Empower a girl, transform a community | Kakenya Ntaiya

45,067 views ・ 2019-05-01

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
To empower girls,
0
958
1310
Çeviri: Gizem Akdoğan Gözden geçirme: Merve Kılıç
Kızları güçlendirmek için
00:02
you need to educate them.
1
2292
1642
onları eğitmelisiniz.
00:03
That was my dream.
2
3958
1560
Bu benim hayalimdi,
00:05
And so I built a school,
3
5542
1601
Böylece bir okul kurdum
00:07
and in the process, I learned something much bigger.
4
7167
2892
ve bu süreçte çok daha büyük bir şey öğrendim.
00:10
When you empower a girl, you transform a community.
5
10083
2959
Bir kızı güçlendirdiğinde
bir toplumu dönüştürüyorsun.
00:13
School is just a start.
6
13750
2000
Okul sadece bir başlangıç.
00:17
I grew up in rural Kenya
7
17042
1434
Ben Kenya kırsalında
00:18
in a small village called Enoosaen.
8
18500
2726
Enoosaen denilen küçük bir köyde büyüdüm.
00:21
I was the first of eight children,
9
21250
1643
Sekiz kardeşin ilki bendim
00:22
and I spent my childhood helping my mother cook, clean, farm
10
22917
5142
ve çocukluğumu annemin yemek, temizlik, çiftlik işleri yapmasına
ve kardeşlerime bakmasına yardım ederek geçirdim.
00:28
and take care of my siblings.
11
28083
1935
00:30
Like other Maasai girls,
12
30042
1892
Tıpkı diğer Maasai kızları gibi,
00:31
I was engaged from a very young age to be married.
13
31958
3542
çok genç bir yaşta evlenmek için nişanlandım.
00:36
But as I reached puberty,
14
36375
1684
Ama ergenliğe eriştiğimde
00:38
I underwent female genital mutilation,
15
38083
2834
FGM olarak bilinen, kadın genital mutilasyonu
00:42
known as FGM.
16
42000
1292
işlemini geçirdim.
00:44
This picture shows some of the tools that are used to perform FGM on girls.
17
44208
5209
Bu fotoğrafta, kızlara FGM uygulamak için kullanılan bazı aletler var.
FGM'nin, çocukluğumun ve bunun bir uzantısı olarak
00:51
FGM was supposed to mark the end of my childhood
18
51000
3518
00:54
and, by extension, my education.
19
54542
2958
eğitimimin bitişine işaret etmesi gerekiyordu.
Ama ben FGM geçirdikten sonra bile,
00:58
But I negotiated with my father in order to stay in school --
20
58250
4101
okulda kalabilmek için babamla mücadele ettim.
01:02
even after going through FGM.
21
62375
1917
01:05
Years later I went to university.
22
65958
2667
Yıllar sonra üniversiteye gittim.
01:09
And in order to get my community's support,
23
69625
4309
Topluluğumun desteğini alabilmek için
01:13
I promised to come back one day to repay that support.
24
73958
4125
bir gün geri dönüp bu desteğin karşılığını ödeyeceğime söz verdim.
01:18
But years later, when I went back to my village,
25
78875
3351
Ama yıllar sonra köyüme geri döndüğümde
01:22
not much had changed.
26
82250
1542
pek bir şey değişmemişti.
01:24
Girls were still going through FGM,
27
84500
2684
Kızlar hala FGM geçiriyor,
01:27
still leaving school,
28
87208
1726
okullarını bırakıyor,
01:28
still getting married to men older than their fathers
29
88958
3435
babalarından bile yaşlı adamlarla evlendiriliyor
01:32
and still having children when they're teenagers.
30
92417
4291
ve hâlâ daha ergenlik çağında çocuk sahibi oluyorlardı.
01:37
I did not want to see any more girls go through that.
31
97375
3768
Daha fazla kızın bütün bunları yaşadığını görmek istemedim.
01:41
That's when I knew what I needed to do to give back to my community.
32
101167
4458
Bu, toplumuma borcumu ödemek için ne yapmam gerektiğini anladığım zamandı.
01:47
I built a school just for girls
33
107667
2892
FGM geçirmekten ya da erken evlilikten kurtulmaları için,
01:50
so that they can be free from FGM and early marriage.
34
110583
3750
sadece kızlar için olan bir okul kurdum.
01:55
At my first enrollment --
35
115083
1560
İlk kayıt dönemimde,
01:56
(Applause and cheers)
36
116667
4166
(Alkış ve tezahüratlar)
02:03
At my first enrollment,
37
123292
1767
ilk kayıt dönemimde,
02:05
I had hoped for 10 girls.
38
125083
2250
10 kızın gelmesini umuyordum.
02:07
100 came.
39
127958
1476
100 kız geldi.
02:09
(Cheers and applause)
40
129458
1893
(Alkış ve tezahüratlar)
02:11
I started to realize just how big this dream was,
41
131375
3893
O zaman bu hayalin ne kadar büyük olduğunu fark ettim
02:15
and soon I learned that my school could be the foundation --
42
135292
4184
ve kısa sürede okulumun temel olabileceğini keşfettim,
02:19
but it wasn't going to be enough.
43
139500
2184
ama bu yeterli olmayacaktı.
02:21
So that first year, I enrolled these 30 girls.
44
141708
3976
Böylece, ilk yıl bu 30 kızın kaydını yaptım.
02:25
Some had been abused, others were orphans,
45
145708
2601
Bazıları taciz edilmişti,
bazıları yetimdi
02:28
and some came from families that are very traditional,
46
148333
2560
ve bazıları da daha önce hiçbir kızı okula göndermemiş olan
02:30
that had never sent any girl to school.
47
150917
1875
çok geleneksel ailelerden geliyorlardı.
02:33
So school started.
48
153625
1292
Böylece okul başladı.
02:35
Though the girls seemed excited to be there,
49
155750
2309
Kızlar, orada olmaktan heyecanlı gözükmelerine rağmen
02:38
they were having difficulty staying awake.
50
158083
2750
uyanık kalmakta zorlanıyorlardı.
02:41
What was going on?
51
161917
1392
Neler oluyordu?
02:43
They had a teacher, they had books,
52
163333
1851
Öğretmenleri ve kitapları vardı,
02:45
there was a new classroom on the way,
53
165208
2643
yeni bir sınıf yoldaydı
02:47
but ...
54
167875
1268
ama...
02:49
They were determined to be there, but they had no energy.
55
169167
3916
Orada olmak konusunda azimlilerdi
ama enerjileri yoktu.
02:53
Then I realized they were hungry,
56
173708
1667
Sonra, aç olduklarını fark ettim,
02:56
so I quickly found a cook and food.
57
176458
2792
böylece hemen bir aşçı ve yiyecek buldum.
Kısa süre sonra, öğrendim ki bir sınıf yeterli değildi.
03:00
Soon thereafter, I learned that a classroom was not enough.
58
180000
3684
03:03
I needed a boarding school.
59
183708
2250
Yatılı bir okula ihtiyacım vardı.
03:06
Not only were the girls tired and hungry from chores
60
186542
4226
Bu kızlar sadece ev işlerinden,
ev ve okul arasındaki uzun yürüyüşler sebebiyle
03:10
and long walks to school and back home,
61
190792
2934
aç ve yorgun değillerdi,
03:13
they were also not safe.
62
193750
1893
aynı zamanda güvende de değillerdi.
03:15
It's a sad truth,
63
195667
1726
Acı bir gerçek
03:17
but girls are often assaulted, raped and even kidnapped
64
197417
4017
ama kızlar okul yolunda sıkça taciz ve tecavüze uğruyor
hatta kaçırılıyorlar.
03:21
on their way to school.
65
201458
1250
03:23
So before a girl could learn math or history,
66
203917
3101
Bu yüzden, bir kızın matematik veya tarih öğrenmeden önce
güvende hissetmeye,
03:27
she needed to feel safe,
67
207042
1892
03:28
she needed to be rested and be well-nourished.
68
208958
3125
dinlenmeye
ve iyi bir bakıma ihtiyacı var.
03:32
So let me tell you about some of my girls.
69
212958
2476
Lütfen size bazı kızlarımdan bahsetmeme izin verin.
03:35
This is Faith.
70
215458
1560
Bu Faith.
03:37
Faith comes from a very traditional family in the community.
71
217042
4101
Faith, toplumdaki çok geleneksel bir aileden geliyor.
03:41
Her older sister had already gone through FGM and already married,
72
221167
4476
Ablası çoktan FGM geçirdi ve evlendi bile
03:45
but Faith was so determined.
73
225667
2101
ama Faith çok kararlıydı.
03:47
She really loved learning,
74
227792
1517
Öğrenmeyi gerçekten çok seviyordu
03:49
and she wanted to come to my school when she heard about it.
75
229333
3726
ve haberdar olur olmaz okuluma gelmek istedi.
03:53
So she asked her father, her mother --
76
233083
2643
Babasına sordu,
annesine sordu,
03:55
anyone to bring her to my school.
77
235750
2309
onu okuluma getirebilecek herkese sordu.
03:58
They all refused.
78
238083
1792
Hepsi reddetti.
04:00
Faith did something very brave.
79
240667
2434
Faith çok cesur bir şey yaptı.
04:03
She stole an egg from her mother's house,
80
243125
3268
Annesinin evinden bir yumurta çaldı,
04:06
went to the market,
81
246417
1267
markete gitti,
04:07
sold the egg and bought a single pencil.
82
247708
2476
yumurtayı satıp
tek bir kalem aldı.
04:10
Then she walked five miles,
83
250208
1810
Sonra sekiz kilometre yürüdü,
04:12
clenching that pencil, trying to enroll.
84
252042
2333
o kalemi sıkıca tutarak, kayıt olmaya çalıştı.
04:15
She arrived --
85
255625
1267
Geldi.
04:16
(Applause)
86
256916
2143
(Alkış)
04:19
She arrived tired and hungry,
87
259083
3101
Yorgun ve aç geldi
04:22
but determined.
88
262208
1476
ama kararlıydı.
04:23
I listened to her story, and we enrolled her in my school.
89
263708
4060
Hikâyesini dinledim
ve okula kaydını yaptık.
04:27
But getting into my school was only just the start.
90
267792
3041
Ama benim okuluma gelmek sadece bir başlangıçtı.
04:31
Faith needed food, she needed medicine,
91
271875
2101
Faith'in yemeğe ihtiyacı vardı,
ilaca ihtiyacı vardı,
04:34
she needed counseling --
92
274000
1292
rehberliğe ihtiyacı vardı,
04:36
all of which we provided.
93
276292
1333
hepsini sağladık.
04:38
And she also met adults who already believed in her.
94
278375
3458
Ayrıca kendisine çoktan inanmış olan yetişkinlerle tanıştı.
04:42
Supported by this community,
95
282833
2393
Bu topluluk tarafından desteklenen Faith,
04:45
Faith was ready to learn.
96
285250
1375
öğrenmeye hazırdı.
04:47
This is Faith.
97
287333
1518
Bu Faith.
04:48
Six months of schooling,
98
288875
2184
Altı aylık eğitimden sonra şimdi,
04:51
now she's a happy sixth grader who dreams of becoming a pilot someday,
99
291083
4893
bir gün pilot olmak hayalleri kuran mutlu bir altıncı sınıf
04:56
and her family now supports her,
100
296000
2768
ve şimdi ailesi onu destekliyor,
04:58
and best of all,
101
298792
1517
ve en iyisi
05:00
her younger sisters will follow in her footsteps.
102
300333
3018
küçük kız kardeşleri onun yolunu izleyecek.
05:03
(Applause)
103
303375
4125
(Alkış)
Gelecek 15 yıl içerisinde,
05:11
Child marriage is expected to cost the global economy trillions of dollars
104
311000
5184
çocuk evliliklerinin küresel ekonomiye trilyonlarca dolara mal olması bekleniyor.
05:16
over the next 15 years.
105
316208
1875
05:18
We can talk numbers,
106
318708
2101
Sayıları konuşabiliriz,
05:20
but in a real lifetime,
107
320833
1560
ama gerçek hayatta
05:22
what child marriage will cost my village is the doctor, the teacher,
108
322417
5726
çocuk evliliklerinin benim köyüme maliyeti
bir doktor,
bir öğretmen,
05:28
the entrepreneur,
109
328167
1309
bir girişimci,
05:29
the true partner our men will need in the future ...
110
329500
3083
erkeklerimizin gelecekte ihtiyaç duyacağı doğru eşler,
05:33
real ways women can help us lift out of poverty.
111
333417
4291
kadınların bizi sefaletten çekip çıkarmaya yardım edecek gerçek yöntemleri.
05:39
So I came to realize once again,
112
339208
3185
Bu yüzden,
Üniversiteye gitmek için yardıma ihtiyaç duyduğumda olduğu gibi,
05:42
as I did when I needed help to go to university,
113
342417
3059
bir kez daha fark ettim ki
05:45
that while I could dream or have a dream,
114
345500
3434
hayal ederken veya bir hayalim varken
05:48
I could not make it come true all by myself.
115
348958
4000
tek başıma onu gerçekleştiremezdim.
05:53
So I went back to the elders who helped me more than a decade ago.
116
353875
4643
Bu yüzden bana on yıldan daha uzun bir süre önce yardım eden yaşlılara gittim.
05:58
I needed their support once again if I was going to be successful.
117
358542
4291
Eğer başarılı olacaksam, bir kez daha desteklerine ihtiyacım vardı.
06:03
So I formed a community board with religious leaders, parents
118
363708
4601
Bir topluluk kurulu kurdum;
dini liderlerle,
ebeveynlerle
06:08
and some teachers from other schools.
119
368333
3226
ve diğer okuldaki öğretmenlerle.
06:11
I needed allies in the government and in the community
120
371583
3851
İdealimi ilerletmek için
hükûmette ve toplumda müttefiklere ihtiyacım vardı.
06:15
to help advance my goal.
121
375458
2601
06:18
I needed especially the support of the chief
122
378083
2643
Okulumda FGM'ye karşı politika uygulamak için
06:20
to help me enforce the no-FGM policy in my school.
123
380750
3333
özellike şefin yardımına ihtiyacım vardı.
06:24
At first he was resistant,
124
384833
2643
İlk başta karşı koydu,
06:27
but I persisted --
125
387500
1268
ama ben itiraz ettim
06:28
(Laughter)
126
388792
1267
(Gülüşmeler)
06:30
and now he's our greatest ally.
127
390083
2851
ve şimdi o bizim en büyük müttefikimiz.
06:32
(Applause)
128
392958
5351
(Alkış)
06:38
I also needed the fathers.
129
398333
2209
Aynı zamanda babalara ihtiyacım vardı.
06:41
That brings me to Linet.
130
401958
2393
Bu beni Linet'e getiriyor.
06:44
Linet's father, Momposhi, did not believe in the education of girls.
131
404375
4684
Linet'in babası Momposhi, kızların eğitimine inanmıyordu.
Aslında, kendisi de okula hiç gitmemişti.
06:49
In fact, he himself never went to school.
132
409083
3018
06:52
But Linet's mother believed in Linet and brought her to enroll in my school,
133
412125
3601
Ama Linet'in annesi Linet'e inandı ve onu okuluma kaydolması için getirdi
06:55
and I knew she belonged with us.
134
415750
2268
ve ben onun bize ait olduğunu biliyordum.
06:58
I just had to find a way to get Momposhi to believe in Linet, too.
135
418042
5291
Sadece Momposhi'nin de Linet'e inanması için bir yol bulmalıydım.
07:04
So I used the pretense of revealing Linet's grade
136
424250
3976
Bu yüzden, Momposhi'yi getirtmek için
07:08
to get Momposhi to come.
137
428250
2851
Linet'in notlarını açıklama bahanesini kullandım.
07:11
He came, and he started noticing his daughter being promising as a student.
138
431125
4833
Geldi ve kızının öğrenci olarak umut vaat ettiğini fark etmeye başladı.
07:16
With each visit, he built a strong relationship with his daughter --
139
436750
5393
Her ziyaretle
kızıyla güçlü bir ilişki kurdu,
07:22
noticing not just her grades
140
442167
2434
sadece notlarını fark ederek değil,
07:24
but also accepting her as someone with full potential.
141
444625
3583
aynı zamanda onu potansiyel dolu biri olarak kabul ederek.
07:29
So when Linet was accepted in one of the top national high schools
142
449917
3267
Bu yüzden,
sekizinci sınıf sonrası,
Linet en iyi ulusal liselerden birine kabul edilince
07:33
after eighth grade,
143
453208
1685
07:34
Momposhi was bursting with pride
144
454917
2684
Momposhi gururla coşuyordu
07:37
and went around the village
145
457625
1309
07:38
telling everyone how proud and how smart his daughter was.
146
458958
3726
ve köyde dolaşıp herkese kızıyla ne kadar gurur duyduğunu
ve onun ne kadar zeki olduğunu söylüyordu.
07:42
(Laughter)
147
462708
1143
07:43
Can you imagine?
148
463875
1268
(Gülüşmeler)
Hayal edebiliyor musunuz?
07:45
He brought Linet to the new school himself.
149
465167
2642
Yeni okula Linet'i bizzat kendisi getirdi.
07:47
It was the first time either of them had ever been to Nairobi.
150
467833
3792
İkisinin de Nairobi'de ilk bulunuşuydu.
07:52
Today Linet is studying at university in Australia --
151
472458
4143
Bugün Linet, Avustralya'da üniversitede okuyor
07:56
(Applause and cheers)
152
476625
5226
(Alkış ve tezahüratlar)
08:01
and Momposhi is our greatest advocate in the community.
153
481875
3458
ve Momposhi bizim toplumdaki en büyük destekçimiz.
08:06
I also brought mothers to the table,
154
486375
2351
Kendi annem de dahil olmak üzere,
08:08
including my own.
155
488750
1518
anneleri de konuya dahil ettim.
08:10
That's my mother in one of our training programs.
156
490292
2601
Eğitim programlarımızın birinde annem.
08:12
And our mothers are involved in the education of their own children.
157
492917
3416
Annelerimiz kendi çocuklarının eğitimine dahil oldu.
08:17
I also brought grandmothers into the mix.
158
497000
2684
Ayrıca, büyükanneleri karışıma kattım.
08:19
(Laughter)
159
499708
1101
08:20
In my community, grandmothers are the proud keepers
160
500833
3101
(Gülüşmeler)
Benim toplumumda büyükanneler,
hikâyelerimizin ve kültürlerimizin gururlu bekçileridir
08:23
of our stories and cultures,
161
503958
2101
08:26
and I wanted my girls to learn and embrace our rich Maasai culture.
162
506083
4625
ve ben kızlarımın zengin Maasai kültürünü öğrenmelerini ve kucaklamalarını istedim.
08:31
Today, grandmothers do story time with the girls,
163
511333
2768
Bugün, büyükanneler kızlarla hikâye zamanları yapıyor
08:34
and it's a beautiful way our community remains connected.
164
514125
3707
ve bu toplumumuzun bağlı kalmasının güzel bir yolu.
08:39
I also ...
165
519792
1250
Aynı zamanda
08:41
started working with the boys!
166
521917
1516
erkeklerle çalışmaya başladım!
08:43
(Laughter)
167
523457
1102
(Gülüşmeler)
08:44
What would happen
168
524583
1351
Eğer erkekler onlardan önceki babalarıyla aynı zihniyetle büyüseydi
08:45
if the boys grew up with the same mindset as their fathers before them?
169
525958
4518
ne olurdu?
08:50
I'll tell you, not much will change.
170
530500
2500
Size söyleyeyim:
Pek bir şey değişmezdi.
08:53
So I enlisted support from an organization called I'm Worth Defending:
171
533750
4934
Dolayısıyla, ''Savunmaya Değerim'' isimli bir organizasyondan destek sağladım:
08:58
a group of young, progressive leaders led by Alfred and George.
172
538708
4393
Alfred ve George tarafından yönetilen bir grup genç, ilerici liderler.
09:03
Together we created a training program for boys and girls
173
543125
3768
Birlikte, okuluma gelemeyen erkekler ve kızlar için
09:06
who could not attend my school,
174
546917
2142
cinsiyet eşitliği, sağlık ve insan hakları hakkında
09:09
sharing vital information about gender equality,
175
549083
4476
hayati bilgiler paylaşarak
09:13
health and human rights.
176
553583
1959
bir eğitim programı oluşturduk.
09:16
Today we have reached over 10,000 boys and girls and counting.
177
556208
5643
Bugün 10.000'den fazla erkeğe ve kıza ulaştık ve sayı artıyor.
09:21
(Applause)
178
561875
4000
(Alkış)
09:28
It turns out it truly does take a village to make this kind of a dream come true.
179
568917
4684
Böyle bir hayali gerçekleştirmek için bir köye gereksinim olduğu ortaya çıktı.
09:33
(Laughter)
180
573625
1351
(Gülüşmeler)
09:35
That's what you're seeing today,
181
575000
1684
Bugün gördüğünüz şey,
09:36
where nearly 400 girls have not gone through FGM
182
576708
4685
kadınlarının %80'inin kesildiği bir bölgede,
09:41
in my village,
183
581417
1476
benim köyümde
09:42
in a region where nearly 80 percent of women have been cut.
184
582917
4583
yaklaşık 400 kızın FGM'ye maruz kalmadığıdır.
09:48
Believe me, these girls,
185
588250
3268
İnanın bana, bu kızlar,
09:51
they are sharing their experiences
186
591542
2226
tecrübelerini
09:53
with their sisters, their cousins and their friends.
187
593792
4059
kız kardeşleriyle,
kuzenleriyle
ve arkadaşlarıyla paylaşıyor.
09:57
They're so interested.
188
597875
2375
Çok ilgililer.
10:01
Over time, this is becoming the new normal
189
601042
2642
Zamanla, bu yeni ''normal'' haline geliyor
10:03
and it's being embraced by the same, same community --
190
603708
3601
ve aynı toplum tarafından kucaklanıyor,
10:07
my community.
191
607333
1250
benim toplumum.
10:09
So what does transforming communities mean to Kenya?
192
609792
3916
Peki toplumları dönüştürmek Kenya için ne demek oluyor?
10:15
President Obama visited Kenya in 2015,
193
615167
3184
Başkan Obama 2015'de Kenya'yı ziyaret etti
10:18
and he met with representatives from organizations
194
618375
3643
ve topluluklarını ilerletmeye yardım etmeye çalışan
10:22
trying to help improve communities.
195
622042
3000
organizasyonların temsilcileriyle buluştu.
10:25
Guess what?
196
625500
1809
Tahmin edin oldu?
10:27
He met Linet!
197
627333
1310
Linet ile tanıştı!
10:28
(Laughter)
198
628667
1684
(Gülüşmeler)
10:30
(Applause)
199
630375
3333
(Alkış)
10:37
Together they talked about a Kenya
200
637917
2267
Birlikte, tüm kızların aynı imkânlara sahip olduğu,
10:40
where all girls have the same opportunities,
201
640208
3810
10:44
where Linet is a leader
202
644042
2226
Linet'in lider olduğu
10:46
and where communities like Enoosaen are thriving
203
646292
3059
ve üyeleri, tüm üyeleri aynı imkânlara sahip olduğu için
10:49
because its members --
204
649375
1351
Enoosaen gibi toplumların geliştiği
10:50
all its members -- have opportunities.
205
650750
2625
Kenya hakkında konuştular.
10:53
Helping the communities see that each daughter is a treasure,
206
653958
3976
Toplumların her kızın bir hazine olduğunu,
10:57
every sister is full of potential,
207
657958
2268
her kız kardeşin potansiyel dolu olduğunu
11:00
and helping every single girl see that value in herself.
208
660250
4083
ve her kızın kendi içindeki değeri görmesine yardım ettiler.
11:04
There is no limit to what that future will cost.
209
664917
3541
Bu geleceğin neye mal olacağının bir limiti yok.
11:09
Not every girl who comes to my school will be a PhD,
210
669833
4643
Okuluma gelen her kız doktora derecesine sahip olmayacak
11:14
but every single one of them will achieve her full potential
211
674500
5101
ama her biri
kendi potansiyeline ulaşacak
11:19
and will become an advocate for her children
212
679625
3101
ve önümüzdeki uzun yıllarca
11:22
and her grandchildren for years to come.
213
682750
3208
kendi çocuklarının ve torunlarının savunucusu olacak.
11:26
Today my dreams are informed by what I learned from them
214
686667
3851
Bugün benim hayallerim onlardan
ve sizlerden öğrendiklerimle
11:30
and what I've learned from you.
215
690542
1477
canlandırılmış durumda.
11:32
My journey led me out of Enoosaen and back again.
216
692625
3792
Yolculuğum beni Enoosaen'in dışına ve Enoosaen'e geri dönmeye yönlendirdi.
Bu süreçte,
11:37
And in the process,
217
697250
1268
11:38
I was embraced by the world,
218
698542
1750
dünya tarafından kucaklandım
11:41
and you have become my village.
219
701042
2267
ve siz benim köyüm oldunuz.
11:43
So I make a new promise to you,
220
703333
2393
Dolayısıyla size,
11:45
my elders, my sisters and my friends,
221
705750
3559
yaşlılarıma,
kız kardeşlerime
ve arkadaşlarıma
yeni bir söz veriyorum:
11:49
that I am going to keep dreaming and keep going
222
709333
4018
hayal etmeye ve ilerlemeye devam edeceğim
11:53
until girls like Linet and Faith achieve their dreams
223
713375
4184
ta ki Linet ve Faith gibi kızlar hayallerine ulaşıncaya
11:57
and I see mine:
224
717583
1893
ve kendi hayalimin gerçek olduğunu görünceye kadar:
11:59
that all communities give every single woman
225
719500
5226
tüm toplumlar her bir kadının
12:04
and every single girl
226
724750
1643
ve her bir kızın
12:06
their dreams come true.
227
726417
2142
hayallerinin gerçekleşmesini sağlayacaklar.
12:08
Thank you.
228
728583
1268
Teşekkür ederim.
12:09
(Applause and cheers)
229
729875
2292
(Alkış ve tezahüratlar)
12:14
Thank you, thank you.
230
734083
2060
Teşekkürler, teşekkürler.
12:16
(Applause and cheers)
231
736167
1708
(Alkış ve tezahüratlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7