Mae Jemison on teaching arts and sciences together

Mae Jemison'dan sanat ve bilimlerin birlikte eğitimi üzerine

73,150 views

2009-05-05 ・ TED


New videos

Mae Jemison on teaching arts and sciences together

Mae Jemison'dan sanat ve bilimlerin birlikte eğitimi üzerine

73,150 views ・ 2009-05-05

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Zeynep CELEBI Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:18
What I want to do today is spend some time talking about some stuff
0
18725
3652
Bugün son birkaç yıl boyunca
bana, tabiri caizse, bir miktar
00:22
that's giving me a little bit of existential angst,
1
22401
3585
varoluşsal öfke katan
bir konuya biraz zaman
00:26
for lack of a better word,
2
26010
1296
00:27
over the past couple of years.
3
27330
2086
ayırmak istiyorum.
00:29
And basically, these three quotes tell what's going on.
4
29440
5228
Ve kısaca bu üç alıntı
bize neler olup bittiğini anlatıyor.
00:34
"When God made the color purple, God was just showing off,"
5
34692
3264
"Tanrı renklerden moru yarattığında
sadece şov yapıyordu."
00:37
Alice Walker wrote in "The Color Purple."
6
37980
2519
Alice Walter, The Color Purple'da böyle yazdı.
00:40
And Zora Neale Hurston wrote in "Dust Tracks On A Road,"
7
40523
3783
Ve Zora Neale Hurston'ın
Dust Tracks on a Road'taki sözleri,
00:44
"Research is a formalized curiosity.
8
44330
2826
"Araştırma, şekillendirilmiş meraktır.
Amaçlı olarak onu dürtmek ve ateşlemektir."
00:47
It's poking and prying with a purpose."
9
47180
2652
Ve son olarak,
00:50
And then finally, when I think about the near future,
10
50274
2493
yakın geleceği düşündüğüm zaman,
00:52
we have this attitude, "Well, whatever happens, happens."
11
52791
3282
bu yaklaşıma sahip olduğumuzu biliyorsunuz,
ne olursa kendi kendine olur. Öyle değil mi?
00:56
Right?
12
56097
1161
Şimdi de Cheshire Kedisi'nin dedikleri geliyor,
00:57
So that goes along with the Cheshire Cat saying,
13
57282
2538
"Nereye varmak istediğini
00:59
"If you don't care much where you want to get to,
14
59844
2358
umursamıyorsan,
01:02
it doesn't much matter which way you go."
15
62226
2142
hangi yöne gittiğin pek de fark etmez."
01:04
But I think it does matter which way we go and what road we take,
16
64392
4294
Oysa, bence hangi yöne gittiğimiz
ve hangi yolu seçtiğimiz bir fark yaratıyor,
01:08
because when I think about design in the near future,
17
68710
2844
çünkü yakın gelecekteki tasarımı düşündüğümde,
bence en önemli meseleler,
01:11
what I think are the most important issues,
18
71578
2307
en elzem ve hayati olan şey,
01:13
what's really crucial and vital,
19
73909
1973
bilim ve sanatı 2002 yılı
01:15
is that we need to revitalize the arts and sciences right now,
20
75906
4786
itibariyle hemen şimdi
yeniden canlandırmamızdır.
01:20
in 2002.
21
80716
1504
yeniden canlandırmamızdır.
01:22
(Applause)
22
82673
2691
Yakın geleceği, bugünden
01:27
If we describe the near future as 10, 20, 15 years from now,
23
87182
4366
10, 20, 15 yıl olarak tanımlarsak,
bugün yaptığımız şeylerin
01:31
that means that what we do today is going to be critically important,
24
91572
3819
çok kritik olduğu anlamına gelir,
01:35
because in the year 2015, in the year 2020, 2025,
25
95415
3981
çünkü 2015 yılında,
2020 ve 2025 yılında,
01:39
the world our society is going to be building on,
26
99420
2670
toplumumuzun temellendiği dünya
temel bilgiler ve soyut fikirler,
01:42
the basic knowledge and abstract ideas,
27
102114
2472
bugün ulaştığımız keşifler olacaktır.
01:44
the discoveries that we came up with today,
28
104610
3101
Burada TED konferansında duyduğumuz tüm
01:47
just as all these wonderful things we're hearing about
29
107735
2964
bu muhteşem şeyler
01:50
here at the TED conference
30
110723
1256
ki şimdinin dünyasında ele alınıyorlar,
01:52
that we take for granted in the world right now,
31
112003
2787
gerçekte
01:54
were really knowledge and ideas that came up
32
114814
2563
50'lerin, 60'ların ve 70'lerin
bilgi ve fikirleridir.
01:57
in the 50s, the 60s and the 70s.
33
117401
2327
İşte bugün araştırdığımız alt katman budur.
02:00
That's the substrate that we're exploiting today.
34
120176
2381
02:02
Whether it's the internet,
35
122581
1324
Bugün, internet olsun,
02:03
genetic engineering, laser scanners,
36
123929
1843
lazer tarayıcılar, güdümlü füzeler, fiber optiklerden,
02:05
guided missiles, fiber optics, high-definition television,
37
125796
3249
yüksek-çözünürlüklü televizyona,
algı sisteminden, uzaydan uzaktan-algılama
02:09
remote sensing from space and the wonderful remote-sensing photos
38
129984
4181
ve gördüğümüz uzaktan algılama resimlerine
3B dokumadan, Tracker (Takipçi) ve
02:14
that we see in 3D weaving, TV programs like Tracker and Enterprise,
39
134189
4807
Enterprise (Girişimci) gibi TV programlarına, CD sürücülere
düz ekrandan, Alvin Ailey'in "Suite Otis"ine
02:19
CD-rewrite drives, flat-screen, Alvin Ailey's "Suite Otis,"
40
139020
4395
düz ekrandan, Alvin Ailey'in "Suite Otis"ine
Sarah Jones'un " Sizin Devriminiz Böyle Gerçekleşmeyecek"e,
02:23
or Sarah Jones's "Your Revolution Will Not [Happen] Between These Thighs,"
41
143439
3581
bu arada bu FCC tarafından yasaklanmıştı,
02:27
which, by the way, was banned by the FCC,
42
147044
1970
ya da ska, sorusuz,
02:29
or ska --
43
149038
1151
neredeyse istisnasız tüm bu şeyler,
02:30
all of these things, without question, almost without exception,
44
150213
4276
bundan yıllar önceki
fikirler, düşünce ve
02:34
are really based on ideas and abstract and creativity
45
154513
3756
yaratıcılık üzerinde
temellenmiştir.
02:38
from years before.
46
158293
1591
02:39
So we have to ask ourselves:
47
159908
1470
O zaman kendimize sormalıyız,
02:41
What are we contributing to that legacy right now?
48
161402
3009
"Peki biz şimdi bu mirasa neler katıyoruz?"
Ve ben bunu düşündüğümde,
02:44
And when I think about it,
49
164435
1553
kaygılanıyorum. Açık olmak gerekirse, endişeliyim.
02:46
I'm really worried.
50
166012
1154
02:47
To be quite frank, I'm concerned.
51
167190
2129
Çok bir şey yaptığımız
02:49
I'm skeptical that we're doing very much of anything.
52
169343
2819
konusunda endişeliyim.
02:52
We're, in a sense,
53
172593
1763
Gelecekte gibi davranma rolünde başarısız gibiyiz.
02:54
failing to act in the future.
54
174380
2626
Mahsus ve bilinçli olarak uyuşuğuz.
02:57
We're purposefully, consciously being laggards.
55
177030
3159
Geriden
takip ediyoruz.
03:00
We're lagging behind.
56
180213
1435
Martinque'den
03:02
Frantz Fanon, who was a psychiatrist from Martinique, said,
57
182097
2958
Frantz Fannon adında bir psikiyatrist
03:05
"Each generation must, out of relative obscurity,
58
185079
2922
demişti ki: "Her nesil göreceli bilinmezlikten uzaklaşmalı,
vazifesini keşfetmeli ve ona uymalı veya ona ihanet etmeli."
03:08
discover its mission
59
188025
1694
03:09
and fulfill or betray it."
60
189743
2061
Peki bizim vazifemiz ne? Ne yapmamız gerek?
03:13
What is our mission? What do we have to do?
61
193633
2030
Bence görevimiz bilim ve sanatı
03:15
I think our mission is to reconcile, to reintegrate
62
195687
3472
bir araya getirmek ve
birlikte sunmaktır. Çünkü hala
03:19
science and the arts,
63
199183
2349
03:21
because right now, there's a schism that exists in popular culture.
64
201556
4727
bilim ve sanatı birbirinden bağımsız
düşünenler çoğunluktalar.
03:26
People have this idea that science and the arts are really separate;
65
206307
4246
İnsanlar bilim ve sanatı
ayrı ayrı ele alıyorlar.
03:30
we think of them as separate and different things.
66
210577
2353
Onları farklı düşünüyor olmamızın
03:32
And this idea was probably introduced centuries ago,
67
212954
3185
nedeni muhtemelen
yüzyıllar öncesine dayanıyor,
03:36
but it's really becoming critical now,
68
216163
2057
fakat henüz ciddi bir durum aldı,
çünkü hergün toplumumuz
03:39
because we're making decisions about our society every day
69
219110
4457
hakkında kararlar veriyoruz.
03:43
that, if we keep thinking that the arts are separate from the sciences,
70
223591
5209
Eğer sanatın bilimden farklı
olduğunu düşünmeye devam edersek
ve şöyle konuşmanın hoş olduğunu düşünürsek,
03:48
and we keep thinking it's cute to say,
71
228824
1857
"Buna kafam basmıyor,
03:50
"I don't understand anything about this one,
72
230705
2072
bundan da bir şey anlamıyorum."
03:52
I don't understand anything about the other one,"
73
232801
2381
bazı sorunlarla karşı karşıyayız demektir.
03:55
then we're going to have problems.
74
235206
1652
TED'deki hiç kimsenin böyle düşünmeyeceği
03:56
Now, I know no one here at TED thinks this.
75
236882
2039
kesin. Hepimiz sıkı sıkıya bağlı
03:58
All of us, we already know that they're very connected.
76
238945
2616
oldukları konusunda hemfikiriz.
04:01
But I'm going to let you know that some folks in the outside world,
77
241585
3195
Ama size dış dünyadan bazı söylentileri aktarayım,
ister inanın ister inanmayın,
04:04
believe it or not, think it's neat when they say,
78
244804
2344
şöyle derken zeki olduklarını sanırlar,
04:07
"Scientists and science is not creative.
79
247172
3270
"Bence fen bilimleriyle uğraşanlar
hiç de yaratıcı değiller. Zeki olsalar bile
04:10
Maybe scientists are ingenious, but they're not creative."
80
250466
2866
yaratıcı değiller."
04:13
And then we have this tendency,
81
253803
1493
Ama bizde kariyer danışmanı ve benzeri çeşitli insanlarda
04:15
the career counselors and various people say things
82
255320
2524
şunu söyleme eğilimi vardır,
04:17
like, "Artists are not analytical.
83
257868
2613
"Sanatçılar analitik değildir.
Belki zekidirler,
04:20
They're ingenious, perhaps,
84
260505
1671
ama analitik değiller."
04:23
but not analytical."
85
263109
1338
04:25
And when these concepts underlie our teaching
86
265401
2382
Bu fikirler öğretimimizin temelini oluşturduğunda,
04:27
and what we think about the world,
87
267807
1896
ve dünyayı böyle düşündüğümüzde,
04:29
then we have a problem,
88
269727
1326
bir sorun var demektir, çünkü
04:31
because we stymie support for everything.
89
271077
2110
desteklediğimiz şeylere engel oluyoruz.
04:33
By accepting this dichotomy,
90
273211
1620
Bu ikilemi kabul ederek,
04:34
whether it's tongue-in-cheek,
91
274855
2111
şaka yoluyla da olsa,
04:36
when we attempt to accommodate it in our world,
92
276990
2541
bu fikri kendi dünyamıza yerleştirmeye çalışırsak
04:39
and we try to build our foundation for the world,
93
279555
2355
ve benimsersek
04:41
we're messing up the future,
94
281934
1538
geleceğimizi berbat ederiz.
04:43
because: Who wants to be uncreative?
95
283496
2368
Sonuçta kim üretkenlikten yoksun olmak ister ki?
Ya da mantıksız olmak?
04:46
Who wants to be illogical?
96
286394
1690
Yetenekli birine bu iki alandan birini seçmesini
04:48
Talent would run from either of these fields
97
288108
2064
söylerseniz ikisinden de kaçacaktır.
04:50
if you said you had to choose either.
98
290196
1773
04:51
Then they'll go to something where they think,
99
291993
2213
Hem yeteneklerini hem zekalarını
kullanabilecekleri bir yer
04:54
"Well, I can be creative and logical at the same time."
100
294230
2606
aramaya başlayacaklardır.
04:56
Now, I grew up in the '60s and I'll admit it --
101
296860
2663
Ben 60'larda yaşadım. Şunu itiraf edeyim ki,
04:59
actually, my childhood spanned the '60s,
102
299547
3052
çocukluğum 60'lı yıllara denk geldi
05:02
and I was a wannabe hippie,
103
302623
1650
ve ben hep bir hippi olmak istedim,
05:04
and I always resented the fact that I wasn't old enough to be a hippie.
104
304297
4525
fakat hiçbir zaman yaşım tutmadığı için
çok içerlemiştim.
05:08
And I know there are people here, the younger generation,
105
308846
2871
Mutlaka burada da hippi olmak
isteyen gençler vardır.
05:11
who want to be hippies.
106
311741
1464
İnsanlar 60'lar hakkında konuşmaya başladıklarında
05:13
People talk about the '60s all the time.
107
313229
2054
o yıllardaki anarşiden dem vuruyorlar.
05:15
And they talk about the anarchy that was there.
108
315307
2207
Ben 60'ları düşündüğümde, bugünden tek farkının
05:17
But when I think about the '60s,
109
317538
1596
yılların götürdüğü umutlar
05:19
what I took away from it was that there was hope for the future.
110
319158
3738
olduğunu görüyorum.
05:22
We thought everyone could participate.
111
322920
2050
Herkesin iş birliği içerisinde olacağını sanıyorduk.
05:24
There were wonderful, incredible ideas that were always percolating,
112
324994
4025
Her an yepyeni, dahice fikirler
ortaya atılıyor
ve bugün piyasada ne varsa,
05:29
and so much of what's cool or hot today
113
329043
3038
bunların birçoğu,
05:32
is really based on some of those concepts,
114
332105
2048
insanların ilk kez Star Trek
05:34
whether it's people trying to use the Prime Directive from Star Trek,
115
334177
3540
direktifleriyle konuşmasından tutun da
05:37
being involved in things,
116
337741
1847
bunun dışında
05:39
or, again, that three-dimensional weaving and fax machines
117
339612
3066
3B dokumacılığa ve
faks makinelerine kadar, bugün her yerde
05:42
that I read about in my weekly readers
118
342702
1858
karşıma çıkan şeyler
05:44
that the technology and engineering was just getting started.
119
344584
2927
daha yeni yeni temelleniyordu.
05:47
But the '60s left me with a problem.
120
347535
1756
Fakat ben 60'larda bir sorunla karşılaştım.
05:49
You see, I always assumed I would go into space,
121
349315
4645
O güne kadar hep uzaya gideceğimi düşünmüştüm,
çünkü bunun için çalışmıştım.
05:53
because I followed all of this.
122
353984
1666
Aynı zamanda sanata da ilgim vardı.
05:55
But I also loved the arts and sciences.
123
355674
2799
Ben daha küçük bir
05:58
You see, when I was growing up as a little girl and as a teenager,
124
358497
3124
kız çocuğuyken bile
06:01
I loved designing and making doll clothes
125
361645
2455
köpek kıyafetleri tasarlar ve
moda tasarımcısı olmayı hayal ederdim.
06:04
and wanting to be a fashion designer.
126
364124
1791
06:05
I took art and ceramics.
127
365939
1298
Seramik ile uğraştım. Dans etmeyi severdim.
06:07
I loved dance: Lola Falana, Alvin Ailey, Jerome Robbins.
128
367261
5592
Lola Falana. Alvin Ailey. Jerome Robbins.
Fakat bir yandan da Gemini ve Apollo
06:13
And I also avidly followed the Gemini and the Apollo programs.
129
373442
4145
programlarını kaçırmadan izlerdim.
06:17
I had science projects and tons of astronomy books.
130
377611
3367
Bir sürü bilim projesi hazırlamış, astronomi kitaplarını
yalayıp yutmuştum. Matematik ve felsefe okudum.
06:21
I took calculus and philosophy.
131
381002
1610
Sonsuzluk ve Büyük Patlama
06:22
I wondered about infinity and the Big Bang theory.
132
382636
3736
teorilerine merak duyuyordum.
Stanford'taki son senemde,
06:26
And when I was at Stanford, I found myself, my senior year,
133
386396
3207
kimya mühendisliği okuyorken,
06:29
chemical engineering major,
134
389627
1306
okulun yarısı benim siyasal bilimler bölümünde
06:30
half the folks thought I was a political science and performing arts major,
135
390957
3532
ya da sahne sanatlarında olduğumu sanıyordu.
Bu bir bakıma doğruydu,
06:34
which was sort of true, because I was Black Student Union President,
136
394513
3239
çünkü Siyahi Öğrenciler Birliğinin başkanlığı
06:37
and I did major in some other things.
137
397776
1777
yapıyor ve farklı alanlarda uğraşıyordum,
06:39
And I found myself the last quarter
138
399577
1684
ve dönemin sonlarına doğru
06:41
juggling chemical engineering separation processes,
139
401285
2405
kimyasal çözümleme yöntemleri
06:43
logic classes, nuclear magnetic resonance spectroscopy,
140
403714
3178
mantık dersleri, nükleer manyetik rezonans
spektroskopisi ile boğuşurken bir de
06:46
and also producing and choreographing a dance production.
141
406916
3521
dans koreografisi hazırlıyor,
ışıklandırma ve dizayn işleriyle ilgileniyor,
06:51
And I had to do the lighting and the design work,
142
411010
2580
iki arada bir derede kalmış
06:53
and I was trying to figure out:
143
413614
2284
New York'a gidip profesyonel
06:55
Do I go to New York City to try to become a professional dancer,
144
415922
3235
bir dansçı mı olmalı yoksa
tıp mı okumalı diye düşünüyordum.
06:59
or to go to medical school?
145
419181
1658
07:00
Now, my mother helped me figure that one out.
146
420863
2237
İşte annemin bu kararımda
07:03
(Laughter)
147
423124
3095
büyük yardımı dokundu.
07:06
But when I went into space, I carried a number of things up with me.
148
426243
4654
Fakat ben uzaya gittiğimde
yanımda götürdüğüm bazı şeyler
07:10
I carried a poster by Alvin Ailey --
149
430921
1778
oldu. Bunlardan biri
07:12
you can figure out now, I love the dance company --
150
432723
2443
Alvin Ailey posteriydi, ki artık ne kadar
sevdiğimi anlamışsınızdır.
07:15
an Alvin Ailey poster of Judith Jamison performing the dance "Cry,"
151
435190
3380
Judith Jamison'un tüm zenci kadınlara
07:18
dedicated to all black women everywhere;
152
438594
2037
adadığı "Feryat" dansını sergilediği
07:20
a Bundu statue, which was from the women's society in Sierra Leone;
153
440655
3739
Alvin Ailey posteri, Sierra Leone'daki
Kadınlar Topluluğundan gelen bir Bundu heykeli
07:24
and a certificate for the Chicago Public School students
154
444418
2639
ve Chicago Devlet Okulundaki öğrencilerin
fen bilgisinde ilerlemeleri
07:27
to work to improve their science and math.
155
447081
3153
karşılığında bir sertifika.
07:30
And folks asked me,
156
450919
1276
"Niye bütün bunları
07:32
"Why did you take up what you took up?"
157
452816
2250
yanına aldın?" diye soranlar oldu.
Şöyle yanıt verdim,
07:35
And I had to say,
158
455705
1158
07:36
"Because it represents human creativity;
159
456887
2553
"Çünkü tüm bunlar insanoğlunun
yaratıcılığını simgeliyor. O yaratıcılık ki
07:39
the creativity that allowed us,
160
459464
2447
bize uzay mekiği tasarlamak için
07:41
that we were required to have to conceive and build and launch
161
461935
2926
gerekli olanı sağlarken
07:44
the space shuttle,
162
464885
1166
aynı zamanda
07:46
which springs from the same source as the imagination and analysis
163
466075
3108
bir Bundu heykelini oymak için ustalığı
07:49
that it took to carve a Bundu statue,
164
469207
2097
ya da kareograf hazırlamak
07:51
or the ingenuity it took to design, choreograph and stage "Cry."
165
471328
5316
ve "Feryat"ı sahnelemek için beceriyi vermiştir.
Her biri de insan yaratıcılığının
07:57
Each one of them are different manifestations, incarnations,
166
477120
3722
farklı yollarla ifade edilişi,
08:00
of creativity -- avatars of human creativity.
167
480866
3796
yansıması, vücut bulmuş halidir.
Bizim farkına varmamız gereken de
08:05
And that's what we have to reconcile in our minds,
168
485114
2354
bunların nasıl bağdaştıklarıdır.
08:07
how these things fit together.
169
487492
1454
08:08
The difference between arts and sciences is not analytical versus intuitive.
170
488970
4374
Bilim ve sanatı birbirinden
sezgisel ve analitik diye ayıramayız, değil mi?
08:13
Right?
171
493368
1151
E=MC kare başlangıçta
08:14
E = mc2 required an intuitive leap,
172
494543
3792
sezgisel bir adım, ardından analizler
08:18
and then you had to do the analysis afterwards.
173
498359
2340
ile ortaya çıktı.
Einstein'ın kendisi, "Tecrübe edebileceğimiz en güzel
08:21
Einstein said, in fact,
174
501514
1318
08:22
"The most beautiful thing we can experience
175
502856
2164
ve en derin heyecan mistik duygudur.
08:25
is the mysterious.
176
505044
1304
Bu gerçek ilmin tohumudur." demiştir.
08:26
It is the source of all true art and science."
177
506372
2802
Dans, hayattaki coşkunluğu
08:29
Dance requires us to express and want to express
178
509673
2945
sahneye taşımayı gerektirir,
08:32
the jubilation in life,
179
512642
1167
bunun için de doğru hareketleri
08:33
but then you have to figure out:
180
513833
1579
bunun için de doğru hareketleri
08:35
Exactly what movement do I do
181
515436
1417
08:36
to make sure it comes across correctly?
182
516877
2117
önceden hesap etmeniz lazımdır.
Bilim ve sanatı ayıran yıkıcı ya da
08:39
The difference between arts and sciences
183
519018
1940
08:40
is also not constructive versus deconstructive.
184
520982
3517
yapıcı oluşları da olamaz,
değil mi? Birçok kimse bilimi
08:44
A lot of people think of the sciences as deconstructive,
185
524523
2659
yıkıcı olarak algılar.
Bir şeyleri parçalamanız gerekir.
08:47
you have to pull things apart.
186
527206
1601
08:48
And yeah, subatomic physics is deconstructive --
187
528831
3062
Tabiki atom fiziğinin işleyişi
böyledir. Gerçekten de
08:51
you literally try to tear atoms apart
188
531917
2604
içerisindekini anlamak için atomları
08:54
to understand what's inside of them.
189
534545
2036
ayırmanız gerekir. Fakat heykelcilik de,
08:56
But sculpture, from what I understand from great sculptors,
190
536605
3551
tüm o görkemli heykel yapıtları,
böyle oluşmuştur. Esasında yaptıkları
09:00
is deconstructive,
191
540180
1181
orada olmaması gereken bir parçayı
09:01
because you see a piece and you remove what doesn't need to be there.
192
541385
3321
çıkarmaktır.
09:04
Biotechnology is constructive.
193
544730
1767
Biyoteknoloji yapıcıdır.
Orkestra düzeni yapıcıdır.
09:07
Orchestral arranging is constructive.
194
547006
2451
Yani aslında ayırma ve birleştirme
09:09
So, in fact, we use constructive and deconstructive techniques
195
549481
3111
yollarını her yerde kullanmaktayız.
09:12
in everything.
196
552616
1155
Bilim ve sanatın farkı
09:14
The difference between science and the arts
197
554120
3619
onların aynı paranın farkı yüzleri
09:17
is not that they are different sides of the same coin, even,
198
557763
3431
olmaları bile değildir,
hatta aralarında aynı süremdeki farklı
09:21
or even different parts of the same continuum,
199
561218
2298
parçalar olması kadar fark yoktur.
09:23
but rather, they're manifestations of the same thing.
200
563540
3371
Aynı şeyin değişik tezahürleridir.
09:27
Different quantum states of an atom?
201
567499
2798
Ya da bir atomun farklı kuantum hali?
Hatta daha 21. yüzyıl deyişiyle
09:30
Or maybe if I want to be more 21st century,
202
570321
2047
aynı süpercimin farklı
09:32
I could say that they're different harmonic resonances of a superstring.
203
572392
3408
harmonik rezonanslarına benzetebilirim.
09:35
But we'll leave that alone.
204
575824
1344
Ama bunu pek kurcalamayalım.
09:37
They spring from the same source.
205
577192
1678
Her ikisi de aynı kaynaktan doğuyor.
09:39
The arts and sciences are avatars of human creativity.
206
579384
3218
Sanat ve bilim insan yaratıcılığının
vücut bulmuş halleridir. Evrendeki
09:42
It's our attempt as humans
207
582626
1476
işleyişi anlamaya çalışmak
09:44
to build an understanding of the universe, the world around us.
208
584126
3477
bizim işimizdir.
09:47
It's our attempt to influence things,
209
587627
2506
Hem iç hem dış dünyamızla
etkileşim kurmak da
09:50
the universe internal to ourselves
210
590157
2131
bizim görevimizdir.
09:52
and external to us.
211
592312
1495
09:53
The sciences, to me, are manifestations of our attempt to express or share
212
593831
5606
Bana göre fen bilimleri dış
dünyayı tanımak,
anlamak ve ifade etmek için
09:59
our understanding, our experience,
213
599461
2688
ortaya çıkardığımız
10:02
to influence the universe external to ourselves.
214
602173
2834
sonuçlardır.
10:05
It doesn't rely on us as individuals.
215
605412
2731
Bizi bireyler olarak ele almaz.
Herkesin içinde yaşadığı evreni
10:08
It's the universe, as experienced by everyone.
216
608167
2810
konu alır. Sanat dalları ise
10:11
The arts manifest our desire,
217
611577
2329
yalnızca bize özgü olanı
10:13
our attempt to share or influence others
218
613930
2307
paylaşma arzusu
10:16
through experiences that are peculiar to us as individuals.
219
616261
3614
sonucu oluşmuştur.
Başka bir deyişle;
10:20
Let me say it again another way:
220
620719
1548
bilim bize evrensel
10:22
science provides an understanding of a universal experience,
221
622291
4425
bir bakış kazandırırken; sanat ile
10:26
and arts provide a universal understanding
222
626740
3216
kişisel bir tecrübeden evrensel
10:29
of a personal experience.
223
629980
1899
sonuçlar çıkarmayı öğreniriz.
10:32
That's what we have to think about,
224
632832
2035
Bizim anlamamız gereken de
10:34
that they're all part of us, they're all part of a continuum.
225
634891
2910
birbirinden ayrı düşünülemez
olduklarıdır.
10:37
It's not just the tools, it's not just the sciences,
226
637825
3202
Sadece aletler, bilimler
ya da matematik, sayı ve
10:41
the mathematics and the numerical stuff and the statistics,
227
641051
2974
istatistiklerden ibaret olmadıklarıdır.
10:44
because we heard, very much on this stage,
228
644049
2045
Burada bir sürü kişinin müziği
10:46
people talked about music being mathematical.
229
646118
2419
matematikle ilişkilendirdiğine
tanık olduk. Sanat da bir tek
10:49
Arts don't just use clay,
230
649923
1623
kilden yapılmıyor ya da ışık,
10:51
aren't the only ones that use clay, light and sound and movement.
231
651570
3181
ses ve hareketlerden oluşmuyor.
10:55
They use analysis as well.
232
655776
3721
İçerisinde analitik de bulunduruyor.
İnsanlar sezgisel ve analitik
10:59
So people might say,
233
659973
1163
ayrımı savunmaya devam edebilir,
11:01
"Well, I still like that intuitive versus analytical thing,"
234
661160
2883
sağ lob sol lob durumu
11:04
because everybody wants to do the right brain, left brain thing.
235
664067
3031
işlerine geliyor olabilir.
Hepimiz içinde bulunduğumuz tartışmaya
11:07
We've all been accused of being right-brained or left-brained
236
667122
2889
göre her iki tarafı da
11:10
at some point in time,
237
670035
1160
kullanıyor olmakla
11:11
depending on who we disagreed with.
238
671219
1820
itham edilmişizdir.
11:13
(Laughter)
239
673063
1324
11:14
You know, people say "intuitive" --
240
674411
1894
İnsanlar sezgisel olanı
11:16
that's like you're in touch with nature,
241
676329
1935
tanımlamaya başladıklarında doğayla,
11:18
in touch with yourself and relationships;
242
678288
1985
çevreyle içiçe olmaya benzetirler.
11:20
analytical, you put your mind to work.
243
680297
2233
Analitik denildiğinde ise kendini işine kaptırırsın.
11:22
I'm going to tell you a little secret. You all know this, though.
244
682554
3069
Size bir sır vereceğim: gerçi bunu
biliyorsunuz ama, bazen insanlar
11:25
But sometimes people use this analysis idea,
245
685647
2099
şu analizi yapıyor, maddenin bizim
11:27
that things are outside of ourselves,
246
687770
1832
dışımızda var olduğunu söylüyor
11:29
to say, this is what we're going to elevate
247
689626
3454
ve bunun doğruluğunu
kabul etmemiz gerekiyor.
11:33
as the true, most important sciences, right?
248
693104
3054
Sonra bir de sanatçılar var,
11:36
Then you have artists -- and you all know this is true as well --
249
696182
3459
bunları da tanıyorsunuz,
11:39
artists will say things about scientists
250
699665
3311
bilim insanlarının dar görüşlü,
dış dünyadan kopuk
11:43
because they say they're too concrete, they're disconnected from the world.
251
703000
4036
olduklarını düşünen sanatçılar.
11:47
But, we've even had that here on stage,
252
707060
2578
Böylelerini bu sahnede
11:49
so don't act like you don't know what I'm talking about.
253
709662
2741
bile gördük, o yüzden
bilmiyormuş gibi yapmayın.
11:52
(Laughter)
254
712427
1194
11:53
We had folks talking about the Flat Earth Society
255
713645
2340
Dünya Düzdür Cemiyetini ve
çiçek aranjmancıları ağırladık.
11:56
and flower arrangers,
256
716009
1175
11:57
so there's this whole dichotomy
257
717208
1914
Ne kadar ilerleme kaydetsek de
11:59
that we continue to carry along, even when we know better.
258
719146
2937
bu ikilem sürüyor.
12:02
And folks say we need to choose either-or.
259
722841
2603
İkisinden birini seçmemizi söylüyorlar.
Fakat böyle bir tercih yapmak
12:06
But it would really be foolish to choose either one,
260
726492
2906
yanlış olmaz mı?
12:09
intuitive versus analytical.
261
729422
2014
Sezgisel ile analitik arasında?
12:11
That's a foolish choice.
262
731460
1187
Mantıksız bir seçim. Mantıksız çünkü
12:12
It's foolish just like trying to choose between being realistic or idealistic.
263
732671
4503
bunun gerçekçi ya da idealistik olanı
seçmekten farkı yok.
12:17
You need both in life.
264
737198
1545
Hayatta her ikisi de lazım. Niçin
12:19
Why do people do this?
265
739167
1156
bunu yapıyorlar? Moleküler biyolojist
12:20
I'm going to quote a molecular biologist, Sydney Brenner,
266
740347
2705
Sydney Brenner'ın sözünü aktaracağım.
12:23
who's 70 years old, so he can say this.
267
743076
1883
Kendisi yetmişinde olduğu için kayda değer.
12:24
He said, "It's always important to distinguish between chastity
268
744983
3213
"Erdemli olma ile boyun eğme
arasındaki farkı bilmek önemlidir."
12:28
and impotence."
269
748220
1224
12:29
Now --
270
749830
1185
Şimdi de
12:31
(Laughter)
271
751039
2103
size bir denklemden
12:33
I want to share with you a little equation, OK?
272
753166
5810
söz edeceğim.
Bilim ve sanatın hayatımızda
12:39
How does understanding science and the arts fit into our lives
273
759000
5197
ne şekilde yer aldığı ve
burada, bu dizayn konferansında
12:44
and what's going on
274
764221
1155
12:45
and the things we're talking about here at the design conference?
275
765400
3103
konuştuklarımız, bir de
birikimimiz, kaynaklarımız ve
12:48
And this is a little thing I came up with:
276
768527
2078
isteklerimizin nasıl sonuçlar
12:50
understanding
277
770629
1167
12:51
and our resources and our will
278
771820
1843
doğurduğu ile ilgili
söyleyeceklerim var.
12:54
cause us to have outcomes.
279
774174
1311
12:55
Our understanding is our science, our arts, our religion;
280
775509
3084
Bizim bilgimiz aynı zamanda bilimimiz,
sanatımız, inancımız, dünyaya bakışımız,
12:58
how we see the universe around us;
281
778617
2335
kaynaklarımız, paramız, emeğimiz,
13:00
our resources, our money, our labor, our minerals --
282
780976
2697
madenimiz, hayatımızda
13:03
those things that are out there in the world we have to work with.
283
783697
3164
yer alan tüm bu şeyleri
var eder.
13:06
But more importantly, there's our will.
284
786885
1976
En önemlisi de amaçlarımızı...
13:09
This is our vision,
285
789532
1169
Bizim görüşümüz, geleceğe dair
13:10
our aspirations of the future, our hopes, our dreams,
286
790725
2589
planlarımız, umutlarımız, hayallerimiz,
13:13
our struggles and our fears.
287
793338
1381
mücadelemiz ve korkularımızdır.
13:14
Our successes and our failures influence what we do with all of those.
288
794743
3699
Başarı ve başarısızlıklarımız
bütün bunları etkiler, ve bence,
13:18
And to me, design and engineering, craftsmanship and skilled labor,
289
798466
4121
uygarlıkları bir yere getiren de
tasarım ve mühendislikler, zanaatkarlık
13:22
are all the things that work on this to have our outcome,
290
802611
3174
ve nitelikli iş gücü
13:25
which is our human quality of life.
291
805809
1808
olmuştur.
13:28
Where do we want the world to be?
292
808397
1976
Nerede olmak istiyoruz?
13:30
And guess what?
293
810776
1167
Ne var biliyor musunuz,
13:31
Regardless of how we look at this,
294
811967
1648
her ne kadar sanata ve bilime
13:33
whether we look at arts and sciences as separate or different,
295
813639
2957
farklı iki şeymiş gibi yaklaşsak da,
13:36
they're both being influenced now and they're both having problems.
296
816620
3225
her ikisi de değişim geçiriyor
ve bunda sorun yaşıyorlar.
13:39
I did a project called S.E.E.ing the Future:
297
819869
2089
Geleceğe Dair: Bilim, Mühendislik
13:41
Science, Engineering and Education.
298
821982
1697
ve Eğitim adıyla bir proje hazırladım.
13:43
It was looking at how to shed light
299
823703
1706
Devlet fonlarının en karlı kullanımı
13:45
on the most effective use of government funding.
300
825433
2269
konusu üzerinde çalışıyordu.
13:47
We got a bunch of scientists in all stages of their careers.
301
827726
2866
Değişik alanlardan uzmanlar getirmiştik.
13:50
They came to Dartmouth College, where I was teaching.
302
830616
2498
O sıralar ğretmenlik yaptığım Dartmouth
Kolejinde kamu kaynaklarının bilim ve
13:53
And they talked about, with theologians and financiers:
303
833138
2636
mühendislikler payında kullanımı
13:55
What are some of the issues of public funding
304
835798
2125
hakkında teologlar ve
13:57
for science and engineering research?
305
837947
1824
finansörlerin fikirlerini aldılar.
13:59
What's most important about it?
306
839795
1601
Önemini tartıştılar.
14:02
There are some ideas that emerged
307
842068
1604
Orada konuşulan bazı fikirlerin
14:03
that I think have really powerful parallels to the arts.
308
843696
2648
sanat ile yakın benzerlik gösterdiğini
14:06
The first thing they said was that the circumstances
309
846368
2500
düşünüyorum. Söyledikleri ilk şey
14:08
that we find ourselves in today in the sciences and engineering
310
848892
3398
bugünkü koşullar ile zamanında
dünyada hakimiyet kurmamıza yarayan bilim ve
14:12
that made us world leaders
311
852314
1579
mühendisliğin, 40'lı 50'li
14:13
are very different than the '40s, the '50s, and the '60s and the '70s,
312
853917
5257
60'lı ve 70'li yılların,
farklı olduğunu çünkü artık
14:19
when we emerged as world leaders,
313
859198
1612
faşizim ve sovyet komünizm ile
14:20
because we're no longer in competition with fascism,
314
860834
2453
mücadele içinde olmadığımızı,
14:23
with Soviet-style communism.
315
863311
1395
bu arada bu çatışmalar sadece
14:24
And by the way, that competition wasn't just military;
316
864730
3372
askeri değildi, aynı zamanda
sosyal ve politik
14:28
it included social competition and political competition as well,
317
868126
4433
yönleri de vardı ve
bize farklı bir gözle bakarak
14:32
that allowed us to look at space as one of those platforms
318
872583
3608
sosyal yapımızın daha iyi olduğunu
anlama imkanı sağladı.
14:36
to prove that our social system was better.
319
876215
2341
14:38
Another thing they talked about was that the infrastructure
320
878580
3317
Değindikleri bir başka konu da
fen bilimlerini destekleyen altyapının
14:41
that supports the sciences
321
881921
1345
yetersiz kalması ile ilgiliydi.
14:43
is becoming obsolete.
322
883290
1298
14:44
We look at universities and colleges --
323
884612
2496
Üniversite ve kolejlere baktığımızda,
14:47
small, mid-sized community colleges across the country --
324
887132
3158
ülkenin dört bir yanındaki devlet okullarında,
bizim bilim adamları, araştırmacılar,
14:50
their laboratories are becoming obsolete.
325
890314
2414
14:52
And this is where we train most of our science workers
326
892752
2650
öğretmenler yetiştiğimiz
laboratuvarların eksik kaldığını
14:55
and our researchers -- and our teachers, by the way.
327
895426
3234
ve bir de sıradan,
14:58
And there's a media that doesn't support the dissemination of any more than
328
898684
4753
günlük haberler yayımlamaktan
başka bilgi vermeyen bir medyaya
sahip olduğumuzu görüyoruz.
15:03
the most mundane and inane of information.
329
903461
2888
Hurafeler, hasat çemberleri,
15:06
There's pseudoscience, crop circles, alien autopsy, haunted houses,
330
906373
3418
uzaylı otopsileri, perili evler, afetler...
Bunları izliyoruz ama bize
15:09
or disasters.
331
909815
1218
15:11
And that's what we see.
332
911057
1374
olan bitenden haberdar
15:12
This isn't really the information you need to operate in everyday life
333
912455
3323
olmak ve demokratik gelişmeleri
15:15
and figure out how to participate in this democracy
334
915802
2392
takip etmek için
gerekli olanlar bunlar değil.
15:18
and determine what's going on.
335
918218
1702
15:19
They also said there's a change in the corporate mentality.
336
919944
2765
Kurumsal zihniyette oluşan
değişiklikten de söz ettiler. Devlet
15:22
Whereas government money had always been there
337
922733
2162
bilimsel araştırmalar için bütçesinde
15:24
for basic science and engineering research,
338
924919
2091
yer ayırmışken biz aynı zamanda
15:27
we also counted on some companies to do some basic research.
339
927034
3762
bazı şirketlere de bel bağladık,
fakat sonuçta şirketler bilimsel
15:30
But what's happened now is companies put more energy
340
930820
2821
gelişime odaklanmak yerine
15:33
into short-term product development
341
933665
2535
kısa sürede sonuç alabilecekleri
çalışmalara öncelik
15:36
than they do in basic engineering and science research.
342
936967
3208
verdiler.
Eğitim konusu da iç açıcı değil.
15:41
And education is not keeping up.
343
941738
2675
K-12 laboratuvar araç gereçlerini
15:44
In K through 12, people are taking out wet labs.
344
944437
3659
topluyorlar. Odaya bir bilgisayar koyunca
15:48
They think if we put a computer in the room,
345
948120
2076
aynı işi göreceğini sanıyorlar,
15:50
it's going to take the place of actually mixing the acids
346
950220
3272
asitleri karıştıracağını,
patates yetiştireceğini...
15:53
or growing the potatoes.
347
953516
1499
Devlet fonlarından daha az harcama
15:55
And government funding is decreasing in spending,
348
955039
2308
yapılıyor ve diyorlar ki
15:57
and then they're saying, let's have corporations take over,
349
957371
2795
şirketler üstesinden gelir,
16:00
and that's not true.
350
960190
1156
ama gerçekte böyle değil. Devlet fonlarının
16:01
Government funding should at least do things
351
961370
3186
en azından bilimsel araştırmalardaki
16:04
like recognize cost benefits of basic science and engineering research.
352
964580
3931
kar-zarar durumunu belirlemesi
gerekir. Dünya vatandaşı
16:08
We have to know that we have a responsibility as global citizens
353
968535
3093
olarak görevlerimiz olduğunu
bilmemiz gerekiyor.
16:11
in this world.
354
971652
1158
16:12
We have to look at the education of humans.
355
972834
2046
İnsanların eğitimi ile ilgilenmemiz
16:14
We need to build our resources today to make sure that they're trained
356
974904
3335
şart. Kaynaklarımızı şimdiden belirleyelim ki
ileride bilinçli ve önemini
16:18
so they understand the importance of these things.
357
978263
2374
kavrayacak düzeyde olsunlar.
16:20
And we have to support the vitality of science.
358
980661
3224
Ayrıca bilimin gerekliliğini
vurgulamalıyız, fakat bu şu anlama
16:23
That doesn't mean that everything has to have one thing that's going to go on,
359
983909
3923
gelmemeli, bu böyle olursa şu da
şu demektir, bu şu eşitliği verir
16:27
or that we know exactly what's going to be the outcome of it,
360
987856
2874
gibi değil de önemini kavratarak
16:30
but that we support the vitality and the intellectual curiosity
361
990754
3059
entelektüel merakı
körüklemeye çalışmalı.
16:33
that goes along [with it].
362
993837
1248
Bir de bunların sanat kısmını
16:35
And if you think about those parallels to the arts --
363
995109
2523
düşünürsek, Bolshoi Balesi ile
16:37
the competition with the Bolshoi Ballet spurred
364
997656
4070
tutuştuğumuz rekabet
Joffrey ve New York Balesi'ni
16:41
the Joffrey and the New York City Ballet to become better.
365
1001750
3249
ateşledi.
Altyapı müzeleri, tiyatrolar,
16:45
Infrastructure, museums, theaters, movie houses across the country
366
1005023
4202
sinemaların sayısı
azalıyor. Daha çok televizyon
16:49
are disappearing.
367
1009249
1152
16:50
We have more television stations with less to watch,
368
1010425
2439
kanalı, daha az izlenecek şey var;
16:52
we have more money spent on rewrites
369
1012888
3759
eski televizyon programlarını
yeniden çekmek için
16:56
to get old television programs
370
1016671
1885
16:58
in the movies.
371
1018580
1357
para harcıyoruz.
17:00
We have corporate funding now that,
372
1020731
2372
Şirket fonlarımız var tabii ama
bir şirkete gittiğinde, sanat için
17:03
when it goes to support the arts,
373
1023127
3361
bir yatırım olduğunda, karşılığında
17:06
it almost requires that the product be part of the picture
374
1026512
3179
bu ürünün ressamın çizdiği resmin
bir parçası olması bekleniyor,
17:09
that the artist draws.
375
1029715
1297
17:11
We have stadiums that are named over and over again by corporations.
376
1031036
3905
şirketlerin isimlerini duyurmak için döşediği
bir sürü stadyum var.
17:14
In Houston, we're trying to figure out what to do with that Enron Stadium thing.
377
1034965
3782
Houston'da, şu Ernon Stadyum'u
için ne yapacağımızı düşünüyoruz.
17:18
(Laughter)
378
1038771
1019
17:19
Fine arts and education in the schools is disappearing,
379
1039814
2881
Okullarda verilen güzel sanatlar
eğitimi kalkıyor ve devletimiz
17:22
And we have a government that seems like it's gutting the NEA
380
1042719
3730
NEA ve benzeri programları
temizlemeye çalışıyor.
17:26
and other programs.
381
1046473
1163
17:27
So we have to really stop and think:
382
1047660
2099
Şöyle durup düşünmemiz gerekiyor:
17:29
What are we trying to do with the sciences and the arts?
383
1049783
3032
bilim ve sanat konusunda
ne yapmaya çalışıyoruz?
17:32
There's a need to revitalize them.
384
1052839
1873
Onlara işlerlik kazandırmak gerekiyor.
17:34
We have to pay attention to it.
385
1054736
1571
Bununla ilgilenmemiz gerekiyor. Ben
17:36
I just want to tell you quickly what I'm doing --
386
1056331
2757
size kısaca ne yaptığımdan
17:39
(Applause)
387
1059421
5880
söz edeceğim.
Uzun süredir üzerinde düşündüğüm
17:46
I want to tell you what I've been doing a little bit since ...
388
1066369
3408
bazı fikirlerimi bir araya getirmek
17:50
I feel this need to sort of integrate some of the ideas
389
1070318
3442
amacıyla yaptıklarımdan
17:53
that I've had and run across over time.
390
1073784
2400
söz etmek istiyorum.
Öğrendiğim şeylerden biri
17:56
One of the things that I found out is that there's a need to repair
391
1076208
4348
vücut ve akıl arasındaki ikiliğin
18:00
the dichotomy between the mind and body as well.
392
1080580
2563
onarılması gerektiği oldu.
Annem hep şöyle derdi,
18:03
My mother always told me, you have to be observant,
393
1083167
2649
uyanık olmalısın, aklından geçen ile
18:05
know what's going on in your mind and your body.
394
1085840
2242
bedeninin farkında olmalısın.
18:08
And as a dancer, I had this tremendous faith in my ability to know my body,
395
1088106
3674
Bir dansçı olarak renklere
duyarlılığım kadar bedenimi tanıma
18:11
just as I knew how to sense colors.
396
1091804
1976
becerime de inancım büyüktü.
18:14
Then I went to medical school,
397
1094286
1659
Sonra tıp okuluna gittim ve orada
18:16
and I was supposed to just go on what the machine said about bodies.
398
1096627
4191
makinlerin insan vücudu hakkında
söyledikleriyle yetinmeliydim.
18:20
You know, you would ask patients questions and some people would tell you,
399
1100842
3548
Hani hastaya sorular sorduğunuzda
bazıları müdahale ederek
18:24
"Don't listen to what the patient said."
400
1104414
1908
"Sen hastanın söylediklerini
18:26
We know that patients know and understand their bodies better,
401
1106346
2944
boşver." diyecektir. Biliyoruz ki
kendi bedenini en iyi hasta tanır,
18:29
but these days we're trying to divorce them from that idea.
402
1109314
3510
fakat son zamanlarda bu gerçeği
18:32
We have to reconcile the patient's knowledge of their body
403
1112848
3892
bilmezden geliyoruz. Hastanın
ifadesiyle doktorun raporlarını
18:36
with physicians' measurements.
404
1116764
1593
birlikte değerlendirmeliyiz.
Ruh halinizi ölçerek yanlış
18:39
We had someone talk about measuring emotions
405
1119658
2917
hareketlerde bulunmayı önleyecek
18:42
and getting machines to figure out what to keep us from acting crazy.
406
1122599
3957
makinler olması gerektiğini
savunan biri çıkmıştı.
Hayır, ölçüm yapmamız gerekmez,
18:47
No, we shouldn't measure.
407
1127360
1385
18:48
We shouldn't use machines to measure road rage
408
1128769
2309
yol ayrımında kaldığımızda ne
yapacağımızı söyleyerek bizim katılımımızı
18:51
and then do something to keep us from engaging in it.
409
1131102
2509
engelleyecek makineler kullanamayız.
18:53
Maybe we can have machines help us to recognize that we have road rage,
410
1133635
3968
Belki bir yol ayrımında olduğumuzu
fark ettirecek makineler olabilir,
18:57
and then we need to know how to control that without the machines.
411
1137627
3181
ancak makineler olmadan üstesinden
19:00
We even need to be able to recognize that without the machines.
412
1140832
3261
gelebilmeliyiz. Bunu bile makinesiz
fark edebiliyor olmamız gerek.
19:04
What I'm very concerned about is:
413
1144117
2502
Gerçekten endişendiğim konu
19:06
How do we bolster our self-awareness as humans, as biological organisms?
414
1146643
5649
insanlar olarak, biyolojik organizmalar olarak
özfarkındalığı nasıl desteklediğimiz.
Michael Moschen gözler ile hissedip
19:12
Michael Moschen spoke of having to teach
415
1152316
2809
eller ile görmeyi öğrenme ve öğretme
19:15
and learn how to feel with my eyes, to see with my hands.
416
1155149
4577
ile ilgili konuşmuştu.
Duyumlarımızı her şekilde kullanma
19:19
We have all kinds of possibilities to use our senses by,
417
1159750
3987
yetisine sahibiz ve bizim
19:23
and that's what we have to do.
418
1163761
2149
yapmamız gereken de bu.
19:25
That's what I want to do --
419
1165934
1831
Benim yapmak istediğim de bu,
19:27
to try to use bioinstrumentation, those kind of things,
420
1167789
3377
biyolojik ölçüm gibi şeyleri
kullanarak duyularımıza yol göstermek.
19:31
to help our senses in what we do.
421
1171190
3085
BioSentient Şirketi adıyla
19:34
That's the work I've been doing now,
422
1174299
1719
kurduğum yerde bu işi sürdürüyorum.
19:36
as a company called BioSentient Corporation.
423
1176042
2062
Bunu belirtmem gerektiğini düşündüm,
19:38
I figured I'd have to do that ad, because I'm an entrepreneur,
424
1178128
2923
çünkü ben bir girişimciyim ve
19:41
and "entrepreneur" says "somebody who does what they want to do,
425
1181075
4151
girişimci de yapmak istediği işin
peşinden gidendir, çünkü henüz gerçek bir
19:45
because they're not broke enough that they have to get a real job."
426
1185250
3177
iş edinecek kadar sefil halde değildir.
Benim BioSentient Şirketindeki işim
19:48
(Laughter)
427
1188451
1002
19:49
But that's the work I'm doing, BioSentient Corporation,
428
1189477
2590
bunları bir araya getirmenin
yollarını aramak.
19:52
trying to figure out: How do we integrate these things?
429
1192091
2596
İzin verirseniz son olarak
19:54
Let me finish by saying that my personal design issue for the future
430
1194711
4677
gelecek için kişisel tasarımın
entegre etme, sezgisel ve analitik olanı
19:59
is really about integrating;
431
1199412
1962
düşünme olduğunu belirteyim.
20:01
to think about that intuitive and that analytical.
432
1201398
2817
Bilim ve sanat birbirinden ayrı şeyler değil.
20:04
The arts and sciences are not separate.
433
1204239
2305
20:07
High school physics lesson before you leave:
434
1207420
2440
Siz gitmeden bir de lisede fizik dersi
20:09
high school physics teacher used to hold up a ball.
435
1209884
2390
örneği... Lise fizik hocası bir topu
elinde tutar. O topun potansiyel bir
20:12
She would say, "This ball has potential energy.
436
1212298
2720
enerjisi olduğunu, fakat elinden topu
20:15
But nothing will happen to it, it can't do any work,
437
1215042
2503
düşürmediği, durum değiştirmediği sürece
20:17
until I drop it and it changes states."
438
1217569
2047
bir işlevi de olmayacağını söyler.
Ben de fikirleri potansiyel enerji gibi düşünürüm.
20:20
I like to think of ideas as potential energy.
439
1220411
2657
Gerçekten müthiştirler, fakat biz
20:23
They're really wonderful,
440
1223092
1836
20:24
but nothing will happen until we risk putting them into action.
441
1224952
4270
onları eyleme dönüştürmezsek
bir işe yaramazlar.
20:29
This conference is filled with wonderful ideas.
442
1229246
3791
Bu konferans harika
fikirlerle dolu.
20:33
We're going to share lots of things with people.
443
1233452
2507
İnsanlarla bir alay şey paylaşacağız,
20:35
But nothing's going to happen
444
1235983
1713
fakat bunları gerçekleştirene kadar
20:37
until we risk putting those ideas into action.
445
1237720
3118
bir karşılığı olmayacak.
20:40
We need to revitalize the arts and sciences today.
446
1240862
2728
Bugünün sanat ve bilimini bir olarak
düşünmeli, gelecek için sorumluluk
20:43
We need to take responsibility for the future.
447
1243614
2495
üstlenmeliyiz. Şirket kazançları için
20:46
We can't hide behind saying it's just for company profits,
448
1246133
3624
deyip bunun arkasına saklanamayız,
20:49
or it's just a business,
449
1249781
1227
sadece bir iş, ben sanatçıyım
20:51
or I'm an artist or an academician.
450
1251032
2245
ben akademisyenim diyemeyiz.
İşte ne yaptığınıza nasıl değer biçeceğiniz,
20:54
Here's how you judge what you're doing:
451
1254039
2032
size sezgisel ve analitik arasındaki
20:56
I talked about that balance between intuitive, analytical.
452
1256095
3461
dengeden söz ettim.
Fran Levowitz, benim gözde kiniğim,
21:00
Fran Lebowitz, my favorite cynic,
453
1260600
2788
diyor ki, üç soruda en büyük
21:03
said, "The three questions of greatest concern ..." --
454
1263412
2583
kaygılarım, benim de tasarıma
21:06
now I'm going to add on to design --
455
1266019
1867
ekleyeceğim,
21:07
"... are: Is it attractive?"
456
1267910
2176
"Çekici mi?"
Bu sezgisel olan.
21:11
That's the intuitive.
457
1271299
1694
"Etkileyici mi?" Bu analitik.
21:13
"Is it amusing?" -- the analytical,
458
1273017
2591
21:15
and, "Does it know its place?" -- the balance.
459
1275632
2685
"Ve yerini biliyor mu?"
İşte denge. Çok teşekkür ederim.
21:18
Thank you very much.
460
1278341
1172
21:19
(Applause)
461
1279537
2658
İşte denge. Çok teşekkür ederim.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7