Civilization on the Moon -- and what it means for life on Earth | Jessy Kate Schingler

57,142 views ・ 2020-10-27

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
Right now, there's a lot happening with the Moon.
0
13341
3986
Şu anda Ay'la ilgili pek çok şey gerçekleşiyor.
00:17
China has announced plans for an inhabited South Pole station
1
17351
3811
Çin, 2030'lu yıllara kadar
insanlı bir Güney Kutbu istasyonu planları olduğunu açıkladı.
00:21
by the 2030s,
2
21186
1855
00:23
and the United States has an official road map
3
23065
2587
Birleşik Devletler'in resmî bir stratejik planı var,
00:25
seeking an increasing number of people living and working in space.
4
25676
4797
giderek daha çok uzayda yaşayacak ve çalışacak insan arıyorlar.
00:30
This will start with NASA's Artemis program,
5
30497
2452
Bunlar NASA'nın Artemis programıyla başlayacak.
00:32
an international program to send the first woman and the next man
6
32973
3953
Önümüzdeki 10 yıl içinde Ay'a ilk kadını ve sıradaki erkeği gönderecek
00:36
to the Moon this decade.
7
36950
1904
uluslararası bir program.
00:38
Billionaires and the private sector are getting involved
8
38878
2698
Milyarderler ve özel sektör umulmadık yollarla konuya dahil oluyor.
00:41
in unprecedented ways.
9
41600
1767
00:43
There are over a hundred launch companies around the world
10
43852
3392
Dünyada sayıları 100'ü aşkın roket fırlatma şirketi,
00:47
and roughly a dozen private lunar transportation companies
11
47268
3651
aşağı yukarı bir düzine de Ay ulaşım şirketi var.
00:50
readying robotic missions to the lunar surface.
12
50943
2962
Ay'ın yüzeyine inecek robotik görevler hazırlıyorlar.
00:54
We have reusable rockets for the first time in human history.
13
54754
3865
İnsanlık tarihinde ilk kez yeniden kullanılabilir roketlerimiz var.
00:59
This will enable the development of infrastructure
14
59167
2549
Bu durum altyapı geliştirmesini ve kaynak kullanımını mümkün kılacak.
01:01
and utilization of resources.
15
61740
1967
01:04
While estimates vary, scientists think
16
64227
2540
Ölçümler değişse de bilim insanları şunda hemfikir:
01:06
there could be up to a billion metric tons of water ice on the Moon.
17
66791
4111
Ay'da bir milyar metrik tona kadar su buzu olabilir.
01:10
That's greater than the size of Lake Erie,
18
70926
2428
Bu Erie Gölü'nden daha büyük
01:13
and enough water to support perhaps hundreds of thousands of people
19
73378
3973
ve de Ay'da yaşayıp çalışıyor olabilecek yüz binlerce insan için yeterli su demek.
01:17
living and working on the Moon.
20
77375
2130
01:20
So although official plans are always evolving,
21
80092
3007
Resmi planlar sürekli evrimleşse de
01:23
there's real reason to think that we could see people
22
83123
2615
on yıl içinde Ay'da yaşayıp çalışan insanlar görmemiz için
01:25
starting to live and work on the Moon
23
85762
1793
01:27
in the next decade.
24
87579
1210
gerçek sebepler var.
01:29
However, the Moon is roughly the size of the continent of Africa,
25
89559
4589
Ancak Ay, kabaca Afrika kıtası kadar.
01:34
and we're starting to see that the key resources
26
94172
2762
Biz de önemli kaynakların küçük alanlarda,
01:36
may be concentrated in small areas
27
96958
2274
kutupların yakınında olduğunu görmeye başlıyoruz.
01:39
near the poles.
28
99256
1306
01:41
This raises important questions about coordinating access to scarce resources.
29
101053
5009
Bu da kıt kaynaklara erişimi koordine etme sorularını akla getiriyor.
01:46
And there are also legitimate questions about going to the Moon:
30
106872
3798
Ayrıca Ay'a gitmekle ilgili çok geçerli sorular da var:
01:50
colonialism, cultural heritage
31
110694
1978
kolonileşme, kültürel miras
01:52
and reproducing the systemic inequalities of today's capitalism.
32
112696
4027
ve bugünün kapitalist dünyasındaki sistematik eşitsizlikleri yenileme.
01:57
And more to the point:
33
117442
1826
Daha da önemlisi,
01:59
Don't we have enough big challenges here on Earth?
34
119292
2759
Dünya'da yeterince büyük sorunlarımız yok mu zaten?
02:02
Internet governance, pandemics, terrorism and, perhaps most importantly,
35
122433
4354
İnternet yönetişimi, pandemi, terörizm ve belki de en önemlisi,
02:06
climate crisis and biodiversity loss.
36
126811
2689
iklim krizi ve biyo çeşitliliğin kaybı.
02:10
In some senses,
37
130519
1167
Bazı açılardan
02:11
the idea of the Moon as just a destination
38
131710
3455
yeni bir hedef olarak Ay'a gitme fikri
02:15
embodies these problematic qualities.
39
135189
2808
bu problemleri de kapsıyor.
02:18
It conjures a frontier attitude
40
138021
2098
Adeta bir sınırları fetih anlayışı,
02:20
of conquest,
41
140143
1394
02:21
big rockets and expensive projects,
42
141561
2352
dev roketler, pahalı projeler,
02:23
competition and winning.
43
143937
1875
yarış ve kazanma.
02:26
But what's most interesting about the Moon
44
146671
2634
Fakat Ay'la ilgili en ilginç olan şey
02:29
isn't the billionaires with their rockets
45
149329
2541
milyarderler ve onların roketleri değil
02:31
or the same old power struggle between states.
46
151894
3033
ya da devletler arası klişeleşmiş güç gösterileri de değil.
02:35
In fact, it's not the hardware at all.
47
155495
2645
Aslında konu maddi değil.
02:38
It's the software.
48
158837
1863
Manevi.
02:40
It's the norms, customs and laws.
49
160724
2520
Konu; normlar, gelenekler ve yasalar.
02:43
It's our social technologies.
50
163268
2229
Sosyal teknolojilerimiz.
02:45
And it's the opportunity to update our democratic institutions
51
165902
3766
Demokratik kurumlarımızı ve yasaları güncelleme fırsatıyla
02:49
and the rule of law
52
169692
1829
02:51
to respond to a new era of planetary-scale challenges.
53
171545
4014
gezegensel ölçekte zorlukları olan yeni bir çağa uydurmak.
02:56
I'm going to tell you about how the Moon can be a canvas
54
176439
3221
Ay'ın Dünya'daki en büyük zorlukları çözmede
02:59
for solving some of our biggest challenges here on Earth.
55
179684
3231
nasıl bir tuval olabileceğini size anlatacağım.
03:03
I've been kind of obsessed with this topic since I was a teenager.
56
183550
4972
Genç yaştan itibaren bu konuya takıntılı gibiyim.
03:08
I've spent the last two decades working on international space policy,
57
188546
4748
Son 20 yılı uluslararası uzay politikası üzerine çalışarak geçirdim
03:13
but also on small community projects with bottom-up governance design.
58
193318
4290
ama aşağıdan yukarı yönetişim tasarımı küçük çaplı projelerde de çalıştım.
03:18
When I was 17,
59
198462
1408
On yedi yaşındayken
03:19
I went to a UN conference on the peaceful uses of outer space
60
199894
3312
Viyana'da uzayın huzurlu kullanımı temalı bir BM konferansına gittim.
03:23
in Vienna.
61
203230
1173
03:25
Over two weeks, 160 young people from over 60 countries
62
205002
4427
İki hafta boyunca, 60 ülkeden 160 genç insan
03:29
were crammed into a big hotel next to the UN building.
63
209453
3408
BM binasının yanında büyük bir otele sıkışmıştık.
03:33
We were invited to make recommendations
64
213405
2007
Üye Devletlere insanlığın geleceğinde uzayın rolü hakkında
03:35
to Member States
65
215436
1167
03:36
about the role of space in humanity's future.
66
216627
2938
önerilerde bulunmamız teklif edilmişti.
03:40
After the conference,
67
220452
1382
Konferanstan sonra,
03:41
some of us were so inspired
68
221858
1695
bazılarımız o kadar ilham doldu ki
03:43
that we actually decided to keep living together.
69
223577
2839
birlikte yaşama kararı aldık.
03:46
Now, living with 20 people might sound kind of crazy,
70
226779
4351
Yirmi kişiyle birlikte yaşamak kulağa çılgınca geliyor
03:51
but over the years, it enabled us to create a high-trust group
71
231154
5511
ama yıllar geçtikçe birbirine güvenli bir grup kurmamıza
03:56
that allowed us to experiment with these social technologies.
72
236689
4539
ve bu sosyal teknolojileri test etmemize olanak sağladı.
04:01
We designed governance systems ranging from assigning a CEO
73
241252
4021
Bir CEO atamaktan jüri süreci kullanmaya kadar
04:05
to using a jury process.
74
245297
2112
farklı yönetişim sistemleri tasarladık.
04:07
And as we grew into our careers,
75
247941
2479
Kariyer sahibi olmaya başladıkça
04:10
and we moved from DC think tanks to working for NASA
76
250444
3439
ve başkentteki beyin takımlarından NASA'da çalışmaya geçince
04:13
to starting our own companies,
77
253907
2493
ve sonra da kendi şirketlerimizi kurunca
04:16
these experiments enabled us to see
78
256424
2528
küçük gruplar için bile bu deneylerin nasıl bir petri kabı olabileceğini gördük;
04:18
how even small groups could be a petri dish
79
258976
3004
04:22
for important societal questions such as representation,
80
262004
3728
temsil, sürdürülebilirlik ve fırsat gibi önemli toplumsal soruları test etmek için.
04:25
sustainability or opportunity.
81
265756
2260
04:28
People often talk about the Moon as a petri dish
82
268993
3748
İnsanlar Ay'dan bir petri kabı hatta boş bir sayfa olarak bahsediyor.
04:32
or even a blank slate.
83
272765
1845
04:35
But because of the legal agreements that govern the Moon,
84
275506
4291
Ay'a ilişkin yasal anlaşmalar nedeniyle
04:39
it actually has something very important in common
85
279821
3168
Dünya'daki küresel zorluklarımızla önemli bir ortak yanı var.
04:43
with our global challenges here on Earth.
86
283013
2595
04:46
They both involve issues that require us to think beyond territory and borders,
87
286343
6195
İkisinin de bölge ve sınırların ötesinde düşünmemizi gerektiren sorunları var,
04:52
meaning the Moon is actually more of a template
88
292562
2604
yani aslında Ay, bir taslaktan ziyade boş bir kağıt.
04:55
than a blank slate.
89
295190
1588
04:57
Signed in 1967, the Outer Space Treaty is the defining treaty
90
297922
5366
1967 yılında imzalanan Dış Uzay Anlaşması
dış uzaydaki aktivitelerin idamesine dair belirleyici anlaşma,
05:03
governing activities in outer space,
91
303312
2154
05:05
including the Moon.
92
305490
1339
buna Ay da dahil.
05:07
And it has two key ingredients
93
307645
2159
Yasaların konacağı temeli değiştirecek iki önemli etkeni var.
05:09
that radically alter the basis on which laws can be constructed.
94
309828
4529
05:14
The first is a requirement for free access to all areas of a celestial body.
95
314904
6062
Birincisi, bir gök cisminin tüm alanlarına serbest erişim gerekliliği.
05:21
And the second is that the Moon and other celestial bodies
96
321935
4016
İkincisi ise, Ay ve diğer gök cisimlerinin ulusal uygunluğa tabi olmaması.
05:25
are not subject to national appropriation.
97
325975
3623
05:29
Now, this is crazy,
98
329622
2784
Bu çılgınca
05:32
because the entire earthly international system --
99
332430
3738
çünkü tüm dünyevi uluslararası sistem --
05:36
the United Nations,
100
336192
1226
Birleşmiş Milletler,
05:37
the system of treaties and international agreements --
101
337442
2852
anlaşmalar ve uluslararası sözleşmeler --
05:40
is built on the idea of state sovereignty,
102
340318
3270
devlet bağımsızlığı ilkesi üzerinde kurulu,
05:43
on the appropriation of land and resources within borders
103
343612
3307
sınırlar içinde toprak ve kaynakların uygunluğu
05:46
and the autonomy to control free access within those borders.
104
346943
3801
ve bu sınırlar içerisinde serbest erişim kontrolünün özerkliği.
05:51
By doing away with both of these,
105
351618
2221
Bu ikisine de son vererek
05:53
we create the conditions for what are called the "commons."
106
353863
3269
''kamu'' denen koşulları yaratıyoruz.
05:57
Based on the work of Nobel Prize-winning economist Elinor Ostrom,
107
357719
4193
Nobel Ödüllü iktisatçı Elinor Ostrom'un çalışmalarına göre
06:01
global commons are those resources that we all share
108
361936
3807
küresel kamu malı, yaşam ve refahımızın önemli kısımlarını
06:05
that require us to work together to manage and protect
109
365767
2878
yönetmek ve korumak için birlikte çalışmamızı gerektiren
06:08
important aspects of our survival and well-being,
110
368669
3882
hepimizin paylaştığı kaynaklar,
06:12
like climate or the oceans.
111
372575
2395
tıpkı iklim ve okyanuslar gibi.
06:15
Commons-based approaches offer a greenfield for institution design
112
375414
4334
Kamu bazlı yaklaşımlar, küresel ve gezegenler arası düzeyde
06:19
that's only beginning to be explored
113
379772
1809
keşfedilmeye henüz başlanan kurumsal tasarım için yepyeni bir alan.
06:21
at the global and interplanetary level.
114
381605
3136
06:24
What do property rights look like?
115
384765
1680
Mülkiyet hakları nasıl olacak?
06:26
And how do we manage resources
116
386469
1739
Dış otorite ve özel mülkiyete dair geleneksel yöntemler işe yaramadığında
06:28
when the traditional tools of external authority and private property
117
388232
4436
06:32
don't apply?
118
392692
1210
kaynakları nasıl yöneteceğiz?
06:34
Though we don't have all the answers,
119
394429
2258
Tüm yanıtları bilmiyor olsak da --
06:36
climate, internet governance, authoritarianism --
120
396711
3111
iklim, internet yönetişimi, otoriterlik --
06:39
these are all deeply existential threats
121
399846
2747
bunlar çok derin var oluşsal tehditler,
06:42
that we have failed to address with our current ways of thinking.
122
402617
3048
mevcut düşünme şeklimizle yönelmekte başarısız olduğumuz tehditler.
06:46
Successful paths forward will require us to develop new tools.
123
406486
4094
İleriye yönelik yollar yeni araçlar geliştirmemizi gerektiriyor.
06:51
So how do we incorporate commons-based logic
124
411143
3871
Peki kamu bazlı mantığı
06:55
into our global and space institutions?
125
415038
3361
küresel ve uzayla ilgili kurumlarımıza nasıl yerleştireceğiz?
06:59
Well, here's one attempt that came from an unlikely source.
126
419088
4774
Beklenmedik bir kaynaktan gelen bir deneme:
07:03
As a young activist in World War II,
127
423886
2924
İkinci Dünya Savaşı'nda genç bir aktivistken
07:06
Arvid Pardo was arrested for anti-fascist organizing
128
426834
3300
Arvid Pardo faşizm karşıtı organizasyondan tutuklandı
07:10
and held under death sentence by the Gestapo.
129
430158
3182
ve Gestapo tarafından idam hükmüyle tutuldu.
07:13
After the war,
130
433856
1249
Savaştan sonra,
07:15
he worked his way into the diplomatic corps,
131
435129
2963
diplomatik birliklere ulaşmayı başardı,
07:18
eventually becoming the first permanent representative of Malta
132
438116
3663
sonunda Malta'nın ilk Birleşmiş Milletler temsilcisi oldu.
07:21
to the United Nations.
133
441803
1725
07:23
Pardo saw that international law did not have the tools
134
443552
3645
Pardo, uluslararası hukukun, paylaşılan küresel kaynakları
07:27
to address management of shared global resources,
135
447221
3027
idame edecek yöntemleri olmadığını görmüştü,
07:30
such as the high seas.
136
450272
1704
ortak denizler konusu gibi.
07:32
He also saw an opportunity to advocate for equitable sharing between nations.
137
452683
5113
Ayrıca devletler arasında eşit paylaşım savuculuğu yapma fırsatı da gördü.
07:38
In 1967, Pardo gave a famous speech to the United Nations,
138
458156
5154
1967 yılında Pardo Birleşmiş Milletler'e ünlü bir konuşma yaptı,
07:43
introducing the idea
139
463334
1625
okyanuslar ve buna bağlı kaynakların
07:44
that the oceans and their resources were the "common heritage of mankind."
140
464983
5723
''insanlığın ortak malı'' olduğu fikrini öne sürdü.
07:50
The phrase was eventually adopted as part of the Law of the Sea Treaty,
141
470730
4341
Kullandığı söz, Deniz Anlaşması Hukuku'nun bir parçası olarak benimsendi,
07:55
probably the most sophisticated commons-management regime
142
475095
3148
bu belki de gezegendeki en sofistike kamusal yönetim rejimi.
07:58
on the planet today.
143
478267
1398
08:00
It was seen as a watershed moment,
144
480070
2533
Devrim niteliğindeydi,
08:02
a constitution for the seas.
145
482627
2498
denizler için bir anayasa.
08:05
But the language proved so controversial
146
485760
2989
Ama dili o kadar tartışmalıydı ki
08:08
that it took over 12 years to gain enough signatures
147
488773
2956
anlaşmanın yürürlüğe girmesi için yeterli imza toplaması 12 yıl sürdü
08:11
for the treaty to enter into force,
148
491753
2136
08:13
and some states still refuse to sign it.
149
493913
3151
ve hâlâ bazı devletler imzalamayı reddediyor.
08:18
The objection was not so much about sharing per se,
150
498208
3937
Amaç ne olursa olsun paylaşmak değil,
08:22
but the obligation to share.
151
502169
2201
paylaşma zorunluluğuydu.
08:25
States felt that the principle of equality undermined their autonomy
152
505124
5190
Devletler, eşitlik ilkesinin özerkliklerini ve egemenliklerini
08:30
and state sovereignty,
153
510338
2381
zedelediğini düşündü,
08:32
the same autonomy and state sovereignty that underpins international law.
154
512743
4872
uluslararası hukuku destekleyen aynı özerklik ve milli egemenlik.
08:38
So in many ways,
155
518631
2399
Pek çok şekilde,
08:41
the story of the common heritage principle
156
521054
2568
ortak miras ilkesinin hikâyesi bir trajedi.
08:43
is a tragedy.
157
523646
1284
08:45
But it's powerful because it makes plain
158
525819
2969
Ancak güçlü çünkü mevcut dünya düzeninin
08:48
the ways in which the current world order will put up antibodies and defenses
159
528812
5621
antikorlar ve savunmalar öne sürerek
08:54
and resist attempts at structural reform.
160
534457
2921
yapısal reform denemelerine direnmeyi kolaylaştırıyor.
08:58
But here's the thing:
161
538870
2217
Ama önemli bir nokta var:
09:01
the Outer Space Treaty has already made these structural reforms.
162
541111
3904
Dış Uzay Anlaşması bu reformları zaten gerçekleşti.
09:05
At the height of the Cold War,
163
545832
1594
Soğuk Savaş'ın en yoğun döneminde
09:07
terrified that each would get to the Moon first,
164
547450
2791
Ay'a ilk ulaşan olamama korkusuyla
09:10
the United States and the USSR
165
550265
2211
Birleşik Devletler ve SSCB,
09:12
made the Westphalian equivalent of a deal with the devil.
166
552500
3599
şeytanla Vestfalya eşdeğeri bir anlaşma yaptı.
09:16
By requiring free access and preventing territorial appropriation,
167
556613
4760
Serbest erişimi gerekli kılarak ve bölgesel uygunluğun önüne geçerek
09:21
we are required to redesign our most basic institutions,
168
561397
4006
en temel kurumlarımızı yeniden tasarlamamız lazım.
09:25
and perhaps in doing so,
169
565427
1770
Ve belki de böyle yaparak
09:27
learn something new we can apply here on Earth.
170
567221
2803
Dünya'da uygulayabileceğimiz yeni bir şey öğreniriz.
09:30
So although the Moon might seem a little far away sometimes,
171
570808
4057
Ay bazen ne kadar uzak görünse de
09:34
how we answer basic questions now
172
574889
2469
şu an temel sorulara verdiğimiz yanıtlar
09:37
will set precedent for who has a seat at the table
173
577382
3118
masada kimlerin oturacağını
09:40
and what consent looks like.
174
580524
1792
ve rıza konusu belirleyecek.
09:42
And these are questions of social technology,
175
582928
2823
Bunlar sosyal teknoloji soruları,
09:45
not rockets and hardware.
176
585775
2014
roketler veya maddi şeyler değil.
09:48
In fact, these conversations are starting to happen right now.
177
588703
4115
Hatta bu sohbetler artık yapılmaya başlandı.
09:53
The space community is discussing basic shared agreements,
178
593381
3208
Uzay topluluğu temel paylaşımlı anlaşmaları tartışıyor,
09:56
such as how do we designate lunar areas as heritage sites,
179
596613
4651
uydunun hangi alanlarını miras alanı olarak belirleyeceğimiz
10:01
and how do we get permission for where to land
180
601288
2896
ve geleneksel dış otorite geçerli olmadığında
10:04
when traditional external authority
181
604208
2248
nereye inileceği izninin nasıl alınacağı gibi.
10:06
doesn't apply?
182
606480
1618
10:08
How do we enforce requirements for coordination
183
608122
2974
İnsanlara gidecek yönü söylemek kurallara aykırı olursa
10:11
when it's against the rules to tell people where to go?
184
611120
3077
koordinasyon gereklilikleri nasıl karşılanacak?
10:14
And how do we manage access to scarce resources
185
614727
3611
Kıt kaynaklara erişimi nasıl yöneteceğiz,
10:18
such as water, minerals
186
618362
2344
su ve mineraller gibi
10:20
or even the peaks of eternal light --
187
620730
3285
veya ebedi ışık zirveleri gibi --
10:24
craters that sit at just the right latitude
188
624039
2629
sürekliye yakın güneş ışığına maruz kalan tam da doğru enlemdeki kraterler --
10:26
to receive near-constant exposure to sunlight --
189
626692
2663
10:29
and therefore, power?
190
629379
1748
peki ya sonrasında güç?
10:31
Now, some people think that the lack of rules on the Moon
191
631151
4000
Kimi insanlar Ay'da kural olmayışının korkunç olduğunu düşünecek.
10:35
is terrifying.
192
635175
1563
10:36
And there are legitimately some terrifying elements of it.
193
636762
4032
Bunun gerçekten de korkutucu yanları var.
10:41
If there are no rules on the Moon,
194
641961
1860
Ay'da eğer hiçbir kural olmazsa
10:43
then won't we end up in a first-come, first-served situation?
195
643845
3892
ilk gelen ilk faydalanır mantığına bürünmez miyiz?
10:48
And we might,
196
648451
2013
belki de öyle olur,
10:50
if we dismiss this moment.
197
650488
2212
şayet bu anı ortadan kaldırırsak.
10:53
But not if we're willing to be bold and to engage the challenge.
198
653470
4262
Cesur olmaya ve zorlukla yüzleşmeye istekliysek hayır.
10:58
As we learned in our communities of self-governance,
199
658826
2712
Kendi kendine yönetişimli topluluklardan öğrendiğimiz,
11:01
it's easier to create something new than trying to dismantle the old.
200
661562
4537
eskiyi bozmaktansa yeni bir şey yaratmak daha kolay.
11:06
And where else but the Moon
201
666821
1860
Dünya'daki en büyük zorluklarımız için tasarlanmış sınırlamalarla
11:08
can we prototype new institutions at global scale
202
668705
4195
11:12
in a self-contained environment with the exact design constraints needed
203
672924
3979
kendine yeten bir ortamda küresel ölçekte yeni kurumların prototipini
11:16
for our biggest challenges here on Earth?
204
676927
2794
Ay'da değil de nerede yapacağız?
11:21
Back in 1999,
205
681197
1845
1999 yılında,
11:23
the United Nations taught a group of young space geeks
206
683066
3480
Birleşmiş Milletler bir grup uzay meraklısına
11:26
that we could think bigger,
207
686570
2161
daha büyük düşünebileceğimizi,
11:28
that we could impact nations if we chose to.
208
688755
3144
istersek milletleri etkileyebileceğimizi öğretti.
11:32
Today, the stage is set for the next step:
209
692645
3695
Bugün ise sonraki adım için sahne hazır:
11:36
to envision what comes after territory and borders.
210
696364
3976
bölge ve sınırların ötesini zihnimizde canlandırmak.
11:41
Thank you.
211
701227
1152
Teşekkürler.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7