Geoff Mulgan: Post-crash, investing in a better world

38,090 views ・ 2009-09-02

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Meltem Erdoğan Gözden geçirme: Merve Kılıç
00:19
It's hard to believe that it's less than a year since the extraordinary moment
0
19330
4000
Ekonominin direği kredilerde işlerin durma noktasına geldiği
00:23
when the finance, the credit, which drives our economies froze.
1
23330
4000
o sıra dışı zamanlardan bu yana bir yıl geçtiğine inanmak çok güç.
00:27
A massive cardiac arrest.
2
27330
3000
Şiddetli bir kalp durması.
00:30
The effect, the payback, perhaps, for years of vampire predators like Bernie Madoff,
3
30330
4000
Geçmişte Bernie Madoff gibi vampirlerin yarattığı etki
00:34
whom we saw earlier.
4
34330
2000
ve ödenecek diyetler.
00:36
Abuse of steroids, binging and so on.
5
36330
3000
Steroidlerin amaç dışı kullanımı, yeme bozukluğu ve daha nicesi.
00:39
And it's only a few months since governments
6
39330
2000
Üstelik devletler sistemdeki akışın devamlılığı için
00:41
injected enormous sums of money to try and keep the whole system afloat.
7
41330
6000
büyük miktarlarda parayı piyasaya enjekte edeli daha yeni birkaç ay oldu.
Şimdilerde oldukça değişik bir alaca karanlık kuşağındayız,
00:47
And we're now in a very strange sort of twilight zone,
8
47330
2000
00:49
where no one quite knows what's worked, or what doesn't.
9
49330
4000
neyin işe yaradığı veya yaramadığı konusunda kimsenin fikri yok.
00:53
We don't have any very clear maps, any compass to guide us.
10
53330
5000
Bize rehberlik edecek ne bir haritamız ne de bir pusulamız var.
00:58
We don't know which experts to believe anymore.
11
58330
3000
Hangi uzmana inanacağımızı şaşırmış durumdayız.
01:01
What I'm going to try and do is to give some pointers
12
61330
3000
Benim burada yapmak istediğim ise size birkaç gösterge sunmak,
01:04
to what I think is the landscape on the other side of the crisis,
13
64330
4000
aslında bu da krizin diğer tarafına dair bir manzara;
01:08
what things we should be looking out for
14
68330
2000
neleri gözetmemiz gerektiği
01:10
and how we can actually use the crisis.
15
70330
3000
ve krizi nasıl kullanabileceğimize dair bir bakış açısı.
01:13
There's a definition of leadership which says,
16
73330
2000
Liderliğin şöyle bir tanımı var:
01:15
"It's the ability to use the smallest possible crisis
17
75330
4000
"En ufak krizi, mümkün olan
en büyük etkiyi yaratmak için kullanabilme becerisi."
01:19
for the biggest possible effect."
18
79330
2000
01:21
And I want to talk about how we ensure that this crisis,
19
81330
3000
Bugün sizlere, hiç de ufak olmayan bu krizi
01:24
which is by no means small, really is used to the full.
20
84330
4000
nasıl en iyi şekilde kullanabileceğimizi anlatmak istiyorum.
01:28
I want to start just by saying a bit about where I'm coming from.
21
88330
3000
Size kendimle alakalı biraz bilgi vererek başlayayım.
01:31
I've got a very confused background
22
91330
3000
Arka planım oldukça karmaşık,
01:34
which perhaps makes me appropriate for confused times.
23
94330
4000
bu da beni karmaşık zamanlarda tercih edilebilir kılıyor.
01:38
I've got a Ph.D. in Telecoms, as you can see.
24
98330
3000
Gördüğünüz gibi telekomünikasyon alanında doktora yaptım.
01:41
I trained briefly as a Buddhist monk under this guy.
25
101330
3000
Şu gördüğünüz adamdan Budist rahibi olmak için eğitim aldım.
01:44
I've been a civil servant,
26
104330
2000
Memurluk yaptım,
01:46
and I've been in charge of policy for this guy as well.
27
106330
3000
bu adamın da baş politika danışmanıydım.
01:49
But what I want to talk about begins when I was at this city, this university, as a student.
28
109330
5000
Fakat anlatacaklarım, bu şehirdeki üniversite hayatıma dayanıyor.
01:54
And then as now, it was a beautiful place of balls and punts, beautiful people,
29
114330
6000
Okul, şimdi olduğu gibi, top oynayan güzel insanlarla dolu bir yerdi.
02:00
many of whom took to heart Ronald Reagan's comment
30
120330
3000
İnsanların birçoğu Ronald Reagan'ın şu sözüne gönül vermişti:
02:03
that, "even if they say hard work doesn't do you any harm,
31
123330
3000
"Çok çalışmanın zararı yoktur deseler bile
02:06
why risk it?"
32
126330
2000
neden kendinizi riske atasınız ki?"
02:09
But when I was here,
33
129330
2000
Fakat ben oradayken
02:11
a lot of my fellow teenagers were in a very different situation,
34
131330
4000
akranlarımın birçoğu oldukça zor bir durumdaydı,
02:15
leaving school at a time then of rapidly growing youth unemployment,
35
135330
4000
genç işsizliğinin hızla arttığı bir dönemde okulu bırakıyorlar
02:19
and essentially hitting a brick wall in terms of their opportunities.
36
139330
4000
ve bir anlamda, potansiyel fırsatlar noktasında duvara tosluyorlardı.
02:23
And I spent quite a lot of time with them rather than in punts.
37
143330
4000
Top oynamaktansa, bu arkadaşlarla daha çok vakit geçirdim.
02:27
And they were people who were not short of wit, or grace or energy,
38
147330
5000
Üstelik bu kişilerde zeka, istek veya enerji eksikliği yoktu;
02:32
but they had no hope, no jobs, no prospects.
39
152330
3000
fakat ne umutları, ne işleri ne de beklentileri vardı.
02:35
And when people aren't allowed to be useful,
40
155330
2000
İnsanların işe yaramasına izin vermezseniz
02:37
they soon think that they're useless.
41
157330
3000
kısa süre sonra kendilerini işe yaramaz hissederler.
02:40
And although that was great for the music business at the time,
42
160330
3000
O zamanlar bu durum, müzik piyasasının işine gelse de
02:43
it wasn't much good for anything else.
43
163330
2000
diğer sektörler için pek hayırlı değildi.
02:45
And ever since then, I've wondered why it is that capitalism
44
165330
3000
O zamandan beri, kapitalizmin neden bazen çok faydalı
02:48
is so amazingly efficient at some things, but so inefficient at others,
45
168330
4000
bazen de faydasız olduğunu merak ederim;
02:52
why it's so innovative in some ways and so un-innovative in others.
46
172330
5000
neden bir yerde yenilikçiyken başka bir noktada kısır kalıyor?
02:57
Now, since that time,
47
177330
2000
Aslına bakarsanız, o dönemden bugüne
02:59
we've actually been through an extraordinary boom,
48
179330
3000
piyasada sıra dışı bir artış tecrübe ettik,
03:02
the longest boom ever in the history of this country.
49
182330
4000
bu ülkenin tarihinde en uzun süren canlılıktı.
03:06
Unprecedented wealth and prosperity,
50
186330
2000
Eşi benzeri görülmemiş refah ve bolluk,
03:08
but that growth hasn't always delivered what we needed.
51
188330
4000
fakat bu büyüme bize her zaman ihtiyacımız olanı da vermedi.
03:12
H.L. Mencken once said that, "to every complex problem,
52
192330
3000
H.L. Mencken şöyle demiş: "Her kompleks problem için
03:15
there is a simple solution and it's wrong."
53
195330
4000
basit bir çözüm vardır ve genelde yanlış çıkar."
03:19
But I'm not saying growth is wrong,
54
199330
2000
Büyümenin yanlış olduğunu söylemiyorum,
03:21
but it's very striking that throughout the years of growth,
55
201330
3000
fakat bu büyüme döneminde birçok şeyin iyiye gitmemesi
03:24
many things didn't get better.
56
204330
2000
gerçekten çarpıcı.
03:26
Rates of depression carried on up, right across the Western world.
57
206330
4000
Batı dünyasında depresyon oranları arttı.
Amerika'ya baktığınızda kayda değer meseleleri
03:30
If you look at America, the proportion of Americans
58
210330
2000
03:32
with no one to talk to about important things
59
212330
2000
paylaşacak kimsesi olmayan Amerikalıların oranı
03:34
went up from a tenth to a quarter.
60
214330
3000
yüzde onlardan yirmi beşlere çıktı.
03:37
We commuted longer to work, but as you can see from this graph,
61
217330
3000
İşe gidiş süremiz uzadı, fakat grafikte de görüyorsunuz,
03:40
the longer you commute the less happy you're likely to be.
62
220330
4000
yol ne kadar uzarsa biz de o kadar mutsuz oluyoruz.
03:44
And it became ever clearer that economic growth
63
224330
3000
Artık gün gibi ortada, ekonomik büyüme
03:47
doesn't automatically translate into social growth or human growth.
64
227330
4000
sosyal hayata veya insanlara öyle hemen olumlu şekilde zuhur etmiyor.
03:52
We're now at another moment
65
232330
2000
Şimdiyse başka bir döneme geçtik,
03:54
when another wave of teenagers are entering a cruel job market.
66
234330
5000
gençlerden oluşan bir başka dalga daha acımasız iş dünyasına giriyor.
03:59
There will be a million unemployed young people here
67
239330
2000
Yıl sonunda burada bir milyon kadar
04:01
by the end of the year,
68
241330
2000
işsiz genç olacak,
04:03
thousands losing their jobs everyday in America.
69
243330
3000
Amerika'da her gün binlerce insan işinden oluyor.
04:06
We've got to do whatever we can to help them,
70
246330
3000
Onlara yardım etmek için elimizden ne geliyorsa yapmamız lazım.
04:09
but we've also got to ask, I think, a more profound question
71
249330
3000
Fakat bir yandan daha temel bir soru sormamız gerek:
04:12
of whether we use this crisis to jump forward
72
252330
3000
Bu krizi, insan ihtiyaçlarıyla daha uyumlu olan
04:15
to a different kind of economy that's more suited to human needs,
73
255330
4000
ekonomi modeline geçmek, ekonomi ve toplum arası dengeyi
04:19
to a better balance of economy and society.
74
259330
4000
daha iyi kurmak için mi kullanacağız?
Bence çıkarılacak tarihi derslerden bir tanesi,
04:23
And I think one of the lessons of history is that
75
263330
2000
04:25
even the deepest crises can be moments of opportunity.
76
265330
5000
en derin krizlerin bile fırsat yaratabileceği.
Uçlardaki fikirleri toplumsal tercihlere dönüştürüyorlar.
04:30
They bring ideas from the margins into the mainstream.
77
270330
3000
04:33
They often lead to the acceleration of much-needed reforms.
78
273330
4000
Genelde en çok ihtiyaç duyulan reformların hız kazanmasına ön ayak oluyorlar.
04:37
And you saw that in the '30s,
79
277330
3000
Bunu 1930'larda gördük,
04:40
when the Great Depression paved the way
80
280330
3000
Büyük Buhran zamanı Bretton Woods,
04:43
for Bretton Woods, welfare states and so on.
81
283330
4000
refah devleti gibi kavramların önünü açtı.
04:47
And I think you can see around us now,
82
287330
2000
Farkındasınızdır, günümüzde de
04:49
some of the green shoots of a very different kind of economy and capitalism
83
289330
3000
çok farklı ekonomi ve kapitalizm çeşitlerinin filizlendiğini
04:52
which could grow.
84
292330
2000
görebiliyoruz.
04:54
You can see it in daily life.
85
294330
2000
Bunu günlük hayatta gözlemleyebilirsiniz.
04:56
When times are hard, people have to do things for themselves,
86
296330
2000
Kriz zamanı, insanlar kendileri için adım atmak zorundalar;
04:58
and right across the world, Oxford, Omaha, Omsk,
87
298330
4000
mesela dünyanın dört bir yanında, Oxford, Omaha ve Omsk'ta
05:02
you can see an extraordinary explosion of urban farming,
88
302330
3000
kentsel tarımın revaçta olduğunu görebilirsiniz,
05:05
people taking over land, taking over roofs,
89
305330
3000
insanlar arazileri, çatı katlarını devralarak
05:08
turning barges into temporary farms.
90
308330
2000
onları geçici çiftliklere dönüştürüyorlar.
05:10
And I'm a very small part of this.
91
310330
2000
Ben de bu işe ufaktan dahil oldum.
05:12
I have 60,000 of these things in my garden.
92
312330
3000
Bahçemde bunlardan altmış bin adet var.
05:15
A few of these. This is Atilla the hen.
93
315330
3000
Bunlardan da birkaç tane var. Tanıştırayım, Tavuk Atilla.
05:18
And I'm a very small part of a very large movement,
94
318330
3000
Bu büyük hareketin çok ufak bir parçasıyım
zira bazıları için bu işler yaşamsal bir değer taşıyor
05:21
which for some people is about survival,
95
321330
3000
fakat farklı türde bir ekonomi ve değerler de işin içinde,
05:24
but is also about values, about a different kind of economy,
96
324330
3000
05:27
which isn't so much about consumption and credit,
97
327330
2000
üstelik burada tüketim ve krediler yok,
05:29
but about things which matter to us.
98
329330
3000
daha çok bize anlam ifade eden şeylerle ilgili.
05:32
And everywhere too, you can see a proliferation of time banks
99
332330
3000
Her yerde, zaman bankalarının ve paralel para birimlerinin
05:35
and parallel currencies,
100
335330
2000
çoğaldığını görüyoruz,
05:37
people using smart technologies to link up
101
337330
3000
insanlar akıllı teknolojileri, pazarın sunduğu bütün kaynakları
05:40
all the resources freed up by the market -- people, buildings, land --
102
340330
3000
bir araya getirmek için kullanıyorlar; insan, bina, toprak gibi.
05:43
and linking them to whomever has got the most compelling needs.
103
343330
5000
Bunları da kimin daha çok ihtiyacı varsa ona yönlendiriyorlar.
05:48
There's a similar story, I think, for governments.
104
348330
3000
Kanımca aynı durum hükûmetler için de geçerli.
05:51
Ronald Reagan, again, said the two funniest sentences
105
351330
3000
Yine Ronald Reagan bu konuda
05:54
in the English language are,
106
354330
2000
İngilizcedeki en komik iki cümleyi kurmuş:
05:56
"I'm from the government. And I'm here to help."
107
356330
3000
"Hükûmetten geliyorum. Size yardım etmek için buradayım."
06:00
But I think last year when governments did step in,
108
360330
2000
Ama sanırım geçen yıl devlet işe el koyduğunda
06:02
people were quite glad that they were there, that they did act.
109
362330
3000
insanlar aksiyon alınmasından epey memnun kaldılar.
06:05
But now, a few months on,
110
365330
2000
Birkaç ay sonra bugüne geldiğimizde
06:07
however good politicians are at swallowing frogs
111
367330
3000
politikacılar, başkaları gibi surat asmaksızın
06:10
without pulling a face, as someone once put it,
112
370330
2000
canlarını dişlerine takmış olsalar da
06:12
they can't hide their uncertainty.
113
372330
2000
gelgitlerini gizleyemediler.
06:14
Because it's already clear
114
374330
2000
Zira her şey gün gibi ortadaydı:
06:16
how much of the enormous amount of money they put into the economy,
115
376330
4000
Ekonomiye dökülen muazzam miktardaki para, bizi geleceğe hazırlamak yerine
06:20
really went into fixing the past, bailing out the banks, the car companies,
116
380330
5000
aslında geçmişi telafi etmek, banka ve araba şirketlerinin kefaletini
06:25
not preparing us for the future.
117
385330
2000
ödemek için harcanmıştı.
06:27
How much of the money is going into concrete and boosting consumption,
118
387330
4000
Bu paralar, çözmek zorunda olduğumuz çok derin problemler yerine
06:31
not into solving the really profound problems we have to solve.
119
391330
4000
betona ve tüketimi artırmaya harcandı.
06:35
And everywhere, as people think about the unprecedented sums
120
395330
3000
İnsanlar dört bir yanda krizi yoğun bir şekilde hissederken
06:38
which are being spent of our money and our children's money,
121
398330
3000
bize ve çocuklarımıza ait harcanan emsalsiz rakamları düşünerek
06:41
now, in the depth of this crisis, they're asking:
122
401330
2000
şunu sorguladılar:
06:43
Surely, we should be using this with a longer-term vision
123
403330
4000
Elbette bu parayı sadece sorumlulara ödeme yapmak yerine,
06:47
to accelerate the shift to a green economy,
124
407330
2000
yeşil ekonomiye geçişi hızlandırmak için,
06:49
to prepare for aging, to deal with some of the inequalities
125
409330
3000
nüfusu yaşlanmaya hazırlamak için
06:52
which scar countries like this and the United States
126
412330
4000
ve Birleşik Devletler gibi ülkelerde derin bir iz bırakan eşitsizliklere karşı
06:56
rather than just giving the money to the incumbents?
127
416330
3000
mücadele etmek için kullanabilirdik.
06:59
Surely, we should be giving the money to entrepreneurs, to civil society,
128
419330
3000
Elbette bu parayı girişimcilere, sivil topluma, insanlara
07:02
for people able to create the new,
129
422330
2000
yenilik yaratmaları için harcayabilirdik;
07:04
not to the big, well-connected companies,
130
424330
3000
büyük, birbirine bağımlı şirketlere
07:07
big, clunky government programs.
131
427330
3000
ya da büyük ve hantal hükûmet programlarına değil.
07:10
And, after all this, as the great Chinese sage Lao Tzu said,
132
430330
4000
Günün sonunda, Çinli büyük bilge Lao Tzu'nun söylediği gibi
07:14
"Governing a great country is like cooking a small fish.
133
434330
3000
"Büyük bir ülkeyi yönetmek, minik bir balığı pişirmeye benzer.
07:17
Don't overdo it."
134
437330
3000
Dozunu kaçırmamak gerekir."
07:20
And I think more and more people are also asking:
135
440330
3000
Üstelik bana kalırsa artık daha fazla insan şu soruyu soruyor:
07:23
Why boost consumption, rather than change what we consume?
136
443330
3000
Neden tüketimi artırmak yerine, tükettiklerimizi değiştirmiyoruz?
07:26
Like the mayor of São Paulo who's banned advertising billboards,
137
446330
4000
Tıpkı Billboard reklamlarını yasaklayan São Paulo belediye başkanı
07:30
or the many cities like San Francisco
138
450330
2000
ya da elektrikli arabalar için
07:32
putting in infrastructures for electric cars.
139
452330
3000
altyapı oluşturan San Francisco gibi.
07:35
You can see a bit of the same thing happening in the business world.
140
455330
6000
İş dünyasında da benzer olayların bir nebze gerçekleştiğini görebilirsiniz.
07:41
Some, I think some of the bankers
141
461330
2000
Birtakım bankacılar bir şey öğrenemezken
07:43
who have appear to have learned nothing and forgotten nothing.
142
463330
3000
bazıları da hiçbir şeyi unutmamışa benziyor.
07:46
But ask yourselves: What will be the biggest sectors of the economy
143
466330
3000
Kendinize sorun: On, yirmi, otuz yılda ekonomide
07:49
in 10, 20, 30 years time? It won't be the ones lining up for handouts,
144
469330
4000
en büyük sektörler hangileri olacak? Broşürlerde arabalar, uzay
07:53
like cars and aerospace and so on.
145
473330
2000
ve benzeri şeyler olmayacak.
07:55
The biggest sector, by far, will be health --
146
475330
3000
En büyük sektör sağlık sektörü olacak,
07:58
already 18 percent of the American economy,
147
478330
3000
şimdiden Amerikan ekonomisinin yüzde on sekizini kapsıyor
08:01
predicted to grow to 30, even 40 percent by mid-century.
148
481330
4000
ve yüzyılın yarısında yüzde otuz, hatta kırklara kadar büyümesi bekleniyor.
08:05
Elder care, child care, already much bigger employers than cars.
149
485330
4000
Yaşlı ve çocukların bakımı, şimdiden arabalardan daha fazla yer kaplıyor.
08:09
Education: six, seven, eight percent of the economy and growing.
150
489330
4000
Eğitim, ekonominin yüzde altısı, yedisi, sekizini kapsıyor ve büyüyor.
08:13
Environmental services, energy services, the myriad of green jobs,
151
493330
4000
Çevresel hizmetler, enerji hizmetleri, binlerce doğa dostu işin
08:17
they're all pointing to a very different kind of economy
152
497330
3000
her biri farklı türde bir ekonomiyi işaret ediyor;
08:20
which isn't just about products, but is using distributed networks,
153
500330
5000
bu ekonomi sadece ürünle ilgilenmiyor, dağılımlı iş ağlarını kullanıyor,
08:25
and it's founded above all on care, on relationships,
154
505330
4000
bakım, ilişkiler, insanların birbirleri üzerindeki etkisi,
08:29
on what people do to other people, often one to one,
155
509330
3000
genelde birebir ilişkiler üzerine kurulu;
08:32
rather than simply selling them a product.
156
512330
3000
sadece ürün satışından ibaret değil.
08:37
And I think that what connects the challenge for civil society,
157
517330
3000
Bence sivil toplum, hükûmet ve işletmelerin karşılaştıkları
08:40
the challenge for governments and the challenge for business now
158
520330
3000
ortak bir sıkıntı var
08:43
is, in a way, a very simple one, but quite a difficult one.
159
523330
4000
ve bu oldukça basit fakat bir o kadar zor.
08:47
We know our societies have to radically change.
160
527330
4000
Toplumumuzun radikal bir değişim geçirmesi gerektiğinin farkındayız.
08:51
We know we can't go back to where we were before the crisis.
161
531330
4000
Krizden önceki halimize dönemeyeceğimizi biliyoruz.
08:55
But we also know it's only through experiment
162
535330
3000
Fakat şunu da biliyoruz ki
şehirlerde karbon üretimini azaltmayı,
08:58
that we'll discover exactly how to run a low carbon city,
163
538330
4000
çok yaşlanmış nüfusa nasıl bakacağımızı,
09:02
how to care for a much older population,
164
542330
3000
madde bağımlılığı gibi durumlarla nasıl baş edeceğimizi deneyimle öğreneceğiz.
09:05
how to deal with drug addiction and so on.
165
545330
4000
09:09
And here's the problem.
166
549330
2000
Şöyle bir problem var:
09:11
In science, we do experiments systematically.
167
551330
3000
Bilimde deneyleri, sistematik şekilde yaparız.
09:14
Our societies now spend two, three, four percent of GDP
168
554330
5000
Günümüzde toplumlar, gayri safi yurtiçi hasılanın yaklaşık yüzde üçünü, dördünü
09:19
to invest systematically in new discovery, in science, in technology,
169
559330
3000
sistematik olarak yeni keşiflere, bilime, teknolojiye yatırarak
09:22
to fuel the pipeline of brilliant inventions
170
562330
3000
bu tarz toplantılar gibi etkinliklere ilham olan
09:25
which illuminate gatherings like this.
171
565330
3000
muhteşem buluşları besliyorlar.
09:28
It's not that our scientists are necessarily much smarter
172
568330
2000
Mesele, bilim insanlarımızın 100 yıl öncesine göre
09:30
than they were a hundred years ago, maybe they are,
173
570330
3000
daha zeki olmaları değil; belki öyledir.
09:33
but they have a hell of a lot more backing than they ever did.
174
573330
4000
Fakat elimizde eskiye nazaran onları besleyecek daha çok şey var.
09:37
And what's striking though,
175
577330
2000
Buna karşın çapıcı olan şu ki
09:39
is that in society there's almost nothing comparable,
176
579330
2000
toplumda şefkat, empati, ilişkiler veya bakım gibi
09:41
no comparable investment,
177
581330
2000
kapitalizmin pek iyi olmadığı konularda
09:43
no systematic experiment, in the things capitalism isn't very good at,
178
583330
4000
ne benzer bir yatırım ne de sistematik bir deney var,
09:47
like compassion, or empathy, or relationships or care.
179
587330
5000
elle tutulur hiçbir şey yok.
09:52
Now, I didn't really understand that until I met this guy
180
592330
3000
Bu adamla tanışana kadar meselenin farkında değildim,
09:55
who was then an 80-year-old, slightly shambolic man
181
595330
3000
o zamanlar seksenlerinde olan bu adam birazcık kaotik biriydi;
09:58
who lived on tomato soup and thought ironing was very overrated.
182
598330
5000
mesela domates çorbasıyla beslenir ve ütü yapmayı pek gerekli görmezdi.
10:03
He had helped shape Britain's post-war institutions,
183
603330
3000
Savaş sonrası Britanya kurumlarını, kamusal hizmetleri
10:06
its welfare state, its economy,
184
606330
3000
ve ekonomiyi düzenlemeye yardım etmişti.
10:09
but had sort of reinvented himself as a social entrepreneur,
185
609330
3000
Fakat sonradan sosyal bir girişimci olarak kendini yeniden buldu,
10:12
became an inventor of many, many different organizations.
186
612330
3000
çok sayıda çok farklı organizasyonun mucidi oldu.
10:15
Some famous ones like the Open University, which has 110,000 students,
187
615330
5000
Bunlardan en çok bilinenler; 110.000 öğrencili Open University,
10:20
the University of the Third Age, which has nearly half a million older people
188
620330
3000
yaşlı insanların yarım milyon yaşlı insana ders verdiği
10:23
teaching other older people,
189
623330
2000
Third Age Üniversitesi,
10:25
as well as strange things like DIY garages and language lines
190
625330
5000
kendin tamir et garajları ve dil hizmeti gibi ilginç organizasyonlar
10:30
and schools for social entrepreneurs.
191
630330
2000
ve sosyal girişimciler için okullar.
10:32
And he ended his life selling companies to venture capitalists.
192
632330
4000
Sonunda bu şirketleri büyük sermayedarlara sattı.
10:36
He believed if you see a problem, you shouldn't tell someone to act,
193
636330
3000
Bir problemi fark edince birine söylemek yerine
10:39
you should act on it yourself, and he lived long enough
194
639330
2000
bizzat aksiyon alınması gerektiğine inanıyordu;
10:41
and saw enough of his ideas first scorned and then succeed
195
641330
4000
fikirlerinin beğenilmediğini ama sonradan başarılı olduğunu görecek kadar yaşadı.
10:45
that he said you should always take no as a question and not as an answer.
196
645330
6000
"Hayır kelimesini bir cevap olarak değil, bir soru olarak almanız gerekir." derdi.
10:51
And his life was a systematic experiment to find better social answers,
197
651330
4000
Hayatı, sosyal sorunlara cevap ürettiği sistematik bir deneydi;
10:55
not from a theory, but from experiment, and experiment involving the people
198
655330
5000
kaynağını teoriden değil deneyden alıyordu,
bazı sosyal ihtiyaçlar içindeki insanlarla
11:00
with the best intelligence on social needs,
199
660330
2000
11:02
which were usually the people living with those needs.
200
662330
2000
en akılcı çözümü geliştiren deneylerden.
11:04
And he believed we live with others, we share the world with others
201
664330
3000
Dünyayı diğer insanlarla paylaştığımıza,
11:07
and therefore our innovation must be done with others too,
202
667330
4000
dolayısıyla yeniliğin diğeriyle birlikte gerçekleşmesi gerektiğine inanıyordu,
11:11
not doing things at people, for them, and so on.
203
671330
4000
insanlar adına, insanlar için yapılmış şeylerle değil.
11:15
Now, what he did didn't used to have a name,
204
675330
4000
Yaptığı işlerin o zamanlar bir adı yoktu,
11:19
but I think it's rapidly becoming quite mainstream.
205
679330
3000
fakat artık ana akım olmaya başladılar.
11:22
It's what we do in the organization named after him
206
682330
3000
Adını taşıyan kurumda yaptığımız iş de bu aslında,
11:25
where we try and invent, create, launch new ventures,
207
685330
3000
burada deniyor ve icat ediyoruz, yeni girişimler oluşturuyoruz,
11:28
whether it's schools, web companies, health organizations and so on.
208
688330
4000
bazen bir okul, bazen bir web şirketi, sağlık kurumu gibi...
11:32
And we find ourselves part of a very rapidly growing global movement
209
692330
4000
Nihayetinde kendimizi çok hızlı gelişen bir küresel hareketin içinde bulduk,
11:36
of institutions working on social innovation,
210
696330
3000
bunlar içerisinde sosyal yenilik üzerine çalışan,
11:39
using ideas from design or technology or community organizing
211
699330
4000
tasarım veya teknolojiden fikir edinen kuruluşlar,
11:43
to develop the germs of a future world, but through practice and through demonstration
212
703330
5000
gelecek dünyanın filizlerini büyütmek üzere organize olan bir topluluk var,
11:48
and not through theory.
213
708330
3000
ne söylem ne de teori üretiyorlar, yalnızca deneyim var.
11:51
And they're spreading from Korea to Brazil to India to the USA
214
711330
3000
Üstelik Kore'den Brezilya'ya, Hindistan'dan ABD'ye
11:54
and across Europe.
215
714330
3000
ve Avrupa'ya yayılıyorlar.
11:57
And they've been given new momentum by the crisis, by the need for better answers
216
717330
6000
Krizle birlikte işsizliğe, toplumun çöküşü gibi problemlere
daha iyi cevaplar verme ihtiyacıyla birlikte hız kazanıyorlar.
12:03
to joblessness, community breakdown and so on.
217
723330
3000
12:06
Some of the ideas are strange.
218
726330
2000
Ortaya çıkan fikirlerin bazıları ilginç.
12:08
These are complaints choirs.
219
728330
2000
Bu, bir şikayet korosu.
12:10
People come together to sing about the things that really bug them.
220
730330
3000
İnsanlar sinirlerini bozan şeylere bir araya gelip türkü yakıyorlar.
12:13
(Laughter)
221
733330
2000
(Gülüşmeler)
12:15
Others are much more pragmatic: health coaches, learning mentors, job clubs.
222
735330
4000
Bazı topluluklar daha pragmatik: Sağlık ve eğitim koçları ve iş kulüpleri.
12:19
And some are quite structural, like social impact bonds
223
739330
3000
Bazıları ise daha yapısal işliyor; gençlerin suç işlemelerini engellemek
12:22
where you raise money to invest in diverting teenagers from crime
224
742330
4000
ya da yaşlı insanların sağlığını korumak gibi işler için
12:26
or helping old people keep out of hospital,
225
746330
2000
para toplayan sosyal fayda grupları gibi,
12:28
and you get paid back according to how successful your projects are.
226
748330
5000
projenizin başarısına göre geri ödeme alıyorsunuz.
12:34
Now, the idea that all of this represents,
227
754330
2000
Bence bu işlerin temelindeki fikir,
12:36
I think, is rapidly becoming a common sense
228
756330
3000
artık daha çok insana makul geliyor
12:39
and part of how we respond to the crisis,
229
759330
2000
ve teknoloji kadar sosyal gelişime de
12:41
recognizing the need to invest in innovation for social progress
230
761330
4000
yatırım yapmak gerekliliğine aymış insanların krize verdiği tepkinin de
12:45
as well as technological progress.
231
765330
2000
bir parçası halini alıyor.
12:47
There were big health innovation funds
232
767330
3000
Bu ülkede yılın başında yüksek meblağlı
12:50
launched earlier this year in this country,
233
770330
2000
kamu hizmeti inovasyon laboratuvarlarına ek olarak
12:52
as well as a public service innovation lab.
234
772330
2000
sağlık inovasyon fonları çıkarıldı.
12:54
Across northern Europe, many governments
235
774330
2000
Kuzey Avrupa'da birçok hükûmet
12:56
now have innovation laboratories within them.
236
776330
3000
inovasyon laboratuvarı kurdu.
12:59
And just a few months ago, President Obama
237
779330
2000
Sadece birkaç ay önce, Başkan Obama
13:01
launched the Office of Social Innovation in the White House.
238
781330
3000
Beyaz Saray'da Sosyal İnovasyon Ofisi'ni hayata geçirdi.
13:04
And what people are beginning to ask is:
239
784330
2000
İnsanlar ise şunu sormaya başladı:
13:06
Surely, just as we invest in R and D, two, three, four percent,
240
786330
4000
Elbette GSYİH'nin yüzde ikisini, üçünü, dördünü Ar-Ge'ye,
13:10
of our GDP, of our economy,
241
790330
2000
ekonomimize yatırmalıyız
13:12
what if we put, let's say, one percent of public spending
242
792330
3000
ama misal kamu harcamalarının yüzde birini
13:15
into social innovation, into elder care, new kinds of education,
243
795330
4000
sosyal inovasyona, yaşlı bakımına, yeni eğitim türlerine, engelli desteğinde
13:19
new ways of helping the disabled?
244
799330
2000
yeni yollar bulmaya ayırsak nasıl olur?
13:21
Perhaps we'd achieve similar productivity gains in society
245
801330
4000
Belki de toplum içerisinde de ekonomi ve teknolojide
13:25
to those we've had in the economy and in technology.
246
805330
4000
elde ettiklerimize benzer kazançlar elde ederdik.
13:29
And if, a generation or two ago, the big challenges
247
809330
2000
Belki bundan birkaç nesil önce
13:31
were ones like getting a man on the moon,
248
811330
3000
en büyük meydan okuma Ay'a insan göndermekti,
13:34
perhaps the challenges we need to set ourselves now
249
814330
3000
fakat bugün koyacağımız hedefler,
13:37
are ones like eliminating child malnutrition, stopping trafficking,
250
817330
5000
çocukların yetersiz beslenmesini engellemek, kaçakçılığı durdurmak olabilir,
13:42
or one, I think closer to home for America or Europe,
251
822330
2000
Amerika'ya ya da Avrupa'ya gelecek olursak
13:44
why don't we set ourselves the goal
252
824330
2000
neden bugünün vatandaşlarının ömrünü
13:46
of achieving a billion extra years of life for today's citizens.
253
826330
3000
bir milyar yıl uzatmayı hedeflemeyelim?
13:49
Now those are all goals which could be achieved within a decade,
254
829330
4000
Artık bunlar yalnızca radikal ve sistematik deneylerle
13:53
but only with radical and systematic experiment,
255
833330
4000
sadece on yılda ulaşılabilecek hedefler,
13:57
not just with technologies, but also with lifestyles and culture
256
837330
4000
sadece teknoloji değil, hayat tarzı, kültür ve politikayla birlikte
14:01
and policies and institutions too.
257
841330
3000
14:05
Now, I want to end by saying a little bit about what I think this means for capitalism.
258
845330
5000
Şimdi bunların kapitalizm için ne ifade ettiğini anlatarak bitirmek istiyorum.
14:11
I think what this is all about, this whole movement
259
851330
2000
Bence toplumun uç kesimlerinde filizlenmiş
14:13
which is growing from the margins, remains quite small.
260
853330
3000
bu hareketin özünde çok ufak bir şey var.
14:16
Nothing like the resources of a CERN or a DARPA or an IBM or a Dupont.
261
856330
4000
CERN, DARPA ya da IBM veya Dupont'a dökülen paralar değil.
14:20
What it's telling us is that capitalism is going to become more social.
262
860330
4000
Söylemek istediği şey, kapitalizmin daha sosyal bir yapıya bürüneceği.
14:24
It's already immersed in social networks.
263
864330
2000
Sosyal ağlar çoktan işe dahil oldu bile.
14:26
It will become more involved in social investment, and social care
264
866330
5000
Sosyal yatırımlarda, sosyal hizmetlerde
14:31
and in industries where the value comes from what you do with others,
265
871330
4000
ve sadece insanlara satış yapmakla değil,
14:35
not just from what you sell to them,
266
875330
3000
ortak eylemle, tüketim kadar üretimle
14:38
and from relationships as well as from consumption.
267
878330
3000
değer yaratan sanayilerde daha çok kendini gösterecek.
14:41
But interestingly too, it implies a future where society learns a few tricks from capitalism
268
881330
5000
Ama ilginçtir ki gelecekte kapitalizm, sonsuz devinen inovasyonu
toplumun DNA'sına yerleştirmenin, bir şeyleri denemenin ve içlerinden
14:46
about how you embed the DNA of restless continual innovation
269
886330
4000
işe yarayanlarla devam etmenin yollarını topluma öğretecek.
14:50
into society, trying things out and then growing and scaling the ones that work.
270
890330
7000
14:57
Now, I think this future will be quite surprising to many people.
271
897330
4000
Sanırım böyle bir gelecek birçok insana son derece şaşırtıcı gelecektir.
15:01
In recent years, a lot of intelligent people thought that capitalism had basically won.
272
901330
5000
Son yılllarda çok sayıda zeki insan, kapitalizmin kazandığını düşünüyordu.
15:06
History was over
273
906330
2000
Artık tarih yazılamazdı
15:08
and society would inevitably have to take second place to economy.
274
908330
5000
ve toplum kaçınılmaz biçimde ekonomi karşısında ikinci plana itilmişti.
15:13
But I've been struck with a parallel in how people often talk about capitalism today
275
913330
5000
Fakat ben, bugün insanların kapitalizm hakkındaki konuşmalarıyla,
15:18
and how they talked about the monarchy 200 years ago,
276
918330
3000
iki yüz yıl önce Fransız Devrimi ve Fransa'da monarşi geri geldikten sonra
15:21
just after the French Revolution and the restoration of the monarchy in France.
277
921330
4000
monarşi hakkındaki konuşmaları arasında çarpıcı bir paralellik görüyorum.
15:25
Then, people said monarchy dominated everywhere
278
925330
3000
O zaman insanlar monarşinin her şeye üstün geldiğini söylüyorlardı
15:28
because it was rooted in human nature.
279
928330
2000
çünkü bu, insanın doğasında vardı.
15:30
We were naturally deferential. We needed hierarchy.
280
930330
3000
Doğamız gereği itaat ediyorduk. Hiyerarşiye ihtiyacımız vardı.
15:33
Just as today, the enthusiasts of unrestrained capitalism
281
933330
4000
Bugün de kontrolsüz kapitalizm hayranları
15:37
say it's rooted in human nature,
282
937330
2000
bunun insan doğasında olduğunu söylüyorlar
15:39
only now it's individualism, inquisitiveness, and so on.
283
939330
3000
fakat bugün bireysellik, meraklılık gibi meseleleri konuşuyoruz.
15:42
Then monarchy had seen off its big challenger, mass democracy,
284
942330
5000
O zamanlar monarşi, en büyük rakibi kitle demokrasisini alt etmişti;
15:47
which was seen as a well-intentioned but doomed experiment,
285
947330
3000
iyi niyetli ama başarısız bir denemeydi,
15:50
just as capitalism has seen off socialism.
286
950330
3000
kapitalizmin sosyalizmi alt etmesi gibi.
15:53
Even Fidel Castro now says that the only thing worse
287
953330
3000
Artık Fidel Castro bile çok uluslu kapitalizm tarafından
15:56
than being exploited by multinational capitalism
288
956330
2000
sömürülmekten daha beter olan tek şeyin,
15:58
is not being exploited by multinational capitalism.
289
958330
3000
sömürülmemek olduğunu söylüyor.
16:03
And whereas then monarchies, palaces and forts dominated every city skyline
290
963330
4000
Eskiden monarşi, saray ve kaleler şehirlere hakimken
16:07
and looked permanent and confident,
291
967330
2000
ve hiç gitmeyecekmiş gibi dururken
16:09
today it's the gleaming towers of the banks which dominate every big city.
292
969330
4000
bugün büyük şehirler banka kulelerinin parıltılı gölgeleri altında.
16:13
I'm not suggesting the crowds are about to storm the barricades
293
973330
3000
Kalabalıkların barikatlara hücum ederek
16:16
and string up every investment banker from the nearest lamppost,
294
976330
4000
her bankacıyı tutup direklere bağlayacaklarını söylemiyorum,
16:20
though that might be quite tempting.
295
980330
2000
gerçi kulağa oldukça çekici geliyor.
16:22
But I do think we're on the verge of a period when,
296
982330
3000
Fakat bana kalırsa artık monarşide
16:25
just as happened to the monarchy and, interestingly, the military too,
297
985330
4000
ve ilginç biçimde militarizmde de olduğu gibi,
16:29
the central position of finance capital is going to come to an end,
298
989330
4000
finans kapitalin hakim pozisyonunu kaybettiği bir dönemdeyiz
16:33
and it's going to steadily move to the sides, the margins of our society,
299
993330
4000
ve toplum artık marjinal hale gelerek
16:37
transformed from being a master into a servant,
300
997330
3000
efendilikten hizmetkârlığa doğru kayıyor,
16:40
a servant to the productive economy and of human needs.
301
1000330
4000
üretken ekonomiye ve insan ihtiyaçlarına hizmet ediyor.
16:44
And as that happens,
302
1004330
2000
Bütün bunlar gerçekleşirken
16:46
we will remember something very simple and obvious about capitalism,
303
1006330
3000
kapitalizm hakkında çok basit ve bariz bir şeyi hatırlayacağız;
16:49
which is that, unlike what you read in economics textbooks,
304
1009330
3000
ekonomi kitaplarında yazanların aksine,
16:52
it's not a self-sufficient system.
305
1012330
3000
kapitalizm kendi kendine yetebilen bir sistem değil.
16:55
It depends on other systems,
306
1015330
2000
Diğer sistemlere,
16:57
on ecology, on family, on community,
307
1017330
3000
ekolojiye, aileye, topluma bağlı
17:00
and if these aren't replenished, capitalism suffers too.
308
1020330
4000
ve bu sistemler tazelenmezse kapitalizm de zarar görür.
17:04
And our human nature isn't just selfish, it's also compassionate.
309
1024330
5000
İnsan doğası yalnızca bencil değil, aynı zamanda merhametli de.
17:09
It's not just competitive, it's also caring.
310
1029330
4000
Yalnızca rekabet etmiyor, değer de veriyor.
17:14
Because of the depth of the crisis, I think we are at a moment of choice.
311
1034330
5000
Krizin derinliği sebebiyle, seçim arifesinde olduğumuzu düşünüyorum.
17:19
The crisis is almost certainly deepening around us.
312
1039330
3000
Açık bir şekilde kriz, bizim etrafımızda derinleşiyor.
17:22
It will be worse at the end of this year,
313
1042330
2000
Bu yılın sonunda daha da kötü olacak,
17:24
quite possibly worse in a year's time than it is today.
314
1044330
3000
muhtemelen bir yıl sonra daha da kötü.
17:27
But this is one of those very rare moments
315
1047330
3000
Ama bu çok ender rastlanan anlardan biri;
17:30
when we have to choose whether we're just pedaling furiously
316
1050330
3000
bir ya da iki yıl önceki konumumuza dönmek için
17:33
to get back to where we were a year or two ago,
317
1053330
3000
telaşla pedala basmayı
17:36
and a very narrow idea of what the economy is for,
318
1056330
4000
ve ekonominin neye hizmet ettiğine dair sınırlı fikirlerle yaşamayı seçeceğiz
17:40
or whether this is a moment to jump ahead, to reboot
319
1060330
5000
ya da ileri bir hamleyle sistemi yeniden başlatmayı
17:45
and to do some of the things we probably should have been doing anyway.
320
1065330
3000
ve yapmış olmamız gereken şeylerden bazılarını gerçekleştirmeyi seçeceğiz.
17:48
Thank you.
321
1068330
2000
Teşekkürler.
17:50
(Applause)
322
1070330
3000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7