4 ways to make a city more walkable | Jeff Speck

1,115,095 views ・ 2017-03-02

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Esra Çakmak Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
So I'm here to talk to you about the walkable city.
0
12717
2889
Yürünebilir şehir konusu hakkında konuşmak için buradayım.
00:15
What is the walkable city?
1
15630
1359
Yürünebilir şehir nedir?
00:17
Well, for want of a better definition,
2
17013
2481
Şu anki manasıyla;
00:19
it's a city in which the car is an optional instrument of freedom,
3
19518
6888
arabaların, protez bir aletten ziyade,
isteğe bağlı bir özgürlük aracı olduğu bir şehir denilebilir.
00:26
rather than a prosthetic device.
4
26430
1884
00:28
And I'd like to talk about why we need the walkable city,
5
28338
2955
Yürünebilir bir şehre neden ihtiyacımız olduğunu
00:31
and I'd like to talk about how to do the walkable city.
6
31317
4158
ve yürünebilir bir şehrin nasıl yapılacağı hakkında konuşmak istiyorum.
00:35
Most of the talks I give these days are about why we need it,
7
35499
4340
Son zamanlarda yaptığım konuşmaların çoğu, buna neden ihtiyacımız olduğunu
00:39
but you guys are smart.
8
39863
3096
konu alıyor, ancak anlayabilirsiniz.
00:44
And also I gave that talk exactly a month ago,
9
44134
3247
Bahsettiğim konuşma tam olarak bir ay önce gerçekleşti,
00:47
and you can see it at TED.com.
10
47405
2067
ted.com'dan bakabilirsiniz.
00:49
So today I want to talk about how to do it.
11
49496
3000
Bu yüzden bugün, bunun nasıl yapılacağını anlatmak istiyorum.
00:52
In a lot of time thinking about this,
12
52520
1939
Bu konuyu uzun uzun düşündüğüm zamanlarda,
00:54
I've come up with what I call the general theory of walkability.
13
54483
3100
yürünebilirliğin genel teorisi dediğim sonuca eriştim.
00:57
A bit of a pretentious term, it's a little tongue-in-cheek,
14
57607
2930
Biraz iddialı bir terim, bir miktar iğneleme içeriyor,
01:00
but it's something I've thought about for a long time,
15
60561
2574
ama çok uzun süredir düşündüğüm bir şey
01:03
and I'd like to share what I think I've figured out.
16
63159
3384
ve sizinle bulduğumu düşündüğüm şeyi paylaşmak istiyorum.
01:06
In the American city, the typical American city --
17
66567
2839
Amerikan şehrinde, tipik bir Amerikan şehrinde;
01:09
the typical American city is not Washington, DC,
18
69430
2240
tipik Amerikan şehri Washington D.C.
01:11
or New York, or San Francisco;
19
71694
2308
ya da New York veya San Francisco değil,
01:14
it's Grand Rapids or Cedar Rapids or Memphis --
20
74026
3247
Grand Rapids veya Cedar Rapids ya da Memphis'tir.
01:17
in the typical American city in which most people own cars
21
77297
3111
Çoğu insanın araba sahibi olduğu ve sürekli araba sürmenin
01:20
and the temptation is to drive them all the time,
22
80432
2321
cezbedici olduğu tipik bir Amerikan şehrinde
01:22
if you're going to get them to walk, then you have to offer a walk
23
82777
3779
eğer insanları yürütecekseniz, o zaman araba sürmek kadar iyi
veya daha iyi gelen bir yürüyüş yolu sunmak zorundasınız.
01:26
that's as good as a drive or better.
24
86580
1848
01:28
What does that mean?
25
88452
1151
Bu ne demek oluyor?
01:29
It means you need to offer four things simultaneously:
26
89627
2541
Dört şeyi aynı anda sunmanız gerektiği anlamına geliyor:
01:32
there needs to be a proper reason to walk,
27
92192
2057
yürümek için mantıklı bir sebep,
01:34
the walk has to be safe and feel safe,
28
94273
2350
yürüyüş güvenli olmalı ve güvende hissettirmeli,
01:36
the walk has to be comfortable
29
96647
1695
rahat olmalı
01:38
and the walk has to be interesting.
30
98366
1769
ve ilginç olmalı.
01:40
You need to do all four of these things simultaneously,
31
100159
2610
Bu dört şeyin hepsini aynı anda sunmanız gerekiyor
01:42
and that's the structure of my talk today,
32
102793
2030
ve bugünkü konuşmamın temeli bu;
01:44
to take you through each of those.
33
104847
1629
size her birini anlatmak.
01:46
The reason to walk is a story I learned from my mentors,
34
106500
3264
Yürüme sebebi, Yeni Şehircilik hareketinin kurucuları ve akıl hocalarım olan
01:49
Andrés Duany and Elizabeth Plater-Zyberk,
35
109788
2360
Andrés Duany ve Elizabeth Plater-Zyberk'ten
01:52
the founders of the New Urbanism movement.
36
112172
2001
öğrendiğim bir hikâye.
01:54
And I should say half the slides and half of my talk today
37
114197
3513
Slaytlarımın yarısını ve bugünkü konuşmamın yarısını
01:57
I learned from them.
38
117734
1326
onlardan öğrendim.
01:59
It's the story of planning,
39
119084
1779
Bu planlamanın hikâyesi,
02:00
the story of the formation of the planning profession.
40
120887
3240
planlama alanının kurulum hikâyesi.
02:04
When in the 19th century people were choking
41
124151
4751
19. yüzyılda,
insanlar şeytani değirmenlerin isinden boğulurken
02:08
from the soot of the dark, satanic mills,
42
128926
2493
02:11
the planners said, hey, let's move the housing away from the mills.
43
131443
4376
şehir plancıları, "Haydi evleri değirmenlerden uzaklaştıralım," dedi.
02:15
And lifespans increased immediately, dramatically,
44
135843
3467
Yaşam süreleri hemen ardından, çarpıcı bir şekilde arttı.
02:19
and we like to say
45
139334
1151
Plancıların bu döngüyü
02:20
the planners have been trying to repeat that experience ever since.
46
140509
3192
o zamandan beri tekrarladığını belirtmek isterim.
02:23
So there's the onset of what we call Euclidean zoning,
47
143725
2642
''Öklit Bölgelemesi'' denilen şey ile başlıyoruz,
02:26
the separation of the landscape into large areas of single use.
48
146391
4075
alanın tek kullanımlık geniş alanlara bölünmesi anlamına geliyor.
02:30
And typically when I arrive in a city to do a plan,
49
150490
2477
Ve genellikle bir şehre planlama için gittiğimde,
02:32
a plan like this already awaits me on the property that I'm looking at.
50
152991
4039
böyle bir plan üzerine çalışacağım mülkte beni bekliyor oluyor.
02:37
And all a plan like this guarantees
51
157054
1702
Böyle bir plan ise,
02:38
is that you will not have a walkable city,
52
158780
2039
yürünebilir şehri imkânsız kılar,
02:40
because nothing is located near anything else.
53
160843
2920
çünkü yakınına başka hiçbir şey konumlandırılmamıştır.
02:43
The alternative, of course, is our most walkable city,
54
163787
3640
Bunun alternatifi yürünebilir bir şehir oluyor elbette,
02:47
and I like to say, you know, this is a Rothko,
55
167451
2530
şunu da eklemeliyim ki bu Rothko'nun,
02:50
and this is a Seurat.
56
170005
1503
bu da Seurat'nın eseri.
02:51
It's just a different way -- he was the pointilist --
57
171532
2541
Farklı bir yol izliyorlar; kendisi bir Noktacı idi,
02:54
it's a different way of making places.
58
174097
1833
bir yerler yapmanın farklı bir yolu.
02:55
And even this map of Manhattan is a bit misleading
59
175954
2809
Bu Manhattan haritası dahi yanlış yönlendirebilir;
02:58
because the red color is uses that are mixed vertically.
60
178787
4180
çünkü kırmızı rengi, dikey olarak karıştırılmışlarda kullanılıyor.
03:02
So this is the big story of the New Urbanists --
61
182991
2704
Yeni Şehir Plancılarının büyük hikâyesi;
03:05
to acknowledge that there are only two ways
62
185719
2512
binlerce insan tarafından test edilip
dünyada ve tarih boyunca toplumlar inşa edebilmek için
03:08
that have been tested by the thousands
63
188255
2290
03:10
to build communities, in the world and throughout history.
64
190569
2940
izlenebilecek yalnızca iki yol olduğuna dair oluşan fikir birliği.
03:13
One is the traditional neighborhood.
65
193533
1878
Biri, geleneksel mahalle algısı.
03:15
You see here several neighborhoods of Newburyport, Massachusetts,
66
195435
3414
Massachusetts Newburyport'da birçok mahalle görebilirsiniz,
03:18
which is defined as being compact and being diverse --
67
198873
4267
bu mahalleler her şeyi içinde barındıran ve karma diyebileceğimiz yerlerdir.
03:23
places to live, work, shop, recreate, get educated --
68
203164
4142
Yaşam alanı, iş yerleri, alışveriş, eğlenme, eğitim alanları,
03:27
all within walking distance.
69
207330
1879
hepsi yürüme mesafesinde olur.
03:29
And it's defined as being walkable.
70
209233
2136
Ve bu yürünebilir olarak tanımlanıyor.
03:31
There are lots of small streets.
71
211393
1534
Birçok küçük mahalle içerir,
03:32
Each one is comfortable to walk on.
72
212951
1726
her biri yürümek için idealdir.
03:34
And we contrast that to the other way,
73
214701
2514
Mahalle yerleşimini tersiyle kıyaslayalım,
03:37
an invention that happened after the Second World War,
74
217239
2819
İkinci Dünya Savaşından sonra ortaya çıkan bir yerleşim türü;
03:40
suburban sprawl,
75
220082
1258
varoş yerleşimi.
03:41
clearly not compact, clearly not diverse, and it's not walkable,
76
221364
4577
Kesinlikle her şeyi içinde barındırmıyor, çeşitlilik yok ve yürünebilir değil,
03:45
because so few of the streets connect,
77
225965
1898
çünkü çok az sokak birbirine bağlanıyor,
03:47
that those streets that do connect become overburdened,
78
227887
2883
bundandır ki bağlanan sokaklar da aşırı kalabalık
03:50
and you wouldn't let your kid out on them.
79
230794
2090
ve öyle bir ortamda, çocuklarınızı dışarı çıkartmazsınız.
03:52
And I want to thank Alex Maclean, the aerial photographer,
80
232908
2851
Hava fotoğrafçısı olan Alex Maclean'a teşekkür etmek istiyorum,
03:55
for many of these beautiful pictures that I'm showing you today.
81
235783
3055
bugün size gösterdiğim bu güzel fotoğrafların çoğu onun elinden çıktı.
03:58
So it's fun to break sprawl down into its constituent parts.
82
238862
3620
Bileşen parçalarına yayılımını incelemek oldukça keyifli.
04:02
It's so easy to understand,
83
242506
1577
Yalnızca yaşayacağınız yerleri,
04:04
the places where you only live, the places where you only work,
84
244107
3003
yalnızca çalışacağınız yerleri,
04:07
the places where you only shop,
85
247964
1956
sadece alışveriş yapacağınız yerleri ve dev kamu kuruluşlarımızı
04:09
and our super-sized public institutions.
86
249944
3344
anlamak oldukça basit.
04:13
Schools get bigger and bigger,
87
253312
1440
Okullar gittikçe büyüyor
04:14
and therefore, further and further from each other.
88
254776
2396
ve böylece, birbirlerinden gittikçe uzaklaşıyorlar.
04:17
And the ratio of the size of the parking lot
89
257196
3129
Park alanı ebatının
04:20
to the size of the school
90
260349
1216
okul ebatına oranı,
04:21
tells you all you need to know,
91
261589
1616
her şeyi açıklıyor;
04:23
which is that no child has ever walked to this school,
92
263229
2538
hiçbir çocuk bu okula yürüyerek gitmedi
04:25
no child will ever walk to this school.
93
265791
1905
ve hiçbir çocuk bu okula yürüyerek gitmeyecek.
04:27
The seniors and juniors are driving the freshmen and the sophomores,
94
267720
3840
3. ve 4. sınıflar, 1. ve 2. sınıfları okula arabayla bırakıyorlar
04:31
and of course we have the crash statistics to prove it.
95
271584
2624
ve elbette kaza istatistiklerimiz bu durumu destekliyor.
04:34
And then the super-sizing of our other civic institutions
96
274232
3468
Ve tabii belediye kurumlarındaki devasa büyüme de söz konusu,
04:37
like playing fields --
97
277724
1170
oyun alanları mesela,
04:38
it's wonderful that Westin in the Ft. Lauderdale area
98
278918
3873
Westin Ft. Lauderdale bölgesinde
04:42
has eight soccer fields and eight baseball diamonds
99
282815
3068
8 futbol sahası, 8 beysbol sahası ve 20 tenis kortu olması
04:45
and 20 tennis courts,
100
285907
1859
müthiş bir şey,
04:47
but look at the road that takes you to that location,
101
287790
3612
ama sizi oraya götüren yola bir bakın,
04:51
and would you let your child bike on it?
102
291426
1946
çocuğunuzun orada bisiklet sürmesine izin verir miydiniz?
04:53
And this is why we have the soccer mom now.
103
293396
2130
Bundandır ki futbol anneleri var.
04:55
When I was young, I had one soccer field,
104
295550
2242
Ben küçükken bir futbol sahası,
04:57
one baseball diamond and one tennis court,
105
297816
2025
bir beyzbol sahası ve bir tenis kortu vardı,
04:59
but I could walk to it, because it was in my neighborhood.
106
299865
2858
ama yürüyerek gidebiliyordum, çünkü hepsi mahallemdeydi.
05:02
Then the final part of sprawl that everyone forgot to count:
107
302747
2851
Yayılmanın son kısmını çoğu hesaba katmayı unutur:
05:05
if you're going to separate everything from everything else
108
305622
2820
eğer her şeyi, her şeyden ayırıp
05:08
and reconnect it only with automotive infrastructure,
109
308466
2534
hepsine otomotiv altyapı kazandıracaksanız,
manzaranız bu şekilde görünmeye başlar.
05:11
then this is what your landscape begins to look like.
110
311024
2522
Buradaki asıl mesaj şu,
05:13
The main message here is:
111
313570
1215
05:14
if you want to have a walkable city, you can't start with the sprawl model.
112
314809
3602
şehri yürünebilir kılmak istiyorsanız, dağınık model üzerine inşa edemezsiniz.
05:18
you need the bones of an urban model.
113
318435
2071
kentsel modelin temeli gerekli olacaktır.
05:20
This is the outcome of that form of design,
114
320530
2848
Bu da tasarım şeklinin sonucu oluyor,
burada olduğu gibi.
05:23
as is this.
115
323402
1391
05:24
And this is something that a lot of Americans want.
116
324817
2589
Bu, birçok Amerikalının istediği bir şey aslında,
05:27
But we have to understand it's a two-part American dream.
117
327430
2713
fakat bu iki aşamalı bir Amerikan rüyasını içermekte.
05:30
If you're dreaming for this,
118
330167
1360
Eğer bunu istiyorsanız,
05:31
you're also going to be dreaming of this, often to absurd extremes,
119
331551
3381
dolayısıyla bunu da istiyor oluyorsunuz, inanması güç,
05:34
when we build our landscape to accommodate cars first.
120
334956
2617
ancak şehri kurarken arabaların yerleşimine göre şekilleniyoruz.
05:37
And the experience of being in these places --
121
337597
2241
Böyle yerlerde yaşam --
05:39
(Laughter)
122
339862
1017
05:40
This is not Photoshopped.
123
340903
1380
(Kahkaha)
bu fotoğrafla oynanmadı.
05:42
Walter Kulash took this slide.
124
342307
2002
Walter Kulash bu görüntüyü yakaladı.
05:44
It's in Panama City.
125
344333
1697
Panama'da çekildi,
gerçek bir yer.
05:46
This is a real place.
126
346054
1789
05:47
And being a driver can be a bit of a nuisance,
127
347867
2479
Sürücü olmak can sıkıcı bir durum,
05:50
and being a pedestrian can be a bit of a nuisance
128
350370
2465
bu yerlerde bir yaya olmak da
05:52
in these places.
129
352859
1501
can sıkıcı bir durum.
05:54
This is a slide that epidemiologists have been showing for some time now,
130
354384
3474
Bu, epidemiyolojistlerin uzun bir süredir kullandığı bir slayt.
05:57
(Laughter)
131
357882
1016
(Kahkaha)
05:58
The fact that we have a society where you drive to the parking lot
132
358922
3465
Otoparka arabayla gidip, koşu bandına yürüyen merdivenle çıkan
06:02
to take the escalator to the treadmill
133
362411
1874
bir toplum olduğumuz gerçeği,
bir şeyleri yanlış yaptığımızı gösteriyor.
06:04
shows that we're doing something wrong.
134
364309
1928
06:06
But we know how to do it better.
135
366261
1572
İşin doğrusunu biliyoruz.
06:07
Here are the two models contrasted.
136
367857
1683
Burada karşılaştırılan iki model var.
06:09
I show this slide,
137
369564
1155
Neredeyse son 30 yıldır süregelen,
06:10
which has been a formative document of the New Urbanism now
138
370743
2786
Yeni Şehirleşmenin şekillendirici bir belgesi olan bu slaytı,
06:13
for almost 30 years,
139
373553
1404
06:14
to show that sprawl and the traditional neighborhood contain the same things.
140
374981
4159
dağınık yerleşmenin ve geleneksel mahalle algısının
aynı şeyleri içerdiğini göstermek amacıyla sizlerle paylaşıyorum.
06:19
It's just how big are they,
141
379164
1386
Aslında ne kadar büyükler,
06:20
how close are they to each other,
142
380574
1599
birbirlerine ne kadar yakınlar,
06:22
how are they interspersed together
143
382197
1675
06:23
and do you have a street network, rather than a cul-de-sac
144
383896
2917
birbirleri ile ne denli iç içeler
ve çıkmaz sokaktansa mahalle ağınız mı var
06:26
or a collector system of streets?
145
386837
2035
ya da toplu mahalle sisteminiz mi?
06:28
So when we look at a downtown area,
146
388896
1817
Yürünebilirlik potansiyeli olan
06:30
at a place that has a hope of being walkable,
147
390737
2135
merkezi muhitlere baktığımızda,
06:32
and mostly that's our downtowns in America's cities
148
392896
2558
çoğunlukla Amerika'daki şehirlerimizin merkezlerini,
06:35
and towns and villages,
149
395478
1768
kasaba ve köylerini kastediyorum,
06:37
we look at them and say we want the proper balance of uses.
150
397270
3065
kullanım alanlarının dengeli dağılmasını diliyoruz.
06:40
So what is missing or underrepresented?
151
400359
2135
O hâlde eksik olan veya yeterince yansıtılamayan nedir?
06:42
And again, in the typical American cities in which most Americans live,
152
402518
3660
Çoğu Amerikalının yaşadığı tipik Amerikan şehirlerinde,
konut eksikliği yaşanıyor.
06:46
it is housing that is lacking.
153
406202
2010
Konut-iş dengesi yoktur
06:48
The jobs-to-housing balance is off.
154
408236
2190
ve konutlanmayı yeniden getirdiğinizde,
06:50
And you find that when you bring housing back,
155
410450
2183
beraberinde başka şeylerin de geri geldiğini fark edersiniz
06:52
these other things start to come back too,
156
412657
2066
06:54
and housing is usually first among those things.
157
414747
2476
ve bunlar arasında konutlanma, ilk sıralarda yerini tutar.
06:57
And, of course, the thing that shows up last and eventually
158
417247
3104
Ve elbette nihayetinde sırada
07:00
is the schools,
159
420375
1181
okullar vardır,
07:01
because the people have to move in,
160
421580
2320
çünkü insanlar taşınmak durumunda kalırlar,
07:03
the young pioneers have to move in, get older, have kids
161
423924
4821
genç nesiller taşınır, büyür, çocuk sahibi olur ve kavgalar edilir,
07:08
and fight, and then the schools get pretty good eventually.
162
428769
3038
böylece sonunda okullar iyileşir.
07:11
The other part of this part,
163
431831
2302
Bu bölümün bir diğer kısmı,
07:14
the useful city part,
164
434157
3491
faydalı şehir kısmı,
doğrudan geçiş aşamasındadır
07:17
is transit,
165
437672
1305
07:19
and you can have a perfectly walkable neighborhood without it.
166
439001
3365
ve bu olmaksızın, tamamiyle yürünebilir bir semte sahip olabilirsiniz.
07:22
But perfectly walkable cities require transit,
167
442390
3305
Fakat tamamen yürünebilir şehirler doğrudan geçişi gerektirir,
07:25
because if you don't have access to the whole city as a pedestrian,
168
445719
3441
çünkü bir yaya olarak bütün şehre erişiminiz yoksa,
07:29
then you get a car,
169
449184
1161
bir araba alırsınız,
07:30
and if you get a car,
170
450369
1155
ve araba alırsanız,
07:31
the city begins to reshape itself around your needs,
171
451548
2548
şehir sizin ihtiyaçlarınız çerçevesinde yeniden şekillenmeye başlar;
07:34
and the streets get wider and the parking lots get bigger
172
454120
2682
caddeler genişler, otoparklar büyür
07:36
and you no longer have a walkable city.
173
456826
1877
ve artık yürünebilir şehriniz olmaz.
07:38
So transit is essential.
174
458727
1155
Bu yüzden doğrudan geçiş esastır.
07:39
But every transit experience, every transit trip,
175
459906
2401
Fakat her doğrudan geçiş deneyimi, her doğrudan geçiş yolculuğu
07:42
begins or ends as a walk,
176
462331
1895
yürüyüş olarak başlar ya da biter,
07:44
and so we have to remember to build walkability around our transit stations.
177
464250
3798
ve bu yüzden doğrudan geçiş istasyonları çevresi yürünebilirliğe uygun kurulmalı.
07:48
Next category, the biggest one, is the safe walk.
178
468072
2745
Sıradaki kategori, yani en önemlisi güvenli yürüyüş.
07:50
It's what most walkability experts talk about.
179
470841
2216
Çoğu yürünebilirlik uzmanlarının değindiği bir konu bu.
07:53
It is essential, but alone not enough to get people to walk.
180
473081
4041
Gerekli, fakat tek başına insanları yürümeye teşvik etmiyor.
Yürünebilir şehir hususunda etkili birçok nokta var.
07:57
And there are so many moving parts that add up to a walkable city.
181
477146
3143
08:00
The first is block size.
182
480313
1576
İlki, blok boyutu.
08:01
This is Portland, Oregon,
183
481913
1347
Burası Portland, Oregon;
08:03
famously 200-foot blocks, famously walkable.
184
483284
3566
61 metrelik bloklarıyla meşhur ve yürünebilir.
08:06
This is Salt Lake City,
185
486874
1318
Burası Salt Lake şehri,
183 metrelik bloklarıyla meşhur,
08:08
famously 600-foot blocks,
186
488216
2080
yürünebilir olmaması da öyle.
08:10
famously unwalkable.
187
490320
1369
08:11
If you look at the two, it's almost like two different planets,
188
491713
3006
Bu ikisine baktığınızda, adeta iki ayrı gezegen gibi geliyor,
08:14
but these places were both built by humans
189
494743
2316
fakat bu iki yer de insanlar tarafından inşa edildi
08:17
and in fact, the story is that when you have a 200-foot block city,
190
497083
3640
ve hatta derler ki, 61 metre bloklu şehriniz varsa,
08:20
you can have a two-lane city,
191
500747
1534
iki şeritli şehir yolunuz da olabilir
08:22
or a two-to-four lane city,
192
502305
1417
ya da 2'ye 4 şeridiniz olabilir
08:23
and a 600-foot block city is a six-lane city, and that's a problem.
193
503746
4025
ve blokların 183 m olduğu şehir, altı şeritli oluyor ve bu bir sorun.
08:27
These are the crash statistics.
194
507795
1478
Bunlar kaza istatistikleri.
08:29
When you double the block size --
195
509297
2086
Blok boyutunu iki katına çıkarırsanız,
08:31
this was a study of 24 California cities --
196
511407
2033
bu 24 California şehrinde yürütülen bir çalışma,
08:33
when you double the block size,
197
513464
1492
blok boyutunu iki katına çıkarırsanız,
08:34
you almost quadruple the number of fatal accidents
198
514980
3626
ana yol olmayan sokaklarda yaşanan ölümcül kaza sayısını
08:38
on non-highway streets.
199
518630
2001
nerdeyse dörde katlıyorsunuz.
08:40
So how many lanes do we have?
200
520655
2231
Peki, bizim kaç şeridimiz var?
08:42
This is where I'm going to tell you what I tell every audience I meet,
201
522910
3477
Şimdi karşıma çıkan her seyirciye söylediğim şeyi yineleyeceğim,
08:46
which is to remind you about induced demand.
202
526411
2730
burada amacım artan talebi hatırlatmak.
08:49
Induced demand applies both to highways and to city streets.
203
529165
4437
Artan talep, hem ana yollarda hem de sokaklarda geçerli.
08:53
And induced demand tells us that when we widen the streets
204
533626
3485
Artan talep, yolları genişlettiğimizde
beklenilen trafik yoğunluğunu ya da fazladan yolculuğu
08:57
to accept the congestion that we're anticipating,
205
537135
3098
kabullenmemiz gerektiğini söyler.
09:00
or the additional trips that we're anticipating
206
540257
2337
09:02
in congested systems, it is principally that congestion
207
542618
3913
Yoğun sistemlerde, talebi esasen zorlayan
09:06
that is constraining demand,
208
546555
1993
yoğunluktur
09:08
and so that the widening comes,
209
548572
1762
ve bu yüzden genişletme yapılır
09:10
and there are all of these latent trips that are ready to happen.
210
550358
3116
ve hali hazırda kendini göstermeyen yolculukların yaşanması olağandır.
09:13
People move further from work
211
553498
1389
İnsanlar iş yerlerinden uzağa taşınır
09:14
and make other choices about when they commute,
212
554911
2233
ve her gün iş-ev yolunda diğer seçimler de yaparlar,
09:17
and those lanes fill up very quickly with traffic,
213
557168
2374
ve bu şeritlerde çok kısa bir sürede trafik yoğunluğu yaşanır,
09:19
so we widen the street again, and they fill up again.
214
559566
2501
yol tekrar genişletilir ve tekrardan trafik olur.
09:22
And we've learned that in congested systems,
215
562091
2226
Şuna varıyoruz; yoğun sistemlerde,
09:24
we cannot satisfy the automobile.
216
564341
2415
otomobilleri karşılayamıyoruz.
09:26
This is from Newsweek Magazine -- hardly an esoteric publication:
217
566780
3450
Bu, genele hitap eden Newsweek Dergisinden,
09:30
"Today's engineers acknowledge
218
570254
1668
"Günümüz mühendisleri,
09:31
that building new roads usually makes traffic worse."
219
571946
3226
yeni yollar yapmanın genellikle trafiği kötüleştirdiğini onaylarlar.''
09:35
My response to reading this was, may I please meet some of these engineers,
220
575196
3563
Bunu okuduğumda tepkim şöyle oldu; bu mühendislerin bazılarıyla
09:38
because these are not the ones that I --
221
578783
2066
tanışabilir miyim, çünkü tanıdıklarımdan--
09:40
there are great exceptions that I'm working with now --
222
580873
2590
şu anda birlikte çalıştığım müthiş istisnalar da var,
09:43
but these are not the engineers one typically meets working in a city,
223
583487
3306
fakat şehirde genellikle bu tarz mühendislerle karşılaşmıyorsunuz,
09:46
where they say, "Oh, that road is too crowded, we need to add a lane."
224
586817
3466
"Bu yolda çok trafik var, yeni bir şerit ekleyelim," derler genelde.
09:50
So you add a lane, and the traffic comes,
225
590307
2160
Şerit eklerler ve trafik oluşur,
09:52
and they say, "See, I told you we needed that lane."
226
592491
2457
"Gördün mü o şeridin gerekli olduğunu söylemiştim," derler.
09:54
This applies both to highways and to city streets if they're congested.
227
594972
3792
Bu, yoğunluğa göre hem anayollar, hem de şehir sokakları için geçerli.
09:58
But the amazing thing about most American cities that I work in,
228
598788
3035
Ama çalıştığım çoğu Amerikan şehrindeki en şaşırtıcı şey,
10:01
the more typical cities,
229
601847
1289
daha çok tipik şehirlerde,
10:03
is that they have a lot of streets that are actually oversized
230
603160
3032
şu andaki trafik yoğunluğu sebebiyle
birçok aşırı geniş caddeleri olması.
10:06
for the congestion they're currently experiencing.
231
606216
2407
10:08
This was the case in Oklahoma City,
232
608647
1723
Oklahoma'da da durum keza böyleydi;
10:10
when the mayor came running to me, very upset,
233
610394
2519
belediye başkanı bana üzgün bir şekilde yanıma geldi,
10:12
because they were named in Prevention Magazine
234
612937
2404
çünkü Prevention dergisinde, yayalar için tüm ülkedeki
10:15
the worst city for pedestrians in the entire country.
235
615365
3153
en kötü şehir seçilmişlerdi.
10:18
Now that can't possibly be true,
236
618542
1706
Bu tamamen gerçek olamaz,
10:20
but it certainly is enough to make a mayor do something about it.
237
620272
3129
ama başkanın bu konuda harekete geçmesi için yeterliydi.
10:23
We did a walkability study,
238
623425
1309
Bir yürünebilirlik çalışması yaptık
10:24
and what we found, looking at the car counts on the street --
239
624758
3335
ve sokaktaki araba sayılarını inceledik,
10:28
these are 3,000-, 4,000-, 7,000-car counts
240
628117
3675
bunlar 3.000, 4.000 ve 7,000'lik araba sayımları
10:31
and we know that two lanes can handle 10,000 cars per day.
241
631816
3947
ve iki şeridin, her gün 10.000 araba kaldırabileceğini biliyoruz.
10:35
Look at these numbers -- they're all near or under 10,000 cars,
242
635787
4657
Bu değerlere bir bakın, her biri ya 10.000'e yakın ya da altında
10:40
and these were the streets that were designated
243
640468
2574
ve bu caddeler yeni şehir tasarısında
10:43
in the new downtown plan
244
643066
2212
4-6 şerit genişliğinde
10:45
to be four lanes to six lanes wide.
245
645302
2634
belirlenmiştir.
10:47
So you had a fundamental disconnect between the number of lanes
246
647960
3245
Yani şerit ile o şeridi kullanmak isteyen araba değerleri arasında,
10:51
and the number of cars that wanted to use them.
247
651229
2242
önemli bir kopukluk oluştu.
10:53
So it was my job to redesign every street in the downtown
248
653495
3915
Şehir merkezindeki her caddeyi, tepeden tırnağa yeniden düzenlemek
10:57
from curb face to curb face,
249
657434
1735
benim görevimdi
10:59
and we did it for 50 blocks of streets,
250
659193
2002
ve 15 blok caddesinde gerçekleştirdik
11:01
and we're rebuilding it now.
251
661219
1357
ve şu anda yeniden inşa ediyoruz.
11:02
So a typical oversized street to nowhere
252
662600
3040
Yani tipik, bir yere çıkmayan koca cadde,
11:05
is being narrowed, and now under construction,
253
665664
2200
daraltılıyor ve şu anda yapım aşamasında,
11:07
and the project is half done.
254
667888
1640
ve projenin yarısı tamamlanmış durumda.
11:09
The typical street like this, you know,
255
669552
1991
Normal bir caddede,
11:11
when you do that, you find room for medians.
256
671567
3446
bunu yaptığınız takdirde yan yol açılır.
11:15
You find room for bike lanes.
257
675037
1982
Bisiklet yolu için alan açılır.
11:17
We've doubled the amount of on-street parking.
258
677043
2167
Yol içi park oranını ikiye katladık.
11:19
We've added a full bike network where one didn't exist before.
259
679234
3949
Tamamiyle yeni bir bisiklet ağı geliştirdik.
11:23
But not everyone has the money that Oklahoma City has,
260
683207
3247
Ama her şehrin geliri Oklahoma'daki gibi değil,
11:26
because they have an extraction economy that's doing quite well.
261
686478
3084
çünkü onların çok iyi işleyen bir ekonomisi var.
11:29
The typical city is more like Cedar Rapids,
262
689586
2052
Şehir standartı daha çok Cedar Rapids gibidir,
11:31
where they have an all four-lane system, half one-way system.
263
691662
3990
tümü 4 şeritli ve bir de yarım şeritli sistem bulunur.
11:35
And it's a little hard to see,
264
695676
1449
Fark etmesi güç olsa da,
11:37
but what we've done -- what we're doing; it's in process right now,
265
697149
3284
başardıklarımız, şu anda süregelen çalışmamız devam ediyor,
11:40
it's in engineering right now --
266
700457
1604
an itibariyle mühendislik aşamasında,
11:42
is turning an all four-lane system, half one-way
267
702085
3791
4 tam şeritli ve tek yarım şeritli yolları,
11:45
into an all two-lane system, all two-way,
268
705900
3577
iki tam şeritli ve iki şeritli olacak şekilde inşa ediyoruz
11:49
and in so doing, we're adding 70 percent more on-street parking,
269
709501
3241
ve bu şekilde, cadde park oranını %70 arttırıyoruz,
11:52
which the merchants love,
270
712766
1359
hem esnaflar bu durumdan hoşnut oluyor,
11:54
and it protects the sidewalk.
271
714149
1420
hem de kaldırımlar korunmuş oluyor.
11:55
That parking makes the sidewalk safe,
272
715593
1762
Bu sistem, kaldırımları güvenli hâle getiriyor
11:57
and we're adding a much more robust bicycle network.
273
717379
3678
ve daha sağlam bir bisiklet ağı kurmuş oluyoruz.
12:01
Then the lanes themselves. How wide are they?
274
721081
2581
Şeritler de aynı şekilde, genişlikleri ne oranda?
12:03
That's really important.
275
723686
1210
12:04
The standards have changed such that, as Andrés Duany says,
276
724920
3166
Bu önemli bir konu.
Standartlarımız değişti, öyle ki Andrés Duany
12:08
the typical road to a subdivision in America
277
728110
2094
Amerikadaki standart bir yol kesitinin,
12:10
allows you to see the curvature of the Earth.
278
730228
2192
Dünya'nın eğriliğini görmenizi sağladığını dile getiriyor.
12:12
(Laughter)
279
732444
1039
(Kahkaha)
12:13
This is a subdivision outside of Washington from the 1960s.
280
733507
3245
Bu 1960'larda Washington'ın dışından ayrılmış bir parsel.
12:16
Look very carefully at the width of the streets.
281
736776
2321
Sokak genişliğine bir bakın.
Bu 1980'lerden bir parsel,
12:19
This is a subdivision from the 1980s.
282
739121
2107
60'lar, 80'ler.
12:21
1960s, 1980s.
283
741252
1635
12:22
The standards have changed to such a degree
284
742911
2024
Standartlar o kadar çok değişti ki
12:24
that my old neighborhood of South Beach,
285
744959
1953
South Beach'deki eski mahallem,
12:26
when it was time to fix the street that wasn't draining properly,
286
746936
3159
akıtma sisteminde sorun olan caddelerin bakım zamanı geldiğinde,
onu genişletip kaldırımımızın yarısını almak zorunda kalıyorlardı,
12:30
they had to widen it and take away half our sidewalk,
287
750119
2544
12:32
because the standards were wider.
288
752687
1739
çünkü standartlar daha genişti.
12:34
People go faster on wider streets.
289
754450
3455
İnsanlar geniş sokaklarda daha hızlı yürürler.
12:37
People know this.
290
757929
1157
Bunu herkes bilir.
Mühendisler reddetse de halk bunun farkında,
12:39
The engineers deny it, but the citizens know it,
291
759110
3126
12:42
so that in Birmingham, Michigan, they fight for narrower streets.
292
762260
3826
bu sebeple Birmingham, Michigan'daki dar sokaklar için mücadele veriyorlar.
12:46
Portland, Oregon, famously walkable,
293
766110
2522
Yürünebilirliği meşhur Portland, Oregon,
12:48
instituted its "Skinny Streets" program in its residential neighborhood.
294
768656
3545
yerleşim alanlarında "Dar Sokaklar" programını geliştirdi.
12:52
We know that skinny streets are safer.
295
772225
1850
Dar sokakların daha güvenli olduğunu biliyoruz.
12:54
The developer Vince Graham, in his project I'On,
296
774099
3046
Vince Graham South Carolina'da yürüttüğü
12:57
which we worked on in South Carolina,
297
777169
1816
l'On projesinde,
12:59
he goes to conferences and he shows his amazing 22-foot roads.
298
779009
3915
konferans veriyor ve 7 metrelik muazzam yollarını sunuyor.
13:02
These are two-way roads, very narrow rights of way,
299
782948
2413
Bunlar çift yönlü yollar, sağ taraf oldukça dar
13:05
and he shows this well-known philosopher,
300
785385
1999
ve şu meşhur filozofun sözleriyle devam ediyor,
13:07
who said, "Broad is the road that leads to destruction ...
301
787408
2870
"Geniştir yıkıma giden yol,
13:10
narrow is the road that leads to life."
302
790302
2101
dardır hayata giden yol."
13:12
(Laughter)
303
792427
2060
(Kahkaha)
(Alkış)
13:14
(Applause)
304
794511
2369
13:16
This plays very well in the South.
305
796904
2059
Bu en iyi Güney'de işler.
13:18
Now: bicycles.
306
798987
1897
Gel gelelim ki bisikletlere.
13:21
Bicycles and bicycling are the current revolution underway
307
801749
4482
Bisikletler ve bisiklet sürme, yalnızca birkaç Amerikan şehrinde
kendini gösteren mevcut bir devrim.
13:26
in only some American cities.
308
806255
1683
13:27
But where you build it, they come.
309
807962
1641
Nereye inşa etseniz devamı geliyor.
13:29
As a planner, I hate to say that, but the one thing I can say
310
809627
4009
Bir planlanlamacı olarak, şunu söylemekten nefret ediyorum ama,
13:33
is that bicycle population is a function of bicycle infrastructure.
311
813660
4127
bisiklet kullanımı, bisiklet yapılanmasının bir işlevidir.
13:37
I asked my friend Tom Brennan from Nelson\Nygaard in Portland
312
817811
3415
Portland, Nelson\Nygaard’daki arkadaşım Tom Brennan'dan
Portland bisiklet topluluğunun birkaç fotoğrafını istedim.
13:41
to send me some pictures of the Portland bike commute.
313
821250
2580
13:43
He sent me this. I said, "Was that bike to work day?"
314
823854
2508
Bana bunu gönderdi. "Bugün işe bisikletle gitme günü müydü?" diye sordum.
13:46
He said, "No, that was Tuesday."
315
826386
1645
“Hayır, o salı günüydü” dedi.
13:48
When you do what Portland did and spend money on bicycle infrastructure --
316
828055
4964
Portland'ın yaptığını yapıp bisiklet yapılanmasına yatırım yaptığınızda...
13:53
New York City has doubled the number of bikers in it several times now
317
833043
4221
New York geçtiğimiz günlerde, şeritleri yeşile boyayarak
13:57
by painting these bright green lanes.
318
837288
2037
bisikletçi sayısını katbekat arttırdı.
13:59
Even automotive cities like Long Beach, California:
319
839349
3566
Kaliforniya, Long Beach gibi otomotiv şehirlerinde bile,
14:02
vast uptick in the number of bikers based on the infrastructure.
320
842939
4079
yapılanmaya dayalı olarak bisikletçilerin sayısında büyük artış var.
Ve tabii ki,
14:07
And of course, what really does it,
321
847042
1691
14:08
if you know 15th Street here in Washington, DC --
322
848757
2376
Washington DC'de 15. Cadde'deki durum da var,
Rahm Emanuel'in Chicago'da tasarladığı yeni bisiklet şeritlerine bir bakın;
14:11
please meet Rahm Emanuel's new bike lanes in Chicago,
323
851157
2977
14:14
the buffered lane, the parallel parking pulled off the curb,
324
854158
3378
tamponlu şeritler, paralel parklanma kaldırımı açtı,
14:17
the bikes between the parked cars and the curb --
325
857560
4002
park halindeki arabalar ile kaldırım kenarı arasındaki bisikletler,
14:21
these mint cyclists.
326
861586
1921
muazzam bisikletçiler.
14:23
If, however, as in Pasadena, every lane is a bike lane,
327
863531
3551
Buna karşın, Pasadena’da olduğu gibi her şerit bir bisiklet şeridiyse,
14:27
then no lane is a bike lane.
328
867106
1961
o zaman hiçbir şerit bisiklet şeridi olmuyor.
14:29
And this is the only bicyclist that I met in Pasadena, so ...
329
869091
3112
Pasadena'da gördüğüm tek bisikletçi de bu:
14:32
(Laughter)
330
872227
1605
(Kahkaha)
14:33
The parallel parking I mentioned --
331
873856
1691
Değindiğim paralel park etme...
14:35
it's an essential barrier of steel
332
875571
1622
Hareket eden araçlardan,
14:37
that protects the curb and pedestrians from moving vehicles.
333
877217
3786
yayaları ve kaldırımı koruyan önemli bir çelik bariyerdir.
14:41
This is Ft. Lauderdale; one side of the street, you can park,
334
881027
3596
Burası Lauderdale; caddenin bir tarafı parka açık,
14:44
the other side of the street, you can't.
335
884647
1952
diğer tarafıysa kapalı.
14:46
This is happy hour on the parking side.
336
886623
2025
Bu park tarafındaki happy hour. (direkt çevirisi: mutlu saat)
14:48
This is sad hour on the other side.
337
888672
2691
Bu da karşı taraftaki sad hour.
14:51
And then the trees themselves slow cars down.
338
891387
2989
Ayrıca ağaçlar da arabaları yavaşlatıyor.
14:54
They move slower when trees are next to the road,
339
894400
2286
Ağaçlar yolun kenarındaysa araçlar daha yavaş giderler
14:56
and, of course, sometimes they slow down very quickly.
340
896710
2555
ve elbette bazen de ani bir hızla yavaşlarlar.
14:59
All the little details -- the curb return radius.
341
899939
2952
Dönüş yarıçapı gibi ufak detaylar ve detaylar...
15:02
Is it one foot or is it 40 feet?
342
902915
1662
1 metre mi, 10 metre mi?
15:04
How swoopy is that curb to determine how fast the car goes
343
904601
3446
Öyle jilet gibi bir yol ki,
arabanın sürüş hızın ve geçmesi gereken yolu belirliyor.
15:08
and how much room you have to cross.
344
908071
1715
15:09
And then I love this, because this is objective journalism.
345
909810
3422
Bunu seviyorum, çünkü tarafsız gazetecilik budur.
''Alımlara göre, şehir merkezi girişi yayalara çekici gelmiyor.''
15:13
"Some say the entrance to CityCenter is not inviting to pedestrians."
346
913256
4079
15:17
When every aspect of the landscape is swoopy,
347
917359
2458
Alan her yönüyle açık, aerodinamik
15:19
is aerodynamic, is stream-form geometrics,
348
919841
2673
geometrik bir akışa sahip iken,
15:22
it says: "This is a vehicular place."
349
922538
2317
''Burası araç yeridir,'' der.
15:24
So no one detail, no one speciality, can be allowed to set the stage.
350
924879
5075
Ortamı kurmada hiçbir detaya, ihtisasa izin verilmez.
15:29
And here, you know, this street:
351
929978
1564
Bu caddeyi bilirsiniz,
15:31
yes, it will drain within a minute of the hundred-year storm,
352
931566
3892
evet, yüzyılın fırtınasında bir dakika içerisinde boşalacak,
15:35
but this poor woman has to mount the curb every day.
353
935482
2792
ama bu kadıncağız her gün bu kaldırıma tırmanmak zorunda.
15:38
So then quickly, the comfortable walk has to do with the fact
354
938298
2946
Rahat yürüyüş, tüm hayvanların
15:41
that all animals seek, simultaneously, prospect and refuge.
355
941268
4953
görüşünün açık kalması ve barınma ihtiyacı duyması ile alakalıdır.
15:46
We want to be able to see our predators,
356
946245
2100
Potansiyel yırtıcıları görmek isteriz,
15:48
but we also want to feel that our flanks are covered.
357
948369
2519
ayrıca başımızda bir çatıya da ihtiyaç duyarız.
15:50
And so we're drawn to places that have good edges,
358
950912
2491
Bu yüzden sağlam köşeli yerlere yöneliyoruz,
15:53
and if you don't supply the edges, people won't want to be there.
359
953427
3328
bu koşulu sağlamazsanız, insanlar orada olmak istemeyeceklerdir.
15:56
What's the proper ratio of height to width?
360
956779
2139
Uygun yükseklik ve genişlik nedir?
15:58
Is it one to one? Three to one?
361
958942
1775
Bire bir mi? Üçe bir mi?
16:00
If you get beyond one to six, you're not very comfortable anymore.
362
960741
3785
Bire altı sınırını aşarsanız, rahat edemeyeceğiniz anlamına gelir.
16:04
You don't feel enclosed.
363
964550
1319
Güvende hissetmezsiniz.
16:05
Now, six to one in Salzburg can be perfectly delightful.
364
965893
3145
Salzburg'da altıya bir tamamiyle muazzam olabilir.
16:09
The opposite of Salzburg is Houston.
365
969062
2387
Salzburg'un tam karşıtı ise Houston'dır.
16:12
The point being the parking lot is the principal problem here.
366
972307
3600
Temel sorun, park yeri demek oluyor.
16:15
However, missing teeth, those empty lots can be issues as well,
367
975931
3575
Eksik dişler, boş kısımlar da sorun olabilir
16:19
and if you have a missing corner because of an outdated zoning code,
368
979530
3245
ve geçersiz bir imar kodu nedeniyle eksik yeriniz varsa,
16:22
then you could have a missing nose in your neighborhood.
369
982799
2908
mahallenizde kayıp bir uç baş gösterebilir.
16:25
That's what we had in my neighborhood.
370
985731
1837
Mahallemde böyle bir durum vardı.
16:27
This was the zoning code that said I couldn't build on that site.
371
987592
3076
Buranın imara kapalı olduğunu belirten imar kanunu bu.
16:30
As you may know, Washington, DC is now changing its zoning
372
990692
3727
Bildiğiniz gibi Washington DC, bu gibi alanların, bu tarz alanlara
16:34
to allow sites like this to become sites like this.
373
994443
3130
dönüşümü için imar değişikliğine gidiyor.
16:37
We needed a lot of variances to do that.
374
997597
2166
Bunun için birçok değişken gerekti.
16:39
Triangular houses can be interesting to build,
375
999787
2284
Üçgen ev inşası ilginç olabilir,
fakat bir tane yaparsanız, insanların genelde hoşuna gider.
16:42
but if you get one built, people generally like it.
376
1002095
2702
16:44
So you've got to fill those missing noses.
377
1004821
2453
Şu kayıp uçları doldurmamız gerek.
16:47
And then, finally, the interesting walk:
378
1007298
1958
Ve son olarak, ilgi çekici yürüyüş;
16:49
signs of humanity.
379
1009280
1672
insanlığın izleri.
16:50
We are among the social primates.
380
1010976
1815
Sosyal primatlarız.
16:52
Nothing interests us more than other people.
381
1012815
2188
Diğer insanlardan çok, bizleri ilgilendiren bir şey yoktur.
16:55
We want signs of people.
382
1015027
1494
İnsan dokunuşu ararız.
16:56
So the perfect one-to-one ratio, it's a great thing.
383
1016545
3003
Bire bir oranı oldukça harika bir şey.
16:59
This is Grand Rapids, a very walkable city,
384
1019572
2204
Burası Grand Rapids, oldukça yürünebilir bir şehir,
17:01
but nobody walks on this street
385
1021800
1642
fakat bu en iyi iki oteli birbirine bağlayan yolda
17:03
that connects the two best hotels together,
386
1023466
2111
yürüyen bir insan bile göremezsiniz,
17:05
because if on the left, you have an exposed parking deck,
387
1025601
4368
çünkü solda açık katlı otopark var
17:09
and on the right, you have a conference facility
388
1029993
2484
ve sağda, belli ki o otoparka duyulan hayranlıkla tasarlanan
17:12
that was apparently designed in admiration for that parking deck,
389
1032501
3429
konferans binası var,
17:15
then you don't attract that many people.
390
1035954
2507
çoğu insanı cezbetmiyor haliyle.
17:18
Mayor Joe Riley, in his 10th term, Mayor of Charleston, South Carolina,
391
1038485
3974
Charleston Güney Carolina Başkanı Joe Riley, 10. döneminde bizlere,
17:22
taught us it only takes 25 feet of building
392
1042483
2177
80 metrelik garajı gizlemek için
17:24
to hide 250 feet of garage.
393
1044684
2294
8 metrelik inşaatın yeterli olduğunu öğretmişti.
17:27
This one I call the Chia Pet Garage. It's in South Beach.
394
1047002
2720
Buraya Chia Pet Garajı diyorum, South Beach'te.
17:29
That active ground floor.
395
1049746
1444
Bu faal bir zemin kat.
17:31
I want to end with this project that I love to show.
396
1051214
2719
Göstermeyi sevdiğim bu projeyle sonlandırmak istiyorum
17:33
It's by Meleca Architects. It's in Columbus, Ohio.
397
1053957
2511
Meleca Mimarları tarafından Columbus, Ohio'da hazırlandı.
17:36
To the left is the convention center neighborhood, full of pedestrians.
398
1056492
3690
Solda kongre merkezi, yayalarla dolu olan bir mahalle.
17:40
To the right is the Short North neighborhood -- ethnic,
399
1060206
2664
Sağ tarafta Short North var; büyük restoranlar, mağazalar,
17:42
great restaurants, great shops, struggling.
400
1062894
2697
etnik grupların mücadele içinde olduğu bir yer.
17:45
It wasn't doing very well because this was the bridge,
401
1065615
2554
Her şey iyi durumda değildi, çünkü böyle bir köprü var
17:48
and no one was walking from the convention center
402
1068193
2467
ve kongre merkezinden o mahalleye
17:50
into that neighborhood.
403
1070684
1349
kimse yürümüyordu.
17:52
Well, when they rebuilt the highway, they added an extra 80 feet to the bridge.
404
1072057
4293
Otoyolu yeniden inşa ettiklerinde, köprüye 25 metre daha eklediler.
17:56
Sorry -- they rebuilt the bridge over the highway.
405
1076374
2474
Afedersiniz, köprüyü anayolun üstüne yeniden inşa ettiler.
17:58
The city paid 1.9 million dollars,
406
1078872
2373
Şehir 1.9 milyon dolar ödedi,
18:01
they gave the site to a developer,
407
1081269
2246
arsayı bir müteahhite verdiler,
18:03
the developer built this
408
1083539
1391
müteahhit bunu inşa etti
18:04
and now the Short North has come back to life.
409
1084954
2319
ve şimdi Short North canlandı.
18:07
And everyone says, the newspapers, not the planning magazines,
410
1087297
3216
Gazeteler, herkes, plan dergileri değil,
18:10
the newspapers say it's because of that bridge.
411
1090537
2221
gazeteler bu köprünün sebep olduğunu söylüyor.
18:12
So that's it. That's the general theory of walkability.
412
1092782
2620
İşte bu kadar. Bu, genel yürünebilirlik teorisi.
18:15
Think about your own cities.
413
1095426
2020
Kendi şehirlerinizi düşünün.
18:17
Think about how you can apply it.
414
1097470
2417
Sizlerin nasıl uygulamaya koyabileceğinizi düşünün.
18:19
You've got to do all four things at once.
415
1099911
1954
Aynı anda dört işi yapmanız gerekiyor.
18:21
So find those places where you have most of them
416
1101889
2309
Çoğunluğun olduğu bu yerleri bulun
18:24
and fix what you can,
417
1104222
1905
ve düzeltebildiğinizi düzeltin,
18:26
fix what still needs fixing in those places.
418
1106151
2684
hâlâ düzeltilmesi gereken yerleri düzeltin.
18:28
I really appreciate your attention,
419
1108859
1768
İlginiz için gerçekten müteşekkirim
18:30
and thank you for coming today.
420
1110651
2676
ve bugün geldiğiniz için teşekkür ederim.
18:33
(Applause)
421
1113351
2548
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7