When You Inform Women, You Transform Lives | Paige Alexander | TED

Çeviri: Duygu Demir Gözden geçirme: Güzide Nisa Nur Saygılı

So this is Anna.

Bu Anna.

Four years ago in Guatemala City,

Dört yıl önce Guatemala Şehri’nde,

she was literally at death's door.

kelimenin tam anlamıyla ölümün eşiğindeydi.

Her husband had died,

Kocası ölmüştü,

she had fallen into a deep depression, she had stopped eating.

derin bir depresyona girip, yemek yemeyi bırakmıştı.

She didn't have the stamina to walk door to door to sell the eggs,

Ailesini geçindirmek için kapı kapı dolaşıp yumurta satmaya

which is what was supporting her family.

dayanıklılığı kalmamıştı.

Her daughters watched helplessly

Kızları çaresizce izledi,

as she gave every last penny she had to them.

çünkü Anna, ailesini desteklemek için ellerindeki son kuruşu veriyordu.

Until a neighbor said,

Bir komşusu,

“Right down the street, there’s a city-run, free women’s clinic

“Caddenin hemen aşağısında, ücretsiz bir kadın kliniği var.

Orada yardım alabilirsin,” dedi.

where you can get help."

And that conversation changed her life.

Ve o konuşma hayatını değiştirdi.

She went to the center.

Merkeze gitti.

They treated her for malnutrition.

Onu yetersiz beslenme nedeniyle tedavi ettiler.

They gave her the mental health care she needed and other health support.

Ona ihtiyaç duyduğu zihinsel sağlık ve diğer sağlık desteğini verdiler.

And now Anna and her two daughters make tortillas in a small,

Şimdi Anna ve iki kızı küçük, kadınların sahibi olduğu bir işte tortilla yapıyorlar

women-owned business,

and that's enough to support her family.

ve bu, ailesini desteklemek için yeterli.

Anna was saved by information.

Anna, bilgi sayesinde kurtarıldı.

So you hear that story and you probably think,

Bu hikayeyi duyduğunuzda muhtemelen şöyle düşünürsünüz;

"Ah, another nice NGO doing some good work around the world."

“Ah, başka güzel bir STK dünya çapında iyi bir iş yapıyor.”

But when I hear that story,

Ancak ben bu hikayeyi duyduğumda,

I think how the right information at the right time

doğru bilginin doğru zamanda

actually saved a woman's life.

gerçekten bir kadının hayatını kurtardığını düşünüyorum.

That information saved Anna's life.

O bilgi Anna’nın hayatını kurtardı.

At the Carter Center,

Carter Merkezi’nde,

we work in global health and peace around the world,

dünya çapında sağlık ve dünya barışı alanında çalışıyoruz,

and I've been in the business long enough to know that there is no silver bullet

ve dünyadaki sorunları çözmek için gümüş bir kurşun

to solving our world's problems,

olmadığını bilecek kadar bu işin içersindeyim

but the closest thing we have is access to information.

ancak sahip olduğumuz en yakın şey bilgiye erişimdir.

And I consider that a master key, because it unlocks human rights

Ve bunu bir anahtar olarak görüyorum, çünkü dünyadaki herkes için

for everyone around the world.

insan haklarının kilidini açıyor.

And it's because of that that Anna's life and many other women's lives were saved.

Bu sayede Anna’nın hayatı ve birçok başka kadının hayatı kurtuldu.

So when you work for President Carter,

Bu nedenle Başkan Carter için çalıştığınızda,

you spend a lot of time thinking about human rights.

insan hakları hakkında düşünmek için çok zaman harcıyorsunuz.

And when your other boss is Rosalynn Carter,

Ve diğer patronunuz Rosalynn Carter’da,

you spend a lot of time thinking about women's rights.

kadın hakları hakkında düşünmek için çok zaman harcıyorsunuz.

My favorite thing on Mrs. Carter's desk is a picture that she keeps

Bayan Carter’ın masasındaki en sevdiğim şey

of a group of women in front of the White House in 1977,

1977′de Beyaz Saray önünde Eşit Haklar Düzenlemesi’ne karşı

protesting against the Equal Rights Amendment.

protesto yapan bir grup kadının resmidir.

And when I asked her, "Why do you keep that on your desk?"

Ve ona, “Bunu neden masanda tutuyorsunuz?” diye sorduğumda

She said, because she wanted to be reminded

geçmişte, yapmayı bıraktığı işleri hatırlamak istediğini söyledi.

of the work that she had left to do.

Now, you don't have to be a former president of the United States,

Bilgi paylaşmanın gücünü anlamak için eski bir ABD başkanı

or a former first lady,

veya eski devlet başkanının eşi olmanıza gerek yok.

to understand the power of sharing information.

Honestly, obviously the platform does not hurt.

Dürüst olmak gerekirse, açıkçası platform zarar vermez.

But what we do now is we look at how we match information needs

Ancak şu anda yaptığımız şey, bilgi ihtiyaçlarını

mevcut bilgi istekleriyle nasıl eşleştirdiğimizi incelemektir.

with information wants that exist.

So when we talk to President Carter

Başkan Carter ile erkeklerin ve

about the fact that there's a gap

kadınların bilgiyi alma biçimlerindeki boşluk üzerine konuştuğumuzda

between how men and women receive information,

we ask very specifically, we want to run a program on this.

özel olarak,bununla ilgili bir program başlatmak istiyoruz.

But he is a very disciplined engineer,

Ama çok disiplinli bir mühendis

and he said, "It's an interesting thesis, but can you prove it

ve dedi ki, “İlginç bir tez, ama bunu kanıtlayabilir ve

and can you come up with a program

gerçekten fark yaratacak bir program

that's actually going to make a difference?"

bulabilir misiniz?”

So not working on anecdotal information,

Yani anekdot bilgisi üzerinde çalışmadığımız için,

we decided to survey about 2,000 women --

Guatemala, Liberya, Bangladeş’teki

people in Guatemala, Liberia, Bangladesh --

yaklaşık 2.000 kadın hakkında bir araştırma yapmaya karar verdik ve

and we wanted to ask government offices: “Are women seeking information?”

hükümet dairelerine “Kadınlar bilgi arıyorlar mı?” diye sormak istedik

And so when you go into a government office,

Ve böylece bir devlet dairesine girdiğinizde

you'll find women who might be sitting there,

cesaret edip orada oturan kadınları bulursunuz,

if they brave the odds,

ama görmezden geliniyorlar,

but they're being ignored, they're being questioned,

sorgulanıyorlar

or they're actually being derided.

ya da alay ediliyorlar.

And so we thought, what are the barriers to finding this information for women?

Biz de kadınlar için bu bilgiyi bulmanın önündeki engelleri düşündük,

Well we all know,

Hepimiz biliyoruz ki

data illiteracy is greater among women.

veri okuryazarlığı ve cehalet kadınlar arasında daha fazla.

They have less chance of education,

Kadınların daha az eğitim şansları var,

transportation can be very difficult.

ulaşım kadınlar için çok zor olabiliyor.

You look at gender norms and cultural norms,

Cinsiyet ve kültürel normlara baktığınızda

often women are responsible for not only full-time childcare

kadınlar; sadece tam zamanlı çocuk bakımından değil, aynı

but also raising the family and working.

zamanda aileyi büyütmekten ve çalışmaktan da sorumludur.

And it also can be very dangerous if they take transportation on their own.

Ayrıca kendi başlarına ulaşım yapmaları da çok tehlikeli olabilir.

And so one government office building,

Ve bu yüzden hükümet binasında

we noticed that there were no women's bathrooms.

kadınlar için tuvalet olmadığını fark ettik.

So if anyone had gone in to try to seek the information,

Yani eğer birisi bilgiyi aramaya çalışsaydı,

they were there all day without a restroom.

bütün gün tuvaletsiz orada duracaktı.

So we thought, what can we do to change the situation?

Bu yüzden düşündük, durumu değiştirmek için ne yapabiliriz?

So we decided that all politics is local and all development is local.

Bu yüzden tüm siyasetin ve kalkınmanın yerel olduğuna karar verdik.

And so we hired local information liaisons

Kadınların ihtiyaç duydukları bilgileri almalarında

to help connect the dots for women to get the information they needed.

noktaları birleştirmeye yardımcı olan yerel bilgi irtibatçıları işe aldık.

For example, in Dhaka in Bangladesh,

Örneğin, Bangladeş'teki Dakka'da

there was a woman who wanted to get a streetlight in her slum,

gecekondu mahallesinde sokak lambası almak isteyen bir kadın vardı

but her father had said, "Don't ask for the information.

ama babası şöyle demişti: “Bilgi sorma.

This is not your position.

Bu senin pozisyonun değil.

You won't get it."

Anlamayacaksın.”

So when the street lamp showed up, he was incredibly proud of her.

Yani sokak lambası göründüğünde, onunla inanılmaz derecede gurur duyuyordu.

And in Liberia,

Ve Liberya'da

a group of women came together and they sought information

bir grup kadın bir araya geldi ve ilçe kalkınma fonları

on county development funds.

hakkında bilgi aradılar.

And with that money,

Bu parayla

they were able to open a soap business.

bir sabun işi açmayı başardılar.

And that created an entire community of women entrepreneurs.

Ve bu, kadın girişimcilerden oluşan koca bir topluluk yarattı.

So it's great to do this one information liaison at a time.

Bu yüzden bunu bir seferde tek bir bilgi irtibatı yapmak harika.

But the reality is we wanted to scale up.

Ama gerçek şu ki, büyütmek istedik.

So in 2021, in the middle of the pandemic,

Bu yüzden 2021′de, pandeminin ortasında, “Kadınları Bilgilendir,

we decided to start a campaign called Inform Women, Transform Lives.

Hayatları Dönüştür” adlı kampanya başlatmaya karar verdik.

And it was to connect women with information

Ve bunun amacı, kadınların dışarıda

that was out there that they did not have.

sahip olmadıkları bilgilerle buluşturmaktı.

So we're now on five continents, across 35 different cities,

Şimdi beş kıtada;

from Atlanta to Chicago,

Atlanta’dan Chicago’ya,

from Dublin to Rotterdam,

Dublin’den Rotterdam’a,Sao Paulo’dan

from Sao Paulo to Kathmandu.

Kathmandu’ya 35 farklı şehirdeyiz.

And it hits 215 million people,

Ve şehrin programları

215 million citizens who can be affected by information

aracılığıyla bilgiden etkilenebilecek 215 milyon insanı,

through the city's programs.

hedefliyor.

So this is how it works.

Yani bu şekilde çalışır.

We start with the city,

Şehirle başl

we find a city service that women have access to

ıyoruz, kadınların erişebil eceği bir şehir hizmeti buluyoruz

but they don't know about it

ama onlara söylen

because they haven't been told.

mediği için bunu bilmiyorlar.

And then we run radio jingles,

Sonra radyo şarkıları yayınlıyoruz, duvar

we do murals, we do transit ads,

resimleri yapıyoruz, transit reklamlar yapıyoruz

we use social media,

sosyal medyayı kullanıyoruz

and we get them the information.

ve onlara bilgi alıyoruz.

We meet women where they are.

Kadınlarla oldukları yerde tanışıyoruz.

So it seems quite simple.

Bu yüzden oldukça basit görünüyor.

and the results were real.

ve sonuçlar gerçekti.

In Sao Paulo there was 86 percent uptick in the information

Sao Paulo'da toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve aile içi şid

that was received for gender-based violence and domestic violence.

det konusunda alınan bilgilerde yüzde 86 artış oldu.

In Nairobi, we were able to put the sign up

Nairobi"de, aslında aile içi şiddet konusunda yardım

that actually was a hotline for women who wanted help on domestic violence.

isteyen kadınlar için bir yardım hattı olan kaydı koyabildik.

Before this billboard went up,

Bu reklam panosu yükselmeden önce

there were 10 calls to that hotline.

o yardım hattına 10 çağrı yapıldı.

After this billboard went up, there were 500 calls.

Bu reklam panosu yükseldikten sonra 500 çağrı yapıldı.

That's 490 women who needed the assistance the month before

Bu, bir ay önce yardıma ihtiyaç duyan ancak

but didn't even know it existed.

varlığından bile habersiz 490 kadın

(Applause)

(Alkışlar)

In Cape Town, we brought women together from a township,

Cape Town’da bir kasabadan kadınları bir araya getirdik

we brought them to the public library.

onları halk kütüphanesine getirdik.

We had the city talk about how to access information services,

Şehir bilgi hizmetlerine nasıl erişil eceği hakkında konuştuk,

and there was an uptick in everything

ve sokak temizliği taleplerinden

from requests for street cleaning to COVID vaccinations.

COVID aşılarına kadar her şeyde bir artış oldu.

And in Kampala,

Ve Kampala"da,

women were able to get increased loans

kadınlar artan kredi alabildiler,

so women entrepreneurs could start.

böylece kadın girişimciler başlayabildi.

In Chicago,

Chicago"da,

the benefit of having a city keycard

bir şehir anahtar kartına sahip olmanın faydası

was something that many women didn't know about

kampanyaya başlayana kadar

until we started the campaign.

birçok kadının bilmediği bir şeydi.

It serves as a government ID,

Devlet kimliği, sağlık reçetesi kartı,

a health prescription card, a transit card,

transit kartı, halk kütüphanesi kartı olarak hizmet veriyor

a public library card,

olarak hizmet veriyor

and there was a 225 percent uptick

ve Chicago şehri için taleplerde

in requests for the city of Chicago.

yüzde 225′lik bir artış oldu.

And then here in Atlanta,

Ve Atlanta’da “güvenli noktalar”

we have a program that we call “safe spots.”

dediğimiz bir programımız var.

It’s a program that the city started to create, in fire stations,

Şehrin itfaiye istasyonlarında aile içi istismara uğrayan

a safe spot for women and children

kadın ve çocukların girmesi için güvenli

who are going through domestic abuse to enter.

bir yer oluşturmaya başladığı bir program.

The fire station shuts down,

İtfaiye istasyonu kap

the immediate assistance is given to the person who needs it,

anır, ihtiyacı olan kişiye acil yardım verilir,

and it's very difficult to walk into a police station

ve aile içi istismar durumundaysanız bir

if you're in a domestic abuse situation.

karakola girmek çok zordur.

But fire stations we've all been to,

Gittiğimiz itfaiye istasyonlarında,

we've all sat there, we've rang the bell,

hepimiz orada oturduk, zili çaldık,

people feel more comfortable.

insanlar daha rahat hissediyorlar.

And we always have to check our assumptions

Ve her zaman varsayım larımızı kontrol etmek zorundayız

because the reality is we thought

gerçek şu ki, bunun şehrin düşük gelirli

this was going to be something that was used

bölgelerinde kullanılacağını düşündük,

in the lower-income parts of town,

veriler gösteriyor ki daha varlıklı

but in fact, the data shows that in the more affluent areas,

bölgelerde insanlar güvenli noktalar olarak

people are walking into those fire stations as safe spots.

bu itfaiye istasyonlarına giriyorlar.

So we all do our work for very different reasons.

Bu yüzden hepimiz iş imizi çok farklı nedenlerle yapıyoruz.

I will tell you that I am the daughter

Size, üç ağabeyimin olabileceği

of an incredibly amazing woman

her şey olabileceğimi öğreten

who taught me I could be anything that my three older brothers could be.

inanılmaz derecede harika bir kadının kızı olduğumu söyleyeceğim.

I am now a mother of two amazing daughters, who are incredibly independent,

Şimdi inanılmaz derecede bağımsız iki harika kızın ve çok iyi

and a very well-trained and sensitized teenage son.

eğitimli ve duyarlı bir genç oğlun annesiyim.

(Laughter)

(Kahkahalar)

We need more of those.

Fazlasına ihtiyacımız var

(Applause)

(Alkışlar)

And often it’s my vision of Mrs. Carter’s picture

Ve çoğu zaman, masasında oturan Bayan Carter’ın

that is sitting on her desk

resmine dair vizyonum

reminding me that for 40 years she looked at that picture,

, bana 40 yıldır o resme baktığını

and she knew that that was work that still needed to be done.

ve bunun hala yapılması gereken bir iş olduğunu

Or, of course, it could be the fact that President Carter,

bildiğini hatırlatıyor. Ya da

who is 99 and still cares deeply about this issue,

99 yaşında olan ve hala bu konuyu derinden önemseyen

when he was 89, at the spry age of 89,

Başkan Carter, 89 yaşındayken, kadın

he wrote a book on women's issues and human rights,

ve insan hakları üzerine bir kitap yazmış ve TEDWomen’de

and he gave a talk at TEDWomen.

bir konuşma yapmış olması olabilir.

(Applause)

(Alkış)

He has always taught me

Bana her zaman dünyanın neresine gidersek gidelim

that wherever we go in the world, people are intelligent,

insanların zeki olduklarını, ailelerini

they care about their families, they're hardworking,

önemsediklerini, çalışkan olduklarını, ancak

but they often just don't have the information

çoğu zaman başarılı olmak için ihtiyaç

that they need to be successful.

duydukları bilgiye sahip olmadıklarını öğretti.

And so it's my job,

Ve bu benim işim, tüm

it's all of our jobs,

işimiz, kadınların bu

to help women get that information,

bilgiyi almasına yardımcı olmak,

because it's really quite simple.

çünkü gerçekten oldukça basit.

When you inform women, you transform lives.

Kadınları bilgilendirdiğ inizde, hayatları değiştiriyorsunuz.

Thank you.

Teşekkür ederim.

(Applause)

(Alkış)