The role of human emotions in science and research | Ilona Stengel

135,640 views ・ 2018-03-19

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
I'm a scientist,
0
12752
2176
Ben bilim insanıyım,
00:14
and I'm a big fan of Star Trek,
1
14952
3088
ayrıca büyük bir Star Trek,
00:18
especially of Mr. Spock.
2
18064
2476
özellikle Mr. Spock hayranıyım.
00:21
Mr. Spock is a scientist as well,
3
21781
2026
Mr. Spock da bilim insanı,
00:23
and at the same time, he's the first [officer]
4
23831
2157
ayrıca Enterprise uzay gemisinin
00:26
of the starship Enterprise,
5
26012
2968
ilk kumandanı,
00:29
and during the adventures of the Enterprise crew,
6
29004
3120
Enterprise ekibinin maceraları boyunca
00:32
he and his colleagues are dealing a lot
7
32148
2126
iş arkadaşlarıyla birlikte
00:34
with the presence or absence of Mr. Spock's emotions.
8
34298
4642
Mr. Spock'ın duygularının varlığı ve yokluğuyla uğraşıyorlar.
00:39
Mr. Spock is half-human and half-Vulcan,
9
39924
3707
Mr. Spock yarı insan yarı Vulkan,
00:43
and Vulcans are an alien race
10
43655
2658
Vulkanlar duygularını kontrol etmeyi
00:46
who learn to control and suppress their feelings
11
46337
2715
ve bastırmayı öğrenen, böylece tamamen mantıklı davranan
00:49
and to act purely out of logic.
12
49076
2014
bir uzaylı ırkı.
00:51
As Mr. Spock is only half-Vulcan,
13
51995
2715
Mr. Spock sadece yarı Vulkan olduğu için
00:54
he sees himself constantly in conflict in between logic and emotions,
14
54734
5557
kendini sürekli bir duygu ve mantık karmaşası içinde buluyor,
01:00
and as he's part of a team,
15
60315
2024
üstelik bir ekibin parçası,
01:02
the whole crew is struggling with,
16
62363
2880
tüm ekip mücadele veriyor,
01:05
is analyzing,
17
65267
1771
analiz yapıyor
01:07
and is making fun of this conflict.
18
67062
1825
ve bu çelişkiyle dalga geçiyorlar.
01:09
And also the fans of Star Trek watch with amusement
19
69566
2907
Star Trek hayranları da bu çelişkili davranışı
01:12
this seemingly contradictory behavior.
20
72497
2231
zevkle izliyorlar.
01:15
They find it quite fascinating.
21
75155
3113
İzleyiciler bunu çok ilginç buluyorlar.
01:19
And the matter is a golden thread
22
79362
1666
60'lı yıllardan günümüze kadar
01:21
through the whole Star Trek series and movies from the '60s until today.
23
81052
3663
tüm Star Trek yapımlarında bu konu en dikkat çekici nokta oldu.
01:25
And that's actually what I want to talk about today:
24
85091
2825
Benim bugün konuşmak istediğim konu da bu:
01:27
the role of emotions in science.
25
87940
2326
Bilimde duyguların rolü.
01:31
We tend to think that science is all about facts and logic
26
91353
4343
Bilimin gerçekler ve mantıktan ibaret olduğunu, hislerin bilimde çoğu zaman
01:35
and human feelings are often neglected or considered an obstacle to get rid of.
27
95720
4309
önemsenmediğini veya aşılması gereken bir engel olarak görüldüğünü düşünürüz.
01:40
I would like to suggest that emotions are as important in science
28
100989
4311
Duyguların bilimde en az hayatımızda olduğu kadar
01:45
as they are in any other part of our lives.
29
105324
2261
önemli olduğunu söylemek istiyorum.
01:48
Science is made by humans,
30
108195
2183
Bilim insanlar tarafından yapılır,
01:50
and as human beings,
31
110402
1705
insan olarak
01:52
even if we try hard, we cannot get rid of our emotions.
32
112131
3814
ne kadar çalışsak da duygularımızdan kurtulamayız.
01:56
So instead of fighting them,
33
116704
2179
Bu yüzden onlarla savaşmak yerine
01:58
I believe that even in science, we should make use of our feelings,
34
118907
3548
bilim için bile olsa duygularımızdan fayda çıkarmalıyız,
02:02
because for breakthroughs and innovation,
35
122479
2206
çünkü büyük atılım ve yenilikler
02:04
they are equally important as facts and logic.
36
124709
2611
gerçekler ve mantıkla eşit öneme sahip.
02:09
I will come back to Mr. Spock,
37
129256
1960
Mr. Spock'a geri döneceğim
02:11
but first let me share my experience on the role of emotions in science,
38
131240
5152
ama bilimde duygunun rolüyle ilgili tecrübelerimi paylaşmak istiyorum,
02:16
and one story in particular kept me thinking about it
39
136416
2889
özellikle son birkaç yıldır sürekli düşündüğüm
02:19
for the last couple of years.
40
139329
1697
bir hikâye var.
02:21
I'm working in research on organic light-emitting diodes,
41
141940
4255
Organik ışık emen diodlar üzerinde araştırma alanında çalışıyorum,
02:26
so-called OLEDs.
42
146219
1523
sözde OLED'ler yani.
02:28
This is how you might know them,
43
148233
2005
Onları bu şekilde tanıyorsunuz,
02:30
as new generation of displays.
44
150262
2254
yeni nesil ekranlar olarak.
02:33
OLEDs are more and more used in smartphone displays and TV screens.
45
153262
4325
OLED'ler akıllı telefon ve TV ekranlarında giderek daha çok kullanılıyor.
02:37
They make them appear bright, truly colorful and bendable.
46
157611
4707
Parlak, çok renkli ve bükülebilir olmasını sağlıyorlar.
02:43
This is how they look like
47
163963
1251
Fizikçi iş arkadaşlarımın
02:45
in the research lab of my physicist colleagues.
48
165238
2608
araştırma laboratuvarında buna benziyorlar.
02:48
And this is what I, as a chemist,
49
168979
2191
Kimyager olarak onları düşündüğümde
02:51
have in mind when I think about them.
50
171194
2444
aklımda beliren görüntü bu.
02:53
I've loved it ever since I started to work on it.
51
173662
2865
Üzerinde çalışmaya başladığımdan beri bunu çok sevdim.
02:57
So I didn't really like the news
52
177415
2196
Bu yüzden de
02:59
when the company I had been working for --
53
179635
2318
daha önce çalıştığım şirketin
03:01
that was my previous employer --
54
181977
2202
OLED araştırmasına son vereceğini
03:04
announced that they wanted to stop OLED research.
55
184203
2801
ilan ettiği haberleri hiç hoşuma gitmedi.
03:08
At the time, the management had reasons for this decision,
56
188159
2931
O zamanlar yönetimin bu karara ilişkin sebepleri vardı
03:11
and the company handled it very well, actually.
57
191114
2418
ve şirket aslında konuyu çok iyi idare etti.
03:13
Nobody lost their jobs,
58
193556
1780
Hiç kimse işini kaybetmedi
03:15
and everybody was rewarded for their performed work.
59
195360
2746
ve herkes çalıştığı işin karşılığını aldı.
Bugün size göstermek istediğim,
03:19
What I want to show you today
60
199043
1414
03:20
is what happened with my scientist colleagues and me
61
200481
2922
bilim insanı iş arkadaşlarımla birlikte
03:23
during the time in between the announcement
62
203427
2737
şirketin bu kararı alması ve projedeki son günümüz arasında
03:26
and the last working day on our project.
63
206188
2278
geçen zaman diliminde neler olup bittiği.
03:29
Consider it a small case study on emotions in science.
64
209067
3849
Bilimde duyguların yerine dair küçük bir örnek çalışma olarak düşünün.
03:34
In 2015, our research team had grown to more than 80 people,
65
214454
4777
2015'te araştırma ekibimiz 80'i aşan bir grup olarak büyüdü
03:39
and even after the announcement that our project was discontinued,
66
219255
3469
ve projemize devam edilmeyeceği açıklandıktan sonra bile
03:42
we could not stop working from one day to another.
67
222748
2488
günbegün çalışmaktan kendimizi alıkoyamadık.
03:45
It took several months to bring all activities to a sound end
68
225759
3931
Tüm faaliyetlere usulüne göre son vermek
03:49
and to find new jobs within the company for everyone.
69
229714
2888
ve herkese şirket içinde yeni işler bulmak aylar sürdü.
03:53
Here's what happened.
70
233088
1333
Olay şöyle gelişti.
03:54
Even though we knew that we were working on a project
71
234445
2647
Son verilecek bir proje üzerinde
03:57
that was to be stopped,
72
237116
1996
çalıştığımızı bilsek de
03:59
during those months our output hit the roof.
73
239136
3082
o aylar süresince verimimiz tavan yaptı.
04:03
We were actually working on two different OLED projects:
74
243377
3380
İki farklı OLED projesi üzerinde çalışıyorduk:
04:06
first, the development of materials for blue-shining OLEDs,
75
246781
3993
mavi ışıklı OLED'ler için materyallerin geliştirilmesi,
04:10
which had started in 2001;
76
250798
2636
buna 2001'de başlanmıştı;
04:13
and second, materials for green OLEDs, which had started in 2014.
77
253458
5673
ikincisi ise 2014'te başladığımız yeşil OLED'lerin materyalleri.
04:19
And the results I show you here concern the green OLED project.
78
259155
3317
Size gösterdiğim sonuçlar yeşil OLED projesiyle ilgili.
04:23
In the graph, you can see how the lifetime,
79
263297
2732
Grafikte cihazlarımızın dayanıklılığı için
04:26
which is a crucial measure for the durability of our devices,
80
266053
3787
çok önemli bir ölçüm olan kullanım ömrünün
04:29
developed over time.
81
269864
1657
zamanla geliştiğini görüyorsunuz.
04:32
In 2015, just half a year into the project,
82
272677
4071
2015 yılında, projenin ilk 6 ayı içinde
04:36
we were told to scale down,
83
276772
2406
küçültmeye gitmemiz,
04:39
to stop working on the project as soon as possible
84
279202
3175
mümkün olduğu kadar hızlıca projeyi sonlandırmamız
04:42
and to start over in other jobs.
85
282401
1793
ve diğer işlere başlamamız söylendi.
04:44
Nevertheless, from this time on,
86
284987
2541
Yine de o andan itibaren
04:47
our results continued to improve rapidly.
87
287552
3003
sonuçlarımız hızla ilerlemeye devam etti.
04:52
How did that happen?
88
292097
1150
Bu nasıl mı oldu?
04:55
After the announcement, pretty quickly, colleagues started leaving the team,
89
295070
4263
Açıklama sonrasında, çok hızlı şekilde, iş arkadaşlarım ekibi bırakmaya başladı
04:59
and soon, we were left in a small group,
90
299357
2436
ve kısa zaman içinde küçük bir gruba dönüştük,
05:01
all pretty much sharing the same attitude of,
91
301817
3044
hepimiz de aynı tutum içindeydik,
05:04
"I'm going to be the last person leaving the ship."
92
304885
2563
''Bu gemiyi en son ben terk edeceğim.''
05:08
What I mean is,
93
308410
1472
Demek istediğim,
05:09
while the number of scientists working on the project was decreasing,
94
309906
4029
proje üzerinde çalışan bilim insanlarının sayısı azalırken
05:13
the dedication of people remaining grew dramatically.
95
313959
3683
kalanların projeye bağlılığı çok büyük oranda artış gösterdi.
05:19
And also, a new and more intense team spirit formed.
96
319054
3580
Ayrıca daha yeni ve güçlü bir ekip ruhu ortaya çıktı.
05:23
We all shared the same passion for our work,
97
323543
3227
Hepimiz işimize dair aynı tutkuyu paylaşıyorduk,
05:26
we all were sad that it was about to end,
98
326794
3277
sona erecek olması hepimizi üzmüştü
05:30
and we all wanted to show that we could turn our ideas into reality.
99
330095
3770
ve fikirlerimizi hayata geçirebileceğimizi göstermek istedik.
05:34
We felt that we belonged to something bigger.
100
334647
2841
Daha büyük bir şeye ait olduğumuzu hissettik.
05:38
And furthermore,
101
338790
1579
Dahası,
05:40
our project was less and less in the focus of the management,
102
340393
3692
projemiz yönetimin ilgi odağından neredeyse çıkmıştı
05:44
because they started to think about new projects,
103
344109
2707
çünkü yeni projeler ve yeniden yapılanma
05:46
restructuring and so on.
104
346840
1697
düşünmeye başlamışlardı.
05:49
This resulted in additional freedom
105
349434
2723
Bunun sonucunda ekstra özgürlük
05:52
and the possibility to take a few things into our own hands.
106
352181
4022
ve bazı işleri kendi elimize alma imkanı edindik.
05:57
Of course, more freedom also means more responsibility,
107
357001
4746
Tabii ki daha çok özgürlük daha çok sorumluluk demek,
06:01
which we were happy to take, because we believed in our work.
108
361771
3866
bu bizi mutlu ediyordu çünkü işimize inanıyorduk.
06:05
We felt empowered.
109
365989
1672
Güçlenmiş hissediyorduk.
06:08
And these three pillars --
110
368589
1796
Bu üç sütun ise...
06:10
dedication, belonging and empowerment --
111
370409
4828
bağlılık, aitlik ve güçlendirme,
06:15
worked together in a kind of self-reinforcing cycle,
112
375261
3445
kendi kendine güç veren bir döngüde birlikte çalıştılar,
06:18
and the closer we got to shutdown,
113
378730
2149
kapanışa yaklaştıkça
06:20
the better our output became.
114
380903
1659
sonuçlarımız daha iyi oldu.
06:23
So we were working with such personal engagement
115
383241
2556
İdama mahkum edilmiş bir proje üzerinde
06:25
on a project already sentenced to death
116
385821
2286
kişisel bir özveriyle çalışıyorduk
06:28
because we felt connected to something meaningful.
117
388131
3400
çünkü anlamlı bir şeye bağlandığımızı hissetmiştik.
06:33
Of course, it was also a hard and sometimes frustrating time,
118
393440
4961
Tabii ki zor ve moral bozucu olduğu zamanlar oldu
06:38
but we were sitting together in the lab,
119
398425
2016
ama laboratuvarda veya bazen bir kafede
06:40
or occasionally in the café,
120
400465
2080
birlikte oturup
06:42
sharing our sadness about the end of our project
121
402569
3357
projenin bitişi ve işte aldığımız zevk hakkında
06:45
as well as the joy in our work.
122
405950
2531
paylaşımda bulunuyorduk.
06:48
So overall, we had a very intense and mesmerizingly exciting time.
123
408505
5449
Yani çok yoğun ve heyecan verici bir zaman geçirdik.
06:54
And the lifetime we finally obtained for our materials
124
414466
3904
Materyallerimiz için elde ettiğimiz kullanım ömrü
06:58
was on one level with already commercialized materials
125
418394
3539
o zamanki yeşil OLED'ler için ticarileşmiş materyallerle
07:01
for green OLEDs at the time,
126
421957
2117
eşdeğer oldu
07:04
and we achieved this within just one year.
127
424098
2539
ve biz bunu sadece 1 yıl içinde başardık.
07:07
And those results helped our employer
128
427431
3048
Bu sonuçlar şirketimizin
07:10
to sell the patents for real value.
129
430503
2293
patentleri gerçek değeriyle satmasına da yardımcı oldu.
07:14
Now, let me tell you the same story
130
434923
3186
Şimdi izin verirseniz bu hikâyeyi
07:18
with different characters and a slightly different operation.
131
438133
3723
farklı karakterler ve biraz değişik bir faaliyet üzerinde anlatayım.
07:22
The story is part of Star Trek.
132
442341
1710
Star Trek'ten alıntı bir hikâye.
07:24
And sorry for those of you who haven't seen the movies,
133
444602
2613
Fimleri izlemeyenler kusura bakmayın,
07:27
but I need to introduce a spoiler here.
134
447239
1966
zevkini kaçıracak bir şey söylemem lazım.
07:30
After Mr. Spock sacrificed himself to save the starship Enterprise
135
450643
4688
Mr. Spock, Star Trek II'nin sonunda Enterprise uzay gemisini kurtarmak için
07:35
at the end of Star Trek II,
136
455355
2300
kendini feda ettiğinde
07:37
Captain Kirk and his core team
137
457679
1567
Kaptan Kirk ve asıl ekibi
07:39
were determined to hunt through the universe to search for Spock,
138
459270
4203
Spock'ı bulmak için evrende ava çıkmaya kararlılardı,
07:43
even though they could see only very little chance
139
463497
2584
üstelik onu yaşıyor olarak bulma ihtimalleri
07:46
in finding him alive.
140
466105
1399
çok az olmasına rağmen.
07:48
And Starfleet Command did not give them permission
141
468393
2801
Starfleet Kumandası ne onlara ne de başka bir gemiye
07:51
nor a starship to do so,
142
471218
2109
bunun için izin verdi,
07:53
so they took it very passionately into their own hands
143
473351
3421
onlar da büyük bir şevkle işi kendi ellerine alıp
07:56
to travel out to find Spock.
144
476796
1888
Spock'ı bulmak üzere yola çıktılar.
07:59
And after dealing with great challenges, they eventually found Spock,
145
479657
3918
Büyük zorluklar sonrasında onu buldular
08:03
and he happily and gratefully joined the team again.
146
483599
3334
ve o da memnuniyetle ekibe geri katıldı.
08:08
He could feel the dedication and the connection of his team
147
488235
3548
Ekibinin onu kurtarmak ve ekibi bir arada tutmak için
08:11
towards their project, which was to save him
148
491807
3444
yaptıkları plana gösterdikleri bağlılığı
08:15
and to hold the crew together.
149
495275
1532
hissedebiliyordu.
08:18
And over the years, over the episodes of the saga,
150
498172
3916
Yıllar içinde devam filmlerinde
08:22
Mr. Spock came to realize
151
502112
1588
Mr. Spock şunu anladı ki
08:23
that the combination of both logic and emotions
152
503724
5019
mantık ve duygu kombinasyonu
08:28
is crucial for facing challenges and exploring new worlds,
153
508767
4801
yeni dünyalar keşfetmek ve zorluklarla yüzleşmek için çok önemli
08:33
and there was no contradiction anymore.
154
513592
2055
ve bu konuda çelişki yoktu artık.
08:37
So the storyline here for both our OLED story and Star Trek
155
517151
5063
Hem OLED hem de Star Trek hikâyeleri
08:42
is actually the basic setting for a lot of breakthrough stories,
156
522238
3199
aslında çığır açan hikâyeler için ortam hazırlıyor,
08:45
in and out of science.
157
525461
1721
bilim olsun veya olmasın.
08:48
The main characters are all part of a great team.
158
528279
3603
Ana karakterlerin hepsi büyük bir ekibin parçası.
08:52
All team members show a huge dedication towards reaching their goal.
159
532915
4437
Ekibin tüm üyeleri amaçları için büyük özveri gösteriyor.
08:58
They strive to seize all the freedom they can get,
160
538710
3437
Elde edebilecekleri her özgürlük için çabalıyor
09:02
and they take the responsibility they need to take.
161
542171
3165
ve almaları gereken her tür sorumluluğu alıyorlar.
09:07
During the time our OLED project was nearing the end,
162
547299
3318
OLED projemiz sona yaklaşırken
09:10
I received one piece of advice several times.
163
550641
3388
pek çok kez bir tavsiye aldım.
09:15
"Don't take it to your heart.
164
555218
1651
''Kişisel hâle getirme.
09:17
You can work on something else."
165
557591
1770
Başka bir şey üzerinde çalışabilirsin.''
09:20
If I had followed it,
166
560456
1493
Buna uysaydım
09:21
it would have saved me several depressed evenings
167
561973
3690
göz yaşı dökmezdim ve üzgün geçirdiğim bazı akşamları
09:25
and many tears,
168
565687
1165
hiç geçirmezdim
09:28
but at the same time,
169
568095
1413
ama aynı zamanda
09:29
I would have failed to gain a great deal in personal development and happiness.
170
569532
5476
bu büyük kişisel gelişim ve mutluluğu asla edinemezdim.
09:36
And as the same is true for my colleagues and our whole project,
171
576375
3335
İş arkadaşlarım ve tüm projemiz için aynısı geçerli,
09:39
we would have achieved far less.
172
579734
1729
çok daha azını başarırdık.
09:42
So of course, science should be based on facts and logic.
173
582614
4158
Bu yüzden bilim gerçekler ve duygular üzerine kurulu olmalı.
09:47
When I say we should use our emotions in science,
174
587720
3452
Bilimde duygularımızı kullanmamız gerektiğini söylediğimde
09:51
I do not suggest we should use feelings instead of facts.
175
591196
3358
gerçekler yerine hislerimizi kullanmamız gerektiğini değil,
09:55
But I say we should not be afraid of using our feelings
176
595321
3338
gerçek bazlı bilim ve inovasyonda uygulamak ve katalize etmek için
09:58
to implement and to catalyze fact-based science and innovation.
177
598683
3764
duygularımızı da kullanmaktan korkmamamız gerektiğini söylüyorum.
10:03
Emotions and logic do not oppose each other.
178
603229
3253
Duygu ve gerçek birbirine karşı çıkmıyor.
10:06
They complement each other,
179
606967
2109
Birbirini tamamlıyor
10:09
and they reinforce each other.
180
609100
1849
ve güçlendiriyor.
10:12
The feeling of being dedicated to something meaningful,
181
612317
4260
Anlamlı bir şeye duyulan bağlılık,
10:16
of belonging to something bigger
182
616601
3165
daha büyük bir şeye hissedilen aitlik,
10:19
and of being empowered
183
619790
1970
yetkilendirilmek
10:21
is crucial for creativity and innovation.
184
621784
2761
yaratıcılık ve inovasyon için çok önemli.
10:26
Whatever you are working on,
185
626063
1500
Ne üzerinde çalışırsanız çalışın,
10:28
make sure that it matters,
186
628643
1468
değeri olduğundan emin olun
10:31
and take it to your heart as much as you like.
187
631254
2261
ve istediğiniz kadar kişisel hâle getirin.
10:34
Thank you.
188
634642
1151
Teşekkür ederim.
10:35
(Applause)
189
635817
4746
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7