John Walker: Re-creating great performances

John Walker büyük sahne performanslarını yeniden canlandırıyor

19,110 views

2008-08-26 ・ TED


New videos

John Walker: Re-creating great performances

John Walker büyük sahne performanslarını yeniden canlandırıyor

19,110 views ・ 2008-08-26

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Faruk Cumhur SENDAN Gözden geçirme: Feyza Hepozden Baylis
00:16
Ninety-nine percent of us have the dream of listeners.
0
16160
4000
Yuzde 99 umuzun ruyasi dinleyici olmaktir,
00:20
Not being the musicians -- the listeners, right?
1
20160
2000
müzisyen değil -- dinleyici, doğru mu?
00:22
And we crave one thing,
2
22160
2000
Ve bir şekilde birşeyi
00:24
even though we kind of don't know it all the time.
3
24160
2000
her zaman bilmiyor olmamıza rağmen, o şeyi arzularız,
00:26
We crave to be in the room with the musician
4
26160
5000
Kayıt yapılan gün, eserin çalındığı gün
00:31
the day it was recorded, the day it was played.
5
31160
2000
müzisyenle aynı odada olmayı arzularız.
00:33
And we go to live concerts, and we get that as much as we can.
6
33160
3000
Ve canlı konserlere giderek bu isteğimizin ulaşabildiğimiz kadarına razı oluruz.
00:36
But then we listen to the other 99 percent of our stuff recorded.
7
36160
3000
Ama sonra yeniden geriye kalan yüzde doksandokuz kayıtlı mazemelerimizi dinleriz.
00:39
And it turns out the further back you go in history,
8
39160
3000
Ve işler şuna döner ki, tarih içinde ne kadar geriye giderseniz,
00:42
the little rougher it sounds.
9
42160
2000
eser kulağa biraz daha kaba duyulur.
00:44
And so we said, there's a solution to this.
10
44160
4000
İşte biz de diyoruz ki, buna bir çözüm var.
00:48
Let's separate the performance, as a thing,
11
48160
4000
Performansı ayri bir sey olarak,
00:52
out from the recording, which was how it was made.
12
52160
3000
her nasıl yapıldıysa o şekilde kaydın içinden çekip alalım.
00:55
You know, the thing with microphones in the room and all that day.
13
55160
3000
Bilirsiniz, kayıt odasındaki mikrofonlar ve bütün bir gün boyunca süren kayıtlarla olan sey.
00:58
But the performance itself was how the musicians worked their fingers,
14
58160
3000
Ama performans diye adlandırılan şey aslında, müzisyenlerin parmaklarını nasıl kullandığı
01:01
and what instruments they were using.
15
61160
2000
ve hangi müzik aletlerini kullandığı ile ilgilidir.
01:03
And it's the data hidden inside the recording.
16
63160
5000
İşte bizim peşinde olduğumuz kayıtlardaki gizli veri de budur.
01:08
In order to do this, it's a lot of hardware and software
17
68160
3000
Bu veriyi elde etmek için donanım ve yazılım anlamında
01:11
that runs in a very high resolution.
18
71160
2000
çok yüksek çözünürlükte çalışan bir sisteme gereksini var.
01:13
And Yamaha makes an incredible thing called the Disklavier Pro
19
73160
2000
Ve Yamaha "Disklavier Pro" adını verdiği güzel bir
01:17
that looks like a nice grand piano there.
20
77160
2000
kuyruklu piyanoya benzeyen bu alet ile inanılmaz birşey yapıyor---
01:19
And you probably didn't realize it's going to do all these things --
21
79160
2000
ve muhtemelen farketmediniz ki bütün bu bahsettiğim şeyleri yapacak---
01:21
but full of solenoids, and fiber optics, and computers
22
81160
3000
ama sarmallar, fiber optik kabolar ve bilgisayarlar
01:24
and all this kind of stuff. The highest resolution out of Japan.
23
84160
3000
ve bütün bu tarz cihazlarla --- Japonya'dan en yüksek çözünürlük.
01:27
And this just didn't work until we could cross this line that says high-definition.
24
87160
4000
Bu çalışma "yüksek tanımlı" tabir ettiğimiz o çizgiyi aşmadan mümkün olamadı.
01:31
And we were able to cross this line, called the uncanny valley,
25
91160
3000
Ve yapay zeka terimi olan
01:34
in terms of -- artificial intelligence terms.
26
94160
5000
adı "Tekinsiz Vadi" olan çizgiyi işte sonunda aşabildik,
01:39
We have a process where we, you know,
27
99160
2000
Bir sürecimiz var. Bu süreç içerisinde, bilirsiniz,
01:41
kind of put it into the computer and digitize it, and then a whole lot of analysis.
28
101160
3000
bir şekilde bilgisayarya yüklüyoruz ve sayısallaştırıyoruz ve sonra çok sayıda analiz.
01:44
And we look at every single note,
29
104160
2000
Her ayrı notaya
01:46
and all the attributes of those notes:
30
106160
2000
ve bu notanın bütün özelliklerine bakıyoruz:
01:48
how hard they were struck, and how they were held down,
31
108160
2000
ne kadar sert çalınmış, nasıl bastırılmış,
01:50
and how you move the fingers.
32
110160
2000
ve parmakları nasıl hareket ettiriyorsunuz.
01:52
So we had to develop a whole new science of how you move your fingers.
33
112160
2000
Yani sonunda parmakları nasıl hareket ettirdiğinize dair yepyeni teknikler geliştirmek zorunda kaldık.
01:54
And, you know, it's a thing your piano teacher teaches you,
34
114160
3000
Ve bilirsiniz, piyano öğretmeninizin size öğretmeye çalıştığı
01:57
but we never had a science behind these kinds of things.
35
117160
3000
ama arkasında bilimin asla olmadığı şeyler.
02:00
I'm going to start with Glenn Gould.
36
120160
2000
Glenn Gould ile başlayacağım.
02:02
He died 25 years ago this year, and was born 75 years ago this year.
37
122160
4000
25 yıl önce öldü ve bu yıldan tam 75 yıl önce dünyaya geldi.
02:06
Was a beloved pianist, maybe the great cult pianist of the twentieth century.
38
126160
4000
Kendini adamış bir piyanist belki de 20. yüzyılın büyük kült piyanisti.
02:10
He just got tired of being in front of an audience,
39
130160
2000
Halkın önünde çalmaktan yorulmuştu
02:12
and felt like -- a performing monkey was, in fact, his term.
40
132160
2000
ve kendi ifadesiyle "konser veren maymun" gibi hissediyordu.
02:14
So he stepped back, and did nothing but the crafting of his work.
41
134160
4000
Bu nedenle kendini geri plana aldı ve yaptığı işi süslemeye başladı.
02:18
And Gould's specialty was playing Bach.
42
138160
2000
Ve Gould'un uzmanlık alanı Bach eserlerini çalmasıydı.
02:20
His maybe most famous recording
43
140160
2000
Belki de en ünlü kaydı
02:22
was something called "The Goldberg Variations."
44
142160
2000
"Goldberg Çeşitlemeleri" diye birşeydi.
02:24
Bach only wrote themes and variations one time.
45
144160
3000
Bach hayatının bir bölümünde sadece tema ve çeşitlemeleri yazdı.
02:27
He wrote some early pieces,
46
147160
2000
Gençlik dönemlerinde bazı eserler yazmış
02:29
but late in his life, in his mature period,
47
149160
2000
ancak hayatının ilerleyen olgunlaşma dönemlerinde ise
02:31
he said, "Here's a theme -- 30 variations."
48
151160
3000
"İşte bu tema ve 30 varyasyonu" demiştir.
02:34
In fact, the theme isn't even the melody, it's the bass line.
49
154160
3000
Aslında tema bir melodi bile değil, temelidir.
02:37
And Gould recorded it in two major recordings that you may know about,
50
157160
5000
Ve Belki bilirsiniz Gould bunu iki büyük kayıtla gerçekleştirdi
02:42
one in mono, and one in stereo.
51
162160
2000
birisi monu ve diğeri de stereo.
02:44
And the one in mono, by the way, he used the pedal,
52
164160
3000
Ve mono olan kayıtta, aslında, pedalı kullandı,
02:47
and as he got older, he said, "No, no, wait a minute.
53
167160
3000
ve yaşlandıkça "Hayır, hayır bir dakika.
02:50
I'm going to get very scientific about this, and not use the pedal."
54
170160
3000
Bu konuda bilimsel olacağım ve pedal kullanmayacağım." dedi.
02:53
What I'd like you to hear live is the 1955 version,
55
173160
4000
Benim canlı duymak istediğim ise 1955 versiyonu,
02:57
and we'll play the first couple pieces of it.
56
177160
2000
ve içinden ilk birkaç bölüm dineyeceğiz.
02:59
Glenn Gould, 1955.
57
179160
3000
Glenn Gould, 1955.
03:02
(Music)
58
182160
153000
(Müzik)
05:35
How about that?
59
335160
2000
Nasıldı?
05:37
(Applause)
60
337160
4000
(Alkış)
05:41
So let me tell you a little bit how this was done.
61
341160
2000
Evet şimdi size bunun nasıl yapıldığından biraz bahsedeyim.
05:43
First of all, let me get you to the end step.
62
343160
2000
Herşeyden önce, sizi en sondaki bitiş basamağına götürmeme izin verin.
05:45
This is -- we have a fairly complex process
63
345160
2000
Bu basamak -- oldukça karmaşık bir süreç var burada
05:47
that, you know, software and musicians and so on,
64
347160
3000
şöyle ki, bilirsiniz, yazılım ve müzisyenler falan filan,
05:50
but when we're all done, we know that the ear is the final arbiter.
65
350160
5000
ama herşey bittikten sonra biliyoruz ki kulak en son karar vericidir.
05:55
We can play the original in one ear, and a new recording in the other.
66
355160
3000
Bir kulağınızıa orjinali ve diğer kulağınıza yeni kaydı çalabiliriz.
05:58
So I'm going to do this for you right now, what you just heard.
67
358160
3000
Yani bunu sizin için şimdi yapacağım, şimdi duyduğunuz.
06:01
And in the right speaker is going to be the original recording,
68
361160
2000
Sağdaki hoparlörde orjinal kayıt
06:03
and the left speaker is going to be the new recording,
69
363160
3000
ve soldaki hoparlörde de yeni kayıt olacak--
06:06
actually of an instrument just like that one,
70
366160
3000
aslında tam da oradaki bir enstrüman gibi
06:09
and I'm going to play them together at the same time.
71
369160
2000
ve ikisini beraber bir şekilde aynı anda çalacağım
06:11
(Music)
72
371160
6000
(Müzik)
06:17
That's the original. [Unclear] That's the two together.
73
377160
2000
Bu orijinal olan.
06:19
(Music)
74
379160
36000
(Müzik)
06:55
Before "Jurassic Park,"
75
415160
2000
Jurassic Park'tan önce
06:57
there was no science for how skin hung off of muscle, right?
76
417160
6000
derinin kasa nasıl bağlandığına dair bir bilim yoktu, değil mi?
07:03
So, in the video world,
77
423160
1000
Yani video dünyasında,
07:04
we've been able to invent, in our lifetimes, natural behavior.
78
424160
3000
yaşantımız içinde doğal bir davranışı keşfetmiş olduk.
07:07
And this is kind of another example
79
427160
2000
Ve bu da bilimi doğal davranışın arkasına yerleştirmenin
07:09
of putting a science behind natural behavior.
80
429160
3000
bir başka örneği.
07:12
And then you heard the original.
81
432160
2000
Ve sonra orjinali dinlediniz.
07:14
Ultimately, I started with the experience.
82
434160
2000
En sonunda, "deneyim"e başladım.
07:16
And the experience is: I want to be in the room and hear the musicians.
83
436160
4000
Deneyim şu: Odada olup müzisyenleri duymak istiyorum.
07:20
Lots of you can afford to buy one of these.
84
440160
2000
Birçoğunuz bunlardan birini satın alabilirsiniz.
07:22
But, if not, there is now high-definition surround sound.
85
442160
6000
Ama, eğer alamıyorsanız, yüksek-tanımlı surround-ses var.
07:28
And I got to tell you, if you haven't heard high-definition surround,
86
448160
3000
Ve size söylemeliyim, eğer yüksek-tanımlı ses dinlemediyseniz,
07:31
go down to your audio dealer, your audiophile dealer.
87
451160
2000
müzik marketinize gidin ses kalitesi müptelası satıcılarınıza gidin.
07:33
It's so involving compared to regular stereo.
88
453160
4000
Normal stereoya göre o kadar katıyor ki.
07:37
But if you don't have that, maybe you can listen on your headphones.
89
457160
2000
Ama eğer o yoksa, belki kulaklıklarınızdan da dinleyebilrisiniz.
07:39
And so on the same disk we have five recordings --
90
459160
2000
Ve böylece aynı diskte 5 kayıt var--
07:41
Sony has five recordings.
91
461160
2000
Sony'nin beş kaydı var.
07:43
And you could listen in headphones
92
463160
2000
Ve şu çift-kulak kayıt denilen şey sayesinde
07:45
with this thing called binaural recording.
93
465160
3000
kulaklarınızdan dinleyebilirsiniz.
07:48
And it's a dummy head that sits in front of the instrument,
94
468160
4000
Ve bu enstrüman önünde duran bir manken kafası,
07:52
and it's got microphones where the ears are.
95
472160
4000
ve kulaklarının olduğu yerlerde mikrofonlar var.
07:56
And when you put on headphones, and you listen to this,
96
476160
2000
Ve kulaklıklarınızı taktığınızda şunu duyuyorsunuz,
07:58
you're inside of Glenn Gould's body.
97
478160
2000
siz Glenn Gould'un vücudundasınız.
08:00
And it is a chuckle until, you know, the musicians,
98
480160
3000
Ve şunu anlayana kadar kıkır kıkır gülersiniz -- müzisyenler,
08:03
who are musicians who play the piano, listen to this, say,
99
483160
2000
piyanoyu çalan müzisyenler bunu dinliyorlar, dersiniz ki,
08:05
"I can't believe it! It's just what it's like to play the piano."
100
485160
2000
"Inanamıyorum! İşte bu tam da piyanoyu çalmak gibi birşey."
08:07
Except now you're inside Glenn Gould's body playing the piano,
101
487160
2000
Sadece şu an siz Glenn Gould'un piyano çalan vücudu içindesiniz
08:09
and it feels like your fingers are making the decisions
102
489160
2000
ve parmaklarınız kararları veriyor gibi hissediyorsunuz
08:11
and moving through the whole process.
103
491160
2000
ve bütün süreç boyunca hareket ediyorlar.
08:13
It's a game changer.
104
493160
2000
İşte bu oyunu değiştiriyor.
08:15
Here's now something we know in spectacular quality.
105
495160
2000
Burada olağanüstü kalite olduğunu bildiğimiz birşey bu.
08:17
The whole process is very sensitive to temperature and humidity.
106
497160
4000
Bütün bu süreç sıcaklık ve neme duyarlı.
08:21
What you heard today was not perfect.
107
501160
2000
Bugün duyduğunuz çok mükemmel değildi.
08:23
It's an amalgam of wood, and cast iron, and felt,
108
503160
4000
Tahta, dökme demir ve keçe,
08:27
and steel strings, and all these,
109
507160
2000
ve çelik teller ve bütün bunların karışımı oldu,
08:29
and they're all amazingly sensitive to temperature and humidity.
110
509160
3000
ve bütün bunlar şaşırtıcı bir şekilde sıcaklık ve neme karşı duyarlılar.
08:32
So when you go into the recording session,
111
512160
3000
Yani kayıt stüdyosuna girdiğinizde,
08:35
you get to stop after every piece and rebuild the piano if you need to.
112
515160
4000
her eser arasında durup gerekirse piyanonuzun yeniden kurmalısınız.
08:39
There's the whole action there, sitting, kind of, on the side,
113
519160
2000
Orada bütün işleri yapan şey bi kenarda sanki duruyor gibi,
08:41
and the dummy head and our recording engineers
114
521160
2000
ve manken kafası ve kayıt mühendisleri
08:43
standing around while we rebuild the piano.
115
523160
2000
biz piyanoyu kurarken etrafta duruyorlar.
08:45
Without putting dates next to these things,
116
525160
2000
Yanlarına tarih koymadan,
08:47
step-by-step music will be turned into data,
117
527160
3000
adım adım müzik veriye dönüştürülecek,
08:50
like every field that's occurred in the past 35 or 40 years.
118
530160
4000
tıpkı geçtiğimiz 35-40 yılda ortaya çıkan alanlar gibi.
08:54
Audio has come very late to this game --
119
534160
3000
Ses bu oyuna çok geç katıldı--
08:57
I'm not talking about digitizing, and bits, and re-mastering.
120
537160
3000
Dijitallestirme, bitler, yeniden düzenlemelerden bahsetmiyorum--
09:00
I'm talking about turn it into the data that it was made from,
121
540160
3000
Eserin nasıl çalındığı ile ilgili veriden oluşan
09:03
which is how it was performed.
122
543160
2000
bilgiye dönüşümünden bahsediyorum.
09:05
And audio came very late because our ears are so hard to fool --
123
545160
3000
Ve ses geç geldi çünkü kulaklarımızı aldatmak çok zordur--
09:08
they're high-resolution, and they're wired straight to our emotions,
124
548160
3000
çok yüksek-çözünürlüklüdür, ve direk duygularımıza bağlıdır,
09:11
and you can't trick them very easily.
125
551160
2000
ve kolay bir şekilde aldatamazsınız.
09:13
Your eyes are pretty happy with some color and movement, you know.
126
553160
3000
Gözler biraz hareket ve renkle durumundan epey bir memnun olur, bilirsiniz.
09:16
All right, there's this episode of "Star Trek."
127
556160
3000
Evet, 'Uzay Yolu'nun bir bölümü vardı.
09:19
(Laughter)
128
559160
3000
(Gülüşmeler)
09:22
I get it -- it was all just laid in for me yesterday there.
129
562160
2000
Anlıyorum -- bütün bunlar dün benim için oraya depolandı.
09:24
The episode of "Star Trek" for me was James Daly played Methuselah --
130
564160
4000
Benim için Uzay Yolu'nun James Daly'nin Methuselah'ı onyadığı bölümü --
09:28
remember this one?
131
568160
2000
bunu hatırladınız mı?
09:30
And at some point he's dancing with his --
132
570160
3000
Ve bir yerinde şeyle dans ediyor--
09:33
and I won't ruin the episode for you, from 1967.
133
573160
2000
ve sizin için 1967'deki bu bölümü mahvetmeyeceğim.
09:35
Right, do you know where I'm going?
134
575160
2000
Evet, nereye varmak istediğimi anladınız mı?
09:37
And Nimoy, I'm sorry, Spock sits down at the piano,
135
577160
2000
Ve Nimoy, Üzgünüm. Spock piano'nun başına oturuyor ve
09:39
and he starts playing this Brahms waltz, and they all dance to it.
136
579160
4000
ve Brahms'ın valsini çalmaya başlıyor, ve hepsi dans ediyorlar.
09:43
And then Spock turns round, he goes,
137
583160
2000
Ve Spock arkasını dönüp, şunu diyor,
09:45
"James, I know all of the Brahms waltzes,
138
585160
5000
"James, Brahms'ın bütün valslerni biliyorum,
09:50
and I don't believe this is one of them in the category."
139
590160
2000
ve bunun kategorik anlamda onun olduğuna da inanmıyorum."
09:54
That's where I'm at.
140
594160
2000
İşte ben de tam buradayım.
09:56
I want to hear the waltzes Brahms didn't write.
141
596160
4000
Ben Brahms'ın yazmadığı valsleri dinlemek istiyorum.
10:00
I want to hear the pieces that Horowitz didn't play.
142
600160
4000
Horowitz'in çalmadığı eserleri dinlemek istiyorum.
10:04
But I believe we're on a path now, when we get to data,
143
604160
5000
Ama şuna inanıyorum, şimdi öyle bir yoldayız ki
10:09
that we can distill styles, and templates, and formulas, and all these kinds of things,
144
609160
4000
veriyi tarz ve şablon ve formüllerden ve bütün bu tarz şeylerden damıtabilirsek--
10:13
again, that you've seen happen in the computer graphics world.
145
613160
3000
tekrarlıyorum, bilgisayar grafikleri dünyasında olanları gördüğümüz gibi.
10:16
It's now coming in this world.
146
616160
2000
Şimdi bu hayata geliyor işte.
10:18
The transition will be this one.
147
618160
2000
Değişim bununla olacak.
10:20
It says right now, we think music is notes and how they're played.
148
620160
3000
Tam da şu an diyor ki, müzik notalar ve bu notaların nasıl çalındığıdır.
10:23
And I believe this is coming.
149
623160
2000
Ve inanıyorum ki bu olmaya başlıyor.
10:25
Because what you've just heard was a computer playing data --
150
625160
5000
Çünkü hemen az önce duyduğunuz şey veriyi çalan bilgisayardı--
10:30
no Glenn Gould in the room.
151
630160
2000
odada Glenn Gould yoktu.
10:32
But yet, it was human.
152
632160
2000
Buna rağmen insandı.
10:34
And I believe you'll get to the next step, the real dream of listeners.
153
634160
3000
Ve inanıyorum ki bir sonraki adıma gideceksiniz, dinleyicilerin gerçek rüyasına.
10:37
Every time you listen to a recording today,
154
637160
3000
Bugün her eser dinleyişinizde
10:40
every time you take out your iPod and whatever,
155
640160
2000
her iPod'unuzu ya da neyiniz varsa aldığınızda
10:42
every time you listen to it, it's the same thing -- it's frozen.
156
642160
5000
her dinleyşinizde aynı şey olur -- müzik donmuştur.
10:47
Wouldn't it be cool if every time you listened, it could be different?
157
647160
4000
Peki her dinleyşinizde farklı olabilseydi güzel olmaz mıydı?
10:51
This morning, you're sadder, you want to hear your song,
158
651160
3000
Sabah üzgünsünüz, eseri dinlemek istiyorsunuz,
10:54
the same song, played sadder than you did yesterday.
159
654160
2000
aynı parça, dün dinlediğinizden daha üzgün dinlemek istiyorsunuz.
10:56
You want to hear it played by different musicians.
160
656160
2000
Farklı müzisyenlerden dinlemek istiyorsunuz.
10:58
You want to hear it in different rooms and whatever.
161
658160
2000
Farklı odalarda dinlemek istiyorsunuz ya da her ne istiyorsanız.
11:01
We've seen all these "Star Treks," and they're all holodeck episodes as well.
162
661160
2000
Biz bütün bu Uzay Yollarını gördük, hepsinde de hologramlı köprü üstü bölümleri de var.
11:03
Every time I listen to that, I get goose bumps.
163
663160
3000
Her dinleyişimde, tüylerim diken diken oluyor.
11:06
It's so amazing, it's so exciting.
164
666160
3000
O kadar şaşırtıcı, o kadar heyecan verici ki.
11:09
Every time I listen to that recording it's like, "Oh my God,
165
669160
2000
Eseri her dinleyişinizde "Aman Tanrım" diyorsunuz,
11:11
I can't believe I'm in the same room. I can't believe this is happening."
166
671160
2000
Aynı odada olduğuma inanamıyorum. Bunun gerçekte olduğuna inanamıyorum.
11:13
It's a way better experience
167
673160
2000
Neyi hangi yapıda dinliyorsanız dinleyin
11:15
than whatever you're used to listening to, in whatever form.
168
675160
2000
onlardan çok ileri düzeyde iyi bir deneyim.
11:17
And lastly, I will wrap up with one minute of Art Tatum.
169
677160
5000
Ve son olarak, bir dakikalık Art Tatum ile toparlayacağım.
11:22
So I've really overshot my budget here.
170
682160
2000
Yani burada haddimi iyice aşmış durumdayım.
11:24
We made a new recording of him
171
684160
3000
Ekim ayında Shrine Konser salonunda
11:27
playing in the Shrine Auditorium in September.
172
687160
3000
yeni bir kaydını yaptık.
11:30
It was a concert he recorded in the Shrine Auditorium in 1949.
173
690160
4000
1949'da Shrine Konser Salonu'nda yaptığı konser kaydıydı bu.
11:34
And I've got to tell you, we have this lab
174
694160
2000
Size söylemeliyim,Kuzey Kalifornia, Raleigh'deki laboratuvarımızda
11:36
where we build and measure everything, back in Raleigh, North Carolina,
175
696160
3000
herşeyi inşa edip ölçümlerimizi yaptık,
11:39
and we flew out to Los Angeles.
176
699160
3000
ve Los Angeles'a uçtuk.
11:42
And as the president of the company,
177
702160
2000
Ve firmanın başkanı,
11:44
I didn't feel real comfortable about where we were.
178
704160
3000
ne yaptığımıza dair gerçekte çok rahat hissetmiyordum.
11:47
That's a real uncomfortable feeling,
179
707160
2000
Gerçekten de rahatsız edici bir duygu
11:49
when all the equipment's come out and a whole Sony team,
180
709160
2000
bütün malzemeler gelirken ve bütün Sony takımı,
11:51
and people are going to be sitting there in the audience.
181
711160
2000
ve insanlar izleyiciler için ayrılmış yerlerinde oturuyor olacaklar.
11:53
And we put the piano on the sweet spot of the stage in the Shrine,
182
713160
4000
Ve piyanoyu Shrine'daki sahnenin en güzel noktasına koyduk--
11:57
which has not changed since 1949, still seats 6,000 people.
183
717160
4000
ki burası 1949'dan bu yana değişmemiş, hala 6.000 kişilik bir salon--
12:01
And on the sweet spot on the stage, Tatum starts playing ...
184
721160
3000
ve sahnedeki en güzel noktada, Tatum çalmaya başlar...
12:04
and every note, every beat, every slur, every accent, every pedal
185
724160
6000
ve her nota, her vuruş, her bağ, her aksan, her pedal
12:10
was perfect, because he played it for that room on that day.
186
730160
4000
harikaydı, çünkü o, eseri o oda için çalıyordu.
12:14
And we captured all that data all over again.
187
734160
2000
Ve biz de bu verinin tamamını tekrardan yakalamıştık.
12:16
And I want you to hear that right now.
188
736160
2000
Ve ben bir daha dinlemek istiyorum şimdi.
12:18
And fortunately, it's right in here.
189
738160
2000
Ve şanslıyız ki o tam da burada--
12:20
This is an encore he used to do.
190
740160
3000
bu da alışık olduğu bislerden biriydi.
12:23
It's one minute long.
191
743160
2000
Bir dakika uzunluğunda.
12:25
It's an Irish jig, and I want you to hear his humor.
192
745160
2000
İrlanda'ya ait hareketli bir dans, ve onun espiri anlayışıyla dinlemek istiyorum.
12:27
(Music)
193
747160
56000
(Müzik)
13:23
(Applause)
194
803160
1000
(Alkış)
13:24
And that's just what the live audience did.
195
804160
3000
Ve bu da tam canlı izleyicilerimizin yaptığıydı.
13:27
(Applause)
196
807160
2000
(Alkış)
13:29
So thank you very much, Michael, thank you for the opportunity.
197
809160
3000
Evet hepinize teşekkür ederim, Michael, bu fırsatı verdiğin için teşekkür ederim.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7