Nicholas Negroponte: 5 predictions, in 1984

57,370 views ・ 2008-03-13

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Merve Kolşen Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:12
In this rather long sort of marathon presentation,
0
12160
4000
Tek solukta uzun bir sunum yapmaktansa
00:16
I've tried to break it up into three parts:
1
16160
2000
sunumu üç bölüme ayırmaya çalıştım.
00:18
the first being a whole lot of examples on how it can be
2
18160
5000
Birincisi; bilgisayarla uğraşmanın nasıl
00:23
a little bit more pleasurable to deal with a computer
3
23160
4000
daha keyifli olabileceğiyle ilgili örnekler
00:27
and really address the qualities of the human interface.
4
27160
3000
ki insan arayüzünün çeşitliliğine işaret eder.
00:30
And these will be some simple design qualities
5
30160
3000
Bunlar, bazı basit tasarım çeşitliliği ve
00:33
and they will also be some qualities of, if you will,
6
33160
3000
ve eğer kabul ederseniz
00:36
the intelligence of interaction.
7
36160
2000
etkileşimin zekasının çeşitliliğidir.
00:38
Then the second part will really just be examples of new technologies --
8
38160
4000
İkinci bölüm yeni teknolojilerin örnekleri
00:42
new media falling very much into that mold.
9
42160
4000
ki yeni medya bu bölüme giriyor.
00:46
Again, I will go through them as fast as possible.
10
46160
3000
Bu kısmı da mümkün olduğunca çabuk geçeceğim.
00:49
And then the last one will be some examples
11
49160
3000
Sonuncusu; eğlence dünyasında, bunu en
00:52
I've been able to collect, which I think
12
52160
4000
iyi şekilde anlatabileceğimi düşündüğüm
00:56
illustrate this at least as best I can, in the world of entertainment.
13
56160
6000
bazı örnekler.
01:02
People have this belief -- and I share most of it --
14
62160
6000
İnsanlar; benim de çoğuna katıldığım gibi
01:08
that we will be using the TV screens or their equivalents
15
68160
4000
TV ekranlarının ve benzerlerinin geleceğin
01:12
for electronic books of the future. But then you think,
16
72160
3000
elektronik kitapları olduğunu düşünüyor.
01:15
"My God! What a terrible image you get when you look at still pictures on TV."
17
75160
5000
Düşündüğünde "Allah'ım! TV'deki duran fotoğraf
01:20
Well, it doesn't have to be terrible.
18
80160
2000
ne kadar kötü." O kadar da kötü olmamalı.
01:22
And that is a slide taken from a TV set
19
82160
4000
Bu TV 'den alınan bir görsel ve TV'de
01:26
and it was pre-processed to be very sympathetic to the TV medium,
20
86160
4000
iyi görünmesi için önceden işlenmiş.
01:30
and it absolutely looks beautiful.
21
90160
3000
Kesinlikle güzel görünüyor.
01:33
Well, what's happened? How did people get into this mess?
22
93160
6000
Peki, nasıl oldu? İnsanlar bu karışıklığa nasıl
01:39
Where you are now, all of a sudden,
23
99160
2000
girdi, bilgisayarın başında ve video metin
01:41
sitting in front of personal computers
24
101160
2000
teleteks önünde otururken birdenbire
01:43
and video text -- teletext systems,
25
103160
4000
ekranda gördüklerinle bir şekilde
01:47
and somewhat horrified by what you see on the screen?
26
107160
3000
dehşete düştüler?
01:50
Well, you have to remember that TV was designed
27
110160
3000
TV'nin çapraz mesafesinin sekiz kat uzağından
01:53
to be looked at eight times the distance of the diagonal.
28
113160
3000
bakılmak üzere tasarlandığını hatırlayalım.
01:56
So you get a 13-inch, 19-inch, whatever, TV,
29
116160
5000
37 ekran, 51 ekran TV aldığınızı düşünün.
02:01
and then you should multiply that by eight
30
121160
2000
Bunu sekizle çarpın.
02:03
and that's the distance you should sit away from the TV set.
31
123160
3000
İşte bu TV'den uzakta oturmanız gereken mesafe.
02:06
Now we've put people 18 inches in front of a TV,
32
126160
5000
İnsanlar, TV'nin 50 cm uzağına oturduğunda,
02:11
and all the artifacts that none of the original designers expected to be seen,
33
131160
5000
tasarımcılar tarafından fark edilmeyeceği
02:16
all of a sudden, are staring you in the face:
34
136160
2000
düşünülen yapay dokular onlara bakıyor olacak:
02:18
the shadow mask, the scan lines, all of that.
35
138160
3000
gölge maskesi, tarama çizgisi ve diğerleri.
02:21
And they can be treated very easily;
36
141160
2000
Bunlar çok kolay düzeltilebilir.
02:23
there are actually ways of getting rid of them,
37
143160
3000
Bunlardan kurtulmanın yolları var.
02:26
there are actually ways of just making absolutely beautiful pictures.
38
146160
6000
Gerçekten güzel görseller yapmanın yolları var.
02:32
I'm talking here a little bit about display technologies.
39
152160
3000
Biraz görüntü teknolojilerinden bahsedeceğim.
02:35
Let me talk about how you might input information.
40
155160
3000
Bunlara nasıl bilgi ekleyebileceğinizden.
02:38
And my favorite example is always fingers.
41
158160
4000
Favori örneğim ise parmaklar.
02:42
I'm very interested in touch-sensitive displays.
42
162160
2000
Dokunmaya duyarlı görüntülerle ilgiliyim.
02:44
High-tech, high-touch. Isn't that what some of you said?
43
164160
4000
Yüksek teknoloji, yüksek dokunma bazılarınızın dediği gibi.
02:48
It's certainly a very important medium for input,
44
168160
7000
Etkileşim için çok önemli bir araç,
02:55
and a lot of people think that fingers are a very low-resolution
45
175160
3000
birçokları parmakların görüntüye etki
02:58
sort of stylus for inputting to a display.
46
178160
4000
etmek için düşük çözünürlüklü olduğunu düşünüyor.
03:02
In fact, they're not: it's really a very, very high-resolution input medium --
47
182160
4000
Aslında değiller, tam tersi çok yüksekler.
03:06
you have to just do it twice, you have to touch the screen
48
186160
3000
İmleci tam doğrulukla hareket ettirebilmek
03:09
and then rotate your finger slightly --
49
189160
3000
için parmağınızla ekrana iki kere dokunun
03:12
and you can move a cursor with great accuracy.
50
192160
3000
ve yavaşça parmaklarınızı çevirin.
03:15
And so when you see on the market these systems
51
195160
2000
Piyasadaki örneklerinde ışığı yayan az miktarda
03:17
that have just a few light emitting diodes on the side and are very low resolution,
52
197160
5000
diyotlara ve düşük çözünürlüğe sahip olan örnekler görüyoruz.
03:22
it's nice that they exist because it still is better than nothing.
53
202160
4000
Hiçbir şey olmamasındansa bunların olması iyi.
03:26
But it, in some sense, misses the point:
54
206160
2000
Ama yine de kaçırdığımız bir nokta var:
03:28
namely, that fingers are a very, very high-resolution input medium.
55
208160
6000
Parmaklar çok yüksek çözünürlüklü etkileşim sağlıyor.
03:34
Now, what are some of the other advantages?
56
214160
2000
Peki, diğer avantajları nelerdir?
03:36
Well, the one advantage is that you don't have to pick them up,
57
216160
4000
Bir avantajı onları almak zorunda olmamamız,
03:40
and people don't realize how important that is --
58
220160
4000
insanlar parmaklarını almak zorunda olmamalarının
03:44
not having to pick up your fingers to use them. (Laughter)
59
224160
3000
ne kadar önemli olduğunu fark etmiyorlar (kahkahalar)
03:47
When you think for a second of the mouse on Macintosh --
60
227160
7000
Macintosh'taki mouse'u düşündüğünüzde
03:54
and I will not criticize the mouse too much --
61
234160
4000
-ki çok fazla eleştirmeyeceğim-
03:58
when you're typing -- what you have -- you want to now put something --
62
238160
4000
yazarken bir şey eklemek istediğinizde
04:02
first of all, you've got to find the mouse.
63
242160
2000
her şeyden önce fareyi bulmanız gerekiyor.
04:04
You have to probably stop. Maybe not come to a grinding halt,
64
244160
5000
Muhtemelen duracaksınız. Bu belki çok uzun olmayacak
04:09
but you've got to sort of find that mouse. Then you find the mouse,
65
249160
3000
ama yine de fareyi bulmanız gerekiyor. Bulduğunuzda,
04:12
and you're going to have to wiggle it a little bit
66
252160
2000
imleci ekranda görebilmek için onu biraz
04:14
to see where the cursor is on the screen.
67
254160
2000
oynatmanız gerekecek.
04:16
And then when you finally see where it is,
68
256160
2000
Sonunda imleci gördüğünüzde, fareyi butona
04:18
then you've got to move it to get the cursor over there,
69
258160
2000
getirmek için hareket ettirmeniz gerekiyor.
04:20
and then -- "Bang" -- you've got to hit a button or do whatever.
70
260160
3000
Evet! Şimdi butona basabilirsiniz.
04:23
That's four separate steps versus typing and then touching
71
263160
3000
Bu dört farklı adımdan oluşan işleme karşı
04:26
and typing and just doing it all in one motion --
72
266160
5000
yazmak, dokunmak, yazmak ve bunları bir harekette
04:31
or one-and-a-half, depending on how you want to count.
73
271160
4000
yapmak, ya da bir buçuk nasıl sayarsanız.
04:35
Again, what I'm trying to do is just illustrate
74
275160
2000
Yapmaya çalıştığım şey, bilgisayar sistemleri,
04:37
the kinds of problems that I think face the designers
75
277160
4000
eğlence sistemleri ve eğitim sistemleri
04:41
of new computer systems and entertainment systems
76
281160
3000
tasarımcılarının karşılaştıkları
04:44
and educational systems
77
284160
3000
problemleri arayüz çeşitliliği
04:47
from the perspective of the quality of that interface.
78
287160
3000
bağlamında örneklendirmek.
04:50
And another advantage, of course, of using fingers is you have 10 of them.
79
290160
5000
Parmakları kullanmanın diğer avantajı, 10 taneler.
04:55
And we have never known how to do this technically,
80
295160
3000
Biz bunu teknik olarak nasıl yapacağımızı
04:58
so this slide is a fake slide.
81
298160
2000
bilmiyoruz o nedenle bu görsel sahte.
05:00
We never succeeded in using ten fingers,
82
300160
3000
Biz on parmağı kullanmayı başaramadık ama
05:03
but there are certain things you can do, obviously,
83
303160
3000
tek parmaktan fazlasıyla yapabileceğiniz bazı
05:06
with more than one-finger input, which is rather fascinating.
84
306160
5000
şeyler var ki bu büyüleyici.
05:11
What we did stumble across was something ...
85
311160
3000
Karşılaştığımız şey- genelde bilgisayar alanında
05:14
Again, which is typical of the computer field,
86
314160
3000
böyle olur- bir bozukluğu gideremediğimizde
05:17
is when you have a bug that you can't get rid of you turn it into a feature.
87
317160
5000
onu bir özelliğe çeviririz.
05:22
And maybe ... (Laughter)
88
322160
2000
Belki.. (Kahkahalar)
05:24
maybe a mouse is a new kind of bug.
89
324160
4000
belki fare yeni bir bozukluk türüdür.
05:28
But the bug in our case was in touch-sensitive displays:
90
328160
4000
Bizim örneğimizde bozukluk, dokunmaya duyarlı
05:32
we wanted to be able to draw -- you know, rub your finger
91
332160
4000
ekranlarda: çizebilmek istiyoruz - kesintisiz
05:36
across the screen to input continuous points --
92
336160
3000
noktalar oluşturmak için parmağımızı ekran
05:39
and there was just too much friction
93
339160
2000
boyunca ilerletiyoruz. Bu parmağımızla cam
05:41
created between your finger and the glass --
94
341160
2000
arasında -çoğu zaman camdır- çok fazla
05:43
if glass was the substrate, which it usually is.
95
343160
4000
sürtünme yaratır.
05:47
So we found that that actually was a feature
96
347160
3000
Böylece, basınca duyarlı gösterim yapabilen
05:50
in the sense you could build a pressure-sensitive display.
97
350160
3000
bir özellik bulduk.
05:53
And when you touch it with your finger,
98
353160
2000
Parmağınızla dokunduğunuzda ve ekran
05:55
you can actually, then, introduce all the forces on the face of that screen,
99
355160
5000
üzerine güç uyguladığınızda
06:00
and that actually has a certain amount of value.
100
360160
4000
belirli bir miktar değere sahip olur.
06:04
Let me see if I can load another disc
101
364160
2000
Bakalım yeni bir disk koyarak
06:06
and show you, quickly, an example.
102
366160
9000
size hızlı bir örnek gösterebilecek miyim?
06:15
Now, imagine a screen, which is not only touch-sensitive now,
103
375160
3000
Şimdi, sadece dokunmaya duyarlı değil
06:18
it's pressure-sensitive.
104
378160
2000
basınca da duyarlı bir ekran hayal edin.
06:20
And it's pressure-sensitive to the forces both in the plane of the screen --
105
380160
4000
Hem ekran düzleminde hem de X, Y,Z düzlemlerinin
06:24
X, Y, and Z at least in one direction;
106
384160
2000
en azından birisinde basınca duyarlı.
06:26
we couldn't figure out how to come in the other direction.
107
386160
4000
Diğer yöne nasıl geleceğimizi bulamadık.
06:30
But let me get rid of the slide,
108
390160
4000
Bu sunumdan kurtulalım,
06:34
and let's see if this comes on.
109
394160
7000
bakalım bu gelecek mi?
06:41
OK. So there is the pressure-sensitive display in operation.
110
401160
4000
Evet, basınç duyarlı gösterim işlemde.
06:45
The person's just, if you will, pushing on the screen to make a curve.
111
405160
5000
Bu kişi, sadece ekrana bastırarak eğri yapıyor.
06:50
But this is the interesting part.
112
410160
2000
Burası en ilginç bölümü.
06:52
I want to stop it for a second
113
412160
4000
Bunu bir dakikalığına durdurmak istiyorum
06:56
because the movie is very badly made.
114
416160
4000
çünkü film çok kötü yapılmış.
07:00
And the particular display was built about six years ago,
115
420160
3000
Bu film yaklaşık altı yıl önce yapılmış,
07:03
and when we moved from one room to another room,
116
423160
2000
biz bir odadan diğerine taşınırken
07:05
a rather large person sat on it and it got destroyed.
117
425160
4000
kilolu bir insan üzerine oturarak yok etmişti.
07:09
So all we have is this record. (Laughter)
118
429160
3000
İşte elimizde kalan bu kayıt. (Kahkahalar)
07:12
But imagine that screen having lots of objects on it
119
432160
8000
Ekranda birçok obje olduğunu hayal edin
07:20
and the person has touched an object --
120
440160
3000
ve bu kişi burada olduğu gibi bir
07:23
one of N -- like he did there, and then pushed on it.
121
443160
5000
objeye dokundu- N'lerden biri- ve itti.
07:28
Now, imagine a program
122
448160
2000
Şimdi, bazı objelerin fiziksel olarak hafif
07:30
where some of those objects are physically heavy and some are light:
123
450160
4000
bazılarının ağır olduğu bir program hayal edin:
07:34
one is an anvil on a fuzzy rug
124
454160
4000
biri tüylü halı üzerindeki örs ve diğeri
07:38
and the other one is a ping-pong ball on a sheet of glass.
125
458160
4000
cam üzerinde pin-pon topu.
07:42
And when you touch it, you have to really push very hard
126
462160
4000
Dokunduğunuzda ekranda örsü ilerletmek için
07:46
to move that anvil across the screen,
127
466160
2000
gerçekten çok büyük güç uygulamanız gerekir.
07:48
and yet you touch the ping-pong ball very lightly
128
468160
3000
Ama pin-pon topuna hafifçe dokunmanız
07:51
and it just scoots across the screen.
129
471160
2000
ekranda oynatmanız için yeterli olacaktır.
07:53
And what you can do -- oops, I didn't mean to do that --
130
473160
5000
Yapabileceğiniz şey- şey bunu demek istememiştim--
07:58
what you can do is actually feed back to the user
131
478160
4000
yapabileceğiniz şey, kullanıcılara fiziksel
08:02
the feeling of the physical properties.
132
482160
3000
özelliklerin hissiyle ilgili geri bildirim vermek.
08:05
So again, they don't have to be weight;
133
485160
3000
Ağır olmak zorunda değiller,
08:08
they could be a general trying to move troops,
134
488160
3000
bölüğü hareket ettirmek olabilir,
08:11
and he's got to move an aircraft carrier versus a little boat.
135
491160
4000
ya da uçak gemisine karşı küçük bir bot olabilir.
08:15
In fact, they funded it for that very reason.
136
495160
3000
Aslında, onlar bir sebepten ötürü finanse
08:18
(Laughter)
137
498160
4000
ediliyor. ( Kahkahalar)
08:22
The whole notion, then, is one that at the interface
138
502160
6000
Bütün fikir şu: arayüzde transformatörün
08:28
there are physical properties in that transducer --
139
508160
4000
fiziksel özellikleri mevcut.
08:32
in this case it's pressure and touches --
140
512160
2000
Bu durumda baskı ve dokunmayla kullanıcılara
08:34
that allow you to present things to the user that you could never present before.
141
514160
4000
daha önce sunmadığınız özellikler sunabilirsiniz.
08:38
So it's not simply looking at the quality or, if you will, the luxury of that interface,
142
518160
5000
Bu sadece basitçe özelliklere ya da arayüzün
08:43
but it's actually looking at the idea
143
523160
2000
zenginliğine bakmak değil, daha önce
08:45
of presenting things that previously couldn't be presented before.
144
525160
3000
sunulmamış şeylerin sunulması fikri.
08:48
I want to move on to another example,
145
528160
4000
Başka bir örneğe geçmek istiyorum,
08:52
which is one of a different sort, where we're trying to use computer
146
532160
6000
bilgisayar ve video disk teknolojisini yeni bir
08:58
and video disc technology now to come up with a new kind of book.
147
538160
5000
tür kitap yaratmak için kullanmaya çalışıyoruz.
09:03
Here, the idea is that you're going to take this book,
148
543160
5000
Burada fikir şu ki bu kitabı alacaksınız,
09:08
if you will, and it's going to come alive.
149
548160
2000
yapabilirseniz, canlanacak.
09:10
You're going to sort of breathe life into it.
150
550160
3000
Bir anlamda içine hayat üfleyeceksiniz.
09:13
We are so used to doing monologues.
151
553160
4000
Eskiden monolog yapardık.
09:17
Filmmakers, for example, are the experts in monologue making:
152
557160
4000
Örneğin film yapanlar monolog konusunda uzmanlardır:
09:21
you make a film and it has a well-formed beginning, middle and end,
153
561160
3000
Başı, ortası ve sonu olan bir film yaparsınız
09:24
and in some sense the art of it is that.
154
564160
3000
ve bir açıdan sanat da budur.
09:27
And you then say, "There's an opportunity
155
567160
4000
Sonra "Konuşmalı film yapma fırsatı doğdu"
09:31
for making conversational movies." Well, what does that mean?
156
571160
4000
dersiniz. Bu ne demektir?
09:35
And it sort of nibbles at the core of the whole profession
157
575160
6000
Tüm işin ve ortamın tüm varsayımlarının
09:41
and all the assumptions of that medium.
158
581160
2000
özünü kemiren de budur.
09:43
So, book writing is the same thing.
159
583160
3000
Kitap yazmak da aynı şey.
09:46
What I'll show you very quickly is a new kind of book
160
586160
3000
Size hızlıca göstereceğim yeni bir tür kitap,
09:49
where it is mixed now with ... all sorts of things live in there,
161
589160
4000
karışmış... bütün şeyler burada yaşıyor.
09:53
but you have to keep a few things in mind.
162
593160
3000
Ama bazı şeyleri hatırlamak gerekiyor.
09:56
One is that this book knows about itself.
163
596160
5000
Bir tanesi kitap kendini bilir.
10:01
Each frame of the movie has information about itself.
164
601160
6000
Filmin her karesi kendi hakkında bilgiye sahiptir.
10:07
So it knows, or at least there is computer-readable information
165
607160
5000
Bilir ya da en azından bilgisayarda okunabilir
10:12
in the medium itself. It's just not a static movie frame.
166
612160
4000
bilgiye sahiptir. Sadece durağan film karesi değildir.
10:16
That's one thing. The other is that you have to realize
167
616160
2000
Diğeri; bunun bir rastgele erişim ortamı
10:18
that it is a random access medium,
168
618160
3000
olduğunu ve bölebileceğinizi, genişletebileceğinizi
10:21
and you can, in fact, branch and expand and elaborate and shrink.
169
621160
3000
detaylandırabileceğinizi ve küçültebileceğinizi fark etmeniz gerekir.
10:24
And here -- again, my favorite example -- is the cookbook,
170
624160
4000
Burada favori örneğim yemek kitabı,
10:28
the "Larousse Gastronomique."
171
628160
3000
"Larousse Gastronomique."
10:31
And I think I use the example all too often,
172
631160
3000
Sanırım bu örneği çok sık kullanıyorum ama
10:34
but it's a great one because there is a classic ending in that little
173
634160
5000
iyi bir örnek çünkü klasik bir sonu var ki;
10:39
encyclopedia-style cookbook that tells you how to do something like penguin,
174
639160
7000
kitap, nasıl penguen pişireceğinizi anlatıyor,
10:46
and you get to the end of the recipe and it says, "Cook until done."
175
646160
4000
tarifin sonu "hazır oluncaya kadar pişirin"
10:50
Now, that would be, if you will, the top green track,
176
650160
5000
diye bitiyor. Bu çok bir şey ifade etmiyor.
10:55
which doesn't mean too much. But you might have to elaborate for me
177
655160
4000
Bunu benim için ya da uzman olmayan biri
10:59
or for somebody who isn't an expert, and say,
178
659160
2000
için açabilir ve şöyle deriz:
11:01
"Cook at 380 degrees for 45 minutes."
179
661160
2000
"380 derecede 45 dakika pişirin." Hatta
11:03
And then for a real beginner, you would go down even further
180
663160
3000
yeni başlayanlar için, "Fırını açın,
11:06
and elaborate more -- say, "Open the oven, preheat, wait for the light to go out,
181
666160
4000
ısıtın, ışığın sönmesini bekleyin,
11:10
open the door, don't leave it open too long,
182
670160
3000
kapağı açın ama çok uzun süre açık tutmayın,
11:13
put the penguin in and shut the door ..." (Laughter) whatever.
183
673160
3000
içine pengueni koyun ve kapatın." (Kahkahalar)
11:16
And that's a much more elaborate one than you dribble back.
184
676160
3000
Bu çok fazla detaya girmek oldu.
11:19
That's one kind of use of random access.
185
679160
5000
Bu rastgele erişime bir örnek.
11:24
And the other is where you want to explain the same thing in different ways.
186
684160
8000
Bunu farklı şekillerde de anlatabiliriz.
11:32
If you're in a classroom situation and somebody asks a question,
187
692160
4000
Bir sınıftasınız ve biri soru soruyor. Yapmanız
11:36
the last thing you do is repeat what you just said.
188
696160
3000
gereken son şey söylediğinizi tekrarlamak.
11:39
You try and think of a different way of saying the same thing,
189
699160
4000
Aynı şeyi farklı yollardan anlatmayı denemelisiniz
11:43
or if you know the particular student and that student's cognitive style,
190
703160
5000
ya da belirli bir öğrenciyi ve onun düşünme
11:48
then you might say it in a way that you think
191
708160
2000
tarzını biliyorsanız, onun frekansını
11:50
would have a good impedance match with that student.
192
710160
3000
yakalayabileceğiniz şekilde söyleyin.
11:53
There are all sorts of techniques you will use --
193
713160
2000
Bunlar kullanabileceğiniz birkaç teknik.
11:55
and again, this is a different kind of branching.
194
715160
4000
Bu farklı bir tür anlatım.
11:59
So, what I will show you is ... it's a rather boring book,
195
719160
6000
Size sıkıcı bir kitaptansa, bunu göstermek
12:05
but I'm afraid sometimes you have to do boring books
196
725160
3000
istedim ama bazen sıkıcı olanı yapmak gerekiyor.
12:08
because your sponsors aren't necessarily interested in fiction
197
728160
5000
Destekçileriniz her zaman kurgu ve eğlenceyle
12:13
and entertainment. And this is a book on how to repair a transmission.
198
733160
6000
ilgilenmeyebilir. Bu veriyi nasıl tamir edebileceğinizle ilgili bir kitap.
12:19
Now, I don't even know what vintage the transmission is,
199
739160
3000
Şimdi, ben de transmisyonun ne olduğunu bile bilmiyorum
12:22
but let me just show you very quickly some of it, and we'll move on.
200
742160
5000
ama bazılarını hızlıca gösterip devam edeceğim.
12:33
(Video) Narrator: And continue to get descriptions for each of these chapters.
201
753160
3000
(Video) Anlatıcı: Her bölümle ilgili tanımları almak için devam edelim.
12:36
Nicholas Negroponte: Now, this is his table of contents.
202
756160
2000
Nicholas Negroponte: Bu içindekiler bölümü.
12:38
Just a picture of the transmission, and as you rub your finger across the transmission
203
758160
4000
Transmisyonun sadece fotoğrafı, parmağınızı
12:42
it highlights the various parts.
204
762160
3000
transmisyona sürttüğünüzde belli bölümleri aydınlatıyor.
12:45
Narrator: When I find a chapter that I want to see,
205
765160
2000
Anlatıcı: Görmek istediğim bölümü bulduğumda
12:47
I just touch the text and the system will format pages for me to read.
206
767160
12000
yazıya dokunuyorum ve sistem okumam için formatlıyor.
12:59
The words or phrases that are lit up in red are glossary words,
207
779160
6000
Kırmızı yanan kelimeler ya da ifadeler, dizin kelimeleri
13:05
so I can get a different definition by just touching the word,
208
785160
3000
ve bu kelimelere dokununca farklı anlamları
13:08
and the definition appears, superimposed over the illustration.
209
788160
14000
görselin üzerinde çıkıyor.
13:33
NN: This is about the oil pan, or the oil filter and all that.
210
813160
11000
NN: Bu yağ karteri ya da filtresiyle ilgili.
13:44
This is relatively important because it sets the page ...
211
824160
4000
Bu görece önemli çünkü sayfayı belirliyor.
13:48
Narrator: This is another example of a page with glossary words
212
828160
5000
Anlatıcı: Dizin kelimeleriyle ilgili bir
13:53
highlighted in red.
213
833160
4000
diğer örnek, kırmızıyla işaretlenmiş.
13:57
I can get a definition of these words just by touching them,
214
837160
3000
Bu kelimelerin tanımlarını sadece dokunarak
14:00
and the definition will appear in the illustration corner.
215
840160
8000
alabiliyorum ve tanımlar görselin köşesinde çıkıyor.
14:08
I can get back to the illustration, but in this case it's not a single frame,
216
848160
5000
Görsele geri dönebiliyorum, fakat bu durumda
14:13
but it's actually a movie of someone coming into the frame and doing the repair
217
853160
3000
tek bir ekran değil. Yazıda anlatıldığı gibi,
14:16
that's described in the text.
218
856160
3000
birinin ekrana gelerek düzelttiği bir film.
14:19
The two-headed slider is a speed control that allows me to watch the movie
219
859160
4000
Çift taraflı hız kontrolü sağlayan çubuk
14:23
at various speeds, in forward or reverse.
220
863160
3000
filmi istediğim hızda izlememi sağlıyor.
14:26
And the movie is displayed as a full frame movie.
221
866160
5000
Film tam ekran olarak gösteriliyor.
14:31
I can go back to the beginning ... and play the movie at full speed.
222
871160
18000
Başa dönebilir ve filmi son hız oynatabilirim.
14:49
Here's another step-by-step procedure, only in this case --
223
889160
2000
Bu da başka bir adım adım prosedür, sadece bu durumda...
14:51
NN: Okay, this movie is ... Everybody's heard of sound-sync movies --
224
891160
4000
NN: Herkes sesi duyuyor -film senkronizasyonu-
14:55
this is text-sync movies, so as the movie plays, the text gets highlighted.
225
895160
5000
bu yazı -film senkronizasyonu-, film oynadıkça yazı renkleniyor.
15:00
We highlight the text as we go through the movie.
226
900160
4000
Filmde ilerledikçe yazı aydınlanıyor.
15:04
Repairman: ... Not too far out. Front poles, preferably.
227
904160
4000
Tamirci: Çok uzak değil. Tercihen öndeki delikler.
15:08
Don't loosen them too far. If you loosen them too far, you'll have a big mess.
228
908160
5000
Çok gevşetmeyin, yaparsanız büyük bir karmaşa elde edersiniz.
15:14
NN: I suspect that some of you might not even understand that language.
229
914160
4000
NN: Bazılarınızın bu dili anladığınızdan şüpheliyim.
15:18
(Laughter)
230
918160
5000
(Kahkahalar)
15:23
OK. I'm at the third and last part of this,
231
923160
5000
Şimdi üçüncü ve son bölümdeyim.
15:28
which I said I would make an attempt to at least give you some examples
232
928160
4000
Eğlence dünyasıyla doğrudan ilintili en
15:32
that may be more directly related to the world of entertainment.
233
932160
4000
azından bazı örnekler anlatmaya çalışacağım.
15:36
And of course, good education has got to be good entertainment,
234
936160
5000
Tabi ki, iyi eğitim iyi eğlence değildir.
15:41
so my first example will be drawn from a very recent experiment
235
941160
7000
İlk örneğim, kişisel bilgisayarları
15:48
that we've been doing -- in this case, in Senegal --
236
948160
3000
pedegoji amacıyla kullanmayı amaçladığımız
15:51
where we have tried to use personal computers
237
951160
5000
Senegal'den bir deneyden.
15:56
as a pedagogical medium. But not as teaching machines at all;
238
956160
5000
Bu makinelerin öğretmesi değil, işin özü
16:01
the whole notion is to use this as an instrument
239
961160
4000
onların rollerin değiştiği bir araç
16:05
where there is a complete reversal of roles --
240
965160
3000
olarak kullanılması.
16:08
the child is, if you will, the teacher and the machine is the student --
241
968160
4000
Çocuk öğretmen ve makine öğrenci oluyor.
16:12
and the art of computer programming is a vehicle that sort of
242
972160
2000
Programlama sanatı da düşünmenin düşünme
16:14
approximates thinking about thinking.
243
974160
3000
yaklaşımı için bir aracı.
16:17
But teaching kids programming per se is utterly irrelevant.
244
977160
5000
Aslında çoculara programlama öğretimi tümüyle
16:22
And there are just a few slides I want to go through,
245
982160
3000
alakasız. Burada üzerinden geçmek istediğim
16:25
but there's a story I'd like to tell. And that was when,
246
985160
6000
birkaç sunum var ama anlatmak istediğim bir hikaye var.
16:31
before we did this in any developing countries --
247
991160
2000
Bunu gelişmekte olan ülkelerde yapmadan önce
16:33
we're doing it, in fact, in three developing countries right now:
248
993160
2000
-aslında üç ülkede yapıyoruz: Pakistan,
16:35
Pakistan, Colombia and Senegal --
249
995160
2000
Kolombiya, Senegal- New York'un kenar
16:37
we did it in some pretty rough areas of New York City.
250
997160
5000
mahallelerinde yaptık.
16:42
And one child, whose name I've forgotten, was about seven or eight years old,
251
1002160
5000
Adını unuttuğum yedi ya da sekiz yaşında
16:47
absolutely considered mentally handicapped --
252
1007160
5000
zihinsel özürlü olarak düşünülen ve okuyamayan,
16:52
couldn't read, didn't even make it in the lowest section of the school's classes --
253
1012160
8000
en düşük sınıflarda başarılı olamayan ve
17:00
and was pretty much not in school, though physically there.
254
1020160
3000
fiziksel olarak okulda olsa bile aslında olmayan
17:03
But did hang around the, quote, "computer room,"
255
1023160
3000
bir çocuk vardı. Okulun birkaç bilgisayarlı
17:06
where there were quite a few computers,
256
1026160
2000
sözde bilgisayar odasında zaman geçirip
17:08
and learned this particular language called Logo --
257
1028160
4000
Logo programını kolaylıkla öğrenmiş ve
17:12
and learned it with great ease and found it a lot of fun,
258
1032160
3000
eğlenceli bulmuştu ki, bu ilginçti. Bir gün,
17:15
it was very interesting. And one day, by chance,
259
1035160
5000
şans eseri MEB'den kruvaze ceketli
17:20
some visitors from the NIE came by in their double-breasted suits
260
1040160
6000
ziyaretçiler bu çocuk dışında normal
17:26
looking at this setup, and none of the children who were normally there,
261
1046160
5000
olarak kimsenin olmadığı odada
17:31
except for this one child, were there.
262
1051160
4000
bu düzeneği gördüler.
17:35
He was, and he said, "Let me show you how this works,"
263
1055160
3000
Çocuk, "Size nasıl çalıştığını göstereyim"
17:38
and they got an absolutely ingenuous, wonderful description of Logo.
264
1058160
5000
dedi ve ustalıkla Logo'nun açıklamasını yaptı.
17:43
And the child was just zipping right through it, showing them all sorts of things
265
1063160
4000
Çocuk, kendisine anlatamadığı şeyleri nasıl
17:47
until they asked him how to do something which he couldn't explain
266
1067160
4000
yaptığı sorulana kadar, onlara anlatmaya
17:51
and so he flipped through the manual, found the explanation
267
1071160
3000
devam etti. Sonra kullanma kılavuzunu açtı
17:54
and typed the command and got it to do what they asked.
268
1074160
2000
açıklamayı buldu ve istedikleri komutu yazdı.
17:56
They were delighted, and by the time it was time to go see the principal,
269
1076160
4000
Etkilendiler ve aslında görmeye
18:00
whom they'd actually come to see -- not the computer room --
270
1080160
3000
geldikleri müdürle konuşmak
18:03
they went upstairs and they said,
271
1083160
1000
üzere yukarı çıktılar
18:04
"This is absolutely remarkable!
272
1084160
2000
ve "Bu gerçekten fevkalade" dediler.
18:06
That child was very articulate and showed us
273
1086160
4000
Bu çocuk, bize kullanma kılavuzuyla
18:10
and even dealt with the things he couldn't do automatically
274
1090160
4000
otomatik olarak yapamadığı şeyleri
18:14
with that manual. It was just absolutely fantastic."
275
1094160
4000
anlattı ve gösterdi. Bu gerçekten fantastikti.
18:18
The principal said, "There's a dreadful mistake,
276
1098160
3000
Müdür, "Burada korkunç bir yanlışlık var,
18:21
because that child can't read.
277
1101160
2000
çünkü o çocuk okuyamıyor,
18:23
And you obviously have been hoodwinked
278
1103160
2000
açıkçası kandırılmış ya da başka birisiyle
18:25
or you've talked about somebody else."
279
1105160
3000
görüşmüşsünüz" dedi.
18:28
And they all got up and they all went downstairs
280
1108160
2000
Hepsi birden aşağıya indiler,
18:30
and the child was still there. And they did something very intelligent:
281
1110160
4000
çocuk hala oradaydı. Çok akıllıca bir şey
18:34
they asked the child, "Can you read?"
282
1114160
4000
yaptılar ve "Okuyabiliyor musun" diye
18:38
And the child said, "No, I can't."
283
1118160
3000
sordular. Çocuk okuyamadığını söyledi.
18:41
And then they said, "But wait a minute. You
284
1121160
2000
Sonra, "Bekle bir dakika, bize kılavuzdan
18:43
just looked through that manual and you found ... "
285
1123160
3000
bakarak bir şeyler.." çocuk
18:46
and he said, "Oh, but that's not reading."
286
1126160
3000
"Hayır, bu okumak değildi" dedi.
18:49
And so they said, "Well, what's reading then?"
287
1129160
2000
Onlar, " Peki okumak nedir" diye sordular.
18:51
He says, "Well, reading is this junk they give me in little books to read.
288
1131160
4000
Çocuk, "Bana verdikleri küçük kitaplardaki
18:55
It's absolutely irrelevant, (Laughter) and I get nothing for it.
289
1135160
7000
saçmalıklar" dedi. Tamamen alakasız (Kahkakalar) ve bir şey almadım.
19:02
But here, with a little bit of effort I get a lot of return."
290
1142160
4000
Burada ufak bir çabayla, büyük bir dönüş aldım.
19:06
And it really meant something to the child.
291
1146160
2000
Bu çocuk için de çok anlamlıydı.
19:08
The child read beautifully, it turned out,
292
1148160
2000
Çocuk aslında okuyabiliyordu ve oldukça
19:10
and was really very competent. So it actually meant something.
293
1150160
4000
yetenekliydi. Bu gerçekten önemli.
19:14
And that story has many other anecdotes that are similar,
294
1154160
5000
Bu hikaye diğer anenktotlara benzer fakat
19:19
but wow. The key to the future of computers in education is right there,
295
1159160
7000
vay be. Bilgisayarların eğitimdeki geleceği
19:26
and it is: when does it mean something to a child?
296
1166160
3000
için anahtar burada, bu çocuk için ne anlama
19:29
There is a myth, and it truly is a myth:
297
1169160
3000
geliyor? Bir efsane vardır:
19:32
we believe -- and I'm sure a lot of you believe in this room --
298
1172160
3000
Biz, okuma ve yazmayı öğrenmenin konuşmayı
19:35
that it is harder to read and write than it is to learn how to speak.
299
1175160
5000
öğrenmekten daha zor olduğuna inanırız.
19:40
And it's not, but we think speech -- "My God, little children pick it up somehow,
300
1180160
6000
Aslında değil, "Allahım, çocuk ayağa kalktı"
19:46
and by the age of two they're doing a mediocre job,
301
1186160
2000
ve iki yaşında ortalama işleri yapıyor,
19:48
and by three and four they're speaking reasonably well.
302
1188160
3000
üç-dört yaşında iyi bir şekilde konuşabiliyor
19:51
And yet you've got to go to school to learn how to read,
303
1191160
2000
ve sonunda okuma öğrenmek için okula gitmek
19:53
and you have to sit in a classroom and somebody has to teach you.
304
1193160
3000
zorundasın ve sınıfta oturup, biri sana öğretmeli.
19:56
Hence, it must be harder." Well, it's not harder.
305
1196160
3000
Dolayısıyla zor olmalı. Hayır değil.
19:59
What the truth is is that speaking has great value to a child;
306
1199160
7000
Gerçek, konuşmanın çocuk için çok değerli
20:06
the child can get a great deal by talking to you.
307
1206160
3000
olduğu, çocuk sizinle böyle konuşabiliyor.
20:09
Reading and writing is utterly useless.
308
1209160
2000
Okuma ve yazma gerçekte yararsız.
20:11
There is no reason for a child to read and write except blind faith,
309
1211160
5000
Çocuğun okuma ve yazmasının kör inanç
20:16
and that it's going to help you. (Laughter)
310
1216160
3000
dışında bir sebebi yok ve bu size yardımcı olacak. (Kahkahalar)
20:19
So what happens is you go to school and people say,
311
1219160
3000
Okula gittiğinizde, insanlar size
20:22
"Just believe me, you're going to like it.
312
1222160
3000
"İnan bana çok seveceksiniz, okumayı
20:25
You're going to like reading," and just read and read.
313
1225160
3000
seveceksiniz" diyecekler ve oku ve oku.
20:28
On the other hand, you give a kid -- a three-year-old kid -- a computer
314
1228160
4000
Diğer yandan, üç yaşında bir çocuğa bilgisayar
20:32
and they type a little command and -- Poof! -- something happens.
315
1232160
3000
verdiğinizde ve o bir komut yazdığında "Poff" bir şey olur.
20:35
And all of a sudden ... You may not call that reading and writing,
316
1235160
3000
Birdenbire buna okuma ve yazma diyemezsiniz
20:38
but a certain bit of typing and reading stuff on the screen
317
1238160
3000
ama ekranda okuma ve yazmayla ilgili bir
20:41
has a huge payoff, and it's a lot of fun.
318
1241160
3000
sonuç var ve bu çok eğlenceli.
20:44
And in fact, it's a powerful educational instrument.
319
1244160
4000
Gerçekte, bu çok güçlü bir eğitimsel alet.
20:48
Well, in Senegal we found that this was the traditional classroom:
320
1248160
5000
Senegal'de 120 çocuk-her sırada üç kişi-
20:53
120 kids -- three per desk -- one teacher, a little bit of chalk.
321
1253160
5000
bir öğretmen ve tebeşir, klasik bir sınıf.
20:58
This student was one of our first students,
322
1258160
3000
Bu öğrenci, ilk öğrencilerimizden, soldaki
21:01
and it's the girl on the left leaning with her chalkboard,
323
1261160
4000
kız kara tahtaya eğilmiş ve iki gün sonra
21:05
and she came ... within two days --
324
1265160
3000
geldi ve size onun yazdığı programı
21:08
I want to show you the program she wrote,
325
1268160
2000
göstermek istiyorum, saçının şeklini
21:10
and remember her hairstyle. And that is the program she made.
326
1270160
6000
hatırlayın. Bu onun yazdığı program.
21:16
That's what meant something to her, is doing the hair pattern,
327
1276160
4000
Kendi modelini yaratmak ki her gün bir
21:20
and actually did it within two days -- an hour each day --
328
1280160
5000
saat çalışarak iki günde tamamladı, onun
21:25
and found it was, to her,
329
1285160
2000
için çok anlamlı ve ona göre
21:27
absolutely the most meaningful piece ...
330
1287160
3000
en anlamlı parça.
21:30
But rooted in that, little did she know how much knowledge
331
1290160
4000
Kökenine indiğinizde, o geometri, matematik
21:34
she was acquiring about geometry
332
1294160
2000
mantık ve diğerleriyle ilgili çok fazla
21:36
and just math and logic and all the rest.
333
1296160
3000
şey öğrendiğini biliyor.
21:39
And again, I could talk for three hours about this subject.
334
1299160
3000
Bu konu hakkında üç saat konuşabilirim.
21:42
I will come to my last example and then quit.
335
1302160
8000
Son örneğime geliyorum ve bitiriyorum.
21:50
And my last example -- as some of my former colleagues,
336
1310160
6000
Son örneğimi bu odada gördüğüm eski
21:56
whom I see in the room, can imagine what it will be.
337
1316160
3000
meslektaşlarım tahmin edecektir.
21:59
Yes, it is. It's our work -- that was a while ago,
338
1319160
3000
Evet o. Bir süre önce yaptığımız işimiz ve
22:02
and it still is my favorite project -- of teleconferencing.
339
1322160
4000
hala benim favori projem: Telekonferans.
22:06
And the reason it remains a favorite project
340
1326160
2000
Favori projem olmasının sebebi, bizden
22:08
is that we were asked to do a teleconferencing system
341
1328160
7000
birazdan anlatacağım koşullarda bir
22:15
where you had the following situation:
342
1335160
2000
telekonferans sistemi yapmamızı istediler.
22:17
you had five people at five different sites -- they were known people --
343
1337160
5000
Farklı yerlerde bulunan, tanınmış beş kişi var ve
22:22
and you had to have these people in teleconference,
344
1342160
5000
bu kişileri telekonferansa almamız gerekiyor
22:27
such that each one was utterly convinced
345
1347160
3000
ve onlar diğer dördünün fiziken orada
22:30
that the other four were physically present.
346
1350160
4000
olacağına tamamıyla inanmış durumdalar.
22:34
Now, that is sufficiently
347
1354160
4000
Bu yeterince üzerine atlayacağımız gülünç
22:38
zany that we would, obviously, jump to the bait, and we did.
348
1358160
5000
bir yemdi ve biz de atladık.
22:43
And the fact that we knew the people --
349
1363160
3000
Aslında, kişileri biliyorduk ve Walt
22:46
we had to take a page out of the history of Walt Disney --
350
1366160
3000
Disney'in izinden gitmemiz gerekiyordu,
22:49
we actually went so far as to build CRTs
351
1369160
3000
insanların yüzünün şeklinde tüplü ekran
22:52
in the shapes of the people's faces.
352
1372160
3000
yapacak kadar ileri gittik.
22:55
So if I wanted to call my friend Peter Sprague on the phone,
353
1375160
5000
Arkadaşım Peter Sprague'u telefonla aramak
23:00
my secretary would get his head out and bring it and set it on the desk,
354
1380160
3000
istediğimde, sekreterim kafasını alıyor ve
23:03
(Laughter)
355
1383160
1000
masaya koyuyordu (Kahkahalar)
23:04
and that would be the TV used for the occasion.
356
1384160
5000
ve bu, bu durum için kullandığımız televizyondu.
23:09
And it's uncanny: there's no way I can explain to you
357
1389160
3000
Bu çok esrarengiz: Size 3 boyutlu ekrana
23:12
the amount of eye contact you get with that physical face
358
1392160
4000
yansıyan ne kadar çok göz temasının
23:16
projected on a 3D CRT of that sort.
359
1396160
4000
olduğunu size anlatamam.
23:20
The next thing that we had to do is to persuade them
360
1400160
3000
Yapacağımız bir sonraki şey onları uzaysal
23:23
that there needed to be spatial correspondence, which is straightforward,
361
1403160
4000
karşılıklılığa ikna etmek olacaktı.
23:27
but again, it's something that didn't fall naturally
362
1407160
2000
Fakat, telekomünikasyondan veya programlama
23:29
out of a telecommunications or computing style of thinking;
363
1409160
3000
stillerinin düşünme tarzına doğallıkla uymayan bir şey vardı.
23:32
it was a very, if you will, architectural or spatial concept.
364
1412160
4000
Bu, mimari ya da uzaysal bir kavramdı.
23:36
And that was to recognize that when you sit around the table,
365
1416160
3000
Masanın başına oturduğunuzda, gerçek
23:39
the actual location of the people becomes rather important.
366
1419160
5000
mekanlar, önemli hale geliyor.
23:44
And when somebody gets up, in fact, to go answer a phone
367
1424160
3000
Birisi kalkıp telefonu açmaya gittiğinde,
23:47
or use a bathroom or something, the empty seat becomes,
368
1427160
3000
lavaboya ya da farklı bir yere gittiğinde
23:50
if you will, that person. And you point frequently to the empty seat
369
1430160
3000
boş koltuk o insan olacaktır. Eğer sürekli boş
23:53
and you say, "He or she wouldn't agree,"
370
1433160
3000
koltuğu göstererek, "O bize katılmazdı" diyebilirsiniz.
23:56
and the empty chair is that person and the spatiality is crucial.
371
1436160
6000
Boş sandalye o insandır ve uzaysal olarak önemlidir.
24:02
So we said, "Well, these will be on round tables
372
1442160
3000
Bu nedenle, bunlar yuvarlak masada olacak
24:05
and the order around the table had to be the same,
373
1445160
3000
ve masa etrafındaki sıralama aynı olmak zorunda.
24:08
so that at my site, I would be, if you will, real
374
1448160
3000
Böylece, benim yerimde ben gerçek olurum
24:11
and then at each other's site you'd have these plastic heads.
375
1451160
5000
diğerlerinizin yerinde de o plastik kafalardan olur.
24:16
And the plastic heads, sometimes you want to project them.
376
1456160
4000
Bu kafaları bazen yansıtmanız gerekir.
24:20
And there are a number of schemes, which I don't want to dwell on,
377
1460160
3000
Birden fazla düzen vardı, üzerinde çok durmak istemiyorum.
24:23
but this is the one that we finally used
378
1463160
2000
Bu, bizim sonuç olarak kullandığımız, arka
24:25
where we projected onto rear screen material
379
1465160
4000
ekran materyalinin yüzdeki kalıbı, gerçekten
24:29
that was molded in the face -- literally in the face of the person.
380
1469160
4000
insan yüzü.
24:33
And I'll show you one more slide, where this is actually made
381
1473160
4000
Size bir slayt daha göstereceğim. Bu gerçekte
24:37
from something called a solid photograph and is the screen.
382
1477160
4000
katı fotoğraf olarak adlandırılan bir maddeden yapılmış.
24:41
Now, we track, on the person's head, the head motions --
383
1481160
3000
İnsanların kafa hareketlerini izledik
24:44
so we transmit with a video the head positions --
384
1484160
4000
böylece kafaların konumunu, videoya aktardık.
24:48
and so this head moves in about two axes.
385
1488160
7000
Bu kafa iki yöne hareket ediyordu.
24:55
So if I, all of a sudden, turn to the person to my left
386
1495160
5000
Böylece, birden solumdaki kişiye döndüm
25:00
and start talking to that person, then at the person to my right's site,
387
1500160
5000
ve onunla konuştum, sonra sağımdakiyle
25:05
he'll see these two plastic heads talking to each other.
388
1505160
3000
o, bu iki plastik kafanın birbirleriyle konuştuğunu gördü.
25:08
And then if that person interrupts, then those two heads may turn.
389
1508160
5000
Başka biri bölerse, bu iki kafa dönebiliyordu.
25:13
And it really is reconstructing, quite accurately, teleconferencing.
390
1513160
5000
Bu gerçekten yeniden yapmaktı, telekonferanstı.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7