Rob Forbes: Ways of seeing

Rob Forbes, görme biçimleri üzerine

24,803 views ・ 2009-01-14

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Arzugül Boyacı Gözden geçirme: Meric Aydonat
00:18
I was listed on the online biography
0
18330
3000
Benim bir tasarım misyoneri olduğumu söyleyen
00:21
that said I was a design missionary.
1
21330
3000
bir online biyografi listesinde gösterildim.
00:24
That's a bit lofty; I'm really more
2
24330
2000
Bu biraz abartılı, ben daha çok
00:26
of something like a street walker.
3
26330
2000
sokak insanı gibi bir şeyim
00:28
I spend a lot of time in urban areas
4
28330
2000
Kentsel alanlarda tasarım arayarak
00:30
looking for design,
5
30330
2000
ve kamu alanında tasarım çalışarak
00:32
and studying design in the public sector.
6
32330
2000
çokça zaman geçiririm.
00:34
I take about 5,000 photographs a year,
7
34330
3000
Yılda yaklaşık 5.000 kadar fotoğraf çekerim
00:37
and I thought that I would edit from these,
8
37330
3000
ve düşündüm ki bunlardan bazılarını düzenleyip
00:40
and try to come up with some images
9
40330
3000
size uygun ve ilginç gelebilecek imgeleri
00:43
that might be appropriate and interesting to you.
10
43330
2000
sunabilirim.
00:45
And I used three criteria:
11
45330
2000
Ve üç kriter kullandım:
00:47
the first was, I thought I'd talk about
12
47330
2000
İlkinde, düşündüm ki kolaylıkla erişilebilir mesafede olan
00:49
real design within reach,
13
49330
2000
gerçek tasarımlardan bahsedeyim
00:51
design that's free, not design not quite within reach,
14
51330
3000
bedava olanlardan, pek de kolay ulaşılamayanlardan değil
00:54
as we're fondly known by our competition and competitors,
15
54330
3000
içinde bulunduğumuz rekabet ve rakiplerimiz tarafından iyi bilindiğimiz gibi,
00:57
but stuff that you can find on the streets, stuff that was free,
16
57330
4000
ama sokakta bulabileceğimiz bedava şeylerden
01:01
stuff that was available to all people,
17
61330
2000
herkesin kolaylıkla erişimi olan şeylerden
01:03
and stuff that probably contains some other important messages.
18
63330
3000
ve muhtemelen bazı diğer önemli mesajlar içeren tasarımlardan bahsetmek istedim.
01:06
I'll use these sidewalks in Rio as an example.
19
66330
3000
Örnek olarak Rio'daki bu kaldırımları kullanacağım.
01:09
A very common public design done in the '50s.
20
69330
3000
Bu 50'lerde yapılmış çok sık görülen bir kamu tasarımı
01:12
It's got a nice kind of flowing, organic form,
21
72330
3000
Brezilya kültürüyle de çok uyumlu
01:15
very consistent with the Brazilian culture --
22
75330
3000
akışkan ve organik hoş bir şekli var --
01:18
I think good design adds to culture.
23
78330
2000
Bence iyi tasarım kültüre çok şey katar.
01:20
Wholly inconsistent with San Francisco or New York.
24
80330
3000
Ki bu San Francisco ya da New York ile tamamıyla uyumsuz.
01:23
But I think these are my sort of information highways:
25
83330
3000
Ama bence bunlar bir çeşit bilgi yolu
01:26
I live in much more of an analog world,
26
86330
2000
Ben çok daha analog bir dünyada yaşıyorum,
01:28
where pedestrian traffic and
27
88330
2000
yaya trafiğinin, etkileşimin ve farklılık alışverişlerinin yaşandığı
01:30
interaction and diversity exchange,
28
90330
3000
ayağımızın altındaki basit şeylerin
01:33
and where I think the simple things under our feet
29
93330
2000
bizim için çok fazla anlam taşıdığı
01:35
have a great amount of meaning to us.
30
95330
3000
bir yerde.
01:38
How did I get started in this business?
31
98330
2000
Bu sektöre nasıl girdim?
01:40
I was a ceramic designer for about 10 years,
32
100330
2000
10 yıl kadar seramik tasarımcılığı yaptım
01:42
and just loved utilitarian form --
33
102330
3000
ve kullanışlı formları gerçekten çok sevdim --
01:45
simple things that we use every day,
34
105330
2000
her gün kullandığımız basit şeyleri,
01:47
little compositions of color and surface on form.
35
107330
3000
form üzerine küçük renk ve düzlem kompozisyonları.
01:50
This led me to starting a company called Design Within Reach,
36
110330
4000
Bu beni, basit şekiller üzerinde çalışan
01:54
a company dealing with simple forms,
37
114330
2000
iyi tasarımcıları bizimle çalışmaya teşvik eden
01:56
making good designers available to us,
38
116330
2000
ve hatta tasarımcıların kişilik özelliklerini ve karakterlerini beğeniye sundukları
01:58
and also selling the personalities and character of the designers
39
118330
3000
bir şirket olan Design Within Reach'i (Erişilebilir Tasarım) kurmaya teşvik etti
02:01
as well, and it seems to have worked.
40
121330
3000
ve sanırım işe yaradı da.
02:04
A couple of years into the process,
41
124330
2000
Bu süreç sırasında bir kaç yıl
02:06
I spent a lot of time in Europe traveling around, looking for design.
42
126330
3000
tasarım arayarak ve Avrupa'da seyahat ederek çokça zaman geçirdim
02:09
And I had a bit of a wake-up call in Amsterdam:
43
129330
2000
Ve Amsterdam 'dayken bir sabah bir 'uyandırma çağrısı' aldım
02:11
I was there going into the design stores,
44
131330
2000
Tasarım mağazalarını gezmek
02:13
and mixing with our crowd of designers,
45
133330
2000
bizim tasarımcı kalabalığımızla onları harmanlamak için oradaydım
02:15
and I recognized that a whole lot of stuff
46
135330
2000
ve farkettim ki eşyaların çoğu benzer bir görünüme sahipti
02:17
pretty much looked the same, and the effect of globalization
47
137330
2000
ve küreselleşmenin etkisi
02:19
has had that in our community also.
48
139330
2000
bizim toplumumuzda da bunu hissettirmişti.
02:21
We know a lot about what's going on with design around the world,
49
141330
3000
Dünyada neler olduğunu dair çok şey biliyoruz
02:24
and it's getting increasingly more difficult
50
144330
2000
ve tek bir kültürü yansıtan bir tasarım bulmak
02:26
to find design that reflects a unique culture.
51
146330
3000
giderek daha zor hale geliyor.
02:29
I was walking around on the streets of Amsterdam
52
149330
2000
Amsterdam sokaklarında yürüyordum
02:31
and I recognized, you know, the big story
53
151330
2000
ve bilirsiniz Amsterdam'ın büyük hikayesi
02:33
from Amsterdam isn't what's in the design stores,
54
153330
2000
tasarım mağazalarında olan değil,
02:35
it's what's out on the streets,
55
155330
2000
bu sokakların dışında olan bir şey
02:37
and maybe it's self-explanatory,
56
157330
2000
ve belki de izaha gerek duyulmayacak kadar aşikar
02:39
but a city that hasn't been taken over by modernism,
57
159330
3000
ki bu modernizm tarafından ele geçirilmemiş
02:42
that's preserved its kind of architecture and character,
58
162330
3000
mimarisini ve karakterini kaybetmemiş
02:45
and where the bicycle plays an important part of the way
59
165330
3000
bisiklet parklarının yolda insanların gezinti haklarının
02:48
in which people get around and where pedestrian rights
60
168330
2000
ve yaya haklarının önemli bir rol oynadığı
02:50
are protected.
61
170330
2000
ve korunduğu bir şehir.
02:52
And I write a newsletter that goes out every week,
62
172330
2000
Her hafta yayımlanan bir bülten gazetesinde yazıyorum,
02:54
and I wrote an article about this, and it got such enormous response
63
174330
3000
oradaki köşemde de buna değindim ve okuyucalardan o kadar çok mesaj geldi ki
02:57
that I realized that design, that common design,
64
177330
2000
ben tasarımın yani halka açık tasarımın
02:59
that's in the public area means a lot to people,
65
179330
3000
insanlar için çok şey ifade ettiğini ve bir çeşit zemin
03:02
and establishes kind of a groundwork and a dialog.
66
182330
2000
ve kişiler arası diyaloğu sağladığını fark ettim
03:04
I then kind of thought about the other cities
67
184330
3000
Sonra biraz da tasarım arayarak bolca zaman geçirdiğim, Vitra'nın bulunduğu Kuzey İtalya'daki Basel gibi
03:07
in Europe where I spend a lot of time looking for design,
68
187330
3000
içinde bir çok bisiklet yolunun bulunduğu
03:10
like Basel, where Vitra is located, or in northern Italy --
69
190330
4000
ve yürüyüş parkurlarının olduğu
03:14
all cities where there are a whole lot of bicycles,
70
194330
2000
Avrupa şehirlerini düşündüm
03:16
and where pedestrian areas -- and I came to the conclusion that perhaps
71
196330
4000
ve şu sonuca vardım:
03:20
there was something about these important design centers
72
200330
3000
bisikletler ve yaya trafiğiyle ilgilenen
03:23
that dealt with bicycles and foot traffic,
73
203330
2000
bu önemli tasarım merkezlerinde bir şey var
03:25
and I'm sure the skeptic eye would say, no, the correlation there
74
205330
2000
ve eminim ki şüpheci bir göz, hayır, buradaki esas bağlantı
03:27
is that there are universities and schools
75
207330
2000
insanların araba alabilecek kadar parasının olmadığı
03:29
where people can't afford cars,
76
209330
2000
okullar ve üniversitelerin olmasıdır diyecektir.
03:31
but it did seem that in many of these areas
77
211330
2000
Ama bana öyle geldi ki bu alanların pek çoğunda
03:33
pedestrian traffic was protected.
78
213330
4000
yaya trafiği dikkatlice denetlenmekte.
03:37
You wouldn't look at this and call this a designer bike:
79
217330
3000
Mesela buna bakıp ' Evet bu bir tasarımcı bisikleti' demezdiniz
03:40
a designer bike is made of titanium or molybdenum.
80
220330
2000
bir tasarımcı bisikleti titanyum ve molibdenumdan yapılmıştır
03:42
But I began looking at design in a place like Amsterdam
81
222330
3000
Ama ben tasarımı Amsterdam gibi bir yerde aramaya başladım
03:45
and recognized, you know, the first job of design
82
225330
2000
ve fark ettim ki, tasarımın birinci misyonu sosyal bir amaca hizmet etmek.
03:47
is to serve a social purpose.
83
227330
2000
Ve bu sebeple ben de bu bisiklete bir tasarım bisikleti olarak bakmıyorum,
03:49
And so I look at this bike as not being a designer bike,
84
229330
4000
ona sadece çok iyi
03:53
but being a very good example of design.
85
233330
3000
bir tasarım örneği olarak bakıyorum.
03:56
And since that time in Amsterdam, I spent an increasing amount of time
86
236330
3000
Ve işte Amsterdam'da o zamandan bu yana
03:59
in the cities, looking at design
87
239330
2000
şehirlerde bir tasarımcının altına imzasını atmadığı
04:01
for common evidence of design
88
241330
2000
ortak tasarım eserleri ya da izler arayarak
04:03
that really isn't under so much of a designer's signature.
89
243330
3000
hayli zaman geçirdim.
04:06
I was in Buenos Aires very recently,
90
246330
2000
Bir süre öncesine kadar Buenos Aires de idim
04:08
and I went to see this bridge by Santiago Calatrava.
91
248330
4000
ve Santiago Calavatrava tarafından yapılan bu köprüyü görmeye gittim
04:12
He's a Spanish architect and designer.
92
252330
3000
Santiago İspanyol bir mimar ve tasarımcı.
04:15
And the tourist brochures pointed me in the direction of this bridge --
93
255330
3000
Tüm turist buroşürleri beni bu köprünün olduğu yere götürdü
04:18
I love bridges, metaphorically and symbolically and structurally --
94
258330
3000
Mecazi, sembolik ve yapısal anlamda köprüleri severim,
04:21
and it was a bit of a disappointment,
95
261330
2000
ama bu köprü pek benim beklediğim gibi değildi;
04:23
because of the sludge from the river was encrusted on it; it really wasn't in use.
96
263330
3000
üzerini kaplayan atık ve çamurlar yüzünden, köprü kullanılabilir halde değildi.
04:26
And I recognized that oftentimes design,
97
266330
2000
Ve bu bana şunu hatırlattı
04:28
when you're set up to see design,
98
268330
2000
Tasarım çoğu zaman tasarıma dair bir şeyler arayarak bir şeye bakıldığında
04:30
it can be a bit of a letdown.
99
270330
2000
hayalkırıklığı yaratabilir.
04:32
But there were lots of other things going on in this area:
100
272330
3000
Ama yine de bu civarda daha başka pek çok şey vardı
04:35
it was a kind of construction zone;
101
275330
2000
pek çok binanın inşa edildiği
04:37
a lot of buildings were going up.
102
277330
2000
bir yapılanma alanı gibiydi.
04:39
And, approaching a building from a distance, you don't see too much;
103
279330
2000
Bir binaya uzaktan bakarsanız çok fazla şey göremezsiniz,
04:41
you get a little closer, and you arrive at a nice little composition
104
281330
3000
biraz daha yaklaşırsınız ve size Mondrian ya da Diebenkorn gibi birşeyleri hatırlatan
04:44
that might remind you of a Mondrian or a Diebenkorn or something.
105
284330
4000
sevimli küçük yapılara ulaşırsınız.
04:48
But to me it was an example of
106
288330
2000
Ancak bunlar benim için
04:50
industrial materials with a little bit of colors and animation
107
290330
3000
hafif renkli ve hareketli endüstri ürünleri,
04:53
and a nice little still life -- kind of unintended piece of design.
108
293330
3000
pek tasarım amaçlı olması için planlanmamış.
04:56
And going a little closer, you get a different perspective.
109
296330
3000
Biraz daha yaklaşınca, farklı bir bakış açısı elde ediyorsunuz
04:59
I find these little vignettes,
110
299330
2000
Ben bu küçük cici,
05:01
these little accidental pieces of design,
111
301330
2000
bu kazara bir tasarım ürünü haline gelmiş
05:03
to be refreshing.
112
303330
2000
yapıları iç açıcı, ferahlatıcı buluyorum.
05:05
They give me, I don't know,
113
305330
2000
Bana, tam olarak ne bileyim
05:07
a sense of correctness in the world
114
307330
2000
adeta dünyada bir doğruluk hissi
05:09
and some visual delight in the knowledge
115
309330
3000
ve mesela bu binanın o sade endüstriyel bina iskelesi
05:12
that the building will probably never look as good
116
312330
2000
olarak kullanılan
05:14
as this simple industrial scaffolding
117
314330
2000
bina kadar iyi görünmeyeceği
05:16
that is there to serve.
118
316330
2000
konusunda görsel bir haz veriyor.
05:18
Down the road, there was another building, a nice visual structure:
119
318330
3000
Yolun aşağısında, başka bir bina vardı, güzel görsel bir yapı
05:21
horizontal, vertical elements, little decorative lines
120
321330
3000
yatay ve dikey unsurları olan, küçük dekoratif çizgileriyle
05:24
going across, these magenta squiggles,
121
324330
2000
kızılımsı mor renkte kısa ve eğik çizgileriyle
05:26
the workmen being reduced to decorative elements,
122
326330
3000
işçilerin dekoratif unsurlara indirdendiği
05:29
just a nice, kind of, breakup
123
329330
2000
şehir alanıyla
05:31
of the urban place.
124
331330
2000
adeta hoş bir ayrılışını görüyoruz.
05:33
And, you know, that no longer exists.
125
333330
2000
Ve biliyorsunuz böyle bir şey artık yok.
05:35
You've captured it for a moment, and finding this little still life's
126
335330
2000
Bir anlığına bunu yakaladınız ve bu sakin hayatı bulmak
05:37
like listening to little songs or something:
127
337330
2000
kısa şarkıları veya onun gibi bir şeyleri dinlemek
05:39
it gives me an enormous amount of pleasure.
128
339330
3000
bana inanılmaz derecede haz veren bir şey.
05:42
Antoine Predock designed
129
342330
2000
Antoine Predock
05:44
a wonderful ball stadium in San Diego
130
344330
2000
San Diego' da Petro Park
05:46
called Petco Park.
131
346330
2000
adında muhteşem bir staydum tasarladı.
05:48
A terrific use of local materials,
132
348330
2000
Korkunç bir yerel madde kullanımı var,
05:50
but inside you could find some interior compositions.
133
350330
3000
ancak içinde bazı iç kompozisyonlar bulabilirsiniz.
05:53
Some people go to baseball stadiums to look at games;
134
353330
2000
Bazı insanlar beyzbol stadyumlarına maç izlemek için gider.
05:55
I go and see design relationships.
135
355330
2000
Bense tasarım ilişkilerine bakmak için giderim.
05:57
Just a wonderful kind of breakup of architecture,
136
357330
2000
Mimarideki muhteşem tarzdaki bölünmelere
05:59
and the way that the trees form vertical elements.
137
359330
3000
ve ağaçların dikey şekillerini görürüm.
06:02
Red is a color in the landscape
138
362330
2000
Mesela kırmızı genellikle dur işaretleri üzerinde bulunan
06:04
that is often on stop signs.
139
364330
2000
bir peyzaj rengi.
06:06
It takes your attention; it has a great amount of emotion;
140
366330
2000
O dikkatinizi çekecektir ve gerçekten duygu dolu bir renktir;
06:08
it stares back at you the way that a figure might.
141
368330
3000
size bir figür olarak geri dönüp bakar.
06:11
Just a piece of barrier tape construction stuff in Italy.
142
371330
3000
İtalya'daki sadece bir parça bariyer şeridi yapı malzemesi.
06:14
Construction site in New York:
143
374330
2000
New York'taki bir inşaat alanı:
06:16
red having this kind of emotional power
144
376330
2000
kırmızının böylesine duygusal bir gücünün olması
06:18
that's almost an equivalent with the way in which --
145
378330
2000
neredeyse köpek yavrularının tatlılığıyla
06:20
cuteness of puppies and such.
146
380330
2000
eş değerdedir.
06:22
Side street in Italy.
147
382330
2000
İtalya da bir ara sokak.
06:24
Red drew me into this little composition,
148
384330
2000
Beni bu küçük oluşuma çeken şey kırmızı;
06:26
optimistic to me in the sense that maybe
149
386330
3000
kamu alanlarının posta kutuları,
06:29
the public service's mailbox,
150
389330
2000
kapı servisi, su tesisatı
06:31
door service, plumbing.
151
391330
2000
bu açıdan bana iyimser gözükmüş olabilir.
06:33
It looks as if these different public services
152
393330
2000
Bu farklı kamu araçları küçük, güzel oluşumlar yaratmak için,
06:35
work together to create some nice little compositions.
153
395330
3000
birlikte çalışıyormuş gibi gözüküyor
06:38
In Italy, you know, almost everything, kind of, looks good.
154
398330
2000
Bildiğiniz gibi İtalya 'da herşey bir şekilde güzel görünür.
06:40
Simple menus put on a board,
155
400330
1000
Panoya asılmış basit menüler,
06:41
achieving, kind of, the sort of balance.
156
401330
2000
böylesine bir dengeyi sağlamayı başarıyor.
06:43
But I'm convinced that it's because
157
403330
2000
Ama ben ikna olmuş durumdayım çünkü
06:45
you're walking around the streets and seeing things.
158
405330
2000
caddelerde yürüyorsunuz ve değişik şeyler görüyorsunuz.
06:47
Red can be comical: it can draw your attention
159
407330
2000
Kırmızı gülünç duruyor, mesela; Havana'da ki kötü belediye planlamasından
06:49
to the poor little personality of the little fire hydrant
160
409330
3000
nasibini almış zavallı küçük bir itfaiye vanası
06:52
suffering from bad civic planning in Havana.
161
412330
3000
dikkatinizi çekebiliyor.
06:55
Color can animate simple blocks,
162
415330
2000
Renkler basit blokları, basit materyalleri
06:57
simple materials:
163
417330
2000
canlandırıyor.
06:59
walking in New York, I'll stop.
164
419330
2000
New York'ta yürürken dururum.
07:01
I don't always know why I take photographs of things.
165
421330
3000
Genellikle neden birşeylerin fotoğrafını çektiğimi bilmiyorum
07:04
A nice visual composition of symmetry.
166
424330
2000
Simetrinin görsel hoş bir kompozisyonu.
07:06
Curves against sharp things.
167
426330
2000
Kıvrımlar keskin hatlara karşı.
07:08
It's a comment on the way in which we deal with
168
428330
3000
Bu New York' taki oturma yerleriyle ilgili
07:11
public seating in the city of New York.
169
431330
2000
bir yorumla ilgili olsa gerek.
07:13
I've come across some other just,
170
433330
2000
Sokaklardaki ışıklı yol direklerinin
07:15
kind of, curious relationships
171
435330
2000
tuhaf ilişkisini görüyorum,
07:17
of bollards on the street that have different interpretations,
172
437330
3000
farklı yorumlara yol açabilecek halini görüyorum,
07:20
but -- these things amuse me.
173
440330
2000
ama böyle şeyler beni güldürüyor.
07:23
Sometimes a trash can -- this is just in the street in San Francisco --
174
443330
3000
Bazen bir çöp bile-- ki tam da San Francisco'nun bir caddesindeyiz--
07:26
a trash can that's been left there for 18 months
175
446330
3000
18 aydır orada atıl bir şekilde duran bir çöp bile
07:29
creates a nice 45-degree angle
176
449330
2000
diğer ilişkilere karşı,
07:31
against these other relationships,
177
451330
2000
45 derecelik bir açı yaratabiliyor.
07:33
and turns a common parking spot into a nice little piece of sculpture.
178
453330
3000
ve sıradan bir park yerini küçük şirin bir parça heykele çevirebiliyor.
07:36
So, there's this sort of silent hand of design at work
179
456330
3000
Gittiğim yerlerde sessiz sakin kendiliğinden yerleşmiş
07:39
that I see in places that I go.
180
459330
3000
dizaynlar buluyorum.
07:42
Havana is a wonderful area.
181
462330
2000
Havana muhteşem bir yerdir.
07:44
It's quite free of commercial clutter:
182
464330
2000
Ticari kavgalardan oldukça uzakta:
07:46
you don't see our logos and brands and names,
183
466330
2000
mesela bizim logolarımızı, markalarımızı yada isimlerimizi göremezsiniz,
07:48
and therefore you're alert to things physically.
184
468330
2000
ve bu yüzden de herşeye fiziksel olarak tetiktesinizdir.
07:50
And this is a great protection of a pedestrian zone,
185
470330
5000
Ve bu da yaya bölgesi için çok büyük bir koruma,
07:55
and the repurposing of some colonial cannons to do that.
186
475330
4000
bazı sömürgeci topların farklı bir amaç için yeniden tasarlanması
07:59
And Cuba needs to be far more resourceful,
187
479330
3000
blokajlar ve engeller yüzünden
08:02
because of the blockades and things,
188
482330
1000
Küba'nın daha zengin kaynaklı olmaya ihtiyacı var,
08:03
but a really wonderful playground.
189
483330
2000
ama gerçekten muhteşem bir oyun alanı.
08:05
I've often wondered why Italy is really a leader in modern design.
190
485330
4000
Her zaman İtalya'nın neden modern yapımlarda lider olduğunu merak etmişimdir.
08:09
In our area, in furnishings,
191
489330
2000
Bizim alanımızda,ekipman bağlamında
08:11
they're sort of way at the top.
192
491330
2000
bir nevi en üst seviyede diyebiliriz.
08:13
The Dutch are good also, but the Italians are good.
193
493330
2000
Hollandalılar da iyiler aslında ama İtalyanlar gerçekten iyiler.
08:15
And I came across this little street in Venice,
194
495330
3000
Venedik'te komünist merkezlerin bulunduğu
08:18
where the communist headquarters
195
498330
2000
ve duvarını katolik bir tapınakla paylaşan
08:20
were sharing a wall with this Catholic shrine.
196
500330
3000
küçük bir sokağa rastladım.
08:23
And I realized that, you know, Italy is a place
197
503330
3000
Ve şunu anladım ki, hani bilirsiniz ya, İtalya
08:26
where they can accept these different ideologies
198
506330
4000
farklı ideolojilerin kabul görebileceği,
08:30
and deal with diversity and not have the problem,
199
510330
3000
çeşitliliğin hakkından gelebilecek ve sorunu olmayacak bir yer
08:33
or they can choose to ignore them,
200
513330
2000
ya da görmezden gelineceği bir yer,
08:35
but these -- you don't have warring factions,
201
515330
3000
ama bunlar-- çatışan gruplarınız yok,
08:38
and I think that maybe the tolerance of the absurdity
202
518330
3000
ve bence bu belki anlamsızlığa anlayış sağlayan bir zemin oluşturuyor
08:41
which has made Italy so innovative
203
521330
3000
ki bu da İtalya'yı girişimci
08:44
and so tolerant.
204
524330
2000
ve anlayışlı yapıyor.
08:46
The past and the present work quite well together in Italy also,
205
526330
4000
İtalya'da geçmiş ve gelecek oldukça güzel bir şekilde çalışıyor
08:50
and I think that it's recognizable there,
206
530330
2000
ve bence bu da burada oldukça farkediliyor,
08:52
and has an important effect on culture,
207
532330
2000
kültürün üzerinde de önemli bir etkisi var
08:54
because their public spaces are protected,
208
534330
2000
çünkü onların kamusal alanları,
08:56
their sidewalks are protected,
209
536330
2000
kaldırımları korunuyor
08:58
and you're actually able to confront these things
210
538330
2000
ve gerçekten bu şeylerle fiziksel olarak
09:00
physically,
211
540330
2000
karşılayabiliyorsunuz,
09:02
and I think this helps people get over
212
542330
1000
bence bu insanların modernizm ve diğer buna benzer korkularının
09:03
their fear of modernism and other such things.
213
543330
3000
üstesinden gelmede yardımcı oluyor.
09:06
A change might be a typical street corner in San Francisco.
214
546330
3000
Değişim San Francisco daki tipik bir köşe başında olabilir.
09:09
And I use this -- this is, sort of,
215
549330
2000
Ben bunu kullandım-- bu sanki bir
09:11
what I consider to be urban spam.
216
551330
2000
şehirsel alandaki spam gibi.
09:13
I notice this stuff because I walk a lot,
217
553330
3000
Çok yürüdüğüm için bunu farkettim,
09:16
but here, private industry is really kind of
218
556330
2000
ama burada, özel endüstri gerçek bir
09:18
making a mess of the public sector.
219
558330
2000
kamusal alan karmaşası yaratıyor.
09:20
And as I look at it, I sort of say, you know,
220
560330
1000
Ve baktığınızda, anlarsınız ya
09:21
the publications that report on problems in the urban area
221
561330
3000
şehirsel alandaki sorunlarla ilgili yayınlardaki raporlar
09:24
also contribute to it,
222
564330
2000
buna katkıda bulunuyor
09:26
and it's just my call to say to all of us,
223
566330
2000
ve bu sadece benim size bir çağrım olacak
09:28
public policy won't change this at all;
224
568330
2000
kamu düzeni bunu hiç bir zaman değiştirmeyecek.
09:30
private industry has to work to take things like this seriously.
225
570330
3000
özel sanayi bazı şeylerin ciddiye alınması için çalışmak zorunda.
09:33
The extreme might be in Italy where, again,
226
573330
3000
İtalya da çevredeki oluşumların üzerindeki kontrol
09:36
there's kind of some type of control
227
576330
2000
çok açık görülüyor,
09:38
over what's happening in the environment is very evident,
228
578330
3000
sattıkları ve dağıttıkları şeylerde bile
09:41
even in the way that they sell and distribute periodicals.
229
581330
3000
bu etkiyi görebiliyorsunuz.
09:44
I walk to work every day or ride my scooter,
230
584330
3000
Her gün ya yürüdüm ya da scooter'ımı kullandım
09:47
and I come down and park in this little spot.
231
587330
4000
ve bu küçük yerde bir parka rastladım.
09:51
And I came down one day,
232
591330
2000
Ve bir gün ordan geçerken
09:53
and all the bikes were red.
233
593330
2000
tüm bisikletlerin kırmızı olduğunu gördüm.
09:55
Now, this is not going to impress you guys who Photoshop, and can do stuff,
234
595330
3000
bu sizi fotoşop ile etkilemek için yapılmış bir görüntü değil,
09:58
but this was an actual moment
235
598330
2000
bu gerçek bir andı,
10:00
when I got off my bike,
236
600330
2000
bisikletimden indiğimde
10:02
and I looked and I thought, it's as if
237
602330
2000
baktım ve düşündüm ki
10:04
all of my biker brethren
238
604330
3000
bisikletimin tüm arkadaşları
10:07
had kind of gotten together and conspired
239
607330
2000
birlikte demeç vermek için
10:09
to make a little statement.
240
609330
2000
bir araya gelip gizlice anlaşmışlar.
10:11
And it reminded me that --
241
611330
2000
Bu da bana
10:13
to keep in the present,
242
613330
2000
bir takım şeyleri
10:15
to look out for these kinds of things.
243
615330
2000
görmek için gözlem yapmam gerektiğini hatırlattı.
10:17
It gave me possibilities for wonder --
244
617330
2000
Bu bende bazı ihtimaller üzerine merak uyandırdı--
10:19
if maybe it's a yellow day in San Francisco, and we could all agree,
245
619330
3000
bu San Francisco'daki sarı bir gün olsaydı, hepimiz
10:22
and create some installations.
246
622330
2000
bazı kurulumlar yaratmak için katılırdık buna.
10:24
But it also reminded me of the power
247
624330
2000
Ama bu aynı zamanda aklımda
10:26
of pattern and repetition
248
626330
2000
motif ve tekrarların gücü konusunda
10:28
to make an effect in our mind.
249
628330
3000
aklımda bir şeyler uyandırdı.
10:31
And I don't know if there's a stronger kind of effect
250
631330
3000
Ve ben tamamen birbirinden farklı öğeleri
10:34
than pattern and the way it unites
251
634330
2000
birleştiren bir motifin daha güçlü bir etkisi
10:36
kind of disparate elements.
252
636330
2000
olur mu bilmiyorum.
10:38
I was at the art show in Miami in December,
253
638330
3000
Aralık ayında Miami'deki sanat segisindeydim,
10:41
and spent a couple of hours looking at fine art,
254
641330
2000
birkaç saatimi güzel sanatlara bakmak için harcadım
10:43
and amazed at the prices of art
255
643330
2000
ve fiyatları görünce çok şaşırdım.
10:45
and how expensive it is, but having a great time looking at it.
256
645330
2000
Grçekten pahalıydılar ama onlara bakmak gerçekten güzeldi.
10:47
And I came outside, and the valets for this car service
257
647330
5000
Sonra dışarıya çıktım ve araba servisi için valelerin
10:52
had created, you know, quite a nice little collage
258
652330
3000
araba anahtarlarından oldukça güzel bir kolaj
10:55
of these car keys,
259
655330
2000
yarattıklarını gördüm,
10:57
and my closest equivalent were a group of prayer tags
260
657330
4000
benim Tokyo'da gördüğüm dua kartlarına
11:01
that I had seen in Tokyo.
261
661330
2000
eş değerdeydi.
11:03
And I thought that if
262
663330
2000
Ve ben düşündüm ki eğer motif
11:05
pattern can unite these disparate elements,
263
665330
3000
birbirinden farlı ögeleri birleştirebiliyorsa
11:08
it can do just about anything.
264
668330
2000
bunu herhangi bir şey için de yapabilir.
11:10
I don't have very many shots of people,
265
670330
2000
İnsanların pek fazla fotoğrafını çekmedim,
11:12
because they kind of get in the way of studying pure form.
266
672330
3000
çünkü onlar kendilerini saf bir yönelime itiyorlar.
11:15
I was in a small restaurant in Spain,
267
675330
3000
İspanya'da küçük bir restorandayım,
11:18
having lunch --
268
678330
2000
öğle yemeği yiyorum--
11:20
one of those nice days where
269
680330
2000
güzel günlerden biri ve kendinize nazik
11:22
you had the place kind of to yourself,
270
682330
2000
davranabileceğiniz yerlerden biri,
11:24
and you have a glass of wine, and enjoying the local area
271
684330
2000
bir kadeh şarabınız var ve bu yerel alanın tadını çıkarıyorsunuz
11:26
and the culture and the food
272
686330
2000
ve tabi kültürün ve yemeklerin
11:28
and the quiet, and feeling very lucky,
273
688330
3000
sessizlik ve kendinizi şanslı hissediyorsunuz,
11:31
and a bus load of tourists arrived,
274
691330
3000
ve bir otobüs dolusu turist geliyor,
11:34
emptied out,
275
694330
2000
otobüsü boşaltıp
11:36
filled up the restaurant.
276
696330
2000
restoranı dolduruyorlar.
11:38
In a very short period of time,
277
698330
2000
çok kısa bir süre içerisinde,
11:40
completely changed the atmosphere
278
700330
3000
yüksek sesli karakterler ve geniş bedenlerle
11:43
and character with loud voices and large bodies and such,
279
703330
3000
ortamın havası tamamen değişiyor
11:46
and we had to get up and leave;
280
706330
2000
ve kalkmak oradan ayrılmak zorunda kalıyoruz;
11:48
it was just that uncomfortable.
281
708330
2000
bu cidden rahatsızlık verici.
11:50
And at that moment, the sun came out,
282
710330
2000
Ve tam o anda, güneş çıkıyor,
11:52
and through this perforated screen,
283
712330
3000
perforeli ekrandan,
11:55
a pattern was cast over these bodies
284
715330
2000
bir motif insanların üzerinde gözüküyor,
11:57
and they kind of faded into the rear,
285
717330
3000
soluk renkler şaha kalkıyor,
12:00
and we left the restaurant kind of
286
720330
2000
ve biz restoranı
12:02
feeling O.K. about stuff.
287
722330
2000
motifler hakkkında iyi düşüncelerle bırakıyoruz.
12:04
And I do think pattern
288
724330
2000
Bence motifler
12:06
has the capability of eradicating
289
726330
2000
toplumdaki kötü güçleri
12:08
some of the most evil
290
728330
2000
kökünden söküp atma
12:10
forces of society,
291
730330
2000
kabiliyetine sahip.
12:12
such as bad form in restaurants,
292
732330
2000
Mesela restoranlardaki kötü formlar
12:14
but quite seriously, it was a statement to me
293
734330
3000
ama oldukça ciddiyim, bu benim düşüncem
12:17
that one thing that you do, sort of, see
294
737330
2000
ilk yapacağınız şey sanayileşmiş dünyanın
12:19
is the aggressive nature
295
739330
2000
ürettiği agresif doğasını
12:21
of the industrial world has produced --
296
741330
2000
görmek--
12:23
kind of,
297
743330
3000
bir çeşit
12:26
large masses of things,
298
746330
2000
geniş kitleler olayı,
12:30
and when you -- in monoculture,
299
750330
2000
ve tek bir kültür içinde olduğunuzda
12:32
and I think the preservation of diversity in culture
300
752330
2000
kültürdeki çeşitlilik için hazırlık yapmak bence
12:34
is something that's important to us.
301
754330
2000
bizim için önemli bir şeydir.
12:36
The last shots that I have deal with --
302
756330
3000
Çektiğim son pozlarda şununla ilgilendim--
12:39
coming back to this theme of sidewalks,
303
759330
2000
kaldırımdaki temaya geri dönersek,
12:41
and I wanted to
304
761330
2000
ve ben burada
12:43
say something here about -- I'm, kind of, optimistic, you know.
305
763330
3000
bir şey söylemek istiyorum-- ben bir çeşit iyimserim bilirsiniz,
12:46
Post-Second World War,
306
766330
2000
İkinci Dünya Savaşı sonrası
12:48
the influence of the automobile
307
768330
2000
otomobillerin etkisi
12:50
has really been devastating in a lot of our cities.
308
770330
2000
gerçekten bir çok şehirde harap edici oldu.
12:52
A lot of urban areas have been converted into parking lots
309
772330
3000
Bir çok şehir alanı ayrımcı bir kullanışla
12:55
in a sort of indiscriminate use.
310
775330
2000
park yerlerine dönüştürüldü.
12:57
A lot of the planning departments became subordinated
311
777330
2000
Birçok planlama bölümü, ulaşım bölümünün kontrolü
12:59
to the transportation department. It's as easy to rag on cars
312
779330
2000
altına girdi. Bu arabaları Wal-Mart'ta olduğu gibi
13:01
as it is on Wal-Mart;
313
781330
2000
rahatsız etmek demekti;
13:03
I'm not going to do that.
314
783330
2000
Ben bunu yapmayacağım.
13:05
But they're real examples in urbanization
315
785330
3000
Ama bunlar şehirleşmenin gerçek örnekleri
13:08
and the change that's occurred in the last number of years,
316
788330
3000
ve değişim son birkaç yıl içinde gerçekleşti
13:11
and the heightened sensitivity to the importance
317
791330
2000
ve şehir alanlarına kültürel merkezler olarak verilmesi gereken
13:13
of our urban environments as cultural centers.
318
793330
2000
önemle ilgili duyarlılık arttı.
13:15
I think that they are, that the statements that we make
319
795330
3000
Tüm bunlar yani tüm düşüncelerim
13:18
in this public sector
320
798330
2000
kamu alanında
13:20
are our contributions
321
800330
3000
geniş anlamda
13:23
to a larger whole.
322
803330
2000
katkılarımız.
13:25
Cities are the place where we're most likely
323
805330
2000
Şehirler bizimen çok çeşitliliği görebileceğimiz
13:27
to encounter diversity
324
807330
2000
ve başka insanlarla karışabileceğimiz
13:29
and to mix with other people.
325
809330
2000
yerlerdir.
13:31
We go there for stimulation in art and all those other things.
326
811330
2000
Biz oraya sanattaki devinim ve diğer tüm bu işler için gidiyoruz.
13:33
But I think people have recognized
327
813330
2000
Ama bence insanlar şehir alanlarının
13:35
the sanctity of our urban areas.
328
815330
2000
kutsallığını kabul etmişler.
13:37
A place like Chicago
329
817330
2000
Şikago gibi bir yer
13:39
has really reached kind of a level of international stature.
330
819330
2000
gerçekten uluslararası alanda belli bir seviyeye ulaşmış.
13:41
The U.S. is actually becoming a bit of a leader in kind of
331
821330
2000
Birleşmiş Milletler gerçekten biraz şehir planlamasında
13:43
enlightened urban planning and renewal,
332
823330
3000
ve yenilenmede lider gibi,
13:46
and I want to single out a place like Chicago,
333
826330
2000
ben Şikago gibi bir yerde yalnız takılırım
13:48
where I look at some guy like Mayor Daley as a bit of a design hero
334
828330
3000
dizaynın kahramanı gibi olan Mayor Daley gibi bir adamı ararım,
13:51
for being able to work through the
335
831330
2000
tüm politik aşamalar ve alandaki tüm geliştirmeler
13:53
political processes and all that to improve an area.
336
833330
3000
üzerine çalışabilmek için.
13:56
You would expect a city like this to have
337
836330
2000
Bu şehrin üst düzey çiçek kutularına
13:58
upgraded flower boxes
338
838330
2000
sahip olduğunu bekleyebilirsiniz
14:00
on Michigan Avenue where wealthy people shop,
339
840330
2000
ki Michigan Bulvarı'nda varlıklı insanlar alışveriş yapar,
14:02
but if you actually go along the street you find
340
842330
2000
ama sokak boyunca giderseniz gerçekten
14:04
the flower boxes change from street to street:
341
844330
3000
çiçek kutularının sokaktan sokağa değiştiğini görürsünüz:
14:07
there's actual diversity in the plants.
342
847330
2000
bitkiler arası gerçek bir çeşitlilik var.
14:09
And the idea that a city group can maintain
343
849330
2000
ve şehir grubunun değişik çeşitlerdeki yaprakları
14:11
different types of foliage
344
851330
2000
sürdürmesi durumu
14:13
is really quite exceptional.
345
853330
3000
oldukça muhteşem.
14:16
There are common elements of this that you'll see throughout Chicago,
346
856330
3000
Şikago boyunca görebileceğiniz genel özellikler var,
14:19
and then there are your big-D design statements:
347
859330
2000
burada büyük boyutlu dizaynlı yapılarınız var
14:21
the Pritzker Pavilion done by Frank Gehry.
348
861330
3000
Frank Gehry tarafından yapılan Pritzker Müzikholü.
14:24
My measure of this as being an important bit of design
349
864330
3000
Benim ölçütlerime göre bu çok da önemli bir
14:27
is not so much the way that it looks,
350
867330
3000
dizayn değil,
14:30
but the fact that it performs a very important social function.
351
870330
2000
ama sosyal açıdan oynadığı rol çok önemli.
14:32
There are a lot of free concerts, for example,
352
872330
2000
Mesela orada bir çok bedava konser veriliyor,
14:34
that go on in this area;
353
874330
2000
o alana gittiğinizde
14:36
it has a phenomenal acoustic system.
354
876330
2000
doğaüstü bir akustik sistemi olduğunu görürsünüz.
14:38
But the commitment that the city has made to the public area
355
878330
2000
Ama şehrin kamusal alan için üstlendiği görev
14:40
is significant, and almost an international model.
356
880330
3000
kayda değer, ve nerdeyse uluslararası bir model.
14:43
I work on the mayor's council in San Francisco,
357
883330
2000
San Francisco'daki elçilik konseyinde çalıştım,
14:45
on the International Design Council for Mayors,
358
885330
3000
Uluslarası Dizayn Konseyi'nde,
14:48
and Chicago is looked at as the pinnacle,
359
888330
2000
ve Şikago işin zirvesi gibi gözüküyordu,
14:50
and I really would like to salute Mayor Daley and the folks there.
360
890330
3000
ve oradaki elçi Daley'i ve halkı selamlamak gerçekten isterim.
14:53
I thought that I should include at least one
361
893330
2000
En azından bir karesinde sizin için
14:55
shot of technology for you guys.
362
895330
2000
olmam gerektiğini düşündüm.
14:57
This is also in Millennium Park in Chicago,
363
897330
3000
Bu aynı zamanda ispanyol sanatçı ve tasarımcı Plensa'nın
15:00
where the Spanish artist-designer Plensa
364
900330
2000
yarattığı, Şikago'daki
15:02
has created, kind of,
365
902330
2000
Milenyum Parkı,
15:04
a digital readout in this park
366
904330
2000
bu parktaki
15:06
that reflects back
367
906330
2000
dijital bir sesli okuma
15:08
the characters and personalities
368
908330
2000
insanların karakterlerini ve kişiliklerini
15:10
of the people in this area.
369
910330
3000
yansıtıyor.
15:13
And it's a welcoming area, I think, inclusive of diversity,
370
913330
3000
Bence burası misafirperver bir alan, çeşitliliği içine alan,
15:16
reflective of diversity, and I think
371
916330
3000
çeşitliliği yansıtan ve bence
15:19
this marriage of both technology and art
372
919330
3000
kamusal alanda birleşmiş milletlerin liderlik rolünü aldıkları
15:22
in the public sector is an area where the U.S.
373
922330
2000
ve Şikago'nun örnek olduğu
15:24
can really take a leadership role,
374
924330
2000
teknoloji ve sanatın birleştiği
15:26
and Chicago is one example.
375
926330
2000
bir yer.
15:28
Thank you very much.
376
928330
3000
Teşekkür ederim.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7