Museums should honor the everyday, not just the extraordinary | Ariana Curtis

48,901 views ・ 2019-01-18

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sevgül Demir
00:13
Representation matters.
0
13614
1902
Temsil önemlidir.
00:16
Authentic representations of women matter.
1
16683
3234
Kadınların özgün temsilleri önemlidir.
00:21
I think that too often, our public representations of women
2
21404
3818
Bunu sık sık düşünüyorum, genel kadın temsilleri,
00:25
are enveloped in the language of the extraordinary.
3
25246
2381
olağan dışının diliyle kuşatılmıştır.
00:29
The first American woman to become a self-made millionaire:
4
29441
2860
Kendi kendine milyoner olan ilk Amerikalı kadın:
00:32
Madam C. J. Walker ...
5
32325
1245
Madam C.J. Walker.
00:34
The dresses of the first ladies of the United States ...
6
34794
2682
Birleşik Devletler başkanlarının eşlerinin giysileri.
00:39
Shirley Chisholm, the first woman to seek
7
39086
2944
Shirley Chisholm, ABD Demokrat partiden başkan adaylığı
00:42
the US Democratic party's presidential nomination --
8
42054
2466
isteyen ilk kadın.
00:44
(Applause)
9
44544
1919
(Alkış)
00:47
As a museum curator,
10
47701
1151
Müze yöneticisi olarak
00:48
I understand why these stories are so seductive.
11
48876
2416
bu hikayelerin neden çok çekici olduğunu anlıyorum.
00:52
Exceptional women are inspiring and aspirational.
12
52179
3232
İstisnai kadınlar ilham verici ve istek uyandırıcı.
00:57
But those stories are limiting.
13
57166
1538
Fakat bu hikayeler kısıtlıdır.
00:59
By definition, being extraordinary is nonrepresentative.
14
59365
3213
Tanım olarak, olağan dışı olmak temsil edilemez.
01:03
It's atypical.
15
63110
1150
Başkadır.
01:05
Those stories do not create a broad base for incorporating women's history,
16
65133
3640
Bu hikayeler kadınların tarihini kapsamak için geniş bir taban yaratmıyorlar
01:08
and they don't reflect our daily realities.
17
68797
2060
ve günlük gerçeklerimizi yansıtmıyorlar.
01:12
If we can collectively apply that radical notion
18
72276
3444
Kadınların da insanlar olduğunu ifade eden radikal kavramını
01:15
that women are people,
19
75744
1863
kitlesel olarak uygulayabilirsek,
01:17
it becomes easier to show women as people are:
20
77631
2350
kadınları da insanlar olarak göstermek kolaylaşır:
01:21
familiar, diverse, present.
21
81025
4192
tanıdık, çeşitli, hazır.
01:25
In everyone's everyday throughout history,
22
85241
2611
Tarih boyunca herkesin her gününde,
01:28
women exist positively --
23
88923
3039
kadınlar olumlu olarak varlar
01:31
not as a matter of interpretation, but as a matter of fact.
24
91986
2919
bir yorumlama konusu olarak değil, bir olgu olarak.
01:35
And beyond a more accurate representation of human life,
25
95721
3899
Daha kesin bir insan hayatı temsilinin ötesinde,
01:39
including women considers the quotidian experiences
26
99644
2782
kadınlar dahil, neredeyse 3,8 milyar insanın günlük tecrübeleri
01:42
of the almost 3.8 billion people identified as female on this planet.
27
102450
4095
bu gezegende dişi olarak tanımlanıyor.
01:48
In this now notorious museum scene from the "Black Panther" movie,
28
108827
3936
"Black Panther" filminden kötü şöhretli bu müze sahnesinde,
01:52
a white curator erroneously explains an artifact
29
112787
3280
beyaz bir yönetici şurada görünen Michael B. Jordan'ın karakterine
01:56
to Michael B. Jordan's character seen here,
30
116091
2134
bir eseri hatalı biçimde açıklıyor,
01:58
an artifact from his own culture.
31
118249
1662
kendi kültürüne ait bir eser.
02:01
This fictional scene caused real debates in our museum communities
32
121042
3755
Bu kurgusal sahne, müze topluluklarında gerçek tartışmalara neden oldu,
02:04
about who is shaping the narratives and the bias that those narratives hold.
33
124821
4523
anlatıları kimin şekillendirdiği ve bu anlatılardaki ön yargılar konusunda.
02:11
Museums are actually rated
34
131461
1281
Birleşik Devletler'de
02:12
one of the most trustworthy sources of information in the United States,
35
132766
4088
müzeler aslında en güvenilir bilgi kaynaklarından birisi
02:16
and with hundreds of millions of visitors from all over the world,
36
136878
3391
ve dünyanın her yerinden gelen yüz milyonlarca ziyaretçi ile
02:20
we should tell accurate histories,
37
140293
2552
doğru tarihler anlatmamız gerek,
02:22
but we don't.
38
142869
1151
fakat yapmıyoruz.
02:25
There is a movement from within museums themselves
39
145479
2772
Müzelerde bu ön yargıyla savaşmaya yardımcı olmak için
02:28
to help combat this bias.
40
148275
1580
bir hareket başladı.
02:30
The simple acknowledgment that museums are not neutral.
41
150472
3704
Müzelerin tarafsız olmadığına dair basit ön yargı.
02:35
Museums are didactic.
42
155440
1376
Müzeler eğiticidir.
02:37
Through the display of art and artifacts,
43
157146
2389
Sanat ve eserlerin teşhiri aracılığıyla
02:39
we can incite creativity and foster inclusion,
44
159559
3284
yaratıcılığa sevk edebilir ve dahil olmaya teşvik edebilir,
02:42
but we are guilty of historical misrepresentation.
45
162867
2838
fakat tarihsel yanlış temsillerden bizler suçluyuz.
02:46
Our male-centered histories have left our herstories hidden.
46
166418
4025
Erkek merkezli tarihlerimiz, kadın tarihimizi gizli kıldı.
02:52
And there are hard truths about being a woman,
47
172359
4794
Bir kadın olmakla ilgili de acı gerçekler vardır,
02:57
especially a woman of color in this industry,
48
177177
2284
özellikle bu sektörde beyaz olmayan bir kadınsanız
02:59
that prevents us from centering inclusive examples of women's lives.
49
179485
3775
bu gerçekler kadınların hayatlarındaki kapsayıcı örneklere odaklanmamızı önler.
03:04
Museum leadership:
50
184572
1874
Müze liderliği:
03:06
predominantly white and male,
51
186470
2316
müze kadrosunun yüzde 60'ını kadınlar oluşturmasına rağmen
03:08
despite women comprising some 60 percent of museum staffs.
52
188810
4089
kadro, ağırlıklı olarak beyaz insan ve erkekten oluşur.
03:13
Pipelines to leadership for women are bleak --
53
193472
2222
Kadınlar için liderlik yolu iç karartıcıdır,
03:15
bleakest for women of color.
54
195718
1994
beyaz olmayan kadınlar içinse en iç karartıcı.
03:18
And the presence of women does not in and of itself guarantee
55
198721
3031
Kadınların varlığı da, kadınların genel temsilinde bir yükselişi
03:21
an increase in women's public representation.
56
201776
2243
hiçbir şekilde garanti edemez.
03:24
Not all women are gender equity allies.
57
204905
1968
Her kadın, cinsiyet eşitliği dostu değil.
03:28
In the words of feminist theorist bell hooks,
58
208151
2352
Feminist teorisyenlerin çan kancası ise şu sözdür,
03:30
"Patriarchy has no gender."
59
210527
1689
"Ataerkilliğin cinsiyeti yoktur. "
03:32
Women can support the system of patriarchy
60
212968
2244
Kadınlar ataerkilliği destekleyebilirler,
03:35
just as men can support the fight for gender equity.
61
215236
2707
tıpkı erkeklerin cinsiyet eşitliği için savaşabileceği gibi.
03:39
And we often downplay the importance of intersectionality.
62
219284
3076
Ve biz sıklıkla kesişimselliğin önemini küçümsüyoruz.
03:43
Marian Anderson was one of the most celebrated voices of the 20th century,
63
223694
5158
Marian Anderson 20.yy'ın en ünlü seslerinden biriydi
03:48
and the Smithsonian collected her 1939 outfit.
64
228876
2700
ve Smithsonian 1939 yılında kendi kıyafetlerini derledi.
03:52
After the white Daughters of the American Revolution denied her access
65
232186
3286
Daha sonra beyaz Amerikan Devriminin Kızları onun
03:55
to sing in Constitution Hall, because she was black,
66
235496
2475
Anayasa Salonunda söylemek için girişini reddettiler, çünkü siyahtı,
03:58
she famously sang instead on the steps of the Lincoln Memorial,
67
238966
3301
Lincoln Anıtı'nın basamakları yerine çok ünlü bir şekilde
04:02
to a crowd of over 75,000 people.
68
242291
2722
75.000 üzerinde bir topluluğa karşı söyledi.
04:07
And in libraries all over, including museums,
69
247531
2890
Ve her yerdeki kütüphanelerde, müzeler dahil,
04:10
you can still find the groundbreaking 1982 anthology, entitled
70
250445
4025
hala çığır açan
04:14
"All the Women Are White,
71
254494
2085
"Bütün kadınlar beyazdır,
04:16
All the Blacks Are Men,
72
256603
1989
Bütün siyahlar erkektir,
04:18
But Some of Us Are Brave."
73
258616
1711
Ama bazılarımız cesurdur." isimli 1982 antolojisini bulabilirsiniz.
04:22
Demands for the increase of women's representation
74
262210
2335
Kadınların temsilinin yükseliş talebi
04:24
does not automatically include Afro-Latinas like me ...
75
264569
3829
benim gibi Afrika-Latin kökenlileri otomatik olarak kapsamaz
04:28
or immigrant women, or Asian women, or Native women,
76
268422
3522
ya da göçmen kadınları, Asyalı kadınları,
yerli kadınları, cinsiyet değiştirmiş kadınları ya da kayıtsız kadınları,
04:31
or trans women, or undocumented women,
77
271968
2221
04:34
or women over 65, or girls --
78
274213
2399
65 yaş üstü kadınları ya da kız çocuklarını
04:36
the list can go on and on and on.
79
276636
2339
bu sıralama uzar, uzar da uzar.
04:40
So what do we do?
80
280090
1277
Peki ne yapıyoruz?
04:43
Targeted initiatives have helped incorporate perspectives
81
283307
3033
Hedeflenen girişimler zaten dahil olması gereken bakış açılarını
04:46
that should have always been included.
82
286364
1825
birleştirmeye yardım etti.
04:48
I arrived at the Smithsonian through a Latino curatorial initiative
83
288547
3655
Bir Latin küratöryal girişimiyle Smithsonian'a geldim,
04:52
whose hiring of Latinx curators,
84
292226
1909
Latin bir müze müdürünü işe alanlara,
04:54
mostly women, by the way,
85
294159
2185
çoğunlukla kadınlar, bu arada,
04:56
has raised the profile for Latinx narratives across our institution.
86
296368
4010
kurumumuz genelinde Latin anlatılarının görünüşü yükseldi.
Ve bu bir kalıp olarak görev yaptı.
05:01
And it served as a model
87
301234
1206
05:02
for our much larger Smithsonian American Women's History Initiative,
88
302464
4263
Smithsonian Amerikalı Kadınlar Tarihi Girişimi'nden daha çok,
05:06
which seeks to amplify diverse representations of women
89
306751
3388
kadın temsilciliğinde çeşitliliğin büyümesini arzulayarak,
05:10
in every possible way,
90
310163
2310
olası her şekilde,
05:12
so that women show up,
91
312497
1242
sadece çağdaş gerçeklerdeki bir görüntü olarak değil,
05:13
not only in the imagery of our contemporary realities,
92
313763
3140
tarihsel bir sunumla da,
05:16
but in our historical representations,
93
316927
2401
kadınlar ortaya çıksın.
05:19
because we've always been here.
94
319352
1744
çünkü biz her zaman buradaydık.
05:22
Right now though, in 2018, I can still walk into professional spaces
95
322690
4775
Şu anda 2018 de olmamıza rağmen ben bu mesleki alanda
40 yaşının altındaki tek insan, tek siyahi insan,
05:27
and be the only --
96
327489
1821
05:29
the only person under 40, the only black person,
97
329334
2275
tek siyahi kadın ve tek Latin kökenli,
05:31
the only black woman, the only Latina,
98
331633
1810
bazen, tek kadın olarak
05:33
sometimes, the only woman.
99
333467
1239
tek başıma yürüyorum,
05:35
My mother is African-American and my father is Afro-Panamanian.
100
335669
3639
Annem Afrika-Amerika kökenli ve babam Afrika-Panama kökenli.
05:40
I am so proudly and inextricably both.
101
340023
2519
Ben çok gururlu ve ayrılmaz şekilde her ikisindenim.
Bir Afrikalı Latin olarak, milyonlarca insandan bir tanesiyim.
05:43
As an Afro-Latina, I'm one of millions.
102
343346
2061
05:46
As an Afro-Latina curator, I'm one of very few.
103
346704
3545
Bir Afrikalı Latin müze müdürü olarak birkaç taneden birisiyim.
05:51
And bringing my whole self into the professional realm
104
351344
2636
Ve kendimi bütünüyle mesleki alanıma adamak,
05:54
can feel like an act of bravery,
105
354004
2484
bir cesaret eylemi gibi hissedilebilir.
05:56
and I'll admit to you that I was not always up for that challenge,
106
356512
3097
Ayrıca itiraf ediyorum ki her zaman meydan okumaya hazır değildim,
05:59
whether from fear of rejection or self-preservation.
107
359633
3196
reddedilme korkusu ya da kendini koruma sebebiyle.
Toplantılarda, sadece tamamıyla hakim olduğum konularda
06:04
In meetings, I would only speak up
108
364615
1644
06:06
when I had a fully developed comment to share.
109
366283
2590
yorum yapmak için konuşurdum.
Sesli bir beyin fırtınası yok ya da iş arkadaşlarına sataşmak yok.
06:09
No audible brainstorming or riffing off of colleagues.
110
369197
2753
06:12
For a long time,
111
372906
1151
Uzun bir zaman için,
06:14
I denied myself the joy of wearing my beloved hoop earrings
112
374081
3772
kendime sevdiğim halka küpeleri takmanın verdiği zevki reddettim
06:17
or nameplate necklace to work,
113
377877
1510
ya da çalışmak için isim levhası,
06:19
thinking that they were too loud or unscholarly or unprofessional.
114
379411
3661
çok gürültülü, cahilce ya da profesyonelce olmadığını düşünerek.
06:23
(Laughter)
115
383675
1522
(Gülüşmeler)
06:25
I wondered how people would react to my natural hair,
116
385221
3321
İnsanların benim doğal saçıma ne tepki vereceğini merak ettim,
06:28
or if they viewed me as more acceptable or less authentic when I straightened it.
117
388566
4832
ya beni daha kabul edilebilir gördülerse ya da daha az saçımı düzleştirdiğimde.
06:34
And anyone who has felt outside of mainstream representations
118
394008
2903
Ve ana temsillerin dışında kalan kimseler
06:36
understands that there are basic elements just of our everyday being
119
396935
4123
günümüzde yaşanılan ve insanları huzursuz edebilen
06:41
that can make other people uncomfortable.
120
401082
1981
birkaç temel şeyin olduğunu anlayabilirler.
06:44
But because I am passionate
121
404692
1690
Ama ben tutkuluyum,
06:46
about the everyday representation of women as we are,
122
406406
3468
her gün bizim gibi kadınların sunumunu yapmak için,
06:49
I stopped presenting an inauthentic representation of myself or my work.
123
409898
4889
özgün olmayan sunuları kendi işimde temsil etmeyi bıraktım.
06:55
And I have been tested.
124
415694
1384
Ve test ettim.
06:57
This is me pointing at my hoop earring in my office --
125
417822
2536
Bu benim, ofisimdeki halka küpeleri gösterirken--
07:00
(Laughter)
126
420382
1095
(Gülüşmeler)
07:01
Just last month, I was invited to keynote a Latino Heritage Month event.
127
421501
3420
Geçtiğimiz ay, Latin Mirası Ay'ı etkinliğine davet edildim.
07:05
The week of the presentation, the organization expressed concerns.
128
425675
3486
Sunum haftası topluluk kaygılarını dile getirdi.
07:10
They called my slides "activist,"
129
430069
2403
Benim slaytlarıma "eylemci" dediler
07:12
and they meant that negatively.
130
432496
1579
ve bunu olumsuz anlamda söylediler.
07:14
(Laughter)
131
434559
3220
(Gülüşmeler)
07:17
(Applause)
132
437803
4682
(Alkış)
07:22
Two days before the presentation,
133
442509
1614
Sunumdan iki gün önce,
07:24
they requested that I not show a two-minute video affirming natural hair,
134
444147
4660
topluluk benden doğal saçımın görünmediği iki dakikalık bir video istedi,
07:28
because "it may create a barrier to the learning process
135
448831
2763
Çünkü bu öğrenme sürecinde katılımcılarımızın bazıları için
07:31
for some of the participants."
136
451618
1800
bir duvar yaratabilirdi.
07:33
(Laughter)
137
453759
1098
(Gülüşmeler)
07:34
That poem, "Hair," was written and performed by Elizabeth Acevedo,
138
454881
4786
"Saç" adlı şiir Elizabeth Acevedo tarafından yazıldı ve okundu.
07:39
a Dominican-American 2018 National Book Award winner,
139
459691
3697
O, Dominikli ve Amerikalı, 2018 Ulusal Kitap Ödülü kazanan biri
07:43
and it appeared in an award-winning Smithsonian exhibit that I curated.
140
463412
3343
ve benim müdürlüğümde ödüllü bir Smithsonian sergisinde görüldü.
Konuşmayı, onlara benim ve yaptığım işle ilgili olan sansürün
07:47
I canceled the talk,
141
467601
1342
07:48
explaining to them that their censorship of me and my work made me uncomfortable.
142
468967
5119
beni rahatsız ettiğini açıklayarak iptal ettim,
07:54
(Applause and cheers)
143
474110
7000
(Alkış ve tezahürat)
08:03
Respectability politics and idealized femininity
144
483660
3679
Saygınlık politikası, idealleştirilmiş feminenlik
08:07
influence how we display women
145
487363
1901
kadınları nasıl gösterdiğimizi
08:09
and which women we choose to display.
146
489288
2092
ve hangi kadınları göstereceğimizi seçmemizi etkiliyor.
08:12
And that display has skewed toward successful and extraordinary
147
492090
3826
Bu gösteri başarıya ve sıradışılığa saygınlık ve arzulanan
08:15
and reputable and desirable,
148
495940
2700
olana doğru eğrildi.
08:18
which maintains the systemic exclusion
149
498664
2214
Gündelik, düzenli, az temsil edilen
08:20
and marginalization of the everyday, the regular, the underrepresented
150
500902
4501
ve genellikle beyaz olmayanların sistemik dışlanması ve
08:25
and usually, the nonwhite.
151
505427
1491
marjinalleşmesini sağlar.
08:27
As a museum curator, I am empowered to change that narrative.
152
507590
3149
Müze müdürü olarak, bu anlatıyı değiştirmek için yetkiliyim.
08:31
I research, collect and interpret objects and images of significance.
153
511632
3523
Önemli çizimleri ve nesneleri değerlendirerek araştırır ve toplarım.
08:36
Celia Cruz, the queen of Salsa --
154
516114
1886
Celia Cruz, Salsa kraliçesi--
08:38
(Cheers)
155
518024
1001
(Tezahüratlar)
08:39
yes -- is significant.
156
519049
1826
evet-- önemlidir.
08:40
And an Afro-Latina.
157
520899
1620
Ve bir Afrikalı Latindir.
08:42
The Smithsonian has collected her costumes, her shoes,
158
522857
3703
Smithsonian onun kostumlerini, ayakkabılarını,
08:46
her portrait, her postage stamp
159
526584
2737
portrelerini, posta pullarını topladı
08:49
and this reimagining ...
160
529345
1325
ve bu yeni tasarım
08:51
by artist Tony Peralta.
161
531926
1689
sanatçı Tony Peralta'nın eseri.
08:54
When I collected and displayed this work,
162
534023
2221
Koleksiyonu topladığım ve sergilediğimde,
08:56
it was a victory for symbolic contradictions.
163
536268
2477
bu bir simgesel çelişkiler zaferiydi.
08:59
Pride in displaying a dark-skinned Latina,
164
539590
2570
Koyu tenli bir Latina sergilemenin gururu,
09:02
a black woman,
165
542184
1507
bir siyahi kadın,
09:03
whose hair is in large rollers which straighten your hair,
166
543715
2716
saçını düzleştirdiğin büyük bigudili saçlarla,
09:06
perhaps a nod to white beauty standards.
167
546455
2166
belki bu beyaz güzellik ölçütlerine bir selam.
09:08
A refined, glamorous woman in oversized, chunky gold jewelry.
168
548645
3896
Rafine, büyük beden harika bir kadın, koca altın takılarla.
Bu çalışma göründüğünde,
09:13
When this work was on view,
169
553728
1294
bizim instagramda en ilgi çeken parçalarımızdan biriydi,
09:15
it was one of our most Instagrammed pieces,
170
555046
2001
09:17
and visitors told me they connected with the everyday elements
171
557071
3004
ziyaretçiler bana onun günlük elementleri olan koyu teni,
09:20
of her brown skin or her rollers or her jewelry.
172
560099
2828
bigudileri ve takılarıyla bağlantı kurduklarını söylediler.
09:24
Our collections include Celia Cruz
173
564227
2031
Koleksiyonumuz Celia Cruz'u barındırıyor
09:27
and a rare portrait of a young Harriet Tubman ...
174
567280
2492
ve genç Harriet Tubman'ın nadir bir portresini,
09:31
iconic clothing from the incomparable Oprah Winfrey.
175
571981
2709
eşsiz Oprah Winfrey'in ikonik giysisini.
Ama müzeler yüzlerce milyon insanın kadınları nasıl gördüğünü
09:36
But museums can literally change
176
576654
1718
09:38
how hundreds of millions of people see women
177
578396
3053
ve hangi kadınları gördüğünü
09:41
and which women they see.
178
581473
1331
değiştirebilir.
Her zaman ilk ya da ünlü olandansa, cumartesi günleri güzellik salonlarının
09:43
So rather than always the first or the famous,
179
583454
3640
09:47
it's also our responsibility to show a regular Saturday at the beauty salon,
180
587118
4289
sıradan yoğunluğunu göstermekte bizim sorumluluğumuz,
09:52
the art of door-knocker earrings ...
181
592575
1984
kapı tokmağı küpe sanatını...
09:54
(Laughter)
182
594583
1431
(Gülüşmeler)
09:56
fashionable sisterhood ...
183
596038
1657
Şık kızkardeşliği...
09:57
(Laughter)
184
597719
1001
(Gülüşmeler)
09:58
and cultural pride at all ages.
185
598744
1970
ve her yaştaki kültürel gururu.
10:01
Stories of everyday women
186
601196
1709
Her günkü kadınların hikayeleri
10:02
whose stories have been knowingly omitted from our national and global histories.
187
602929
3907
Küresel ve ulusal hikayelerimizdeki bilerek ihmal edilen hikayeler.
10:07
And oftentimes in museums, you see women represented by clothing
188
607200
3463
Ve müzelerde çoğu zaman, kıyafetlerle, portrelerle
10:10
or portraits or photography ...
189
610687
2099
ya da fotoğraflarla temsil edilen kadınları görürsünüz...
10:14
but impactful, life-changing stories from everyday women
190
614940
3088
Hergünkü kadınların etkileyici, hayat değiştirici hikayeleri
10:18
can also look like this Esmeraldan boat seat.
191
618052
2375
Bu Esmeraldalı oturak gibi de görünebilir.
Esmeraldalılar, Ekvatorda dünya ile ilişkisini kesmiş bir topluluktur.
10:21
Esmeraldas, Ecuador was a maroon community.
192
621764
2423
10:24
Its dense rainforest protected indigenous and African populations
193
624523
3703
Bu sık yağmur ormanları yerli Afrika topluluğunu
10:28
from Spanish colonizers.
194
628250
1533
İspanyol kolonicilerinden korumuştur.
10:30
There are roads now,
195
630282
1150
Şimdi yollar var,
10:31
but there are some parts inland that are still only accessible by canoe.
196
631456
3501
ama iç kısımlarda hâlâ sadece kano ile erişilebilen kısımlar var.
10:35
Débora Nazareno frequently traveled those Ecuadorian waterways by canoe,
197
635400
3731
Débora Nazareno bu Ekvator sularında kanoyla seyahat eder.
10:39
so she had her own boat seat.
198
639155
1540
Bu yüzden kendine ait bir tekne oturağı var.
10:41
Hers personalized with a spiderweb and a spider,
199
641279
3093
Onu bir örümcek ağı ve örümcek ile kişiselleştirmiş,
10:44
representing Anansi, a character in West African folklore.
200
644396
3041
Anansi'yi temsil eden bu desen, Batı Afrika kültürüne ait bir karakter.
10:48
Débora also sat on this seat at home, telling stories to her grandson, Juan.
201
648874
4032
Débora bu oturağa evinde torunu Juan'a hikaye anlatırken de otururdu.
10:53
And this intangible ritual of love
202
653972
2168
Sevginin elle tutulamaz ritueli
10:56
in the form of intergenerational storytelling
203
656164
2404
kuşaklar arası hikaye anlatma sanatı
10:58
is common in communities across the African diaspora.
204
658592
2907
Afrika diyasporasındaki topluluklarda yaygındır.
11:02
And this everyday act sparked in Juan the desire to collect and preserve
205
662378
3925
Ve bu günlük davranış Juan'da Hint-Afrika kültürüyle ilgili elli binden
11:06
over 50,000 documents related to Afro-Indian culture.
206
666327
3855
fazla belge toplamasını muhafaza etmesini sağlayan tutkuyu ateşledi.
11:11
In 2005, Juan García Salazar, Débora's grandson,
207
671566
3929
2005'te, Juan García Salazar, Débora'nın torunu,
11:15
and by now a world-renowned Afro-Ecuadorian scholar,
208
675519
3490
ve şu anda dünyaca ünlü Afrika-Ekvatorlu bir bilgin,
11:19
traveled to Washington, D.C.
209
679033
1686
Washington'a seyahat etti.
11:21
He met with Lonnie Bunch, the director of the museum where I work,
210
681621
3286
Lonnie Bunch'la tanıştı, çalıştığım müzenin müdürü,
11:24
and toward the end of their conversation,
211
684931
2107
sohbetlerinin sonuna doğru,
11:27
Juan reached into his bag and said, "I'd like to give you a present."
212
687062
3810
Juan çantasına uzandı ve "Size bir hediye vermek istiyorum." dedi.
11:32
On that day, Débora Nazareno's humble wooden boat seat
213
692558
3689
O gün, Débora Nazareno'nun mütevazı ahşap tekne oturağı
Smithsonian Ulusal Müzesine Afrika-Amerikalı tarihin ve kültürünün
11:36
became the very first object donated
214
696271
2194
11:38
to the Smithsonian National Museum of African-American History and Culture.
215
698489
3548
bağışlanan ilk nesnesi oldu.
11:42
It is encased, displayed and has been seen by almost five million visitors
216
702865
5219
Korundu, sergilendi ve dünyanın her yerinden gelen
neredeyse 5 milyon ziyaretçi tarafından görüldü.
11:48
from all over the world.
217
708108
1410
11:50
I will continue to collect from extraordinary historymakers.
218
710900
2932
Sıra dışı tarihi nesneleri toplamaya devam edeceğim.
11:54
Their stories are important.
219
714224
1523
Onların hikayeleri önemli.
11:56
But what drives me to show up today and every day
220
716607
3932
Bugün ve her gün beni göstermeye iten şey
12:00
is the simple passion to write our names in history,
221
720563
3629
isimlerimizi tarihe yazdırmaya dair basit bir tutku,
12:04
display them publicly for millions to see
222
724216
3116
onları milyonların görmesi için açıkça sergilemek
12:07
and walk in the ever-present light that is woman.
223
727356
3050
ve ışığın altında yürüyenler olarak kadınlar.
12:10
Thank you.
224
730961
1151
Teşekkür ederim.
12:12
(Applause and cheers)
225
732136
6189
(Alkış ve tezahürat)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7