A new way to "grow" islands and coastlines | Skylar Tibbits

Çeviri: Beyza Çınar Gözden geçirme: Can Boysan

For nearly a decade,

Neredeyse on yıldır

my collaborators and I at the Self-Assembly Lab

Self-Assembly Lab'deki işbirlikçilerim ile materyal sistemleri üzerine çalışıyoruz.

have been working on material systems that transform themselves,

Bunlar, kendilerini dönüştürebilen, birleştirebilen

assemble themselves

and adapt to their environment.

ve çevreye uyum sağlayabilen sistemler.

From our early work on 4D printing,

İlk 4D baskı çalışmamızda

where we printed objects, dipped them underwater,

yazıcıdan bastığımız ve suya daldırdığımız nesneler,

and they transform,

sıcaklık ve güneş ışığına karşı tepki veren

to our active auxetics that respond to temperature and sunlight,

aktif auxetic malzemelere,

to our more recent work on active textiles

yakın zamandaki çalışmamız olan

that respond to body temperature and change porosity,

vücut ısısı ve gözenek değişkenliğine tepki veren aktif kumaşlara,

to our rapid liquid printing work

hava basıncı ile şekil değiştiren,

where we print inflatable structures

bir şekilden diğerine geçen

that morph based on air pressure

şişirilebilir yapılar elde ettiğimiz

and go from one shape to another,

sıvı baskı işimize

ya da su altına daldırdığımız nesnelerin

or our self-assembly work

where we dip objects underwater,

dalga enerjisi ile kendi kendilerini

they respond to wave energy and assemble themselves

detaylı mobilya gibi objelere çeviren çalışmamıza dönüştüler.

into precise objects like furniture.

Or, at larger scales,

Ya da büyük boyutlarda rüzgar enerjisi kullanan

using wind energy,

we have meter-diameter weather balloons

bir metre çapındaki hava balonlarımız

that assemble in the airspace above a construction site.

kendilerini inşaat alanının üzerinde birleştirebiliyorlar.

For dangerous environments or harsh, extreme places

Tehlikeli ortamlar veya insan ulaşımı ile lojistiğin zor olduğu

where it's hard to get people or equipment,

zorlu ve haşin mekanlarda

they can assemble in the airspace, and as the helium dies,

havada birleşip içlerindeki helyum gazı bitince

they then come back to the ground,

yere yerleşiyorlar

and you're left with a big space frame structure.

ve sonucunda büyük bir iskelet yapı ortaya çıkıyor.

All of this research is about taking simple materials,

Bütün bu araştırmalar, basit materyalleri alıp

activating them with forces in their environment --

çevrelerindeki kuvvetler olan,

gravity, wind, waves, temperature, sunlight --

yer çekimi, rüzgar, dalga, sıcaklık, gün ışığı ile

and getting them to perform,

aktive etmelerini, dönüşümlerini,

getting them to transform, assemble, etc.

birleşmelerini sağlamaktır.

How do we build smart things

Akıllı cihazları,

without complex electromechanical devices?

karmaşık elektromekanik cihazlar kullanmadan nasıl yapabiliriz?

But more recently we were approached by a group in the Maldives,

Son zamanlarda Maldivlerden bir grupla yakınlaştık,

and they were interested in taking some of this research and ways of thinking

bu araştırmayı ve düşünce tarzını, iklim değişikliği ile ilgili olarak

and applying it to some of the challenges that they've faced

karşılaştıkları bazı zorluklarda

kullanmak istiyorlardı.

in terms of climate change.

And the first thing you do

Maldivlerde biri sizinle yakınlaştığında

when you're approached by someone in the Maldives

yapacağınız ilk şey

gezintiye çıkmak istediğinizi söylemektir.

is say you want to go on a site visit.

(Gülüşmeler)

(Laughter)

Bu harika.

It is amazing.

So we went there

Oraya gittiğimizde

and I actually walked away with a really different perspective

iklim değişikliğinin geleceğini düşünerek

on the future of climate change.

gerçekten çok farklı bir bakış açısıyla gezdim.

Because you would imagine, you know, the Maldives are sinking.

Maldivler batıyor, hayal edebilirsiniz.

Berbat halde o insanlar, ne yapacaklar?

They're screwed. What are they going to do?

Bizim durağan, insan yapısı altyapımızın aksine,

But I walked away thinking, they might be the model,

onların geleceğin yapılı çevresi olabileceklerini düşünerek yürüdüm.

the future model of the built environment, where they can adapt and be resilient

Buraya uyum sağlayıp dirençli olabilirler.

rather than our fixed, man-made infrastructure.

Denizlerin seviyesinin artmasına ve iklim değişikliğine

But there's typically three main approaches

to sea level rise and climate change.

genel olarak üç bakış açısı vardır.

One of them is that we can do nothing and we can run away.

Bunlardan biri hiçbir şey yapmadan uzaklaşmak.

Bu oldukça kötü bir fikir.

And that's a pretty bad idea.

As more than 40 percent of the world's population

Dünya nüfusunun yüzde 40'ından fazlası

is living in coastal areas,

sahil bölgelerinde yaşadıkça,

deniz seviyesi artıp fırtınalar daha kötü bir hal aldıkça

as sea levels rise and as storms get worse and worse,

iyice suyun altında kalacağız.

we're going to be more and more underwater.

Dolayısıyla, bu çetin sorunu çözmek zorundayız.

So it's imperative that we solve this pretty demanding problem.

The second is that we can build barriers.

İkinci bakış açısına göre ise bariyerler inşa edebiliriz.

We can build walls.

Duvarlar örebiliriz.

The problem here is that we take a static solution

Buradaki sorun şu ki

süper dinamik, yüksek enerjili bir problemle savaşmak için

trying to fight against a superdynamic, high-energy problem,

durağan bir çözüm üretiyoruz

ve doğa her zaman kazanacaktır.

and nature is almost always going to win.

So that's likely not going to work either.

Muhtemelen bu da işe yaramayacak.

The third approach is using dredging.

Üçüncü yaklaşım ise deniz taraması yapmak.

So dredging is where you suck up a bunch of sand from the deep ocean

Deniz taraması, derin okyanuslardan bir miktar kum çekip

and you pump it back onto the beaches.

sahillere püskürtmeye denir.

If you go to any beach around the Northeast or Western Coast,

Kuzeydoğu veya Batı tarafında herhangi bir sahile giderseniz

you'll see that they use dredging year after year after year

göreceksiniz ki oralarda yalnızca hayatta kalmak için yıldan yıla

just to survive.

daha fazla deniz taraması yapılıyor.

It's really not a good solution.

Aslında çok iyi bir çözüm yolu değil.

In the Maldives, they do the same thing, and they can build an island in a month,

Maldivler için de durum aynı, ayda bir ada yapabiliyorlar.

a brand new island they build from dredging.

Deniz taraması ile yapılan yepyeni bir ada.

Fakat deniz eko sistemi açısından oldukça kötü bir durum,

But it's really, really bad for the marine ecosystem,

and then they become addicted to dredging.

daha sonra deniz taramasına bağımlı hale geliyorlar.

They need to do that year after year.

Her yıl bunu yapmak zorunda kalıyorlar.

But in the time that it took them to build that one island,

Fakat onların bir adayı yaparken harcadıkları zaman içinde

three sandbars built themselves,

üç kıyı kordonu kendini inşa ediyor,

and these are massive amounts of sand

burada biriken kumlar çok büyük miktarda,

so big you can park your boat on it,

o kadar büyük ki teknenizi park edebilirsiniz.

and this is what's called a site visit.

Yerinde ziyaret olarak adlandırılan şey bu.

It's really hard work.

Gerçekten zor iş.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

In Boston winters.

Boston'un kışlarında durum böyle.

This is massive amounts of sand that naturally accumulates

Doğal yollarla biriken devasa miktardaki bu kumlar

just based on the forces of the waves

yalnızca dalgaların gücüne

and the ocean topography.

ve okyanus topoğrafyasına dayanır.

So we started to study that. Why do sandbars form?

Bunun üzerinde çalışmaya başladık.

If we could tap into that,

Kıyı kordonları neden oluşur?

Eğer bir bağlantı kurabilirsek

we could understand it and we could utilize it.

bunu anlayabilir ve kullanabiliriz.

It's based on the amount of energy in the ocean

Bu oluşumlar, okyanustaki enerji miktarına

and the topography in the landscape that promotes sand accumulation.

ve kumun birikmesini kolaylaştıran arazi topoğrafyasına bağlıdır.

So what we're proposing is to work with the forces of nature

Bizim teklifimiz ise yıkmaktan ziyade yapmak için

doğanın güçleri ile birlikte çalışmak.

to build rather than destroy,

and in my lab at MIT, we set up a wave tank,

MIT'deki laboratuvarımda bir dalga tankı geliştirdik,

a big tank that's pumping waves,

dalga pompalayan büyük bir tank.

and we placed geometries underwater.

Su altına geometriler yerleştirdik.

We tried all sorts of different geometries.

Her türden geometriyi denedik.

The waves interact with the geometry,

Dalgalar geometri ile etkileşim kuruyor

ve türbülans üreterek kumu biriktirmeye başlıyor.

and then create turbulence and start to accumulate the sand

so the sand starts to form these sandbars on their own.

Böylece kumlar, kendi kendilerine kıyı kordonları oluşturuyor.

Burada havadan görünüşü var.

Here's an aerial view.

On the left-hand side, you'll see the beach that's growing.

Sol tarafta büyüyen sahilleri görüyorsunuz.

Ortada oluşan kıyı kordonu var.

In the middle you'll see the sandbar that formed.

So these are geometries that collaborate with the force of the wave to build.

Bunlar, dalga gücüyle birleşip kıyı kordonlarını oluşturan geometrilerdir.

Bir tanesini üretmeye başladık, Şubatta Boston'daydı.

We then started to fabricate one. This was in February in Boston.

We have large rolls of canvas.

Geniş kanvas rulolarımız var.

It's a biodegradable material,

Bu, doğada çözünebilen,

it's super cheap, easy to work with.

çok ucuz ve çalışması kolay bir madde.

We then sew it into these large bladders,

Bu maddeyi geniş keselere diktik

and then we flew over there.

ve sonrasında buraya geri geldik.

And I know what you're thinking. This is not the Fyre Festival.

Ne düşündüğünüzü biliyorum, bu Fyre Festivali değildi.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

This is real life. It's real.

Bu hayatın kendisi, bu gerçek.

And we flew there with these canvas bladders in our suitcases,

Oraya giderken bavulumuzda bu kanvas keseler vardı,

güneşten yanmıştık çünkü Boston kışıydı,

we got sunburned because it was Boston winter,

sonra bu keseleri kumla doldurup suyun altına yerleştirdik.

and then we filled them with sand and we placed them underwater.

These are exactly the same geometries that you saw in the tank,

Bunlar tankta gördüğünüzle tıpa tıp aynı geometrilerdi,

they're just human scale.

sadece göz kararıydı.

Large objects filled with sand,

Kumla dolu geniş nesneleri suyun altına yerleştirdik,

we'd place them underwater, they're just really simple geometries.

son derece basit geometrilerdi.

In the front of them, you'll see it's clear water.

Gördüğünüz gibi önlerinde duru su var.

The waves are crashing over.

Dalgalar çarpışıyor.

It's quite clear.

Oldukça duru.

And then on the backside, there's turbulence.

Arka tarafında ise türbülans oluşuyor.

The water and the sand is mixing up.

Su ile kum karışıyor.

Tortuların taşınmasına ve böylece kumun birikmesine neden oluyor.

It's causing sediment transport, and then the sand is accumulating.

You'll see some friendly stingrays here that visited us.

Burada bizi ziyaret eden iri vatoz balıklarını görüyorsunuz.

On the left is day one, the right is day three.

Soldaki birinci gün, sağdaki de üçüncü gün.

You'll see the sand ripples in the light areas

Açık alanlardaki kum tepeciklerini görüyorsunuz,

where the sand is accumulating

kumlar buralarda yalnızca iki günde birikiyor.

just after two days.

So this was last February, and it's very much ongoing work.

Bu geçen Şubat ayıydı ve daha devam eden birçok iş var.

This is just in the beginning of this research.

Bu, daha araştırmanın başlangıçtaki hali.

Over the next year and longer,

Gelecek yıl veya daha ileri bir zamanda,

we're going to be studying this through satellite imagery

uydudan gelen görüntüler ve batimetri verileri aracılığıyla

and bathymetry data

doğada kumun doğal olarak birikmesinin

to understand what the short-term and long-term impacts are

kısa ve uzun vadede etkilerini anlamak için

of natural sand accumulation in the environment.

bunun üzerine çalışıyor olacağız.

And the bigger vision, though,

Daha büyük vizyonumuz ise

su altında kalabilen geometriler geliştirmek,

is that we want to build submersible geometries,

almost like submarines that we can sink and float.

tıpkı suya daldırıp yüzdürebileceğimiz denizaltılar

Like adaptable artificial reefs,

ve ayarlanabilir yapay kayalıklar gibi.

you could deploy them

Onları konuşlandırabilirsiniz.

if there's a storm coming from one direction or another

Herhangi bir yönden bir fırtına yaklaşıyorsa

or if the seasons are changing,

veya mevsimler değişiyorsa

you can use these adaptable reef structures

bu ayarlanabilir yapıları,

kumları biriktiren dalga gücünden yararlanmak için kullanabilirsiniz.

to use the force of the waves to accumulate sand.

And we think this could be used in many coastal regions

Bize göre bu, dünyanın birçok kıyı bölgesinde

and many island nations around the world.

veya adalarda kullanılabilir.

But when we think about building smarter environments,

Fakat daha akıllı çevre,

think of smarter buildings or smarter cars or smarter clothing,

daha akıllı binalar, arabalar, kıyafetler geliştirmeyi düşündüğümüzde

bu bir bakıma daha fazla güç,

that typically means adding more power,

more batteries, more devices, more cost, more complexity

daha fazla batarya, cihaz, maliyet, karmaşıklık

and ultimately more failure.

ve nihayetinde daha fazla kayıp anlamına geliyor.

Daima daha az ile daha akıllı şeyleri nasıl üreteceğimizi düşünüyoruz.

So we're always trying to think about how do we build smarter things with less?

How do we build smarter things that are simple?

Nasıl basit ve akıllı şeyler üretiriz?

And so what we're proposing at the lab and with this project specifically

Laboratuvarda bu proje için özellikle önerdiğimiz şey

dalgalar gibi çevredeki kuvvetlerle işbirliği yapıp biriken,

is to use simple materials like sand

yani uyum sağlayan

that collaborates with forces in the environment like waves

to accumulate and adapt.

kum gibi basit maddeleri kullanmak.

And we'd like to work with you, collaborate with us, to develop this,

Sizinle çalışmak isteriz, bunu geliştirmek, hesaplamak

to scale it and apply this way of thinking.

ve bu düşünceyi uygulamak için bizimle bir olun.

We think it's a different model for climate change,

İklim değişikliği için bunun farklı bir model olduğunu düşünüyoruz,

one that's about adaptation and resilience

direnç ve korkudan ziyade

uyum ve elastikiyetle ilgili bir model.

rather than resistance and fear.

So help us turn natural destruction into natural construction.

Doğal yıkımları doğal yapımlara dönüştürmemize yardım edin.

Thank you.

Teşekkür ederim.

(Applause)

(Alkışlar)