How to break bad management habits before they reach the next generation of leaders | Elizabeth Lyle

177,505 views ・ 2019-01-23

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Elif Zengin Gözden geçirme: Adel Kuzulu
00:13
I am guilty of stacking my dishes in the sink
0
13002
2835
Bulaşıkları lavaboya yığıp
00:15
and leaving them there for hours.
1
15861
1921
saatlerce bıraktığım için suçluyum.
00:18
I fact-checked this with my boyfriend.
2
18518
2082
Erkek arkadaşım da bunu doğruluyor.
00:20
He says it's less like hours and more like days,
3
20624
2627
Hatta, saatlerce değil, günlerce olduğunu söylüyor,
00:23
but that's not the point.
4
23275
1221
ancak, konumuz bu değil.
00:25
The point is sometimes I don't finish the job
5
25035
2874
Demek istediğim, bazen bulaşıkları lavabonun üzerinden
00:27
until the stack has gotten high enough that it's peaking over the lip of the sink
6
27933
3810
taşana kadar yıkamıyorum ve içimdeki temizlik delisi
00:31
and my inner clean freak loses it.
7
31767
1757
adeta kafayı yiyor.
00:34
This charming habit developed when I was in college,
8
34730
2442
Bu mükemmel alışkanlığı, üniversitedeyken edinmiştim
00:37
and I had tons of excuses.
9
37196
1264
binlerce bahanem vardı.
00:39
"I'm running to class!"
10
39117
1372
"Derse yetişmem lazım!"
00:40
"What's one more dirty dish in the sink?"
11
40513
2091
"Bir kirli tabak daha koysam ne olur?"
00:42
Or my favorite, "I think I can save time and water
12
42628
3556
En sevdiğim, "Hepsini birlikte yıkarsam
00:46
if I do them all together later."
13
46208
2302
zaman ve sudan tasarruf edebilirim."
00:48
(Laughter)
14
48534
1064
(Gülüşmeler)
00:49
But it's not like I needed those excuses, because nobody was calling me on it.
15
49622
3672
Aslında, bu bahanelere ihtiyacım yoktu çünkü kimsenin beni zorladığı yoktu.
00:54
I wish they had.
16
54132
1150
Keşke zorlasalardı.
00:55
I look back now
17
55673
1151
Şimdi bakıyorum da
00:56
and realize that every time I didn't put a dish in the dishwasher
18
56848
3049
bulaşıkları makinaya koymaktansa her seferinde lavaboya tepelemem
00:59
and finish what I started,
19
59921
1269
gün geçtikçe benim için
01:01
it became more second nature to me,
20
61214
1932
vazgeçilmez bir alışkanlık haline geldi,
01:03
and I grew less likely to question why I was doing it.
21
63170
2607
nasıl olduğunu hiç sorgulayamadan da büyüyüverdim.
01:06
Today, I'm a 30-something, certified dirty-dish leaver,
22
66352
4032
Bugünse, 30 yaşlarında tescilli bir bulaşık istifcisiyim.
01:10
and breaking this habit is hard.
23
70408
1849
Bu alışkanlığımdan kurtulmam zor.
01:13
So when I'm not at home avoiding the sink,
24
73497
2779
Evde bulaşık biriktirmediğim zamanlarda,
01:16
I work with large, complex organizations on leadership transformation
25
76300
3883
değişim dönemlerinde, büyük, karmaşık şirketlerle liderlik dönüşümü
01:20
in times of change.
26
80207
1263
üzerine çalışıyorum.
01:21
My job is to work with the most senior leaders
27
81834
3184
Benim işim, en kıdemli liderlerle çalışarak
bugünü nasıl yönettiklerini denetlemek
01:25
to examine how they lead today
28
85042
1563
01:26
and establish habits better suited for the future.
29
86629
2585
ve geleceğe daha iyi uyan alışkanlıklar kurmak.
01:30
But what interests me more than senior leaders these days
30
90293
2826
Ancak beni bugünlerde kıdemli liderlerden daha çok,
01:33
is what's going on with the junior ones.
31
93143
1931
kıdemli olmayanlar ilgilendiriyor.
01:35
We call them "middle managers,"
32
95701
1749
Onlara "orta yöneticiler" diyoruz,
01:37
but it's a term I wish we could change
33
97474
1866
ama keşke bu terimi değiştirebilsek.
01:39
because what they are is our pipeline of future talent for the C-suite,
34
99364
3605
Çünkü onlar, bizim gelecekteki lider yeteneklerimiz için geçiş hatlarımız
01:42
and they are starting to leave their dishes in the sink.
35
102993
2633
ve bulaşıklarını lavaboda bırakmaya başlıyorlar.
01:46
While organizations are hiring people like me
36
106353
2602
Organizasyonlar benim gibi insanları
01:48
to redevelop their senior leaders for the future,
37
108979
2793
geleceğin kıdemli liderlerini yeniden geliştirmek için işe alıyorken
01:51
outdated leadership habits are forming right before our eyes
38
111796
3393
eskimiş liderlik alışkanlıkları, bir gün onların yerini alacak
01:55
among the middle managers who will one day take their place.
39
115213
2847
orta yöneticiler arasında gözümüzün önünde hayat buluyor.
01:59
We need middle managers and senior leaders to work together,
40
119488
4264
Orta ve kıdemli yöneticilerin birlikte çalışmasına ihtiyacımız var,
02:03
because this is a big problem.
41
123776
2026
çünkü bu büyük bir problem.
02:05
Organizations are evolving rapidly,
42
125826
3390
Organizasyonlar hızlı gelişiyor
02:09
and they're counting on their future leaders
43
129240
2055
ve geleceğin liderlerinin bugüne kıyasla daha hızlı, daha esnek,
02:11
to lead with more speed, flexibility, trust and cooperation than they do today.
44
131319
5149
daha güvenilir ve daha işbirlikçi bir şekilde yöneteceklerine inanıyorlar.
02:18
I believe there is a window of time in the formative middle-manager years
45
138622
3484
Bu tarz liderliğin temelini atmak için, geliştirici orta yöneticilik yıllarında
02:22
when we can lay the groundwork for that kind of leadership,
46
142130
2763
bir zaman penceresi olduğuna inanıyorum;
02:24
but we're missing it.
47
144917
1356
fakat biz bunu kaçırıyoruz.
02:26
Why?
48
146297
1239
Neden?
02:27
Because our future leaders are learning from senior role models
49
147560
3104
Çünkü bizim gelecek liderlerimiz
kendilerini bu kadar başarılı kılan sistemleri değiştirmek şöyle dursun,
02:30
who just aren't ready to role model yet,
50
150688
2093
02:32
much less change the systems that made them so successful.
51
152805
3546
rol model olmaya bile hazır olmayan liderlerden öğreniyorlar.
02:37
We need middle managers and senior leaders to work together
52
157637
2777
Orta ve kıdemli yöneticilerin, yeni bir yönetim şekli belirlemeleri ve
02:40
to define a new way of leading
53
160438
1541
birbirlerini geliştirerek fırsat olduğunda kendilerini göstermeleri için
02:42
and develop each other to rise to the occasion.
54
162003
2433
birlikte çalışmalarına ihtiyacımız var.
02:45
One of my favorite senior clients --
55
165946
1828
Favori kıdemli müşterilerimden biri
02:47
we'll call her Jane --
56
167798
1252
-ona Jane diyeceğiz-
02:49
is a poster child for what's old-fashioned in leadership today.
57
169074
3145
bugünün geri kafalı liderlik anlayışı için bir örnek.
02:52
She rose to her C-level position
58
172880
2153
C-seviyesindeki pozisyonuna
02:55
based on exceptional individual performance.
59
175057
2794
üstün bireysel performansıyla yükseldi.
02:57
Come hell or high water, Jane got the job done,
60
177875
3102
Şartlar ne olursa olsun, Jane işi halleder
03:01
and today, she leads like it.
61
181001
2202
ve bugün öyle yönetiyor.
03:03
She is tough to please,
62
183545
1580
Onu memnun etmesi zor,
03:05
she doesn't have a lot of time for things that's aren't mission-critical,
63
185149
3482
işi ile alakalı kritik olmayan şeyler için pek vakti yok
03:08
and she really doesn't trust anyone's judgment more than her own.
64
188641
3073
ve kendinden başka kimsenin yargısına güvenmiyor.
03:11
Needless to say, Jane's in behavior boot camp.
65
191738
2940
Söylemeye gerek yok, Jane davranış açısından acemiler birliğinde.
03:15
Those deeply ingrained habits
66
195693
1699
Bu kökleşmiş alışkanlıklar
03:17
are deeply inconsistent with where her organization is heading.
67
197416
3496
şirketinin gittiği yön ile tamamen zıt.
03:21
The command-and-control behavior that she was once rewarded for
68
201348
2954
Bir zamanlar ödüllendirildiği emir ve kontrol davranışı
03:24
just isn't going to work
69
204326
1641
artık daha hızlı hareket eden, sade
03:25
in a faster-moving, flatter, more digitally interconnected organization.
70
205991
4001
ve dijital yönden birbirine bağlı bir şirkette işe yaramayacak.
03:30
What got her here won't get her there.
71
210446
2382
Onu buraya getiren şey, buradan sonrasına götürmeyecek.
Fakat ben John hakkında konuşmak istiyorum:
03:34
But I want to talk about John,
72
214348
1464
03:35
a supertalented, up-and-coming manager who works for Jane,
73
215836
3159
Süper yetenekli, Jane için çalışan bir yönetici adayı
03:39
because her habits are rubbing off on him.
74
219019
2187
Çünkü Jane'in alışkanlıkları ona da geçecek.
03:41
Recently, he and I were strategizing
75
221968
2208
Son zamanlarda, John ve ben
03:44
about a decision we needed to put in front of the CEO, Jane's boss,
76
224200
3357
CEO -Jane'nin müdürü- ve Jane ile aynı pozisyondakilerin önüne koymak için
03:47
and the rest of Jane's peers.
77
227581
1503
bir karar üzerinde çalışıyorduk.
03:49
He said to me, "Liz, you're not going to like this,
78
229771
3187
Bana dedi ki: "Liz, bu hoşuna gitmeyecek ama
03:52
but the way decisions get made around here
79
232982
2080
burada kararlar, toplantıdan önce bir sürü toplantı yapılarak alınır."
03:55
is with a bunch of meetings before the meeting."
80
235086
2303
03:58
I counted.
81
238223
1379
Bu sözü dikkate aldım.
03:59
That was going to mean eight one-on-ones, exec by exec,
82
239626
3571
Bu, bütün yöneticilerin yaklaşık aynı fikirde olduklarından emin olmak
04:03
to make sure each one of them was individually on board enough
83
243221
2968
ve böylece asıl toplantının sorunsuz geçmesi için
04:06
that things would go smoothly in the actual meeting.
84
246213
2548
toplamda sekiz birebir toplantı yapılması anlamına gelecekti.
04:10
He promised, "It's not how we'll do things in the future,
85
250356
3025
Bana söz verdi: "Gelecekte işleri yapış şeklimiz bu olmayacak,
04:13
but it's how we have to do them today."
86
253405
1930
ama bugün böyle yapmak zorundayız."
04:16
John wasn't wrong on either count.
87
256504
1858
John iki varsayımında da yanılmıyordu.
04:19
Meetings before the meeting are a necessary evil
88
259061
2239
Toplantıdan önceki toplantılar,
04:21
in his company today,
89
261324
1151
bugün şirketindeki kaçınılmaz bir durum
04:22
and I didn't like it at all.
90
262499
1515
ve bundan hiç hoşlanmıyorum.
04:24
Sure, it was going to be inefficient and annoying,
91
264739
3409
Tabii ki bu durum efektif değildi ve sinir bozucuydu;
04:28
but what bothered me most was his confidence
92
268172
2184
ama beni en çok rahatsız eden, onun,
04:30
that it's not how they'll do things in the future.
93
270380
2368
ileride işlerin böyle yapılmayacağına dair güveniydi.
04:33
How could he be sure?
94
273323
1340
Nasıl emin olabilirdi?
04:35
Who was going to change it and when, if it wasn't him and now?
95
275263
3660
Eğer o, şu an bunu değiştirmezse kim, ne zaman değiştirecekti?
04:39
What would the trigger be?
96
279994
1355
Tetikleyen ne olurdu
04:41
And when it happened,
97
281373
1243
ve ne zaman olurdu,
04:42
would he even know how to have effective meetings without pre-meetings?
98
282640
3859
öncesinde bir dizi toplantı olmaksızın
nasıl efektif toplantı yapılacağını bile biliyor muydu?
04:47
He was confidently implying that when he's the boss,
99
287233
2474
Kendine güvenerek, patron olduğu zaman
04:49
he'll change the rules and do things differently,
100
289731
2508
kuralları değiştireceğini ve işleri farklı yapacağını ima ediyordu;
04:52
but all I could see were dishes stacking in the sink
101
292263
2993
ama benim tek görebildiğim
lavaboda birikmiş bulaşıklar ve bir sürü bahanesi olan bir adamdı.
04:55
and a guy with a lot of good excuses.
102
295280
1904
04:57
Worse, a guy who might be out of a job one day
103
297793
2929
Daha da kötüsü,
yarının şirketlerinde yönetmeyi çok geç öğrendiği için
05:00
because he learned too late how to lead
104
300746
2202
bir gün işinden olabilecek bir adam görüyordum.
05:02
in the organizations of tomorrow.
105
302972
1788
05:07
These stories really get to me
106
307141
1885
Bu hikayeler beni çok etkiler.
05:09
when it's the fast-track, high-potential managers like John
107
309050
3146
Hızlı sardığınızda, John gibi potansiyeli yüksek yöneticiler;
05:12
because they're probably the most capable of making waves
108
312220
3235
büyük ihtimalle, değişiklik yapma ve liderlerin içeriden nasıl yönettiğini
05:15
and redefining how leaders lead from the inside.
109
315479
2969
yeniden tanımlayabilme kabiliyeti en yüksek olan kişiler.
05:18
But what we find is that they're often doing the best job at not rocking the boat
110
318472
4389
Ama şunu fark ederiz, onlar genelde gemiyi alabora etmemede
ve sistemi değiştirmemede çok iyiler
05:22
and challenging the system
111
322885
2205
05:25
because they're trying to impress
112
325114
1620
çünkü iyi bir izlenim bırakmaya ve
05:26
and make life easier on the senior leaders who will promote them.
113
326758
3185
kendilerini terfi ettirecek kıdemlilerin hayatlarını kolaylaştırmaya uğraşıyorlar
05:30
As someone who also likes to get promoted,
114
330515
2192
Terfi edilmek benim de hoşuma gittiğinden,
05:32
I can hardly blame him.
115
332731
1496
onu suçlayamam.
05:34
It's a catch-22.
116
334251
1459
Bu çıkmaz bir durum.
05:36
But they're also so self-assured
117
336617
1931
ama otorite sahibi olduklarında
hareketlerini değiştirip, işleri farklı yapacaklarından çok eminler
05:38
that they'll be able to change their behavior
118
338572
2159
05:40
once they've earned the authority to do things differently,
119
340755
2763
05:43
and that is a trap.
120
343542
1399
ve bu bir tuzak.
05:45
Because if I've learned anything from working with Jane,
121
345339
2621
Çünkü Jane ile çalışırken bir şey öğrendiysem,
05:47
it's that when that day comes,
122
347984
1612
o da o gün geldiğinde
05:49
John will wonder how he could possibly do anything differently
123
349620
2977
John'un, kendisinin veya şirketin başarısını riske atmadan,
05:52
in his high-stakes, high-pressure executive job
124
352621
3106
yüksek riskli ve baskılı işinde,
05:55
without risking his own success and the organization's,
125
355751
3556
herhangi bir şeyi nasıl daha farklı yapabileceğini düşüneceği
05:59
and he'll wish it didn't feel so safe and so easy
126
359331
3797
ve her şeyi her zaman olduğu gibi yapmaya devam etmenin
06:03
to keep doing things the way they've always been done.
127
363152
2869
bu kadar güvenli ve kolay hissettirmiyor olmasını dileyeceği.
06:07
So the leadership development expert in me asks:
128
367353
2993
Bu yüzden içimdeki gelişim uzmanı soruyor:
06:10
How can we better intervene in the formative years
129
370370
2846
Müstakbel kıdemli liderlerin gelişim yıllarına
06:13
of our soon-to-be senior leaders?
130
373240
1737
nasıl daha iyi müdahale edebiliriz?
06:15
How can we use the fact that John and his peers want to take charge
131
375825
3698
John ve meslektaşlarını, geçmişin şirketlerini yönetmeye hazırlamak
06:19
of their professional destinies
132
379547
1666
ve böylece çıkmaz durumlara sürüklemek yerine;
06:21
and get them ready to lead the organizations of the future,
133
381237
3027
kendi profesyonel kaderlerini
kendi ellerine almak istedikleri gerçeğini nasıl kullanabiliriz
06:24
rather than let them succumb to the catch-22
134
384288
2867
06:27
that will perfectly prepare them to lead the organizations of the past?
135
387179
4093
ve onları geleceğin şirketlerini yönetmeye nasıl hazır edebiliriz?
06:32
We'll have to start by coming to terms with a very real paradox,
136
392956
3097
Çok doğru bir paradoksla uzlaşarak başlamamız gerekir:
06:36
which is this:
137
396077
1290
Ki o da:
06:37
the best form of learning happens on the job --
138
397391
2400
En iyi öğrenme şekli; iş sırasında olandır
06:39
not in a classroom, not via e-modules.
139
399815
2623
-sınıfta, e-modüllerde olan değil-
06:43
And the two things we rely on to shape on-the-job learning
140
403028
3254
ve iş sırasında öğrenme şekliyle ilgili dayandığımız iki şey
06:46
are role models and work environments.
141
406306
2637
rol modelleri ve iş ortamı.
06:49
And as we just talked about,
142
409559
1440
Ve biz konuşurken,
06:51
our role models are in behavior boot camp right now,
143
411023
3642
rol modellerimiz davranış açısından acemi birliğindekiler gibi davranıyor
06:54
and our work environments are undergoing unprecedented disruption.
144
414689
4164
ve iş ortamlarımız daha önce benzeri görülmemiş bir bozulmaya uğruyor.
06:58
We are systematically changing just about everything
145
418877
3236
Hala eski usullere dayanarak,
kimin tarafından ve boyutunu ölçüp davranışı ödüllendirerek
07:02
about how organizations work,
146
422137
2039
07:04
but by and large, still measuring and rewarding behavior
147
424200
3314
sistematik olarak şirketimizin nasıl çalıştığı ile ilgili
07:07
based on old metrics,
148
427538
1769
neredeyse her şeyi değiştiriyoruz.
07:09
because changing those systems takes time.
149
429331
2129
çünkü o sistemleri değiştirmek zaman alır.
07:12
So, if we can't fully count on role models or the system right now,
150
432113
5783
Bu yüzden, eğer şu anda rol modellerimize veya sisteme tamamen güvenemezsek
07:17
it's on John to not miss this critical development window.
151
437920
3338
kritik gelişim zamanını kaçırmamak John'un sorumluluğu.
07:21
Yes, he'll need Jane's help to do it,
152
441817
2564
Evet, başarmak için Jane'in yardımına ihtiyacı olacak;
07:24
but the responsibility is his because the risks are actually his.
153
444405
3761
ama sorumluluk ona ait olduğu için riskler de ona ait.
07:28
Either he inherits an organization that is failing
154
448582
3339
Ya inatla geri kafalı biçimde yönetildiğinden
07:31
because of stubbornly old-fashioned leadership,
155
451945
2722
başarısız olmuş bir şirketi alır
07:34
or he himself fails to build the capabilities to lead one
156
454691
3647
ya da kendisi sağlamcı davranırken yönetme kabiliyetini geliştiremediğinden
07:38
that transformed while he was playing it safe.
157
458362
2603
değişen bir şirkette başarısız olur.
07:42
So now the question is, where does John start?
158
462677
3256
Bu yüzden şu an sorulması gereken şu: John nereden başlamalı?
07:47
If I were John, I'd ask to start flying the plane.
159
467114
3258
Eğer John olsaydım, uçağı uçurmak için izin alarak başlardım.
07:51
For my 13th birthday, my grandpa, a former Navy pilot,
160
471474
3391
13. yaş günümde, eski bir donanma pilotu olan büyükbabam,
07:54
gave me the gift of being able to fly a very small plane.
161
474889
3060
bana ödül olarak küçük bir uçağı uçurabilmem için izin verdi.
07:59
Once we were safely airborne,
162
479433
1943
Güvenli bir şekilde havalandığımızda,
08:01
the pilot turned over the controls, folded his hands,
163
481400
2805
pilot kontrolleri devre dışı bıraktı, elllerini birleştirdi
08:04
and he let me fly.
164
484229
1432
ve uçmama izin verdi.
08:07
It was totally terrifying.
165
487016
1494
Kesinlikle korkutucuydu.
08:09
It was exhilarating, but it was also on-the-job learning with a safety net.
166
489215
4373
Heyecan vericiydi ama iş sırasında öğrenmeydi, bir güvence ile birlikte.
08:14
And because it was real,
167
494106
1687
Gerçek olduğundan,
08:15
I really learned how to do it myself.
168
495817
2063
kendi başıma nasıl yapacağımı gerçekten öğrendim.
08:19
Likewise, in the workplace, every meeting to be led,
169
499017
3381
Benzer şekilde, çalışma ortamında yönetilecek her toplantı,
08:22
every decision to be made
170
502422
1497
verilecek her karar
08:23
can be a practice flight
171
503943
1411
öğrenme tecrübesini gerçekten kullanabilecek biri için uçuş hazırlığı
08:25
for someone who could really use the learning experience
172
505378
2621
ve işleri kendi yöntemiyle nasıl yapacağını
08:28
and the chance to figure out how to do it their own way.
173
508023
2886
çözmek için bir şans olabilir.
08:31
So instead of caving, John needs to knock on Jane's door,
174
511412
3988
Bu yüzden John saklanmak yerine, Jane'in kapısını tıklatmalı,
08:35
propose a creative strategy
175
515424
1651
asıl toplantıyı öncesinde sekiz toplantı olmadan yapmak için
08:37
for having the meeting without the eight pre-meetings,
176
517099
3264
yaratıcı bir strateji teklifinde bulunmalı,
08:40
show her he's thought through the trade-offs
177
520387
2712
risk-getiri dengesini düşündüğünü ona göstermeli
08:43
and ask for her support to do it differently.
178
523123
2294
ve işleri daha farklı yapabilmek için desteğini istemeli.
08:47
This isn't going to be easy for Jane.
179
527117
1806
Bu Jane için kolay olmayacak.
08:49
Not only does she need to trust John,
180
529772
2800
Jane'in sadece John'a güvenmeye değil,
08:52
she needs to accept that with a little bit of room to try his hand at leading,
181
532596
5493
aynı zamanda yönetimde John'un yolunu denemeye biraz yer açarlarsa
08:58
John will inevitably start leading in some ways
182
538113
2571
John'un kaçınılmaz olarak Jane gibi davranmak yerine
09:00
that are far more John than Jane.
183
540708
2691
John gibi davranarak yönetmeye başlayacağını kabul etmeye ihtiyacı var.
09:04
And this won't be an indictment of her.
184
544589
1938
Ve bu, onun için bir suçlama olmaktan ziyade,
09:06
Rather, it will be individualism.
185
546850
2105
farklılıkları kabul etme olacak.
09:08
It will be progress.
186
548979
1346
Bu bir gelişme olacak
09:10
And it might even be a chance for Jane to learn a thing or two
187
550349
3019
ve Jane için bir iki şey öğrenip
09:13
to take her own leadership game to the next level.
188
553392
2407
kendi liderlik oyununda üst seviyeye çıkması için bir şans olabilir.
09:17
I work with another senior client who summed up this dilemma beautifully
189
557678
3381
Bu ikilemi güzel bir şekilde özetleyen
başka bir kıdemli müşteri ile daha çalışıyorum.
09:21
when we were talking about why he and his peers
190
561083
2206
Kendisinin ve meslektaşlarının kendi altlarında çalışanları
09:23
haven't empowered the folks below them with more decision rights.
191
563313
3405
neden daha çok karar hakkı vererek desteklemediklerini konuşurken dedi ki:
09:26
He said,
192
566742
1150
09:28
"We haven't done it because we just don't trust
193
568925
2192
"Yapmıyoruz çünkü doğru kararları
09:31
that they're going to make the right decisions.
194
571141
2445
verebilecekleri konusunda onlara güvenmiyoruz."
09:33
But then again, how could they?
195
573610
1731
Ama yine de, nasıl yapabilirler ki?
09:35
We've just never given them decisions to practice with."
196
575365
2622
Onlara daha önce hiç alıştırma yapabilecekleri türden kararlar vermedik."
09:39
So I'm not advocating that Jane hands over the controls
197
579162
3371
Bu yüzden Jane'e kontrolü bırakmasını ve ellerini sonsuza kadar birleştirmesini
09:42
and folds her hands indefinitely,
198
582557
2090
tavsiye etmiyorum,
09:44
but what I am saying
199
584671
1177
söylediğim,
09:45
is that if she doesn't engineer learning and practice
200
585872
2572
John'un programına bugünden itibaren
09:48
right into John's day today,
201
588468
2363
öğrenme ve alıştırma yapmayı eklemezse,
09:50
he'll never be able to do what she does,
202
590855
2326
işleri ondan farklı yapabilmek şöyle dursun,
09:53
much less do it any differently than she does it.
203
593205
2937
onun yaptığı işi bile asla yapamayacak.
09:57
Finally, since we're going to be pushing both of them outside their comfort zones,
204
597534
4081
Son olarak, ikisini de alışık olmadıkları bir konuma getirdiğimizden,
10:01
we need some outside coaches
205
601639
1414
bunun körü körün yönlendirdiği bir durum olmasın diye
10:03
to make sure this isn't a case of the blind leading the blind.
206
603077
3058
dışarıdan koçlara ihtiyaç duyacağız.
10:06
But what if instead of using coaches
207
606650
2445
Peki ya efektif olmak için
10:09
to coach each one of them to individually be more effective,
208
609119
3389
her ikisine de bireysel olarak koçluk yapmak yerine,
10:12
we started coaching the interactions between them?
209
612532
2966
aralarındaki etkileşime koçluk yapsaydık?
10:16
If I could wave my magic wand,
210
616114
2173
Eğer sihirli değneğimi sallayabilseydim,
10:18
I would have coaches sitting in the occasional team meeting
211
618311
2763
koçları, Jane'in ve onun çalışanlarının nadir olan takım toplantısında oturtmuş,
10:21
of Jane and her direct reports,
212
621098
1864
10:22
debriefing solely on how well they cooperated that day.
213
622986
3579
o gün ne kadar iyi işbirliğinde bulundukları hakkında
bilgilendiriyor olurdum.
10:27
I would put a coach in the periodic feedback session between Jane and John,
214
627646
4789
Bir koçu Jane ve John arasındaki periyodik geri bildirim toplantısına koyardım,
10:32
and just like a couples' therapist coaches on communication,
215
632459
3136
ve tıpkı iletişimle ilgilenen ilişki terapistleri gibi,
10:35
they would offer advice and observations
216
635619
2134
birbirlerine gelecekte iletişimlerinin nasıl daha iyi ilerleyebileceğine dair
10:37
on how that conversation can go better in the future.
217
637777
2635
tavsiye ve gözlemlerini aktarırlardı.
10:41
Was Jane simply reinforcing what Jane would have done?
218
641021
3044
Jane basitçe Jane'in yapabileceklerini sağlamlaştırıyor mu olurdu
10:44
Or was Jane really helping John
219
644089
1650
yoksa John'a şirket için neler yapabileceğini
10:45
think through what to do for the organization?
220
645763
2894
düşünmesinde yardım mı ederdi?
10:49
That is seriously hard mentorship to provide,
221
649174
2536
Bu, gerçekten sağlanması zor bir mentorluk örneği
10:51
and even the best leaders need help doing it,
222
651734
2486
ve en iyi liderler bile bunu yaparken yardıma ihtiyaç duyuyor.
10:54
which is why we need more coaches coaching more leaders,
223
654244
3304
Bu yüzden daha çok koçun daha çok lidere koçluk yapması gerek
10:57
more in real time
224
657572
1555
ve bunun kapalı kapılar ardında bir liderin yapmasındansa,
10:59
versus any one leader behind closed doors.
225
659151
2672
daha çok gerçek zamanlı olarak yapılmasına ihtiyaç var.
11:03
Around 20 years ago, Warren Buffet gave a school lecture
226
663649
3512
20 yıl önce, Warren Buffet verdiği bir derste demişti ki:
11:07
in which he said, "The chains of habit are too light to be felt
227
667185
4519
"Alışkanlığın zincirleri, kırılmak için çok ağır hale gelene kadar
11:11
until they're too heavy to be broken."
228
671728
2584
hissedilmek için çok hafiftir."
11:15
I couldn't agree more,
229
675061
1485
Daha fazla katılamazdım
11:16
and I see it happening with our future leaders in training.
230
676570
3391
ve gelecekteki liderlerimiz eğitimdeyken bunun yaşandığını görüyorum.
11:20
Can we and they be doing more to build their leadership capabilities
231
680740
4593
Birlikte, onların liderlik kabiliyetlerini geliştirebilmeleri için
daha fazlasını yapabilir miyiz?
11:25
while they're still open, eager
232
685357
2203
Onlar hala öğrenmeye açık, istekli ve
11:27
and not too far gone down a path of bad habits we totally saw coming?
233
687584
4659
geldiğini gördüğümüz kötü alışkanlıkların yolunda çok uzağa gitmemişken?
11:33
I wish my college roommates and I called each other out back then
234
693377
3093
Keşke biriken bulaşıklar konusunda üniversitedeki oda arkadaşlarımla
11:36
for the dishes.
235
696494
1241
birbirimizi uyarsaydık.
11:37
It would have been so much easier to nip that habit in the bud
236
697759
3783
Bu alışkanlığı yerleşmeden önce durdurmak, bugün değiştirmekten
11:41
than it is to change it today.
237
701566
1714
çok daha kolay olurdu.
11:43
But I still believe in a future for myself full of gleaming sinks
238
703841
3745
Ancak ben hala kendim için pırıl pırıl lavaboların
ve meşgul bulaşık makinelerinin olduğu bir geleceğe inanıyorum
11:47
and busy dishwashers,
239
707610
1365
11:48
and so we're working on it,
240
708999
1368
ve bunun üzerine çalışıyoruz,
11:50
every day, together, moment to moment,
241
710391
3229
her gün, birlikte, an ve an
11:53
one dirty dish at a time.
242
713644
1651
her seferinde bir kirli bulaşık.
11:56
Thank you.
243
716000
1151
Teşekkürler.
11:57
(Applause)
244
717175
4921
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7