"Chasms" | Asali DeVan Ecclesiastes

27,224 views ・ 2018-10-19

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: İremsu Savaş Gözden geçirme: Eren Gokce
00:12
There are some chasms so deep and so wide,
0
12760
3720
Bazı uçurumlar öyle derin ve engindir ki,
00:17
we find it hard to imagine how we'll ever make it to the other side.
1
17280
3760
diğer tarafa nasıl geçeceğimizi hayal etmek bile zor gelir.
00:22
That space between who we are and who we want to be,
2
22520
3840
Olduğumuz kişi ve olmak istediğimiz kişi arasındaki boşluk,
00:27
the gaps between our high ideals
3
27480
3256
yüksek ideallerimiz ve temel gerçekliklerimiz
00:30
and our base realities.
4
30760
1880
arasındaki farklar.
00:34
The distance between what we say
5
34080
3816
Söylediğimiz ve gerçekte söylemek istediğimiz
00:37
and what we really mean.
6
37920
1440
şeyler arasındaki mesafe.
00:40
The raging river that flows between what actually happened
7
40560
4096
Gerçekte olan ile elverişli hatıralarımız arasında akıp giden
00:44
and our convenient memories.
8
44680
2776
hırçın nehir.
00:47
The lies we tell ourselves are lakes,
9
47480
2856
Kendimize söylediğimiz yalanlar göllerdir,
00:50
overflowing their banks,
10
50360
1376
kıyılarından taşarlar,
00:51
flooding our speech with waters, caustic and rank.
11
51760
3480
su, aşındırıcı ve acıyla sözlerimize taşar.
00:56
The only bridge is the truth,
12
56400
3016
Tek köprü gerçektir,
00:59
passing through me and you, as we look one another eye to eye.
13
59440
3640
biz göz göze bakarken benden sana geçen köprü.
01:04
But so often, that look is filled with our hesitations,
14
64320
3336
Fakat bu bakış sık sık tereddütlerle doludur
01:07
and we can't help but glance to the side.
15
67680
2400
ve karşı tarafa göz atmaktan kendimizi alamayız.
01:12
See, we've long ago let go of the language
16
72400
2496
Daha yumuşak taraflarımızı tanımladığımız
01:14
with which we describe our softer parts.
17
74920
3216
dili bırakalı çok oluyor, görüyorsunuz.
01:18
We learn early that those with softer hearts suffer.
18
78160
3136
Yumuşak kalplilerin daha çok acı çektiklerini erkenden öğreniyoruz.
01:21
So we allow lean emotion to reign,
19
81320
2656
Duyguların hüküm sürmesine izin veriyoruz,
01:24
never noticing that only strain has been the fruit of our restraints.
20
84000
3416
hiçbir zaman çok gayret etmenin,
kısıtlarımızın meyvesi olduğunu fark etmiyoruz.
01:27
We haven't escaped pain.
21
87440
1896
Acıdan kaçmadık.
01:29
And our battle scars are far from faint.
22
89360
2296
Ve savaş izlerimiz sönükleşmekten çok uzakta.
01:31
Yet and still, despite our desire and willingness to heal,
23
91680
4496
Ve iyileşmeye olan isteğimize rağmen,
01:36
we often find ourselves fighting hard in the paint,
24
96200
3216
sık sık kendimizi bir resimde çok sıkı bir şekilde savaşırken buluyoruz,
01:39
holding onto false images of everything we ain't.
25
99440
3600
aslında bizim olmadığımız yanlış görüntülere sıkıca sarılıyoruz.
01:44
So while our dream coincide, our fears collide.
26
104120
4696
Yani hayallerimiz uyuşurken korkularımız çarpışıyor.
01:48
And we want to know one another, but think we can't.
27
108840
3320
Ve birbirimizi tanımak istiyoruz, ama yapamayacağımızı düşünüyoruz.
01:53
The gulf between empathy and equity
28
113680
3576
Empati ve eşitlik arasındaki uçurum
01:57
is as unfathomable as the fissures that line our collective integrity.
29
117280
5656
kolektif bütünlüğümüzü oluşturan çatlaklar kadar net değildir.
02:02
And we spend eternal eternities
30
122960
3256
Ve sonsuzlukları
02:06
trying to translate that into virtue.
31
126240
2840
bunu erdeme dönüştürmeye çalışırken harcıyoruz.
02:10
Perhaps you have met one or two of the virtuous on your path.
32
130160
2960
Belki de yolunuzda bir ya da iki erdem ile karşılaştınız.
02:14
They are only very few,
33
134200
1536
Onlar çok az
02:15
and I know that I have, from time to time,
34
135760
2176
ve biliyorum ki zaman zaman
02:17
mistaken pretenders for real,
35
137960
1656
sahtekârları gerçeklerle karıştırdım,
02:19
yet still make room for the possibility that it's I who's been pretending.
36
139640
4840
ama ben rol yapıyormuşum gibi bir olasılığa yol açıyorum.
02:25
Please, bear with me, I'm still mending,
37
145400
1936
Lütfen sabırlı olun, hâlâ düzeltmeye çalışıyorum.
02:27
but I'm no longer bending to the will of my injuries,
38
147360
3336
Artık yaralarımın iradesine
02:30
nor my injurers.
39
150720
2096
ya da yaralayıcılarıma boyun eğmiyorum.
02:32
I much prefer to stretch my arms like Nüt until I become the sky.
40
152840
5016
Nüt gibi kollarımı gökyüzü olana kadar uzatmayı tercih ederim.
02:37
I'd rather stretch my tongue with truth,
41
157880
2376
Doğruluk ile dilimi uzatmayı tercih ederim,
02:40
our bridge to cross when we look one another in the eye.
42
160280
3080
birbirimizin gözüne baktığımızda, geçeceğimiz köprü.
02:44
But the tongue, like the heart, gets tired.
43
164720
2760
Ama dil kalp gibi yorulur.
02:48
The weak make it hard for the strong to stay inspired,
44
168480
3096
Zayıflar güçlülerin ilham almasını zorlaştırır,
02:51
like the lost prevent the found from escaping the mire,
45
171600
3496
kayıp olanın, bulunmuş olanın bataklıktan çıkmasına engel olması
02:55
and the degraded stop the enlightened from taking us higher.
46
175120
2896
ve değersizlerin, aydınların bizi yükseğe çıkarmasına engel olması gibi.
02:58
But no matter what you hear from the mouths of these liars,
47
178040
3536
Fakat bu yalancıların ağızlarından ne duyarsanız duyun,
03:01
we are one people
48
181600
1976
biz tek bir insanız
03:03
with one destiny and the common enemy,
49
183600
2816
tek bir kaderi ve ortak bir düşmanı olan
03:06
that's why it really stresses me to see our hearts so tattered,
50
186440
4016
ve kalplerimizin paramparça olduğunu görmek beni gerçekten geriyor,
03:10
our minds so scattered,
51
190480
1376
zihinlerimiz çok dağınık,
03:11
our egos so easily flattered.
52
191880
2216
egomuz kolayca pohpohlanıyor.
03:14
We're enslaved, yet think of our shackles as gifts.
53
194120
3216
Bizler köleleştirildik, prangalarımızı da hediye olarak düşünelim.
03:17
Rather than resist our masters, we let them widen our rifts,
54
197360
3376
Ustalarımıza direnmek yerine, akılsız maddeci keşler gibi
03:20
like mindless, material junkies,
55
200760
2256
uçurumlarımızı genişletmelerine izin veriyoruz,
03:23
we seek that which lowers, not lifts.
56
203040
2680
bizi yukarı taşıyanı değil, aşağı çekeni arıyoruz.
03:26
But somewhere in our midst,
57
206840
2136
Fakat aramızda bir yerlerde
03:29
there's been a paradigm shift.
58
209000
1880
bir paradigma değişimi oldu.
03:31
Justice is getting restless in its chains.
59
211880
3336
Adalet zincirlerinde huzursuzluk oluyor.
03:35
Our youth find it useless to separate their souls from their brains,
60
215240
3936
Gençlerimiz ruhları ile beyinlerini ayırmayı gereksiz buluyor,
03:39
their truth is ingrained, their integrity insustained.
61
219200
3376
doğruları kökleşmiş, bütünlükleri sürdürülemez olmuş.
03:42
Let me call your attention to those who serve as examples.
62
222600
3616
Buna örnek olanlara dikkatinizi çekeyim.
03:46
Those who daily give their all,
63
226240
1896
Herkese her şeylerini verenler
03:48
but their reserves are still ample.
64
228160
2096
ama rezervleri hâlâ bol miktarda.
03:50
Those who battle friend and foe,
65
230280
1976
Arkadaş ve düşmanları ile savaşanlar,
03:52
yet their hope is never trampled,
66
232280
1696
umutları hâlâ çiğnenmemiş,
03:54
they make music, never sample,
67
234000
2096
müzik yapıyorlar, hiç örneklemiyorlar
03:56
and the world's ugly could never cancel
68
236120
2416
ve dünyanın çirkinliği onların bileşeni olan doluluğu
03:58
the fullness and the sweetness of their composition.
69
238560
2840
ve tatlılığı hiçbir zaman yok edemez.
04:01
Nor the unadulterated truth of their mission.
70
241960
2400
Ne de onların görevlerinin saf gerekliğini.
04:05
It's time we shut our mouths and listen.
71
245080
2680
Ağızlarımızı kapatıp dinlemenin zamanı geldi.
04:08
Close our eyes and pray
72
248600
2376
Gözlerinizi kapatın ve dua edin,
04:11
for the humility and the guidance
73
251000
2856
alçak gönüllülük ve rehberliği
04:13
to follow them to the way.
74
253880
1960
takip edebilmek için.
04:16
Thank you.
75
256600
1216
Teşekkürler.
04:17
(Applause)
76
257840
1576
(Alkış)
04:19
(Cheers)
77
259440
1696
(Tezahürat)
04:21
Thank you.
78
261160
1216
Teşekkürler.
04:22
(Applause)
79
262400
5080
(Alkış)
04:29
(Cheers)
80
269720
1655
(Tezahürat)
04:31
Thank you.
81
271399
1297
Teşekkürler.
04:32
(Applause)
82
272720
3240
(Alkış)
04:36
Thank you all so much,
83
276680
1256
Hepinize çok teşekkürler,
04:37
you have no idea how fulfilling and energizing that is.
84
277960
3680
bunun ne kadar tatmin edici ve enerji verici olduğunu bilemezsiniz.
04:42
For the past three years,
85
282680
1256
Geçtiğimiz üç yıl,
04:43
I've had the privilege of codesigning with my neighbors
86
283960
4536
komşularımla birlikte New Orleans'ta
"Under The Bridge" (Köprü Altı) olarak bilinen
04:48
a space in New Orleans known as Under the Bridge.
87
288520
2920
bir yerde tasarım yapma ayrıcalığım oldu.
04:52
In 1966, Interstate 10 landed on the Tremé neighborhood,
88
292400
5496
1996 yılında Interstate 10 Tremé mahallesine iniş yaptı,
04:57
displacing 326 black-owned businesses,
89
297920
4256
326 siyahi sahibi olan işletmenin,
300'den fazla meşe ağacının yerini aldı,
05:02
over 300 live oak trees,
90
302200
3496
bölgenin en başarılı siyahi ticari bölgesini etkili bir şekilde yok etti,
05:05
effectively destroying the region's most successful black commercial district,
91
305720
4736
nesiller arası serveti bozdu
05:10
disrupting intergenerational wealth
92
310480
2496
ve ülkenin en eski Afrika kökenli Amerikan mahallesinin
05:13
and truly unraveling the fabric
93
313000
2056
kumaşını gerçekten çözdü.
05:15
of the nation's oldest African American neighborhood.
94
315080
2920
Bugün 45 yıllık toplum savunuculuğunun ardından,
05:19
Today, after 45 years of community advocacy,
95
319000
5776
500 saatlik toplum katılımı,
05:24
after 500 hours of community engagement
96
324800
3416
80 saatlik toplum tasarımından sonra,
05:28
and 80 hours of community design,
97
328240
3336
2018'de binlerce sakinin sesini,
05:31
we are so excited that in 2018,
98
331600
3656
yerel, federal ve hayırsever ortaklarımızın
05:35
after capturing the voices of thousands of residents
99
335280
2576
desteğini aldıktan sonra çok heyecanlıyız.
05:37
and the support of our local, federal and philanthropic partners,
100
337880
4416
Şehir dünyayı dönüştürmenin 300. yılını kutlarken
05:42
as the city celebrates 300 years of transforming the world,
101
342320
3976
05:46
we will get to transform 19 blocks under the Interstate into community space,
102
346320
6496
Interstate altında 19 bloku,
siyahilerin sahip olduğu iş yerleri olan,
05:52
into black-owned businesses,
103
352840
1736
Claiborne Koridoru Kültürel Yenilik Bölgesi
05:54
in the form of the Claiborne Corridor Cultural Innovation District.
104
354600
4056
şeklindeki topluluk alanlarına dönüştüreceğiz.
(Tezahürat)
05:58
(Cheers)
105
358680
1816
(Alkış)
06:00
(Applause)
106
360520
5416
06:05
We will be bridging time, we will bridge memory,
107
365960
4176
Zamanla köprü kuracağız, hafızaya köprü kuracağız,
06:10
we will bridge disparity and injustice,
108
370160
2976
eşitsizliğe ve adaletsizliğe köprü kuracağız
06:13
and we can't wait to see you all on the other side.
109
373160
3816
ve hepinizi diğer tarafta görmeye sabırsızlanıyoruz.
06:17
Thank you.
110
377000
1216
Teşekkürler.
06:18
(Applause)
111
378240
3840
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7