How we're using DNA tech to help farmers fight crop diseases | Laura Boykin

38,779 views ・ 2019-11-04

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cansu Aydın Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi
00:12
I get out of bed for two reasons.
0
12991
2326
Yataktan iki sebepten dolayı kalkarım.
00:15
One, small-scale family farmers need more food.
1
15341
4031
Birincisi, küçük çaplı aile çiftçileri daha çok besine ihtiyaç duyduğu için.
00:19
It's crazy that in 2019 farmers that feed us are hungry.
2
19738
5178
2019'da bizi besleyen çiftçilerin aç olması çılgınca.
00:25
And two, science needs to be more diverse and inclusive.
3
25353
4833
İkincisi bilimin daha çeşitli ve kapsayıcı olması gerektiği için.
00:30
If we're going to solve the toughest challenges on the planet,
4
30679
3422
Ağır bir fakirlik içinde yaşayan milyonların besin güvencesi gibi
00:34
like food insecurity for the millions living in extreme poverty,
5
34125
4333
gezegen üzerindeki en zor sorunu çözeceksek,
00:38
it's going to take all of us.
6
38482
1619
bu konuda hepimizin bir şeyler yapması gerekecek.
00:40
I want to use the latest technology
7
40680
2580
Gezegendeki en kapsamlı ekiplerle birlikte
00:43
with the most diverse and inclusive teams on the planet
8
43284
3293
çiftçilerin daha çok yiyeceğe ulaşması için
00:46
to help farmers have more food.
9
46601
2067
en yeni teknolojiyi kullanmak istiyorum.
00:49
I'm a computational biologist.
10
49545
1881
Ben bir işlemsel biyoloğum.
00:51
I know -- what is that and how is it going to help end hunger?
11
51450
3404
Biliyorum-- Bu nedir ve bize açlığı bitirmemizde nasıl yardımcı olacak?
00:54
Basically, I like computers and biology
12
54878
3246
Aslında bilgisayarları ve biyolojiyi severim
00:58
and somehow, putting that together is a job.
13
58148
2444
ve bir şekilde, bunları bir araya getirmek bir meslek.
01:00
(Laughter)
14
60616
1083
(Gülme sesleri)
01:01
I don't have a story
15
61723
1520
Küçük yaştan itibaren biyolog olmayı isteme
01:03
of wanting to be a biologist from a young age.
16
63267
3286
gibi bir hikayem yok.
01:06
The truth is, I played basketball in college.
17
66577
3706
Gerçek şu ki üniversitede basketbol oynadım.
01:10
And part of my financial aid package was I needed a work-study job.
18
70585
5143
Mali destek paketimin parçası, çalışarak öğreneceğim bir işe ihtiyacım olmasıydı.
01:16
So one random day,
19
76300
1540
Ve bir gün,
01:17
I wandered to the nearest building to my dorm room.
20
77864
3197
yurt odama en yakın binaya doğru yol aldım.
01:21
And it just so happens it was the biology building.
21
81085
2680
Tesadüfe bakın ki bu biyoloji binasıydı.
01:24
I went inside and looked at the job board.
22
84347
2586
İçeri girdim ve iş ilanlarına baktım.
01:27
Yes, this is pre-the-internet.
23
87493
2164
Evet, bu internet öncesi dönemdi.
01:30
And I saw a three-by-five card
24
90430
2007
Ve bir dizin kartında
01:32
advertising a job to work in the herbarium.
25
92461
3155
herbaryumda çalışılacak bir iş ilanı gördüm.
01:36
I quickly took down the number,
26
96601
2001
Numarayı hızlıca not aldım,
01:38
because it said "flexible hours,"
27
98626
1705
çünkü ilanda "esnek saatler" yazıyordu.
01:40
and I needed that to work around my basketball schedule.
28
100355
3257
Buna, basketbol programımla uyumlu olması için ihtiyacım vardı.
01:44
I ran to the library to figure out what an herbarium was.
29
104204
4587
Bir herbaryumun ne olduğunu anlamak için kütüphaneye koştum.
01:48
(Laughter)
30
108815
2207
(Gülme sesleri)
01:51
And it turns out
31
111046
1309
Meğerse
01:52
an herbarium is where they store dead, dried plants.
32
112379
4079
herbaryum, ölü ve kurumuş bitkileri sakladıkları yermiş.
01:57
I was lucky to land the job.
33
117379
1714
İşi kaptığım için şanslıydım.
01:59
So my first scientific job
34
119117
3206
Yani, benim ilk bilimsel işim
02:02
was gluing dead plants onto paper for hours on end.
35
122347
5335
ölü bitkileri saatlerce durmaksızın kağıtlara yapıştırmaktı.
02:07
(Laughter)
36
127706
3278
(Gülme sesleri)
02:11
It's so glamorous.
37
131008
1150
Bu çok büyüleyici.
02:12
This is how I became a computational biologist.
38
132182
3139
İşte böyle işlemsel biyolog oldum.
02:16
During that time,
39
136323
1183
O zamanlar,
02:17
genomics and computing were coming of age.
40
137530
2722
genomik ve programlama giderek gelişiyordu.
02:20
And I went on to do my masters
41
140276
2404
Ben de yüksek lisansıma
02:22
combining biology and computers.
42
142704
3095
biyolojiyi ve bilgisayarları birleştirerek devam ettim.
02:25
During that time,
43
145823
1165
O sırada,
02:27
I worked at Los Alamos National Lab
44
147012
1779
Los Alamos Ulusal Laboratuvarı'nda
02:28
in the theoretical biology and biophysics group.
45
148815
2518
teorik biyoloji ve biyofizik grubunda çalıştım.
02:31
And it was there I had my first encounter with the supercomputer,
46
151776
3730
İşte orada ilk defa bir süper bilgisayarla tanıştım
02:35
and my mind was blown.
47
155530
1674
ve resmen beynim durdu.
02:37
With the power of supercomputing,
48
157840
2039
Steroitler üzerinde birbirine bağlı binlerce bilgisayardan oluşan
02:39
which is basically thousands of connected PCs on steroids,
49
159903
4223
süper bilgisayarların gücüyle,
02:44
we were able to uncover the complexities of influenza and hepatitis C.
50
164150
5473
grip ve hepatit C'nin karmaşıklıklarını ortaya çıkarabiliyorduk.
02:50
And it was during this time that I saw the power
51
170134
2331
İşte bu süre boyunca, insanlık için bilgisayarları ve biyolojiyi
02:52
of using computers and biology combined, for humanity.
52
172489
4120
birleştirmenin gücünü gördüm.
02:56
And I wanted this to be my career path.
53
176633
2372
Ve bunun kariyer yolum olmasını istedim.
03:00
So, since 1999,
54
180030
1777
Böylelikle 1999'dan beri,
03:01
I've spent the majority of my scientific career
55
181831
2698
bilimsel kariyerimin çoğunu
03:04
in very high-tech labs,
56
184553
1929
oldukça pahalı ekipmanlarla donatılmış
03:06
surrounded by really expensive equipment.
57
186506
2733
ileri teknoloji laboratuvarlarda geçirdim.
03:09
So many ask me
58
189712
1643
Birçok kişi bana
03:11
how and why do I work for farmers in Africa.
59
191379
3867
nasıl ve neden Afrika'daki çiftçiler için çalıştığımı soruyor.
03:15
Well, because of my computing skills,
60
195804
2302
Bilgisayar becerilerimden dolayı,
03:18
in 2013, a team of East African scientists
61
198130
4539
2013'te Doğu Afrikalı bilim insanlarından oluşan bir ekip
03:22
asked me to join the team in the plight to save cassava.
62
202693
4089
manyokları kötü durumundan kurtarmak için ekiplerine katılmamı istedi.
03:27
Cassava is a plant whose leaves and roots feed 800 million people globally.
63
207766
6970
Manyok, kökleri ve yapraklarıyla dünya çapında 800 milyon insanı,
03:35
And 500 million in East Africa.
64
215639
3037
Doğu Afrika'da ise 500 milyon insanı doyuran bir bitki.
03:38
So that's nearly a billion people
65
218994
2007
Yani neredeyse 1 milyara yakın insan,
03:41
relying on this plant for their daily calories.
66
221025
2968
günlük kalorilerini bu bitkiden sağlıyor.
03:44
If a small-scale family farmer has enough cassava,
67
224581
3845
Eğer küçük çaplı bir aile çiftçisi yeterli manyoğa sahipse
03:48
she can feed her family
68
228450
2144
ailesini besleyebilir
03:50
and she can sell it at the market for important things like school fees,
69
230618
4046
ve okul ihtiyaçları, sağlık giderleri ve birikim için
03:54
medical expenses and savings.
70
234688
2135
bunu pazarda satabilir.
03:57
But cassava is under attack in Africa.
71
237752
3531
Ama manyok, Afrika'da bir saldırı altında.
04:01
Whiteflies and viruses are devastating cassava.
72
241665
4436
Beyaz sinekler ve virüsler, manyoğu tahrip ediyor.
04:06
Whiteflies are tiny insects
73
246593
2206
Beyaz sinekler, 600'den fazla bitkinin yapraklarıyla
04:08
that feed on the leaves of over 600 plants.
74
248823
2818
beslenen küçük böceklerdir.
04:11
They are bad news.
75
251665
1801
Bunlar kötü haberler.
04:13
There are many species;
76
253490
1159
Birçok tür var;
04:14
they become pesticide resistant;
77
254673
2269
böcek ilaçlarına dirençli hâle geliyorlar
04:16
and they transmit hundreds of plant viruses
78
256966
4254
ve manyok kahverengi çizgili hastalığı ile
manyok mozaik hastalığına sebep olan
04:21
that cause cassava brown streak disease
79
261244
2524
04:23
and cassava mosaic disease.
80
263792
1800
yüzlerce bitki virüsünü bulaştırıyorlar.
04:26
This completely kills the plant.
81
266085
2134
Bu, bitkiyi tamamen öldürüyor.
04:29
And if there's no cassava,
82
269038
1817
Eğer hiç manyok olmazsa,
04:30
there's no food or income for millions of people.
83
270879
3999
milyonlarca insanın yiyeceği ve geliri de olmaz.
Bu kadınların biraz yardıma ihtiyacı olduğunu fark etmem
04:36
It took me one trip to Tanzania
84
276141
2476
04:38
to realize that these women need some help.
85
278641
2738
Tanzanya'ya yaptığım bir geziyle oldu.
04:41
These amazing, strong, small-scale family farmers,
86
281403
4253
Çoğunluğu kadın olan
bu inanılmaz, güçlü, küçük çaplı aile çiftçileri
04:45
the majority women,
87
285680
1268
04:46
are doing it rough.
88
286972
1267
bu işi zorluklarla yapıyorlardı.
04:48
They don't have enough food to feed their families,
89
288744
2436
Ailelerini beslemek için yeterli yiyeceğe sahip değillerdi
04:51
and it's a real crisis.
90
291204
1588
ve bu ciddi bir kriz.
04:53
What happens is
91
293530
1499
Olan şey şu ki yağmur mevsimi geldiğinde
04:55
they go out and plant fields of cassava when the rains come.
92
295053
2992
gidip tarlalara manyok ekiyorlar.
04:58
Nine months later,
93
298069
1706
Dokuz ay sonra,
04:59
there's nothing, because of these pests and pathogens.
94
299799
3080
bu haşereler ve patojenler yüzünden ortada hiçbir şey yok.
05:02
And I thought to myself,
95
302903
2158
Kendi kendime düşündüm,
05:05
how in the world can farmers be hungry?
96
305085
3198
nasıl olur da çiftçiler aç kalabilir?
05:08
So I decided to spend some time on the ground
97
308815
2320
Böylece yardımcı olabileceğim herhangi bir becerim varsa
05:11
with the farmers and the scientists
98
311159
1680
diye görmek için çiftçiler ve bilim insanları ile
05:12
to see if I had any skills that could be helpful.
99
312863
2603
bölgede biraz zaman geçirmeye karar verdim.
05:16
The situation on the ground is shocking.
100
316427
2856
Bölgedeki durum şok ediciydi.
05:19
The whiteflies have destroyed the leaves that are eaten for protein,
101
319307
4270
Beyaz sinekler proteini için yenilen yaprakları,
05:23
and the viruses have destroyed the roots that are eaten for starch.
102
323601
3582
virüsler ise nişastası için yenilen kökleri tahrip etmişlerdi.
05:27
An entire growing season will pass,
103
327592
2445
Koskoca bir üreme mevsimi geçecek,
05:30
and the farmer will lose an entire year of income and food,
104
330061
4110
çiftçiler koskoca bir yıllık gelir ve yiyeceği kaybedecek
05:34
and the family will suffer a long hunger season.
105
334195
3198
ve aile uzun bir açlık sezonu acı çekecek.
05:37
This is completely preventable.
106
337942
2080
Bu tamamen önlenebilir.
05:40
If the farmer knew
107
340046
1324
Eğer çiftçi tarlasına
05:41
what variety of cassava to plant in her field,
108
341394
3064
bu virüs ve patojenlere dirençli olacak
05:44
that was resistant to those viruses and pathogens,
109
344482
4325
hangi tür manyok ekmesi gerektiğini bilseydi
05:48
they would have more food.
110
348831
1905
daha fazla yiyeceği olabilirdi.
05:50
We have all the technology we need,
111
350760
2835
Gereken tüm teknolojiye sahibiz;
05:53
but the knowledge and the resources
112
353619
3204
fakat bilgi ve kaynaklar,
05:56
are not equally distributed around the globe.
113
356847
3135
dünya geneline eşit şekilde dağıtılmıyor.
06:00
So what I mean specifically is,
114
360712
2562
Yani özellikle söylemek istediğim şey,
06:03
the older genomic technologies
115
363298
1852
bu böcek zararlıları ve patojenlerdeki
06:05
that have been required to uncover the complexities
116
365174
2863
karmaşıklıkları ortaya çıkarmak için gerekli
06:08
in these pests and pathogens --
117
368061
3062
eski genomik teknolojilerinin
06:11
these technologies were not made for sub-Saharan Africa.
118
371147
2998
Sahraaltı Afrika için yapılmadığı.
06:15
They cost upwards of a million dollars;
119
375058
2341
Milyonlarca dolardan fazlasına mal oluyorlar.
06:17
they require constant power
120
377423
1888
Devamlı enerji ve uzmanlaşmış insan gücüne ihtiyaçları var.
06:19
and specialized human capacity.
121
379335
1800
06:21
These machines are few and far between on the continent,
122
381970
2861
Bu makineler, Afrika'da oldukça nadir bulunuyor.
06:24
which is leaving many scientists battling on the front lines no choice
123
384855
4621
Dolayısıyla ön saflarda savaşan bu bilim insanlarına
örnekleri denizaşırı göndermek dışında başka şans bırakmıyor.
06:29
but to send the samples overseas.
124
389500
1999
06:31
And when you send the samples overseas,
125
391523
1960
Örnekleri denizaşırı gönderdiğinizde ise
06:33
samples degrade, it costs a lot of money,
126
393507
2626
çözünüyorlar ve çok fazla paraya mal oluyorlar.
06:36
and trying to get the data back over weak internet
127
396157
3167
Zayıf bir internet üzerinden verileri geri getirmeye çalışmak
06:39
is nearly impossible.
128
399348
1400
neredeyse imkansız.
06:41
So sometimes it can take six months to get the results back to the farmer.
129
401142
4299
Bazen sonuçları çiftçiye ulaştırmak altı ay sürüyor.
06:45
And by then, it's too late.
130
405465
1754
Sonrasında ise artık çok geç.
06:47
The crop is already gone,
131
407243
1587
Ekin çoktan tükenmiş,
06:48
which results in further poverty and more hunger.
132
408854
3166
bu da daha fazla fakirlik ve açlıkla sonuçlanıyor.
06:53
We knew we could fix this.
133
413306
2158
Bunu düzeltebileceğimizi biliyorduk.
06:55
In 2017,
134
415989
1404
2017'de,
06:57
we had heard of this handheld, portable DNA sequencer
135
417417
4786
Oxford Nanopor MinION isimli
bu elde taşınabilir, portatif DNA dizileyiciyi duymuştuk.
07:02
called an Oxford Nanopore MinION.
136
422227
2509
07:04
This was being used in West Africa to fight Ebola.
137
424760
4153
Bu makine Batı Afrika'da ebolayla savaşmak için kullanıldı.
07:08
So we thought:
138
428937
1497
Düşündük ki,
07:10
Why can't we use this in East Africa to help farmers?
139
430458
3286
neden bunu Doğu Afrika'daki çiftçilere yardım etmek için kullanmıyoruz?
07:13
So, what we did was we set out to do that.
140
433768
4333
Yaptığımız şey bunu gerçekleştirmek için yola koyulmaktı.
07:18
At the time, the technology was very new,
141
438609
2698
O zamanlar bu teknoloji henüz çok yeniydi
07:21
and many doubted we could replicate this on the farm.
142
441331
2952
ve birçoğu, aynısını çiftlikte yapabileceğimizden şüphe etti.
07:24
When we set out to do this,
143
444879
1317
Bunu yapmaya koyulduğumuzda
07:26
one of our "collaborators" in the UK
144
446220
3881
Birleşik Krallık'taki ortaklarımızdan biri
07:30
told us that we would never get that to work in East Africa,
145
450125
3627
bırakın çiftliği, Doğu Afrika'da bile bunu asla çalıştıramayacağımızı söyledi.
07:33
let alone on the farm.
146
453776
1466
07:35
So we accepted the challenge.
147
455863
1769
Biz de bu meydan okumayı kabul ettik.
07:37
This person even went so far as to bet us two of the best bottles of champagne
148
457934
6453
Hatta bu kişi, makineyi asla çalıştıramayacağımıza dair
en iyisinden 2 şişe şampanyasına bizimle bahse girecek kadar ileri gitti.
07:44
that we would never get that to work.
149
464411
2958
07:48
Two words:
150
468871
1579
2 kelime:
07:50
pay up.
151
470474
1151
şampanya zamanı.
07:51
(Laughter)
152
471649
2174
(Gülme sesleri)
07:53
(Applause)
153
473847
4152
(Alkışlar)
07:58
Pay up, because we did it.
154
478023
2913
Evet, çünkü başardık.
08:00
We took the entire high-tech molecular lab
155
480960
3285
Yüksek teknoloji moleküler laboratuvarın tamamını
08:04
to the farmers of Tanzania, Kenya and Uganda,
156
484269
3649
Tanzanya, Kenya ve Uganda'daki çiftçilere götürdük
08:07
and we called it Tree Lab.
157
487942
2032
ve buna "Ağaç Laboratuvarı" adını verdik.
08:10
So what did we do?
158
490942
1191
Peki ne yaptık?
08:12
Well, first of all, we gave ourselves a team name --
159
492157
2579
Öncelikle kendimize bir ekip adı verdik:
08:14
it's called the Cassava Virus Action Project.
160
494760
2174
"Manyok Virüsü Eylem Projesi"
08:16
We made a website,
161
496958
1357
Bir internet sitesi yaptık.
08:18
we gathered support from the genomics and computing communities,
162
498339
3611
Genomik ve programlama topluluklarından destek topladık
08:21
and away we went to the farmers.
163
501974
1881
ve uzaktaki çiftçilere gittik.
08:24
Everything that we need for our Tree Lab
164
504411
2809
Ağaç Laboratuvarı'mız için gereken her şey
08:27
is being carried by the team here.
165
507244
2409
buradaki ekip tarafından taşındı.
08:29
All of the molecular and computational requirements needed
166
509677
4047
Hasta bitkileri teşhis etmek için ihtiyaç duyulan
08:33
to diagnose sick plants is there.
167
513748
3301
tüm moleküler ve işlemsel gereksinimler orada.
08:37
And it's actually all on this stage here as well.
168
517431
2828
Aslında hepsi aynı zamanda sahnede.
08:41
We figured if we could get the data closer to the problem,
169
521161
3587
Şunu fark ettik ki probleme ve çiftçiye
08:44
and closer to the farmer,
170
524772
1618
ne kadar yakın veri elde edebilirsek
08:46
the quicker we could tell her what was wrong with her plant.
171
526414
3356
bitkisindeki sorunu ona daha hızlı söyleyebiliriz.
08:50
And not only tell her what was wrong --
172
530169
1873
Sadece sorunu söylemekle kalmıyor,
08:52
give her the solution.
173
532066
1392
çözüm de sunuyoruz.
08:53
And the solution is,
174
533482
1325
Çözüm ise tarlasını
08:54
burn the field and plant varieties
175
534831
2623
ve tarlasındaki böceklere
08:57
that are resistant to the pests and pathogens she has in her field.
176
537478
3504
ve patojenlere dirençli bitki türlerini yakmak.
09:01
So the first thing that we did was we had to do a DNA extraction.
177
541942
4204
Öncelikle DNA izolasyonu yapmak zorundaydık.
09:06
And we used this machine here.
178
546170
2539
Bu makineyi burada kullandık.
09:09
It's called a PDQeX,
179
549050
3199
kısaca PDQeX diyoruz ama ''Acayip Hızlı Çıkarma'' anlamında.
09:12
which stands for "Pretty Damn Quick Extraction."
180
552273
3891
09:16
(Laughter)
181
556188
2048
(Gülme sesleri)
09:18
I know.
182
558260
1150
Biliyorum.
09:19
My friend Joe is really cool.
183
559768
2494
Arkadaşım Joe oldukça havalı.
09:23
One of the biggest challenges in doing a DNA extraction
184
563394
3360
DNA izolasyonu yapmadaki en büyük zorluklardan biri
09:26
is it usually requires very expensive equipment,
185
566778
3315
genellikle çok pahalı ekipmanlar gerektirmesi
09:30
and takes hours.
186
570117
1404
ve saatler sürmesi.
09:31
But with this machine,
187
571545
1492
Ama bu makineyle
09:33
we've been able to do it in 20 minutes,
188
573061
2754
bunu 20 dakikada maliyetinin çok altında yapabiliyoruz.
09:35
at a fraction of the cost.
189
575839
1246
09:37
And this runs off of a motorcycle battery.
190
577109
2888
Bir motorsiklet bataryasıyla çalışıyor.
09:41
From there, we take the DNA extraction and prepare it into a library,
191
581164
5143
Oradan DNA özünü alıp bir DNA kütüphanesine hazırlıyoruz,
09:46
getting it ready to load on
192
586331
1779
buradaki portatif elde taşınır genomik dizileyiciye
09:48
to this portable, handheld genomic sequencer,
193
588134
4292
yüklemeye hazır hale getiriyoruz.
09:52
which is here,
194
592450
1151
09:53
and then we plug this into a mini supercomputer,
195
593625
3738
Sonra bunu küçük bir süper bilgisayara takıyoruz,
09:57
which is called a MinIT.
196
597387
1822
buna da MinIT deniyor.
09:59
And both of these things are plugged into a portable battery pack.
197
599728
4102
Bunların her ikisi de portatif bir batarya kutusuna bağlı.
10:04
So we were able to eliminate
198
604569
1873
Böylece bir küçük çaplı aile çiftliğindeki
10:06
the requirements of main power and internet,
199
606466
2405
en kısıtlayıcı 2 faktör olan
10:08
which are two very limiting factors on a small-scale family farm.
200
608895
3928
temel güç ve internet gereksinimlerini ortadan kaldırabiliyorduk.
10:13
Analyzing the data quickly can also be a problem.
201
613807
2871
Verileri hızlıca analiz etmek de bir sorun olabilir.
10:17
But this is where me being a computational biologist came in handy.
202
617033
3906
Ama bu benim bir işlemsel biyolog olmamın işe yaradığı bir nokta.
10:21
All that gluing of dead plants,
203
621382
2230
Tüm o ölü bitkileri yapıştırmak,
10:23
and all that measuring,
204
623636
1560
ölçüm yapmak
10:25
and all that computing
205
625220
1992
ve programlamak
10:27
finally came in handy in a real-world, real-time way.
206
627236
4151
sonunda gerçek dünyada gerçek zamanlı olarak bir işe yaradı.
10:31
I was able to make customized databases
207
631411
3053
Kişiselleştirilmiş veritabanı yapabiliyordum
10:34
and we were able to give the farmers results in three hours
208
634488
4595
ve sonuçları çiftçilere altı ay yerine üç saat içinde verebiliyorduk.
10:39
versus six months.
209
639107
1864
10:41
(Applause)
210
641694
6968
(Alkışlar)
10:50
The farmers were overjoyed.
211
650085
2634
Çiftçiler çok sevinçliydi.
10:53
So how do we know that we're having impact?
212
653799
2796
Peki bir etkimiz olduğunu nasıl biliyoruz?
10:56
Nine moths after our Tree Lab,
213
656619
2000
Ağaç Laboratuvarı'ndan dokuz ay sonra
10:58
Asha went from having zero tons per hectare
214
658643
3230
Asha hektar başına hiç mahsül alamazken
11:01
to 40 tons per hectare.
215
661897
2008
kırk ton almaya başladı.
11:03
She had enough to feed her family
216
663929
1799
Ailesini doyuracak kadarına sahipti
11:05
and she was selling it at the market,
217
665752
2690
ve bunu pazarda satıyordu.
11:08
and she's now building a house for her family.
218
668466
2735
Şimdi ise ailesi için bir ev inşa ediyor.
11:12
Yeah, so cool.
219
672212
1159
Evet, harika.
11:13
(Applause)
220
673395
4254
(Alkışlar)
11:17
So how do we scale Tree Lab?
221
677673
1866
Peki Ağaç Laboratuvarı'nı nasıl ölçeklendiririz?
11:19
The thing is,
222
679940
1380
Durum şu ki
11:21
farmers are scaled already in Africa.
223
681344
2103
Afrika'da çiftçiler zaten ölçeklenmiş.
11:23
These women work in farmer groups,
224
683471
1889
Bu kadınlar çiftçi grubunda çalışıyor.
11:25
so helping Asha actually helped 3,000 people in her village,
225
685384
4126
Asha'ya yardım etmek aslında köydeki 3000 kişiye yardım etti
11:29
because she shared the results and also the solution.
226
689534
3652
çünkü Asha sonuçları ve aynı zamanda çözümü de paylaştı.
11:33
I remember every single farmer I've ever met.
227
693673
4191
Tanıştığım her bir çiftçiyi hatırlıyorum.
11:38
Their pain and their joy
228
698665
3563
Acıları ve neşeleri
11:42
is engraved in my memories.
229
702252
1800
hafızama kazındı.
11:44
Our science is for them.
230
704958
1865
Bilimimiz onlar için.
11:47
Tree Lab is our best attempt to help them become more food secure.
231
707711
5047
Ağaç Laboratuvarı onlara daha fazla yiyeceği korumada
yardım etmek için en iyi girişimimiz.
11:53
I never dreamt
232
713180
1786
Hayatımda en iyi bilimi, en ileri teknoloji genomik aletlerle
11:54
that the best science I would ever do in my life
233
714990
2944
11:57
would be on that blanket in East Africa,
234
717958
3499
Doğu Afrika'nın bu kısmında yapacağımı asla hayal etmezdim.
12:01
with the highest-tech genomic gadgets.
235
721481
2366
12:04
But our team did dream
236
724312
2452
Ama ekibimiz
12:06
that we could give farmers answers in three hours versus six months,
237
726788
4270
çiftçilere altı aydansa üç saat içinde cevap verebilmeyi hayal etti
12:11
and then we did it.
238
731082
1436
ve bunu başardık.
12:12
Because that's the power of diversity and inclusion in science.
239
732542
4108
Çünkü bu bilimdeki farklılık ve kapsamanın gücü.
12:17
Thank you.
240
737156
1151
Teşekkürler.
12:18
(Applause)
241
738331
3151
(Alkışlar)
12:21
(Cheers)
242
741506
4083
(Tezahüratlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7