How record collectors find lost music and preserve our cultural heritage | Alexis Charpentier

60,274 views ・ 2018-02-05

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: TOLGA ALTIPARMAK Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
I became obsessed with records when I was about 12 years old.
0
12840
2920
Yaklaşık 12 yaşımdayken kasetlere karşı bir saplantı başladı bende.
00:16
My parents used to give me money to eat
1
16400
2176
Ailem çoğu zaman yiyecek bir şeyler
00:18
and on most days, instead of eating,
2
18600
1736
almam için para verirdi bana.
00:20
I would save it and buy myself a record at the end of the week.
3
20360
3376
Bu parayı biriktirir ve hafta sonları kendime bir kaset daha alırdım.
00:23
Here I am with a gigantic Walkman that's about half my leg --
4
23760
3056
İşte, bacağımın yarısı kadar büyüklükte bir Walkman ile ben.
00:26
(Laughter)
5
26840
1856
(Gülüşmeler)
00:28
It actually looks more like a VCR.
6
28720
1856
Daha çok VCR'a benziyor.
00:30
(Laughter)
7
30600
1856
(Gülüşmeler)
00:32
So when I was a teenager,
8
32480
1256
Dolayısıyla gençliğimde,
00:33
the obsession of buying cassettes, vinyls and CDs just kept growing.
9
33760
3976
kaset, plak ve CD alma takıntım giderek büyüdü.
00:37
I was even working in a record store for many years
10
37760
2976
Çok uzun yıllar bir müzik dükkanında bile çalıştım,
00:40
and only ever got paid in records.
11
40760
1840
maaşı kaset olarak kabul ediyordum.
00:43
One day I realized that I had thousands of records more
12
43680
2776
Bir gün, bütün hayatım boyunca dinleyebileceğimden
00:46
than I could even listen to in my life.
13
46480
2576
binlerce kat fazla kaydım olduğunu fark ettim.
00:49
I became what many of us are:
14
49080
1976
Pek çoğumuzun olduğu şeye dönüşmüştüm
00:51
record junkies --
15
51080
1776
kayıt bağımlısına --
00:52
or record diggers, as we like to call ourselves.
16
52880
2800
ya da çağrılmayı sevdiğimiz şekliyle; bir kayıt avcısına.
00:56
Record digging, as the name suggests,
17
56480
2056
Kayıt avcılığı, adından anlaşıldığı üzere,
00:58
means getting your hands dirty.
18
58560
2136
elinizi kirlettiğiniz anlamına geliyor.
01:00
It means spending hours rummaging through warehouses,
19
60720
3536
Saatlerinizi, bodrumlarda, kilise dehlizlerinde,
01:04
church basements,
20
64280
1256
garaj satışlarında,
01:05
yard sales, record stores --
21
65560
2256
müzik dükkanlarında, yıllarca unuttuğumuz
01:07
all to find records that have been forgotten for decades.
22
67840
3496
kayıtları bulduğumuz yerlerde, harcadığımız anlamına geliyor.
01:11
Records that have become cultural waste.
23
71360
2120
Kayıtlar kültürel bir israf olmaya başladı
01:14
The earliest record collectors from about the '30s to the 1960s
24
74280
4216
'30'lardan 1960'lara kadar olan kayıt koleksiyonerleri
01:18
found and preserved so many important records
25
78520
2816
birçok önemli kaydı buldu ve muhafaza etti
01:21
that would have been lost forever.
26
81360
1680
-- ki bunlar sonsuza dek kaybolabilirdi.--
01:24
In those days, most cultural and public institutions
27
84280
2936
O günlerde, çoğu kültür ve halk merkezi
01:27
didn't really care to preserve these treasures.
28
87240
2216
bu hazineleri korumayı pek de önemsemiyordu.
01:29
In many cases, they were just throwing them into the garbage.
29
89480
2880
Pek çok durumda, bu değerli şeyleri öylece çöpe atıyorlardı.
01:33
Record digging is a lifestyle.
30
93680
1936
Kayıt avcılığı bir yaşam tarzıdır.
01:35
We're absolutely obsessed with obscure records,
31
95640
3416
Gerçekten de, kayıtların pahalı olanlarını ucuz olanlarını,
01:39
expensive records, dollar-bin records,
32
99080
2176
sanatsal çılgınlıkta olanları,
01:41
crazy artwork,
33
101280
1296
ötekileştirilmişleri,
01:42
sub-subgenres.
34
102600
1360
en küçük detaylarına kadar
01:44
And all of the tiniest details that go with each release.
35
104680
3776
saklama ve koruma konusunda saplantılıyız.
01:48
When the media talks about the vinyl revival
36
108480
2096
Son birkaç yıldır, medya ne zaman plakların
01:50
that's been happening these last few years,
37
110600
2056
yeniden doğuşunu konuşsa,
01:52
they often forget to mention this community
38
112680
2896
plakları saklayarak
01:55
that's been keeping the vinyl and the tradition and the culture alive
39
115600
4736
bu kültürü ve geleneği yaşatan topluluktan
02:00
for these last 30 years.
40
120360
1600
bahsetmeyi unutuyor.
02:02
It's a very close-knit but competitive society, a little bit,
41
122800
3336
Bu, birbirine bağlı ancak birazcık yarışmacı ruhlu bir topluluk.
02:06
because when you're hunting for extremely rare records,
42
126160
3056
Çünkü çok nadir bulunan kayıtları avlarken,
02:09
if you miss your opportunity,
43
129240
1416
eğer fırsatı kaçırırsanız,
02:10
you might not see that record ever in your life.
44
130680
2240
o kaydı hayatınız boyunca bir daha göremeyebilirsiniz.
02:14
But I guess the only person in here truly impressed by record collectors
45
134040
4776
Ancak böyle bir durumda bir kayıt avcısının etkilendiği tek kişi
02:18
is another record collector.
46
138840
1520
yine bir başka kayıt avcısıdır.
02:21
To the outside world,
47
141680
1256
Dışarıdan bakıldığında
02:22
we seem like a very weird, oddball group of individuals.
48
142960
4056
oldukça garip, ucube tipler olarak görülüyoruz.
02:27
And --
49
147040
1216
Ve --
02:28
(Laughter)
50
148280
1416
(Gülüşmeler)
02:29
And they're mostly right.
51
149720
1216
Ve çoğunlukla haklılar.
02:30
All the record collectors I know are obsessive maniacs.
52
150960
2656
Pek çok kayıt avcısı arasında saplantılı tipler olduğunu biliyorum.
02:33
We know we're all crazy in some way.
53
153640
2040
Bazı açılardan deli olduğumuzu söyleyebilirim.
02:36
But I think we should be viewed a little bit more like this.
54
156320
2936
Fakat bence daha çok bunun gibi görülmeliyiz.
02:39
(Laughter)
55
159280
1016
(Gülüşmeler)
02:40
We're music archaeologists.
56
160320
1336
Bizler müzik arkeolojistleriyiz.
02:41
We're hunting down the lost artifact.
57
161680
2200
Kayıp eserlerin peşindeyiz.
02:44
We all have a list of records that we would do anything to get our hands on,
58
164320
3616
Elde edebilmek için her şeyi yapabileceğimiz, yıllarımızı peşinde
02:47
that we've been chasing for years,
59
167960
1656
harcadığımız bir kayıt listemiz var
02:49
and we actually call this list our "holy grails."
60
169640
2320
ve biz buna "kutsal kase" diyoruz.
02:53
When you're digging for records,
61
173200
1616
Bir kaydın peşine düştüğünüzde,
02:54
you're surrounded by music you don't know.
62
174840
2136
etrafınız bilmediğiniz müziklerle kuşatılıyor.
02:57
You're surrounded by mystery and by all these dreams --
63
177000
3296
Gizem, bütün bu hayaller ve insanların bir zamanlar inandığı
03:00
records that people once believed in.
64
180320
1960
bu kayıtlar tarafından çevreleniyorsunuz.
03:03
Imagine the thousands of artists who were destined to be legends
65
183200
3536
Düşünsenize kaderinde efsane olmak olan binlerce star vardı
03:06
but for various reasons, were just overlooked.
66
186760
3616
ve çeşitli sebeplerle kaybolup gittiler.
03:10
Many of these records only exist in a handful of copies,
67
190400
3216
Bu kayıtların pek çoğunun yalnızca bir avuç kopyası var
03:13
and some have never even been found,
68
193640
2256
ve bazılar hiç bulunamadı,
03:15
never been heard.
69
195920
1216
duyulmadı.
03:17
They're literally endangered species.
70
197160
2080
Resmen nesli tükenmekte olan bir tür.
03:20
I'll tell you a story
71
200480
1256
Size bir hikâye anlatacağım,
03:21
that for me sort of sums up the value of the work of record diggers.
72
201760
4936
bu bir şekilde, benim için kayıt avcılığının değerini ortaya koyuyor.
03:26
The story of a brilliant Montreal musician and composer.
73
206720
3040
Montreal müzisyeni ve bestekârının başarısıyla ilgili bir hikâye.
03:31
Henri-Pierre Noël was born and raised in Haiti,
74
211600
2936
Henri-Pierre Noël, Haiti'de doğdu ve büyüdü
03:34
but he lived briefly in the US and in Belgium.
75
214560
2520
ancak kısa bir süre ABD ve Belçika'da yaşadı.
03:37
He passed through Montreal what was supposed to be for two weeks,
76
217760
3096
Montreal'de iki hafta kadar geçirmeyi planlarken,
03:40
but he ended up staying for the next 40 years.
77
220880
2176
hayatının kırk yılını burada geçirdi.
03:43
When he was young, he learned to play piano
78
223080
2056
Gençlik dönemlerinde piyano çalmayı öğrendi
03:45
and developed a very particular way of playing his instrument:
79
225160
2936
ve bir şekilde enstrümanı çalma yeteneğini güçlendirdi:
03:48
very fast and almost like a percussion.
80
228120
1880
çok hızlı neredeyse perküsyon gibi.
03:50
His style was a mix of his Haitian influences and folklore
81
230960
4096
Haiti ve Amerikan folklorik etkileri altında büyüyen ve gelişen
03:55
mixed with the American influences that he grew up hearing.
82
235080
3536
karma bir tarzı vardı.
03:58
So he created a mix of compas mixed with funk and jazz.
83
238640
4160
Funk ve jazz karışımı karma bir ritm yarattı.
04:03
As a young man,
84
243800
1216
Henüz genç bir adamken,
04:05
he played and toured with live bands in the US and in Europe,
85
245040
2896
ABD'de ve Avrupa'da gruplarla turnelere gitti ve çaldı,
04:07
but had never recorded an album or a song before moving to Canada.
86
247960
3360
fakat Kanada'ya gidene dek ne bir albüm ne bir şarkı kaydetti.
04:12
It was in Montreal in 1979
87
252200
2456
Montreal'de, 1979'da "Piyano"
04:14
that he released his first album called, "Piano."
88
254680
2616
adındaki ilk albümü yayınladı.
04:17
Completely on his own, on Henri-Pierre Noël Records.
89
257320
3000
Tamamı Henri-Pierre Noël'in kendi kayıtlarından oluşuyordu.
04:21
He only made what he could afford: 2,000 copies of the record.
90
261040
3280
Yalnızca 2000 kopya basmaya gücü yetti.
04:25
The record received a little bit of airplay,
91
265520
2320
Kayıt ancak küçük bir zümreye ulaşabildi,
04:28
a little bit of support in Canada and in Haiti,
92
268519
2976
birazcık Kanada ve Haiti'de destek gördü
04:31
but without a big label behind it,
93
271519
2457
ancak ardında büyük bir destek yoktu.
04:34
it was very, very difficult.
94
274000
1600
Oldukça zordu.
04:36
Back then,
95
276400
1216
O zamanlar,
04:37
if your record wasn't getting played on mainstream radio,
96
277640
2696
eğer kaydınız ana akım radyolarda çalmıyorsa
04:40
if you weren't in jukeboxes or if you weren't invited to play on TV,
97
280360
3216
müzik kutularında yer almıyorsa ya da TV'ye davet edilmiyorsanız
04:43
the odds were completely against you.
98
283600
1816
tüm olumsuzluklar size karşı oluyor.
04:45
Releasing an album as an independent artist
99
285440
2616
Bağımsız bir sanatçı olarak albüm yayınlamak
04:48
was so much more difficult than it is today,
100
288080
2096
bugün olduğundan çok daha zordu,
04:50
both in terms of being heard and just distributing the thing.
101
290200
3616
hem bilinirlik açısından, hem de pazarlama açısından.
04:53
So, soon after, he released a second album,
102
293840
3176
Bir süre sonra, ikinci albümünü yayınladı,
04:57
kept a busy schedule playing piano in various clubs in the city,
103
297040
3056
şehirdeki çeşitli kulüplerde çaldığı yoğun bir programı vardı
05:00
but his records started to accumulate dust slowly.
104
300120
3160
ancak kayıtlar zamanla eskimeye başladı.
05:04
And those 2,000 copies in the span of 30 years
105
304040
2776
Ve bu 2,000 kopya, 30 yıl içerisinde
05:06
easily started to get lost
106
306840
1976
ancak geriye kalan birkaç kopya dışında
05:08
until only a few copies in the world remained.
107
308840
3160
yok olmaya başladı.
05:12
Then in the mid-2000s,
108
312840
2376
2000'lerin ortasında,
05:15
a Montreal record digger that goes by the name Kobal
109
315240
2856
Kobal adını kullanan, Montrealli bir kayıt kazıcısı
05:18
was doing his weekly rounds of just hunting for records.
110
318120
3120
rutin haftalık kayıt avlarından birini yapıyordu.
05:21
He was in a flea market
111
321720
1656
Bit pazarında,
05:23
surrounded by thousands of other dirty, dusty, moldy records.
112
323400
4096
her yeri kirli, tozlu, eski püskü kayıtlar götürüyordu.
05:27
That's where he found the "Piano" album.
113
327520
1920
"Piyano" albümünü burada buldu.
05:30
He wasn't specifically looking for it.
114
330600
1856
Özellikle onu aramıyordu.
05:32
Actually, you could say it sort of found him.
115
332480
2336
Her nasılsa bir şekilde onu buluverdi.
05:34
You could also say that after 20 years of record digging every single week,
116
334840
3976
20 yıl boyunca her hafta kayıt kazıcılığı yapmanın, değerli bir şey bulma
05:38
he had developed a sixth sense for finding the gold.
117
338840
2560
konusunda onun altıncı hissini geliştirdiğini de söyleyebiliriz.
05:42
He took the record and inspected it:
118
342840
1976
Kaydı aldı ve onu araştırmaya başladı:
05:44
the front, the artwork, the back, the liner notes,
119
344840
2816
arka kapak, ön kapak, editörün notları
05:47
and he was intrigued by the fact that this Haitian musician made a record
120
347680
3696
ve '70lerin sonunda Quebec'de, Hatili bir müzisyenin bir kayıt yapması
05:51
in Quebec in the late '70s,
121
351400
2336
durumu onun ilgisini çekmişti,
05:53
so he was intrigued.
122
353760
1840
merakını uyandırdı.
05:56
He took out his little, plastic, portable turntable
123
356240
2576
Küçük, plastik, taşınabilir pikabını çıkardı,
05:58
that he brought with him whenever he was on these digging quests
124
358840
3856
ne zaman bir kayıt avına çıksa onun yanına alırdı
06:02
and put the record on.
125
362720
1656
ve kaydı içine koydu.
06:04
So why don't we do the same thing?
126
364400
1640
Biz neden aynısını yapmıyoruz?
06:14
(Music)
127
374640
3360
(Müzik)
06:45
He fell in love with the music instantly,
128
405680
4056
Aniden müziğe vurulmuştu,
06:49
but he had to know the backstory behind it.
129
409760
2056
fakat arka plandaki hikâyeyi de bilmek istiyordu.
06:51
He didn't know where it came from.
130
411840
1720
Nereden çıktığını bilmiyordu.
06:54
He knew the artist,
131
414760
1256
Sanatçıyı öğrendi,
06:56
at the time of the recording,
132
416040
1416
kaydın yapıldığı sırada
06:57
was living in Montreal,
133
417480
1256
Montreal'de yaşıyordu,
06:58
so for months, he tried to track him down.
134
418760
2000
birkaç ay sanatçının izini bulmayı denedi.
07:01
He even found Noël's business card inside the record sleeve.
135
421520
3600
Noël'in kartvizitinin olduğu bir kapak resmi bile bulmuştu.
07:05
That's how DIY Henri-Pierre Noël was.
136
425640
3520
Henri-Pierre Noël'di bu.
07:09
So he found the card inside the record sleeve --
137
429680
3496
Kapak resminde telefon numarasını bulmuştu --
07:13
of course he did try to call,
138
433200
1416
elbette hemen onu aramayı denedi,
07:14
but after 30 years, the number didn't work anymore.
139
434640
2400
fakat geçen 30 yıl içinde, artık o telefon numarası kullanılmıyordu.
07:18
So it was only in Belgium,
140
438880
2056
Telefon numarası, sanatçının daha önce
07:20
where the artist had once lived,
141
440960
1576
yaşadığı Belçika'ya aitti,
07:22
that Kobal managed to find someone that knew the artist personally
142
442560
3136
Kobel bizzat sanatçıyı tanıyan birisini buldu
07:25
and gave him the contact.
143
445720
1320
ve ona iletişim adresi verdi.
07:27
So when he finally sat down with the artist,
144
447520
3056
Nihayet, Kobel onu bulmuştu,
07:30
he made him a promise to someday find a way to get the album rereleased.
145
450600
5200
ona, bir gün, bir yolunu bulup albümü yayınlayacağının sözünü verdi.
07:37
He then arranged for a British label called Wah Wah 45s
146
457200
3616
İki albümü de tekrar yayınlayabilmek için Wah Wah 45s adında İngiliz bir plak
07:40
to get the two albums reissued.
147
460840
1880
şirketi ayarladı.
07:43
And what happens very often is,
148
463680
1816
Ve genelde yeniden yayınlama
07:45
in these reissue projects,
149
465520
1256
durumlarında sık sık olan şey oldu:
07:46
that it becomes very difficult to find the master tapes --
150
466800
3136
ana kaydı, orijinal sesleri bulmak
07:49
the original recording of the sessions.
151
469960
2096
gerçekten sıkıntı yarattı.
07:52
Art can be destroyed by fires, floods, earthquakes,
152
472080
2976
Sanat, yangın, sel, deprem tarafından yok edilebilir,
07:55
thrown in the garbage,
153
475080
1216
çöpe atılabilir,
07:56
or just lost forever.
154
476320
1496
ya da öylece sonsuza dek kaybolabilir.
07:57
But thankfully,
155
477840
1216
Neyse ki,
07:59
the Henri-Pierre Noël tapes were safe
156
479080
1816
Henri-Pierre Noël'in kaydı güvendeydi
08:00
and they were ready for remastering.
157
480920
1720
ve yeniden düzenlenme için hazırdı.
08:03
The record was finally rereleased
158
483320
1976
Kayıt nihayet yayınlandı
08:05
and received praise from music critics, DJs and listeners worldwide --
159
485320
4000
ve dünya genelindeki dinleyiciler, Dj'ler ve müzik otoriteleri tarafından övüldü,
08:10
the praise that it should have received in 1979.
160
490080
3120
1979'da yapılması gereken bir övgüydü bu.
08:15
The artist was so inspired that he decided to revive his music career,
161
495360
3456
Sanatçı bu durumdan etkilenerek müzik kariyerine devam etme kararı aldı,
08:18
get back on a stage, and play for new audiences.
162
498840
2760
sahnelere döndü, ve yeni şeyler çaldı.
08:22
The artist, now in his 60s,
163
502680
2776
Sanatçı, 60'lı yaşlarında,
08:25
told me, "This changed everything for me.
164
505480
2296
dedi ki, "Bu benim için her şeyi değiştirdi.
08:27
I went from planning my retirement
165
507800
1656
Emeklilik planları yaparken,
08:29
to playing on the BBC Radio in London, and on Radio Canada and more."
166
509480
3600
Londra BBC Radyosu'nda, Kanada Radyosu'nda çalmaya başladım."
08:33
But also it gave him a chance to play
167
513760
1816
Ayrıca bu, ona oğullarının önünde de
08:35
in front of his three sons for the first time.
168
515600
2496
ilk kez çalma şansı verdi.
08:38
To me, this story shows perfectly the work of record diggers at its best.
169
518120
5056
Bu hikâye, benim için, kayıt kazıcılığının mükemmel çalıştığını gösteren en iyi örnek
08:43
Beyond the rarity and the dollar value --
170
523200
1976
Paha biçilemez bir şey --
08:45
and I'll be honest, we're totally obsessed by that --
171
525200
2935
Dürüst olmak gerekirse, hepimiz gerçek güzelliğin
08:48
the true beauty is to give art a second chance;
172
528159
3457
sanata ikinci bir şans vermesinden, sanatın unutulmasının önlenmesinden
08:51
to save art from oblivion.
173
531640
1600
etkilendik.
08:54
The work of a good record digger is a constant loop of three phases.
174
534480
3296
İyi bir kayıt kazıcılığı üç aşamalı sabit bir döngüden oluşur.
08:57
The first thing we do is hunt.
175
537800
1640
İlki, yaptığımız şey avlanmak.
09:00
We spend hours, days, years of our lives
176
540040
2096
Saatlerimizi, günlerimizi, ömrümüzü
09:02
rummaging through dirty and dusty record bins.
177
542160
3056
kirli, tozlu kayıt kutuları arasında harcıyoruz.
09:05
Everything that we can do to find our hands on the gold.
178
545240
3120
Değerli bir şeyi elimizde tutmak için her şeyi yapabiliriz.
09:10
Yes, you can find good records online,
179
550000
2256
Evet, çevrim içi iyi kayıtlar bulabilirsiniz,
09:12
but for the deepest treasures,
180
552280
1456
ancak gerçek hazine için,
09:13
you need to get off the couch and into the wild.
181
553760
2240
elinizi kirletmeniz gerekir.
09:16
That's why we call it record digging and not record clicking.
182
556400
2896
Buna kayıt bulma işi değil de kayıt kazıcılığı denilmesinin sebebi budur.
09:19
(Laughter)
183
559320
1136
(Gülüşmeler)
09:20
So what we are is music archaeologists.
184
560480
2200
İşte bu yüzden müziğin arkeologlarıyız.
09:23
But then the next thing we do is we gather.
185
563240
2176
İkincisi, yaptığımız şey bir araya getirmek.
09:25
Based on our taste, expertise, personal agenda,
186
565440
2256
Zevkimize, uzmanlığımıza, kişisel ajandamıza göre,
09:27
we choose carefully which records to save,
187
567720
2336
hangi kaydı korumalıyız, hangisinin bize bir şeyler
09:30
which records mean something to us.
188
570080
2176
ifade eder bunu özenle seçiyoruz.
09:32
We then try and find out every little thing we can about that record --
189
572280
3656
Daha sonrasında kayıt hakkında bulabileceğimiz her detayı buluyoruz,
09:35
the artist, the label
190
575960
1456
sanatçı, kapak
09:37
and supervital information
191
577440
2016
diğer çok önemli bilgileri
09:39
like "Who's that playing trumpet on track three?"
192
579480
2520
"Üçüncü parçada trompeti kim çalıyor?" gibi.
09:42
Then we file them, we contextualize them,
193
582960
1976
Dosyalıyoruz, birbirleriyle ilişkilendiriyoruz
09:44
and we keep them safe.
194
584960
1256
ve onları muhafaza ediyoruz.
09:46
We are music archivists.
195
586240
1480
Bizler müziğin arşivçileriyiz.
09:48
And the last thing we do to close the loop is we share.
196
588400
2736
Son olarak döngüyü tamamlamak adına bunları paylaşıyoruz.
09:51
Most record diggers that I know have some sort of a way
197
591160
3656
Bildiğim pek çok kayıt kazıcısının keşfini paylaşmak ve
09:54
to share their discovery and elevate the artist
198
594840
2416
sanatçıyı onore etmek için farklı yöntemleri var;
09:57
through an album reissue,
199
597280
1256
albümü yeniden yayınlamak,
09:58
a web article, a radio show.
200
598560
2320
makale yazmak, radyo programında çalmak gibi.
10:01
We give records back their rightful place in music history.
201
601800
3080
Kayıtlara müzik tarihi içerisindeki hak ettikleri yerlerini geri veriyoruz.
10:05
We are tastemakers and curators.
202
605520
1576
Bizler bu işin öncüleriyiz.
10:07
We are musicologists.
203
607120
1280
Müzik uzmanlarıyız.
10:09
So for myself
204
609720
1216
Kendi adıma
10:10
and most of the record collectors I've encountered in 20 years,
205
610960
2976
ve pek çok kayıt koleksiyoncusu adına söyleyebilirim ki
10:13
I think that we all have some sort of an outlet
206
613960
2416
bu keşifler, bizler için bir tür
10:16
for these discoveries.
207
616400
1256
çıkış yolu.
10:17
I think it's our way to keep our sanity and sort of sense of purpose
208
617680
4056
Sanırım bu hepimiz için akıl sağlığımızı korumanın ve bu çılgın saplantılı durumu
10:21
in this very maddening obsession,
209
621760
2776
kayda değer bir amaca yönlendirmenin bir yolu,
10:24
because it can be sort of a lonely one.
210
624560
1896
çünkü bu yalnız bir yol.
10:26
But I think we also do it because it serves the human need
211
626480
2715
Biz bunu yapıyoruz çünkü bu insanlığın ihtiyaç duyduğu
10:29
to pass along cultural knowledge.
212
629219
1600
kültürel birikime hizmet ediyor.
10:31
Speaking of the need for curation,
213
631920
2176
Küratörlükten bahsetmişken
10:34
in an era of overwhelming choice,
214
634120
1896
yoğun bir seçim dönemindeyiz
10:36
it's been demonstrated
215
636040
1256
ve bu kadar çok seçim olması
10:37
that too much choice actually hinders discovery.
216
637320
2616
aslında keşifleri önlüyor.
10:39
For example,
217
639960
1216
Mesela,
10:41
if you're trying to watch something on Netflix,
218
641200
2616
Netflix'de bir şeyler izliyorsunuz diyelim,
10:43
you're actually only browsing through a catalog of 6,000 titles.
219
643840
4496
6,000 etiketlik bir katalog arasında geziniyorsunuz.
10:48
Now, compare that with Spotify;
220
648360
1896
Ya da Spotify için düşünelim;
10:50
if you want to pick something to listen to,
221
650280
2096
bir şey dinlemek istiyorsanız,
10:52
you're browsing through a catalog of 30 million songs.
222
652400
3736
30 milyon şarkılık bir kataloğunuz var.
10:56
So I think as you can see,
223
656160
1256
Sizin de anlayacağınız üzere,
10:57
this notion of paralysis by choice
224
657440
2176
bu seçimlerce paralize olma kavramı
10:59
affects music more than movies,
225
659640
3056
müziği filmlerden
11:02
for example.
226
662720
1416
daha çok etkiliyor.
11:04
And there's a few studies
227
664160
1256
Ve yeni başlayan,
11:05
that are starting to show the effects of this.
228
665440
2176
bu durumun etkisini gösteren birkaç çalışma var.
11:07
A recent look at the UK music market
229
667640
1736
Birleşik Krallık müzik sektörü gösteriyor ki;
11:09
shows that the top one percent of artists in the UK are actually earning 77 percent
230
669400
5416
yalnızca en üst klasmandaki sanatçıların yüzde biri toplam müzik endüstrisi
11:14
of the total revenues inside the music industry.
231
674840
2616
içerisindeki tüm gelirin yüzde 77'sini alıyor.
11:17
That's 2013,
232
677480
1496
Bu 2013'de böyleydi
11:19
and that's progressively getting worse,
233
679000
3216
ve durum daha da kötüye gidiyor
11:22
or progressing.
234
682240
1776
ya da ilerliyor.
11:24
Anyway, if you're in the one percent, I'm sure you're happy.
235
684040
2856
Neyse, yüzde birlik kısımdaysanız eğer eminim mutlusunuzdur.
11:26
(Laughter)
236
686920
1256
(Gülüşmeler)
11:28
So the takeaway for me is
237
688200
2360
Neyse benim için önemli olan,
11:31
it's easier for people to listen to music than ever before.
238
691640
4040
insanlar için müzik dinlemek, öncesine gere daha da kolay artık.
11:36
People have more music at their disposal than ever before,
239
696960
2736
İnsanlar için her zamankinden daha fazla müzik var,
11:39
yet people choose to listen to more of the same music than ever before.
240
699720
3776
her zamankinden daha da fazla aynı tarz müziği dinlemek istiyor insanlar.
11:43
And that's a sad thing.
241
703520
1240
Üzücü olan bu.
11:47
Inspired by my love for music research, record digging and curation,
242
707760
4136
Müzik araştırma, kayıt kazıcılığı ve kürasyon sevgimden ilhamla
11:51
I started a website called "Music Is My Sanctuary" in 2007.
243
711920
4136
2007'de "Müzik Benim Tapınağım" adında bir web sitesi kurdum.
11:56
Our slogan has always been "Future Classics and Forgotten Treasures."
244
716080
3736
"Gelecekteki Klasikler ve Unutulan Hazineler" her zaman sloganımız olmuştur.
11:59
And it shows our love for discovering music
245
719840
2496
Bu, hem eski hem yeni müziğin tanıtılması, hem de müziği keşfetmeye olan
12:02
and introducing music both old and new.
246
722360
2576
sevgimizi gösteriyor.
12:04
From humble beginnings,
247
724960
1256
Mütevazi bir başlangıçtan sonra bugüne kadar
12:06
we've built a worldwide platform with a massive audience
248
726240
2816
100'ün üzerinde partner ve muazzam bir kitleyle
12:09
with over 100 collaborators.
249
729080
2176
dünya çapında bir platform inşa ettik.
12:11
We've created over 10,000 pieces of content,
250
731280
2336
10,000 parça üzerinde içerik
12:13
over 500 hours of audio content.
251
733640
2360
ve 500 saatten fazla sesli içerik yarattık.
12:16
Our audience consists of people
252
736880
1496
Kitlemiz, ona, ana akım
12:18
who just want more than what's being offered to them
253
738400
2456
medya tarafından önerilenden daha fazlasını
12:20
by mainstream music channels.
254
740880
1496
isteyen insanlardan oluşuyor.
12:22
They want to do --
255
742400
1200
Daha fazlasını yapmak
12:24
they want to dig deeper,
256
744320
1336
ve daha derine kazmak istiyorlar
12:25
but they don't necessarily have 20 hours a week like us nerds,
257
745680
3920
tabii biz inekler gibi haftada 20 saatlerini harcamaya ihtiyaçları yok
12:30
so they trust us to do that for them.
258
750440
1800
onlar için iyi olanı yapacağımıza güveniyorlar.
12:33
Curation is at the heart of everything we do.
259
753400
2136
Kürasyon bizim yaptığımız her şeyin merkezinde.
12:35
We believe in human recommendations over algorithms.
260
755560
2560
Algoritmalardan çok insanların yorumlarına inanıyoruz.
12:40
I could talk about the passion of record digging for days,
261
760680
3656
Beni bıraksanız günlerce bu konu hakkında konuşabilirim,
12:44
but let me conclude this way.
262
764360
2216
izin verin şöyle bitireyim.
12:46
After many years of doing it,
263
766600
1736
Yıllarca bu işi yaptıktan sonra
12:48
a record collector's collection becomes sort of his autobiography.
264
768360
4800
bir kayıt toplayıcısının koleksiyonu onun bir tür otobiyografisi olmaya başlıyor.
12:54
Last year, I was DJ-ing in Poland,
265
774880
2256
Geçen yıl, Polonya'da DJlik yapıyordum
12:57
and the people that were hosting me,
266
777160
1976
ve beni ağırlayan insanların
12:59
they had this amazing record collection,
267
779160
2096
harika bir kayıt koleksiyonu vardı,
13:01
and of course I was intrigued
268
781280
1616
elbette ilgimi çekti
13:02
and I said, "Are you selling these?"
269
782920
2576
ve bunları satıp satmadıklarını sordum.
13:05
They then explained to me that it was the collection
270
785520
2576
Bunların birkaç yıl önce hayatını kaybeden arkadaşları
13:08
that belonged to their dear friend Maceo who passed away a few months earlier.
271
788120
4880
Maceo'ya ait olan bir koleksiyon olduğunu söylemişlerdi.
13:13
And they were doing a project of inviting different people
272
793600
3576
Bu koleksiyondan yeni bir şeyler yaratmak amacıyla sürdürdükleri proje için
13:17
to take the collection and to create something new from it,
273
797200
2896
koleksiyonu alacak ve sample'lar ya da Dj miksleriyle
13:20
whether it's sampling or DJ mixes,
274
800120
2456
ona ikinci bir hayat verecek
13:22
you know, just to give it a second life.
275
802600
2176
farklı insanları davet ediyorlardı.
13:24
And so after a few hours of going through the collection myself
276
804800
2976
Ve koleksiyonla birkaç saat geçirip, ondan bir Dj miksi
13:27
and creating a DJ mix from it,
277
807800
2176
yarattıktan sonra,
13:30
even though I never got the chance to meet him,
278
810000
2456
onunla hiç tanışamamış olsam bile
13:32
it felt like in a special way,
279
812480
2616
bu yine de özel hissettirdi,
13:35
me and him,
280
815120
1216
ben ve o,
13:36
we got to talk about records for a few hours.
281
816360
2120
birkaç saat kayıtlar üzerine konuştuk.
13:39
So, as record diggers,
282
819120
2680
Bir kayıt kazıcısı olarak,
13:42
our work and our record collections are there
283
822760
3096
bizim çalışmalarımız ve kayıt koleksiyonlarımız
13:45
to be passed on to the next generation.
284
825880
1880
gelecek jenerasyonlara kalacak.
13:48
Beautiful art deserves to be cherished, shared and rediscovered.
285
828360
3120
Gerçek sanat, güzel anılmayı, paylaşılmayı ve yeniden keşfedilmeyi hak eder.
13:54
Embrace curators;
286
834120
1696
Küratörleri kucaklayın;
13:55
we are alternative voices to the mainstream music channels,
287
835840
3176
ana akım müzik kanallarına, dijitale ve diğerlerine kıyasla
13:59
digital or otherwise.
288
839040
1360
farklı bir soluğuz biz.
14:01
Go beyond the algorithm.
289
841240
1480
Algoritmaların ötesine geçin.
14:03
Whatever kind of music you like,
290
843920
1576
Ne tarz müzikten hoşlanıyorsanız hoşlanın
14:05
there are so many websites, radio shows, DJs, record stores out there
291
845520
4376
sizin tarafınızdan keşfedilmeyi bekleyen pek çok web sitesi, radyo, Djler,
14:09
that are just waiting to share their discoveries with you.
292
849920
2736
müzik dükkanları var burada.
14:12
We do this work for you.
293
852680
1336
Bizler sizin için çalışıyoruz.
14:14
All you have to do is open your ears and take risks.
294
854040
3016
Kulaklarınızı açın ve risk alın.
14:17
This music will change your life.
295
857080
1936
Müzik hayatınızı değiştirecek.
14:19
Thank you.
296
859040
1216
Teşekkür ederim.
14:20
(Applause)
297
860280
4000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7