How architecture can create dignity for all | John Cary

67,153 views ・ 2018-03-02

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ece Citelbeg
00:12
On a beautiful day, just a few years ago
0
12760
2696
Bundan birkaç yıl önce güzel bir günde
00:15
my wife and I entered a hospital
1
15480
2416
ilk kızımız Maya'nın doğumu için
00:17
near our home in Oakland, California
2
17920
1776
eşimle California, Oakland'daki evimizin
00:19
for the birth of our first daughter, Maya.
3
19720
2240
yakınlarındaki hastaneye gittik.
00:22
We had responsibly toured the birthing center in advance
4
22600
2656
Doğum merkezini önceden gezmemize rağmen
00:25
and yet we were somehow still startled to find ourselves
5
25280
2936
hayatımızın en önemli anlarından birini yaşarken
00:28
in the place where we would experience
6
28239
1857
bulunduğumuz ortam
00:30
one of the most significant moments of our lives.
7
30120
2520
nedeniyle şaşkındık.
00:33
We were stuck in a windowless room
8
33280
2496
Dışarıdaki açık ve güneşli havayı göremediğimiz,
00:35
with no hint of the bright and sunny day that we had left.
9
35800
3400
penceresiz bir odada kendimizi bulduk.
00:40
Fluorescent lights buzzed overhead,
10
40720
1680
Floresan lambalar vızıldıyor,
00:44
the paint on the walls was beige
11
44040
1800
duvarlar bej renkteydi
00:47
and machines beeped inexplicably
12
47000
2416
ve makineler anlamsızca bipliyordu.
00:49
as a wall clock indicated day turning to night.
13
49440
3000
Gece mi yoksa gündüz mü anlaşılmıyordu.
00:53
That clock was placed above a door
14
53160
2336
Eşimin sancıları her saat artarken
00:55
in direct line of sight
15
55520
1976
duvardaki saat tam da
00:57
to where my wife lay as her contractions increased hour after hour.
16
57520
3760
görüş alanındaydı.
01:02
Now, I've never given birth --
17
62320
1816
Ben hiç doğum yapmadım.
01:04
(Laughter)
18
64160
1016
(Kahkahalar)
01:05
but she assured me that the last thing that a birthing woman would ever want
19
65200
4896
Ama doğum yapan bir kadının isteyeceği en son şeyin
saniyelerin geçişini izlemek olduğunu eşim sayesinde anladım.
01:10
is to watch the seconds tick by.
20
70120
2776
01:12
(Laughter)
21
72920
1840
(Kahkahalar)
01:15
An architect by training, I've always been fascinated
22
75600
2496
Okullu bir mimar olarak, insanlarin, etraflarindaki tasarimlari
01:18
watching people experience design in the world around them.
23
78120
3016
deneyimlemelerini izlemeye hep hayran olmuşumdur.
01:21
I believe design functions like the soundtrack
24
81160
2496
Bence tasarım fonksiyonları
01:23
that we're not even fully aware is playing.
25
83680
2160
dikkatlice dinlemediğimiz film müziklerine benziyor.
01:26
It sends us subconscious messages about how to feel
26
86440
3576
Nasıl hissetmemiz ve ne beklememiz
01:30
and what to expect.
27
90040
1360
gerektiği hakkında bilinçaltımıza mesajlar gönderiyorlar.
01:32
That room that we were in seemed completely misaligned
28
92800
4016
Tamamen yanlış dizayn edilmiş o odada
01:36
with the moment that we were experiencing --
29
96840
2936
bir insanın, kızımızın,
01:39
welcoming a human being,
30
99800
1896
dünyaya gelişini
01:41
our daughter, into this world.
31
101720
2280
deneyimliyorduk.
01:44
At one point a nurse, without any prompt,
32
104480
3016
Bir hemşire aniden
01:47
turned to us and said,
33
107520
1656
bize döndü ve
01:49
"I always think to myself,
34
109200
1696
"Her zaman kendime,
01:50
'I wish I had become an architect,
35
110920
1856
'Keşke bir mimar olsaydım;
01:52
because I could have designed rooms like this better.'"
36
112800
2976
o zaman bu odaları çok daha güzel tasarlayabilirdim', derim."
01:55
I said to her,
37
115800
1216
Hemşireye,
01:57
"An architect did design this room."
38
117040
2376
"Bu odayı bir mimar mı tasarladı?!" dedim.
01:59
(Laughter)
39
119440
2736
(Kahkahalar)
02:02
Despite the immense joy of our daughter's birth,
40
122200
3656
Kızımızın doğumu sebebiyle yaşadığımız tarifsiz mutluluğa rağmen
02:05
the messages of that hospital room stick with she and I to this day.
41
125880
6120
o hastane odasının bize verdiği mesajları hâlâ hatırlıyoruz.
02:13
Those messages are,
42
133520
1296
O mesajlar:
02:14
"You are not at home,
43
134840
1496
"Evinde değilsin,
02:16
you are in a foreign place."
44
136360
1816
yabancısı olduğun bir yerdesin."
02:18
"You are not in control of anything.
45
138200
1815
"Hiçbir şeyin kontrolü sende değil.
02:20
Not even the lighting."
46
140039
1241
Işıklandırmanın bile."
02:22
"Your comfort, simply, is secondary."
47
142360
3280
"Basitçe senin konforun ikinci sırada."
En iyi ihtimalle böyle bir hastane odası
02:27
At best,
48
147720
1216
02:28
a hospital room like this
49
148960
1216
sadece sönük olarak tanımlanabilir.
02:30
might just be described or dismissed as uninspiring.
50
150200
2480
En kötü haliyle ise
02:33
At worst, it is undignifying.
51
153600
2400
bu bir saygısızlıktır.
02:37
And I use it to point out that none of us,
52
157200
2816
Dünyanın hiçbir yerinde
02:40
anywhere in the world,
53
160040
1576
kötü tasarıma bağışıklığımız olmadığına
02:41
are immune from bad design.
54
161640
2680
dikkatinizi çekmek isterim.
02:45
I went into architecture because I believed
55
165520
2616
Mimarlık okudum çünkü; bunun insanlara hayatlarını
02:48
it was about creating spaces for people to live their best lives.
56
168160
5160
en iyi şekilde yaşamaları için alanlar yaratmakla ilgili olduğunu düşündüm.
02:54
And yet what I found is a profession largely disconnected
57
174480
4136
Yapılan işler direkt olarak insanları etkilese de
02:58
from the people most directly impacted by its work.
58
178640
4000
onlardan kopuk bir alan olduğunu gördüm.
03:04
I believe this is because architecture remains
59
184240
3496
Mimarlığın
03:07
a white, male, elitist profession --
60
187760
3320
beyaz, erkek, elitist bir meslek olarak kalmaya devam ettiğini;
03:11
seemingly unconcerned
61
191560
1856
dünyanın en büyük ihtiyaçlarına
03:13
with some of the greatest needs in the world
62
193440
2776
hatta hamile bir kadının nispeten basit ihtiyaçlarına
03:16
or even the relatively simple needs of an expectant mother.
63
196240
4280
kayıtsız kaldığını dünüşüyorum.
03:22
Students are trained in school
64
202040
2056
03:24
using highly theoretical projects,
65
204120
2296
kullanılarak eğitiliyor;
03:26
rarely interacting with real people or actual communities.
66
206440
3696
nadiren gerçek kişilerle veya gerçek topluluklarla etkileşim kuruyorlar.
03:30
Graduates are funneled through a long, narrow
67
210160
2816
Mezunlar diplomalarını almak için
03:33
unforgiving path to licensure.
68
213000
2296
uzun, zor ve acımasız bir süreçten geçer.
03:35
Meanwhile, the profession holds up a select few
69
215320
2856
Bu arada acımasız ödül programları ile
toplumsal etkiden veya katkılarından ziyade
03:38
through relentless award programs
70
218200
1976
03:40
focused almost exclusively on the aesthetics of buildings,
71
220200
3936
neredeyse sadece binaların estetiğine odaklananlar
03:44
rather than the societal impact or contributions of them.
72
224160
3200
mesleki olarak destekleniyor.
03:48
It only goes to reinforce a warped view
73
228360
2656
03:51
of professional responsibility and success
74
231040
3136
çarpık görüşünü güçlendiriyor olsa da,
03:54
and yet this isn't why so many young, hopeful people
75
234200
3776
pek çok genç ve umutlu insanın
03:58
go into architecture.
76
238000
1240
mimarlık okumasının sebebi bu değil.
03:59
It's not why I did.
77
239720
1816
Ben bu yüzden seçmedim.
04:01
I believed then, though I didn't have a language for it,
78
241560
3456
Mimarlık insana,
04:05
and I know now, that design has a unique ability to dignify.
79
245040
4960
kendisine değer verildiğini,
04:10
It can make people feel valued,
80
250520
2296
saygı duyulduğunu,
04:12
respected,
81
252840
1256
onurlu olduğunu
04:14
honored and seen.
82
254120
1640
ve görüldüğünü hissettirir.
04:18
Now I'd like for you to just think about some of the spaces that you inhabit.
83
258360
4600
Şimdi yaşamakta olduğunuz bazı mekânları
04:23
And I'd like to have you think about how they make you feel.
84
263520
3520
ve bu mekanların size neler hissettirdiğini düşünün.
04:28
Now, there are places that make us feel unhappy,
85
268079
4577
Size mutsuz,
04:32
unhealthy
86
272680
1576
sağlıksız hissettiren,
04:34
or uninspiring.
87
274280
1240
ilham vermeyen yerleri düşünün.
04:36
They may be the places that you work
88
276080
2976
Buralar iş yeriniz,
04:39
or where you heal
89
279080
1200
iyileştiğiniz hatta
04:41
or even where you live.
90
281040
1240
yaşadığınız yerler olabilir.
04:43
And I ask, how might these places be better designed with you in mind?
91
283160
4600
Sizce bu yerler nasıl daha iyi tasarlanabilir?
Gerçekte çok basit bir soru olsa da
04:48
It's a really simple question
92
288320
1416
04:49
and it can somehow, sometimes be very difficult to answer.
93
289760
2840
bazen cevaplaması çok zor olabiliyor.
04:53
Because we are conditioned to feel like we don't have much agency
94
293200
3096
Çünkü yaşadığımız, çalıştığımız veya oynadığımız mekânların
04:56
over the spaces and places that we live, work and play.
95
296320
3096
üzerimizde bir etkisi
04:59
And in many cases we don't.
96
299440
1840
olmadığı fikrine şartlanmışız.
05:01
But we all should.
97
301880
1280
Oysa ki bu fikirden kurtulmalıyız.
05:04
Now, here's a potentially dumb question for any women watching:
98
304040
3120
Muhtemelen kadınlara çok saçma gelecek bir sorum var:
05:07
Have you ever stood
99
307960
1256
Hiç upuzun bir tuvalet sırasında
05:09
in a disproportionately long bathroom line?
100
309240
2696
beklediniz mi?
05:11
(Laughter)
101
311960
1496
(Kahkahalar)
05:13
Did you ever think to yourself, "What is wrong with this picture?"
102
313480
3416
Hiç "Bu fotoğrafta yanlış olan ne?" diye düşündünüz mü?
05:16
Well, what if the real question is,
103
316920
1976
Asıl soru şu:
05:18
"What is wrong with the men that designed these bathrooms?"
104
318920
3456
"Bu tuvaletleri tasarlayan erkeklerin sorunu ne?"
05:22
(Applause)
105
322400
5896
(Alkışlar)
05:28
It may seem like a small thing,
106
328320
1616
Küçük bir şey gibi görünebilir,
05:29
but it's representative of a much more serious issue.
107
329960
2720
ancak çok daha ciddi bir meselenin göstergesi.
05:33
The contemporary world was literally built by men
108
333480
4496
Çağdaş dünya kelimenin tam anlamıyla,
05:38
who have rarely taken the time to understand
109
338000
3096
onlardan farklı olan insanların
tasarımlarını nasıl deneyimlediğini anlamak için
05:41
how people unlike them
110
341120
2296
nadiren zaman ayırmış olan erkekler tarafından inşa edilmiştir.
05:43
experience their designs.
111
343440
2296
05:45
A long bathroom line might seem like a minor indignity.
112
345760
3056
Uzun bir tuvalet kuyruğu küçük bir aşağılama olarak görünebilir.
05:48
But the opposite can also be true.
113
348840
1976
Ancak bunun tam tersi de olabilir.
05:50
Thoughtful design can make people feel respected
114
350840
3696
Üzerinde düşünülmüş bir tasarım insanlara
05:54
and seen.
115
354560
1200
fark edildiğini ve saygı duyulduğunu hissettirir.
05:56
I've come to believe that dignity is to design
116
356400
3496
Hukuk için adalet ne demekse,
05:59
what justice is to law
117
359920
2176
tıp için sağlıklı olmak ne demekse
06:02
and health is to medicine.
118
362120
1840
tasarım için de değer vermek o demektir.
06:04
In the simplest of terms,
119
364840
1256
En basit anlamıyla, yaşamakta olduğunuz
06:06
it's about having the spaces you inhabit reflect back your value.
120
366120
4480
alanların değerinizi yansıtması ile ilgilidir.
06:12
Over the past two years
121
372600
1576
06:14
I had the opportunity to interview over 100 people from all walks of life
122
374200
4616
her yaş grubundan 100'ün üzerinde kişiyle
06:18
about their experience of design.
123
378840
2336
tasarım deneyimleri ile ilgili görüşme fırsatım oldu.
06:21
I wanted to test my hunch
124
381200
2216
Tasarım ile saygınlık arasındaki ilişkiyi öngören
06:23
that dignity and design are uniquely related.
125
383440
2840
savımı test etmek istedim.
06:27
I listened to Gregory,
126
387240
1496
Dallas'ta evsiz 50 kişi için
06:28
a resident of this cottage community
127
388760
2216
özel olarak tasarlanmış
06:31
designed specifically
128
391000
1816
kulübelerden birinde yaşayan
06:32
for the 50 most chronically homeless people in Dallas.
129
392840
3856
Gregory'i dinledim.
06:36
Gregory had been living on the streets,
130
396720
2736
Gregory şehirden şehire sürüklenerek
06:39
drifting from town to town for over 30 years.
131
399480
3880
30 yıldır sokaklarda yaşıyordu.
06:44
A broad coalition
132
404000
1480
Burası,
06:46
of social service agencies,
133
406320
1856
sosyal hizmet kuruluşlarının,
06:48
funders and designers,
134
408200
1416
fon sağlayıcılarının, tasarımcıların
06:49
created this place.
135
409640
2080
katkılarıyla oluşturuldu.
06:53
Each 400 square foot cottage is designed beautifully
136
413200
4136
Her 400 metrekarelik kulübe
06:57
as a permanent home.
137
417360
1200
kalıcı bir ev olarak tasarlandı.
06:59
Gregory now has a key
138
419600
2416
Gregory'de artık
07:02
to a door
139
422040
1456
kendi evine açılan kapının
07:03
to his own house.
140
423520
1416
anahtarı var.
07:04
He describes the sense of security that it brings him.
141
424960
3256
Bunun kendisine bir güvenlik hissi verdiğinden bahsediyor.
07:08
Something he had lived without for three decades.
142
428240
3976
30 yıldır hissetmediği bir duygu.
07:12
When he arrived with little more than the clothes on his back,
143
432240
3456
Üzerinde yalnızca birkaç parça kıyafetle
07:15
he found everything:
144
435720
1456
oraya geldiğinde,
07:17
from a toaster, Crock-Pot and stove
145
437200
3576
tost makinası, güveç ve sobadan
07:20
to a toothbrush and toothpaste awaiting for him.
146
440800
3400
diş fırçası ve diş macununa kadar her şeyi onu bekler halde buldu.
07:25
He describes it simply
147
445040
1840
Gregory bunu kısaca
07:27
as heaven.
148
447840
1200
"cennet" olarak tarif ediyor.
07:30
On the other side of the world,
149
450680
1640
Öte yandan dünyanın başka bir yerinde
Rwanda'nın kırsal bölgesinde yaşayan
07:33
I listened to Antoinette,
150
453360
1656
07:35
the director of this training and community center
151
455040
2816
kadınlara özel halk eğitim merkezinin
07:37
for women in rural Rwanda.
152
457880
2416
direktörü Antoinette'yi dinledim.
07:40
Hundreds of women come to this place daily --
153
460320
3496
Rwanda'da her gün yüzlerce kadın
07:43
to learn new skills,
154
463840
1776
yeni beceriler kazanmak,
07:45
be in community,
155
465640
1376
toplum içinde yer almak,
07:47
and continue rebuilding their lives
156
467040
1856
ve ülkede yaşanan iç savaş sonrasında
07:48
following the country's civil war.
157
468920
1720
yaşamlarını yeniden kurmak için bu merkeze geliyor.
07:51
These women literally pressed
158
471200
2856
Bu kadınlar burada gördüğünüz gibi
07:54
the 500,000 bricks
159
474080
3056
17 adet sınıf yapabilmek için
07:57
that make up the 17 classroom pavilions like this one.
160
477160
3840
beş yüz bin adet tuğlayı üst üste dizdi.
08:01
Antoinette told me,
161
481920
1456
Antoinette bana,
08:03
"Everyone is so proud of it."
162
483400
2680
"herkesin bundan gurur duyduğunu" söyledi.
08:07
And then back here in the US
163
487200
2176
Ve tekrar Birleşik Devletler'e döndüğümde,
08:09
I listened to Monika,
164
489400
1656
öncelikli olarak sigortasız hastalara
08:11
the director of a free clinic
165
491080
2296
hizmet veren bağımsız bir klinik olan
08:13
primarily serving the uninsured in Arkansas.
166
493400
3480
Arkansas'ın direktörü Monica'yı dinledim.
08:17
Monika loves telling me that the doctors,
167
497720
3376
Monica, klinikte gönüllü doktorların
08:21
who volunteer at her free clinic
168
501120
2536
devamlı olarak kendisine
08:23
routinely tell her
169
503680
2296
daha önce hiç böylesi güzel, ferah bir mekânda
08:26
that they've never worked in such a beautiful, light-filled place.
170
506000
4280
çalışmadıklarını mutlulukla anlattı.
Monica, yoksulluk çekmiş insanların
08:31
Monika believes
171
511320
1616
08:32
that even people experiencing poverty
172
512960
2056
kaliteli sağlık hizmeti
08:35
deserve quality health care.
173
515040
2496
alması gerektiğine inanıyor.
08:37
And what's more,
174
517560
1296
Ve özellikle bu hizmeti
08:38
she believes they deserve to receive that care
175
518880
3416
en saygın şekilde almaları
08:42
in a dignified setting.
176
522320
1520
gerektiğine inanıyor.
08:44
People like these are invaluable ambassadors for design
177
524640
3776
Onun gibi insanlar mimari söylemin tamamen dışında olmalarına rağmen
08:48
and yet they are roundly absent from architectural discourse.
178
528440
3840
tasarımın paha biçilemez elçileridirler.
08:53
Similarly, the people who can most benefit from good design
179
533120
4136
Benzer bir şekilde, doğru tasarımdan fayda sağlayan her insan
08:57
often have the least access to it.
180
537280
2320
ona ulaşmak konusunda bir o kadar talihsizdir.
09:00
Your cousin, a homeless veteran;
181
540480
2016
Evsiz bir gazi olan kuzenin;
09:02
your grandma or grandpa
182
542520
1576
mutfağa dahi yürümekte zorlanan
09:04
who live in a house with a kitchen that's no longer accessible to them;
183
544120
3496
büyükannen ya da büyükbaban;
09:07
your wheelchair-bound sister
184
547640
1696
kaldırımsız şekilde planlanmış kenar mahallede
09:09
in a suburban area planned without sidewalks.
185
549360
3800
tekerlekli sandalyeye bağlı yaşayan kız kardeşin.
09:14
If good design is only for a privileged few,
186
554240
3576
Eğer doğru tasarım yalnızca ayrıcalıklı bir kesim içinse,
09:17
what good is it?
187
557840
1320
o halde doğru olan nedir?
09:20
It's time designers change this
188
560320
3456
Günümüz tasarımcıları çalışmalarını,
09:23
by dedicating their practices to the public good
189
563800
3136
kamu yararı gözeterek gerçekleştiren
09:26
in the model of firms
190
566960
1736
Orkidstudio, Studio Gang, Mass Design Group
09:28
like Orkidstudio,
191
568720
1696
gibi firmaları model alarak
09:30
Studio Gang
192
570440
1416
gerçekleştiriyorlar.
09:31
and MASS Design Group.
193
571880
1856
Müşterileri ise
09:33
Their clients
194
573760
1376
Kenya'daki öksüz çocuklar,
09:35
are orphaned children in Kenya,
195
575160
2576
Chicago'daki evlatlık çocuklar
09:37
foster children in Chicago
196
577760
2496
ve Malawi'deki
09:40
and pregnant women in Malawi.
197
580280
1920
hamile kadınlar.
09:42
Their practices are premised on the belief
198
582960
3536
Çalışmaları, herkesin iyi bir tasarımı
09:46
that everyone deserves good design.
199
586520
4840
hak ettiği temeli üzerine kurulmuş.
09:52
Dedicating more practices to the public good
200
592400
2256
Kamu yararına çalışmak
09:54
will not only create more design that is dignifying,
201
594680
3936
yalnızca tasarımın kendisini yüceltmeyecek,
09:58
but it will also dignify the practice of design.
202
598640
3520
aynı zamanda tasarım sürecini de yüceltecek.
10:02
It will not only diversify the client base of design,
203
602720
3296
Bu yalnızca tasarımın müşteri tarafını çeşitlendirmeyecek;
10:06
but it will also create new, more diverse forms of design
204
606040
4456
aynı zamanda dünya için
10:10
for the world.
205
610520
1200
yeni ve farklı tasarım formları yaratacak.
10:13
Now, in order to do this,
206
613560
2416
Şimdi, buna dayanarak,
10:16
my architecture and design friends, especially my fellow white guys,
207
616000
3776
mimar ve tasarımcı arkadaşlarım, özellikle beyaz hemcinslerim,
10:19
we must simultaneously and significantly diversify our ranks.
208
619800
5176
önceliklerimizi anlamlı bir biçimde çeşitlendirmeliyiz.
10:25
If we want the public to believe that design is for them
209
625000
3216
Eğer tasarımın herkes için olduğuna
halkı inandırmak istiyorsak...
10:28
and for everyone.
210
628240
1376
10:29
Today, barely 15 percent
211
629640
2856
Bugün, Birleşik Devletler'deki kayıtlı mimarların
10:32
of registered architects in the United States are women.
212
632520
2656
ancak ve ancak yüzde on beşi kadın.
10:35
And a far smaller percentage are persons of color.
213
635200
3120
Ve çok daha küçük bir yüzdesi "beyaz" değildir.
10:39
Other professions, like law and medicine
214
639760
2096
Tıp, hukuk gibi diğer uzmanlıklar
10:41
had made far greater strides in these crucial areas.
215
641880
3200
bu zorlu alanlarda daha iyi aşamalar kaydettiler.
10:45
How might our shared built environment --
216
645840
2056
Eğer kadınlar ve beyaz olmayanlar
10:47
our homes, our hospitals, our schools, our public spaces --
217
647920
3856
evlerimiz, hastanelerimiz, okullarımız,
10:51
be shaped differently
218
651800
1256
ve kamu alanlarımız gibi
10:53
if women and people of color
219
653080
1376
ortak paylaşım alanlarımız dışında
10:54
were behind half of the proverbial blueprints?
220
654480
2656
tutulursa ne olur?
Bu, esasen ne olup olmayacağı ile ilgili bir soru değil;
10:57
It is not a question of whether,
221
657160
2096
10:59
but to what extent
222
659280
1696
kadınlar ve "ötekiler" onları inşa etmediği takdirde
11:01
our buildings, our landscapes,
223
661000
2456
binalarımızın, manzaralarımızın,
11:03
our cities and our rural communities
224
663480
2536
kentlerimiz ve kırsal bölgelerimizin
11:06
are less beautiful, less functional,
225
666040
3136
ne ölçüde daha çirkin,
11:09
less equitable and less dignifying
226
669200
2656
daha işlevsiz, daha adaletsiz
11:11
because women and people of color are less likely to be creating them.
227
671880
4200
ve daha onursuz olup olmayacağı ile ilgilidir.
11:16
As Winston Churchill famously noted in 1943
228
676880
3176
Winston Churchill'in de de 1943'teki
Londra'da savaş sonrasında zarar gören parlamento odalarının
11:20
when he called for the rebuilding
229
680080
1616
11:21
of London's war-damaged parliamentary chambers,
230
681720
2696
yeniden inşaasıyla ilgili meşhur konuşmasında belirttiği gibi:
11:24
"We shape our buildings, and afterward, they shape us."
231
684440
4760
"Biz binalarımızı şekillendiriyoruz, binalarımız ise bizi."
11:30
The good news is that we can change how we build
232
690520
3416
İyi haber şu ki; neyi kim için ve nasıl
11:33
and who we build for.
233
693960
1696
inşa edeceğimizi değiştirme yetisine sahibiz.
11:35
Be that a health worker in rural Rwanda,
234
695680
3056
Kim olursanız olun; Roanda'daki o sağlık çalışanı,
11:38
or a birthing mother and nervous new father in the United States.
235
698760
3840
Birleşik Devletler'de doğum yapan bir anne ya da onu bekleyen gergin bir baba...
11:43
We can do this by recommitting architecture
236
703160
2456
Bunu sağlık, güvenlik ve refah için
11:45
to the health, safety and welfare of the public.
237
705640
3720
mimariyi yeniden masaya yatırarak gerçekleştirebiliriz.
11:49
This will pay dividends.
238
709960
1896
Çünkü bir defa mimarinin
11:51
Because once you see what design can do,
239
711880
2856
neler yapabileceğini gördüğünüzde,
11:54
you can't unsee it.
240
714760
1280
onu artık görmezden gelemezsiniz.
11:56
And once you experience dignity,
241
716720
2336
Yüceliği bir defa tecrübe ettiğinizde,
11:59
you can't accept anything less.
242
719080
2576
daha azına tamah edemezsiniz.
12:01
Both become part of your possible.
243
721680
2120
Her ikisi de zorunluluklarınızdan biri haline gelir.
12:04
One of my favorite conversation partners is my 90-year-old grandmother,
244
724920
3736
Favori sohbet arkadaşlarımdan biri, Wisconsin'e bağlı Oshkosh'tan
12:08
Audrey Gorwitz, from Oshkosh, Wisconsin.
245
728680
2896
90 yaşındaki büyükannem Audrey Gorwitz'dir.
12:11
After one of our conversations about design,
246
731600
2656
Tasarım hakkındaki bir sohbetimizden sonra
12:14
she wrote me a letter.
247
734280
1296
bana bir mektup yazdı.
12:15
She said, "Dear Johnny,
248
735600
1680
Şöyle diyordu mektubunda:
"Sevgili Johnny, sonraki gün doktorumun muayenehanesinde otururken
12:18
I thought the other day, as I sat in my doctor's office,
249
738360
2656
12:21
how depressing it was,
250
741040
1256
duvarın renginden, yerdeki halıya kadar
12:22
from the color on the wall, to the carpet on the floor.
251
742320
2616
buranın ne kadar depresif bir yer olduğunu düşündüm.
12:24
(Laughter)
252
744960
1136
(Kahkahalar)
12:26
Now I will have to call to see
253
746120
1776
"Şimdi kendimi bu ofisteki
12:27
who is responsible for the drabness in that place."
254
747920
2656
kasvetin sorumlusunu aramak zorunda hissediyorum."
12:30
(Laughter)
255
750600
2136
(Kahkahalar)
12:32
In the same letter, mind you, she said,
256
752760
1896
Aynı mektupta şunu da söylüyordu:
12:34
"I did call, and I got the man in charge,
257
754680
2176
"Sorumlu kişiyi bulup aradım;
12:36
and he said he appreciated someone calling him.
258
756880
2616
şimdi doktorumun ofisi
12:39
My doctor's office is now on the list for an upgrade."
259
759520
3376
değiştirilecekler listesine eklendi."
12:42
(Laughter)
260
762920
1496
(Kahkahalar)
12:44
She signed it by saying,
261
764440
1536
Büyükannem şuna işaret ediyordu:
12:46
"It is always good to express one's opinion
262
766000
2056
"Eğer iyi yönde bir değişim sağlayacaksa,
12:48
if done in a proper manner."
263
768080
1376
birine akıl vermek her zaman doğru bir harekettir."
12:49
(Laughter)
264
769480
2256
(Kahkahalar)
12:51
(Applause)
265
771760
3296
(Alkışlar)
12:55
I love my grandma.
266
775080
1376
Büyükannemi seviyorum.
12:56
(Laughter)
267
776480
1496
(Kahkahalar)
12:58
Like my grandma Audrey,
268
778000
1776
Tıpkı büyükannem Audrey gibi,
12:59
you deserve good design.
269
779800
3456
iyi tasarımı hak ediyorsunuz.
13:03
Because well-designed spaces
270
783280
1736
Çünkü bir mekânı iyi tasarlamak,
13:05
are not just a matter of taste or a questions of aesthetics.
271
785040
3496
yalnızca bir estetik sorunsalı yahut hazla ilgili bir mesele değildir.
13:08
They literally shape our ideas about who we are in the world
272
788560
3496
Tasarım tamamen bu dünyada kim olduğumuz
ve neyi hak ettiğimiz hakkındaki fikirlerimizi şekillendiriyor.
13:12
and what we deserve.
273
792080
1400
13:14
That is the essence of dignity.
274
794080
2416
Bu, onurlu yaşamanın temelidir.
13:16
And both the opportunity and the responsibility of design
275
796520
4096
"İyi" için tasarım yolunda
hem sorumluluk hem de fırsattır.
13:20
for good
276
800640
1216
13:21
and for all.
277
801880
1240
Hepimiz için.
13:23
Thank you.
278
803520
1256
Teşekkür ederim.
13:24
(Applause)
279
804800
6800
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7