How close are we to uploading our minds? - Michael S.A. Graziano

Çeviri: Rumeysa Durmaz Gözden geçirme: Gözde Alpçetin

Imagine a future where nobody dies—

Kimsenin ölmediği bir gelecek düşünün—

instead, our minds are uploaded to a digital world.

ölmek yerine aklımızın dijital dünyaya aktarıldığı bir gelecek.

They might live on in a realistic, simulated environment with avatar bodies,

Akıllarımız gerçekçi, simulasyon bir dünyada

avatar boyutunda yaşayabilirler

and could still call in and contribute to the biological world.

ve bu halde bile biyolojik dünyaya katkıda bulunabilirler.

Mind uploading has powerful appeal—

Zihin aktarımı kulağa çok çekici geliyor

but what would it actually take to scan a person’s brain and upload their mind?

ama bir insanın beynini tarayıp zihnini aktarmak için neler gerekiyor?

The main challenges are scanning a brain in enough detail to capture the mind

Asıl sorun beyni, zihni ele geçirecek kadar detaylı tarayabilmek

and perfectly recreating that detail artificially.

ve o detayları yapay olarak eksiksizce tekrar yaratabilmek.

But first, we have to know what to scan.

Fakat önce neyi taramamız gerektiğini bilmeliyiz.

The human brain contains about 86 billion neurons,

İnsan beyni yaklaşık olarak 86 milyar nörondan oluşur.

connected by at least a hundred trillion synapses.

Bunlar en az yüz trilyon sinapsle bağlılardır.

The pattern of connectivity among the brain’s neurons,

Beyin nöronlarının bağlantı biçimine

that is, all of the neurons and all their connections to each other,

yani nöronlar ve onların bağlantısına

is called the connectome.

konnektom denir.

We haven’t yet mapped the connectome,

Konnektomun şemasını daha çıkaramadık

and there’s also a lot more to neural signaling.

ve sinirsel sinyaller hakkında da öğrenecek çok şey var.

There are hundreds, possibly thousands of different kinds of connections,

Yüzlerce, belki de binlerce çeşit bağlantı türü ya da sinaps mevcut.

or synapses.

Each functions in a slightly different way.

Her birinin görevi nispeten farklı.

Some work faster, some slower.

Kimisi hızlı, kimisi yavaş işliyor.

Some grow or shrink rapidly in the process of learning;

Kimisi öğrenme sürecinde küçülüyor ya da büyüyor.

some are more stable over time.

Kimisi zaman geçse de değişmiyor.

And beyond the trillions of precise, 1-to-1 connections between neurons,

Nöronlar arasındaki trilyonlarca 1'e 1 bağlantıların yanı sıra

some neurons also spray out neurotransmitters

bazı nöronlar nörotransmiter yayıyor.

that affect many other neurons at once.

Bunlar biren fazla nöronu aynı anda etkiliyor.

All of these different kinds of interactions

Bu farklı etkileşim türlerinin hepsinin

would need to be mapped in order to copy a person’s mind.

şemasını çıkartmak lazım ki insan zihni kopyalanabilsin.

There are also a lot of influences on neural signaling

Ayrıca sinirsel sinyalleri de etkileyen

that are poorly understood or undiscovered.

ve daha tam anlaşılmamış ya da keşfedilmemiş birçok şey var.

To name just one example,

Mesela,

patterns of activity between neurons

nöronların hareket etme biçimi

are likely influenced by a type of cell called glia.

gliya diye bir hücreden etkilenir.

Glia surround neurons and, according to some scientists,

Gliya, nöronları çevreler ve bazı bilim adamlarına göre

may even outnumber them by as many as ten to one.

nöronlardan 1'e 10 oranında daha fazla olabilirler.

Glia were once thought to be purely for structural support,

Gliya önceden sadece yapısal destek için var sanılıyordu

and their functions are still poorly understood,

ve işlevleri hâlâ tam bilinmiyor

but at least some of them can generate their own signals

ama bazıları kendi sinyallerini üretebiliyorlar.

that influence information processing.

Bu sinyaller bilgi işlenmesini etkilerler.

Our understanding of the brain isn’t good enough to determine

Beyin hakkındaki bilgilerimiz zihnimizi kopyalamak için

what we’d need to scan in order to replicate the mind,

tarmamız gerekenleri belirlemeye yeterli değil.

but assuming our knowledge does advance to that point,

Diyelim ki bilgimiz o seviyeye çıktı,

how would we scan it?

taramayı nasıl yapacağız?

Currently, we can accurately scan a living human brain

Günümüzde canlı bir insan beynini

with resolutions of about half a millimeter

yarım milimetre çözünürlüğünde tarayabiliyoruz.

using our best non-invasive scanning method, MRI.

Bu da noninvazif tarama olan MRI ile yapılıyor.

To detect a synapse, we’ll need to scan at a resolution of about a micron—

Bir sinapsı algılamak için bir mikron çözünürlüğünde tarama yapmalıyız.

a thousandth of a millimeter.

Bu da milimetrenin binde biri eder.

To distinguish the kind of synapse and precisely how strong each synapse is,

Sinapsin çeşidini ve gücünü saptamak için

we’ll need even better resolution.

daha iyi bir çözünürlüğe ihtiyacımız var.

MRI depends on powerful magnetic fields.

MRI güçlü bir manyetik alana bağlıdır.

Scanning at the resolution required

Her sinapsin detaylarına inecek çözünürlükte tarama yapmak için

to determine the details of individual synapses

would requires a field strength high enough to cook a person’s tissues.

insan dokularını pişirebilecek güçte bir alan direnci gereklidir.

So this kind of leap in resolution

Çözünürlükte böyle bir adım atmak

would require fundamentally new scanning technology.

yeni bir tarama teknolojisi gerektirmektedir.

It would be more feasible to scan a dead brain using an electron microscope,

Ölü bir beyni elektron mikroskopuyla taramak daha mantıklı olurdu

but even that technology is nowhere near good enough–

ama o teknoloji bile çok yetersiz

and requires killing the subject first.

ve önce deneği öldürmeyi gerektiriyor.

Assuming we eventually understand the brain well enough to know what to scan

Beyni, neyi tarayacağımızı bilecek kadar iyi anlasak

and develop the technology to safely scan at that resolution,

ve o çözünürlükte tarama yapabilecek güvenli teknolojiyi üretsek bile

the next challenge would be to recreate that information digitally.

o bilgiyi dijital olarak yeniden yaratmak da ayrı bir sorun.

The main obstacles to doing so are computing power and storage space,

Bunun önündeki en büyük engeller programlama gücü ve depolama alanı.

both of which are improving every year.

İkisi de her sene daha da gelişiyor.

We’re actually much closer to attaining this technological capacity

Aslında bu teknolojik kapasiteye ulaşmaya,

than we are to understanding or scanning our own minds.

zihnimizi anlamak ya da taramaktan daha yakınız.

Artificial neural networks already run our internet search engines,

Yapay sinir ağları çoktan internet arama motorlarımızı,

digital assistants, self-driving cars, Wall Street trading algorithms,

dijital aistanları, sürücüsüz arabaları Wall Street ticaret algoritmalarını

and smart phones.

ve akıllı telefonları işletiyor.

Nobody has yet built an artificial network with 86 billion neurons,

Kimse 86 milyar nöron içeren bir yapay ağ icat etmedi

but as computing technology improves,

ama programlama teknolojisi ilerledikçe

it may be possible to keep track of such massive data sets.

o kadar büyük veri setlerini kaydetmek mümkün olabilir.

At every step in the scanning and uploading process,

Tarama ve yükleme sürecinin her aşamasında

we’d have to be certain we were capturing all the necessary information accurately—

gerekli bilgileri doğru kaydettiğimizden emin olmalıyız.

or there’s no telling what ruined version of a mind might emerge.

Yoksa bozuk bir zihin versiyonunun neye dönüşeceğini bilemeyiz.

While mind uploading is theoretically possible,

Zihin aktarımı teorik olarak mümkün

we’re likely hundreds of years away

ama o teknolojiye ve bilgiye ulaşıp

from the technology and scientific understanding

bu fikri gerçekleştirene kadar

that would make it a reality.

önümüzde daha yüzlerce yıl var.

And that reality would come with ethical and philosophical considerations:

Bundan önce ahlaki ve felsefik açıdan düşünülmesi gerekenler var.

who would have access to mind uploading?

Aktarılmış zihinlere kim erişebilir?

What rights would be accorded to uploaded minds?

Bu zihinlerin nasıl hakları olacak?

How could this technology be abused?

Bu teknoloji nasıl kötüye kullanılabilir?

Even if we can eventually upload our minds,

Zihinlerimizi aktarsak bile

whether we should remains an open question.

geriye "gerçek biz" kalmalı mı?