Want to get great at something? Get a coach | Atul Gawande

343,163 views ・ 2018-01-30

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
I don't come to you today as an expert.
0
12760
1896
Bugün size bir uzman olarak gelmedim.
00:14
I come to you as someone who has been really interested
1
14680
2936
Yaptığım işi nasıl daha iyi yapabileceğimle
00:17
in how I get better at what I do
2
17640
3056
ve sizlerin de bunu nasıl yapabileceğiyle ilgilenen
00:20
and how we all do.
3
20720
1240
biri olarak geldim.
Bence sadece şu an ne kadar iyi olduğunuz değil
00:23
I think it's not just how good you are now,
4
23000
2056
00:25
I think it's how good you're going to be that really matters.
5
25080
2880
ne kadar iyi olabileceğiniz asıl önemli olan.
00:29
I was visiting this birth center in the north of India.
6
29000
3616
Hindistan'ın kuzeyinde bir doğum merkezini ziyaret ediyordum.
00:32
I was watching the birth attendants,
7
32640
2136
Doğum görevlilerini izliyordum
00:34
and I realized I was witnessing in them an extreme form of this very struggle,
8
34800
4896
ve onların aşırı zorluklarla mücadele ederken bu karmaşıklıktan
00:39
which is how people improve in the face of complexity --
9
39720
4096
kendilerini nasıl geliştirdiklerine tanık olduğumu fark ettim,
00:43
or don't.
10
43840
1200
ya da geliştiremediklerine.
00:46
The women here are delivering in a region
11
46200
2536
Burada bulunan kadınlar tipik doğum merkezlerinin
00:48
where the typical birth center has a one-in-20 death rate for the babies,
12
48760
4320
bulunduğu bir bölgeye göre bebeklerde 20'de 1 ölüm oranına
00:54
and the moms are dying at a rate ten times higher than they do elsewhere.
13
54720
4120
ve anneler de başka yerlerdeki doğumlardan 10 kat fazla ölüm oranına sahip.
00:59
Now, we've known the critical practices
14
59640
2616
Yıllardır doğumlarda gerçekleşen büyük ölümleri durduracak
01:02
that stop the big killers in birth for decades,
15
62280
2520
kritik uygulamaları biliyoruz
01:05
and the thing about it is that even in this place --
16
65640
3976
ve buna rağmen burada....
01:09
in this place especially,
17
69640
1416
özellikle burada,
01:11
the simplest things are not simple.
18
71080
1760
en kolay şey bile kolay değil.
01:13
We know for example you should wash hands and put on clean gloves,
19
73400
3919
Örneğin elinizi yıkayıp temiz eldiven giymeniz gerektiğini biliyoruz
01:18
but here,
20
78280
1296
ama burada,
01:19
the tap is in another room,
21
79600
2000
musluk başka bir odada
01:22
and they don't have clean gloves.
22
82400
1680
ve temiz eldivenleri yok.
Eldivenleri yeniden kullanmak için
01:25
To reuse their gloves,
23
85680
1256
01:26
they wash them in this basin of dilute bleach,
24
86960
2760
seyreltilmiş ağartıcıda yıkıyorlar
01:30
but you can see there's still blood on the gloves from the last delivery.
25
90560
3800
ancak yine de eldivenler üzerinde hâlâ kan kaldığını görebilirsiniz.
01:39
Ten percent of babies are born with difficulty breathing everywhere.
26
99000
3320
Bebeklerin %10'u nefes alma güçlüğüyle doğuyor.
01:43
We know what to do.
27
103440
1256
Ne yapılacağını biliyoruz.
01:44
You dry the baby with a clean cloth to stimulate them to breathe.
28
104720
3560
Bebeği nefes alabilmesi için temiz bir bezle kurularsın.
01:48
If they don't start to breathe,
29
108920
1696
Eğer nefes almaya başlamazsa
01:50
you suction out their airways.
30
110640
1896
hava yollarını vakumlarsınız.
01:52
And if that doesn't work, you give them breaths with the baby mask.
31
112560
4936
Eğer bu da işe yaramazsa bebek maskesiyle hava verirsiniz.
01:57
But these are skills that they've learned mostly from textbooks,
32
117520
4256
Ancak bunlar, çoğunlukla ders kitaplarından öğrenilen beceriler
02:01
and that baby mask is broken.
33
121800
2320
ve bebek maskesi kırık.
02:09
In this one disturbing image for me
34
129600
2376
Beni çok rahatsız eden bu fotoğrafta
02:12
is a picture that brings home just how dire the situation is.
35
132000
4120
durumun ne kadar vahim olduğu görülüyor.
02:17
This is a baby 10 minutes after birth,
36
137040
2336
Bu 10 dakika önce doğmuş bir bebek
02:19
and he's alive,
37
139400
1200
ve yaşıyor
02:22
but only just.
38
142039
1201
ama zar zor.
02:24
No clean cloth,
39
144160
1376
Temiz,
02:25
has not been dried,
40
145560
1280
hatta kuru bez yok,
02:27
not warming skin to skin,
41
147680
1560
ten tene ısı sağlanamıyor,
02:31
an unsterile clamp across the cord.
42
151440
2160
göbek bağı üzerinde steril olmayan bir klemp var.
02:34
He's an infection waiting to happen,
43
154160
1776
Onu bekleyen bir enfeksiyon var
02:35
and he's losing his temperature by the minute.
44
155960
2640
ve her dakika vücut ısısı düşüyor.
02:41
Successful child delivery requires a successful team of people.
45
161120
4136
Başarılı bir doğum için başarılı bir ekip gerekir.
02:45
A whole team has to be skilled and coordinated;
46
165280
2216
Tüm ekip nitelikli ve koordineli olmalı,
02:47
the nurses who do the deliveries in a place like this,
47
167520
2976
bu gibi bir yerde doğum yaptıran hemşireler,
02:50
the doctor who backs them up,
48
170520
1656
hemşirelerin yardım ettiği doktorlar,
02:52
the supply clerk who's responsible for 22 critical drugs and supplies
49
172200
4576
22 kritik ilacın temin edilmesinden, stok durumundan
02:56
being in stock and at the bedside,
50
176800
2376
ve yatak başında olmasından sorumlu tedarikçi,
02:59
the medical officer in charge,
51
179200
1576
tüm tesisin kalitesinden sorumlu
03:00
responsible for the quality of the whole facility.
52
180800
3000
medikal yetkili.
03:05
The thing is they are all experienced professionals.
53
185000
3280
Hepsi deneyimli profesyonellerdi.
03:09
I didn't meet anybody who hadn't been part of thousands of deliveries.
54
189800
4760
Binlerce doğumda görev almamış kimseyle tanışmadım.
03:15
But against the complexities that they face,
55
195360
2696
Karşı karşıya kaldıkları zorluklar,
03:18
they seem to be at their limits.
56
198080
2040
kendi sınırlarında olduklarını gösteriyor.
03:21
They were not getting better anymore.
57
201120
2600
Artık daha iyiye gitmiyorlardı.
03:25
It's how good you're going to be that really matters.
58
205360
3440
Gerçekten önemli olan ne kadar iyi olabileceğin.
03:32
It presses on a fundamental question.
59
212200
2520
Burada temel bir soru var.
03:35
How do professionals get better at what they do?
60
215240
4080
Profesyoneller, yaptıkları şeyde nasıl daha iyi oluyorlar?
03:39
How do they get great?
61
219880
1256
Nasıl harika oluyorlar?
03:41
And there are two views about this.
62
221160
1696
Bu konu ile ilgili iki görüş var.
03:42
One is the traditional pedagogical view.
63
222880
2000
Birincisi, geleneksel pedagojik görüş.
03:45
That is that you go to school,
64
225520
1656
Okula gidersin,
03:47
you study, you practice, you learn, you graduate,
65
227200
3616
çalışırsın, pratik yaparsın, öğrenirsin, mezun olursun
03:50
and then you go out into the world
66
230840
1656
ve sonra gerçek dünyaya gidersin
03:52
and you make your way on your own.
67
232520
1656
ve kendi yolunu kendin bulursun.
03:54
A professional is someone who is capable of managing their own improvement.
68
234200
4160
Profesyonel, kendi gelişimini yönetme kabiliyetine sahip kişidir.
03:59
That is the approach that virtually all professionals have learned by.
69
239400
4936
Hemen hemen bütün profesyonellerin öğrenme yaklaşımı bu.
04:04
That's how doctors learn,
70
244360
1256
Doktorlar böyle öğrenir,
04:05
that's how lawyers do,
71
245640
1416
avukatlar böyle yapar,
04:07
scientists ...
72
247080
1280
bilim insanları...
04:09
musicians.
73
249520
1200
müzisyenler.
04:12
And the thing is, it works.
74
252960
2376
Konu şu ki işe yarıyor.
04:15
Consider for example legendary Juilliard violin instructor Dorothy DeLay.
75
255360
5176
Örneğin efsanevi Juilliard, keman eğitmeni Dorothy DeLay'ı düşünün.
04:20
She trained an amazing roster of violin virtuosos:
76
260560
3696
Birçok mutheşem keman virtiözünü eğitti:
04:24
Midori, Sarah Chang, Itzhak Perlman.
77
264280
2536
Midori, Sarah Chang, Itzhak Perlman.
04:26
Each of them came to her as young talents,
78
266840
3136
Her biri ona genç yetenekler olarak geldi
04:30
and they worked with her over years.
79
270000
2079
ve yıllarca onunla birlikte çalıştılar.
04:32
What she worked on most, she said,
80
272640
1656
En çok üzerinde çalıştığı şey,
04:34
was inculcating in them habits of thinking and of learning
81
274320
4536
düşünce ve öğrenme alışkanlıklarını aşılamak,
04:38
so that they could make their way in the world without her
82
278880
2736
böylece öğrenimleri tamamlandığında yollarına onsuz da
04:41
when they were done.
83
281640
1200
devam edebileceklerdi.
04:45
Now, the contrasting view comes out of sports.
84
285200
4040
Spor buna karşıt bir görüş sunuyor.
04:50
And they say "You are never done,
85
290080
1840
Spora göre "Asla bitiremezsin,
04:52
everybody needs a coach."
86
292800
1936
herkesin bir koça ihtiyacı vardır."
04:54
Everyone.
87
294760
1200
Herkesin.
04:56
The greatest in the world needs a coach.
88
296400
2960
En iyilerin bile bir koça ihtiyacı var.
05:01
So I tried to think about this as a surgeon.
89
301360
2080
Ben de bunu bir cerrah olarak düşündüm.
05:05
Pay someone to come into my operating room,
90
305640
4456
Ameliyathaneme gelip beni gözlemlemesi
05:10
observe me and critique me.
91
310120
2080
ve eleştirmesi için birine para verdim.
05:14
That seems absurd.
92
314120
1200
Bu çok saçma görünüyor...
05:16
Expertise means not needing to be coached.
93
316560
2760
Uzmanlık, herhangi bir koça ihtiyacının olmaması demektir.
05:20
So then which view is right?
94
320760
1670
Öyleyse hangi görüş doğru?
05:25
I learned that coaching came into sports as a very American idea.
95
325080
4720
Koçluğu spora Amerikalıların getirdiğini öğrendim..
05:30
In 1875,
96
330960
1456
1875 yılında,
05:32
Harvard and Yale played one of the very first American-rules football games.
97
332440
4376
Harvard ve Yale ilk Amerikan kurallı futbol oynadılar.
05:36
Yale hired a head coach;
98
336840
1840
Yale bir koç tuttu,
05:39
Harvard did not.
99
339600
1200
Harvard tutmadı.
05:41
The results?
100
341400
1216
Sonuç?
05:42
Over the next three decades,
101
342640
1536
Sonraki 30 yılda,
05:44
Harvard won just four times.
102
344200
2120
Harvard sadece dört kez kazandı.
05:47
Harvard hired a coach.
103
347640
2656
Harvard bir koç tuttu.
05:50
(Laughter)
104
350320
1776
(Gülüşmeler)
05:52
And it became the way that sports works.
105
352120
2960
Ve bu sporun çalışma şekli oldu.
05:56
But is it necessary then?
106
356000
1496
Peki bu gerekli miydi?
05:57
Does it transfer into other fields?
107
357520
2440
Başka alanlara da transfer edilmeli mi?
06:01
I decided to ask, of all people,
108
361240
2336
Tüm insanlara sormaya karar verdim,
06:03
Itzhak Perlman.
109
363600
1240
Itzhak Perlman.
06:05
He had trained the Dorothy DeLay way
110
365960
2336
Dorothy DeLay'in tarzı ile çalışmış
06:08
and became arguably the greatest violinist of his generation.
111
368320
3240
ve kendi döneminin tartışmasız en iyi kemancısı oldu.
06:12
One of the beautiful things about getting to write for "The New Yorker"
112
372840
3376
"The New Yorker" için yazmanın en güzel yanı,
06:16
is I call people up, and they return my phone calls.
113
376240
2816
insanları arıyorum ve telefonlarıma geri dönüyorlar.
06:19
(Laughter)
114
379080
1536
(Gülüşmeler)
06:20
And Perlman returned my phone call.
115
380640
2696
Ve Perlman telefonuma geri döndü.
06:23
So we ended up having an almost two-hour conversation
116
383360
2477
Kariyerinde nereye gittiği konusunda
06:25
about how he got to where he got in his career.
117
385861
3480
yaklaşık iki saatlik bir konuşma yaptık.
06:30
And I asked him, I said, "Why don't violinists have coaches?"
118
390240
3080
Ve ona "Neden kemanistlerin hocası yok?" diye sordum.
06:34
And he said, "I don't know,
119
394960
2336
"Bilmiyorum ama benim her zaman
06:37
but I always had a coach."
120
397320
1520
bir hocam vardı." dedi.
06:39
"You always had a coach?"
121
399800
2016
"Her zaman hocan mı vardı?"
06:41
"Oh yeah, my wife, Toby."
122
401840
2160
"Evet, eşim, Toby."
06:45
They had graduated together from Juilliard,
123
405360
3296
Juilliard'tan birlikte mezun olduktan sonra
06:48
and she had given up her job as a concert violinist
124
408680
3536
onun hocası olmak, izleyiciler arasında oturup
06:52
to be his coach,
125
412240
1376
gözlem yapmak
06:53
sitting in the audience,
126
413640
1456
ve geri bildirim sağlamak için
06:55
observing him and giving him feedback.
127
415120
2376
kendi işi olan konser kemanistliğini bırakmış.
06:57
"Itzhak, in that middle section,
128
417520
2896
"Itzhak, orta bölümde,
07:00
you know you sounded a little bit mechanical.
129
420440
2160
biraz mekanik ses verdiğini biliyorsun.
07:03
What can you differently next time?"
130
423080
1940
Gelecek sefer farklı ne yapabilirsin?"
07:06
It was crucial to everything he became, he said.
131
426240
3160
Bu beni ben yapan şeydi çok önemliydi, dedi.
07:10
Turns out there are numerous problems in making it on your own.
132
430840
4240
Meğer tek başınıza yaparken birçok sorun yaşanıyormuş.
07:15
You don't recognize the issues that are standing in your way
133
435520
2856
Kendi yolunuzdaki sorunları fark etmiyorsunuz
07:18
or if you do,
134
438400
1216
ya da fark ederseniz,
07:19
you don't necessarily know how to fix them.
135
439640
2136
her zaman nasıl düzeltileceğini bilmiyorsunuz.
07:21
And the result is that somewhere along the way,
136
441800
3136
Sonuçta bu yolun bir aşamasında
07:24
you stop improving.
137
444960
1600
gelişmeyi bırakırsınız.
07:28
And I thought about that,
138
448600
1496
Bunu düşündüm
07:30
and I realized that was exactly what had happened to me as a surgeon.
139
450120
3640
ve fark ettim ki tam olarak cerrah olarak bana olan şey buydu.
07:34
I'd entered practice in 2003,
140
454560
2456
2003 yılında uygulamaya girmiştim
07:37
and for the first several years,
141
457040
1576
ve ilk birkaç yıl,
07:38
it was just this steady, upward improvement in my learning curve.
142
458640
4376
öğrenme eğrimde sadece istikrarlı, yukarı doğru gelişme oldu.
07:43
I watched my complication rates drop from one year to the next.
143
463040
4096
Komplikasyon oranlarımı bir yıldan diğerine düşürdüğümü izledim.
07:47
And after about five years,
144
467160
1736
Yaklaşık beş yıl sonra ise
07:48
they leveled out.
145
468920
1200
dengelendi.
07:51
And a few more years after that,
146
471120
1576
Bundan birkaç yıl sonra da
07:52
I realized I wasn't getting any better anymore.
147
472720
2760
daha iyiye gitmediğimi fark ettim.
07:56
And I thought: "Is this as good as I'm going to get?"
148
476200
2720
Kendime dedim ki: "Gelebileceğim en iyi nokta bu mu?''
08:00
So I thought a little more and I said ...
149
480320
1960
Bu yüzden biraz daha düşündüm ve dedim ki
08:03
"OK,
150
483240
1200
''Pekala,
08:05
I'll try a coach."
151
485080
1200
bir koç deneyeceğim.''
08:07
So I asked a former professor of mine who had retired,
152
487360
4136
Emekli olan eski profesörüme sordum,
08:11
his name is Bob Osteen,
153
491520
1816
adı Bob Osteen
08:13
and he agreed to come to my operating room
154
493360
2856
ve ameliyat odama gelip
08:16
and observe me.
155
496240
1200
gözlemlemeyi kabul etti.
08:19
The case --
156
499280
1216
Vaka--
08:20
I remember that first case.
157
500520
1336
İlk vakayı hatırlıyorum.
08:21
It went beautifully.
158
501880
1456
Güzel gitti.
08:23
I didn't think there would be anything much he'd have to say
159
503360
2856
İşimiz bittiğinde söyleyeceği çok şey
08:26
when we were done.
160
506240
1336
olacağını düşünmedim.
08:27
Instead, he had a whole page dense with notes.
161
507600
3696
Bunun yerine, notlarla dolu bir sayfayla geldi.
08:31
(Laughter)
162
511320
1816
(Gülüşmeler)
08:33
"Just small things," he said.
163
513160
1576
"Sadece küçük şeyler" dedi.
08:34
(Laughter)
164
514760
1096
(Gülüşmeler)
08:35
But it's the small things that matter.
165
515880
1920
Ancak önemli olan bu küçük şeyler.
08:39
"Did you notice that the light had swung out of the wound
166
519200
3216
"Vaka sırasında ışığın ameliyat bölgesi dışında sallandığını
08:42
during the case?
167
522440
1376
fark ettiniz mi?
08:43
You spent about half an hour
168
523840
1736
Yansıyan yüzeylerin ışığını
08:45
just operating off the light from reflected surfaces."
169
525600
3360
kapatarak yarım saat geçirdiniz."
08:49
"Another thing I noticed," he said,
170
529880
1736
''Fark ettiğim diğer şey,'' dedi,
08:51
"Your elbow goes up in the air every once in a while.
171
531640
3296
"Dirseğin arada bir havaya çıkıyor.
08:54
That means you're not in full control.
172
534960
2656
Bu tam kontrollü olmadığın anlamına geliyor.''
08:57
A surgeon's elbows should be down at their sides resting comfortably.
173
537640
4016
Bir cerrahın dirsekleri yanlarında rahatça dinlenmeli.
09:01
So that means if you feel your elbow going in the air,
174
541680
2576
Bu yüzden dirseğinizin havaya gittiğini hissederseniz
09:04
you should get a different instrument, or just move your feet."
175
544280
3240
başka bir araç kullanmalı veya biraz yer değiştirmelisiniz''
09:09
It was a whole other level of awareness.
176
549040
2920
Bu tamamen başka bir farkındalık düzeyindeydi.
09:14
And I had to think,
177
554080
1920
Ve düşünmek zorundaydım,
09:17
you know, there was something fundamentally profound about this.
178
557160
3920
bu işin temelinde inanılmaz bir bilgi vardı.
09:21
He was describing what great coaches do,
179
561920
2976
Büyük eğitmenlerin yaptıklarını açıklıyordu,
09:24
and what they do is they are your external eyes and ears,
180
564920
3016
ve yaptıkları, gerçekliğiniz hakkında daha doğru bir resim
09:27
providing a more accurate picture of your reality.
181
567960
2400
sağlayan dış gözleriniz ve kulaklarınız.
09:31
They're recognizing the fundamentals.
182
571080
1960
Temelleri tanıyorlar.
09:33
They're breaking your actions down
183
573640
2336
Hareketlerinizi parçalara ayırıp
09:36
and then helping you build them back up again.
184
576000
2400
sonra tekrar oluşturmanıza yardım ediyorlar.
09:38
After two months of coaching,
185
578840
1976
2 aylık eğitimden sonra,
09:40
I felt myself getting better again.
186
580840
2240
tekrar daha iyi olduğumu hissettim.
09:43
And after a year,
187
583640
1216
Bir yıl sonra,
09:44
I saw my complications drop down even further.
188
584880
2840
komplikasyonlarımı daha da düşürdüğünü gördüm.
09:49
It was painful.
189
589680
1200
Çok eziyet vericiydi.
09:51
I didn't like being observed,
190
591440
2536
Gözlemlenmeyi sevmiyordum
09:54
and at times I didn't want to have to work on things.
191
594000
3056
ve bazen çalışmak zorunda kalmak istemiyordum.
09:57
I also felt there were periods where I would get worse before I got better.
192
597080
3560
Ayrıca daha iyi olmadan daha kötüye gidebileceğim dönemler oldu.
10:01
But it made me realize
193
601280
1256
Ancak bu bana koçların
10:02
that the coaches were onto something profoundly important.
194
602560
3600
çok önemli olduğunu fark ettirdi.
10:09
In my other work,
195
609240
1696
Diğer çalışmalarımda,
10:10
I lead a health systems innovation center called Ariadne Labs,
196
610960
3536
Ariadne Laboratuarları adlı bir sağlık sistemi yenilik merkezini yönetiyorum;
10:14
where we work on problems in the delivery of health care,
197
614520
3936
burada küresel doğum da dahil olmak üzere sağlık hizmeti
10:18
including global childbirth.
198
618480
1600
sunumundaki sorunlarla uğraşıyoruz.
10:20
As part of it,
199
620640
1216
Bunun bir parçası olarak,
10:21
we had worked with the World Health Organization
200
621880
2256
güvenli bir doğum kontrol listesi hazırlamak için
10:24
to devise a safe childbirth checklist.
201
624160
1840
Dünya Sağlık Örgütü ile birlikte çalıştık.
10:26
It lays out the fundamentals.
202
626600
1936
Temelleri ortaya koyuyor.
10:28
It breaks down the fundamentals --
203
628560
1656
Temelleri irdeliyor.
10:30
the critical actions a team needs to go through
204
630240
2816
bir kadın doğum sancısı ile geldiğinde,
10:33
when a woman comes in in labor,
205
633080
2296
ıkınmaya hazır olduğunda,
10:35
when she's ready to push,
206
635400
1936
bebek çıktığında
10:37
when the baby is out,
207
637360
1656
ve anne bebeğiyle birlikte
10:39
and then when the mom and baby are ready to go home.
208
639040
2440
gitmeye hazır olduğunda ekibin geçmesi gereken kritik eylemler var.
10:42
And we knew
209
642440
1216
Biliyorduk ki
10:43
that just handing out a checklist wasn't going to change very much,
210
643680
3176
bir kontrol listesi vermek ve hatta sınıfta ders vermek
10:46
and even just teaching it in the classroom wasn't necessarily going to be enough
211
646880
4216
bu işi canlı kılmak için insanların ihtiyaç duyduğunuz değişiklikleri
10:51
to get people to make the changes that you needed to bring it alive.
212
651120
4016
yapmalarında yeterli olmayacaktı.
10:55
And I thought on my experience and said,
213
655160
2696
Deneyimlerim üzerine düşündüm;
10:57
"What if we tried coaching?
214
657880
1334
''Koçluk denersek ne olur?
11:00
What if we tried coaching at a massive scale?"
215
660280
2840
Ya büyük çapta koçluk yapmayı denersek?''
11:04
We found some incredible partners,
216
664920
2416
Hindistan Hükûmeti de dâhil olmak üzere
11:07
including the government of India,
217
667360
2696
muhteşem bazı ortaklar bulduk
11:10
and we ran a trial there in 120 birth centers.
218
670080
3856
ve 120 doğum merkezinde deneme yaptık.
11:13
In Uttar Pradesh, in India's largest state.
219
673960
3976
Hindistan'ın en büyük eyaleti olan Uttar Pradesh'te.
11:17
Half of the centers basically we just observed,
220
677960
5016
Merkezlerin yaklaşık yarısını temel olarak gözlemledik,
11:23
but the other half got visits from coaches.
221
683000
2936
ancak diğer yarısını antrenörler ziyaret etti.
11:25
We trained an army of doctors and nurses like this one
222
685960
3776
Bakımı ve müdürleri gözlemlemeyi öğrenen
11:29
who learned to observe the care and also the managers
223
689760
4336
bir hemşire ve doktor ordusu yetiştirdik
11:34
and then help them build on their strengths
224
694120
2296
ve güçlü yanlarını geliştirip zayıf yanlarına
11:36
and address their weaknesses.
225
696440
1640
yönelmelerine yardım ettiler.
11:38
One of the skills for example they had to work on with people --
226
698880
3056
İnsanlarla birlikte üzerinde çalışmaları gereken yetilerden bir
11:41
turned out to be fundamentally important --
227
701960
2056
temelde çok önemli olduğunu fark ettiğimiz
11:44
was communication.
228
704040
1216
iletişimdi.
11:45
Getting the nurses to practice speaking up when the baby mask is broken
229
705280
4376
Hemşireler bebek maskesi kırıldığında veya eldivenleri stokta yokken
11:49
or the gloves are not in stock
230
709680
1456
veya birileri ellerini yıkamadığıda
11:51
or someone's not washing their hands.
231
711160
1816
bunu dile getirmeye başladılar.
11:53
And then getting others, including the managers,
232
713000
2256
Sonra yöneticiler dâhil olmak üzere başkalarını
11:55
to practice listening.
233
715280
1240
dinlemeye başladılar.
11:57
This small army of coaches ended up coaching 400 nurses
234
717880
4856
Bu küçük koç ordusu, 400 hemşire ve diğer doğum görevlileri ile 100 doktor
12:02
and other birth attendants,
235
722760
1416
ve yöneticiye
12:04
and 100 physicians and managers.
236
724200
3000
koçluk yapmayı bitirdi.
12:07
We tracked the results across 160,000 births.
237
727920
4000
16.000 doğumun sonuçunlarını izledik
12:13
The results ...
238
733280
1200
Sonuçlar...
12:15
in the control group you had --
239
735000
2536
sahip olduğunuz kontrol grubu --
12:17
and these are the ones who did not get coaching --
240
737560
2336
ve bunlar koçluk almayan kişiler --
12:19
they delivered on only one-third of 18 basic practices
241
739920
3856
ölçtüğümüz 18 temel uygulamanın yalnızca
12:23
that we were measuring.
242
743800
1256
üçte birine ulaştılar.
12:25
And most important was over the course of the years of study,
243
745080
2896
Ve en önemlisi yıllar boyu çalışmanın ötesinde,
12:28
we saw no improvement over time.
244
748000
2040
zamanla gelişme görmedik.
12:30
The other folks got four months of coaching
245
750880
2376
Diğer insanlar dört aylık koçluk yaptılar
12:33
and then it tapered off over eight months,
246
753280
2336
ve daha sonra sekiz ay boyunca hafiflettiler
12:35
and we saw them increase
247
755640
1816
ve bunların, teslim edilen
12:37
to greater than two-thirds of the practices being delivered.
248
757480
3480
uygulamaların üçte ikisinden fazlasına yükseldiğini gördük.
12:42
It works.
249
762320
1536
İşe yaradı.
12:43
We could see the improvement in quality,
250
763880
3296
Kalitedeki gelişmeyi görebiliyorduk,
12:47
and you could see it happen across a whole range of centers
251
767200
2816
bu koçluğun, yaptığımız işe katkı sağlayan
12:50
that suggested that coaching could be a whole line of way
252
770040
3216
yeni bir işleyiş şekli olabildiğini
12:53
that we bring value to what we do.
253
773280
2240
geniş çapta merkezlerde görebiliyorduk.
12:56
You can imagine the whole job category that could reach out in the world
254
776480
3776
Dünyaya ulaşabilecek ve milyonların gerçekleştirebileceği
13:00
and that millions of people could fulfill.
255
780280
2480
tüm iş kategorisini hayal edebilirsiniz.
13:04
We were clearly at the beginning of it, though,
256
784240
2216
Açıkçası yolun başındayız,
13:06
because there was still a distance to go.
257
786480
2096
çünkü hâlâ gitmemiz gereken bir yol var.
13:08
You have to put all of the checklist together
258
788600
2216
Ölüm oranlarında önemli düşüşler sağlamak için
13:10
to achieve the substantial reductions in mortality.
259
790840
3376
tüm kontrol listelerini bir araya getirmelisiniz.
13:14
But we began seeing the first places that were getting there,
260
794240
3696
Ancak oraya ilk geldiğimiz yerleri görmeye başladık
13:17
and this center was one of them
261
797960
1936
ve bu merkez onlardan biriydi
13:19
because coaching helped them learn to execute on the fundamentals.
262
799920
3400
çünkü koçluk temel konular üzerinde çalışmayı öğrenmede yardım ediyor.
13:24
And you could see it here.
263
804600
1240
Burada görebilirsiniz.
13:27
This is a 23-year-old woman
264
807240
2896
Bu ambulansla getirilen 23 yaşında
13:30
who had come in by ambulance,
265
810160
2096
bir kadın,
13:32
in labor with her third child.
266
812280
2280
üçüncü çocuğunun doğum sancısını çekiyor.
13:35
She broke her water in the triage area,
267
815520
5776
Triyaj alanındayken suyu gelmiş,
13:41
so they brought her directly to the labor and delivery room,
268
821320
3376
bu yüzden onu hemen doğumhaneye getirmişler
13:44
and then they ran through their checks.
269
824720
1896
ve sonra onu muayene etmişler.
13:46
I put the time stamp on here
270
826640
1696
Zaman damgasını buraya koydum,
13:48
so you could see how quickly all of this happens
271
828360
2896
böylece bunların hepsinin ne kadar çabuk gerçekleştiğini
13:51
and how much more complicated that makes things.
272
831280
2640
ve yapılan işlerin ne kadar karmaşıklaştığını.
13:54
Within four minutes,
273
834480
1376
Dört dakika içinde,
13:55
they had taken the blood pressure, measured her pulse
274
835880
3176
kan basıncını almışlar, nabzını ölçmüşler
13:59
and also measured the heart rate of the baby.
275
839080
2720
ve bebeğin kalp atım hızını ölçmüşler.
14:02
That meant that the blood pressure cuff and the fetal Doppler monitor,
276
842440
3336
Bu kan basıncı kelepçesi ve fetal Doppler monitörü
14:05
they were all there, and the nurse knew how to use them.
277
845800
2696
hepsi oradaydı ve hemşire nasıl kullanacağını biliyordu.
14:08
The team was skilled and coordinated.
278
848520
1960
Takım yetenekli ve koordineydi.
14:11
The mom was doing great,
279
851240
1256
Anne çok iyi gidiyordu,
14:12
the baby's heart rate was 143, which is normal.
280
852520
2280
bebeğin kalp atışı 143'tü, normal oran.
14:16
Eight minutes later, the intensity of the contractions picked up,
281
856080
3896
Sekiz dakika sonra kasılmaların yoğunluğu arttı,
14:20
so the nurse washed her hands,
282
860000
2136
hemşire ellerini yıkadı,
14:22
put on clean gloves,
283
862160
1616
temiz eldivenleri giydi,
14:23
examined her and found that her cervix was fully dilated.
284
863800
3416
muayene etti ve rahim boynunun tamamen genişlemiş olduğunu gördü.
14:27
The baby was ready to come.
285
867240
1680
Bebek gelmeye hazırdı.
14:29
She then went straight over to do her next set of checks.
286
869800
3456
Sonra bir sonraki kontrol setini yapmak için doğruca oraya gitti.
14:33
All of the equipment, she worked her way through
287
873280
2256
Kullandığı bütün ekipmanlar etrafındaydı
14:35
and made sure she had everything she needed at the bedside.
288
875560
2816
ve yatak başında gerekli her şeye sahip olduğundan emin oldu.
14:38
The baby mask was there, the sterile towel,
289
878400
2056
Bebek maskesi, steril havlu
14:40
the sterile equipment that you needed.
290
880480
2376
ve ihtiyacı olan bütün steril ekipmanlar oradaydı.
14:42
And then three minutes later, one push and that baby was out.
291
882880
5536
Üç dakika sonra da bir ıkınma ve bebek dışarıdaydı.
14:48
(Applause)
292
888440
2680
(Gülüşmeler)
14:52
I was watching this delivery,
293
892960
1496
Bu doğumu izliyordum
14:54
and suddenly I realized that the mood in that room had changed.
294
894480
3840
ve birden odadaki ruh hâlinin değiştiğinin farkına vardım.
15:00
The nurse was looking at the community health worker
295
900240
2456
Hemşire kadının yanına gelen toplum sağlığı
15:02
who had come in with the woman
296
902720
1456
çalışanına bakıyordu
15:04
because that baby did not seem to be alive.
297
904200
2680
çünkü bebek hayatta değil gibiydi.
15:08
She was blue and floppy and not breathing.
298
908200
3600
Mavi ve yumuşaktı ve nefes almıyordu.
15:12
She would be one of that one-in-20.
299
912760
2120
20'de 1'den biri olacaktı
15:16
But the nurse kept going with her checkpoints.
300
916840
3016
ama hemşire kontrol noktalarına devam etti.
15:19
She dried that baby with a clean towel.
301
919880
2896
Bebeği temiz bir havluyla kuruladı.
15:22
And after a minute, when that didn't stimulate that baby,
302
922800
2856
Bir dakika sonra bebeği canlandıramadığında
15:25
she ran to get the baby mask
303
925680
3176
bebek maskesini almaya koştu
15:28
and the other one went to get the suction.
304
928880
2576
ve bir başkası vakumu almaya gitti.
15:31
She didn't have a mechanical suction because you could count on electricity,
305
931480
3616
Elektrikli vakum yoktu çünkü elektriğe güvenemezdiniz,
15:35
so she used a mouth suction,
306
935120
1376
o yüzden oral vakum kullandı
15:36
and within 20 seconds,
307
936520
1256
ve 20 saniye içinde,
15:37
she was clearing out that little girl's airways.
308
937800
2936
o küçük kızın hava yolunu temizliyordu.
15:40
And she got back a green, thick liquid,
309
940760
1896
Yeşil, kalın bir sıvı çıkardı,
15:42
and within a minute of being able to do that
310
942680
2096
bebeğin hava yolunu temizleyerek
15:44
and suctioning out over and over,
311
944800
1616
geçen bir dakika içinde de
15:46
that baby started to breathe.
312
946440
1416
bebek nefes almaya başladı.
15:47
(Applause)
313
947880
4200
(Alkışlar)
15:53
Another minute and that baby was crying.
314
953640
2520
Bir dakika daha ve bebek ağlıyordu.
15:57
And five minutes after that,
315
957360
2056
Beş dakika daha
15:59
she was pink and warming on her mother's chest,
316
959440
3256
ve bebek pembeleşti annesinin kucağında ısındı
16:02
and that mother reached out to grab that nurse's hand,
317
962720
3096
ve anne, hep birlikte rahat bir nefes alabilmek için
16:05
and they could all breathe.
318
965840
1760
hemşirenin elini tuttu.
16:09
I saw a team transformed because of coaching.
319
969320
3160
Koçluk sayesinde bir ekibin dönüşüm geçirdiğini gördüm.
16:13
And I saw at least one life saved because of it.
320
973560
3120
En azından bir canın bu sayede kurtulduğunu gördüm.
16:17
We followed up with that mother a few months later.
321
977920
2816
Birkaç ay sonra anneyle konuşma fırsatı bulduk.
16:20
Mom and baby were doing great.
322
980760
2040
Anne de bebek de çok iyiydi.
16:23
The baby's name is Anshika.
323
983840
2400
Bebeğin ismi Anshika.
16:27
It means "beautiful."
324
987240
1680
Anlamı ''çok güzel''.
16:30
And she is what's possible
325
990000
1816
Anshika, biz işimizde nasıl daha iyi
16:31
when we really understand
326
991840
1696
olacağımızı gerçekten anladığımızda
16:33
how people get better at what they do.
327
993560
2280
mümkün olan şey.
16:36
Thank you.
328
996720
1216
Teşekkürler.
16:37
(Applause)
329
997960
3320
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7