Our fight for disability rights -- and why we're not done yet | Judith Heumann

164,412 views ・ 2018-04-24

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Begum Tuglu Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
I was born in 1947, a long time ago,
0
12760
3080
1947 yılında, çok zaman önce, doğdum
00:17
and when I was 18 months old, I had polio.
1
17280
3760
ve 18 aylıkken çocuk felci oldum.
00:21
I was in an iron lung for three months
2
21680
2896
Üç ay boyunca yapay akciğerle yaşadım
00:24
and in and out of the hospital for three years.
3
24600
2520
ve üç sene boyunca hastaneye girip çıkarak yaşadım.
00:27
Now, we had lots of neighbors in our Brooklyn neighborhood,
4
27960
3416
Brooklyn mahallesinde birçok komşumuz vardı
00:31
and some of them were really very helpful for my parents.
5
31400
3320
ve bazıları ebeveynlerime çok yardımcı oldular.
00:35
Some of them were really afraid of contagion,
6
35320
3696
Bazıları bulaşıcı bir şey olmasından çok korkuyorlardı
00:39
and they wouldn't even walk in front of our house.
7
39040
3216
ve evimizin önünden yürüyemezlerdi bile.
00:42
They would literally walk across the street.
8
42280
2800
Gerçekten caddenin karşısına yürürlerdi.
00:45
I think this was a time when my family really began to realize
9
45680
4976
Bence ailem benim engelimin diğer insanlar için
00:50
what disability meant to some people:
10
50680
2456
ne demek olduğunu bu zaman öğrendi:
00:53
fear.
11
53160
1200
korku.
00:55
And it wasn't even a sure thing that I would live at home,
12
55080
4296
Evde yaşayacağım da kesin değildi.
00:59
although I didn't learn about this until I was 36 years old.
13
59400
3336
Ben bunu 36 yaşıma kadar öğrenmemiş olsam da...
01:02
I was having a discussion with my father one night,
14
62760
2896
Babamla bir akşam bir tartışma yaşadık
01:05
and he said, "You know, when you were two years old,
15
65680
3016
ve dedi ki, "Biliyor musun? Sen iki yaşındayken
01:08
one of the doctors suggested to your mom and I
16
68720
2416
doktorların bir tanesi senin bir enstitüde
01:11
that you live in an institution,
17
71160
2936
yaşamanı önerdi."
01:14
that they could just go ahead with their lives
18
74120
2856
Böylece onlar hayatlarına olduğu gibi devam edebilirdi
01:17
and raise their kids
19
77000
1256
çocuklarını büyütebilirdi
01:18
and kind of be done with having to deal with all the disability-related things.
20
78280
5016
ve engellilik ile ilgili onca şey ile ilgilenmek zorunda kalmazlardı.
01:23
I didn't believe my father, not because he was a liar,
21
83320
4096
Babama inanmadım, yalancı olduğundan değil
01:27
but I'd never heard this story,
22
87440
2336
ama bu hikâyeyi daha önce hiç duymamıştım.
01:29
and my mother in fact validated that.
23
89800
2296
Ve annem bu hikâyeyi doğruladı.
01:32
She never wanted to tell me.
24
92120
2136
Bana hiç söylemek istememişti.
01:34
But in reality, I don't know why I was really surprised by this story,
25
94280
4536
Ama aslında bu hikâyenin beni neden şaşırttığını bilmiyorum.
01:38
because when I was five years old,
26
98840
2776
Çünkü ben beş yaşındayken
01:41
and my mother, like mothers and fathers all across the United States,
27
101640
4256
ve annem, Amerika'daki diğer anne babalar gibi,
01:45
was taking me to school to enroll,
28
105920
2776
beni okula kaydetmeye götürdü.
01:48
she pushed my wheelchair to the school in walking distance to our house,
29
108720
4336
Yürüme mesafesinde olan okula kadar tekerlekli sandalyemi sürdü,
01:53
pulled the wheelchair up the steps into the school,
30
113080
3096
okulun merdivenlerinden sandalyemi yukarı çekti
01:56
and we were greeted by the principal.
31
116200
2176
ve okulun müdürü tarafından karşılandık.
01:58
Not really greeted.
32
118400
1856
Aslında tam karşılanmadık.
02:00
But the principal said, no, I couldn't come to that school
33
120280
4576
Daha doğrusu müdür o okula gidemeyeceğimi
02:04
because it wasn't accessible.
34
124880
2696
çünkü erişilebilir olmadığını söyledi.
02:07
But he told us not to worry,
35
127600
2376
Ama bize endişelenmememiz gerektiğini
02:10
because the Board of Education in fact would send a teacher to my house.
36
130000
5176
çünkü Eğitim Kurulu'nun evimize bir öğretmen yollayacağını söyledi.
02:15
And they did
37
135200
1816
Ve yolladılar da.
02:17
for a total of two and a half hours
38
137040
3695
Bir haftada toplam sadece
02:20
a week.
39
140759
1217
iki buçuk saat.
02:22
(Audience murmurs)
40
142000
1256
(Mırıldanmalar)
02:23
But for good behavior,
41
143280
2056
Ama iyilik olsun diye
02:25
they threw in an occupational therapist
42
145360
3016
bana çok temel bir beceri olan
02:28
who taught me that very essential skill
43
148400
2856
kanaviçeyi öğretecek bir
02:31
of cross-stitching.
44
151280
1440
ergoterapist yolladılar.
02:33
(Laughter)
45
153280
1256
(Gülüşme)
02:34
I don't cross-stitch today.
46
154560
1336
Bugün kanaviçe yapamıyorum.
02:35
(Laughter)
47
155920
2376
(Gülüşme)
02:38
I didn't actually get to go to school in a real building
48
158320
3696
Gerçek binalı bir okula gitme fırsatını
02:42
until I was nine years old,
49
162040
2136
dokuz yaşıma kadar bulamadım.
02:44
and then I was in classes only with disabled children
50
164200
3176
Daha sonra ise çoğunlukla engelli olmayan çocukların bulunduğu
02:47
in a school that had mainly nondisabled children.
51
167400
3216
bir okulda, sadece engelli çocukların olduğu sınıflardaydım.
02:50
And in my classes,
52
170640
1856
Ve sınıflarımda
02:52
there were students up to the age of 21.
53
172520
3200
21 yaşına kadar öğrenciler vardı.
02:56
And then, after 21,
54
176840
1856
Ve 21'den sonra
02:58
they went to something called sheltered workshops
55
178720
3336
korumalı işyerleri denilen bir yere gittiler.
03:02
with menial work
56
182080
1616
Lüzumsüz işler yapmak için
03:03
and earning either nothing or below minimum wage.
57
183720
3200
ve parasız çalışarak ya da asgari ücret altında para kazanarak.
03:07
So I understood discrimination.
58
187480
3096
Ayrımcılığı anladım.
03:10
My parents understood discrimination.
59
190600
2776
Ebeveynlerim ayrımcılığı anladılar.
03:13
My parents came from Germany.
60
193400
2616
Ebeveynlerim Almanya'dan geldiler.
03:16
They were German Jews who left in the 1930s,
61
196040
3696
1930'larda Holokost yüzünden Almanya'yı terk eden
03:19
escaping the Holocaust.
62
199760
1480
Yahudiler arasındaydılar.
03:21
My parents lost family and they lost parents.
63
201920
3416
Ebeveynlerim ailelerini ve ebeveynlerini kaybettiler.
03:25
Both my parents lost their parents in the Holocaust.
64
205360
3776
İkisi de ebeveynlerini Holokost'ta kaybettiler.
03:29
And so they realized
65
209160
2176
Bu yüzden
03:31
that they could not be silent
66
211360
2096
benim hayatımda giden yanlış şeyler için
03:33
as things were going wrong for me in my life.
67
213480
2680
sessiz kalmayacaklarını fark ettiler.
03:36
Not me personally,
68
216920
1376
Sadece benimkinde değil
03:38
but what was going on around me.
69
218320
2336
genel olarak etrafımda giden.
03:40
They learned that because I used a wheelchair,
70
220680
3296
Bunu öğrendiler çünkü ben tekerlekli sandalye kullanıyordum
03:44
none of the high schools in New York City, in the entire city,
71
224000
3816
ve New York City'deki hiçbir lise tekerlekli sandalye kullanımına
03:47
were wheelchair accessible,
72
227840
1896
açık değildi.
03:49
so what was supposed to happen
73
229760
2496
Böylece olması gereken
03:52
is I was supposed to go back onto home instruction
74
232280
3256
diğer öğrencilerin de yaptığı gibi ev eğitimine
03:55
along with many other students.
75
235560
2536
geri dönmekti.
03:58
So my parents banded together with other parents.
76
238120
5176
Ebeveynlerim diğer ebeveynlerle toplandılar.
04:03
They went to the Board of Education
77
243320
2096
Eğitim Kurulu'na gittiler
04:05
and they demanded that the Board of Ed make some of the high schools accessible.
78
245440
4496
ve bazı okulları erişilebilir yapmaları konusunda talepte bulundular.
04:09
And they did.
79
249960
1656
Ve oldu.
04:11
And so I and many others
80
251640
2376
Ben ve diğerleri
04:14
were finally able to go to high school, a regular high school,
81
254040
3896
sonunda normal bir liseye gidebiliyorduk
04:17
and take regular classes.
82
257960
1600
ve normal dersler görebiliyorduk.
04:20
So what happened next?
83
260520
2200
Sonra ne oldu?
04:23
I was learning more and more about what discrimination was,
84
263440
3416
Ayrımcılığın ne olduğunu gün geçtikçe daha fazla öğreniyordum
04:26
and equally important, I was learning that I needed to become my own advocate.
85
266880
4280
ve aynı derecede önemli olan, kendi avukatım olmam gerektiğini öğreniyordum.
04:31
I was entering college, Long Island University,
86
271920
3456
Üniversiteye başlıyordum, Long Island Üniversitesi'ne
04:35
and I had always wanted to be a teacher,
87
275400
2416
ve hep öğretmen olmak istemiştim.
04:37
and so I minored in education and I took all the appropriate courses,
88
277840
5216
Bu yüzden eğitim alanında yan dal yaparak tüm gerekli dersleri aldım.
04:43
and then when it was time for me to go for my license,
89
283080
3896
Lisansımı alma zamanım geldiğinde
04:47
I had to take a written exam,
90
287000
2656
yazılı sınava girmem gerekiyordu
04:49
an oral exam
91
289680
1656
ve sözlü sınava
04:51
and a medical exam.
92
291360
1936
ve medikal sınava.
04:53
At that time, all three of those exams
93
293320
3216
O zamanlar, bu sınavların hepsi
04:56
were given in completely inaccessible buildings,
94
296560
3656
tamamen erişilebilir olmayan binalardaydı
05:00
so I had friends who carried me up and down the steps
95
300240
4256
bu yüzden arkadaşlarım beni bu sınavlar için merdivenlerden
05:04
for these exams,
96
304520
1576
aşağı ve yukarı taşıdılar,
05:06
not in a motorized wheelchair.
97
306120
1656
akülü tekerlekli sandalyede değil.
05:07
(Laughter)
98
307800
1016
(Gülüşme)
05:08
In a manual wheelchair.
99
308840
1480
Normal tekerlekli sandalyede.
05:11
But I passed my oral exam.
100
311440
2776
Sözlü sınavımı geçtim.
05:14
I passed my written exam.
101
314240
2160
Yazılı sınavımı geçtim.
05:16
My medical exam was something completely different.
102
316960
3680
Ama medikal sınavı çok başka bir şeydi.
05:21
One of the first questions the doctor asked me
103
321600
3136
Doktorun bana sorduğu sorulardan ilki
05:24
was, could I please show her how I went to the bathroom.
104
324760
5280
ona nasıl tuvalete gittiğimi göstermekti.
05:31
I was 22 years old
105
331720
1976
22 yaşındaydım.
05:33
and you know when you go for any kind of an interview,
106
333720
2576
Herhangi bir mülakata gireceğiniz zaman
05:36
you think about all the kinds of questions that people could ask you?
107
336320
3256
size sorulacak onca çeşit soruyu düşünürsünüz ya...
05:39
(Laughter)
108
339600
1696
(Gülüşme)
05:41
That was not one of them.
109
341320
1240
Bu hiçbiri değildi.
05:43
And I was freaked out in the first place
110
343880
2576
Ve en başta korkmuştum
05:46
because I had heard
111
346480
1456
çünkü New York'ta
05:47
that there were actually no disabled people using wheelchairs
112
347960
3496
öğretmen olan ve tekerlekli sandalye kullanan kimse olmadığını
05:51
who were teachers in New York,
113
351480
1656
öğrenmiştim.
05:53
so each step along the way I was expecting something bad.
114
353160
4176
Bu yüzden her adımda kötü bir şeyle karşılaşmayı bekliyordum.
05:57
So I said to her,
115
357360
1896
Bu yüzden, öğretmenlerin öğrencilere
05:59
is it a requirement that teachers show their students
116
359280
2496
nasıl tuvalete gideceklerini göstermesinin gerekli
06:01
how to go to the bathroom?
117
361800
1280
olup olmadığını sordum.
06:04
If it is, I can do that.
118
364200
2000
Eğer öyleyse yapabilirdim.
06:07
So no surprise,
119
367400
2216
Sürpriz olmadı
06:09
I was failed
120
369640
1736
medikal sınavı
06:11
because I didn't pass the medical.
121
371400
2416
geçemediğim için kaldım.
06:13
The official reason that I was denied my job
122
373840
3296
Reddedilmemin resmi nedeni
06:17
was paralysis of poliomyelitis sequelae of -- I'm sorry.
123
377160
6816
sekeli poliomyelit felci -- özür dilerim.
06:24
Paralysis of both lower limbs, sequelae of poliomyelitis.
124
384000
4536
Bacaklarımın ikisinin de felç olması, poliomyelit sekeli.
06:28
Honestly, I didn't know what the word "sequelae" meant,
125
388560
2616
Doğrusu "sekeli" kelimesinin anlamını bilmiyordum
06:31
so I went to the dictionary, and it meant "because of."
126
391200
3296
o yüzden sözlüğe baktım ve "nedeniyle" demekti.
06:34
So I'd been denied my license because I couldn't walk.
127
394520
3200
Lisansımı alamadım çünkü yürüyemiyordum.
06:38
So what was I going to do?
128
398600
2576
Ne yapacaktım?
06:41
This is a really important time in my life,
129
401200
3056
Bu hayatımda çok önemli bir zamandı
06:44
because it would be the first time
130
404280
1936
çünkü sisteme, kendime,
06:46
that I really would be challenging the system, me,
131
406240
4496
karşı çıkacağım ilk zaman olacaktı.
06:50
and although I was working with a lot of other friends who had disabilities
132
410760
3736
Beni bu konuda ilerlemem için teşvik eden
06:54
who were encouraging me to move forward with this,
133
414520
2576
engelli birçok başka arkadaşlarımla çalışıyor olsam da
06:57
it was nonetheless quite frightening.
134
417120
2576
bu gerçekten korkutucuydu.
06:59
But I was really very lucky.
135
419720
1576
Ama çok şanslıydım.
07:01
I had a friend who was a disabled student at Long Island University
136
421320
4216
Long Island Üniversitesi'nde engelli bir arkadaşım vardı
07:05
and was also a stringer at the "New York Times,"
137
425560
3256
ve aynı zamanda "New York Times" gazetesinde muhabirdi.
07:08
and he was able to get a reporter
138
428840
2656
Arkadaşım, ne olduğuyla
07:11
to write a really good piece about what had happened
139
431520
3896
ve neden yanlış olduğunu düşündüğüyle ilgili
07:15
and why he thought what had happened was wrong.
140
435440
2400
yazı yazabilecek bir muhabire ulaştı.
07:18
The next day there was an editorial in the "New York Times"
141
438600
4536
Bir sonraki gün "New York Times" gazetesinde
07:23
with the title of "Heumann v. The Board of Education"
142
443160
3296
"Human v. The Board of Education" adında bir makale yayınlandı.
07:26
and the "New York Times" came out in support
143
446480
2296
"New York Times" beni öğretmenlik lisansım için
07:28
of my getting my teaching license.
144
448800
2096
desteklemeye başladı.
07:30
(Applause)
145
450920
3896
(Alkış)
07:34
And then the same day,
146
454840
1336
Ve aynı gün içinde,
07:36
I got a call from an attorney who was writing a book about civil rights.
147
456200
4856
medeni haklarla ilgili kitap yazan bir avukattan bir telefon aldım.
07:41
And he was calling me to interview me,
148
461080
3296
Benimle röportaj yapmak için arıyordu.
07:44
and I was interviewing him.
149
464400
2176
Ben de onunla röportaj yapıyordum,
07:46
He didn't know that.
150
466600
1296
o bunu bilmiyordu.
07:47
And at the end of our discussion, I said,
151
467920
2736
Konuşmamızın sonunda dedim ki,
07:50
"Would you be willing to represent me? I want to sue the Board of Education."
152
470680
3936
"Eğitim Kurulu'na dava açarsam beni temsil eder misin?"
07:54
And he said yes.
153
474640
1616
Ve evet dedi.
07:56
Now, sometimes I say that the stars were aligned around this court case,
154
476280
5536
Şimdi bazen bu mahkemede hiç olmayacak bir şeyin olduğunu söylüyorum
08:01
because we had an amazing judge:
155
481840
3456
çünkü inanılmaz bir yargıcımız vardı:
08:05
the first African American female federal judge --
156
485320
5216
ilk Afroamerikan kadın federal hakim --
08:10
(Laughter)
157
490560
1656
(Gülüşme)
08:12
Constance Baker Motley.
158
492240
2496
Constance Baker Motley.
08:14
(Applause)
159
494760
5936
(Alkış)
08:20
And she knew discrimination when she saw it.
160
500720
3936
Ve ayrımcılığı gördüğü anda anlıyordu.
08:24
(Laughter)
161
504680
2576
(Gülüşme)
08:27
So she strongly encouraged the Board of Ed
162
507280
3976
Eğitim Kurulu'nu bana bir tane daha medikal sınav
08:31
to give me another medical exam,
163
511280
3296
vermesi konusunda teşvik etti.
08:34
which they did.
164
514600
1696
Ve onlar da verdiler.
08:36
And then I got my license,
165
516320
3016
Ve daha sonra lisansımı aldım.
08:39
and while it took a number of months
166
519360
1736
Bir okul müdürünün bana iş vermesi
08:41
for me to actually get a principal to offer me a job,
167
521120
3056
birkaç ayımı almış olsa da,
08:44
I finally did get a job and I started teaching that fall
168
524200
3896
en sonunda bir iş buldum ve o sonbaharda çalışmaya başladım:
08:48
in the same school that I had gone to,
169
528120
2936
benim gittiğim aynı okulda,
08:51
second grade.
170
531080
1200
ikinci sınıflar için.
08:53
So --
171
533400
1216
Böylece ---
08:54
(Applause)
172
534640
3536
(Alkış)
08:58
That's a whole other TED Talk.
173
538200
1576
Bu bambaşka bir TED konuşması.
08:59
(Laughter)
174
539800
1616
(Gülüşme)
09:01
But I was learning as my friends were,
175
541440
4056
Ama arkadaşlarım gibi
09:05
and people I didn't know around the country,
176
545520
2496
ve ülkenin her tarafında tanımadığım insanlar gibi
09:08
that we had to be our own advocates,
177
548040
3256
kendi avukatım olmam gerektiğini öğreniyordum
09:11
that we needed to fight back people's view
178
551320
4256
ve insanların görüşlerine karşı savaşmamız gerektiğini.
09:15
that if you had a disability, you needed to be cured,
179
555600
3336
Eğer engelliyseniz iyileşmeniz gerekiyordu
09:18
that equality was not part of the equation.
180
558960
3056
ve bu eşitlik denklemin bir parçası değildi.
09:22
And we were learning from the Civil Rights Movement
181
562040
3296
Ve Yurttaşlık Hakları Hareketi'nden,
09:25
and from the Women's Rights Movement.
182
565360
2136
Kadın Hakları Hareketi'nden öğreniyorduk.
09:27
We were learning from them about their activism
183
567520
3176
Onların aktivizmlerinden
09:30
and their ability to come together,
184
570720
2016
bir araya gelme yeteneğini öğreniyorduk.
09:32
not only to discuss problems
185
572760
2736
Sadece problemleri tartışmak için değil
09:35
but to discuss solutions.
186
575520
1936
çözümleri de tartışmak için.
09:37
And what was born is what we call today the Disability Rights Movement.
187
577480
4400
Ve bundan Engelli Hakları Hareketi doğdu.
09:42
So I'd like to tell you a couple of riddles.
188
582800
2800
Bu yüzden size birkaç bilmece söylemek istiyorum.
09:46
How many people do you think it takes
189
586840
2240
Sizce Madison Caddesi'ndeki
09:50
to stop traffic on Madison Avenue
190
590080
3776
iş çıkış saatindeki trafiği
09:53
during rush hour in New York City?
191
593880
2536
durdurmak için kaç kişi gerekir?
09:56
Do you have a guess? How many?
192
596440
1616
Bir tahmininiz var mı? Kaç kişi?
09:58
(Audience members shout out answers)
193
598080
1715
(Seyirciler cevaplar söylüyor)
10:01
Fifty.
194
601360
1200
Elli.
10:03
One would be too little.
195
603520
1200
Bir çok küçük olurdu.
10:06
Fifty people.
196
606160
1256
Elli insan.
10:07
And there were no accessible paddy wagons,
197
607440
2736
Ve erişilebilir emniyet arabaları yoktu,
10:10
so they had to just kind of deal with us.
198
610200
2736
bu yüzden bizimle uğraşmak zorundalardı.
10:12
(Laughter)
199
612960
2296
(Gülüşme)
10:15
(Applause)
200
615280
1976
(Alkış)
10:17
But let me tell you another riddle.
201
617280
2336
Ama size başka bir bilmece sorayım.
10:19
How many people does it take to stop a bus in New York City
202
619640
4696
New York City'de, tekerlekli sandalyede olduğunuz için sizi almayı reddeden
10:24
when they refuse to let you on because you're in a wheelchair?
203
624360
3560
bir otobüsü durdurmak için kaç insan gerekir?
10:29
One. That is the right answer.
204
629120
2376
Bir. Bu doğru cevap.
10:31
So what you have to do though
205
631520
2896
Bunun için yapmanız gereken
10:34
is take your wheelchair --
206
634440
1856
tekerlekli sandalyenizi alıp --
10:36
(Laughter)
207
636320
2976
(Gülüşme)
10:39
Sidle in the right place right in front of the steps
208
639320
3856
basamakların hemen önündeki doğru yere yanaşmak
10:43
and give it a little push underneath,
209
643200
3336
ve aşağıdan biraz ittirmek
10:46
and then their bus can't move.
210
646560
1776
ve böylece otobüsleri hareket edemez.
10:48
(Laughter)
211
648360
3656
(Gülüşme)
10:52
Any of you who want to learn how to do that,
212
652040
3536
Bunu yapmayı öğrenmek isteyen birileri olursa,
10:55
talk to me after this.
213
655600
1216
sonra benimle konuşsun.
10:56
(Laughter)
214
656840
1816
(Gülüşme)
10:58
In 1972, President Nixon vetoed the Rehabilitation Act.
215
658680
6240
1972'de başkan Nixon rehabilitasyon kanununu veto etti.
11:05
We protested. He signed it.
216
665720
2640
Biz protesto ettik. O imzaladı.
11:09
Then the regulations that needed to be promulgated to implement that law
217
669120
4976
Daha sonra bu kanunu yürürlüğe sokmak için gereken yasalar
11:14
had not in fact been signed.
218
674120
2416
aslında imzalanmadı.
11:16
We demonstrated. They were signed.
219
676560
2360
Biz gösteri yaptık. İmzalandı.
11:19
And when the Americans With Disabilities Act, the ADA,
220
679680
3856
Ve Engelli Amerikalılar Kanunu (ADA),
11:23
our Emancipation Proclamation Act,
221
683560
3016
bizim Özgürlük Duyurma Kanunumuz,
11:26
looked as though it might not in fact be passed in the House or Senate,
222
686600
5416
Meclisten veya Senatodan geçmeyecek gibi gözüktüğünde
11:32
disabled people from all across the United States came together
223
692040
4256
Amerika'nın her yanındaki engelli insanlar toplandı
11:36
and they crawled up the Capitol steps.
224
696320
3560
ve Capitol basamaklarını sürünerek çıktılar.
11:41
That was an amazing day,
225
701560
2736
O inanılmaz bir gündü
11:44
and the House and Senate passed the ADA.
226
704320
3480
ve Meclisle Senato ADA kanununu geçirdi.
11:48
And then President Bush signed the ADA.
227
708520
5456
Sonra başkan Bush ADA kanununu imzaladı.
11:54
It's a great picture.
228
714000
1576
Çok güzel bir resim.
11:55
President Bush signed the ADA on the lawn of the White House.
229
715600
4056
Başkan Bush ADA kanununu Beyaz Saray'ın çimenlerinde imzaladı.
11:59
It was an amazing day,
230
719680
1976
İnanılmaz bir gündü
12:01
and there are about 2,000 people there.
231
721680
2520
ve orada 2,000 kişi vardı.
12:05
It was July 26, 1990.
232
725000
3960
26 Temmuz 1990 günüydü.
12:09
And one of the most famous statements he had in his speech
233
729720
3696
Ve konuşmasındaki en ünlü kısım şuydu:
12:13
was, "Let the shameful walls of exclusion finally come tumbling down."
234
733440
5600
"Utanç verici dışlayan duvarların nihayet yıkılmasına izin verin."
12:20
For any of you in the room
235
740000
2056
Odadaki 50 yaş ya da üstü olanlar,
12:22
who are 50 or older, or maybe or even 40 or older,
236
742080
3536
hatta 40 yaş ya da üstü olanlar,
12:25
you remember a time when there were no ramps on the streets,
237
745640
3176
sokaklarda rampalar olmayan zamanları hatırlarsınız,
12:28
when buses were not accessible,
238
748840
2056
otobüslerin erişilebilir olmadığı,
12:30
when trains were not accessible,
239
750920
1976
trenlerin erişilebilir olmadığı,
12:32
where there were no wheelchair-accessible bathrooms in shopping malls,
240
752920
3816
alışveriş merkezlerinde erişilebilir tuvalet olmadığı,
12:36
where you certainly did not have a sign language interpreter,
241
756760
3136
işaret dili tercümanının kesinlikle olmadığı,
12:39
or captioning, or braille or other kinds of supports.
242
759920
4176
ya da altyazının veya kabartma yazının ya da diğer desteklerin.
12:44
These things have changed,
243
764120
1936
Bunlar değişti
12:46
and they have inspired the world.
244
766080
2656
ve dünyaya ilham verdi.
12:48
And disabled people around the world want laws like we have,
245
768760
4816
Ve dünyanın her ucundaki engelli insanlar bizdeki gibi kanunlar istiyorlar
12:53
and they want those laws enforced.
246
773600
2240
ve bunların uygulanmalarını istiyorlar.
12:56
And so what we've seen is something called
247
776600
2816
Bizim burada gördüğümüz
12:59
the Convention on the Rights of Persons with Disabilities.
248
779440
3280
Engelli Hakları Sözleşmesi.
13:03
It is a treaty that was adopted in 2006.
249
783160
3856
2006'da kabul edilen bir antlaşmaydı.
13:07
It's celebrating is 10-year anniversary.
250
787040
3976
10. yıl dönümünü kutluyor.
13:11
More than 165 countries have joined this treaty.
251
791040
4440
165'ten fazla ülke bu antlaşmaya katıldı.
13:16
It is the first international human rights treaty
252
796160
4096
Bu anlaşma sadece engelli insanlara odaklanan ilk uluslararası
13:20
fully focused on disabled people.
253
800280
2560
insan hakları antlaşmasıdır.
13:23
But I am sad to say that our US Senate
254
803520
4136
Ama üzgünüm ki ABD Senatomuz
13:27
has failed to recommend to our president that we ratify the treaty.
255
807680
5256
başkanımıza onaylaması için tavsiye vermekte başarısız oldu.
13:32
We signed it in 2009,
256
812960
2936
Biz 2009'da imzaladık
13:35
but it doesn't come into force until ratification,
257
815920
4216
ama onay olmadığı için uygulamaya giremedi
13:40
and the president -- no president can ratify a treaty
258
820160
3216
ve başkan, hiçbir başkan, Senatonun izni olmadan
13:43
without the consent of the Senate.
259
823400
2560
bir antlaşmayı onaylayamaz.
13:46
So we feel really strongly
260
826560
3456
ABD Senatosu'nun işini gerçekten
13:50
that our US Senate needs to do its job,
261
830040
3536
yapması gerektiğini hissediyoruz ve
13:53
that our Senate needs to enable us as Americans
262
833600
4176
Senato'nun bize Amerikalılar olarak olanak sağlaması gerektiğini hissediyoruz:
13:57
not only to be able to assist disabled people and governments around the world
263
837800
5136
sadece dünyanın etrafındaki hukûmetleri ve engelli insanları yaptığımız
14:02
to learn about the good work that we've been doing,
264
842960
3856
iyi şeyler hakkında bilgilendirmek için değil,
14:06
but it's equally important
265
846840
2016
aynı zamanda
14:08
that disabled people have the same opportunities
266
848880
3816
engelli insanların ülkemizdeki diğer insanlar gibi
14:12
to travel, study and work abroad
267
852720
3656
seyahat etmek, yurt dışında okumak ve çalışmak için
14:16
as anyone else in our country.
268
856400
2376
aynı fırsatlara sahip olsun diye.
14:18
And as long as many countries don't have the same laws as we do
269
858800
4136
Çoğu ülke bizimle aynı kanunlara sahip olmadıkça
14:22
and don't enforce them if they have them,
270
862960
2616
ve sahip olanlar bunları uygulamadıkça
14:25
opportunities for disabled people are more limited.
271
865600
3080
engelli insanlar için fırsatlar limitli.
14:29
When I travel abroad,
272
869840
1936
Ben yurt dışına seyahat ettiğimde,
14:31
I am always meeting with disabled women,
273
871800
2816
her zaman engelli kadınlarla tanışıyorum
14:34
and those women tell me stories
274
874640
2456
ve bu kadınlar bana
14:37
about how they experience violence and rape
275
877120
4336
şiddet ve tecavüze uğradıklarını anlatıyorlar
14:41
and how in many cases these forms of violence
276
881480
3656
ve bu şiddet formlarının
14:45
occur from family members and people that they know,
277
885160
5496
aile üyelerinden ya da tanıdıkları hatta onlar için çalışan insanlardan
14:50
who in fact may be working for them.
278
890680
2576
geldiğini söylüyorlar.
14:53
And frequently these cases are not adjudicated.
279
893280
3416
Genellikle bu davalara hüküm verilmiyor.
14:56
I meet disabled people
280
896720
1976
İş teklifi alan
14:58
who have been offered jobs by businesses
281
898720
4656
engelli insanlarla tanışıyorum.
15:03
because they live in a country where there's a quota system,
282
903400
3376
Bu teklifler o ülkede bir kontenjan sistemi olduğu için yapılıyor.
15:06
and in order to avoid a fine,
283
906800
2536
Ceza parasından kaçınmak için
15:09
they will hire you
284
909360
2256
sizi işe alıyorlar
15:11
and then tell you,
285
911640
1256
ve sonra diyorlar ki
15:12
"You don't need to come to work
286
912920
1856
"İşe gelmene gerek yok
15:14
because we really don't need you in the facility."
287
914800
3160
çünkü burada sana aslında ihtiyacımız yok."
15:18
I have visited institutions
288
918800
2576
İdrar kokusunun çok güçlü olduğu
15:21
where the stench of urine is so strong
289
921400
3856
enstitüleri ziyaret ettim.
15:25
that before you open the door of your vehicle,
290
925280
3096
Koku o kadar güçlü ki aracının kapısını açmadan
15:28
you're kind of pushed back,
291
928400
2016
geriye çekiliyorsun.
15:30
and then gone into those institutions
292
930440
2816
Ve insanların gerekli desteklerle
15:33
where people should be living in the community with appropriate supports
293
933280
4896
bir topluluk içinde yaşaması gereken enstitülülere girdim.
15:38
and seen people almost naked,
294
938200
3056
Ve neredeyse çıplak olan insanlar gördüm,
15:41
people who are chemically drugged
295
941280
2496
kimyasal uyuşturucu almış insanlar,
15:43
and people who are living lives of despair.
296
943800
2480
umutsuz bir hayat yaşayan insanlar.
15:47
These are some of the things that the US needs to be doing more to correct.
297
947120
5320
Bunlar ABD'nin doğru yapması gereken şeylerden birkaçı.
15:53
We know discrimination when we see it,
298
953240
3176
Ayrımcılığı gördüğümüzde anlıyoruz
15:56
and we need to be fighting it together.
299
956440
2040
ve bunun için birlikte savaşmalıyız.
15:59
So what is it that we can be doing together?
300
959120
3160
Birlikte yapabileceğimiz şey ne peki?
16:03
I encourage you all to recognize
301
963320
2776
Sizi şunun farkına varmaya teşvik ediyorum:
16:06
that disability is a family you can join at any point in your life.
302
966120
5160
engellilik hayatınızın her aşamasında katılabileceğiniz bir aile.
16:12
I'd like to see by a show of hands how many of you have ever broken a bone?
303
972040
4480
Hiçbir kemiğinizi kırdınız mı? Lütfen el kaldırın.
16:18
And then, when you leave today, I'd like you to maybe write a couple of sentences
304
978800
4776
Bugün buradan ayrılınca sizden o süreçte hayatın sizin için nasıl
16:23
about what that period of time has been like for you,
305
983600
3856
olduğuna dair birkaç cümle yazmanızı istiyorum.
16:27
because frequently I hear from people,
306
987480
2536
Çünkü insanlardan çoğu zaman şunu duyuyorum:
16:30
"You know, I couldn't do this, I couldn't do that.
307
990040
3016
"Bunu yapamazdım, onu yapamazdım.
16:33
People talked to me differently. They acted differently towards me."
308
993080
4296
İnsanlar benimle farklı konuşurlardı. Bana karşı farklı davranırlardı."
16:37
And that's what I see and other disabled people see
309
997400
3856
Bu benim ve diğer engelli insanların açıkça
16:41
in flashing letters.
310
1001280
1560
gördüğümüz şeyler.
16:43
But we -- you in this room,
311
1003520
2736
Ama biz -- bu odadaki siz,
16:46
people listening and watching this TED Talk --
312
1006280
3216
bu TED konuşmasını dinleyen ve izleyen insanlar --
16:49
together we can make a difference.
313
1009520
3136
biz birlikte bir fark yaratabiliriz.
16:52
Together we can speak up for justice.
314
1012680
3080
Birlikte adalet için sesimizi yükseltebiliriz.
16:56
Together we can help change the world.
315
1016280
2840
Birlikte dünyayı değiştirmek için yardım edebiliriz.
16:59
Thank you. I have to go catch my bus.
316
1019960
2576
Teşekkürler. Gidip otobüsümü yakalamam lazım.
17:02
(Applause)
317
1022560
6440
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7