The "dead zone" of the Gulf of Mexico | Nancy Rabalais

Çeviri: Gülsüm Kuzulu Gözden geçirme: Figen Ergürbüz

Good evening, welcome to New Orleans.

İyi Akşamlar. New Orleans'a hoş geldiniz.

I don't know if you knew this,

Biliyor musunuz bilmiyorum ama

but you are sitting within 15 minutes of one of the largest rivers in the world:

15 dakikadır dünyanın en büyük nehirlerinden birinin üstündesiniz.

the Mississippi river.

Mississipi Nehri.

Old Man River, Big Muddy.

Yaşlı nehir, Büyük Çamurlu.

And it goes as far north as the state of Minnesota,

Kuzeyde Minnesota'ya,

as far east as the state of New York,

doğuda New York'a,

as far west as Montana.

batıda Montana'ya kadar uzanır.

And 100 miles from here, river miles,

Buradan 100 nehir mili uzakta,

it empties its fresh water and sediments into the Gulf of Mexico.

tatlı sularını ve tortularını Meksika Körfezi'ne boşaltır.

That's the end of Geography 101.

Coğrafyaya Giriş dersinin sonuydu.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

Now we're going to go to what is in that water.

Şimdi o suda ne olduğuna bakacağız.

Besides the sediment, there are dissolved molecules, nitrogen and phosphorus.

Tortuların haricinde bulunan, çözünmüş moleküllerden nitrojen ve fosfor

And those, through a biological process,

ölü bölge denen,

lead to the formation of areas called dead zones.

biyolojik yönteme öncülük etmektedir.

Now, dead zone is a quite ominous word

Eğer balık ya da yengeçseniz

if you're a fish or a crab.

ölü bölge sizin için epeyce kaygı verici bir kelime.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

Even a little worm in the sediments.

Tortullardaki küçük bir solucan olsanız bile.

Which means that there's not enough oxygen

Bu demek oluyor ki bu hayvanların

for those animals to survive.

hayatta kalması için yeterli oksijen yok.

So, how does this happen?

Peki bu nasıl oluyor?

The nitrogen and the phosphorus

Azot ve fosfor, bitkisel plankton denilen

stimulate the growth of microscopic plants called phytoplankton.

mikroskobik bitkilerin büyümesini tetikliyor.

And small animals called zooplankton eat the phytoplankton,

Bu küçük hayvanlar hayvansal plankton olarak adlandırılır.

small fish eat the zooplankton, large fish eat the small fish

Küçük balık hayvansal planktonu yer, büyük balık da küçük balığı.

and it goes on up into the food web.

Besin zinciri böyle devam eder.

The problem is that there's just too much nitrogen and phosphorus right now,

Sorun şu ki şu an çok fazla azot ve fosfor,

too much phytoplankton falling to the bottom

dibe çöken çok fazla bitkisel plankton var

and decomposed by bacteria that use up the oxygen.

ve bunlar da oksijen tüketen bakteriler tarafından parçalanıyor.

That's the biology.

Biyoloji budur.

Now, you can't see it from the surface of the water,

Şimdi bunu suyun yüzeyinden

you can't see it in satellite images,

ya da uydu görüntülerinden göremezsiniz.

so how do we know it's there?

Peki orada olduğunu nereden biliyoruz?

Well, a trawler can tell you,

Ağlı balıkçı teknesi

when she puts her net over the side and drags for 20 minutes

ağını atıp 20 dakika bekleyince

and comes up empty,

ağ boş geliyorsa

that she knows she's in the dead zone.

ölü bölgede olduğunu anlar.

And she has to go somewhere else.

Dolayısıyla başka bir yere gitmek zorunda kalır.

But where else do you go if this area is 8,000 square miles big?

Peki, bu bölge 20.000 km kare genişliğindeyse nereye gidebilirsiniz?

About the size of the state of New Jersey.

New Jersey büyüklüğünde.

Well, you either make a decision to go further,

Bu durumda bir seçim yapmak zorundasınız;

without much economic return,

ya gelir elde etmeden daha ileriye gidecek

or go back to the dock.

ya da rıhtıma döneceksiniz.

As a scientist, I have access to high-tech equipment

Bilim insanı olarak

that we can put over the side of the research vessel,

araştırma gemilerine yerleştirdiğimiz

and it measures oxygen and many more things.

yüksek teknoloji ekipmanlara erişimim var.

We start at the Mississippi River,

Mississippi Nehri'nden başlayarak

we crisscross the Gulf of Mexico all the way to Texas,

Meksika Körfezi'ni Teksas'a kadar geçtik.

and even I sneak into Texas every now and then and test their waters.

Hatta gizlice Teksas'a girip sularını test ediyorum.

And you can tell by the bottom oxygen --

Dipteki oksijenden de anlayabilirsiniz,

you can draw a map of everything that's less than two,

kinin altında olan her şeyin bir haritasını çıkarabilirsiniz;

which is the magic number for when the fish start to leave the area.

bu, balıklar bölgeyi terk etmeye başladığı sihirli sayı.

I also dive in this dead zone.

Ben de bu ölü bölgede dalış yaptım.

We have oxygen meters that we have to deploy offshore

Düşük veya yüksek oksijenin sürekli ölçümlerini bize söyleyen

that tell us continuous measurements of low oxygen or high oxygen.

oksijen sayaçlarımız var.

And when you get into the water, there's a lot of fish.

Suya girdiğinizde çok fazla balık var.

Tons of fish, all kinds of fish,

Barracuda da dâhil olmak üzere

including my buddy here, the barracuda that I saw one day.

tonlarca, her türden balık var.

Everybody else swam this way and I went this way with my camera.

Herkes oraya yüzdü ama ben kameramla gittim.

(Laughter)

(Gülüşme)

And then, down at 30 feet you start to see fewer fish.

Daha sonra 9 metre aşağı inince daha az balık görmeye başlıyorsunuz.

And then you get to the bottom.

Tabana ulaşınca ise

And you don't see any fish.

hiç balık görünmüyor.

There's no life on the platform, there's no life swimming around.

Ne etrafta ne de platformda hayat var.

And you know you're in the dead zone.

Ve anlıyorsunuz ki ölü bölgedesiniz.

So, what's the connection between the middle of the United States

Peki Birleşik Devletler'in ortasıyla

and the Gulf of Mexico?

Meksika Körfezi'nin bağlantısı ne?

Well, most of the watershed is farmland.

Su havzasının çoğu tarım arazisidir.

And in particular, corn-soybean rotation.

Ve özellikle, mısır-soya rotasyonu.

The nitrogen that is put in fertilizers and the phosphorus goes on the land

Gübreye konan azot ve fosfor araziye karışır

and drains off into the Mississippi River

ve Mississippi Nehri'ne akar,

and ends up in the Gulf of Mexico.

Meksika Körfezi'nde de son bulur.

There's three times more nitrogen in the water

Mississippi'de şu an

in the Mississippi now,

1950 ile kıyaslandığında

than there was in the 1950s.

üç kat fazla azot var.

Three times.

Üç kat.

And phosphorus has doubled.

Fosfor da iki katına çıktı.

And what that means is more phytoplankton and more sinking sails and lower oxygen.

Bu da daha çok fitoplankton, daha fazla batan yelkenli ve daha az oksijen demek.

This is not a natural feature of the Gulf; it's been caused by human activities.

Bu körfezin doğal bir özelliği değil; insan faaliyetlerinden kaynaklanıyor.

The landscape is not what it used to be.

Doğa eskiden olduğu gibi değil.

It used to be prairies and forests and prairie potholes

Eskiden çayırlar, ormanlar, çayır çukurları,

and duck areas and all kinds of stuff.

ördek alanları ve her türden şey vardı.

But not anymore -- it's row crops.

Artık sadece sıralı mahsuller var.

And there are ways that we can address this type of agriculture

Ve bu tür tarıma daha az gübre,

by using less fertilizer, maybe precision fertilizing.

belki de hassas gübreleme kullanarak hitap edebileceğimiz yollar var.

And trying some sustainable agriculture

Azotu toprakta tutup toprağın akmasını engelleyen

such as perennial wheatgrass, which has much longer roots

mısırdan altı santim daha uzun kökleri olan

than the six inches of a corn plant,

uzun ömürlü buğday çimi,

that can keep the nitrogen on the soil and keep the soil from running off.

sürdürülebilir tarım demek.

And how do we convince our neighbors to the north,

Komşularımızı kuzeye, belki de 1600 km uzağa

maybe 1,000 miles away or more,

veya daha fazlasına, Meksika Körfezi'ndeki su kalitesinde

that their activities are causing problems with water quality in the Gulf of Mexico?

sorunlara neden olan faaliyetlere nasıl ikna ederiz?

First of all, we can take them to their own backyard.

Her şeyden önce, onları kendi arka bahçelerine götürebiliriz.

If you want to go swimming in Wisconsin in the summer

Wisconsin'de yazın en sevdiğiniz yere

in your favorite watering hole,

yüzmeye gittiğinizde

you might find something like this

muhtemelen, su yüzeyinde büyüyen,

which looks like spilled green paint and smells like it,

yeşil boya dökülmüş gibi görünen ve öyle kokan

growing on the surface of the water.

böyle bir şeyle karşılaşacaksınız.

This is a toxic blue-green algal bloom

Bu toksik bir mavi-yeşil alg

and it is not good for you.

ve sizin için iyi bir şey değil.

Similarly, in Lake Erie, couple of summers ago

Benzer şekilde, Erie Gölü'nde, birkaç yaz önce

there was hundreds of miles of this blue-green algae

bu mavi-yeşil alglerin yüzlerce kilometre ötesinde

and the city of Toledo, Ohio, couldn't use it for their drinking water

ve Toledo, Ohio şehri için birkaç gün boyunca

for several days on end.

içme suyu kullanılamadı.

And if you watch the news,

Haberleri izliyorsanız

you know that lots of communities are having trouble with drinking water.

birçok toplumun içme suyuyla ilgili sorun yaşadığını biliyorsunuz.

I'm a scientist.

Farkında mısınız bilmiyorum

I don't know if you could tell that.

ama ben bilim insanıyım.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

And I do solid science, I publish my results,

Ayrıca pozitif bilim yapıyorum, sonuçlarımı yayınlıyorum,

my colleagues read them, I get citations of my work.

meslektaşlarım onları okuyor, çalışmamdan alıntılar yapılıyor.

But I truly believe that, as a scientist,

Ancak, bir bilim insanı olarak araştırma yapmak için

using mostly federal funds to do the research,

çoğunlukla federal fonlar kullanıldığına inanıyorum.

I owe it to the public,

Çevre politikamız hakkında

to agency heads and congressional people

daha iyi kararlar verebilmeleri için

to share my knowledge with them

bilgi birikimimi kamuoyuna, ajans başkanlarına

so they can use it, hopefully to make better decisions

ve kongre insanlarına, paylaştıkları için

about our environmental policy.

basına borçluyum.

(Applause)

(Alkış)

Thank you.

Teşekkür ederim.

(Applause)

(Alkış)

One of the ways that I was able to do this is I brought in the media.

Bunu yapabildiğim yollardan birini de medyaya getirdim

And Joby Warrick from the "Washington Post"

"Washington Post"dan Joby Warrick,

put this picture in an article

bu resmi ön sayfada, pazar sabahı,

on the front page, Sunday morning, two inches above the fold.

ana haberin beş cm üstüne koydu.

That's a big deal.

Bu büyük bir olay.

And Senator John Breaux, from Louisiana,

Louisiana'dan senatör John Breaux

said, "Oh my gosh, that's what they think the Gulf of Mexico looks like?"

"Aman Tanrım, Meksika Körfezi'nin neye benzediğini düşünüyorlar?" dedi.

And I said, "Well, you know, there's the proof."

Ve dedim ki "Biliyorsun, kanıt var."

And we've go to do something about it.

Bu konuda bir şey yapmalıyız.

At the same time, Senator Olympia Snowe from Maine

Aynı zamanda, Maine'den senatör Olympia Snowe,

was having trouble with harmful algal blooms in the Gulf of Maine.

Maine Körfezi'nde zararlı alglerle ilgili sorun yaşıyordu.

They joined forces -- it was bipartisan --

Güçlerini birleştirdiler.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

(Applause)

(Alkış)

And invited me to give congressional testimony,

Beni kongrede ifade vermeye çağırdılar dedim ki

and I said, "Oh, all I've done is chase crabs around south Texas,

"Yaptığım tek şey Güney Teksas'ın etrafında yengeç kovalamaktı.

I don't know how to do that."

Nasıl yapılır bilmiyorum"

(Laughter)

(Gülüşmeler)

But I did it.

Ama yaptım.

(Cheers)

(Tezahüratlar)

And eventually, the bill passed.

Ve sonunda, yasa geçti.

And it was called -- yeah, yay!

Buna yaşasın denir.

It was called The Harmful Algal Bloom

Bu 1998 Zararlı Alge ve Hipoksia Araştırma ve Kontrol Yasası

and Hypoxia Research and Control Act of 1998.

olarak adlandırıldı.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

(Applause)

(Alkış)

Thank you.

Teşekkür ederim.

Which is why we call it the Snowe-Breaux Bill.

Bu yüzden buna Snowe-Breaux Yasası diyoruz.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

The other thing is that we had a conference in 2001

Diğer bir şey ise 2001'de bir konferansımız oldu.

that was put on by the National Academy of Sciences

Ulusal Bilimler Akademisi tarafından gübrelere,

that looked at fertilizers, nitrogen and poor water quality.

azot ve zayıf su kalitesine bakıldı.

Our plenary speaker was the former governor

Bizim genel konuşmacımız,

of the state of New Jersey.

New Jersey eyaletinin eski valisiydi.

And she ...

Ve o...

There was no thinking she wasn't serious when she peered at the audience,

...belli belirsiz kalabalığa bakarken ciddi olmadığını düşünen kimse yoktu.

and I thought, "Surely she's looking at me."

"Kesinlikle bana bakıyor." diye düşündüm.

"You know, I'm really tired of this thing being called New Jersey.

"Biliyor musunuz, New Jersey ile anılmaktan bıktım.

Pick another state, any state, I just don't want to hear it anymore."

Başka bir eyalet seçin, herhangi biri. Bunu duymak istemiyorum artık."

But she was able to move the action plan

Bizim faaliyet planımızı harekete geçirebildi,

across President George H.W. Bush's desk

hem de başkan George Bush'un masası karşısından,

so that we had environmental goals

böylelikle çözmek için uğraşabileceğimiz

and that we were working to solve them.

çevresel amaçlarımız vardı.

The Midwest does not feed the world.

Ortabatı dünyayı beslemiyor.

It feeds a lot of chickens, hogs, cattle

Bir çok tavuk, yaban domuzu ve büyükbaşı besliyor

and it generates ethanol

ve benzinlerimize koymak için

to put into our gasoline,

federal yasalara uygun bir şekilde

which is regulated by federal policy.

ethanol üretiyor.

We can do better than this.

Biz bundan daha iyisini yapabiliriz.

We need to make decisions

Bizi daha az savurgan yapacak

that make us less consumptive

ve azota bağımlılığımızı düşürecek

and reduce our reliance on nitrogen.

kararlar almalıyız.

It's like a carbon footprint.

Karbon ayak izi gibi.

But you can reduce your nitrogen footprint.

Ama azot ayak izimizi de azaltabiliriz.

I do it by not eating much meat --

Bunu fazla et yemeden yapıyorum.

I still like a little every now and then --

Hâlâ arada sırada biraz seviyorum,

not using corn oil,

mısır yağı kullanmıyorum,

driving a car that I can put nonethanol gas in

aracımı ethanolsüz gazla sürüp

and get better gas mileage.

daha iyi km performansı alıyorum.

Just things like that that can make a difference.

Sadece bu gibi şeyler bile fark yaratabilir.

So I'm challenging, not just you,

Sadece siz değil ben de değişiyorum,

but I challenge a lot of people, especially in the Midwest --

özellikle Ortabatı'da birçok kişiyi değiştirdim.

think about how you're treating your land and how you can make a difference.

Toprağınıza nasıl davrandığınızı ve nasıl bir fark yaratabileceğinizi düşünün.

So my steps are very small steps.

Benim adımlarım çok küçük,

To change the type of agriculture in the US

Birleşmiş Milletler'deki tarımı değiştirmekse

is going to be many big steps.

çok büyük bir adım olacak

And it's going to take political and social will for that to happen.

ve bunun olması için sosyal ve ekonomik açıdan ilgileneceğim.

But we can do it.

Ama yapabiliriz.

I strongly believe we can translate the science,

Bilimi çevirebileceğimize, politikaya taşıyabileceğimize

bridge it to policy and make a difference in our environment.

ve çevremizde fark yaratabileceğimize inanıyorum.

We all want a clean environment.

Hepimiz temiz bir çevre istiyoruz.

And we can work together to do this

Meksika Körfezi'nde bir daha ölü bölge olmaması için

so that we no longer have these dead zones in the Gulf of Mexico.

hep beraber çalışabiliriz.

Thank you.

Teşekkür ederim.

(Applause)

(Alkış)