My story of love and loss as a transracial adoptee | Sara Jones

48,917 views ・ 2020-06-18

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Secil Orhon Gözden geçirme: Ezgisu Karakaya
00:12
When I was three years old,
0
12588
1730
Daha üç yaşındayken
00:14
I was transracially adopted from South Korea
1
14342
3151
Güney Kore'den ırklararası evlat edinildim.
00:17
by a white family in Salt Lake City, Utah.
2
17517
3145
Utah, Salt Lake City'deki beyaz bir aile tarafından.
00:21
I arrived in America with a mysterious tattoo on my left forearm.
3
21507
4617
Amerika'ya vardığımda sol kolumda gizemli bir dövme vardı.
00:26
The tattoo was so large and noticeable
4
26148
2701
Dövme o kadar büyük ve fark edilebilirdi ki
00:28
that my adoptive parents had it surgically removed right away.
5
28873
3345
yeni ailem hemen ameliyatla sildirdi.
00:32
They were worried that other kids would make fun of it.
6
32826
3035
Diğer çocukların alay edeceğinden korktular.
00:35
Today, there's only a light scar where the tattoo once was,
7
35885
2782
Şu anda dövmenin yerinde silik bir iz var.
00:38
so I've redrawn it in permanent marker so you can see what it looked like.
8
38691
3968
Görebilmeniz için kalıcı bir kalemle yeniden çizdim.
00:43
Korean adoption records in 1976 were notoriously incomplete.
9
43651
5191
1976'da Kore evlat edinme kayıtları çok eksikti.
00:49
I didn't have any information about my background
10
49365
2628
Geçmişim ya da gerçek ailem hakkında
00:52
or my birth family.
11
52017
1384
hiçbir bilgiye sahip değildim.
00:53
I didn't even know if my name or birth date were real
12
53882
4213
İsmimin ya da doğum tarihimin bile
gerçek ya da kayıt için mi öyle yazıldığını bilemiyordum.
00:58
or if they were assigned.
13
58119
1499
01:00
And no one knew what my tattoo meant.
14
60422
2684
Dövmenin anlamını kimse bilmiyordu.
01:04
Transracial adoption is where a child from one race or ethnicity
15
64485
3668
Irklararası evlat edinme, bir ırktan bir çocuğun,
01:08
is adopted by parents from a different race or ethnicity.
16
68177
3902
farklı bir ırktan bir aile tarafından evlat edinilmesidir.
01:12
In my generation, children who were adopted from Korea
17
72761
2788
Benim neslimde, Kore'den evlat edinilmiş çocuklar,
01:15
were assimilated into the culture of their adoptive parents.
18
75573
4207
evlat edinmiş olan ailenin kültürü içinde asimile olurdu.
01:19
So I was raised as if I were white.
19
79804
2383
Beyaz ırktan biri olarak yetiştirildim.
01:23
Growing up, occasionally my family would eat at a Korean restaurant,
20
83117
3261
Büyürken ailemle beraber arada bir Kore restoranına
01:26
or we'd go to the Asian festival.
21
86402
1774
ya da Asya Festivali'ne giderdik.
01:29
But I did not identify with being Asian.
22
89184
3293
Fakat kendimi bir Asyalı olarak görmüyordum.
01:33
Looking back now,
23
93385
1965
Geçmişe baktığımda,
01:35
having my tattoo removed is symbolic of losing a connection
24
95374
3283
dövmemin silinmesinin
01:38
with my Korean ethnicity and culture.
25
98681
3136
Kore kökenim ve kültürümle bağımı kaybedişimin bir sembolü olarak görüyorum.
01:43
And I am not alone.
26
103042
1151
Bu konuda yalnız değilim.
01:44
Since the 1950s, almost 200,000 Korean children have been adopted
27
104217
4850
1950'lerden beri neredeyse 200 bin Koreli çocuk
01:49
all over the world.
28
109091
1517
tüm dünyada evlat edinildi.
01:51
A growing body of research shows that children experience trauma
29
111516
4015
Sayısı artan araştırmalar gösteriyor ki
kendi ailesinin köklerinden koparılan çocuklar travma yaşıyor.
01:55
when they're separated from their families of origin.
30
115555
2592
01:58
My story includes such childhood trauma.
31
118920
2915
Benim hikayemde de böyle bir travma var.
02:02
I recently found out that my birth mother
32
122879
2202
Yakın zamanda öğrendim ki, biyolojik annem, ailemi
02:05
left my family shortly after I was born.
33
125105
2605
doğumumdan kısa süre sonra terk etmiş.
02:08
When I was two years old, my birth father became injured
34
128587
3156
Ben iki yaşındayken biyolojik babam kaza geçirmiş;
02:11
and could not provide for my brothers and me.
35
131767
2316
bana ve ağabeylerime bakamamış.
02:15
And so my two older brothers and I were sent to children welfare services.
36
135073
4128
Çocuk Esirgeme Kurumuna gönderilmişiz.
02:19
And there, someone decided, because I was younger,
37
139860
4900
Oradaki birisi, daha küçük olduğum için,
02:25
that I was more adoptable.
38
145772
2067
benim daha kolay evlatlık verilebileceğime karar vermiş.
02:29
And so, I was sent to a separate orphanage,
39
149012
3052
Böylece benimle ilgilenen ağabeylerimden ayrılıp
02:32
separated from my brothers who cared for me.
40
152088
3140
başka bir yetimhaneye gönderilmişim.
02:36
My adoption records say that I wouldn't play
41
156768
2229
Evlat edinme kayıtlarımda
02:39
with any of the other children at the orphanage,
42
159021
3350
yetimhanedeki diğer çocuklarla oynamadığımı yazıyor.
02:42
and now I know why.
43
162395
1584
Bunun nedenini artık biliyorum.
02:44
My adoption photos show the picture of a frightened, malnourished little girl.
44
164465
6392
O zamanki fotoğraflarda korkmuş, kötü beslenmiş küçük bir kız var.
02:51
Just imagine my culture shock a short and lonely nine months later,
45
171462
4446
Kısa ve yalnız geçen dokuz aydan sonra Amerika'ya vardığımda
02:55
as I arrived in America,
46
175932
1549
yaşadığım kültür şokunu düşünün.
02:57
where everything was different:
47
177505
2738
Her şeyin farklı oluşunu:
03:00
the people,
48
180267
1729
İnsanlar,
03:02
the buildings,
49
182020
1237
binalar,
03:03
the food
50
183281
1485
yemekler
03:04
and the clothing.
51
184790
1326
ve giysiler.
03:07
As a three-year-old child, I quickly figured out
52
187203
2273
Üç yaşında bir çocuk olarak,
03:09
that no one spoke the Korean language that I spoke,
53
189500
3346
benim gibi Korece konuşan kimse olmadığını çabucak anladım.
03:12
and so I stopped speaking altogether for six months.
54
192870
3890
O yüzden altı ay konuşmadım.
03:16
And when I started speaking again, it was in full English.
55
196784
3599
Tekrar konuştuğumda tamamen İngilizceydi.
03:21
One of the first phrases I said
56
201159
1790
Ailem yetimhanedeki fotoğrafları gösterdiğinde,
03:22
as my parents showed me my orphanage photos
57
202973
3333
ilk söylediğim şey şuydu:
03:26
was, "Sara sad."
58
206330
2630
''Sara üzgün.''
03:31
Children who are adopted often put up emotional walls
59
211099
2984
Evlat edinilen çocuklar bir daha incinmemek için
03:34
to protect themselves from being hurt again.
60
214107
2692
kendilerine çoğunlukla duygusal duvarlar örüyorlar.
03:36
I certainly did this,
61
216823
1687
Ben de bunu yaptım.
03:38
and like many transracially adopted children,
62
218534
2208
Irklararası evlat edinilen diğer çocuklar gibi,
03:40
there were many moments growing up where I wished that I was white
63
220766
3453
büyürken, etrafımdaki diğer çocuklar gibi beyaz olmayı
03:44
like the other kids around me.
64
224243
1708
çok diledim.
03:46
Other kids made fun of my eyes and nose.
65
226640
2926
Diğer çocuklar, gözlerim ve burnumla alay ettiler.
03:50
Now, the '80s styles were particularly brutal to me,
66
230222
2977
Seksenler modası, benim için tam bir felaketti.
03:53
with glasses that didn't fit well,
67
233223
2082
Tam oturmayan gözlüklerim,
03:55
hairstyles --
68
235329
1427
saç stilleri --
03:56
(Laughter)
69
236780
1049
(Gülüşmeler)
03:57
that looked ridiculous on me.
70
237853
2672
ben de çok gülünç durmuştu.
04:00
(Laughter)
71
240549
1624
(Gülüşmeler)
04:03
This narrative of adoption might be uncomfortable for you to hear.
72
243381
4504
Bu hikaye sizler için dinlemesi rahatsız edici olabilir.
04:08
The narrative that we usually hear is that of a new parent,
73
248505
4064
Genelde, evlat edinilme konusunda duyduğumuz hikayeler; bir ebeveynin,
04:12
who is eagerly awaiting a child that they've been wanting for so long.
74
252593
3450
uzun süredir hevesle istediği ve beklediği bir çocuğu anlatıyor.
04:17
The parents' story is told with love, joy and excitement,
75
257552
3233
Bu ebeveynlerin hikayesi; sevgi, neşe ve heyecanla anlatılıyor.
04:20
and as they bring a newly adopted child into their home,
76
260809
3293
Yeni çocuklarını evlerine getirirken,
04:24
family and friends celebrate and congratulate the parents
77
264126
3466
aile ve arkadaşları tarafından kutlanıp
04:27
on their wonderful decision to adopt.
78
267616
2827
bu harika kararları için tebrik ediliyorlar.
04:31
My parents' adoption story was like a beautiful blanket that kept me warm.
79
271622
4688
Ailemin evlat edinme hikayesi, beni sıcak tutan bir battaniye gibiydi.
04:37
But after a while, it felt like the focus was more on the blanket,
80
277556
4040
Bir süre sonra, beni ve düşüncelerimi örten bu battaniye
04:41
covering me and my point of view entirely.
81
281620
3002
daha çok ilgi topluyormuş gibi hissettirdi.
04:44
I couldn't emotionally breathe.
82
284646
2537
Duygusal olarak nefes alamıyordum.
04:48
My parents would say things to me like,
83
288343
2549
Ebeveynlerim bana,
04:50
"I fell in love with you the first time I saw your photo.
84
290916
3854
"Fotoğrafını ilk görüşümde seni sevdim," gibi şeyler söylüyorlardı.
04:54
My heart broke."
85
294794
1851
Kalbim kırılmıştı.
04:58
They love me, I know that, and I was wanted.
86
298430
4004
Beni sevdiklerini ve istendiğimi biliyordum.
05:03
But I wish that the only birth story I had wasn't so sad,
87
303861
4415
Ama, doğumumla ilgili tek hikayemin
bu kadar üzücü ve insancıl olmamasını dilerdim.
05:08
so humanitarian.
88
308300
1653
05:11
I would often confuse love with gratitude,
89
311009
2457
Sıklıkla sevgi ve minnet duygularını karıştırdım.
05:13
especially when other people would say things to me like,
90
313490
3216
Özellikle başkaları bana,
05:16
"You're so lucky to be adopted to America,"
91
316730
3424
"Amerika'ya evlatlık gittiğin için çok şanslısın,"
05:20
or, "Your parents are such angels to adopt you."
92
320178
3790
veya "Annen baban seni evlat edindiği için melek olmalı,' dediğinde.
05:25
To a child, it felt like these comments were constant reminders to be grateful
93
325284
3725
Bir çocuk için bunlar, ebeveynlerinin iyiliğine
minnet duyması gerektiğini devamlı hatırlatan yorumlardı.
05:29
to my parents' charity.
94
329033
1694
05:31
I resented that I couldn't tell these adults,
95
331157
2613
Bu yetişkinlere
05:33
"I don't like being reminded all the time that I'm adopted.
96
333794
3113
"Sürekli evlatlık olduğumun hatırlatılmasını sevmiyorum.
05:36
I just want to be a normal kid,
97
336931
3030
Sadece normal bir çocuk olmak istiyorum,
05:39
and maybe even be ungrateful once in a while."
98
339985
3593
belki de arada nankör olmak..." diyememek gücüme gidiyordu.
05:43
(Laughter)
99
343602
1587
(Gülüşmeler)
05:46
But I learned to smile without really smiling,
100
346153
3671
Gerçekten gülümsemeden gülümsemesini öğrendim.
05:49
and as I grew older, I wanted to be able to say,
101
349848
2346
Büyüdükçe şöyle söylemek istedim:
05:52
"Sara is still sad."
102
352218
2597
"Sara hâlâ üzgün."
05:55
But I buried my feelings, and it wasn't until later in life
103
355808
2832
Hislerimi içime attım ve evlatlık verilmemin yasını
05:58
that I realized I'd never really grieved my own adoption.
104
358664
4154
hiç tutmadığımı çok sonra fark ettim.
06:03
While many of us understand that adopting a child
105
363796
2393
Çoğumuz, başka bir ırk ya da ülkeden evlat edinilmenin
06:06
from a different race, culture or country is never simple,
106
366213
3711
kolay olmadığını anlıyor olsa da
06:09
we rarely acknowledge the complex emotions
107
369948
2502
evlatlık çocuğun hissedebileceği karmaşık duyguları
06:12
that children who are adopted can experience.
108
372474
2399
çok nadir anlıyoruz.
06:15
Some children experience feelings of loss,
109
375444
3225
Bazı çocuklar; kayıp duygusu,
06:18
feelings of rejection,
110
378693
1845
reddedilme duygusu,
06:20
grief,
111
380562
1378
keder,
06:21
shame,
112
381964
1572
utanç,
06:23
guilt,
113
383560
1250
suçluluk,
06:24
challenges with identity,
114
384834
2381
kimlik sorunu,
06:27
difficulty with intimacy
115
387239
1455
yakınlığın zorluğu
06:28
and control issues.
116
388718
1671
ve kontrol sorunları yaşıyor.
06:30
Just ask my kids.
117
390413
2173
Çocuklarıma sorabilirsiniz.
06:32
(Laughter)
118
392610
1358
(Gülüşmeler)
06:33
Children who are adopted can still love their adoptive parents
119
393992
5638
Bu çocuklar kendisini evlat edinenleri
06:39
at the same time as experiencing these complex emotions.
120
399654
3652
karışık duygular yaşarken hâlâ sevebilir.
06:43
And many of us wonder: If we had had safe emotional spaces
121
403330
3447
Birçoğumuz merak ederiz: Eğer bu hikayelerimizi küçükken sahiplenecek
06:46
to own our own stories when we were younger,
122
406801
4208
güvenli duygusal alanlarımız olmuş olsaydı,
evlatlık konusuyla mücadelemiz yetişkinliğimizde de sürer miydi?
06:51
would we still be struggling to come to terms with adoption as adults?
123
411033
4377
06:56
Where do we find the emotional oxygen to own our own stories?
124
416381
4738
Bize ait hikayeyi sahiplenecek o duygusal oksijeni nereden buluruz?
07:03
Since the late 1990s and early 2000s,
125
423912
2767
1990'ların sonu, 2000'lerin başında, Dr. Richard Lee gibi araştırmacılar,
07:06
researchers like Dr. Richard Lee have focused on different parenting techniques
126
426703
3972
ırklararası evlat edinmekteki
farklı çocuk yetiştirme tekniklerine dikkat çektiler.
07:10
for transracial adoption.
127
430699
1828
07:12
The hope is to help children and their adoptive parents
128
432551
3271
Amaçları, bu evlatlık çocuklar ve onları yetiştirenlere
07:15
better adapt to their unique racial and ethnic circumstances.
129
435846
4048
özgün ırksal ve etnik durumlarına daha iyi uyum sağlamalarında yardımcı olmaktı.
07:19
There's more enculturation encouraged,
130
439918
2228
Bu çocukların; kendi öz kültürlerinden daha fazla insan,
07:22
that exposes children to the people,
131
442170
2801
yer, dil ve geleneğe
07:24
places, languages and culture of their birth families.
132
444995
3740
temas etmeleri destekleniyordu.
07:28
Some parents focus on racial inculcation
133
448759
3256
Bazı ebeveynler, özellikle ırkçılık konusuna odaklanıp
07:32
to specifically work with their children on the racism and discrimination
134
452039
4369
evleri dışında karşılaşacakları ırkçılık ve ayrımcılık üzerine
07:36
that they will experience outside of the home.
135
456432
2896
çocuklarını bilinçlendiriyorlar.
07:39
And some parents allow children to choose as they get older
136
459352
3317
Bazı ebeveynler de, çocuklarının biyolojik ailelerine ait kültürle
07:42
the level of exposure to the culture of their birth families.
137
462693
3763
ne kadar temas edeceklerini, çocukları büyüdüğünde onlara bırakıyorlar.
07:47
Now, we might look at these signs of progress
138
467064
2188
Tüm bu gelişmelere bakarak
07:49
and think we've got it all figured out when it comes to transracial adoption.
139
469276
4094
ırklararası evlat edinme konusunda her şeyi çözdüğümüzü düşünebiliriz.
07:54
The Korean adoptees were the first massive wave of international adoptions,
140
474489
4971
Koreli evlatlıklar, uluslararası evlat edinmede ilk büyük dalgaydı.
07:59
almost 30 years earlier than most other countries,
141
479484
3863
Birçok ülkeden, neredeyse 30 yıl önce başladı.
08:03
and so there are entire generations of Korean adoptees --
142
483371
3462
Bu nedenle, çocuklardan 70 yaşındakilere kadar
08:06
from children all the way to adults in their 70s --
143
486857
4523
birkaç nesildir süren Koreli evlatlıklar söz konusu.
08:11
dealing with the impact of their assimilation,
144
491404
2784
Bu kişiler, asimilasyonun kendi üzerlerindeki etkileri ile uğraşıyor.
08:14
and there have only been a handful of studies
145
494212
2844
Elimizde bu evlatlıkların tüm yaşam sürecini takip eden,
08:17
that follow transracial adoptees over a lifetime.
146
497080
3034
yalnızca bir avuç çalışma mevcut.
08:22
I know that people around me could not understand my adoption grief.
147
502260
3600
Etrafımdakilerin konuyla ilgili acımı anlayamayacaklarını biliyorum.
08:26
Rachel Rostad, another Korean adoptee, expressed what I was feeling
148
506692
3444
Rachel Rostad, başka bir Koreli evlatlık,
şunları dediğinde duygularımı özetledi:
08:30
when she said,
149
510160
1196
08:32
"Loss is especially confusing to measure
150
512324
2969
Hiçbir şey kaybetmemiş gibi göründüğümde
08:35
when it appears as if I haven't lost anything at all.
151
515317
3577
kaybımı ölçmek özellikle kafa karıştırıcı.
08:40
It's not missing like an organ.
152
520000
2022
Kaybedilen bir organ değil.
08:42
It's missing like wherever dreams go when you blink awake
153
522046
4030
Sabah ışığıyla gözünü açınca
08:46
into the morning light."
154
526100
1618
bir yerlere giden hayalleri kaybetmek gibi."
08:48
Every year, hundreds of South Korean adoptees
155
528707
3054
Her yıl yüzlerce Güney Koreli evlatlık
08:51
search for their birth families.
156
531785
1610
biyolojik ailelerini arıyor.
08:53
Korean agencies report that less than 15 percent are successful.
157
533930
4649
Koreli aracı şirketlere göre sadece yüzde 15'i başarıya ulaşıyor.
08:59
Last year, I found my Korean birth family in just three months.
158
539640
4463
Geçen sene, Koreli biyolojik ailemi sadece 3 ayda buldum.
09:05
I posted a photo of my redrawn tattoo on social media,
159
545119
4122
Koluma tekrar çizdiğim dövmemin fotoğrafını sosyal medyada paylaştım.
09:09
which Korean groups generously shared.
160
549265
2235
Koreli gruplar da bunu çokça paylaştı.
09:12
And a friend of my brother saw the photo,
161
552778
2664
Ağabeyimin bir arkadaşı bunu gördü.
09:15
and he knew instantly what the tattoo meant.
162
555466
3420
Dövmenin ne anlama geldiğini anında anladı.
09:20
When my father decided to send us to children welfare services,
163
560665
3282
Öz babam bizi çocuk esirgeme kurumuna gönderirken ayrı düşeceğimizden
09:23
he was worried that we would be separated and even adopted into foreign countries.
164
563971
5429
hatta başka ülkelere evlatlık verilebileceğimizden korkmuş
09:30
And so he took the unusual step to place a large tattoo
165
570055
4342
ve sıra dışı bir şekilde
09:34
on each of our arms
166
574421
1968
her birimizin ve kendisinin koluna
09:36
and on his own,
167
576413
2589
kocaman bir dövme yaptırmıştı ki
09:39
so that we could find each other someday.
168
579026
2468
bir gün birbirimizi bulabilelim.
09:42
And he tried searching for me.
169
582912
1976
Beni aramayı da denemiş.
09:45
And he was right:
170
585973
1448
Haklı çıkmış:
09:48
the tattoo did eventually lead me to find the family that I had lost.
171
588232
4925
Dövme, kaybettiğim ailemi sonunda bulmamı sağladı.
09:54
Unfortunately, he passed away nine years before he could see his children reunited.
172
594665
4803
Maalesef babam, çocuklarının kavuştuğunu göremeden 9 sene önce vefat etti.
10:00
But last year, I traveled to Korea to meet my two older brothers,
173
600229
4509
Geçen sene, iki ağabeyim, halam ve amcamla buluşmak için
10:04
my aunt and uncle,
174
604762
2085
Kore'ye gittim.
10:06
and I learned a lot of new things about myself,
175
606871
2218
Kendimle ilgili birçok yeni şey öğrendim.
10:09
including my real birth date,
176
609113
1975
Beni yedi ay yaşlandıran
10:11
which actually makes me seven months older.
177
611112
2530
gerçek doğum tarihim de dahil.
10:13
(Laughter)
178
613666
1858
(Gülüşmeler)
10:15
This middle-aged woman did not love hearing that she is older.
179
615548
3661
Bu orta yaşlı kadın daha yaşlı olduğunu öğrenmekten hoşlanmadı.
10:19
(Laughter)
180
619233
1853
(Gülüşmeler)
10:21
And that explains all those gifted and talented classes I had in school.
181
621110
3721
Okulda üstün yetenekliler için aldığım tüm dersleri açıklıyor.
10:24
(Laughter)
182
624855
2854
(Gülüşmeler)
10:29
But the most important thing that I learned
183
629654
2375
Öğrendiğim en önemli şey ise;
10:32
was that I had a loving family in Korea
184
632926
3007
Kore'de beni seven ve bebekliğimi hatırlayan,
10:35
who remembered me as a little baby
185
635957
3584
beni asla unutmamış olan
10:39
and had never forgotten me.
186
639565
2446
bir ailem olduğunu öğrenmemdi.ydu.
10:42
I wasn't abandoned, like my adoption records said.
187
642860
3573
Evlat edinme kayıtlarımda yazdığı gibi terk edilmemiştim,
10:47
I was wanted.
188
647747
1534
istenmiştim.
10:51
It's time to reframe our views on adoption.
189
651495
3265
Evlat edinme hakkındaki görüşlerimizi tekrar değerlendirme vakti.
10:54
A healthy adoption ecosystem is one in which children,
190
654784
4414
Sağlıklı bir evlat edinme ekosistemi;
10:59
adoptive families and birth families
191
659222
3332
çocukların, öz ailelerinin ve çocukları evlat edinenlerin her birinin
11:02
each own their unique stories.
192
662578
2443
kendi benzersiz hikayelerine sahip oldukları sistemdir.
11:05
When these narratives are placed side by side,
193
665494
3467
Bu hikayeler yan yana konulduğunda, evlat edinmenin etkilediği hayatlarla
11:08
it creates better empathy and policies for the lives that adoption impacts.
194
668985
4846
daha iyi empati kurulur ve onlar için daha iyi politikalar düzenlenir.
11:14
Here are two things that adults can do
195
674640
2548
Yetişkinlerin; evlatlık çocukların hikayelerine daha iyi sahip çıkmak için
11:17
to better protect adopted children's stories.
196
677212
2928
yapabilecekleri iki şey:
11:20
First, give children safe emotional spaces to express their emotions,
197
680581
5250
Birincisi, çocuklara duygularını ifade edebilecekleri güvenli bir ortam yaratın.
11:25
both positive and negative.
198
685855
2373
Duyguları pozitif de negatif de olabilir.
11:29
Phrases such as "tell me more,"
199
689713
2929
"Bana daha fazlasını anlat."
11:32
"what do you wish for"
200
692666
1927
"Dileğin nedir?"
11:34
and "those feelings are normal"
201
694617
2364
ve "Hissettiklerin normal," demek
11:37
are ways that parents can grant emotional oxygen to their children.
202
697005
5362
çocuklara bu duygusal oksijeni sağlayacak yöntemler olabilir.
11:42
Second, validate a child's adoption story.
203
702970
4197
İkincisi, çocuğun evlat edinilme hikayesini doğrulatın.
11:47
Children may express emotions that may feel hurtful
204
707959
3360
Çocuklar, evlatlık alan ebeveynlerini üzecek veya endişelendirecek
11:51
or worry an adoptive parent.
205
711343
2705
birtakım duygularını paylaşabilirler.
11:54
As a parent, work to hold and manage your fears
206
714072
3403
Ebeveyn olarak, korkularınızı, çocuğunuzdan ayrı bir şekilde
11:57
separately from your child.
207
717499
2080
ele almaya ve kontrol etmeye çalışın.
12:00
Always acknowledge your child's story as valid and important.
208
720413
4539
Çocuğunuzun hikayesini her zaman geçerli ve önemli kabul edin.
12:06
Now, it's natural to want to protect children
209
726091
2744
Çocuğunuzu acı çekmesinden
12:08
from experiencing pain.
210
728859
1804
korumayı istemek normal.
12:12
But my tattoo is a poignant reminder that every adoption starts with loss,
211
732280
5228
Dövmem, her evlat edinmenin kayıpla başladığının
12:17
and every child is affected differently.
212
737532
2881
ve her çocuğu farklı etkilediğinin dokunaklı hatırlatması.
12:20
Children who are adopted can live full, rich lives,
213
740909
3898
Evlatlık çocuklar dolu dolu hayatlar yaşayabilir;
12:24
as we accept and build upon this unique set of cards that we were dealt.
214
744831
5191
eğer bize dağıtılan kartları kabul edip, yapımızı bunun üzerine inşa edebilirsek.
12:30
And as you listen to our narratives with empathy,
215
750547
2511
Hikayelerimizi empati ile dinlerseniz
12:33
you will hear other things as well:
216
753082
2402
başka şeyler de duyabilirsiniz:
12:36
childlike curiosity,
217
756526
2891
çocuksu merak,
12:39
grace,
218
759441
1373
zarafet,
12:40
resilience,
219
760838
1701
dayanıklılık,
12:42
courage,
220
762563
1168
cesaret,
12:44
love
221
764672
1153
sevgi
12:46
and yes, even gratitude.
222
766771
3135
ve evet, hatta minnet duygusu.
12:50
Thank you.
223
770468
1167
Teşekkürler.
12:51
(Applause)
224
771659
2928
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7