Franco Sacchi: Welcome to Nollywood

Franco Sacchi Nollywood'dan bahsediyor

23,999 views ・ 2008-11-20

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Derya Zeynep Eser Gözden geçirme: osman oguz ahsen
00:18
I have a story, a story that I would like to share with you.
0
18330
4000
Bir hikayem var, sizinle paylaşmak istediğim bir hikaye.
00:22
And it's an African story.
1
22330
2000
Bir Afrika hikayesi.
00:24
It is a story of hope, resilience and glamour.
2
24330
6000
Umut, direnç ve cazibenin hikayesi bu.
00:30
There was Hollywood.
3
30330
2000
Önce Hollywood vardı.
00:32
Then came Bollywood.
4
32330
2000
Sonra Bollywood çıktı.
00:35
Today we have Nollywood, the third-largest film industry in the world.
5
35330
7000
Şimdi de Nollywood'umuz var, dünyadaki üçüncü büyük film endüstrisi.
00:42
In 2006 alone, almost 2,000 films were made in Nigeria.
6
42330
7000
Sadece 2006 yılında, Nijerya'da 2,000 film yapılmış.
00:49
Now, try to imagine 40, 50 films wrapped, distributed, every week
7
49330
8000
Şimdi, hayal etmeye çalışın, Lagos, Nijerya ve Batı Afrika'nın caddelerinde
00:57
in the streets of Lagos, Nigeria and West Africa.
8
57330
5000
her hafta 40,50 filmin paketlenip dağıtıldığını.
01:02
Some estimates put the value of this industry at 250 million dollars.
9
62330
6000
Bazı tahminlere göre bu endüstrinin değeri 250 milyon dolardır.
01:08
It has created thousands, if not tens of thousands of jobs.
10
68330
6000
Onbinlerce olmasa da binlerce istihdam yaratmaktadır.
01:14
And it's expanding.
11
74330
3000
Ve bu gittikçe gelişiyor.
01:17
But keep in mind that this was a grassroots movement.
12
77330
8000
Fakat bunun halkın içinden kopup gelen bir hareket olduğunu unutmayın.
01:25
This is something that happened without foreign investment,
13
85330
6000
Yabancı yatırım, hükümet yardımı olmadan gerçekleşen bir şey bu,
01:31
without government aid, and actually, it happened against all odds,
14
91330
6000
ve aslında, bütün engellere rağmen, Nijerya ekonomisinin
01:37
in one of the most difficult moments in Nigerian economy.
15
97330
6000
en zor anlarından birinde gerçekleşti.
01:43
The industry is 15 years old.
16
103330
2000
Bu endüstri 15 yaşında.
01:47
And so maybe you're thinking now,
17
107330
4000
Ve belki de Boston'da yaşamakta olan
01:51
why, how, an Italian filmmaker based in Boston
18
111330
4000
bir İtalyan film yapımcısının bu hikaye ile neden, nasıl
01:55
is so interested in this story?
19
115330
3000
bu kadar ilgilendiğini düşünmektesiniz.
01:58
And so I think I have to tell you just a few words,
20
118330
3000
Ve bu yüzden birkaç kelime ile nedenini anlatmalıyım,
02:01
a few things about my personal life,
21
121330
3000
özel hayatım hakkında birkaç şey,
02:04
because I think there is a connection.
22
124330
6000
çünkü sanırım burada bir bağlantı var.
02:10
My grandfather lived most of his life and is buried in Zambia.
23
130330
5000
Dedem hayatının büyük bir kısmını Zambiya'da geçirdi ve oraya gömüldü.
02:15
My father also lived most of his adult life in East Africa.
24
135330
6000
Babam da yetişkinliğinin büyük bir kısmını Doğu Afrika'da geçirdi.
02:21
And I was born in Zambia.
25
141330
4000
Ve ben Zambiya'da doğdum.
02:25
Even though I left when I was only three years old,
26
145330
2000
Sadece üç yaşındayken oradan ayrılmamıza rağmen,
02:27
I really felt that Africa was this big part of my life.
27
147330
5000
Afrika'nın hayatımın büyük bir parçası olduğunu hissettim.
02:32
And it really was a place where I learned to walk.
28
152330
5000
Gerçekten de yürümeyi öğrendiğim yer orasıydı.
02:37
I think I uttered the first words,
29
157330
4000
Sanırım ilk sözcüklerimi dile getirdim,
02:41
and my family bought their first home.
30
161330
2000
ve ailem ilk evlerini oradan aldı.
02:43
So when we came back to Italy,
31
163330
4000
İtalya'ya geri döndüğümüzde,
02:47
and one of the things that I remember the most
32
167330
3000
en çok hatırladığım şeylerden biri de
02:50
is my family having this hard time to share stories.
33
170330
4000
ailemin hikayelerini paylaşırken çektiği zorluktur.
02:54
It seemed that for our neighbors and friends,
34
174330
3000
Öyle görünüyordu ki, komşularımız ve arkadaşlarımız için
02:57
Africa was either this exotic place, this imaginary land
35
177330
6000
Afrika, muhtlemelen sadece kendi hayallerindeki
03:03
that probably exists only in their imagination,
36
183330
3000
ya egzotik bir yer, hayali bir diyar
03:06
or the place of horror, famine.
37
186330
5000
ya da korku, açlık mekanıydı.
03:11
And so we were always caught in this stereotype.
38
191330
4000
Ve böylelikle her zaman bu klişenin tuzağına düşerdik.
03:15
And I remember really this desire to talk about Africa
39
195330
3000
Ve Afrika hakkında gerçekten bu konuşma arzusunu hatırlıyorum
03:18
as a place where we lived and people live and go about their lives,
40
198330
4000
yaşadığımız ve insanların yaşadıkları ve hayatlarını sürdürdükleri,
03:22
and have dreams like we all have.
41
202330
3000
hepimiz gibi insanların rüyalarının olduğu bir yer olarak.
03:25
So when I read in a newspaper in the business page
42
205330
6000
Dolayısıyla bir gazetenin ekonomi sayfasında Nollywood
03:31
the story of Nollywood,
43
211330
2000
hakkındaki hikayeyi okuyunca,
03:33
I really felt this is an incredible opportunity to tell a story
44
213330
5000
bütün bu peşin hükümlü fikirlere karşı bir hikaye anlatmanın
03:38
that goes against all these preconceived notions.
45
218330
4000
gerçekten inanılmaz bir fırsat olduğunu hissettim.
03:42
Here I can tell a story of Africans making movies like I do,
46
222330
5000
Burada Afrikalıların tıpkı benim yaptığım gibi sinema filmi çektiklerini
03:47
and actually I felt this was an inspiration for me.
47
227330
6000
anlatabilirim ve sahiden bunun bana ilham verdiğini hissetmiştim.
03:53
I have the good fortune of being a filmmaker-in-residence
48
233330
4000
Şansa bakın ki, Boston Üniversitesi Dijital Görüntüleme Sanatları
03:57
at the Center of Digital Imaging Arts at Boston University.
49
237330
3000
Merkezi'nde ikamet eden bir film yapımcısıyım.
04:00
And we really look how digital technology is changing,
50
240330
4000
Ve biz hakikaten dijital teknolojinin nasıl değiştiğini,
04:04
and how young, independent filmmakers
51
244330
3000
ve genç, bağımsız film yapımcılarının nasıl
04:07
can make movies at a fraction of the cost.
52
247330
3000
cüzi bir maliyet ile film çekebildiklerini izliyoruz.
04:10
So when I proposed the story,
53
250330
2000
Böylece bu hikayeyi teklif ettiğimde,
04:12
I really had all the support to make this film.
54
252330
4000
bu filmi yapmak için gerekli tüm desteği aldım.
04:16
And not only had the support,
55
256330
1000
Sadece destek görmekle kalmadım,
04:17
I found two wonderful partners in crime in this adventure.
56
257330
5000
bu macerada bana eşlik eden iki tane harika suç ortağı da buldum.
04:22
Aimee Corrigan, a very talented and young photographer,
57
262330
3000
Aimee Corrigan, çok yetenekli ve genç bir fotoğrafçı,
04:25
and Robert Caputo, a friend and a mentor,
58
265330
3000
ve Robert Caputo, bir dost ve akıl hocası,
04:28
who is a veteran of National Geographic,
59
268330
4000
aynı zamanda National Geographic'in emektar bir çalışanı,
04:32
and told me, "You know, Franco, in 25 years of covering Africa,
60
272330
4000
bana dedi ki, "Yani Franco, Afrika'yı yazdığım şu 25 yıl boyunca
04:36
I don't know if I have come across a story
61
276330
3000
bu kadar eğlenceli ve umut dolu bir hikayeye daha
04:39
that is so full of hope and so fun."
62
279330
4000
denk geldim mi bilmiyorum."
04:43
So we went to Lagos in October 2005.
63
283330
7000
Böylelikle 2005'in Ekim'inde Lagos'a gittik.
04:50
And we went to Lagos to meet Bond Emeruwa,
64
290330
3000
Ve Lagos'a, bu gece bizimle beraber olan harika,
04:53
a wonderful, talented film director who is with us tonight.
65
293330
5000
yetenekli film yönetmeni Bond Emeruwa ile tanışmaya gittik.
04:58
The plan was to give you a portrait of Nollywood,
66
298330
4000
Planımız, yozlaşma meselesini ele alan
05:02
of this incredible film industry,
67
302330
3000
"Kontrol Noktası" adlı bir aksiyon filmi
05:05
following Bond in his quest to make an action movie
68
305330
4000
çekme arayışındaki Bond'u takip ederek Nollywood'un,
05:09
that deals with the issue of corruption,
69
309330
3000
bu inanılmaz film endüstrisinin bir çerçevesini
05:12
called "Checkpoint."
70
312330
2000
size çizmekti.
05:14
Police corruption.
71
314330
2000
Polisin yozlaşması.
05:16
And he had nine days to make it.
72
316330
2000
Ve bunu yapmak için dokuz günü vardı.
05:18
We thought this was a good story.
73
318330
2000
Bunun iyi bir hikaye olduğunu düşündük.
05:20
In the meantime, we had to cover Nollywood,
74
320330
3000
Bu arada, Nollywood'un hikayesini yazmalıydık,
05:23
and we talked to a lot of filmmakers.
75
323330
2000
ve birçok film yapımcısı ile konuştuk.
05:25
But I don't want to create too many expectations.
76
325330
2000
Fakat sizi çok fazla beklenti içine sokmak istemem.
05:27
I would like to show you six minutes.
77
327330
4000
Size altı dakikalık bir bölüm göstermek isterim.
05:31
And these are six minutes they really prepared for the TED audience.
78
331330
4000
Ve bu altı dakika, sahiden TED seyircisi için hazırlandı.
05:35
There are several themes from the documentary,
79
335330
3000
Belgeselde çeşitli temalar mevcut,
05:38
but they are re-edited and made for you, OK?
80
338330
2000
ama bunlar sizin için yeniden kurgulandı, tamam mı?
05:40
So I guess it's a world premier.
81
340330
3000
Sanırım dünya prömiyeri olacak bu.
05:43
(Video)
82
343330
2000
(Görüntü)
05:46
Man: Action.
83
346330
1000
Motor.
05:54
Milverton Nwokedi: You cut a nice movie with just 10,000 dollars in Nigeria here.
84
354330
7000
Burada, Nijerya'da, sadece 10,000 dolarla iyi bir film çekersiniz.
06:01
And you shoot in seven days.
85
361330
2000
Ve yedi günde yaparsınız bu işi.
06:08
Peace Piberesima: We're doing films for the masses.
86
368330
2000
Geniş kitleler için film yapıyoruz biz.
06:10
We're not doing films for the elite
87
370330
2000
Elit tabaka ve fanusdan evlerinde
06:12
and the people in their glass houses.
88
372330
2000
yaşayan insanlar için film yapmıyoruz.
06:14
They can afford to watch their "Robocop" and whatever.
89
374330
2000
Onların "Robocop" benzeri zımbırtıları izlemeye ekonomik güçleri yeter.
06:19
Mahmood Ali Balogun: I think filmmaking in Nigeria, for those who work in it,
90
379330
2000
Nijerya'da film yapımının, bu sektörde çalışanlar açısından,
06:21
is a kind of subsistence filmmaking -- what they do to make a living.
91
381330
4000
geçinme kaynağı olduğunu düşünüyorum -- hayatlarını kazanmak için yaptıkları şey.
06:25
It's not the fancy filmmaking where you say,
92
385330
3000
Düşsel bir film yapımcılığı değil bu,
06:28
oh, you want to put all the razzmatazz of Hollywood,
93
388330
3000
Hollywood'un bütün o göz boyama tekniklerini kullanıp
06:31
and where you have big budgets.
94
391330
2000
büyük bütçelere sahip olduğunuz.
06:33
Here is that you make these films,
95
393330
2000
İşte burada bu filmleri yaparsınız,
06:35
it sells, you jump onto the location again to make another film,
96
395330
4000
satarsınız, başka bir film yapmak için mekana tekrar zıplarsınız,
06:39
because if you don't make the next film, you're not going to feed.
97
399330
3000
çünkü eğer sıradaki filmi yapmazsanız, karnınızı doyuramazsınız.
06:49
Bond Emeruwa: So while we're entertaining, we should be able to educate.
98
409330
4000
O yüzden eğlendirirken eğitmeliyiz de.
06:53
I believe in the power of audiovisuals.
99
413330
4000
Görsel-işitsel araçların gücüne inanırım.
06:57
I mean, 90 percent of the population will watch Nollywood.
100
417330
3000
Nüfusun yüzde 90'ı Nollywood yapımlarını izleyecek demek istiyorum.
07:00
I think it's the most viable vehicle right now
101
420330
2000
Sanırım şu anda, tahsis edilmiş bir hattan
07:02
to pass information across a dedicated cable.
102
422330
3000
bilgiyi geçirmenin en geçerli aracı budur.
07:05
So if you're making a movie, no matter what your topic is,
103
425330
3000
O yüzden, eğer bir film yapıyorsanız, konunuz ne olursa olsun,
07:08
put in a message in there.
104
428330
2000
araya bir mesaj sıkıştırın.
07:10
Woman: You still have to report the incident.
105
430330
3000
Yine de olayı anlatmalısın.
07:15
He needs proper medical attention.
106
435330
3000
Doğru düzgün bir tıbbi yardıma ihtiyacı var.
07:18
PP: I keep trying to explain to people,
107
438330
2000
İnsanlara anlatmaya çalışıp duruyorum,
07:20
it's not about the quality at the moment -- the quality is coming.
108
440330
3000
şu anda önemli olan kalite değil -- kalite geliyor.
07:23
I mean, there are those films that people are making for quality,
109
443330
4000
Demek istiyorum ki, insanların kalite için yaptığı filmler de var,
07:27
but the first thing you have to remember about this society
110
447330
3000
fakat bu toplum hakkında hatırlamanız gereken ilk şey şudur,
07:30
is that Africa still has people that live on one dollar a day,
111
450330
4000
Afrika'da hala günde bir dolarla geçinen insanlar mevcut,
07:34
and these are the people that really watch these films.
112
454330
2000
ve bu filmleri gerçekten seyreden insanlar da bunlar.
07:41
Sonny McDon W: Nollywood is a fantastic industry
113
461330
5000
Nollywood dünyanın bu bölgesinde
07:46
that has just been born in this part of the world.
114
466330
4000
henüz dünyaya gelmiş harika bir endüstri.
07:54
Because nobody believed that Nollywood can come out of Africa.
115
474330
6000
Çünkü Nollywood'un Afrika'dan çıkabileceğine kimse inanmamıştı.
08:01
Lancelot Imasen: But our films,
116
481330
2000
Fakat bizim filmlerimizde,
08:03
they are stories that our people can relate to themselves.
117
483330
3000
insanlarımızın kendileriyle özdeşleştirebileceği hikayeler var.
08:06
They are stories about our people, for our people.
118
486330
3000
Bizim insanımız hakkında, bizim insanımız için olan hikayeler bunlar.
08:09
And consistently, they are glued to their screen
119
489330
4000
Ve sürekli olarak, ne zaman hikayeyi görürlerse
08:13
whenever they see the story.
120
493330
2000
ekrana yapışıyorlar.
08:18
Narrator: Suspense, fun and intrigue.
121
498330
3000
Belirsizlik, eğlence ve entrika.
08:21
It's the blockbuster comedy.
122
501330
2000
Gişe rekorları kıran bir komedi.
08:23
You'll crack your ribs.
123
503330
2000
Gülmekten kasıklarınız ağrıyacak.
08:32
Bernard Pinayon Agbaosi: We have been so deep into the foreign movies.
124
512330
3000
Yabancı filmlere çok fazla dalmıştık.
08:35
It's all about the foreign movies.
125
515330
2000
Herşey yabancı filmlerden ibaret.
08:37
But we can do something too.
126
517330
2000
Fakat biz de birşeyler yapabiliriz.
08:39
We can do something, something that when the world sees it,
127
519330
3000
Birşeyler yapabiliriz, dünyanın gördüğü zaman, vay,
08:42
they say, wow, this is Nigeria.
128
522330
3000
işte bu Nijerya, diyeceği şeyler.
08:48
Man: Just arrest yourself, sergeant.
129
528330
2000
Sen kendini tutukla, komiser.
08:50
Don't embarrass yourself.
130
530330
2000
Kendini komik duruma düşürme.
08:55
Come on. Don't run away. Come back. Come back.
131
535330
3000
Haydi. Kaçma. Geri gel. Geri gel.
09:02
SMW: You can now walk the street and see a role model.
132
542330
2000
Şimdi yolda yürüyebilirsiniz ve bir rol modeli görürsünüz.
09:04
It’s not just what you see in picture.
133
544330
2000
Sadece sinemada gördüğünüz kişi değildir o.
09:06
You see the person live.
134
546330
2000
Onu kanlı canlı görürsünüz.
09:08
You see how he talks. You see how he lives.
135
548330
3000
Nasıl konuştuğunu görürsünüz. Nasıl yaşadığını görürsünüz.
09:11
He influences you really good, you know.
136
551330
2000
O sizi olumlu etkiler demek istiyorum.
09:13
It’s not just what you see in the picture.
137
553330
2000
O sadece sinemada gördüğünüz biri değildir.
09:15
It is not what you hear, you know, from the Western press.
138
555330
5000
İşte, Batı basınından duyduğunuz biri değildir o.
09:20
Man: See you. Bye.
139
560330
2000
Görüşürüz. Hoşçakal.
09:24
Action.
140
564330
2000
Motor.
09:27
Saint Obi: I was so fascinated, you know, with those cowboy movies.
141
567330
5000
Kovboy filmlerine hayrandım işte.
09:32
But then when I discovered the situation in my country,
142
572330
4000
Fakat sonra ülkemin durumunu keşfettim,
09:36
at that time there was so much corruption.
143
576330
4000
o zamanlarda çok fazla yozlaşma vardı.
09:40
For a young man to really make it out here,
144
580330
3000
Genç birinin burada gerçekten tutunması için,
09:43
you got to think of some negative things and all that,
145
583330
4000
bazı olumsuz şeyleri ve bütün bunları düşünmeniz gerekir,
09:47
or some kind of vices.
146
587330
2000
veya birtakım ahlaksızlıkları.
09:49
And I didn't want that, you know.
147
589330
3000
Ve ben bunu istemedim.
09:52
And I discovered that I could be successful in life as an actor,
148
592330
5000
Ve bir aktör olarak hayatta başarılı olabileceğimi keşfettim,
09:57
without doing crime, without cheating nobody, without telling no lies.
149
597330
4000
suça bulaşmadan, kimseyi aldatmadan, yalan dolan konuşmadan.
10:01
Just me and God-given talent.
150
601330
2000
Ben ve Allah vergisi yeteneğim yeterdi.
10:14
Man: Let's go.
151
614330
1000
Haydi gidelim.
10:15
OK, it's time to kick some ass.
152
615330
3000
Haydi, günlerini gösterme vakti.
10:20
Cover this. It's your own.
153
620330
2000
Kolla bunu. Seninmiş gibi.
10:23
Move it.
154
623330
1000
İlerlet.
10:27
Roboger Animadu: In big countries, when they do the movies,
155
627330
2000
Büyük ülkelerde, film çektiklerinde,
10:29
they have all these things in place.
156
629330
2000
bütün bu şeyler yerli yerindedir.
10:31
But here, we improvise these items, like the gunshots.
157
631330
4000
Fakat burada, bu araçları doğaçlama yapıyoruz, misal silah atışları.
10:35
Like they go, here, now, now, you see the gun there,
158
635330
2000
Şunun gibi, burada, şimdi, şuradaki silahı görüyor musun,
10:37
but you won't see any guns shot, we use knock-out.
159
637330
2000
fakat hiç silahın ateşlendiğini görmezsin, vurma efekti kullanıyoruz.
10:41
Kevin Books Ikeduba: What I'm scared of is just the explosion will come up in my face.
160
641330
3000
Bu şeyin suratıma gelmesinden korkuyorum.
10:44
Woman: That's why I use enough masking tape.
161
644330
2000
O yüzden bolca kağıt bant kullanıyorum.
10:46
The masking tape will hold it.
162
646330
2000
Kağıt bant onu tutacaktır.
10:48
Wat, wait. Just hold this for me.
163
648330
2000
Bekle, bekle. Bunu benim için tut.
10:53
KBI: I'm just telling her to make sure she places it well
164
653330
2000
Ona sadece yerine iyice yerleştirdiğinden emin olmasını söylüyorum
10:55
so that it won't affect my face -- the explosion, you know.
165
655330
2000
yüzümü etkilemesin diye -- patlama yani.
10:57
But she's a professional. She knows what she’s doing.
166
657330
3000
Fakat o bir profesyonel. Ne yaptığını iyi biliyor.
11:00
I'm trying to protect my face too.
167
660330
2000
Ben de yüzümü korumaya çalışıyorum.
11:02
This ain't going to be my last movie.
168
662330
2000
Bu benim son sinema filmim olmayacak.
11:09
You know, this is Nollywood, where the magic lives.
169
669330
2000
Yani, burası Nollywood, sihirin yaşadığı yer.
11:13
RA: So now you're about to see how we do our own movies here,
170
673330
3000
İşte böyle kendi filmlerimizi nasıl yaptığımızı görmek üzeresiniz,
11:16
with or without any assistance from anybody.
171
676330
4000
birilerinden yardım alarak veya almayarak.
11:20
Man: Action.
172
680330
1000
Motor.
11:25
Cut.
173
685330
2000
Kes.
11:27
(Applause)
174
687330
6000
(Alkış)
11:33
Franco Sacchi: So many things to say, so little time.
175
693330
2000
Franco Sacchi: Az zamanda çok fazla söyleyecek şey var.
11:35
So many themes in this story.
176
695330
2000
Bu hikayenin birçok teması var.
11:37
I just can't tell you -- there’s one thing I want to tell you.
177
697330
3000
Hepsini değil ama -- size anlatmak istediğim bir şey var.
11:40
I spent, you know, several weeks with all these actors, producers,
178
700330
5000
Yani, bu aktörlerle, yapımcılarla beraber birkaç hafta geçirdim,
11:45
and the problems they have to go through are unimaginable
179
705330
3000
baş etmek zorunda kaldıkları sorunlar hayal bile edilemez,
11:48
for, you know, a Westerner, a filmmaker who works in America or in Europe.
180
708330
4000
işte, Amerika veya Avrupa'da çalışan bir Batılı film yapımcısı için.
11:52
But always with a smile, always with an enthusiasm,
181
712330
4000
Fakat hep güler yüzle, azimle çalışıyorlar,
11:56
that is incredible.
182
716330
2000
inanılmaz bu.
11:58
Werner Herzog, the German filmmaker said,
183
718330
2000
Werner Herzog, Alman film yapımcısı dedi ki,
12:00
"I need to make movies like you need oxygen."
184
720330
5000
"Oksijene ihtiyacımız olduğu gibi film yapmaya ihtiyacım var."
12:05
And I think they’re breathing.
185
725330
2000
Ve sanırım onlar nefes alıyorlar.
12:07
The Nigerian filmmakers really, really, are doing what they like.
186
727330
4000
Nijeryalı film yapımcılari hakikaten de sevdikleri şeyi yapıyor.
12:11
And so it's a very, very important thing for them,
187
731330
4000
Ve hem kendileri hem de seyircileri açısından
12:15
and for their audiences.
188
735330
1000
çok, çok önemli bir şey bu.
12:16
A woman told me, "When I see a Nollywood film,
189
736330
3000
Bir kadın bana şöyle dedi, "Bir Nollywood yapımı izlediğimde,
12:19
I can relax, I really -- I can breathe better."
190
739330
4000
rahatlayabiliyorum, gerçekten de -- daha iyi nefes alabiliyorum."
12:23
There is also another very important thing
191
743330
2000
Bu dinleyici kitlesi ile karşılıklı anlaşabileceğimi
12:25
that I hope will resonate with this audience.
192
745330
2000
umduğum bir başka önemli şey daha var.
12:27
It’s technology. I’m very interested in it
193
747330
3000
O da teknoloji. Buna çok meraklıyım
12:30
and I really think that the digital non-linear editing has slashed, you know,
194
750330
7000
ve gerçekten de doğrusal olmayan dijital kurgunun ucuzladığını düşünüyorum,
12:37
the cost now is a fraction of what it used to be.
195
757330
2000
yani, maliyet eskiye göre cüzi bir miktara indi.
12:39
Incredible cameras cost under 5,000 dollars.
196
759330
4000
5,000 doların altında inanılmaz kameralar var.
12:43
And this has unleashed tremendous energy.
197
763330
3000
Bu da muazzam bir enerji patlamasına yol açmış durumda.
12:46
And guess what?
198
766330
2000
Tahmin edin bakalım ne oldu?
12:48
We didn’t have to tell to the Nigerian filmmakers.
199
768330
2000
Nijeryalı film yapımcılarına anlatmak zorunda kalmadık.
12:50
They understood it, they embraced the technology
200
770330
3000
Bunu anladılar, teknolojiyi kucakladılar
12:53
and they run with it, and they’re successful.
201
773330
2000
ve onunla devam ediyorlar, başarılı da oldular.
12:55
I hope that the Nollywood phenomenon will go both ways.
202
775330
5000
Umarım Nollywwod olgusu çift taraflı işler.
13:00
I hope it will inspire other African nations to embrace the technology,
203
780330
5000
Umarım diğer Afrika ülkeleri de teknolojiyi kucaklamak için bundan ilham alır,
13:05
look at the Nigerian model, make their films, create jobs,
204
785330
3000
Nijerya modeline bakıp, kendi filmlerini, istihdamlarını yaratırlar,
13:08
create a narrative for the population, something to identify,
205
788330
4000
halklarının özdeşleşebileceği, olumlu, gerçek anlamda
13:12
something positive, something that really is psychological relief
206
792330
3000
psikolojik rahatlama sağlayacak ve kendi kültürlerinin bir parçası
13:15
and it's part of the culture.
207
795330
2000
olan öyküler yaratırlar.
13:17
But I really think this is a phenomenon that can inspire us.
208
797330
5000
Fakat bence bu aynı zamanda bize de ilham verebilecek bir olgu.
13:22
I really think it goes both ways.
209
802330
2000
Bence bu gerçekten de çift yönlü işliyor.
13:24
Filmmakers, friends of mine, they look at Nollywood and they say,
210
804330
4000
Film yapımcısı arkadaşlarım, Nollywood'a bakıp, "Vay, hakikaten de
13:28
"Wow, they are doing what we really want to do,
211
808330
2000
bizim yapmak istediğimiz şeyi yapıyorlar, ve para kazanıp
13:30
and make a buck and live with this job."
212
810330
3000
bu işle geçimlerini sağlıyorlar." diyor.
13:33
So I really think it’s a lesson
213
813330
1000
Dolayısıyla bunun bizim onlardan
13:34
that we're actually learning from them.
214
814330
2000
öğrendiğimiz bir ders olduğunu düşünüyorum.
13:36
And there's one thing, one small challenge that I have for you,
215
816330
3000
Ve bir şey daha var, sizi biraz zorlayacak bir şeyim var,
13:39
and should make us reflect on the importance of storytelling.
216
819330
4000
ve hikaye anlatımının önemi üzerinde düşünmemizi sağlamalı.
13:43
And I think this is really the theme of this session.
217
823330
3000
Ve bence bu oturumun gerçek teması bu.
13:46
Try to imagine a world where the only goal is food and a shelter, but no stories.
218
826330
12000
Tek amacın gıda ve barınma olduğu, hikayesiz bir dünya hayal etmeye çalışın.
13:58
No stories around the campfire.
219
838330
2000
Kamp ateşinin çevresinde hikayeler anlatılmayacak.
14:00
No legends, no fairytales.
220
840330
2000
Efsaneler olmayacak, peri masalları.
14:02
Nothing.
221
842330
2000
Hiçbir şey.
14:04
No novels.
222
844330
2000
Romanlar olmayacak.
14:09
Difficult, eh? It's meaningless.
223
849330
2000
Zor değil mi? Anlamsız bu.
14:11
So this is what I really think.
224
851330
3000
İşte gerçek fikrim bu.
14:14
I think that the key to a healthy society
225
854330
4000
Bence sağlıklı bir toplumun anahtarı
14:18
is a thriving community of storytellers,
226
858330
2000
iyi iş yapan hikaye anlatıcılarının elinde,
14:20
and I think that the Nigerian filmmakers really have proved this.
227
860330
5000
ve Nijeryalı film yapımcılarının bunu gerçekten başardığını düşünüyorum.
14:25
I would like you to hear their voices.
228
865330
5000
Onların sesini duymanızı isterim.
14:30
Just a few moments.
229
870330
3000
Sadece birkaç saniye için.
14:33
It’s not an added sequence, just some voices from Nollywood.
230
873330
5000
İzleyecekleriniz ard arda sıralı değil, sadece Nollywood'dan birkaç ses.
14:38
(Video) Toyin Alousa: Nollywood is the best thing that can happen to them.
231
878330
2000
Görüntü: Nollywood onların başına gelen en iyi şey.
14:40
If you have an industry that puts a smile on people's face,
232
880330
4000
İnsanların yüzüne gülücük konduran bir endüstri varsa, işte o
14:44
that’s Nollywood.
233
884330
2000
Nollywood'dur.
14:46
SO: I believe very soon, we’re not only going to have better movies,
234
886330
3000
İnanıyorum çok yakında, yalnızca daha iyi sinema filmleri değil,
14:49
we'll have that original Nigerian movie.
235
889330
3000
orijinal bir Nijerya filmine de sahip olacağız.
14:52
BE: It’s still the same basic themes.
236
892330
2000
Hala aynı basit temalar var.
14:54
Love, action.
237
894330
3000
Aşk, aksiyon.
14:58
But we're telling it our own way, our own Nigerian way, African way.
238
898330
5000
Fakat biz bunları kendi dilimizle, Nijerya'nın diliyle, Afrika'nın diliyle anlatıyoruz.
15:04
We have diverse cultures, diverse cultures, there are so many,
239
904330
5000
Bizde çeşitli kültürler var, farklı farklı, o kadar çoklar ki,
15:09
that in the natal lifetimes,
240
909330
3000
bir ömür boyunca
15:12
I don't see us exhausting the stories we have.
241
912330
4000
hikayelerimizin tükeneceğini öngörmüyorum.
15:16
FS: My job ends here, and the Nollywood filmmakers really have now to work.
242
916330
7000
FS: Benim görevim burada bitiyor, ve Nollywood'lu film yapımcılarının yapacak çok işi var.
15:23
And I really hope that there will be many, many collaborations,
243
923330
3000
Ve gerçekten umut ediyorum, birbirimize birşeyler öğretebileceğimiz
15:28
where we teach each other things.
244
928330
2000
birçok işbirliği olanaklarına sahip olacağız.
15:30
And I really hope that this will happen.
245
930330
3000
Bunun gerçekleşmesini gönülden umuyorum.
15:33
Thank you very much.
246
933330
1000
Çok teşekkür ederim.
15:34
(Applause)
247
934330
4000
(Alkış)
15:38
Chris Anderson: Stop. I've got two questions.
248
938330
4000
Chris Anderson. Dur. İki sorum vardı.
15:42
Franco, you described this as the world's third largest film industry.
249
942330
5000
Franco, bunu dünyanın en büyük üçüncü film endüstrisi olarak tanıttın.
15:47
What does that translate to in terms of numbers of films, really?
250
947330
3000
Rakamsal olarak ifade edersek, çekilen film sayısı tam olarak ne kadardır?
15:50
FS: Oh, yes. I think I mentioned briefly -- it's close to 2,000 films.
251
950330
4000
FS: Ah, evet. Sanırım bundan kısaca bahsetmiştim -- 2,000 adete yakın.
15:54
There is scientific data on this.
252
954330
2000
Bununla ilgili bilimsel veriler var.
15:56
CA: 2,000 films a year?
253
956330
2000
CA: Yılda 2,000 film mi?
15:58
FS: 2,000 films a year. 2005 or 6,
254
958330
3000
FS: Yılda 2,000 film. 2005 veya 2006'da,
16:01
the censor board has censored 1,600 films alone.
255
961330
6000
sadece sansür kurulunun sansürlediği filmlerin sayısı 1,600 idi.
16:07
And we know that there are more.
256
967330
2000
Ve biz daha fazlasının olduğunu biliyoruz.
16:09
So it’s safe to say that there are 2,000 films.
257
969330
2000
O yüzden 2,000 adet olduğunu söylemek yanlış olmaz.
16:11
So imagine 45 films per week.
258
971330
2000
Düşünün bir, haftada 45 film.
16:13
There are challenges. There are challenges.
259
973330
2000
Zorluklar var, zorluklar var.
16:15
There is a glut of film,
260
975330
2000
Filmlerde arz fazlası var,
16:17
the quality has to be raised, they need to go to the next level,
261
977330
3000
kalitenin yükseltilmesi lazım, bir sonraki seviyeye çıkmaları gerekir,
16:20
but I’m optimistic.
262
980330
2000
fakat ben iyimserim.
16:22
CA: And these aren’t films that are primarily seen in cinemas?
263
982330
3000
CA: Bu filmler öncelikli olarak sinemalarda gösterilen filmler değil herhalde?
16:25
FS: Oh yes, of course. This is very important.
264
985330
3000
FS: Ah evet, kesinlikle. Bu çok önemli.
16:28
Maybe, you know, for you to try to imagine this,
265
988330
2000
Belki de, işte bunu hayal etmenizi sağlamak için,
16:30
these are films that are distributed directly in markets.
266
990330
6000
bunlar doğrudan piyasada dağıtımı yapılan filmler değil.
16:36
They are bought in video shops.
267
996330
2000
Video dükkanlarından satın alınıyor.
16:38
They can be rented for pennies.
268
998330
2000
Birkaç kuruşa kiralanabilirler.
16:40
CA: On what format?
269
1000330
1000
CA: Hangi formatta?
16:41
FS: Oh, the format -- thank you for the question. Yes, it's VCDs.
270
1001330
3000
FS: Ah, format -- soru için teşekkürler. Evet, VCD'deler.
16:44
It's a CD, it's a little bit more compressed image.
271
1004330
3000
CD yani, biraz daha sıkıştırılmış görüntü içerir.
16:47
They started with VHS.
272
1007330
2000
VHS ile başladılar.
16:49
They actually didn't wait for, you know, the latest technology.
273
1009330
3000
Aslında, yani, en son teknolojiyi beklemediler.
16:52
They started in '92, '94.
274
1012330
2000
'92, '94'de başladılar.
16:54
So there are 57 million VCRs in Nigeria
275
1014330
6000
Dolayısıyla Nijerya'da, işte, VHS ve bu VCD'leri
17:00
that play, you know, VHS and these VCDs.
276
1020330
4000
oynatan 57 milyon VCR bulunmakta.
17:04
It's a CD basically. It's a compact disc.
277
1024330
2000
Esasen bir CD bu. Kompakt disk.
17:06
CA: So on the streets, are film casts ... ?
278
1026330
2000
CA: Öyleyse yollarda, filmler ...?
17:08
FS: You can be in a Lagos traffic jam
279
1028330
3000
FS: Lagos'da sıkışık trafikte kalabilirsiniz
17:11
and you can buy a movie or some bananas or some water. Yes.
280
1031330
5000
ve bir film veya birkaç muz veya biraz su alabilirsiniz. Evet.
17:16
(Laughter)
281
1036330
2000
(Gülüşmeler)
17:18
And I have to say, this really proves that storytelling,
282
1038330
4000
Ve şunu demem lazım, aslında bu, hikaye anlatımının
17:22
it's a commodity, it's a staple.
283
1042330
2000
temel bir ticari ürün olduğunu kanıtlıyor.
17:24
There is no life without stories.
284
1044330
3000
Hikayesiz hayat olmaz.
17:27
CA: Franco, thank you so much.
285
1047330
2000
CA: Franco, çok teşekkür ederiz.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7