How to build a thriving music scene in your city | Elizabeth Cawein

47,413 views ・ 2018-10-18

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cem Turkel Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
Each of these songs represents a scene, a movement,
0
12877
3367
Bu şarkıların her biri, bir olayı veya bir hareketi,
00:16
in some cases, a sonic revolution
1
16268
2471
bazen de popüler müziğin seyrini değiştiren bir ses devrimini
00:18
that completely altered the course of popular music.
2
18763
3737
temsil eder.
00:22
They're all also calling cards, almost, for those cities,
3
22524
3785
Bu şarkılar ayrıca şehirlerin kimlikleri ile tamamen bağlantılı olup
00:26
songs totally linked with their city's identity,
4
26333
2642
onları tanımlayan simgeler
00:28
and it might be why you probably consider them to be music cities.
5
28999
4333
ve onları müzik şehirleri olarak değerlendirmenizin sebebi bu olabilir.
00:33
Now, the magical mythical thing, the thing we kind of all love
6
33827
3405
Bu gibi hikâyelerle ilgili
herkesin sevdiği bu sihirli olay,
00:37
about stories like these
7
37256
1239
00:38
is that those cities weren't doing anything in particular
8
38519
3936
bu anlar yaşanırken
00:42
to make those moments happen.
9
42479
1881
şehirlerin özel bir şey yapmıyor oluşudur.
00:45
There's no formula for capturing lightning in a bottle.
10
45155
2896
Yıldırımı şişeye hapsetmek gibi imkânsız bir şeyin formülü yoktur.
00:48
A formula didn't give us grunge music
11
48828
2312
Grunge müziği bize veren
00:51
or introduce Tupac to Dr. Dre,
12
51164
2597
veya Tupac'ı Dr. Dre'ye tanıtan bir formül değildi,
00:53
and there's definitely no blueprint for how to open your record business
13
53785
4040
plak şirketinizi South Memphis'te,
00:57
in a South Memphis neighborhood
14
57849
1517
Booker T. Jones, William Bell
00:59
that, turns out, is home to Booker T. Jones,
15
59390
2706
ve Albert King'in memleketinde
01:02
William Bell and Albert King.
16
62120
1602
açmanız için bir kılavuz da yok.
01:05
So this is just something that happens, then, right?
17
65121
2896
O zaman bu, bir anda olan bir şey, değil mi?
01:08
When the stars perfectly align,
18
68636
2317
Yıldızlar doğru hizalandığında
01:10
great music just happens.
19
70977
2460
güzel müzik bir anda oluveriyor.
01:13
And in the meantime, New York and Nashville
20
73461
2532
Bu sırada New York ve Nashville'de
01:16
can churn out the hits that come through our radios,
21
76017
2571
radyolarda duyduğumuz,
01:18
define our generations
22
78612
1231
nesillerimizi tanımlayan
01:19
and soundtrack our weddings and our funerals
23
79867
2429
ve düğünümüze, cenazemize ve aradaki her şeye fon müziği olan
01:22
and everything in between.
24
82320
1245
hit şarkıları üretebiliyor.
01:25
Well, I don't know about you,
25
85057
1397
Sizi bilmem ama bana göre,
01:26
but the very idea of that is just deadly boring to me.
26
86478
3364
bu fikir fazlasıyla sıkıcı.
01:30
There are musicians all around you, making powerful, important music,
27
90697
5507
Etrafınızda güçlü ve önemli müzik yapan müzisyenler var,
01:36
and thanks to the internet and its limitless possibilities
28
96228
3513
internet ve onun sınırsız imkânları sayesinde
01:39
for creators to create music
29
99765
1956
yaratıcılar müzik yaratabiliyor,
01:41
and fans to discover that music,
30
101745
2380
hayranları o müziği keşfedebiliyor,
01:44
those zeitgeist songs don't have to be handed down to us
31
104149
3967
o zeitgeist şarkıları, kurumsal bir gökdelendeki
01:48
from some conference room full of songwriters
32
108140
2642
şarkı yazarlarıyla dolu bir konferans salonundan
01:50
in a corporate high-rise.
33
110806
1420
aşağı gönderilmiyor.
01:53
But also, and more importantly,
34
113411
2656
Ayrıca ve daha önemlisi,
01:56
we can't decide that it's just something that happens,
35
116091
3207
bir anda olan bir şey olduğuna karar veremeyiz
01:59
because music is about so much more than hits,
36
119322
4432
çünkü müzik hit şarkılardan,
02:03
those big, iconic moments that change everything.
37
123778
2992
her şeyi değiştiren büyük, ikonik anlardan çok daha fazlasıdır.
02:07
It's more than just entertainment.
38
127415
1958
Eğlenceden çok daha fazlasıdır.
02:09
For so many of us,
39
129944
1705
Birçoğumuz için,
02:11
music is truly a way to navigate life.
40
131673
3293
müzik hayatımızı yönlendirmenin bir yoludur.
02:16
A means of self-expression, sure,
41
136269
1684
Kendimizi ifade etmenin bir yoludur,
02:17
but it also helps us find our self-worth and figure out who we are.
42
137977
4744
ayrıca kendi değerimizi ve kim olduğumuzu bulmamıza da yardımcı olur.
02:22
It connects us with other people as almost nothing else can,
43
142745
3627
Başka hiç bir şeyin yapmayacağı kadar, bizi diğer insanlarla bağlar,
02:26
across language barriers,
44
146396
1834
dil bariyerlerini,
02:28
across social and cultural and economic divides.
45
148254
3601
sosyokültürel ve ekonomik farklılıklarını gözetmeksizin.
02:31
Music makes us smarter and healthier and happier.
46
151879
3373
Müzik bizi daha akıllı, sağlıklı ve mutlu yapar.
02:37
Music is necessary.
47
157046
2023
Müzik gereklidir.
02:40
What if you lived in a city that believed that,
48
160338
2389
Buna inanan bir şehirde yaşasaydınız ne olurdu?
02:43
that said, "We're not waiting for that hit song to define us.
49
163719
3682
"Bir hit şarkının bizi tanımlamasını beklemiyoruz.
02:47
We're a music city because music is necessary."
50
167965
3777
Müzik gerekli olduğu için bir müzik şehriyiz." diyen bir şehir.
02:53
By seeing music as necessary, a city can build two things:
51
173142
3539
Müziğin gerekli olduğunu gören bir şehir iki şey inşa edebilir:
02:57
first, an ecosystem to support the development of professional musicians
52
177547
4825
birincisi, profesyonel müzisyen ve müzik endüstrisinin
gelişimini destekleyen bir ekosistem;
03:02
and music business;
53
182396
1588
03:04
and second, a receptive and engaged audience to sustain them.
54
184008
4317
ikincisi, onları sürdürebilecek kavrayıcı ve bağlı bir kitle.
03:09
And those are the two critical elements of a music city,
55
189222
4538
Bu ikisi bir müzik şehri için iki kritik unsurdur,
03:13
a city whose leaders recognize the importance of music
56
193784
3920
şehrin liderlerinin, kişisel gelişimimiz,
03:17
for our development as individuals,
57
197728
2318
toplum olarak bağlantımız
03:20
our connection as a community
58
200070
2080
ve canlı bir yer olarak yaşanabilirlik
03:22
and our viability as a vibrant place to live.
59
202174
3165
için müziğin önemini anladığı şehirlerde.
03:26
See, smart cities, music cities,
60
206209
2074
Bakın, akıllı şehirler, müzik şehirleri,
03:28
know that thriving nightlife, a creative class, culture
61
208307
4738
genç ve yetenekli insanları şehirlere çeken şeyin
03:33
is what attracts young, talented people to cities.
62
213069
3238
büyüyen gece hayatı, yaratıcı sınıf ve kültür olduğunu bilirler.
03:37
It's what brings that lightning.
63
217251
1746
O yıldırımı getiren şey budur.
03:40
And no, we can't predict the next egg that will hatch,
64
220536
4745
Bir sonraki civcivin hangi yumurtadan çıkacağını bilemeyiz,
03:45
but we can create a city that acts like an incubator.
65
225305
2572
fakat bir kuluçka merkezi gibi davranan bir şehir yaratabiliriz.
03:48
To do that, first, we've got to know what we've got.
66
228652
3136
Bunun için öncelikle elimizde olanı bilmemiz gerekiyor.
03:51
That means identifying and quantifying our assets.
67
231812
3168
Yani, varlıklarımızı tanımlamamız ve ölçmemiz gerekir.
03:55
We need to know them backward and forward,
68
235004
2071
Onları baştan sona, kim, ne ve nerede olduklarından
03:57
from who and what and where they are to what their impact is on the economy.
69
237099
4316
ekonomiye etkilerine kadar bilmemiz gerekir.
04:01
Let's count our recording studios and our record labels,
70
241439
3131
Kayıt stüdyolarımızı, plak şirketlerimizi,
04:04
our historic landmarks and our hard-core punk clubs.
71
244594
3104
tarihi anıtlarımızı ve hard-core punk kulüplerimizi hadi bir sayalım.
04:07
We should count monthly free jazz nights and weekly folk jams,
72
247722
4072
Aylık ücretsiz caz gecelerini, haftalık folklör şovlarını,
04:11
music schools, artist development, instrument shops,
73
251818
3423
müzik okullarını, sanatçı geliştirme ve enstrüman dükkânlarını,
04:15
every lathe and every luthier,
74
255265
2110
tornacıları ve telli müzik aleti yapanları
04:17
music museums open year round
75
257399
3635
yıl boyunca açılan müzik müzelerini,
04:21
and music festivals open just one weekend a year.
76
261058
3214
yılda bir hafta olan müzik festivallerini de saymalıyız.
04:25
Now, ideally through this process, we'll create an actual asset map,
77
265222
3380
Bunu ideal yolu gerçekten bir varlık haritası çıkartmaktır,
04:28
dropping a pin for each one,
78
268626
1796
her biri için bir raptiye koyup
04:30
allowing us to see exactly what we've got
79
270446
2811
elimizde tam olarak ne olduğunu
04:33
and where organic momentum is already happening.
80
273281
2650
ve organik ivmenin nerede olmaya başladığını görerek.
04:36
Because it's not enough to paint in broad strokes here.
81
276839
2748
Çünkü genel hatlarıyla bilmemiz yetmez.
04:39
When it comes to specific support for music locally
82
279611
3262
Müziğe yerel olarak destek vermek
04:42
and a broad understanding of a music brand nationally,
83
282897
3678
ve bir ulusal müzik markasını anlamak için
04:46
you've got to have the receipts.
84
286599
1634
elinizde tarife olması gerekir.
04:49
Next, we'll need to identify our challenges.
85
289178
2936
Sonrasında, zorluklarımızı tanımlamamız gerekir.
04:52
Now, it's important to know that, for the most part,
86
292781
2515
Bilinmelidir ki çoğu zaman,
04:55
this won't be just the opposite of step one.
87
295320
2310
bu sadece birinci aşamanın zıttı olmayacaktır.
04:58
We won't gain a whole lot
88
298098
1263
Haritamızda ne eksik diye basitçe düşünerek
04:59
by simply thinking about what's missing from our map.
89
299385
2808
çok bir yere varamayız.
05:03
Instead, we need to approach this more holistically.
90
303119
2730
Onun yerine, daha bütün olarak yaklaşmamız gerekir.
05:06
There are lots of music venues on our map.
91
306531
2231
Haritamızda pek çok müzik mekânı var.
05:08
Awesome.
92
308786
1151
Harika.
05:09
But are they struggling?
93
309961
1929
Fakat durumları iyi mi?
05:11
Do we have a venue ladder,
94
311914
1875
Müzik mekânlarının basamak basamak bir sıralanışı var mı?
05:13
which just means, can an artist starting out at a coffee house open mic
95
313813
4714
Yani, bir kafede açık mikrofonda başlayan bir sanatçı,
25 koltuklu bir salondan 100 koltuklu bir salona ve daha sonrasına
05:18
see a clear path for how they'll grow
96
318551
2246
05:20
from that 25-seat room to a hundred-seat room and so on?
97
320821
3496
nasıl büyüyeceğine dair yolunu açıkça görüyor mu?
05:24
Or are we expecting them to go from a coffeehouse to a coliseum?
98
324817
3309
Yoksa onların bir kafeden direkt stadyumlara mı gitmesini bekliyoruz?
05:29
Maybe our challenges lie in city infrastructure:
99
329658
2904
Belki de zorluklarımız şehir altyapısıyla ilgilidir:
05:32
public transportation, affordable housing.
100
332586
2079
toplu taşıma, makul fiyatlı evler.
05:35
Maybe, like in London,
101
335586
1571
Belki de Londra'daki gibi,
05:37
where the number of music venues went from 400 in 2010
102
337181
4880
müzik mekânlarının sayısı 2010'da 400 iken
05:42
to 100 in 2015,
103
342085
2414
2015'te 100'e düşen bir yerde,
05:44
we need to think about protections against gentrification.
104
344523
2936
kentsel dönüşüme karşı korunma yolları düşünmeliyiz.
05:48
The mayor of London, in December of last year,
105
348244
2488
Londra valisi, geçen Aralık ayında,
05:50
actually added something called the "Agent of Change" principle
106
350756
3432
şehrin kapsamlı planına
05:54
to the city's comprehensive plan.
107
354212
1983
"Değişim Vekili" prensibi diye bir şey ekledi.
05:56
And the name says it all.
108
356219
1224
İsmi her şeyi anlatıyor.
05:57
If a real-estate developer wants to build condos
109
357467
3123
Eğer bir müteahhit müzik mekânının
06:00
next to an existing music venue,
110
360614
2253
yanına bir ev dikmek isterse,
06:02
the developer is the agent of change.
111
362891
2284
geliştirici, değişim vekilidir.
06:05
They have to take the necessary steps for noise mitigation.
112
365199
3088
Gürültünün hafifletilmesi için gereken adımları onların atması gerekecek.
06:09
Next, and this is a very big one,
113
369096
2024
Sonraki aşama, ki büyüklerdendir,
06:11
we need leadership, and we need a strategy.
114
371144
2722
liderlik ve stratejiye ihtiyacımız var.
06:14
Now we know there's a lot of magic in this mix:
115
374531
2812
Biliyorum, bu karışımda çok fazla sihir var:
06:17
a lot of right people, right place, right time.
116
377367
2777
doğru insanlar, doğru yer, doğru zaman.
06:20
And that will never stop being an important element
117
380168
2580
Bu, müziğin yapılışında,
06:22
of the way music is made,
118
382772
1971
en iyi, kalıcı müziklerin yapılışında,
06:24
the way some of the best, most enduring music is made.
119
384767
3785
her zaman önemli bir unsur olacak.
06:28
But there cannot be a leadership vacuum.
120
388973
2542
Fakat liderlik eksiği olmamalı.
06:32
In 2018, thriving music cities don't often happen
121
392142
3516
2018'de, büyüyen müzik şehirleri çok sık kazara olmuyor
06:35
and don't have to happen accidentally.
122
395682
2094
ve olması da gerekmez.
06:38
We need elected officials who recognize the power of music
123
398904
4744
Müziğin gücünü anlayan, yaratıcıların seslerini yükselten
06:43
and elevate the voices of creatives,
124
403672
2191
ve bir strateji geliştirmeye hazır
06:45
and they're ready to put a strategy in place.
125
405887
2476
yetkililer seçilmesi gerekir.
06:48
In music cities, from Berlin to Paris to Bogotá,
126
408387
3113
Berlin'den Paris'e, Bogota'ya müzik şehirlerinde,
06:51
music advisory councils
127
411524
1689
müzik danışman konseyleri
06:53
ensure that musicians have a seat at the table.
128
413237
3598
müzisyenlerin de masada yeri olmasını garanti ederler.
06:56
They're volunteer councils,
129
416859
1303
Bunlar gönüllü konseylerdir
06:58
and they work directly with a designated advocate
130
418186
2484
ve atanmış avukatlarla belediye binasında,
07:00
inside of city hall or even the chamber of commerce.
131
420694
3370
hatta ticaret odasında çalışırlar.
07:04
The strongest strategies will build music community supports like this one inward
132
424627
4476
En güçlü stratejiler, içeride böyle müzik toplum desteklerini yaratırken
07:09
while also exporting music outward.
133
429127
1944
dışarıya da müzik ihraç ederler.
07:11
They go hand in hand.
134
431628
1521
Bu ikisi bir arada olurlar.
07:13
When we look inward, we create that place that musicians want to live.
135
433173
4070
İçeriye baktığımızda müzisylenlerin yaşamak istediği bir yer yaratırız.
07:17
And when we look outward,
136
437267
1420
Dışarıya baktığımızda
07:18
we build opportunities for them to advance their career
137
438711
3039
kariyerlerini geliştirmek için fırsatlar yaratırken,
07:21
while also driving attention back to our city
138
441774
3031
şehrimize ilgiyi arttırıp
07:24
and leveraging music as a talent-attraction tool.
139
444829
2605
müziği bir yetenek cazibe aracı olarak kullanırız.
07:28
And here's something else that will help with that:
140
448352
2468
Buna yardımcı olacak bir şey daha:
07:30
we've got to figure out who we are.
141
450844
2015
Kim oluğumuzu anlamamız gerekir.
07:33
Now, when I say Austin,
142
453662
2222
Austin dediğimde mesela,
07:35
you probably think "live music capital."
143
455908
2687
"canlı müziğin başkenti" diye düşünürsünüz.
07:38
And why?
144
458619
1277
Peki neden?
07:39
Because in 1991, leadership in Austin saw something percolating
145
459920
4637
Çünkü 1991'de, Austin yönetimi
07:44
with an existing asset, and they chose to own it.
146
464581
3412
aradan sızan bir varlıklarını gördüler ve onu sahiplenmeyi seçtiler.
07:48
By recognizing that momentum, naming it and claiming it,
147
468017
3525
O ivmeyi anlayarak, adlandırarak ve sahiplenerek,
07:51
they inevitably caused more live music venues to open,
148
471566
3329
daha fazla canlı müzik mekânının açılmasına,
07:54
existing spaces to add live music to their repertoire,
149
474919
3212
eski mekânların repertuvarlarına canlı müziği eklemelerine sebep oldular
07:58
and they created a swell of civic buy-in around the idea,
150
478155
3684
ve şehre fikrin etrafında bir kentleşme yarattılar,
08:01
which meant that it wasn't just a slogan in some tourism pamphlet.
151
481863
3951
ki bir turizm broşüründeki bir slogandan fazlası olduğunu gösterdi.
08:05
It was something that locals really started to believe and take pride in.
152
485838
3817
Bu yerlilerin inanmaya ve gurur duymaya başladığı bir şeydi.
08:10
Now, generally speaking, what Austin created
153
490893
2207
Genel anlamda, Austin'in yarattığı şey,
08:13
is just an assets-based narrative.
154
493124
3023
varlığa dayal anlatıydı.
08:16
And when we think back to step one,
155
496171
1969
Tekrar ilk aşamaya dönersek
08:18
we know that every city will not tick every box.
156
498164
3150
biliyoruz ki her şehir tüm onay kutularına tik atmayacak.
08:21
Many cities won't have recording studios like Memphis
157
501830
3544
Bazı şehirlerin, Memphis gibi, kayıt stüdyoları yok iken
08:25
or a songwriter and publishing scene like Nashville,
158
505398
3191
Nashville gibi, bazılarının da söz yazarı veya yayım sektörü olmayacak
08:28
and that's not a dealbreaker.
159
508613
1545
ve bu dünyanın sonu değil.
08:30
We simply have to find the momentum happening in our city.
160
510182
3721
Sadece şehrimizde yaşanan ivmeyi bulmamız gerekir.
08:33
What are our unique assets in comparison to no other place?
161
513927
4857
Başka yerlerde olmayan, eşsiz varlıklarımız nelerdir?
08:40
So, if all of that sounds like something you'd like to happen where you live,
162
520651
4595
Bunlar yaşadığınız yerde olmasını isteyeceğiniz şeyler ise,
08:45
here are three things you can do to move the needle.
163
525270
3202
işte iğneyi hareket ettirmek için yapabileğiniz üç şey:
08:48
First, you can use your feet, your ears and your dollars.
164
528496
3817
Birincisi, ayaklarınızı, kulaklarınızı ve dolarlarınızı kullanabilirsiniz.
08:52
Show up. Be that receptive and engaged audience
165
532337
3531
Orada bulunun. O kavrayıcı ve bağlı dinleyici kitlesi siz olun
08:55
that is so necessary for a music city to thrive.
166
535892
3222
bu, bir müzik şehrinin büyümesi için çok gereklidir.
08:59
Pay a cover charge.
167
539138
1412
Giriş ücreti verin.
09:00
Buy a record.
168
540574
1154
Bir albüm alın.
09:01
Discover new music, and please, take your friends.
169
541752
2492
Yeni müzikler keşfedin ve lütfen, arkadaşlarınızı da alın.
09:05
Two, you can use your voice.
170
545125
2142
İkincisi, sesinizi kullanabilirsiniz.
09:07
Buy into the assets-based narrative.
171
547767
2865
Varlığa bağlı anlatıya rağbet edin.
09:10
Talk about and celebrate what your city has.
172
550656
2936
Şehrinizin sahip oldukları hakkında konuşun ve onu kutlayın.
09:14
And three, you can use your vote.
173
554765
2007
Üçüncüsü, oyunuzu kullanabilirsiniz.
09:17
Seek out leadership that doesn't just pay lip service to your city's music,
174
557344
3722
Şehrinizin müziğine sadece sözde bağlılık gösteren değil,
09:21
but recognizes its power
175
561090
1593
onun gücünü fark eden
09:22
and is prepared to put a strategy in place
176
562707
2563
ve onu yükseltecek, büyütecek ve işbirliği yaratacak
09:25
to elevate it, grow it and build collaboration.
177
565294
2707
stratejiler ortaya koyacak liderler bulun.
09:29
There really is no telling what city could be defined
178
569697
3499
Gelecek on yılda hangi şehirlerin
09:33
by a certain scene or a certain song in the next decade,
179
573220
4383
belli bir olay veya şarkıyla tanımlanacağının
09:37
but as much as we absolutely cannot predict that,
180
577627
3112
bir yolu yok fakat bunu ne kadar öngöremesek de
09:40
what we absolutely can predict
181
580763
2256
şunu kesinlikle öngörebiliriz:
09:43
is what happens when we treat music as necessary
182
583043
3389
Müziğe, gerekli olduğu gibi davranırsak
09:46
and we work to build a music city.
183
586456
2547
ve müzik şehri olması için çalışırsak ne olur?
09:49
And that is a place where I want to live.
184
589027
2238
Orası benim yaşamak isteyeceğim bir yer olur.
09:51
Thank you.
185
591963
1151
Teşekkürler.
09:53
(Applause)
186
593138
2965
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7