To solve the world's biggest problems, invest in women and girls | Musimbi Kanyoro

60,075 views ・ 2018-03-30

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Berna Alitay Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
My mother was a philanthropist.
0
13040
2520
Annem bir hayırseverdi.
00:17
And now I know you're asking --
1
17000
2176
Şu an aklınızdan geçen soruyu biliyorum,
00:19
let me give you the answer: yes, a little bit like Melinda Gates --
2
19200
3536
cevap şu: Evet, biraz Melinda Gates gibi.
00:22
(Laughter)
3
22760
1216
(Kahkahalar)
00:24
but with a lot less money.
4
24000
1936
fakat çok daha az parayla.
00:25
(Laughter)
5
25960
1480
(Kahkahalar)
00:28
She carried out her philanthropy in our community
6
28160
4616
Hayırseverliğini topluluğumuzda "isirika" dediğimiz
00:32
through a practice we call, "isirika."
7
32800
2600
bir uygulama ile gerçekleştirdi.
00:36
She supported the education of scores of children
8
36200
5016
Çok sayıda çocuğun eğitimini destekledi
00:41
and invited many to live with us in our home
9
41240
2936
ve okullara ulaşabilmeleri için bir çoğunu
00:44
in order to access schools.
10
44200
1560
bizimle yaşamaya davet etti.
00:46
She mobilized resources for building the local health clinic
11
46760
3960
Sağlık kliniği inşa etmek için kaynakları kullandı
00:51
and the maternity wing is named in memory of her.
12
51800
4280
ve doğumhaneye onun ismi verildi.
00:57
But most important,
13
57360
2216
Fakat en önemlisi,
00:59
she was endeared by the community for her organizing skills,
14
59600
5160
örgütleme yetenekleri sayesinde topluluğa kendini sevdirmişti,
01:05
because she organized the community,
15
65560
2496
çünkü topluluğu
01:08
and specifically women,
16
68080
2096
ve özellikle kadınları,
01:10
to find solutions
17
70200
2096
ihtiyaç duyulan her şeye
01:12
to anything that was needed.
18
72320
2000
çözüm bulmak için örgütledi.
01:15
She did all of this through isirika.
19
75200
3000
Tüm bunları "isirika" sayesinde yaptı.
01:19
Let me repeat that word for you again:
20
79240
2416
Bu kelimeyi sizin için tekrarlayayım:
01:21
isirika.
21
81680
1216
İsirika.
01:22
Now it's your turn. Say it with me.
22
82920
1856
Şimdi sıra sizde. Tekrar edin.
01:24
(Audience) Isirika.
23
84800
1336
İzleyiciler: İsirika.
01:26
Musimbi Kanyoro: Thank you.
24
86160
1496
Musimbi Kanyoro: Teşekkürler.
01:27
That word is in my language, Maragoli,
25
87680
3176
Bu kelime Batı Kenya'da konuşulan
01:30
spoken in western Kenya,
26
90880
1776
ve ana dilim olan Maragoli dilinde
01:32
and now you speak my language.
27
92680
1776
ve şimdi aynı dili konuşuyoruz.
01:34
(Laughter)
28
94480
1336
(Kahkahalar)
01:35
So, isirika is a pragmatic way of life
29
95840
5176
Yani İsirika, merhamet, hizmet
01:41
that embraces charity,
30
101040
2936
ve hayırseverliği kapsayan faydacı bir yaşam biçimi.
01:44
services
31
104000
1256
01:45
and philanthropy all together.
32
105280
2160
01:49
The essence of isirika
33
109280
1960
İsrikanın özü,
01:52
is to make it clear to everybody
34
112840
3576
herkesin, kız veya erkek fark etmeksizin
01:56
that you're your sister's keeper --
35
116440
2176
birbirlerinin koruyucusu olduğunu açıkça ortaya koymak.
01:58
and yes,
36
118640
1296
01:59
you're your brother's keeper.
37
119960
1760
02:03
Mutual responsibility for caring for one another.
38
123040
4760
Birbirini önemsemek için ortak sorumluluk.
02:09
A literal, simple English translation would be equal generosity,
39
129000
5856
İngilizce çevirisi eşit cömertlik olurdu
02:14
but the deep philosophical meaning
40
134880
2496
ama içerdiği derin felsefi anlamı
02:17
is caring, together, for one another.
41
137400
4600
“birbirini önemsemektir”.
02:22
So how does isirika really happen?
42
142840
2000
İsirika gerçekten nasıl olur?
02:26
I grew up in a farming community
43
146440
4696
Batı Kenya’daki bir tarım topluluğunda büyüdüm.
02:31
in western Kenya.
44
151160
1400
02:34
I remember vividly the many times
45
154040
3416
Çoğu kez komşuların,
02:37
that neighbors would go to a neighbor's home --
46
157480
3296
hasta bir komşunun evine gidip onların yerine
02:40
a sick neighbor's home --
47
160800
1576
ekinlerini topladıklarını
02:42
and harvest their crop for them.
48
162400
1760
ilk günkü gibi hatırlıyorum.
02:45
I tagged alongside with my mother to community events
49
165520
4536
Topluluk ve kadın etkinliklerine
02:50
and to women's events,
50
170080
1976
annemle beraber gittim.
02:52
and had the conversation about vaccinations in school,
51
172080
4976
Sağlık ocağı kurma ve okulda yapılan
02:57
building the health center
52
177080
1736
aşılar hakkında konuşma yaptım.
02:58
and really big things --
53
178840
1256
Gerçekten önemlilerdi.
03:00
renewing seeds for the next planting season.
54
180120
3200
Ekim zamanı tohumları tazelemek gibi.
03:04
And often, the community would come together
55
184800
3096
Topluluk, komşunun çocuğu okula gidebilsin diye
03:07
to contribute money to send a neighbor's child to school --
56
187920
4216
para yardımı yapmak için sıkça toplanırlardı.
03:12
not only in the country
57
192160
3096
Sadece ülkelerinde değil, yurt dışındaki
03:15
but to universities abroad as well.
58
195280
2400
üniversitelere de gönderiyorlardı.
03:18
And so we have a surgeon.
59
198240
1760
Böylece bir cerrahımız oldu.
03:20
The first surgeon in my country came from that rural village.
60
200720
3896
Ülkemin kırsal kesimindeki ilk cerrahtı.
03:24
(Applause)
61
204640
4056
(Alkışlar)
03:28
So ...
62
208720
1696
Yani İsirika
03:30
what isirika did was to be inclusive.
63
210440
3856
“kapsayıcı” olmaktı.
03:34
We as children would stand alongside the adults
64
214320
4056
Çocuk olarak yetişkinlerin yanında durup
03:38
and give our contributions of money,
65
218400
2336
para yardımında bulunurduk
03:40
and our names were inscripted in the community book
66
220760
3416
ve isimlerimiz her yetişkininki gibi
03:44
just like every adult.
67
224200
2120
topluluk kitaplarında geçerdi.
03:47
And then I grew up,
68
227520
1616
Sonra büyüdüm, yurt içi ve dışında
03:49
went to universities back at home and abroad,
69
229160
4216
üniversitelere gittim,
03:53
obtained a few degrees here and there,
70
233400
2936
farklı yerlerde birçok diploma elde ettim,
03:56
became organized
71
236360
1816
organize olmuş
03:58
and took up international jobs,
72
238200
3216
ve uluslarası işlere başlamış,
04:01
working in development,
73
241440
2096
kalkınma,
04:03
humanitarian work
74
243560
1896
insani yardım
04:05
and philanthropy.
75
245480
1240
ve hayırseverlik alanlarında çalıştım.
04:07
And very soon,
76
247680
1440
Çok geçmeden
04:10
isirika began to become small.
77
250240
2960
isirika küçülmeye başladı.
04:14
It dissipated
78
254160
1376
Dağıldı
04:15
and then just disappeared.
79
255560
1520
ve sonra ortadan kayboldu.
04:18
In each place,
80
258000
1336
Her gittiğim yerde,
04:19
I gained a new vocabulary.
81
259360
1936
yeni bir kelime hazinesi kazandım.
04:21
The vocabulary of donors and recipients.
82
261320
3440
Bağışçılar ve alıcıların kelimeleriydi.
04:25
The vocabulary of measuring impact,
83
265960
4496
Etkinin ölçülmesi,
04:30
return on investment ...
84
270480
1840
yatırımın geri dönüşü...
04:33
projects and programs.
85
273560
1800
projeler ve programlar gibi.
04:36
Communities such as my childhood community
86
276800
2776
Çocukluğumdaki topluluğum gibi topluluklar
04:39
became referred to as "poor, vulnerable populations."
87
279600
4920
'yoksul, kırılgan nüfus' olarak adlandırıldı.
04:45
Those are the communities of which literature speaks about
88
285200
3816
Bu topluluklar literatürde,
04:49
as living on less than a dollar a day,
89
289040
3936
günde bir dolardan azla geçinen,
04:53
and they become the targets for poverty eradication programs.
90
293000
4176
yoksulluğa son veren programların hedefi olurlar.
04:57
And by the way,
91
297200
1296
Bu arada,
04:58
they are the targets of our first
92
298520
2656
bunlar bizim BM'deki
05:01
United Nations' sustainable development goal.
93
301200
3560
ilk kalkınma hedeflerimizin arasındadır.
05:07
Now, I'm really interested
94
307320
3456
Şimdi, gerçekten
05:10
that we find solutions to poverty
95
310800
2496
yoksulluğa ve dünyanın diğer birçok
05:13
and to the world's other many big problems
96
313320
2736
büyük sorununa çözüm bulmakla ilgileniyorum,
05:16
because they do exist.
97
316080
1360
çünkü bu sorunlar var.
05:18
I however think that we could do a better job,
98
318760
3456
Bence İsirika'yı sahiplenerek
05:22
and we could do a better job by embracing isirika.
99
322240
4216
daha iyi bir iş çıkartabiliriz.
05:26
So let me tell you how.
100
326480
1520
Şimdi nasıl olduğunu anlatayım.
05:28
First, isirika affirms common humanity.
101
328880
3120
Birincisi, İsirika ortak insanlığı destekliyor.
05:33
For whatever that you do,
102
333080
2216
Yaptığınız her şey için
05:35
you begin from the premise that you're human together.
103
335320
3560
hepimizin insan olduğu temelinden yola çıkıyorsunuz.
05:40
When you begin that you're human together,
104
340360
2536
Bu temelle işe koyulduğunuzda
05:42
you see each other differently.
105
342920
2320
birbirinizi farklı görürsünüz.
05:45
You don't see a refugee first
106
345920
2856
Öncelikle bir mülteci görmüyorsun,
05:48
and you don't see a woman first
107
348800
2616
öncelikle bir kadın görmüyorsun
05:51
and you don't see a person with disability first.
108
351440
3216
ve öncelikle engelli birini görmüyorsun.
05:54
You see a human being first.
109
354680
2896
Öncelikle bir insan görmeye başlıyorsun.
05:57
That is the essence of seeing a person first.
110
357600
3296
Bu önce bir insanı görmenin özüdür.
06:00
And when you do that,
111
360920
1856
Ve bunu yaptığınızda
06:02
you value their ideas,
112
362800
2216
onların fikirlerine değer veriyorsunuz,
06:05
you value their contribution --
113
365040
1856
onların katkısına değer veriyorsunuz,
06:06
small or big.
114
366920
1480
küçük veya büyük.
06:09
And you value what they bring to the table.
115
369040
3040
Ortaya koydukları katkıları değerlendiriyorsunuz.
06:12
That is the essence of isirika.
116
372800
2040
Bu İsirika'nın özü.
06:17
I just want to imagine what it would look like
117
377400
3616
Bu salondaki herkes İsirika'yı benimserse
06:21
if everyone in this room --
118
381040
2856
nasıl bir ortam olurdu merak ediyorum.
06:23
a medical doctor, a parent,
119
383920
1936
Hekim, ebeveyn,
06:25
a lawyer, a philanthropist,
120
385880
1720
avukat, hayırsever,
06:28
whatever you are --
121
388960
1536
ne olduğunuz önemli değil,
06:30
if you embraced isirika
122
390520
3096
İsiraka'yı benimseyip
06:33
and made it your default.
123
393640
1600
önceliğiniz hâline getirseydiniz,
06:36
What could we achieve for each other?
124
396280
2936
birbirimiz için neler başarırdık?
06:39
What could we achieve for humanity?
125
399240
2640
İnsanlık için neler başarırdık?
06:42
What could we achieve for peace issues?
126
402720
3336
Barış konularında ne elde edebilirdik?
06:46
What could we achieve for medical science?
127
406080
4040
Tıp bilimi hakkında ne başarabilirdik?
06:51
Let me give you a couple of hints,
128
411240
2056
Size birkaç ipucu vereyim,
06:53
because I'm going to ask you to accompany me
129
413320
3696
çünkü birlikte isirika'nın yeniden inşası ve iadesi süresince
06:57
in this process of rebuilding and reclaiming isirika with me.
130
417040
5800
bana eşlik etmenizi isteyeceğim.
07:04
First, you have to have faith
131
424080
3080
İlk olarak, tek bir insan olduğumuza
07:08
that we are one humanity,
132
428160
2176
bir gezegene sahip olduğumuza
07:10
we have one planet
133
430360
2016
ve bununla ilgili olarak
07:12
and we don't have two choices about that.
134
432400
2256
alternatifimiz olmadığını inanmamız lazım.
07:14
So there's not going to be a wall that is high enough
135
434680
3656
Yani insanlığı ayırmak için
07:18
to separate humanity.
136
438360
1576
yeterince yüksek bir duvar olamaz.
07:19
So give up the walls.
137
439960
1816
07:21
Give them up.
138
441800
1256
Duvarlardan vazgeçin.
07:23
(Applause)
139
443080
1736
(Alkışlar)
07:24
And we don't have a planet B to go to.
140
444840
3376
Gidebileceğimiz başka bir gezegenimiz yok.
07:28
So that's really important.
141
448240
1736
Yani bu gerçekten önemli.
07:30
Make that clear;
142
450000
1416
Bunu netleştirelim;
07:31
move onto the next stage.
143
451440
1536
sonraki aşamaya geçelim.
07:33
The second stage: remember,
144
453000
2160
İkinci aşama; unutmayın,
07:36
in isirika, every idea counts.
145
456680
2480
İsirika’da her fikir önemsenir.
07:40
Bridges have big posters
146
460560
2416
Tıpkı köprülerin etrafında
07:43
and they have nails.
147
463000
1760
değişik posterlerin olması gibi.
07:46
Every idea counts --
148
466560
1456
Her fikir önemsenir,
07:48
small or big counts.
149
468040
2440
ne kadar büyük veya küçük olsa da.
07:51
And third,
150
471280
1456
Ve üçüncüsü;
07:52
isirika affirms
151
472760
1296
İsirika'ya göre,
07:54
that those who have more really enjoy the privilege of giving more.
152
474080
5080
daha fazlasına sahip olanlar daha fazla vermekten mutluluk duyuyor.
07:59
It is a privilege to give more.
153
479880
2096
Daha fazlasını vermek bir ayrıcalık.
08:02
(Applause)
154
482000
2176
(Alkışlar)
08:04
And this is the time for women to give more for women.
155
484200
5656
Kadınların kadınlara yardım etme vakti.
08:09
It is the time to give more for women.
156
489880
2440
Kadınlara daha çok zaman verme vakti.
08:13
Our parents, when they brought in other children to live with us,
157
493520
4776
Ebeveynlerimiz, bizimle yaşamaları için başka çocukları eve getirdiğinde
08:18
they didn't ask our permission.
158
498320
1880
bizden izin almadılar.
08:21
They made it clear that they had a responsibility
159
501000
3256
Bir sorumlulukları olduğunu söylediler,
08:24
because they had gone to school
160
504280
2416
çünkü okula gitmişlerdi,
08:26
and they had an earning.
161
506720
1640
bir kazançları vardı.
08:29
And they made it clear that we should understand
162
509080
2536
Şunu da anlamamız gerektiğini söylediler,
08:31
that their prosperity was not our entitlement,
163
511640
4856
biz onların refahı üzerinde hak sahibi değildik
08:36
and I think that's good wisdom from isirika.
164
516520
2776
ve bence bu İsirika'nın bilgeliği.
08:39
We could use that wisdom today, I think, in every culture,
165
519320
3976
Bugün bu bilgeliği her kültürde ve her yerde kullanabilir,
08:43
in every place,
166
523320
1200
08:45
passing to the next generation what we could do together.
167
525880
4440
bir sonraki nesle birlikte başarabileceklerimizi gösterebiliriz.
08:51
I have,
168
531640
1895
Yıllar geçtikçe
08:53
over the years,
169
533559
1576
pek çok yerde
08:55
encountered isirika in many places,
170
535159
2921
isirika ile karşılaştım
08:59
but what gives me really the passion today
171
539120
3456
ama bana gerçekten şu anda
09:02
to embrace isirika
172
542600
1816
İsirika'yı kucaklama tutkusu veren şey,
09:04
is the work that I do with women all over the world
173
544440
3296
başta Küresel Kadın Fonu olmak üzere kadın fonları
09:07
through the Global Fund for Women,
174
547760
2256
ve küresel çapta kadın hareketleri aracılığıyla
09:10
though women's funds
175
550040
1456
tüm dünyada kadınlarla Küresel Kadın Fonu aracılığıyla yaptığım iş.
09:11
and through women's movements globally.
176
551520
2720
09:14
If you work with women,
177
554920
1536
Eğer kadınlarla çalışıyorsanız
09:16
you change every day
178
556480
2176
her gün değişiyorsunuz,
09:18
because you experience them living isirika together in what they do.
179
558680
4960
çünkü birlikte isirika içinde yaşadıklarını gözlemliyorsunuz.
09:25
In the work that I do,
180
565160
1256
Yaptığım işte,
09:26
we trust women leaders and their ideas.
181
566440
3680
kadın liderlere ve fikirlerine güveniyoruz.
09:31
And we support them with funding so that they can expand,
182
571360
4696
Onların da kendi topluluklarında
09:36
they can grow
183
576080
1496
büyüyüp gelişebilmeleri için fonlarla destek sağlıyoruz.
09:37
and they can thrive within their own communities.
184
577600
3360
09:42
A woman in 1990 came to the Global Fund with a big idea --
185
582440
5296
Bir kadın 1990'da Küresel Fon'a büyük bir fikirle geldi --
09:47
a woman from Mexico by the name of Lucero González.
186
587760
3856
Meksikalı Lucero Gonzales isimli kadın.
09:51
She wanted to begin a fund that would support a movement
187
591640
4936
Meksika'daki topluluklarda kökleşmiş bir hareketi destekleyecek
09:56
that would be rooted in the communities in Mexico.
188
596600
2896
bir fon başlatmak istedi.
09:59
And she received a grant of 7,500 US dollars.
189
599520
6160
Ve 7.500 dolar hibe aldı.
10:06
Today, 25 years later,
190
606640
2080
25 yıl sonra bugün,
10:10
Semillas, the name of the fund,
191
610200
2816
Semillas Fonu
10:13
has raised and spent,
192
613040
2336
topluluk bünyesinde
10:15
within the community,
193
615400
1616
17,8 milyon dolar para topladı ve harcadı.
10:17
17.8 million dollars.
194
617040
3536
10:20
(Applause)
195
620600
2816
(Alkışlar)
10:23
They have impacted over two million people,
196
623440
6816
2 milyondan fazla insanı etkilediler
10:30
and they work with a group of 600,000 women in Mexico.
197
630280
5800
ve 600.000 kadınla Meksika'da çalıştılar.
10:36
During the recent earthquake,
198
636760
3080
Yakın zamanda meydana gelen depremde,
10:41
they were so well rooted
199
641160
1936
topluluklarıyla ve diğerleriyle
10:43
that they could quickly assess within the community and with others,
200
643120
4856
kısa ve uzun vadeli ihtiyaçları
10:48
what were the short-term needs and what were the long-term needs.
201
648000
4536
hızlıca belirleyecek kadar hazırdılar.
10:52
And I tell you,
202
652560
1576
Şunu da ekleyeyim,
10:54
long after the lights have gone off Mexico,
203
654160
3736
Meksika’da umutlar tükendiğinde
10:57
Semillas will be there
204
657920
2456
Semillas, kadın ve topluluklarıyla birlikte
11:00
with the communities, with the women,
205
660400
2496
11:02
for a very long time.
206
662920
1976
uzun bir süre orada olacak.
11:04
And that's what I'm talking about:
207
664920
2376
Bahsettiğim şey şu:
11:07
when we are able to support the ideas of communities
208
667320
4576
Toplulukları desteklediğimiz zaman
11:11
that are rooted within their own setting.
209
671920
3040
kendi ortamlarında yerleşmiş olurlar.
11:15
Thirty years ago,
210
675760
1200
30 yıl önce,
11:18
there was very little funding that went directly to women's hands
211
678520
4776
topluluklarında kadınların eline geçen
11:23
in their communities.
212
683320
1520
çok az fon vardı.
11:25
Today we celebrate 168 women's funds
213
685400
6176
Bugün tüm dünyada 168 kadın fonu var,
11:31
all over the world,
214
691600
1336
11:32
100 of which are in this country.
215
692960
2640
bunların 100 tanesi bu ülke içinde.
11:36
And they support --
216
696680
1456
Destek sağlıyorlar.
11:38
(Applause)
217
698160
1656
(Alkışlar)
11:39
they support grassroots women's organizations --
218
699840
2960
Genç ve yetişkin kadınlardan oluşan
11:44
community organizations under the leadership of girls and women,
219
704080
5176
topluluk organizasyonları ve yönetimi destekliyorlar.
11:49
and together we have been able,
220
709280
2536
Birlikte şunu başardık,
11:51
collectively,
221
711840
1216
11:53
to give a billion dollars to women and girls-led organizations.
222
713080
5616
kadınların öncülüğündeki organizasyonlara 1 milyar dolar verebiliriz.
11:58
(Applause)
223
718720
5136
(Alkışlar)
12:03
But the challenge begins today.
224
723880
3240
Ama asıl zorluk şimdi başlıyor.
12:07
The challenge begins today
225
727840
1776
Meydan okuma şimdi başlıyor.
12:09
because we see women everywhere organizing as isirika,
226
729640
5496
İsirika gibi örgütlenmiş olan kadınları
12:15
including women organizing as isirika in TED.
227
735160
4680
TED'de ve her yerde görüyoruz.
12:20
Because isirika is the evergreen wisdom that lives in communities.
228
740440
4280
İsirika, topluluklarda yaşayan bir bilgelik.
12:26
You find it in indigenous communities,
229
746480
2776
Bunu yerel ve kırsal topluluklarda bulabilirsiniz.
12:29
in rural communities.
230
749280
1600
12:31
And what it really ingrains in people
231
751680
4296
Gerçekten insanların içine yer eden şey,
12:36
is that ability to trust
232
756000
3016
gündemi ileri taşıyacak olan
12:39
and to move the agenda ahead.
233
759040
3360
güven kabiliyetidir.
12:43
So, three things that I have learned that I want to share with you
234
763040
3816
Öyleyse, işim süresince öğrendiğim
ve sizinle paylaşmak istediğim üç şey var.
12:46
through my work.
235
766880
1496
12:48
One: if you want to solve the world's biggest problems,
236
768400
6256
Dünyanın en büyük sorunlarını çözmek istiyorsanız
12:54
invest in women and girls.
237
774680
3216
küçük kızlara ve kadınlara yatırım yapın.
12:57
(Applause)
238
777920
5296
(Alkışlar)
13:03
Not only do they expand the investment,
239
783240
3016
Sadece yatırımı genişletmekle kalmıyor,
13:06
but they care for everyone in the community.
240
786280
2376
toplumdaki herkese de önem veriyorlar.
13:08
Not only their needs but the needs of their children,
241
788680
3896
sırf kendi ihtiyaçları değil,
13:12
the needs of the rest of the community,
242
792600
2056
çocukları ve toplumun geri kalanının ihtiyaçları,
13:14
the needs of the elderly,
243
794680
1856
yaşlıların ihtiyaçları
13:16
and most important,
244
796560
1736
ve en önemlisi,
13:18
they protect themselves --
245
798320
2776
kendilerini korumaları
13:21
which is really important --
246
801120
1856
ki bu gerçekten önemli
13:23
and they protect their communities.
247
803000
2720
ve topluluklarını da korumaları.
13:26
Women who know how to protect themselves
248
806360
2616
Kendilerini korumayı bilen kadınlar,
13:29
know what it means to make a difference.
249
809000
2720
fark yaratmanın anlamını bilirler.
13:32
And the second reason that I'm asking you to invest in women and girls
250
812360
3896
Genç ve yetşkin kadınlara yatırım yapmanızı istememin ikinci sebebi
13:36
is because this is the smartest thing you could ever do
251
816280
4576
şu an yapabileceğiniz en akıllıca şey olması.
13:40
at this particular time.
252
820880
1816
13:42
And if we are going to have
253
822720
2536
2030 yılına kadar 350 trilyon dolar elde edeceksek
13:45
over 350 trillion dollars
254
825280
4256
13:49
by 2030,
255
829560
1536
13:51
those dollars need to be in the hands of women.
256
831120
3256
bu paranın kadınların elinde olması lazım.
13:54
And so I grew up with isirika.
257
834400
3816
Bu yüzden İsirika ile büyüdüm.
13:58
My mother was isirika.
258
838240
1736
Annem de İsirikadandı.
14:00
She was not a project or a program.
259
840000
2080
O bir proje ya da program değildi.
14:03
And now, I pass that to you.
260
843240
2696
Ve şimdi, bunu size iletiyorum.
14:05
That you will be able to share this with your families,
261
845960
3136
Bunu ailenizle,
14:09
with your friends
262
849120
1456
arkadaşlarınızla
14:10
and with your community,
263
850600
1776
ve çevrenizle paylaşabilir,
14:12
and embrace isirika as a way of living --
264
852400
4496
bir yaşam tarzı gibi benimseyebilirsiniz,
14:16
as a pragmatic way of living.
265
856920
2296
faydacı bir yaşam tarzı gibi.
14:19
Thank you.
266
859240
1216
Teşekkürler.
14:20
(Applause)
267
860480
1776
(Alkışlar)
14:22
Thank you.
268
862280
1216
Teşekkürler.
14:23
(Applause)
269
863520
1256
(Alkışlar)
14:24
Thank you.
270
864800
1216
Teşekkürler.
14:26
(Applause)
271
866040
2600
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7