Dena Simmons: How students of color confront impostor syndrome | TED

127,275 views ・ 2017-01-17

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Camille Martínez
0
0
7000
Çeviri: Rana Savastaer Gözden geçirme: Ramazan Şen
Maceram Bronx, New York'da
00:13
So, my journey began in the Bronx, New York,
1
13112
3951
tek odalı bir dairede
00:18
in a one-bedroom apartment,
2
18098
1768
00:19
with my two sisters and immigrant mother.
3
19890
2671
iki kız kardeşim ve muhacir annemle başladı.
00:23
I loved our neighborhood.
4
23712
2807
Mahallemizi sevdim.
00:27
It was lively.
5
27382
1508
Hayat doluydu.
00:28
There was all this merengue blasting,
6
28914
2445
Her zaman bu merenge patlaması,
00:31
neighbors socializing on building stoops
7
31383
2389
inşaat alanlarında sosyalleşen komşular ve
00:33
and animated conversations over domino playing.
8
33796
3423
domino oynarken canlandırılan sohbetler vardı.
00:38
It was home,
9
38327
1462
Yuvaydı
00:40
and it was sweet.
10
40852
1492
ve sevimliydi.
00:43
But it wasn't simple.
11
43368
1596
Ama sade değildi.
00:45
In fact, everyone at school knew the block where we lived,
12
45645
3614
Aslında yaşadığımız binayı okuldaki herkes biliyordu,
00:49
because it was where people came to buy weed and other drugs.
13
49283
4115
çünkü orası insanların gelip esrar ve diğer uyuşturucuları alabildikleri yerdi.
00:53
And with drug-dealing comes conflict,
14
53950
2570
Ve uyuşturucu satışında zıtlık çıkınca,
00:56
so we often went to sleep to the sound of gunshots.
15
56544
3869
çoğunlukla silah sesleriyle uyurduk.
01:01
I spent much of my childhood worried,
16
61839
2853
Çocukluğumun çoğu zamanını endişelenerek geçirdim,
güvenliğimiz hakkında endişelenerek.
01:05
worried about our safety.
17
65121
2428
01:08
And so did our mother.
18
68803
1398
Ve annemiz de öyleydi.
01:11
She worried that the violence we witnessed would overtake our lives;
19
71277
4594
Şahit olduğumuz şiddetin hayatlarımızı ele geçirmesinden endişelendi;
01:16
that our poverty meant
20
76338
1725
yoksulluğumuz demek oluyordu ki
birlikte yaşadığımız ve alan paylaştığımız komşularımız
01:18
that the neighbors with whom we lived and shared space
21
78087
2675
01:20
would harm us.
22
80786
1285
bize zarar verirdi.
01:22
Our entire life was in the Bronx,
23
82851
3030
Tüm hayatımız Bronx'daydı,
01:26
but my mother's anxiety spurred her into action,
24
86566
2996
ancak annemin endişesi onu harekete geçirdi
01:29
and soon we were driving so fast to Connecticut --
25
89586
4770
ve sonunda kaçarcasına Connecticut'a gittik --
01:34
(Laughter)
26
94380
1072
(Gülüşmeler)
01:35
to boarding school campuses, with full scholarships in tow.
27
95476
4357
yanında tam bursla yatılı okul kampüsüne.
01:39
Man, don't underestimate the power of a mother
28
99857
5734
Arkadaşlar, çocuğunun güvenliğini sağlamaya azmetmiş
01:45
determined to keep her children safe.
29
105615
2552
bir annenin gücünü küçümsemeyin.
(Tezahüratlar)
01:49
(Cheers)
30
109010
1282
01:50
(Applause)
31
110316
2419
(Alkışlar)
01:55
At boarding school,
32
115553
1451
Yatılı okulda,
01:58
for the first time,
33
118658
2137
ilk defa,
02:01
I was able to sleep without worry.
34
121867
2317
endişelenmeden uyuyabildim.
02:05
I could leave my dorm room unlocked,
35
125391
2005
Yatakhanemin kapısını kilitsiz bırakabiliyor,
02:07
walk barefoot in the grass,
36
127968
1835
çimlerde yalın ayak yürüyebiliyor
02:10
and look up to see a night sky full of stars.
37
130291
4119
ve yıldızlarla dolu bir gökyüzü görmek için yukarı bakabiliyordum.
Mutlu yenilikler.
02:16
Happy novelties.
38
136061
1931
Ancak başka yenilikler de vardı.
02:19
But there were other novelties as well.
39
139172
2340
02:22
Very quickly, I felt like I didn't belong.
40
142298
3527
Aniden, oraya ait olmadığımı hissettim.
02:26
I learned that I didn't speak the right way,
41
146469
2889
Doğru şekilde konuşmadığımı öğrendim
02:29
and to demonstrate the proper ways of speaking,
42
149382
3300
ve doğru konuşma yollarını göstermek için
02:33
my teachers gave me frequent lessons, in public,
43
153226
4061
öğretmenlerim insanların içinde bana sık sık
02:37
on the appropriate way to enunciate certain words.
44
157759
3532
belirli kelimelerin nasıl telaffuz edileceğini öğretiyorlardı.
Bir öğretmen bana bir kere koridorda öğretti:
02:43
A teacher once instructed me in the hallway:
45
163068
2821
"aaaas-king" (sormak).
02:47
"Aaaaaas-king."
46
167040
2661
02:51
She said this loudly.
47
171535
1600
Bunu sesli söyledi.
"Dena, etrafta bir sopayla koşturman gibi 'sopalamak' değil.
02:54
"Dena, it's not 'axing,' like you're running around with an axe.
48
174024
4922
02:59
That's silly."
49
179809
1408
Bu salakça."
Şimdi bu noktada, sınıf arkadaşlarımın kıs kıs gülmelerini hayal edebilirsiniz,
03:02
Now at this point, you can imagine the snickers of my classmates,
50
182082
4934
03:08
but she continued:
51
188258
1521
ama o devam etti:
03:11
"Think about breaking the word into 'ass' and 'king,'
52
191246
4928
"Kelimeyi 'ass' ve 'king' olarak ayırdığımızı düşün
03:16
and then put the two together to say it correctly --
53
196667
3058
ve sonra doğru söylemek için ikisini birleştir--
03:20
'Asking.'"
54
200720
1286
'Asking.'" (sormak)
03:23
There were some other moments that reminded me that I didn't belong.
55
203918
3403
Ait olmadığımı bana hatırlatan başka anlar da vardı.
03:28
Once, I walked into a classmate's dorm room,
56
208186
3105
Bir kere, bir sınıf arkadaşımın yatakhanesine girdim
ve etrafımdaki değerli eşyalarına bakarken onu izledim.
03:32
and I watched her watch her valuables around me.
57
212028
3110
03:36
Like, why would she do that? I thought to myself.
58
216349
2893
Bunu neden yaptı diye kendi kendime düşündüm.
03:40
And then there was the time
59
220385
2439
Ve bir keresinde başka bir sınıf arkadaşım
03:42
when another classmate walked into my dorm room,
60
222848
3439
yatakhaneme girdiği
03:46
and yelled, "Ew!" as I was applying hair grease to my scalp.
61
226311
4030
ve saç derime saç yağı uygularken "Iyy!" diye bağırdı.
Genç insanlar kendileri olamadığı, kabul görmek için
03:53
There is emotional damage done when young people can't be themselves,
62
233072
4935
03:58
when they are forced to edit who they are in order to be acceptable.
63
238504
4734
kendilerini düzenlemeye zorlandıkları zaman duygusal hasar oluşuyor.
04:04
It's a kind of violence.
64
244627
2010
Bu bir çeşit şiddettir.
04:08
Ultimately, I'm a quintessential success story.
65
248940
4045
Sonuçta, tipik bir başarı hikâyesiyim.
04:13
I attended boarding school and college in New England,
66
253992
3207
Yatılı okulda ve New England'da üniversite okudum,
04:17
studied abroad in Chile
67
257223
2080
yurtdışında Şili'de okudum
04:19
and returned to the Bronx to be a middle school teacher.
68
259327
3115
ve ortaokul öğretmeni olmak için Bronx'a geri döndüm.
Truman bursu aldım,
04:23
I received a Truman Scholarship,
69
263027
2397
04:25
a Fulbright and a Soros Fellowship.
70
265448
3218
Fulbright ve Soros bursu aldım.
04:28
And I could list more.
71
268690
1530
Daha sıralayabilirim.
04:30
(Laughter)
72
270598
1161
(Gülüşmeler)
Ama sıralamayacağım.
04:32
But I won't.
73
272116
1196
04:33
(Laughter)
74
273336
1398
(Gülüşmeler)
04:35
I earned my doctorate at Columbia University.
75
275908
3133
Kolombiya Üniversitesi'nde doktoramı kazandım.
04:39
(Cheers)
76
279792
1091
(Tezahüratlar)
04:40
(Applause)
77
280907
1806
(Alkışlar)
04:42
And then I landed a job at Yale.
78
282737
2342
Ve Yale'de işe girdim.
(Alkışlar)
04:45
(Applause)
79
285103
1766
04:47
I am proud of everything that I've been able to accomplish
80
287363
4282
Bu zamana kadar yolumda başarabildiğim
her şeyle gurur duyuyorum.
04:52
on my journey thus far.
81
292036
1912
04:56
I have eternal imposter syndrome.
82
296884
2963
Sonsuz kimlik hırsızı sendromum var.
Davet edilme nedenim ya bir simge olarak görülmem
05:01
Either I've been invited because I'm a token,
83
301150
2909
- yani mesele ben değilim,
05:04
which really isn't about me,
84
304083
2207
05:06
but rather, about a box someone needed to check off.
85
306314
3090
gelenler listesindeki kutuya tik atıp kurtulmak -
05:10
Or, I am exceptional,
86
310388
2595
ya da ben istisnayım,
05:13
which means I've had to leave the people I love behind.
87
313673
4322
ki bu da sevdiğim insanları arkamda bırakmak zorunda olduğum anlamına geliyor.
05:19
It's the price that I and so many others pay for learning while black.
88
319528
6045
Bu siyahi iken benim ve diğer insanların öğrenim için ödediği bedeldir.
05:27
(Applause)
89
327595
3166
(Alkışlar)
05:34
I police myself all the time.
90
334689
3781
Ben her zaman kendi güvenliğimi sağladım.
Pantolonlarım çok mu dardı?
05:40
Are my pants too tight?
91
340008
1483
05:42
Should I wear my hair up or in a fro?
92
342768
2604
Saçımı dikmeli mi yoksa oraya buraya dağıtmalı mıydım?
05:46
Should I speak up for myself,
93
346726
2445
Düşündüğümü açıkça söylemeli miyim,
05:49
or will the power of my words be reduced to: "She's angry"?
94
349195
4698
yoksa kelimelerimin gücü "O kızgın" denip önemsenmeyecek mi?
Daha iyi bir eğitim alabilmek için
05:56
Why did I have to leave the Bronx
95
356114
2610
05:58
to gain access to a better education?
96
358748
2859
neden Bronx'dan ayrılmak zorunda kaldım?
06:03
And why, in the process of getting that better education,
97
363433
4461
Ve neden, bu daha iyi eğitimi alma sürecinde,
06:07
did I have to endure the trauma of erasing what made me, me --
98
367918
5880
beni ben yapan şeyi silme travmasına katlanmak zorundaydım?
06:15
a black girl from the Bronx, raised by an Antiguan mother?
99
375449
4503
Antigua'lı bir anne tarafından yetiştirilmiş Bronx'lu siyahi bir kız.
06:21
So when I think about our current education reform initiatives,
100
381861
4673
Mevcut eğitim reform girişimlerini düşündüğümde,
06:27
I can't help asking:
101
387390
1813
sormadan edemiyorum:
Siyahi öğrenciler kendileri hakkında ne öğreniyor?
06:30
What are our students of color learning about themselves?
102
390179
3702
06:35
Three -- three decades of research reveal
103
395830
3287
30-- 30 yıllık araştırma gösterdi ki,
aynı suç yüzünden siyahi öğrenciler
06:39
that students of color are suspended and expelled
104
399141
3266
06:42
at a rate three times greater than white students,
105
402431
3115
beyaz öğrencilere oranla üç kat daha fazla
uzaklaştırma almış ve okuldan atılmış ve daha sert cezalar cezalandırılmış.
06:46
and are punished in harsher ways for the same infractions.
106
406170
5179
Ayrıca bunu müfredatta hayatlarının ve anlatılarının bulunmaması sayesinde
06:53
They also learn this through the absence of their lives and narratives
107
413138
3497
06:56
in the curricula.
108
416659
1199
öğreniyorlar.
06:59
The Cooperative Children's Book Center did a review of nearly 4,000 books
109
419432
4885
Çocuk kütüphanesi kooperatifi hemen hemen 4.000 kitap inceledi
07:04
and found that only three percent were about African-Americans.
110
424848
4079
ve yalnızca %3'ünün Afrikalı Amerikalılar hakkında olduğunu buldu.
07:10
And they further learn this
111
430686
1363
Ve üstelik onlar gibi olan
öğretmenlerin de eksik olduğunu öğrendiler.
07:12
through the lack of teachers that look like them.
112
432073
2826
07:17
An analysis of data
113
437550
1439
Ulusal Eğitim İstatistikleri Merkezi
07:19
from the National Center for Education Statistics
114
439013
3714
veri analizine göre,
07:22
found that 45 percent of our nation's pre-K to high school students
115
442751
5156
ülkemizde anaokulundan liseye kadar öğrencilerin %45'i
07:27
were people of color,
116
447931
1627
siyahi iken,
07:30
while only 17 percent of our teachers are.
117
450300
4424
öğretmenlerimiz sadece %17'si siyahi.
07:36
Our youth of color pay a profound price
118
456881
2837
Siyahi gençlerimiz okulları onlara
07:39
when their schooling sends them the message
119
459742
2118
kontrol edilmeleri gerektiği,
başarılı olmaları için kişiliklerini evde bırakmaları gerektiği
07:41
that they must be controlled,
120
461884
2129
07:44
that they must leave their identities at home
121
464479
2384
mesajını gönderdiklerinde
07:46
in order to be successful.
122
466887
2093
çok büyük bir bedel ödüyorlar.
Her çocuk kendi renginin rahatlığında
07:51
Every child deserves an education
123
471027
3287
07:54
that guarantees the safety to learn
124
474338
3521
öğrenme güvencesini garantileyen
07:57
in the comfort of one's own skin.
125
477883
4347
bir eğitimi hak ediyor.
08:03
(Applause)
126
483484
3958
(Alkışlar)
08:11
It is possible to create emotionally and physically safe classrooms
127
491551
5243
Öğrencilerin akademik olarak gelişecekleri
duygusal ve fiziksel yönden güvenli sınıflar oluşturmak mümkün.
08:16
where students also thrive academically.
128
496818
2726
08:20
I know, because I did it in my classroom
129
500511
3390
Ben biliyorum, çünkü Bronx'a öğretmen olarak dönünce
08:23
when I returned to teach in the Bronx.
130
503925
2126
kendi sınıfımda bunu yaptım.
08:27
So what did that look like?
131
507681
1629
Peki neye benzedi?
Programımı öğrencilerimin
08:31
I centered my instruction
132
511040
2034
hayatları, tarihleri ve kişilikleri üzerine belirledim.
08:33
on the lives, histories and identities of my students.
133
513098
4151
08:38
And I did all of this because I wanted my students to know
134
518621
2992
Bunların hepsini yaptım, çünkü öğrencilerimin kendileri olarak
08:41
that everyone around them was supporting them
135
521637
3687
en iyi olmaları için çevrelerindeki herkesin
onları desteklediğini bilmelerini istedim.
08:45
to be their best self.
136
525348
1907
Evlerindeki durumu,
08:49
So while I could not control the instability of their homes,
137
529054
5243
karınlarını doyurup doyuramadıklarını veya onları uykusuz bırakan
08:54
the uncertainty of their next meal,
138
534321
2651
08:57
or the loud neighbors that kept them from sleep,
139
537472
2450
gürültülü komşularını kontrol edemiyordum
09:00
I provided them with a loving classroom
140
540641
3366
ama onlara kim olduklarıyla gurur duydukları,
önemli olduklarını bildikleri
09:04
that made them feel proud of who they are,
141
544031
2717
09:07
that made them know that they mattered.
142
547313
2805
sevgi dolu sınıf sağladım.
09:11
You know,
143
551620
1203
Bilirsiniz,
09:14
every time I hear or say the word "asking,"
144
554522
5551
her zaman "asking" (sormak) kelimesini duyduğumda veya söylediğimde
09:22
I am in high school again.
145
562977
1454
yeniden lisede oluyorum.
"Ass" ve "king" kelimelerini düşünüyorum
09:26
I am thinking about "ass" and "king"
146
566135
4414
ve güce sahip insanların
09:32
and putting the two together so that I speak in a way
147
572117
4065
dinlemek isteyecekleri şekilde konuşuyorum.
09:36
where someone in power will want to listen.
148
576206
3536
Daha iyi bir yol var,
09:42
There is a better way,
149
582115
1673
09:44
one that doesn't force kids of color into a double bind;
150
584365
3614
siyahi çocukları ikilemde kalmaya zorlamayan bir yol;
09:48
a way for them to preserve their ties
151
588799
2362
aileleri, evleri ve toplulukları arasındaki
09:51
to their families, homes and communities;
152
591185
2746
bağları korumak için olan yol;
09:54
a way that teaches them to trust their instincts
153
594944
4697
içgüdülerine güvenmeyi öğreten
10:00
and to have faith in their own creative genius.
154
600555
5555
ve kendi yaratıcı dehalarına olan inançlarını öğreten bir yol.
Teşekkürler.
10:07
Thank you.
155
607144
1183
10:08
(Applause)
156
608351
8019
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7