A "living drug" that could change the way we treat cancer | Carl June

Çeviri: Aslı Bengisu Gözden geçirme: Figen Ergürbüz

So this is the first time I've told this story in public,

Bu hikâyeyi herkesin önünde ilk anlatışım.

the personal aspects of it.

Kendi bakış açımdan.

Yogi Berra was a world-famous baseball player who said,

Yogi Berra dünyaca ünlü bir beyzbol oyuncusuydu ve şöyle demişti:

"If you come to a fork in the road, take it."

"Hayatta bir yol ayrımına gelirseniz yola devam edin"

Researchers had been, for more than a century,

Araştırmacılar yüzyılı aşkın bir süredir

studying the immune system as a way to fight cancer,

kanserle savaşmanın bir yolu olarak immün sistemini araştırmaktalar

and cancer vaccines have, unfortunately, been disappointing.

ve kanser aşıları ne yazık ki hayal kırıklığı yarattı.

They've only worked in cancers caused by viruses,

Aşılar sadece virüslerin yol açtığı kanserlerde işe yaradı,

like cervical cancer or liver cancer.

rahim ağzı ya da karaciğer kanseri gibi.

So cancer researchers basically gave up on the idea

Bu yüzden kanser araştırmacıları aslında kanserle mücadele için

of using the immune system to fight cancer.

immün sistemini kullanma fikrinden vazgeçtiler.

Ve immün sistemi, zaten kanserle savaşmak için değil,

And the immune system, in any case, did not evolve to fight cancer;

it evolved to fight pathogens invading from the outside.

dışarıdan gelen patojenlere karşı savaşmak için gelişmiştir.

So its job is to kill bacteria and viruses.

Yani onun görevi bakteri ve virüsleri öldürmektir.

And the reason the immune system has trouble with most cancers

Ve immün sisteminin, çoğu kanser türüyle sorun yaşamasının nedeni

is that it doesn't invade from the outside;

kanserin dışarıdan gelip vücudu istila etmesi değil,

it evolves from its own cells.

vücudun kendi hücrelerinden gelişmesidir.

And so either the immune system does not recognize the cancer as a problem,

Bu yüzden ya immün sistemi kanseri bir problem olarak görmez

or it attacks a cancer and also our normal cells,

ya da kansere ve aynı zamanda normal hücrelere saldırarak

leading to autoimmune diseases like colitis or multiple sclerosis.

kolit ve multipl skleroz gibi otoimmün hastalıklara neden olur.

So how do you get around that?

Peki, bu durumun üstesinden nasıl geliriz?

Our answer turned out to be synthetic immune systems

Cevabımız, sentetik immün sistemleri oldu.

that are designed to recognize and kill cancer cells.

Bunlar, kanser hücrelerini tanımak ve öldürmek için tasarlanmıştır.

That's right -- I said a synthetic immune system.

Bu doğru - sentetik bir immün sistemi dedim.

You do that with genetic engineering and synthetic biology.

Bunu genetik mühendisliği ve sentetik biyoloji ile yaparsınız.

We did it with the naturally occurring parts of the immune system,

Bunu immün sisteminin tabii olarak ortaya çıkan parçalarıyla yaptık.

called B cells and T cells.

Yani B hücreleri ve T hücreleri ile.

These were our building blocks.

Bunlar bizim yapı taşlarımız.

T cells have evolved to kill cells infected with viruses,

T hücreleri, virüslerle enfekte olan hücreleri öldürmek için gelişmiştir

and B cells are the cells that make antibodies that are secreted

ve B hücreleri, antikorları üretir.

and then bind to kill bacteria.

Antikorlar bakterilere bağlanarak bunları öldürür.

Well, what if you combined these two functions

Peki, bu iki fonksiyonu kanserle savaşa uygun hâle getirmek için tasarlanmış

in a way that was designed to repurpose them to fight cancer?

bir şekilde birleştirirseniz ne olur?

We realized it would be possible to insert the genes for antibodies

Antikorlar için genleri B hücrelerinden T hücrelerine yerleştirmenin

mümkün olabileceğini fark ettik.

from B cells into T cells.

So how do you do that?

Peki bunu nasıl yaparsınız?

Well, we used an HIV virus as a Trojan horse

T hücrelerinin immün sistemini aşmak için

bir Truva atı olarak bir HIV virüsü kullandık.

to get past the T cells' immune system.

The result is a chimera,

Sonuç bir kimera oldu.

a fantastic fire-breathing creature from Greek mythology,

Yani Yunan mitolojisinde ateş soluyan, aslan başlı, keçi gövdeli

with a lion's head, a goat's body and a serpent's tail.

ve yılan kuyruklu fantastik bir yaratık.

So we decided that the paradoxical thing that we had created

Böylece, B hücreli antikorlar, T hücreli taşıyıcı ve HIV Truva atı ile

with our B-cell antibodies, our T cells carrier

yarattığımız bu paradoksal şeyin adının

and the HIV Trojan horse

should be called "Chimeric Antigen Receptor T cells," or CAR T cells.

"Kimerik Antijen Reseptör T hücreleri" yani CAR T hücreleri

olması gerektiğine karar verdik.

The virus also inserts genetic information

Virüs ayrıca, T hücrelerini aktive etmek ve onları öldürücü moda programlamak için

to activate the T cells and program them into their killing mode.

genetik bilgi transfer etmektedir.

So when CAR T cells are injected into somebody with cancer,

Yani kanser olan birine CAR T hücreleri enjekte edildiği zaman,

what happens when those CAR T cells see and bind to their tumor target?

bu hücreler tümör hedeflerini görüp bunlara bağlandığında ne olur?

They act like supercharged killer T cells on steroids.

Steroitler üzerinde, çok aktive olmuş, öldürücü T hücreleri gibi davranırlar.

They start this crash-defense buildup system in the body

Vücutta çok hızlı bir şekilde savunma sistemini başlatırlar

and literally divide and multiply by the millions,

ve gerçekten milyonlarca parçaya bölünürler ve çoğalırlar,

where they then attack and kill the tumor.

sonra tümöre saldırarak onu yok ederler.

All of this means that CAR T cells are the first living drug in medicine.

Tüm bunlar, CAR T hücrelerinin tıpta ilk canlı ilaç olduğu anlamına gelir.

CAR T cells break the mold.

CAR T hücreleri ezber bozmaktadır.

Unlike normal drugs that you take --

Aldığınız diğer ilaçlardan farklıdır. Diğerleri görevini yapıp metabolize olur

they do their job and get metabolized, and then you have to take them again --

ve sonra onları yeniden almanız gerekir.

CAR T cells stay alive and on the job for years.

CAR T hücreleri ise yıllarca canlı kalır ve görevini yapar.

We have had CAR T cells stay in the bodies of our cancer patients

CAR T hücreleri şu anda sekiz yılı aşkın süredir

kanser hastalarımızın vücutlarında yer almaktadır.

now for more than eight years.

Ve bu tasarımcı T hücreleri, yani CAR T hücreleri,

And these designer cancer T cells, CAR T cells,

have a calculated half-life of more than 17 years.

17 yıldan uzun bir tahmini yarılanma ömrüne sahiptir.

So one infusion can do the job;

Yani tek bir infüzyon işe yarayabilir;

they stay on patrol for the rest of your life.

hayatınızın geri kalan kısmında görevini sürdürür.

This is the beginning of a new paradigm in medicine.

Bu, tıpta yeni bir yaklaşımın başlangıcıdır.

Now, there was one major challenge to these T-cell infusions.

Bu T hücreli infüzyonlarla ilgili önemli bir sorun vardı.

The only source of T cells that will work in a patient

Bir hastada işe yarayacak tek T hücre kaynağı kendi T hücreleridir.

are your own T cells,

unless you happen to have an identical twin.

Tek yumurta ikiziniz olmadığı sürece. Yani birçoğumuz bu konuda şanssızız.

So for most of us, we're out of luck.

So what we did was to make CAR T cells.

Bu yüzden CAR T hücrelerini ürettik.

We had to learn to grow the patient's own T cells.

Hastanın kendi T hücrelerini üretmeyi öğrenmemiz gerekti.

And we developed a robust platform for this in the 1990s.

Ve 1990'larda bunun için güçlü bir platform geliştirdik.

Then in 1997, we first tested CAR T cells in patients

Sonra 1997'de ilk önce CAR T hücrelerini ileri evre HIV-AIDS hastalarında denedik.

with advanced HIV-AIDS.

And we found that those CAR T cells survived in the patients

Ve bu CAR T hücrelerinin hastalarda on yıldan uzun süre yaşadığını gördük.

for more than a decade.

And it improved their immune system and decreased their viruses,

Ve bu hücreler onların immün sistemini geliştirdi ve virüsleri azalttı

but it didn't cure them.

ama onları iyileştirmedi.

So we went back to the laboratory, and over the next decade

Bu yüzden, laboratuvara döndük ve sonraki on yıl boyunca

made improvements to the CAR T cell design.

CAR T hücresinin tasarımını geliştirdik.

And by 2010, we began treating leukemia patients.

Ve 2010'da lösemi hastalarını tedavi etmeye başladık.

And our team treated three patients

Ekibimiz 2012'de, ileri evre kronik lenfatik lösemili üç hastayı tedavi etti.

with advanced chronic lymphocytic leukemia in 2012.

It's a form of incurable leukemia

Bu, tedavisi olmayan bir lösemi türüdür

that afflicts approximately 20,000 adults every year in the United States.

ve Amerika'da her yıl yaklaşık 20.000 yetişkinin başına bela olur.

The first patient that we treated was a retired Marine sergeant

Tedavi ettiğimiz ilk hasta, emekli bir deniz astsubayı

and a prison corrections officer.

ve bir cezaevi görevlisiydi. Sadece birkaç hafta ömrü kalmıştı

He had only weeks to live

and had, in fact, already paid for his funeral.

ve aslında kendi cenaze masraflarını çoktan ödemişti.

The cells were infused, and within days, he had high fevers.

Hücreler kendisine verildi ve birkaç gün içinde ateşi yükseldi.

He developed multiple organ failures,

Çoklu organ yetmezliği gelişti ve yoğun bakım ünitesine nakledildi.

was transferred to the ICU and was comatose.

Komadaydı, onun öleceğini düşündük

We thought he would die,

and, in fact, he was given last rites.

ve aslında rahip onun son dualarını yapmıştı.

But then, another fork in the road happened.

Ama sonra bir başka yol ayrımı göründü.

So, around 28 days after the CAR T cell infusion,

CAR T hücresi infüzyonundan yaklaşık 28 gün sonra uyandı

he woke up,

and the physicians finally examined him,

ve doktorlar sonunda onu muayene ettiler

and the cancer was gone.

ve kanser yok olmuştu. Oradaki büyük kitleler kaybolmuştu.

The big masses that had been there had melted.

Bone marrow biopsies found no evidence of leukemia,

Kemik iliği biyopsilerinde hiçbir lösemi belirtisi bulunmadı

and that year, in our first three patients we treated,

ve o yıl, tedavi ettiğimiz ilk üç hastadan

two of three have had durable remissions now for eight years,

ikisinin hastalığında sekiz yıldır kalıcı remisyon var

and one had a partial remission.

ve birinde kısmi remisyon var.

The CAR T cells had attacked the leukemia in these patients

CAR T hücreleri bu hastalardaki lösemiye saldırdı

and had dissolved between 2.9 and 7.7 pounds of tumor in each patient.

ve her hastada 1.3 ila 3.4 kg'lık tümörü yok etti.

Their bodies had become veritable bioreactors for these CAR T cells,

Hastaların vücutları, bu CAR T hücreleri için biyoreaktörler hâline gelerek

producing millions and millions of CAR T cells

kemik iliği ve kanda ve tümör kitlelerinde milyonlarca CAR T hücresi üretti.

in the bone marrow, blood and tumor masses.

And we discovered that these CAR T cells can punch far above their weight class,

Bu CAR T hücrelerinin kendi güçlerinin çok üstünde

to use a boxing analogy.

bir başarı sağlayabildiğini gördük.

Just one CAR T cell can kill 1,000 tumor cells.

Sadece tek bir CAR T hücresi 1000 tümör hücresini öldürebilir.

That's right -- it's a ratio of one to a thousand.

Bu doğru - bire binlik bir oran.

The CAR T cell and its daughter progeny cells

Car T hücresi ve onun yavru hücreleri

can divide and divide and divide in the body

vücutta son tümör hücresi yok olana kadar bölünebilir.

until the last tumor cell is gone.

There's no precedent for this in cancer medicine.

Kanser biliminde bunun bir emsali yoktur.

The first two patients who had full remission

Tam remisyonu olan ilk iki hastada bugün hâlâ lösemi yok

remain today leukemia-free,

and we think they are cured.

ve onların iyileştiğini düşünüyoruz. Bu insanların seçenekleri kalmamıştı

These are people who had run out of options,

and by all traditional methods they had,

ve kendilerine uygulanan tüm geleneksel yöntemler itibarıyla

they were like modern-day Lazarus cases.

modern zaman Lazarus vakaları gibiydiler.

All I can say is: thank goodness for those forks in the road.

Tek söyleyebileceğim şey şu: Bu yol ayrımları için şükürler olsun.

Our next step was to get permission to treat children with acute leukemia,

Bir sonraki adımımız akut lösemili çocukların tedavisi için izin almaktı.

the most common form of cancer in kids.

Bu, çocuklarda en sık rastlanan kanser türü.

The first patient we enrolled on the trial was Emily Whitehead,

Teste kabul ettiğimiz ilk hasta Emily Whitehead idi

and at that time, she was six years old.

ve o sırada altı yaşındaydı.

She had gone through a series of chemotherapy

Birkaç yıl süresince bir dizi kemoterapi ve radyasyon tedavisi görmüştü

and radiation treatments over several years,

and her leukemia had always come back.

ve her defasında lösemi nüksetmişti. Aslında üç kez nüksetmişti.

In fact, it had come back three times.

When we first saw her, Emily was very ill.

Emily'yi ilk gördüğümüzde çok hastaydı.

Her official diagnosis was advanced, incurable leukemia.

Ona konulan resmi tanı tedavi edilemez, ileri evre lösemiydi.

Cancer had invaded her bone marrow, her liver, her spleen.

Kanser, kemik iliğini, karaciğerini ve dalağını sarmıştı.

And when we infused her with the CAR T cells

Ve Nisan 2012'de ona CAR T hücrelerini zerk ettiğimizde

in the spring of April 2012,

over the next few days, she did not get better.

sonraki birkaç gün içinde durumu iyiye gitmedi.

She got worse, and in fact, much worse.

Daha kötüye gitti, aslında çok daha kötüleşti.

As our prison corrections officer had in 2010,

2010'daki cezaevi görevlisi gibi, o da 2012'de yoğun bakım ünitesine alındı

she, in 2012, was admitted to the ICU,

and this was the scariest fork in the whole road of this story.

ve bu, hikâyedeki en korkutucu yol ayrımıydı.

By day three, she was comatose and on life support

Üçüncü gün komaya girdi ve böbrek ve akciğer yetmezliği ve koma nedeniyle

for kidney failure, lung failure and coma.

yaşam destek ünitesine bağlandı.

Her fever was as high as 106 degrees Fahrenheit for three days.

Üç gün boyunca 41 derece gibi yüksek bir ateşi vardı.

Ve bu ateşe neyin neden olduğunu bilmiyorduk.

And we didn't know what was causing those fevers.

We did all the standard blood tests for infections,

Enfeksiyonlar için tüm standart kan tahlillerini yaptık

and we could not find an infectious cause for her fever.

ve ateşe neden olacak enfeksiyöz bir durum bulamadık.

But we did find something very unusual in her blood

Ama kanında çok olağandışı bir şey bulduk. Tıpta daha önce hiç görülmemiş bir şey.

that had never been seen before in medicine.

She had elevated levels of a protein called interleukin-6, or IL-6,

Kanında interlökin-6 yani IL6 olarak adlandırılan protein seviyeleri artmıştı.

in her blood.

It was, in fact, more than a thousandfold above the normal levels.

Aslında normal düzeylerin bin misli üzerindeydi.

And here's where yet another fork in the road came in.

Ve burada bir başka yol ayrımı daha göründü.

By sheer coincidence,

one of my daughters has a form of pediatric arthritis.

Tamamen tesadüfen, kızlarımdan birinde bir tür pediyatrik artrit vardı.

And as a result, I had been following as a cancer doc,

Ve sonuç olarak bir kanser doktoru olarak

experimental therapies for arthritis for my daughter,

kızımın artriti için deneysel tedavileri takip ediyordum,

in case she would need them.

bunlara ihtiyacı olursa diye.

And it so happened that just months before Emily was admitted to the hospital,

Ve tesadüfe bakın ki, Emily hastaneye yatmadan sadece aylar önce,

a new therapy had been approved by the FDA

FDA, yüksek interlökin-6 seviyelerinin tedavisi için yeni bir ilacı onaylamıştı.

to treat elevated levels of interleukin-6.

And it was approved for the arthritis that my daughter had.

Ve bu terapi, kızımdaki artrit türü içindi.

It's called tocilizumab.

Adı Tocilizumab.

And, in fact, it had just been added to the pharmacy at Emily's hospital,

Ve aslında Emily'nin yattığı hastanedeki eczaneye yeni gelmişti.

for arthritis.

Artrit için.

So when we found Emily had these very high levels of IL-6,

Emily'de IL-6 düzeylerinin çok yüksek olduğunu görünce,

I called her doctors in the ICU and said,

yoğun bakım ünitesindeki doktorları arayıp

"Neden onu bu artrit ilacıyla tedavi etmiyorsunuz?" diye sordum.

"Why don't you treat her with this arthritis drug?"

They said I was a cowboy for suggesting that.

Bunu önerdiğim için benim bir kovboy olduğumu söylediler.

And since her fever and low blood pressure

Emily'nin ateşi ve düşük tansiyonu

had not responded to any other therapy,

herhangi başka bir tedaviye cevap vermediği için

her doctor quickly asked permission to the institutional review board,

doktoru, hastane etik kurulundan ve Emily'nin ailesinden hemen izin istedi

her parents,

ve tabii ki, herkes tamam dedi. Ve ilacı denediler.

and everybody, of course, said yes.

And they tried it,

and the results were nothing short of striking.

Sonuçlar tam anlamıyla şaşırtıcıydı.

Within hours after treatment with tocilizumab,

Tocilizumab ile tedavinin ardından saatler içinde

Emily began to improve very rapidly.

Emily'in durumu çok hızlı bir şekilde düzelmeye başladı.

Twenty-three days after her treatment,

Tedaviden 23 gün sonra Emily'de kanserin yok olduğu açıklandı.

she was declared cancer-free.

And today, she's 12 years old and still in remission.

Emily bugün 12 yaşında ve hâlâ remisyonda.

(Applause)

(Alkışlar)

So we now call this violent reaction of the high fevers and coma,

CAR T hücrelerinin verilmesinin ardından

yüksek ateş ve komadan oluşan bu şiddetli reaksiyona

following CAR T cells,

cytokine release syndrome, or CRS.

sitokin salınım sendromu, yani CRS adını veriyoruz.

We've found that it occurs in nearly all patients who respond to the therapy.

Bunun, tedaviye cevap veren hastaların neredeyse hepsinde olduğunu gördük.

But it does not happen in those patients who fail to respond.

Ama tedaviye cevap vermeyen hastalarda görülmüyor.

So paradoxically,

Yani paradoksal olarak, CAR T-hücre tedavisinin ardından

our patients now hope for these high fevers after therapy,

hastalarımız artık ateşlerinin yükselmesini umuyorlar,

which feels like "the worst flu in their life,"

ki bu sanki "hayatlarındaki en berbat grip" gibi.

when they get CAR T-cell therapies.

They hope for this reaction

Bu reaksiyonun olmasını umuyorlar çünkü bunun,

because they know it's part of the twisting and turning path

tekrar sağlıklı olmaya giden o dönemeçli yolun bir parçası olduğunu biliyorlar.

back to health.

Unfortunately, not every patient recovers.

Ne yazık ki, her hasta iyileşmiyor.

Patients who do not get CRS are often those who are not cured.

CRS'yi yaşamayan hastalar genellikle iyileşmeyen hastalar.

So there's a strong link now between CRS

CRS ile immün sisteminin lösemiyi yok etme yeteneği arasında güçlü bir bağ var.

and the ability of the immune system to eradicate leukemia.

That's why last summer,

Bu yüzden geçen yaz, FDA, lösemi için CAR T hücrelerini onayladığında,

when the FDA approved CAR T cells for leukemia,

aynı zamanda, bu hastalardaki IL-6 etkilerini ve buna eşlik eden CRS'yi

they also co-approved the use of tocilizumab to block the IL-6 effects

önlemek için Tocilizumab'ın kullanımını da onayladı.

and the accompanying CRS in these patients.

That was a very unusual event in medical history.

Bu, medikal tarihte çok olağandışı bir olaydı.

Emily's doctors have now completed further trials

Emily'nin doktorları şimdi daha ileri deneyleri tamamlamış durumdalar

and reported that 27 out of 30 patients, the first 30 we treated,

ve 30 hastadan, tedavi ettiğimiz ilk 30 hastadan 27'sinin,

yani yüzde doksanının tam bir remisyonda olduğunu bildirdiler

or 90 percent,

had a complete remission

Car T hücrelerinin verilmesinin ardından. Bir ay içinde.

after CAR T cells, within a month.

A 90 percent complete remission rate in patients with advanced cancer

İleri evre kanser hastalarında yüzde 90 oranında tam remisyon görülmesi

50 yılı aşkın kanser araştırmalarında duyulmamış bir şey.

is unheard of

in more than 50 years of cancer research.

In fact, companies often declare success in a cancer trial

Aslında şirketler genellikle eğer hastaların yüzde on beşinde

if 15 percent of the patients had a complete response rate.

tam yanıt oranı varsa bir kanser deneyinin başarılı olduğunu açıklar.

A remarkable study appeared in the "New England Journal of Medicine" in 2013.

2013'te "New England Tıp Dergisi"nde dikkat çeken bir çalışma görüldü.

An international study has since confirmed those results.

Uluslararası bir çalışma o sonuçları doğruladı.

And that led to the approval by the FDA

Ve bu, çocuk ve genç erişkin lösemisi için

for pediatric and young adult leukemia in August of 2017.

Ağustos 2017'de FDA'nın bunu onaylamasına yol açtı.

So as a first-ever approval of a cell and gene therapy,

Yani ilk kez onaylanan bir hücre ve gen tedavisi olarak

CAR T-cell therapy has also been tested now

CAR T-hücre tedavisi inatçı lenfoması olan yetişkinlerde de test edildi.

in adults with refractory lymphoma.

This disease afflicts about 20,000 a year in the United States.

Bu hastalık Amerika'da yılda yaklaşık 20.000 kişiyi etkilemektedir.

The results were equally impressive and have been durable to date.

Sonuçlar aynı derecede etkileyiciydi ve şimdiye kadar kalıcı oldu.

And six months ago, the FDA approved the therapy of this advanced lymphoma

Ve altı ay önce FDA ileri evre lenfomanın

CAR T hücreleriyle tedavisini onayladı.

with CAR T cells.

So now there are many labs and physicians and scientists around the world

Yani şimdi dünyanın her tarafında CAR T hücrelerini

who have tested CAR T cells

birçok farklı hastalıkta test etmiş pek çok laboratuvar ve doktor var

across many different diseases,

and understandably, we're all thrilled with the rapid pace of advancement.

ve anlaşılacağı gibi, bu hızlı ilerlemeden hepimiz çok heyecan duyuyoruz.

We're so grateful to see patients who were formerly terminal

Daha önce hastalığın son evresinde olan hastaların

return to healthy lives, as Emily has.

Emily gibi tekrar sağlığına kavuştuğunu görmekten minnettarız.

We're thrilled to see long remissions that may, in fact, be a cure.

Uzun süren remisyonlar görmek bizi çok heyecanlandırıyor.

Aslında bunlar bir iyileşme olabilir.

At the same time, we're also concerned about the financial cost.

Aynı zamanda finansal maliyet konusunda kaygılıyız.

It can cost up to 150,000 dollars to make the CAR T cells for each patient.

Her hasta için CAR T hücrelerini üretmenin maliyeti 150.000 dolar olabiliyor.

And when you add in the cost of treating CRS and other complications,

Ve CRS ve diğer komplikasyonların tedavi masrafını eklediğinizde,

the cost can reach one million dollars per patient.

maliyet, her hasta için bir milyon dolara çıkabilir.

We must remember that the cost of failure, though, is even worse.

Ayrıca başarısız olmanın maliyetinin daha da yüksek olduğunu unutmamalıyız.

The current noncurative therapies for cancer are also expensive

Kanseri iyileştirmeyen mevcut tedaviler de pahalı

and, in addition, the patient dies.

ve üstelik, bu durumlarda hasta ölüyor.

So, of course, we'd like to see research done now

Bu yüzden, elbette, yapılan araştırmaların bunu tüm hastalar için daha verimli

to make this more efficient

ve uygun maliyetli hâle getirmesini istiyoruz.

and increase affordability to all patients.

Fortunately, this is a new and evolving field,

Neyse ki bu, yeni ve gelişmekte olan bir alan

and as with many other new therapies and services,

ve birçok diğer yeni tedavi ve hizmette olduğu gibi,

prices will come down as industry learns to do things more efficiently.

sektör bunu daha verimli şekilde yapmayı öğrendikçe fiyatlar düşecek.

When I think about all the forks in the road

CAR T hücre tedavisine yol açmış olan tüm yol ayrımlarını düşündüğümde,

that have led to CAR T-cell therapy,

there is one thing that strikes me as very important.

çok önemli olduğunu düşündüğüm bir şey var.

We're reminded that discoveries of this magnitude don't happen overnight.

Hatırlamalıyız ki, bu büyüklükte keşifler bir gecede olmuyor.

CAR T-cell therapies came to us after a 30-year journey,

CAR T hücre tedavisi 30 yıllık bir yolculuktan sonra bize ulaştı.

along a road full of setbacks and surprises.

Başarısızlıklar ve sürprizlerle dolu bir yoldan sonra.

In all this world of instant gratification

Anlık tatminlerden

and 24/7, on-demand results,

ve 7 gün 24 saat, ısmarlama sonuçlardan oluşan bu dünyada

scientists require persistence, vision and patience

bilim insanlarının tüm bunların üstesinden gelmek için

istikrar, vizyon ve sabra ihtiyacı var.

to rise above all that.

They can see that the fork in the road is not always a dilemma or a detour;

Yol ayrımının her zaman bir çıkmaz ya da sapma olmadığını görebilirler,

sometimes, even though we may not know it at the time,

bazen o sırada anlamazsak da yol ayrımı, eve giden yoldur.

the fork is the way home.

Thank you very much.

Çok teşekkürler.

(Applause)

(Alkışlar)