Practice English Conversation (At the office - quit your job) Improve English Speaking Skills

so Tom you wanted to talk to  me tell me what is your problem

Tom benimle konuşmak istedin söyle bana sorunun ne

good morning boss yeah I wanted to talk to  you about some things I'm sorry to bother you

günaydın patron evet seninle bazı şeyler hakkında konuşmak istiyorum rahatsız ettiğim için özür dilerim

you don't have to be sorry we are here to  help you remember we are like a family here

üzgün olmana gerek yok hatırlamana yardımcı olmak için buradayız biz Burada bir aile gibiyiz

I'm happy to know that I have had some problems  

Son zamanlarda bazı sorunlar yaşadığımı bilmekten mutluyum

lately I want to talk to  you about my work schedule

Sizinle çalışma programım hakkında konuşmak istiyorum

about your work schedule sure what  is the problem with that tell me

sizin çalışma programınız hakkında eminim ki sorun ne bunda bana

well my work hours are supposed to be  from Monday to Friday from seven to five

iyi söyleyin çalışma saatlerim Pazartesiden cumaya yediden beşe kadar

well yeah I remember we talked about  that when I hired you that's correct

evet, seni işe aldığımda bunun hakkında konuştuğumuzu hatırlıyorum, bu

exactly well I've been staying longer  than I should that's the problem

çok doğru, olması gerekenden daha uzun süre kalıyorum, sorun bu,

I'm supposed to be able to leave at five but I  am staying until seven or eight in the evening

beşte ayrılabilmem gerekiyor ama kalıyorum akşam yediye veya sekize kadar

really and why is that why do  you stay here until that time Tom

gerçekten ve neden o zamana kadar burada kalıyorsun

my supervisor he told us to stay to finish  the reports and we have to do them every day

Amirim Tom raporları bitirmemiz için kalmamızı söyledi ve bunları her gün yapmak zorundayız

oh but that's normal everyone has to make  their reports and you know that very well

oh ama bu normal herkesin raporlarını vermesi gerekiyor ve bunu çok iyi biliyorsun

in fact I remember we talked about that when  we had our first meeting before you get hired

aslında sen işe alınmadan önce ilk görüşmemizde bundan bahsettiğimizi hatırlıyorum

yeah I knew we had to make these reports but I  assumed we were going to do them during work hours

evet bu raporları vermemiz gerektiğini biliyordum ama mesai saatleri içinde yapacağımızı varsaydım

I mean if I finish my work at five then the report  has to be done before I leave right well it all  

yani bitirirsem beşte işim var o zaman raporun ben çıkmadan önce yapılması gerekiyor tamam tamam bu

depends on you I mean if you finish your work  earlier then you can make your report earlier too  

sana bağlı yani işini erken bitirirsen raporunu da erken yaparsın

but it doesn't work like that I finished calling  the customers at five and then I make the report

ama öyle olmuyor ben müşterileri aramayı bitirdim beşte ve sonra rapor veririm

I can't make it earlier because my supervisor  doesn't allowed me to do that you get it  

Daha önce yapamam çünkü amirim bunu yapmama izin vermiyor anladın

but Tom we have to stick to our schedules  you know that well you can't live earlier  

ama Tom programlarımıza bağlı kalmalıyız bunu biliyorsun ki daha erken yaşayamazsın hayır

no no I don't want to leave earlier I  just want to live on time and that's all

hayır Daha erken ayrılmak istemiyorum, sadece zamanında yaşamak istiyorum ve hepsi

well but I remember I told you that you  would probably have to stay a little more

iyi ama size muhtemelen biraz daha kalmanız gerekeceğini söylediğimi hatırlıyorum

because of the reports and also because  sometimes there are some things to do

çünkü raporlar ve ayrıca bazen yapacak bazı şeyler var

I know you finish work at five but you can't  just leave you have to leave everything in order

. işi beşte bitirirsin ama öylece gidemezsin her şeyi bırakmak zorundasın

staying a few extra minutes is normal  in any company I thought you knew it

fazladan birkaç dakika kalmak her şirkette normaldir bunu bildiğini sanıyordum

but it's not minutes it's hours two or  sometimes three hours I think that's too much  

ama dakika değil saatler iki hatta bazen üç saat bence bu da çok çok

well you have to be committed to the goals  of the company we're like a family here

iyi, kendini şirketin hedeflerine adamalısın, biz burada bir aile gibiyiz

and you're not the only one who stays here  late everyone knows we have to work hard Tom

ve geç saatlere kadar burada kalan tek kişi sen değilsin, herkes çok çalışmamız gerektiğini biliyor, Tom biliyorum ki, bunu yapan

I know I'm not the only worker who stays late  here but that's not why it's going to be fair

tek çalışan ben değilim. burada geç kalıyor ama bu yüzden adil olmayacak

at first I thought that those extra hours  worked were going to be pet but I was wrong

ilk başta fazladan çalışılan bu saatlerin evcil hayvan olacağını düşündüm ama yanılmışım

and that's another thing last week I got my check  why are you deducting two hundred dollars from me

ve bu başka bir şey geçen hafta çekimi aldım neden benden iki yüz dolar kesiyorsun

my salary is eight hundred  dollars but I just received 600.  

benim maaş 800 dolar ama ben 600 doları yeni aldım

why is that let me see on the  computer Tom Sawyer okay I have it

neden o bilgisayardan bakayım tom sawyer tamam bende anlatayım

let me explain it to you you work in the  sales area right then what devices do you use  

sen satış bölümünde çalışıyorsun o zaman sen hangi cihazları kullanıyorsun

what devices do I use well a telephone  a computer headphones and an iPad

ben hangi cihazları kullanıyom peki telefon bilgisayar kulaklığı ve ipad

well there is your answer we deduct a  monthly amount for the devices you use daily

peki cevabın var günlük kullandığın cihazlardan aylık bir miktar kesiyoruz

that's why you receive two hundred dollars less  because of the computer telephone headphones

o yüzden bilgisayar telefon kulaklıktan iki yüz dolar daha az alıyorsun ben

what do I have to pay for that you didn't  tell me that when we talked that's not fair

ne ödeyeyim ki almadın' bana konuştuğumuzda bunun adil olmadığını söyleme

oh maybe I forgot to tell you that but it's on  your contract the contract you signed remember

oh belki bunu sana söylemeyi unuttum ama bu senin sözleşmende var imzaladığın sözleşmede hatırla

I haven't read that contract yet I  will do it today I didn't know that

o sözleşmeyi henüz okumadım bugün yapacağım bunun çok önemli olduğunu

it's very important to read your contract  before you sign it you should know that Tom

bilmiyordum sözleşmeni imzalamadan önce okumak için şunu bilmelisin ki Tom

yeah well at least those devices will  be mine when I finish paying for them

evet en azından o cihazlar benim olacak onlar için ödemeyi bitirdiğimde

what are you talking about those  devices you use are from the company

ne diyorsun o kullandığın cihazlar şirketten

yeah for now but then they will be  mine right because I'm paying for them

şimdilik evet ama sonra benim olacaklar doğru çünkü onlar için para ödüyorum

no that's not right we're only renting  you the devices they are not yours

hayır bu doğru değil sadece sana cihazları kiralıyoruz onlar senin değil

that is also in the contract you should have  read that Tom but you're not entirely wrong

bu da sözleşmede var Tom'u okumalıydın ama tamamen yanlış değilsin

you can keep the headphones  those are for you congratulations

kulaklıkları tutabilirsin onlar Cidden tebrikler

seriously oh my God and what about  the benefits you told me about

aman allahım peki ya mülakata girdiğimizde bahsettiğin avantajlar

when we had the interview you told me we were  going to have extra benefits from the company

şirket kuponlarından ekstra avantajlar elde edeceğimizi söylediğin

coupons Insurance prices and many other  types of benefits I haven't gotten any

Sigorta fiyatları ve daha bir çok avantaj hiç sahip

haven't you received any extra benefits  oh that's not correct I'm sorry about that

olamadığım fazladan herhangi bir fayda aldın oh bu doğru değil bunun için üzgünüm merak

don't worry I'm gonna talk to your  manager today so he can give them to you

etme bugün yöneticinle konuşacağım böylece o sana onları verebilir

thank you and what are they  extra money how much is that

teşekkür ederim ve ekstra paralar ne kadar o

money no it's a five dollars coupon  we always give to our workers

para ne kadar hayır bu beş dolarlık bir kupon biz çalışanlarımıza her zaman veririz

you can spend it in the company cafeteria  but you will get it at the end of this month

şirket yemekhanesinde harcayabilirsin ama bu ayın sonunda alacaksın

so you will be able to use it the next month I  think but don't worry you'll receive it for sure

yani alabileceksin önümüzdeki ay kullan bence ama merak etme kesin alırsın

what no I don't like that I'm sorry but  I think I will have to quit this job

ne hayır beğenmedim kusura bakma ama sanırım bu işi bırakmak zorunda kalacağım

the payment is not enough and I'm  working overtime I can't keep on

ödeme yetmiyor ve ben fazla mesai yapmaya devam edemem üzgünüm

I'm sorry boss I really appreciate this  

patron bu

opportunity but I will have  to look for a better option

fırsatı gerçekten takdir ediyorum ama daha iyi bir seçenek aramam gerekecek

but Tom you can't quit like that we are a  family you are part of this amazing family

ama Tom biz bir aileyiz diye bırakamazsın sen bu harika ailenin bir parçasısın

and if you work hard one day you could meet  our general manager the owner of this company

ve eğer çok çalışırsın bir gün genel müdürümüzle tanışabilirsin bu şirketin sahibi

aren't you excited about that he's a great  man and you could learn a lot from him

onun harika bir adam olduğu ve ondan çok şey öğrenebileceğin için heyecanlı değil misin

don't give up Tom keep working hard and  one day you will see the results believe me

pes etme Tom çok çalışmaya devam et ve bir gün göreceksin sonuçlar inan bana

maybe but no I'm sorry I  had to quit I'm really sorry

belki ama hayır özür dilerim bırakmak zorunda kaldım gerçekten özür dilerim

well I understand then you will have to  pay a penalty of three thousand dollars

iyi anlıyorum o zaman üç bin dolarlık bir ceza ödemek zorunda kalacaksın

what what are you talking about  do I have to pay if I want to quit

neden bahsediyorsun istersem ödemek zorunda mıyım bırak

yeah that's in your contract it is a  penalty for damages I'm sorry you leave

evet bu senin kontratında var zarar için bir ceza

anyway goodbye Tom I'll see you never next please

yine de ayrıldığın için üzgünüm hoşça kal Tom bir dahaki sefere görüşürüz lütfen

I hope you liked this conversation if you  could improve your English a little more  

umarım bu sohbeti beğenmişsindir ingilizceni biraz daha geliştirirsen

please subscribe to the channel and share  this video with a friend and if you want  

lütfen kanala abone ol ve Bu videoyu bir arkadaşınızla paylaşın ve bu kanalı desteklemek istiyorsanız

to support this channel you can join  us or click on the super thanks button  

bize katılabilir veya süper teşekkür düğmesine tıklayabilirsiniz

thank you very much for your support take care

desteğiniz için çok teşekkür ederiz kendinize iyi bakın