Three ideas. Three contradictions. Or not. | Hannah Gadsby

1,376,838 views ・ 2019-06-12

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ezgisu Karakaya Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi
00:12
My name is Hannah.
0
12902
1628
Benim adım Hannah.
00:14
And that is a palindrome.
1
14554
2098
Bu bir palindrom.
00:17
That is a word you can spell the same forwards and backwards,
2
17140
6065
Yani baştan da sondan da aynı okunan kelimeler.
00:23
if you can spell.
3
23944
1485
Tabii heceleyebilirseniz.
00:25
But the thing is --
4
25453
1302
Olay şu ki --
00:26
(Laughter)
5
26779
1274
(Kahkahalar)
00:29
my entire family have palindromic names.
6
29112
2184
tüm ailem palindromik isimlere sahip.
00:31
It's a bit of a tradition.
7
31320
1314
Bir nevi gelenek.
00:33
We've got Mum, Dad --
8
33152
3113
Ana, Ata --
00:36
(Laughter)
9
36289
2015
(Kahkahalar)
00:38
Nan, Pop.
10
38328
2210
Nan, Pop.
00:40
(Laughter)
11
40562
1948
(Kahkahalar)
00:43
And my brother, Kayak.
12
43447
2365
Bir de kardeşim Kayak.
00:45
(Laughter)
13
45836
1440
(Kahkahalar)
00:47
There you go.
14
47300
1285
İşte oldu.
00:48
That's just a bit a joke, there.
15
48609
2136
Sadece biraz şaka.
00:50
(Laughter)
16
50769
1109
(Kahkahalar)
00:51
I like to kick things off with a joke because I'm a comedian.
17
51902
3427
Bir komedyen olduğum için şakayla başlamayı severim.
00:55
Now there's two things you know about me already:
18
55353
2381
Benim hakkımda şimdiden iki şey biliyorsunuz:
00:57
my name's Hannah and I'm a comedian.
19
57758
1778
Adım Hannah ve ben bir komedyenim.
00:59
I'm wasting no time.
20
59560
1381
Hiç zaman harcamıyorum.
01:00
Here's a third thing you can know about me:
21
60965
2444
Üçüncüye gelirsek...
01:03
I don't think I'm qualified to speak my own mind.
22
63433
3971
Aklımdakileri söylemek için yeterli olduğumu düşünmüyorum.
01:07
Bold way to begin a talk, yes,
23
67428
2559
Başlamak için cesur bir yol evet,
01:10
but it's true.
24
70011
1691
ama doğru.
01:11
I've always had a great deal of difficulty
25
71726
2259
Düşüncelerimi söze dökmekte
01:14
turning my thinking into the talking.
26
74009
2377
her zaman zorlandım.
01:17
So it seems a bit of a contradiction, then,
27
77628
2081
Benim gibi sohbette kötü olan birinin
01:19
that someone like me, who is so bad at the chat,
28
79733
2421
stand-up komedyeni gibi birine dönüşmesi
01:22
could be something like a stand-up comedian.
29
82178
2732
çelişkili görünüyor.
01:25
But there you go. There you go.
30
85373
1907
Ama işte,
01:27
It's what it is.
31
87304
1660
olan bu.
01:28
I first tried my hand at stand-up comedi -- comedie ... See?
32
88988
3999
Stand-up komeddi -- komeddi... Gördünüz mü?
01:33
See? See?
33
93011
1163
Gördünüz değil mi?
01:34
(Laughter)
34
94198
2830
(Kahkahalar)
01:37
I first tried my hand at stand-up comedy
35
97052
2937
Stand-up komediyi ilk denediğimde
yirmilerimin sonundaydım.
01:40
in my late 20s,
36
100013
1167
01:41
and despite being a pathologically shy virtual mute with low self-esteem
37
101204
5388
Patolojik düzeyde utangaç ve düşük öz saygılı,
01:46
who'd never held a microphone before,
38
106616
2070
hiç mikrofon tutmamış biri olmama rağmen
01:48
I knew as soon as I walked and stood in front of the audience,
39
108710
4800
seyircinin önüne geçtiğim anda
01:53
I knew, before I'd even landed my first joke,
40
113534
2955
ilk esprimi bile yapmadan önce
01:56
I knew that I really liked stand-up,
41
116513
3024
biliyordum ki
stand-up'la birbirimizden gerçekten hoşlanacaktık.
01:59
and stand-up really liked me.
42
119561
2076
02:02
But for the life of me, I couldn't work out why.
43
122123
3447
Ama benimki gibi bir yaşamda bunun neden işe yaradığını çözemedim.
02:05
Why is it I could be so good at doing something I was so bad at?
44
125594
5235
Bu kadar kötü olduğum bir şeyde neden bu kadar iyi olabilirdim?
02:10
(Laughter)
45
130853
1187
(Kahkahalar)
02:12
I just couldn't work it out, I could not understand it.
46
132064
3010
Bunu bir türlü anlayamadım.
02:15
That is, until I could.
47
135098
1959
Ta ki anlayana kadar.
02:17
Now, before I explain to you why it is
48
137081
2871
Kötü olduğum bir şeyde
02:19
that I can be good at something I'm so bad at,
49
139976
3256
neden iyi olduğumu açıklamadan önce
02:23
let me throw another spanner of contradiction into the work
50
143256
2847
ortaya başka bir çelişki atmama izin verin.
02:26
by telling you that not long after I worked out why that was,
51
146127
4280
Bunun nedenini anladıktan kısa süre sonra
02:30
I decided to quit comedy.
52
150431
2072
komediyi bırakmaya karar verdim.
02:33
And before I explain that little oppositional cat
53
153009
2732
Güvercinlerin arasına attığım
02:35
I just threw amongst the thinking pigeons,
54
155765
2702
bu muhalif kediyi açıklamadan önce
02:38
let me also tell you this:
55
158491
2569
şunu da söylememe izin verin:
02:41
quitting launched my comedy career.
56
161084
2853
Bu işi bırakmak komedi kariyerimi başlattı.
02:43
(Laughter)
57
163961
1958
(Kahkahalar)
02:45
Like, really launched it, to the point where after quitting comedy,
58
165943
4071
Gerçekten başlattı.
Komediyi bıraktıktan sonra dünyadaki en çok konuşulan komedyen oldum.
02:50
I became the most talked-about comedian on the planet,
59
170038
2934
02:52
because apparently, I'm even worse at making retirement plans
60
172996
3628
Görünen o ki emeklilik planları yapmakta
02:56
than I am at speaking my own mind.
61
176648
2497
aklımdakileri konuşmaktan da kötüymüşüm.
03:00
Now, all I've done up until this point
62
180568
3783
Bu noktaya kadar,
03:04
apart from giving over a spattering of biographical detail
63
184375
3772
biyografik ayrıntılar saçmak dışında,
03:08
is to tell you indirectly that I have three ideas
64
188171
2307
dolaylı yoldan sizinle paylaşmak istediğim
03:10
that I want to share with you today.
65
190502
1756
üç fikrim olduğunu söyledim.
03:12
And I've done that by way of sharing three contradictions:
66
192282
3420
Bunu üç çelişki paylaşarak yaptım:
03:15
one, I am bad at talking, I am good at talking;
67
195726
3201
Birincisi, konuşmakta iyiyim, konuşmakta kötüyüm.
03:18
I quit, I did not quit.
68
198951
2743
Bıraktım, bırakmadım.
03:21
Three ideas, three contradictions.
69
201718
1837
Üç fikir, üç çelişki.
03:23
Now, if you're wondering why there's only two things
70
203579
2481
Sözde üçlü listemde
neden iki şey olduğunu merak ediyorsanız --
03:26
on my so-called list of three --
71
206084
1527
03:27
(Laughter)
72
207635
1034
(Kahkahalar)
03:28
I remind you it is literally a list of contradictions.
73
208693
2525
Hatırlatırım ki bu tam anlamıyla çelişkiler listesi.
03:31
Keep up.
74
211242
1163
Bana yetişin.
03:32
(Laughter)
75
212429
2524
(Kahkahalar)
03:34
Now, the folks at TED advised me that with a talk of this length,
76
214977
4481
TED’dekiler, bu konuşmanın uzunluğuna bağlı olarak
sadece bir fikir paylaşmanın daha iyi olacağını söylediler.
03:39
it's best to stick with just sharing one idea.
77
219482
2752
03:42
I said no.
78
222958
1471
Hayır dedim.
03:44
(Laughter)
79
224453
3466
(Kahkahalar)
03:47
What would they know?
80
227943
1378
Onlar ne anlar ki?
03:49
To explain why I have chosen to ignore what is clearly very good advice,
81
229737
5054
Bu akıllıca öneriyi neden reddettiğimi açıklamak için
03:54
I want to take you back to the beginning of this talk,
82
234815
2541
konuşmanın başını hatırlamanızı istiyorum.
03:57
specifically, my palindrome joke.
83
237380
1648
Özellikle palindrom şakamı.
03:59
Now that joke uses my favorite trick of the comedian trade,
84
239052
4112
Bu şaka komedi işindeki favori numaramı kullanıyor;
04:03
the rule of three,
85
243188
1169
üçler kuralı,
04:04
whereby you make a statement
86
244381
1458
bir beyanda bulunur,
04:05
and then back that statement up
87
245863
1520
sonra bu beyanı
04:07
with a list.
88
247407
1158
bir liste ile tekrarlarsınız.
04:08
My entire family have palindromic names:
89
248589
2631
Bütün ailem palindromik isimlere sahip:
04:11
Mum, Dad, Nan, Pop.
90
251244
2975
Ana, Ata, Nan, Pop.
04:14
The first two ideas on that list create a pattern,
91
254243
3940
Listedeki ilk iki fikir bir kalıp oluşturuyor.
04:18
and that pattern creates expectation.
92
258207
2215
Bu kalıp beklenti yaratıyor.
04:20
And then the third thing -- bam! -- Kayak. What?
93
260446
2870
Sonra üçüncü şey - bam! - Kayak. Ne?
04:23
That's the rule of three.
94
263340
1330
İşte bu üçler kuralı.
04:24
One, two, surprise! Ha ha.
95
264694
2391
Bir, iki, sürpriz! Ha ha.
04:27
(Laughter)
96
267109
3228
(Kahkahalar)
04:32
Now, the rule of three is not only fundamental to the way I do my craft,
97
272851
4843
Üçler kuralı sadece işimde değil
04:37
it is also fundamental to the way I communicate.
98
277718
2657
iletişimimde de esas.
04:40
So I won't be changing anything for nobody,
99
280399
2634
Kimse için,
TED için bile değişmem,
04:43
not even TED,
100
283057
1156
04:44
which, I will point out, stands for three ideas:
101
284237
3254
ki TED'in açılımında bile üç fikir var:
04:47
technology, entertainment
102
287515
1887
teknoloji, eğlence
04:49
and dickheads.
103
289426
1246
ve dingiller.
04:50
(Laughter)
104
290696
2968
(Kahkahalar)
04:53
Works every time, doesn't it?
105
293688
1916
Her seferinde işe yarıyor, değil mi?
04:57
But you need more than just jokes
106
297713
2052
Profesyonel komedyenlik için
04:59
to be able to cut it as a professional comedian.
107
299789
2358
şakalardan daha fazlasına ihtiyacınız var.
05:02
You need to be able to walk that fine line between being charming
108
302171
3890
Çekicilik ve zararsızlık
arasındaki çizgide yürüyebilmelisiniz.
05:06
and disarming.
109
306085
1508
05:07
And I discovered the most effective way to generate the amount of charm I needed
110
307617
5373
Zararsız kişiliğimi dengelemek için ihtiyaç duyduğum çekiciliğin
05:13
to offset my disarming personality
111
313014
4497
şakalardan değil
05:17
was through not jokes but stories.
112
317535
2316
hikâyelerden geçtiğini keşfettim.
05:19
So my stand-up routines are filled with stories:
113
319875
2270
Yani stand-up rutinim hikâyelerle dolu:
05:22
stories about growing up, my coming out story,
114
322169
2280
büyümek, cinsel kimliğimi açıklamak,
05:24
stories about the abuse I've copped for being not only a woman
115
324473
3232
sadece kadın değil,
05:27
but a big woman and a masculine-of-center woman.
116
327729
3618
kilolu ve erkeksiliğini yüksek gören biri olarak karşılaştığım taciz.
05:31
If you watch my work online, check the comments out below
117
331371
3260
Eğer beni internetten izlerseniz
05:34
for examples of abuse.
118
334655
2657
taciz örnekleri için yorumlara bakabilirsiniz.
05:37
(Laughter)
119
337336
1776
(Kahkahalar)
05:39
It's that time in the talk where I shift into second gear,
120
339136
3263
Konuşmanın ikinci vitese geçtiğim kısmına geldik.
05:42
and I'm going to tell you a story about everything I've just said.
121
342423
4372
Size, az önce söylediğim her şey hakkında bir hikâye anlatacağım.
05:46
In the last few days of her life,
122
346819
2214
Büyükannemin yaşamının son günlerinde
05:49
my grandma was surrounded by people,
123
349057
2993
etrafı insanlarla çevrilmişti.
05:52
a lot of people,
124
352074
1706
Birçok insan.
05:53
because my grandma was the loving matriarch
125
353804
2472
Çünkü o, kocaman ve sevgi dolu bir ailenin
05:56
of a large and loving family.
126
356300
2470
sevgi dolu kabile reisiydi.
05:59
Now, if you haven't made the connection already,
127
359211
2286
Bağlantıyı kuramadıysanız
06:01
I am a member of that family.
128
361521
1490
ben de o ailenin bir üyesiyim.
06:03
I was lucky enough to be able to say goodbye to my grandma
129
363854
3080
Büyükannemin öldüğü gün,
06:06
on the day she died.
130
366958
1920
onunla vedalaşacak kadar şanslıydım.
06:08
But as she was already cocooned within herself by then,
131
368902
2993
Çoktan kendi içinde kozasına çekildiğinden,
06:11
it was something of a one-sided goodbye.
132
371919
3054
tek taraflı bir veda oldu.
06:15
So I thought about a lot of things,
133
375853
2933
Bir sürü şey hakkında düşündüm.
06:18
things I hadn't thought about in a long time,
134
378810
2875
Uzun süredir düşünmediğim şeyler hakkında.
06:21
like the letters I used to write to my grandma
135
381709
2208
Mesela üniversiteye başladığımda
06:23
when I first started university,
136
383941
1858
büyükanneme yazdığım,
06:25
letters I filled with funny stories and anecdotes
137
385823
2748
onun eğlenmesi için süslediğim hikâyeler
06:28
that I embellished for her amusement.
138
388595
2403
ve fıkralarla doldurduğum mektuplar gibi.
06:31
And I remembered how I couldn't articulate
139
391022
2614
Benim için çok büyük hissettiren dünyaya,
06:33
the anxiety and fear that filled me as I tried to carve my tiny little life
140
393660
5765
küçücük yaşamımı oymaya çalışırken hissettiğim anksiyete ve korkuyu
06:39
into a world that felt far too big for me.
141
399449
3107
ifade edemememi hatırladım.
06:43
But I remembered finding comfort in those letters,
142
403213
2996
Bu mektupları, aklımda büyükannemle yazdığım için
06:46
because I wrote them with my grandma in mind.
143
406233
3017
hissettiğim refahı hatırladım.
06:50
But as the world got more and more overwhelming
144
410002
2731
Dünya daha da ezici bir hal aldığında,
06:52
and my ability to negotiate it got worse, not better,
145
412757
3987
zorlukları aşma yeteneğim iyiye değil de kötüye gittiğinde
06:56
I stopped writing those letters.
146
416768
2698
mektupları bıraktım.
07:00
I just didn't think I had the life that Grandma would want to read about.
147
420041
5031
Büyükannemin okumak isteyeceği bir hayatım olduğunu düşünmüyordum.
07:06
Grandma did not know I was gay,
148
426162
2347
Eşcinsel olduğumu bilmiyordu.
07:08
and about six months before she died,
149
428533
1950
Ölümüne altı ay kala, hiç yoktan,
07:10
out of nowhere, she asked me if I had a boyfriend.
150
430507
2890
erkek arkadaşım olup olmadığını sordu.
07:14
Now, I remember making a conscious decision in that moment
151
434139
3577
O anda, büyükanneme açılmamak için
07:17
not to come out to my grandmother.
152
437740
2023
bilinçli bir karar verdiğimi hatırlıyorum.
07:20
And I did that because I knew her life was drawing to an end,
153
440881
3327
Yaşamının sonuna geldiğini,
onunla olan zamanımın sınırlı olduğunu biliyordum
07:24
and my time with her was finite,
154
444232
1672
07:25
and I did not want to talk about the ways we were different.
155
445928
2811
ve bu zamanı farklı olduğumuz yönleri konuşarak geçirmek istemedim.
07:28
I wanted to talk about the ways were we connected.
156
448763
3140
Ortak noktalarımızdan konuşmak istedim.
07:32
So I changed the subject.
157
452595
1718
Böylece konuyu değiştirdim.
07:35
And at the time, it felt like the right decision.
158
455061
2493
O anda, doğru karar gibiydi.
07:38
But as I sat witness to my grandmother's life
159
458374
2764
Ama büyükannemin
07:41
as it tapered to its inevitable end,
160
461162
2492
kaçınılmaz sona yaklaşmasını izlerken
07:43
I couldn't help but feel I'd made a mistake
161
463678
2393
hayatımın böylesine önemli bir kısmını paylaşmamak
07:46
not to share such a significant part of my life.
162
466095
3377
bende hata yaptım hissi uyandırdı.
07:51
But I also knew that I'd missed my opportunity,
163
471248
3857
Ama fırsatımı kaybettiğimin farkındaydım.
07:55
and as Grandma always used to say,
164
475129
2073
Büyükannemin her zaman söylediği gibi:
07:57
"Ah, well, it's all part of the soup.
165
477226
2660
"Çoktan çorbanın içine girdi.
07:59
Too late to take the onions out now."
166
479910
2104
Soğanları çıkarmak için çok geç.”
08:02
(Laughter)
167
482038
2352
(Kahkahalar)
08:04
And I thought about that,
168
484414
1445
Bunun hakkında düşündüm.
08:05
and I thought about how I had to deal with too many onions
169
485883
3862
Çocukken uğraşmak zorunda kaldığım
08:09
as a kid,
170
489769
1924
bir sürü soğanı,
08:11
growing up gay in a state where homosexuality was illegal.
171
491717
4635
eşcinselliğin yasadışı sayıldığı bir eyalette büyümeyi düşündüm.
08:16
And with that thought, I could see how tightly wrapped
172
496376
2715
Bu düşünceyle özümsediğim utancın filizlerinin
08:19
in the tendrils of my own internalized shame I was.
173
499115
3813
içimde nasıl sıkıca sarıldığını gördüm.
08:22
And with that, I thought about all my traumas:
174
502952
2833
Bununla birlikte yaşadığım tüm travmaları düşündüm:
08:25
the violence, the abuse, my rape.
175
505809
2964
şiddet, taciz, tecavüze uğramam.
08:32
And with all that cluster of thinking,
176
512087
2244
Tüm bu düşünce demetinde,
08:34
a thought, a question, kept popping into my mind
177
514355
3143
cevaplayamadığım bir düşüce, bir soru
08:37
to which I had no answer:
178
517522
2267
sürekli kafamda beliriyordu:
08:39
What is the purpose of my human?
179
519813
2670
İnsanlığımın amacı ne?
08:43
Out of anyone in my family, I felt the most akin to my grandmother.
180
523743
3440
Ailemdeki herkes içinde, en çok büyükanneme yakın hissettim.
08:48
I mean, we share the most traits in common.
181
528154
3070
Çoğu özelliğimiz ortak.
08:51
Not so much these days.
182
531248
1650
Tabii şu sıralar çok değil.
08:52
Death really changes people.
183
532922
1638
Ölüm insanı gerçekten değiştiriyor.
08:54
But that --
184
534584
1160
Ama bu --
08:55
(Laughter)
185
535768
1063
(Kahkahalar)
08:56
is my grandmother's sense of humor.
186
536855
2336
büyükannemin mizah anlayışı.
08:59
But the person I felt most akin to in the world
187
539215
2649
Dünyada en yakın hissettiğim insan
09:01
was a mother, a grandmother, a great-grandmother,
188
541888
2393
bir anne, büyükanne,
09:04
a great-great-grandmother.
189
544305
1414
büyük büyükanneydi.
09:05
Me? I represented the very end of my branch of the family tree.
190
545743
4510
Ben mi? Aile ağacının en alt dallarını temsil ediyorum.
09:10
And I wasn't entirely sure I was still connected to the trunk.
191
550277
3941
Hala gövdeye bağlı olduğumdan emin değilim.
09:14
What was the purpose of my human?
192
554242
2224
İnsanlığımın amacı neydi?
09:17
The year after my grandmother's death was the most intensely creative
193
557960
4842
Büyükannemin ölümünden sonraki yıl
yaşamımdaki en yoğun yaratıcılık yılıydı.
09:22
of my life.
194
562826
1160
09:24
And I suppose that's because, at an end, my thoughts gather
195
564010
3406
Sanırım bunun nedeni, sonunda,
düşüncelerimin dağıldıklarından fazla toplanmasıydı.
09:27
more than they scatter.
196
567440
1457
09:29
My thought process is not linear.
197
569466
2260
Düşünme sürecim çizgi halinde değil.
09:31
I'm a visual thinker. I see my thoughts.
198
571750
2515
Görsel düşünürüm, düşüncelerimi görebiliyorum.
09:34
I don't have a photographic memory,
199
574289
1759
Fotografik hafızam yok,
09:36
and nor is my head a static gallery of sensibly collected think pieces.
200
576072
5948
kafam mantıklı düşünce parçalarının toplandığı durgun bir galeri de değil.
09:42
It's more that I've got this ever-evolving language of hieroglyphics
201
582044
4963
Daha çok, sürekli gelişen bir hiyeroglif dili biliyorum gibi,
kendi geliştirdiğim bir dil
09:47
that I've developed
202
587031
1153
09:48
and can understand fluently and think deeply with.
203
588208
3708
ve akıcı bir şekilde anlıyor ve derinlemesine düşünebiliyorum.
09:51
but I struggle to translate.
204
591940
1773
Ama tercüme edemiyorum.
09:54
I can't paint, draw, sculpt, or even haberdash,
205
594168
3320
Boyama yapamam, çizemem, yontamam hatta dikemem.
09:57
and as for the written word,
206
597512
2791
Yazılı olarak bununla sorunum yok.
10:00
I'm OK at it but it's a tortuous process of translation,
207
600327
5186
Ama bu dolambaçlı bir çeviri yolu
10:05
and I don't feel it does the job.
208
605537
2765
ve bunun işe yaradığını hissetmiyorum.
10:08
And as far as speaking my own mind, like I said, I'm not great at it.
209
608326
4454
Dediğim gibi, aklımdakileri söylemekte iyi değilim.
10:12
Speech has always felt like an inadequate freeze-frame
210
612804
3176
Konuşmak hep,
içimdeki yaşam için yetersiz bir donmuş görüntü gibi hissettirdi.
10:16
for the life inside of me.
211
616004
2208
10:18
All this to say,
212
618919
1170
Sonuç olarak, her zaman,
10:20
I've always understood far more than I've ever been able to communicate.
213
620113
4910
iletişim kurabileceğimden çok daha fazlasını anladım.
10:25
Now, about a year before Grandma died,
214
625990
2085
Büyükannem ölmeden bir yıl kadar önce,
10:28
I was formally diagnosed with autism.
215
628099
3042
bana otizm teşhisi kondu.
10:31
Now for me, that was mostly good news.
216
631165
2111
Benim için bu iyi haber.
10:34
I always thought that I couldn't sort my life out like a normal person
217
634248
4743
Depresyonda ve kaygılı olduğum için
hayatımı normal biri gibi çözemeyeceğimi düşündüm.
10:39
because I was depressed and anxious.
218
639015
2646
10:41
But it turns out
219
641685
1454
Ortaya çıktı ki
10:43
I was depressed and anxious
220
643163
1573
hayatımı normal biri gibi çözemeyeceğim için
10:44
because I couldn't sort my life out like a normal person,
221
644760
3295
depresyonda ve kaygılıymışım.
10:48
because I was not a normal person,
222
648079
2337
Çünkü normal biri değilmişim.
10:50
and I didn't know it.
223
650440
1739
Bunu bilmiyordum.
10:52
Now, this is not to say I still don't struggle.
224
652203
2209
Bu, hâlâ mücadele etmediğim anlamına gelmiyor.
10:54
Every day is a bit of a struggle,
225
654436
1704
Dürüst olmak gerekirse
her gün biraz mücadele.
10:56
to be honest.
226
656164
1159
10:57
But at least now I know what my struggle is,
227
657347
3018
En azından artık mücadelemin ne olduğunu biliyorum.
11:00
and getting to the starting line of normal is not it.
228
660389
3454
Bu, normalliğin başlangıç çizgisine ulaşmak değil.
11:03
My struggle is not to escape the storm.
229
663867
2640
Mücadelem fırtınadan kaçmak değil.
11:06
My struggle is to find the eye of the storm as best I can.
230
666531
5003
Mücadelem; yapabildiğimin en iyisiyle onun merkezini bulmak.
11:11
Now, apart from the usual way us spectrum types find our calm --
231
671558
4756
Biz spektrumdakilerin sakinleşmek için yaptığı geleneksel hareketler dışında --
11:16
repetitive behaviors, routine and obsessive thinking --
232
676338
3922
tekrarlayan davranışlar, rutin ve takıntılı düşünme --
11:20
I have another surprising doorway into the eye of the storm:
233
680284
5461
Fırtınanın merkezine açılan sürpriz bir kapım var:
11:26
stand-up comedy.
234
686574
1736
stand-up komedi.
11:28
And if you need any more proof I'm neurodivergent, yes,
235
688334
3629
Nörolojik olarak farklı olduğuma başka kanıt istiyorsanız
11:31
I am calm doing a thing that scares the hell out of most people.
236
691987
4941
çoğu insanın ödünü koparan şeyleri yaparken sakinim.
11:36
I'm almost dead inside up here.
237
696952
2273
Neredeyse içim ölü.
11:39
(Laughter)
238
699249
3799
(Kahkahalar)
11:43
Diagnosis gave me a framework on which to hang bits of me
239
703072
3904
Teşhis, bana hangi parçalarımı asacağımı
asla anlamadığım bir çerçeve verdi.
11:47
I could never understand.
240
707000
1488
11:48
My misfit suddenly had a fit,
241
708512
2141
Uyumsuzluğum aniden uyum sağladı
11:50
and for a while, I got giddy with a newfound confidence
242
710677
2701
ve bir süreliğine,
düşüncelerimde bulduğum güven başımı döndürdü.
11:53
I had in my thinking.
243
713402
2018
11:55
But after Grandma died, that confidence took a dive,
244
715444
3135
Ama büyükannem öldükten sonra bu güven dalışa geçti
11:59
because thinking is how I grieve.
245
719636
3471
çünkü düşünerek yas tutuyordum.
12:03
And in that grief of thought,
246
723131
1700
Bu düşünce kederinde,
12:04
I could suddenly see with so much clarity
247
724855
3089
ne kadar derinden izole edildiğimi ve hep öyle olduğumu
12:07
just how profoundly isolated I was and always had been.
248
727968
4833
net bir şekilde görebildim.
12:14
What was the purpose of my human?
249
734168
3573
İnsanlığımın amacı neydi?
12:18
I began to think a lot about how autism and PTSD have so much in common.
250
738644
6051
Otizm ve travma sonrası stres bozukluğu arasında çok fazla benzerlik vardı.
12:24
And I started to worry,
251
744719
1638
Endişelenmeye başladım
12:26
because I had both.
252
746381
1732
çünkü ikisine de sahiptim.
12:28
Could I ever untangle them?
253
748137
3195
Onları hiç çözebilecek miydim?
12:32
I'd always been told that the way out of trauma
254
752499
2402
Her zaman travmadan çıkmanın yolunun
12:34
was through a cohesive narrative.
255
754925
2618
birleşmiş hikâyelerden geçtiğini söylediler.
12:37
I had a cohesive narrative,
256
757567
2597
Birleşmiş hikâyelerim vardı
12:40
but I was still at the mercy of my traumas.
257
760188
2347
ama hala travmalarımın insafındaydım.
12:43
They're all part of my soup, but the onions still stung.
258
763301
3843
Hepsi çorbamın bir parçasıydı ama soğanlar hala yakıyordu.
12:47
And at that point, I realized
259
767168
2504
O anda,
12:49
that I'd been telling my stories for laughs.
260
769696
2696
hikayelerimi güldürmek için anlattığımı fark ettim.
12:52
I'd been trimming away the darkness, cutting away the pain
261
772416
2838
Seyircinin rahatı için karanlığı süslüyor, acıyı kesiyor
12:55
and holding on to my trauma for the comfort of my audience.
262
775278
4068
ve travmayı sürdürüyordum.
13:00
I was connecting other people through laughs,
263
780021
2393
Diğer insanlara kahkahalarla bağlı olmama rağmen
13:02
yet I remained profoundly disconnected.
264
782438
3263
hâlâ onlardan derinden kopuktum.
13:05
What was the purpose of my human?
265
785725
3146
İnsanlığımın amacı neydi?
13:08
I did not have an answer,
266
788895
1738
Bir cevabım yok.
13:10
but I had an idea.
267
790657
1945
Ama bir fikrim var.
13:12
I had an idea to tell my truth,
268
792626
2326
Gerçeği anlatmak.
13:16
all of it,
269
796032
1715
Hepsinin gerçeğini.
13:17
not to share laughs but to share the literal, visceral pain of my trauma.
270
797771
5230
Kahkahaları değil de travmamın organlarımda yarattığı acıyı paylaşmak.
13:23
And I thought the best way to do that would be through a comedy show.
271
803025
3307
Bunu yapmanın en iyi yolunun komediden geçtiğini düşündüm.
13:26
And that is what I did.
272
806356
1847
İşte bunu yapıyorum.
13:28
I wrote a comedy show that did not respect the punchline,
273
808227
3736
Komedyenlerin, yumruklarını gıdıklamalara çevirmesinin beklendiği
13:31
that line where comedians are expected and trusted to pull their punches
274
811987
3700
ve buna güvenilen bitiş sözlerine
13:35
and turn them into tickles.
275
815711
1555
saygı duymayan bir gösteri hazırladım.
13:37
I did not stop.
276
817290
1185
Durmadım.
13:38
I punched through that line
277
818499
1620
O sözleri,
13:40
into the metaphorical guts of my audience.
278
820143
3493
seyircinin hayali bağırsaklarına attım.
13:43
I did not want to make them laugh.
279
823660
2472
Onları güldürmek istemedim.
13:46
I wanted to take their breath away,
280
826900
2138
Nefeslerini kesmek,
13:49
to shock them,
281
829062
1154
şok etmek istedim.
13:50
so they could listen to my story and hold my pain
282
830240
4093
Böylece akılsız, gülen kalabalıklar gibi değil de
13:54
as individuals, not as a mindless, laughing mob.
283
834357
4469
bireyler olarak acımı tutabilir, hikâyemi dinleyebilirlerdi.
13:58
And that's what I did, and I called that show "Nanette."
284
838850
3543
İşte bunu yaptım ve gösteriye “Nanette” adını verdim.
14:02
Now, many --
285
842417
1357
Bir çoğunuz --
14:03
(Applause)
286
843798
4584
(Alkış)
14:09
Now, many have argued
287
849615
2023
Bir çoğunuz,
14:11
that "Nanette" is not a comedy show.
288
851662
2581
bunun bir komedi olmadığını savunuyor.
14:14
And while I can agree "Nanette" is definitely not a comedy show,
289
854267
4913
“Nanette”in komedi olmadığı kısmına kesinlikle katılsam da
14:19
those people are still wrong --
290
859204
1718
o insanlar hâlâ hatalı.
14:20
(Laughter)
291
860946
1444
(Kahkahalar)
14:22
because they have framed their argument
292
862414
1859
Çünkü argümanlarının iskeletini
14:24
as a way of saying I failed to do comedy.
293
864297
3777
komedi yapamadığımı söylemekle oluşturdular.
14:28
I did not fail to do comedy.
294
868780
3577
Komedide başarısız olmadım.
14:32
I took everything I knew about comedy --
295
872381
3278
Onun hakkında bildiğim her şeyi aldım --
14:35
all the tricks, the tools, the know-how --
296
875683
2864
püf noktalar, araç gereçler, ustalık --
14:38
I took all that, and with it, I broke comedy.
297
878571
3416
hepsini aldım ve bunlarla komediyi kırdım.
14:42
You cannot break comedy with comedy
298
882011
2916
Eğer komedide başarısızsanız
14:44
if you fail at comedy.
299
884951
2117
komediyi komediyle kıramazsınız.
14:47
Flaccid be thy hammer.
300
887092
2083
Yumuşaklık senin çekicin olsun.
14:49
(Laughter) (Applause)
301
889199
6755
(Kahkahalar) (Alkış)
14:55
That was not my point.
302
895978
1255
Amacım bu değildi.
14:57
The point was not simply to break comedy.
303
897257
3664
Sadece komediyi kırmak değildi.
15:01
The point was to break comedy so I could rebuild it and reshape it,
304
901913
4044
Amacım, komediyi kırmaktı ki onu yeniden inşa edip biçimlendireyim.
15:05
reform it into something that could better hold everything
305
905981
3755
Böylece onu,
paylaşmam gereken her şeyi daha iyi tutan bir şeye çevirebilirdim.
15:09
I needed to share,
306
909760
1743
15:11
and that is what I meant when I said I quit comedy.
307
911527
3661
Komediyi bıraktığımı söylerken bunu kastetmiştim.
15:16
Now, it's probably at this point where you're going, "Yeah, cool,
308
916919
3089
Muhtemelen şunu söyleyeceğinız noktadayız:
15:20
but what are the three ideas, exactly?
309
920032
2411
"İyi, çok güzel. Peki üç fikir tam olarak ne?
15:22
It's a bit vague."
310
922467
1898
Pek anlaşılmıyor."
15:24
I'm glad I pretended you asked.
311
924389
2081
Sormuşsunuz gibi yapmam iyi oldu.
15:26
(Laughter)
312
926494
4358
(Kahkahalar)
15:30
Now, I'm sure there's quite a few of you who have already identified three ideas.
313
930876
5406
Şimdi, eminim ki birkaçınız çoktan üç fikir belirlemiştir.
15:36
A smart crowd, by all accounts,
314
936306
2702
Söylentilere göre akıllı bir kalabalık,
15:39
so I wouldn't be surprised at all.
315
939032
2072
bu yüzden hiç şaşırmam.
15:41
But you might be surprised to find out that I don't have three ideas.
316
941128
3972
Ama o üç fikre sahip olmadığımı söylemem sizi şaşırtabilir.
15:45
I told you I had three ideas, and that was a lie.
317
945124
3587
Üç fikrim olduğunu söylerken yalan söylemiştim.
15:48
That was pure misdirection -- I'm very funny.
318
948735
3138
Salt yanlış yönlendirmeydi -- Çok eğlenceliyim.
15:51
What I've done instead is I've taken whole handfuls of my ideas as seeds,
319
951897
6676
Bunun yerine, bir avuç fikir tohumu aldım
15:58
and I've scattered them all throughout my talk.
320
958597
2560
ve konuşmam boyunca hepsini dağıttım.
16:02
And why did I do that?
321
962022
1656
Peki bunu neden yaptım?
16:03
Well, apart from shits and giggles,
322
963702
1747
Tüm saçmalıklar ve gülüşmeleri çıkarırsak
16:06
it comes down to something my grandma always used to say.
323
966530
3225
büyükannemin hep söylediği bir söze geliyoruz.
16:11
"It's not the garden, it's the gardening that counts."
324
971386
4937
"Önemli olan bahçe değil, yapılan bahçe işleri."
16:16
And "Nanette" taught me the truth to that truism.
325
976347
3759
"Nanette" bana bu gerçekçiliğin gerçeğini öğretti.
16:20
I fully expected by breaking the contract of comedy
326
980130
2974
Komedinin kontratını yırtıp
16:23
and telling my story in all its truth and pain
327
983128
4450
gerçek ve acı dolu hikayemi anlatmanın
16:28
that that would push me further into the margins of both life and art.
328
988442
4951
beni yaşam ve sanatın sınırına iteceğini düşündüm.
16:33
I expected that, and I was willing to pay that cost in order to tell my truth.
329
993771
6034
Bunu bekliyordum ve gerçeğimi anlatmak için bedelini ödemeye hazırdım.
16:40
But that is not what happened.
330
1000448
2134
Ama olan bu değildi.
16:42
The world did not push me away. It pulled me closer.
331
1002606
3803
Dünya beni uzaklaştırmadı, yakınına çekti.
16:47
Through an act of disconnection, I found connection.
332
1007091
4162
Bu kopuklukta bağlantı buldum.
16:51
And it took me a long time to understand
333
1011801
1995
Bu çelişkinin merkezinin aynı zamanda,
16:53
that what is at the heart of that contradiction
334
1013820
2497
kötü olduğum bir şeyde
16:56
is also at the heart of the contradiction
335
1016341
2896
neden iyi olduğum çelişkisinin de merkezi olduğunu anlamak
16:59
as to why I can be so good at something I am so bad at.
336
1019261
4300
uzun zamanımı aldı.
17:05
You see, in the real world,
337
1025284
1704
Görüyorsunuz,
17:07
I struggle to talk to people
338
1027012
1549
gerçek dünyada insanlarla konuşmakta zorlanıyorum.
17:08
because my neurodiversity makes it difficult for me to think,
339
1028585
6664
Çünkü nöroçeşitliliğim aynı anda düşünmemi,
17:16
listen, speak and process new information
340
1036011
2641
dinlememi, konuşmamı
17:18
all at the same time.
341
1038676
1316
ve yeni bilgiyi işlememi zorlaştırıyor.
17:20
But onstage, I don't have to think.
342
1040532
2237
Ama sahnedeyken düşünmem gerekmiyor.
17:22
I prepare my thinks well in advance.
343
1042793
2260
Düşüncelerimi çok önceden hazırlıyorum.
17:25
I don't have to listen. That is your job.
344
1045694
2370
Dinlemek zorunda değilim, o sizin göreviniz.
17:28
(Laughter)
345
1048088
1510
(Kahkahalar)
17:29
And I don't really have to talk,
346
1049622
2421
Gerçekten konuşmak zorunda değilim
17:32
because, strictly speaking, I'm reciting.
347
1052067
2867
çünkü doğrusunu söylemek gerekirse ezbere anlatıyorum.
17:35
So all that is left
348
1055646
2208
Geriye kalan tek şey
17:38
is for me to do my best
349
1058822
2468
elimden gelenin en iyisini yaparak
17:41
to make a genuine connection with my audience.
350
1061938
3706
seyircimle hakiki bir ilişki kurmak.
17:47
And if the experience of "Nanette" taught me anything,
351
1067761
3133
"Nanette" bana herhangi bir şey öğrettiyse
17:50
it's that connection depends not just on me.
352
1070918
4334
o da bu ilişkinin sadece bana bağlı olmadığı.
17:55
You play a part.
353
1075921
2400
Sizin de bir rolünüz var.
17:59
"Nanette" may have begun in me,
354
1079371
2677
"Nanette" benimle başlamış olabilir.
18:02
but she now lives and grows in a whole world of other minds,
355
1082072
4280
Ama şimdi, benim paylaşmadığım dünya dolusu diğer zihnin içinde
18:06
minds I do not share.
356
1086376
2390
yaşıyor ve büyüyor.
18:08
But I trust I am connected.
357
1088790
2286
Bağlandığıma güveniyorum.
18:12
And in that, she is so much bigger than me,
358
1092592
3291
O, benden çok daha büyük.
18:15
just like the purpose of being human is so much bigger than all of us.
359
1095907
5165
Tıpkı insan olmanın amacının hepimizden büyük olması gibi.
18:21
Make of that what you will.
360
1101096
1402
Yapmak istediğinizi yapın.
18:22
Thank you, and hello.
361
1102522
1961
Teşekkürler ve merhaba.
18:24
(Applause)
362
1104507
6973
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7