The myth of the stolen eyeballs - Nathan D. Horowitz

1,403,191 views ・ 2020-10-05

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Özlem Önce Yön Gözden geçirme: Gözde Alpçetin
00:07
Deep in the Amazon rainforest in the river Nea’ocoyá,
0
7770
3599
Siekopai efsanesine göre Nea’ocoyá nehrinde,
00:11
lived, according to Siekopai legend,
1
11369
2365
Amazon yağmur ormanlarının derinliklerinde
00:13
a school of particularly big and tasty fish.
2
13734
3730
özellikle büyük ve lezzetli bir balık sürüsü yaşardı.
00:19
When the rains came and the water rose, the fish appeared,
3
19184
4701
Yağmur yağdığında ve sular yükseldiğinde balıklar görünürdü,
00:23
swimming away as the waters fell again.
4
23885
3450
sular tekrar çekildiğinde yüzerek uzaklaşırlardı.
00:27
The villagers along the river reveled in this occasional bounty—
5
27335
4388
Nehir kıyısındaki köylüler, bu ara sıra verilen armağandan keyif aldılar
00:31
and wanted more.
6
31723
1830
ve daha fazlasını istediler.
00:33
They followed them upriver deep into the jungle
7
33553
3370
Onları suyun kaynağına doğru ormanın derinliklerinde,
00:36
to a lagoon that thundered with the sound of flapping fish.
8
36923
4503
çırpınan balıkların sesleriyle gürleyen bir lagüne kadar takip ettiler.
00:42
The whole village set up camp by the lagoon,
9
42866
3263
Tüm köy lagünün yanında kamp kurdu,
00:46
bringing barbasco, a poison they would put in the water to stun the fish.
10
46129
5360
balıkları sersemletmek için
suya koyacakları bir zehir olan barbasco'yu getirdiler.
00:51
Meanwhile, their young shaman took a walk.
11
51489
3000
Bu sırada, genç şamanları yürüyüşe çıktı.
00:54
He sensed he might not be completely alone.
12
54489
3840
Tamamen yalnız olmayabileceğini hissetti.
00:58
Then, he came to a monse tree humming so loudly
13
58329
4885
Sonra, yüksek sesle mırıldanan bir dağ ağacına geldi,
01:03
he could hear it even above the thunder of the fish.
14
63214
3530
balıkların gürlemesinin üzerinde bile onu duyabiliyordu.
01:06
With that, he was sure: spirits lived here.
15
66744
6132
Bunun üzerine, ruhların burada yaşadığından emindi.
01:12
Back at camp, he warned his people these fish had an owner.
16
72876
4000
Kampa geri döndüğünde,
balıkların bir sahibi olduğu konusunda halkını uyardı.
01:16
He would find the owner.
17
76876
1540
Sahibi bulacaktı.
01:18
Until he returned, no one should fish.
18
78416
4482
O dönene kadar kimse balık tutmamalıydı.
01:22
He went to the humming tree.
19
82898
2300
Mırıldanan ağaca gitti.
01:25
Inside was a hollow as big as a house, full of busy weavers.
20
85198
5453
İçeride, yoğun dokumacılarla dolu bir ev kadar büyük bir oyuk vardı.
01:30
Their chief invited him in,
21
90651
2310
Şefleri onu içeriye davet etti,
01:32
explaining that the juicy little siripia fruits were ripening,
22
92961
4205
sulu küçük siripia meyvelerinin olgunlaştığını
01:37
and they were weaving baskets to collect them.
23
97166
3830
ve onları toplamak için sepet ördüklerini açıkladı.
01:40
Though they looked and acted like people,
24
100996
2500
İnsan gibi görünmelerine ve davranmalarına rağmen
01:43
the shaman knew they were juri, or air goblins,
25
103496
4297
şaman, onların uçabilen ve rüzgarları kontrol edebilen
01:47
who could fly and control the winds.
26
107793
3440
çiftçiler ya da hava goblinleri olduklarını biliyordu.
01:51
They taught him how to weave.
27
111233
2910
Nasıl örüleceğini ona öğrettiler.
01:54
Before the shaman left,
28
114143
1820
Şaman ayrılmadan önce,
01:55
the goblin chief whispered some cryptic instructions in his ear.
29
115963
4392
goblin şefi kulağına bazı gizli talimatlar fısıldadı.
02:00
Finally, he told him to tie a pineapple shoot outside a hollow log
30
120355
5124
Sonunda, içi oyuk bir kütüğün dışına bir ananas çekmesini
02:05
and sleep inside that night.
31
125479
2100
ve o gece içinde uyumasını söyledi.
02:16
Back at camp, the villagers were fishing with barbasco poison, cooking, and eating.
32
136730
7474
Kampa döndüğünde köylüler barbasco zehriyle balık tutup, pişirip yiyorlardı.
02:24
Only the shaman’s little sister refrained.
33
144204
4703
Sadece şamanın küçük kız kardeşi geri durmuştu.
02:28
Then, everyone else fell into a deep sleep.
34
148907
4689
Sonra diğer herkes derin bir uykuya daldı.
02:33
The shaman and his sister yelled and shook them,
35
153596
3688
Şaman ve kız kardeşi bağırdı ve onları salladı
02:37
but they wouldn’t wake.
36
157284
1280
ancak uyanmadılar.
02:40
It was getting dark, so the shaman and his sister
37
160514
2990
Hava kararıyordu
bu yüzden şaman ve kız kardeşi
02:43
tied the pineapple sprout outside the hollow log and crawled inside.
38
163504
4741
ananas filizini içi oyuk kütüğün dışına bağladılar ve içeriye sürünerek girdiler.
02:48
A strong wind rose— the mark of the air goblins.
39
168245
4445
Kuvvetli bir rüzgarın çıkması hava goblinlerinin bir işaretiydi.
02:52
It broke branches and brought down trees.
40
172690
3090
Dalları kırdı ve ağaçları devirdi.
02:55
Caymans, boas and jaguars roared.
41
175780
3410
Timsahlar, boa yılanları ve jaguarlar kükredi.
02:59
The water began to rise.
42
179190
2500
Su yükselmeye başladı.
03:01
The fish flopped off the drying racks and swam away.
43
181690
4585
Balıklar, kurutma raflarından fırladı ve uzağa yüzdüler.
03:06
The pineapple sprout turned into a dog.
44
186275
2590
Ananas filizi bir köpeğe dönüştü.
03:08
All night it barked, keeping the jungle creatures away from the fallen tree.
45
188865
5525
Orman yaratıklarını devrilmiş ağaçtan uzak tutmak için bütün gece havladı.
03:14
When dawn broke, the flood receded.
46
194390
3370
Şafak söktüğünde sel çekildi.
03:17
The fish were gone, and most of the people were, too:
47
197760
3540
Balıklar gitti ve çoğu insan da öyle.
03:21
the jungle animals had devoured them.
48
201300
2519
Orman hayvanları onları bir çırpıda yiyip bitirmişti.
03:25
Only the shaman’s relatives survived.
49
205919
2910
Sadece şamanın akrabaları hayatta kaldı.
03:28
When his family turned toward him,
50
208829
2440
Ailesi ona döndüğünde şaman,
03:31
the shaman realized what the goblins meant when they said the fruits were ripening:
51
211269
5347
meyvelerin olgunlaştığını söylediklerinde goblinlerin ne demek istediğini anladı:
03:36
they weren’t really collecting siripia fruits at all,
52
216616
4091
Siripia meyvelerini değil,
03:40
but human eyes.
53
220707
2280
insan gözlerini topluyorlardı.
03:42
The shaman’s older sister called him over,
54
222987
2410
Şamanın büyük kız kardeşi
03:45
trying to touch his face with her long, sharp nails.
55
225397
4218
uzun, keskin tırnaklarıyla yüzüne dokunmaya çalışarak onu çağırdı.
03:49
He backed away and, remembering the goblin chief’s instructions,
56
229615
4860
Geri çekildi ve goblin şefinin talimatlarını hatırlayarak
03:54
threw palm seeds at her face.
57
234475
2850
yüzüne palmiye tohumları attı.
03:57
The seeds became eyes.
58
237325
2060
Tohumlar göz haline geldi.
03:59
But then she transformed into a white-lipped peccary and ran away—
59
239385
5624
Ancak daha sonra beyaz dudaklı bir pekariye dönüştü ve kaçtı,
04:05
still alive, but no longer human.
60
245009
3830
hala yaşıyor ama artık insan değil.
04:08
The shaman and his little sister’s whole community was gone.
61
248839
4385
Şaman ve küçük kız kardeşinin tüm topluluğu gitmişti.
04:13
They went to live with another village,
62
253224
1950
Hava goblinlerinin ona öğrettiği gibi,
04:15
where he taught everyone to weave baskets, as the air goblins had taught him.
63
255174
4860
herkese sepet örmeyi öğreteceği başka bir köye gittiler
04:20
But he couldn’t forget the last of the goblin chief’s words,
64
260034
4000
ancak goblin şefinin ona nasıl intikam alacağını söyleyen
04:24
which told him how to get revenge.
65
264034
2600
son sözlerini unutmadı.
04:26
He returned to the air goblins’ home carrying chili peppers wrapped in leaves.
66
266634
5764
Yapraklara sarılmış kırmızı biber hava goblinlerinin evine döndü.
04:32
As the goblins watched through their peepholes,
67
272398
2570
Goblinler, gözetleme deliklerinden izlerlerken
04:34
the shaman made a fire and put the chili peppers on it.
68
274968
3640
şaman ateş yaktı ve üzerine kırmızı biber attı.
04:38
The fire began to smoke the tree out.
69
278608
3040
Yangın, ağacı dumanla kaplamaya başladı.
04:41
The goblins who had eaten people’s eyes died.
70
281648
3550
İnsanların gözlerini yiyen goblinler öldü.
04:45
Those who hadn’t were light enough to fly away.
71
285198
3440
Uçup gidecek kadar hafif değillerdi.
04:48
So the goblins, like the humans, paid a steep price.
72
288638
4775
Böylece goblinler, insanlar gibi çok ağır bir bedel ödedi
04:53
But they also lived to tell the tale, like the shaman.
73
293413
3790
ancak onlar da şaman gibi hikayeyi anlatmak için yaşadılar.
04:57
In Siekopai legend, where the spirit and human worlds meet,
74
297203
4210
Ruh ve insan dünyalarının buluştuğu Siekopai efsanesinde,
05:01
there are no clear victors,
75
301413
2290
net galipler yoktur
05:03
and even death is an opportunity for renewal.
76
303703
3928
ve hatta ölüm bir yenilenme fırsatıdır.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7