,
315
825260
2000
Son olarak, yukarıda sahne kulesindeki
13:47
the scene sets that allow the transformations to occur.
316
827260
4000
tüm binanın değişimini sağlayan kulisleri görüyorsunuz.
13:51
As I said, all that was in service of creating a flexible
317
831260
4000
Dediğim gibi tüm bunlar değişken ve düşük maliyetli
13:55
yet affordable configuration.
318
835260
3000
çözümler bulmaya yarıyordu.
13:58
But we got this other benefit, and that was
319
838260
2000
Bir diğer avantajımız da
14:00
the ability of the perimeter to suddenly engage
320
840260
2000
sahne alanını, o dışarıdaki
14:02
Dallas on the outside.
321
842260
2000
Dallas'la bağlayabiliyorduk.
14:04
Here you see the building in its current state
322
844260
2000
Burada binanın şimdiki kapalı jaluzili
14:06
with blinds closed. This is a trompe l'oeil.
323
846260
3000
halini görüyorsunuz. Bu bir göz yanılgısı.
14:09
Actually this is not a curtain. These are vinyl blinds
324
849260
3000
Çünkü burada bir perde yok. Bunlar pencerelere
14:12
that are integrated into the windows themselves,
325
852260
2000
direk entegre edilmiş, tam güvenli teknikle
14:14
again with failsafe mechanisms
326
854260
3000
donatılmış plastik jaluziler. Bu jaluziler
14:17
that can be lifted such that you can completely demystify,
327
857260
3000
kaldırılıp, tercih ederseniz tiyatronun perde arkasını
14:20
if you chose, the operations of the theater
328
860260
2000
yani provaları, sahne arkasında olanları
14:22
going on behind, rehearsals and so forth.
329
862260
2000
vs. gösterebilirsiniz.
14:24
But you also have the ability
330
864260
3000
Aynı şekilde seyirciye
14:27
to allow the audience to see Dallas,
331
867260
3000
performansınızın perde arkası olarak
14:30
to perform with Dallas as the backdrop of your performance.
332
870260
3000
Dallas'ı gösterebilirsiniz.
14:33
Now, if I'll take you through --
333
873260
2000
Şimdi sizi tüm bunların
14:35
this is an early concept sketch --
334
875260
2000
karışımının nasıl görünebileceğini
14:37
take you through kind of a mixture of all these things together.
335
877260
3000
bu erken eskizde göstereceğim.
14:40
Effectively you would have something like this.
336
880260
2000
Tahminen böyle olurdu.
14:42
You would be allowed to bring objects or performers into the performing chamber:
337
882260
4000
Nesneleri ve sanatçıları sahne alanına getirebilir,
14:46
"Aida," their elephants, you can bring the elephants in.
338
886260
2000
"Aida" için filleri bu şekilde içeri alabilirdiniz.
14:48
You would be able to expose the auditorium to Dallas
339
888260
5000
Seyirciye Dallas'ı gösterebilir ya da tersi-
14:53
or vice versa, Dallas to the auditorium.
340
893260
3000
Dallas seyirciyi görebilirdi.
14:56
You'd be able to open portions in order to
341
896260
2000
İsterseniz bazı alanları açarak
14:58
change the procession,
342
898260
2000
geçişi değiştirebilirsiniz;
15:00
allow people to come in and out for an intermission,
343
900260
2000
perde arasında, başında ya da sonunda
15:02
or to enter for the beginning or the end of a performance.
344
902260
3000
insanları içeri ya da dışarı alabilirsiniz.
15:05
As I said, all the balconies can move,
345
905260
2000
Söylediğim gibi balkonlar hareket edebilir,
15:07
but they can also be disappeared completely.
346
907260
2000
ayrıca bütünüyle yok edilebilir de.
15:09
The proscenium can fly.
347
909260
2000
Ön sahne yukarı kaldırılabilir, yükseltilebilir.
15:11
You can bring large objects into the chamber itself.
348
911260
3000
Sahne alanına geniş nesneler getirebilirsiniz.
15:14
But most convincingly when we had to confront the idea
349
914260
3000
Ama burada gördüğünüz gibi konuyla ilgilenirken
15:17
of changing costs from architecture to infrastructure,
350
917260
3000
en ikna edici şey, bütçenin mimarlıktan
15:20
is something that is represented by this.
351
920260
2000
alt yapıya doğru kaymasıydı.
15:22
And again, this is not all the flexibilities of the building that is actually built,
352
922260
3000
Yine de binanın esnekliği burada bitmiyor,
15:25
but at least suggests the ideas.
353
925260
3000
ama en azından bir fikir veriyor.
15:28
This building has the ability, in short order,
354
928260
2000
Bu bina en kısa sürede
15:30
to go back to a flat floor organization
355
930260
2000
kiraya verilebilecek şekilde
15:32
such that they can rent it out.
356
932260
2000
düz zeminli bir binaya çevriliyor.
15:34
Now, if there is anyone here from American Airlines,
357
934260
2000
Eğer şimdi Amerikan Havayolları'ndan birileri buradaysa,
15:36
please consider doing your Christmas party here.
358
936260
3000
lütfen Noel partileri için burayı akıllarında tutsunlar.
15:39
(Laughter)
359
939260
1000
(Kahkahalar)
15:40
That allows the company to raise operational budgets
360
940260
3000
Bu durum bu tiyatroya, daha geniş diğer mekanlarla
15:43
without having to compete with other venues
361
943260
2000
rekabete girmeden işletme bütçesini
15:45
with much larger auditoriums.
362
945260
2000
arttırma imkanı veriyor.
15:47
That's an enormous benefit.
363
947260
2000
Bu büyük bir kar.
15:49
So, the theater company has the ability
364
949260
2000
Yani bu tiyatroda tamamen kapalı,
15:51
to do totally hermetic,
365
951260
2000
görsel ve işitsel kontrollü, insana samimi gelen
15:53
light-controlled, sound-controlled, great acoustics,
366
953260
2000
büyük akustikli bir
15:55
great intimacy Shakespeare,
367
955260
3000
Shakespeare oynayabilirsiniz
15:58
but can also do Beckett
368
958260
2000
ya da Dallas'ın siluetinin
16:00
with the skyline of Dallas sitting behind it.
369
960260
3000
önünde bir Beckett da olabilir.
16:03
Here it is in a flat floor configuration.
370
963260
2000
Burada zemin yapılandırmasını görüyorsunuz.
16:05
The theater has been going through its kind of paces.
371
965260
2000
Burada tiyatro dönüşümün basamaklarını çıkıyor.
16:07
Here it is in an end stage configuration.
372
967260
3000
Burada sahne sonu yapılandırması var.
16:10
It's actually beautiful. There was a rock band.
373
970260
2000
Bu gerçekten çok güzel. İçeride bir rock grubu vardı.
16:12
We stood outside trying to see if the acoustics worked,
374
972260
2000
Ve biz dışarıda durup akustiği inceliyorduk;
16:14
and you could see the guys doing this but you couldn't hear them.
375
974260
2000
çocukları görüyorduk ama duyamıyorduk.
16:16
It was very unusual.
376
976260
2000
Bu çok tuhaftı.
16:18
Here it is in a thrust configuration.
377
978260
2000
Burada da açık bir sahne yapılandırması görüyorsunuz.
16:20
And last but not least,
378
980260
2000
Ve nihayet
16:22
you see this already has the ability to create events
379
982260
2000
işletme bütçesi oluşturmak için, yan binayı
16:24
in order to generate operational budgets
380
984260
2000
bir anlamda aşmak için ve böylece işletmecilerin
16:26
to overcome the building in fact performing
381
986260
3000
en büyük problemlerini çözmek için burada
16:29
to allow the company to overcome their biggest problem.
382
989260
2000
bazı etkinlikler düzenlendiğini görüyorsunuz.
16:31
I'm going to show you a brief time lapse.
383
991260
4000
Şimdi size hızlandırılmış çekimle göstereceğim.
16:35
As I said, this can be done with only two people,
384
995260
2000
Söylediğim gibi, bu en kısa sürede sadece
16:37
and with a minimum amount of time.
385
997260
2000
iki kişiyle gerçekleştirilebilecek bir şey.
16:39
This is the first time that actually the changeover was done
386
999260
2000
Dönüşüm ilk kez gerçekleştirildiği için resmen
16:41
and so there is literally thousands of people because
387
1001260
2000
binlerce insan oradaydı çünkü hepsi
16:43
everyone was excited and wanted to be a part of it.
388
1003260
2000
çok heyecanlıydı ve bunun bir parçası olmak istiyorlardı.
16:45
So, in a way try to disregard all the thousands of ants running around.
389
1005260
4000
Bu yüzden orada koşturan binlerce karıncayı yok sayın.
16:49
And think of it being done with just a few people.
390
1009260
3000
Bu iş birkaç kişiyle halledilebiliyor.
17:22
Again, just a couple people are required.
391
1042260
2000
Tekrarlıyorum, sadece bir çift insan gerekli.
17:25
(Laughter)
392
1045260
1000
(Kahkahalar)
17:26
I promise.
393
1046260
2000
Söz veriyorum.
17:39
Et voila.
394
1059260
2000
Hepsi bu kadar.
17:41
(Applause)
395
1061260
7000
(Alkışlar)
17:48
So, just in conclusion, a few shots.
396
1068260
2000
Kapanış için birkaç görüntü...
17:50
This is the AT&T Performing Arts Center's
397
1070260
3000
Burası AT&T Performans Sanatları Merkezi
17:53
Dee and Charles Wyly Theater.
398
1073260
2000
Dee ve Charles Wyly Tiyatrosu
17:55
There it is at night.
399
1075260
2000
Bu da gece hali.
17:57
And last but not least the entire AT&T Performing Arts Center.
400
1077260
4000
Ve burada tüm AT&T Performans Sanat Merkezi'ni görüyorsunuz.
18:01
You can see the Winspear Opera House on the right
401
1081260
2000
Sağda Winspear Opera Evi'ni ve
18:03
and the Dee and Charles Wyly Theater on the left.
402
1083260
3000
solda da Dee ve Charles Wyly Tiyatrosu'nu görebilirsiniz.
18:06
And to remind you that here is an example in which
403
1086260
3000
Bu, mimarinin gerçekten 'bir şey'
18:09
architecture actually did something.
404
1089260
2000
elde ettiğine örnektir.
18:11
But we got to that conclusion
405
1091260
2000
Ama bu sonuca, yolculuğun nereye
18:13
without understanding where we were going,
406
1093260
2000
gideceğini önceden bilmeden ulaştık.
18:15
what we knew were a series of issues that the company
407
1095260
3000
Elimizde olan tek şey, işletmenin ve müşterinin
18:18
and the client was confronted with.
408
1098260
2000
yüzleşmesi gereken bir dizi soruydu.
18:20
And we took positions with them, and it was through those positions
409
1100260
2000
Önce ortak görüşler belirledik, sonra mimari uygulamaya geçebildik
18:22
that we began to take architectural manifestations
410
1102260
3000
ve ulaştığımız sonuç hiçbirimizin,
18:25
and we arrived at a conclusion that none of us,
411
1105260
2000
gerçekten hiçbirimizin
18:27
really none of us could ever
412
1107260
2000
aslen ya da tek tek
18:29
have conceived of initially or individually.
413
1109260
3000
yaratabileceği bir şey değildi.
18:32
Thank you.
414
1112260
2000
Teşekkürler
18:34
(Applause)
415
1114260
2000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7