To Love Is to Be Brave | Kelly Corrigan | TED

163,107 views ・ 2024-06-20

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Elif Saray Gözden geçirme: Gülsüm Öztürk
00:04
This is for my mom,
0
4501
1668
Bu annem için,
00:06
even though when I called her to say,
1
6211
2753
her ne kadar onu
00:09
"Hey, have you heard of TED, T-E-D?"
2
9005
3420
“Hey, TED’i duydunuz mu, T-E-D?”
demek için aradığımda
00:12
She said, "Oh my God, Kelly, it's not another virus, is it?"
3
12467
3670
bile “Aman Tanrım Kelly, başka bir virüs değil, değil mi?” dedi.
00:16
(Laughter)
4
16137
5005
(Kahkahalar)
00:23
As a 21-year-old, I was drawn to the word brave.
5
23603
4380
21 yaşındayken cesur kelimesine ilgi duymuştum.
Paramparça hikayelere ve bunları anlatabilen insanlara karşı
00:28
I had a soft spot for ripping yarns and the people who could tell them.
6
28024
4380
zaafım vardı. Bu yüzden, Odyssey’i
00:32
So, Odyssey on the brain,
7
32737
2419
00:35
I went out adventure collecting.
8
35198
2336
beynime kazıyarak macera toplamaya çıktım.
00:37
Without knowing how to spell starboard or which side it referred to,
9
37576
4546
Sancak nasıl hecelenir ya da hangi tarafı ifade eder bilmeden,
00:42
I got on a 46-foot boat and I sailed from Malta to Tunisia to Sicily.
10
42122
6256
46 metrelik bir tekneye bindim, Malta ’dan Tunus’a Sicilya’ya yelken açtım.
00:48
I traveled 11,000 miles over 13 months to seven different countries
11
48420
6131
13 ay boyunca 11,000 mil, 7 farklı ülkeye,
00:54
without a plan or a phone or a credit card.
12
54551
3920
bir plan ve ya telefon ya da kredi kartı olmadan seyahat ettim.
00:59
Just 3,800 dollars in traveler's checks,
13
59097
3921
Sadece 3.800 dolarlık seyahat çeki ile,
01:03
which, if you're under 30,
14
63018
2210
ki 30 yaşın altındaysanız,
01:05
it was like a little booklet of --
15
65270
2419
küçük bir kitapçık gibi gelir
01:07
(Laughter)
16
67731
1543
(Kahkahalar)
01:09
perforated, I don't know.
17
69316
1960
sıralı delikleri olan bilmiyorum.
01:11
(Laughter)
18
71318
3003
(Kahkahalar)
01:14
And some expired antibiotics my mom made me bring.
19
74362
4088
Ve annemin bana getirttiği günü geçmiş antibiyotikler.
01:18
(Laughter)
20
78491
1627
(Kahkahalar)
01:20
And then, running out of money,
21
80118
1668
Sonra param bitti ve
01:21
I landed as a nanny for two kids, four and seven,
22
81828
3295
dört ve yedi yaşındaki iki çocuğa dadılık yapmaya başladım.
01:25
who had just lost their mom.
23
85123
1960
Annelerini daha yeni kaybetmişlerdi.
01:27
I moved into their house,
24
87709
1335
Evlerine taşındım,
01:29
so I could cover things on the three days a week
25
89085
3170
böylece babalarının Qantas’ta uçuş görevlisi olarak
01:32
their dad worked as a flight attendant for Qantas.
26
92255
3253
çalıştığı haftanın üç günü işleri ele alabilirdim.
01:36
I smeared sunblock on their noses and Vegemite on their toast.
27
96051
4671
Burunlarına güneş kremi ve tostlarına Vegemite sürdüm.
01:40
I read them to sleep at night, I cleaned the counters.
28
100722
2794
Geceleri onlara kitap okudum, tezgahları temizledim.
01:43
The heavy lifting was left for the truly brave,
29
103933
4130
Ağır işler gerçekten cesur olana,
01:48
a man who organized his emotions
30
108104
3254
duygularını kontrol eden ve
01:51
and answered the hardest questions,
31
111399
2544
en zor sorulara cevap veren adama kalmıştı,
01:53
such that his kids and hers
32
113985
3879
öyle ki çocukları açıkça güvensiz
01:57
could feel a modicum of safety in a patently unsafe world.
33
117864
4755
bir dünyada, bir nebze olsun güvende hissedebilsinler.
02:03
Questions like "what is cremation?"
34
123203
2335
“Ölü yakma nedir?” ve
02:06
And "what happens to us if you die?"
35
126206
2002
“Ölürsen bize ne olur?” gibi sorular.
02:09
And so it is that I stood witness to the unphotographable,
36
129209
3462
Ve böylece Avustralya, Sydney’ de Jim adında bir adamın
02:12
unmeasurable bravery of some guy named Jim in Sydney, Australia.
37
132712
5005
görüntülenemez, ölçülemez cesaretine tanıklık ettim.
02:18
And over the years since,
38
138843
1210
Ve o zamandan beri,
02:20
I find I just can't stop cataloging these Olympic achievements in family life.
39
140095
5922
Aile hayatındaki Olimpiyat başarılarını kataloglamaktan kendimi alamıyorum.
02:27
The really big things often come with a game plan and a team of experts
40
147977
3963
Gerçekten büyük şeyler genellikle bir oyun planı ve uzmanlardan oluşan bir ekip
02:31
and enough adrenaline to lift a school bus over your head.
41
151940
3170
ve bir okul otobüsünü kafanızın üzerine kaldıracak kadar adrenalinle gelir.
02:35
But inside every crisis you think you might be ready for
42
155819
3879
Ama hazır olabileceğinizi düşündüğünüz her krizin içinde, senaryoda
02:39
are 100 dirty surprises that are not in the playbook.
43
159739
3837
olmayan 100 kötü sürpriz var.
02:43
I had stage-3 cancer in my 30s,
44
163952
3336
30′lu yaşlarımda 3. evre kanser geçirdim
02:47
and I can tell you that following the chemo schedule
45
167330
2961
ve Kemo programına uymanın, kocama,
02:50
didn't take nearly as much courage
46
170291
2378
bir zamanlar benim için çok çekici olan göğüslerimden sonra seksin daha az
02:52
as admitting to my husband that sex felt less sexy
47
172711
6715
seksi geldiğini itiraf etmek kadar cesaret gerektirmediğini söyleyebilirim.
02:59
after my boobs, which were once a real strong suit for me --
48
179426
3795
03:03
(Laughter)
49
183221
2294
(Kahkahalar)
03:05
Were made weird and uneven by a surgeon's knife.
50
185932
3378
Bir cerrahın bıçağıyla tuhaf ve yamuk hale getirildiler.
03:10
Here's a surprise.
51
190145
1334
Sürpriz şu ki
03:11
My friend's father, in his final days, addled by dementia,
52
191521
4129
Arkadaşımın babası, son günlerinde, demans hastalığına yakalanmıştı,
03:15
chased her around the second floor with a fork
53
195692
2544
pijamalarına sakladığı bir çatalla
03:18
he hid in his pajamas.
54
198278
1668
onu ikinci katta kovaladı.
03:20
They tell you there will be loss.
55
200947
2252
Size bazı kayıplar olacağını söylüyorlar.
03:23
They don't tell you you will be required to love your dad
56
203199
2711
Ama, çatal bıçaklarla üzerinize gelirken bile
03:25
even as he's coming for you with silverware.
57
205952
3212
babanızı sevmeniz gerekeceğini söylemiyorlar.
03:29
(Laughter)
58
209205
1168
(Kahkahalar)
03:30
I've interviewed 228 people for my PBS show and my podcast,
59
210874
5422
PBS şovum ve podcast’im için 228 kişiyle röportaj yaptım,
03:36
people with huge careers, Grammys
60
216337
1836
büyük kariyerleri, Grammy, Pulitzersleri
03:38
and Pulitzers and NBA championships.
61
218173
3295
ve NBA şampiyonlukları olan insanlarla.
03:43
And I listened to their stories and I'm duly impressed.
62
223094
3212
Hikayelerini dinledim ve çok etkilendim.
03:46
But I'll tell you the ones they know the best.
63
226639
2169
Ama size en iyi bildiklerini söyleyeceğim.
03:48
The ones they can't tell without choking up.
64
228850
2502
Yutkunmadan anlatamayacakları şeyleri.
03:51
The moment when Bryan Stevenson's grandmother,
65
231853
2836
Bryan Stevenson’ın büyükannesinin
03:54
or Steve Kerr's father,
66
234731
2294
ya da Steve Kerr’in babasının
03:57
or Samantha Power's stepfather,
67
237066
2420
veya Samantha Power’ın üvey babasının
03:59
or Cecile Richards’ mom,
68
239486
2294
ya da Cecile Richard’ın annesinin,
04:01
was right there with the right words
69
241780
3003
doğru kelimelerle yada
04:04
or the right silence at the right moment.
70
244824
2711
doğru suskunlukla yanlarında oldukları an.
04:08
This bravery I'm talking about might even be better understood
71
248703
3337
Bahsettiğim bu cesaret, aile hayatındaki daha küçük yaralanma
04:12
if you look at the smaller moments of injury in family life
72
252081
4296
anlarına bakarsanız, gerçekten bir cevabın olmadığı ya
04:16
when there's not really an answer, or it might be your fault,
73
256377
3838
da sizin hatanız olabilir
04:20
or it might remind you of something you'd rather forget.
74
260256
2753
veya size unutmayı tercih ettiğiniz bir şeyi hatırlatabilir.
04:23
Or because people are so suggestible
75
263802
3003
Ya da insanlaron çok telkine açık olduğu
04:26
and the wrong tone or expression or phrasing
76
266846
3545
ve yanlış ton, ifade ya da cümle, bir şekilde
04:30
might somehow make things worse.
77
270391
2378
işleri daha da kötüleştirebileceği için.
04:32
Say your kid was dropped from a group text.
78
272769
2377
Çocuğunuzun bir grup mesajından çıkarıldığını varsayalım.
04:35
They were in it, they mattered,
79
275188
1501
İçindeydiler, önemliydiler,
04:36
they belonged, and then, poof.
80
276731
2044
ait oldular ve sonra da, puf.
04:38
Or your husband blew the big deal at work,
81
278817
2168
Ya da kocanız işteki büyük anlaşmayı mahvetti
04:41
or your mom won't wear the diapers
82
281027
1794
anneniz Çarşambaları domino oynamasına
04:42
that would really help her get through mahjong on Wednesdays.
83
282862
3462
yardımcı olacak çocuk bezlerini giymiyor.
04:46
(Laughter)
84
286324
1168
(Kahkahalar)
04:48
And how should we calibrate the exquisite bravery
85
288618
4296
Ailemizden biri bize bakıp
04:52
to respond productively
86
292956
2127
“Seni tanıyor muyum?″
04:55
when someone in our family looks at us and says,
87
295083
3253
dediğinde verimli bir şekilde
tepki verecek mükemmel cesareti nasıl ayarlamalıyız?
04:58
"Do I know you?"
88
298336
1293
05:00
"I weigh myself before and after every meal,"
89
300088
3587
“Her yemekten önce ve sonra tartılıyorum”,
05:03
"I hear voices," "I steal,"
90
303675
2335
“Sesler duyuyorum”, “Çalıyorum”,
05:06
"I'm using again,"
91
306010
1627
“Tekrar kullanıyorum”,
05:07
"He raped me," "She says I raped her,"
92
307637
2669
“Bana tecavüz etti”, “Ona tecavüz ettiğimi söylüyor”,
05:10
"I cut myself,"
93
310306
1544
“Kendimi kestim”,
05:11
"I bought a gun,"
94
311850
1710
“Silah aldım”,
05:13
"I stopped taking the medication,"
95
313560
1918
“İlaç almayı bıraktım”,
05:15
"I can't stop making online bets."
96
315520
2461
“Çevrimiçi bahis yapmayı bırakamıyorum.”
05:18
"Sometimes I wonder if more life is really worth all this effort."
97
318356
4087
“Bazen daha fazla yaşamın tüm bu çabaya değip değmeyeceğini merak ediyorum.”
05:23
Bravery is the great guts to move closer to the wound,
98
323528
5422
Cesaret, yaraya yaklaşmak için gereken büyük cesarettir,
05:28
as composed as a war nurse
99
328950
2252
göz teması kurup şu yedi kelimeyi söyleyen
05:31
holding eye contact and saying these seven words:
100
331202
3879
bir savaş hemşiresi gibi:
05:35
Tell me more.
101
335123
1418
Daha fazla anlat.
05:36
What else?
102
336583
1167
Başka ne?
05:37
Go on.
103
337792
1126
Devam et.
05:39
That's how the brave shine, that's all they do.
104
339460
2253
Cesurlar böyle parlıyor, tek yaptıkları bu.
05:41
They say, "Tell me more.
105
341713
1626
Dediler ki: “Bana daha fazlasını anlat.
05:43
What else?
106
343381
1376
Başka ne var?
05:44
Go on."
107
344799
1126
Devam et.”
05:46
Even if they're scared of what might happen next,
108
346301
3336
Bundan sonra ne olacağından korksalar bile,
05:49
even if they have no training or experience
109
349679
2252
Onları bu ana hazırlayacak eğitimleri
05:51
to prepare them for this moment.
110
351973
1793
veya deneyimleri olmasa bile.
05:53
Even if it's late and they have an early flight.
111
353808
2628
Geç olmuş ve erken uçuşları olsa bile.
05:57
Here's two things the brave don't do.
112
357979
2377
İşte cesurların yapmadığı iki şey.
06:01
They don't take over and become the hero
113
361399
2878
Sanki bir savaşmış gibi kontrolü ele alıp
06:04
like it's a battle and the moves are so obvious.
114
364319
2877
kahraman olmazlar ve hareketler çok açıktır.
06:07
You just pick up a weapon with your ripped pecs and ropey veins
115
367196
5089
Sadece hırpalanmış göğüs kaslarınız ve iri damarlarınızla
elinize bir silah alıp öldürmeye başlıyorsunuz.
06:12
and start slaying.
116
372327
1960
06:15
In families, bravery is mostly just sitting there.
117
375204
3129
Ailelerde cesaret, çoğunlukla sadece orada oturmaktır.
06:19
With a posture that communicates "I can hear anything you want to tell me."
118
379167
4254
“Bana söylemek istediğin her şeyi duyabilirim” mesajını veren bir duruşla.
06:23
And a nice warm face of love that says, "This is so hard,
119
383838
5172
Ve “Bu çok zor ama bir yolunu bulacaksın”
diyen sıcak bir sevgi yüzü.
06:29
but you will figure it out."
120
389010
1627
06:31
Personally, I thought love meant action.
121
391596
2627
Şahsen, sevginin eylem anlamına geldiğini düşündüm.
06:34
I had no idea it could be so still.
122
394223
3713
Bu kadar hareketsiz olabileceğine dair hiçbir fikrim yoktu.
06:38
When things get hairy for one of my people,
123
398311
2669
Bizimkilerden biri için işler yolunda gitmediğinde,
06:40
everything in me wants to grab a clipboard,
124
400980
2544
içimden gelen şey, bir pano almak,
06:43
make a to-do list, and start calendaring appointments.
125
403566
3087
yapılacaklar listesi yapmak ve randevuları takvimlendirmeye başlamak.
06:47
Because where there's love, there's attachment.
126
407403
2419
Çünkü sevginin olduğu yerde bağlılık da vardır.
06:49
And I don't care what the gurus say,
127
409822
2211
Guruların ne dediği umurumda değil,
06:52
what's happening to them is also happening,
128
412033
2252
onlara olanlar,
06:54
at least at some level, to us.
129
414285
2711
en azından bir düzeyde, bize de oluyor.
06:57
And all that can accidentally put us center stage.
130
417997
3754
Ve tüm bunlar bizi kazara sahnenin ortasına koyabilir.
07:01
No longer the coach or the minister,
131
421793
2544
Artık koç ya da bakan değil
07:04
but rather one of the afflicted.
132
424379
2127
daha ziyade acı çekenlerden biri.
07:07
But these gritty endurance types I've been admiring
133
427423
3087
Ama hayranlık duyduğum bu cesur dayanıklılık timsallerinin
07:10
have no self and no needs and no agenda.
134
430551
3003
ne benlikleri ne ihtiyaçları ne de gündemleri var.
07:13
Or at least they know how to override all that
135
433554
2878
Ya da en azından biz olmayan ana karakter
07:16
for the main character who is not us.
136
436432
3170
için tüm bunları nasıl geçersiz kılacaklarını biliyorlar.
07:20
The second thing the brave don't do?
137
440561
2378
Cesurların yapmadığı ikinci şey?
07:23
Leave.
138
443439
1168
Bırakmak.
07:25
Or hide inside work or hobbies
139
445191
2795
Ya da işin, hobilerin veya
sosyal olarak kabul edilebilir başka bir meşguliyetin içine saklanmak.
07:28
or some other socially acceptable busyness.
140
448027
2795
07:31
In my worst moments, when sitting on my hands is just unbearable,
141
451489
4171
En kötü anlarımda, ellerimin üzerinde oturmak dayanılmaz olduğunda,
07:35
I have dreamed of going to get an MFA in Paris.
142
455660
4212
Paris’te bir MFA almayı hayal ettim.
07:39
(Laughter)
143
459872
1168
(Kahkahalar)
07:41
Because if I can't help, why do I have to watch?
144
461624
3670
Çünkü yardım edemiyorsam, neden izlemek zorundayım?
07:46
It would be nice to leave and start again.
145
466546
2752
Gitmek ve yeniden başlamak güzel olurdu.
07:49
Hardly anyone who's been in a long marriage
146
469340
2002
Uzun bir evlilik içinde olan neredeyse hiç kimse,
07:51
hasn't at least wondered how it is
147
471384
1960
arzularının nesnesinin nasıl
07:53
that the object of their desire has become so burpy and farty.
148
473386
5797
bu kadar gergin ve gazlı hale geldiğini merak etmedi.
07:59
(Laughter)
149
479183
1836
(Kahkahalar)
08:01
So bingo-armed and turkey-necked.
150
481894
2711
Çok bingo silahlı ve hindi boyunlu.
08:06
Sometimes I see myself naked.
151
486107
2002
Bazen kendimi çıplak görüyorum.
08:08
Stretch marks from pregnancies, scars from cancer surgeries,
152
488151
4254
Gebeliklerden kaynaklanan çatlaklar, kanser ameliyatlarından kaynaklanan izler,
08:12
other things that I don't feel you need to be visualizing right about now.
153
492405
3545
şu anda görselleştirmeniz gerektiğini düşünmediğim diğer şeyler.
08:15
(Laughter)
154
495992
3378
(Kahkahalar)
08:20
And I think it's a miracle that man stays with me.
155
500496
3087
Bence o adamın benimle kalması bir mucize.
Ama biliyorsunuz, o da zamana yenik düşmedi.
08:24
But, you know, he's not untouched by time either.
156
504000
2335
08:26
(Laughter)
157
506335
2878
(Kahkahalar)
08:30
And that's just the physical.
158
510840
1585
Ve bu sadece fiziksel.
08:32
I mean, who here hasn't wanted to be with someone
159
512467
2502
Demek istediğim, burada kim, bizi tuvalette yemek yerken
08:35
who hasn't seen us eating on the toilet or bitching at the Comcast guy?
160
515011
3962
ya da Comcast’li adamı kızdırırken gör memiş biriyle birlikte olmak istemez ki?
08:39
(Laughter)
161
519015
1376
(Kahkahalar)
08:40
Leaving behind our own humiliating history,
162
520725
3670
Kendi aşağılayıcı tarihimizi geride bırakırsak,
08:44
maybe with the nice person we met at art school in Paris.
163
524395
3545
belki Paris’teki sanat okulunda tanıştığımız iyi insanla.
08:47
(Laughter)
164
527982
1168
(Kahkahalar)
08:49
It's an option.
165
529192
1376
Bu bir seçenek.
08:50
People take it.
166
530610
1793
İnsanlar onu alır.
08:52
The brave hang around.
167
532445
1668
Cesur olanlar etrafta takılırlar.
08:54
They are available and ready to bear witness.
168
534113
3128
Onlar müsait ve tanıklık etmeye hazırdırlar.
08:59
The final act of bravery was made clear for me
169
539035
2627
Son cesaret eylemi,
09:01
during a conversation with my friend Liz
170
541662
2962
46 yaşında ölürken arkadaşım Liz ile yaptığım bir konuşma
09:04
while she was dying at 46.
171
544624
2169
sırasında benim için netleşti.
09:07
She said she had this weird, long,
172
547543
2378
O erken ayrılmak zorunda kalan
09:09
totally convincing dream
173
549962
2419
tüm ebeveynlerin toplandığı tuhaf, uzun,
09:12
where all the parents who, as she put it,
174
552381
2753
tamamen inandırıcı
09:15
had to leave early,
175
555176
3420
bir rüya
09:18
were gathered.
176
558596
1168
gördüğünü söyledi.
09:19
And there she was, one of thousands of moms and dads,
177
559806
3503
O oradaydı, binlerce anne ve babadan biriydi,
09:23
and they were on folding chairs,
178
563351
2043
katlanır sandalyelerdeydiler,
09:25
looking down at the world below through a thick glass floor.
179
565436
4296
kalın bir cam zeminden aşağıdaki dünyaya bakıyorlardı.
09:30
And in this imaginary space her subconscious created,
180
570942
3795
Bilinçaltının yer aldığı bu hayali alanda
09:34
there was one rule.
181
574779
1960
bir kural vardı.
09:36
You could watch your child's life unfold,
182
576739
2211
Çocuğunuzun hayatının gelişmesini izleyebilirdiniz,
09:38
but you could only intervene once.
183
578991
2503
ancak yalnızca bir kez müdahale edebilirdiniz.
09:43
In Liz's dream, a perfect dream,
184
583162
3295
Liz’in mükemmel bir rüyasında,
09:46
she never had to intervene.
185
586499
1835
asla müdahale etmek zorunda kalmadı.
09:48
She had given them enough while she was here.
186
588668
2878
Buradayken onlara yeteri kadar vermişti.
09:52
The final act then of the truly brave
187
592755
3003
O halde gerçekten cesur olanların son eylemi,
09:55
is leaning back and letting them go.
188
595800
3003
arkalarına yaslanıp gitmelerine izin vermektir.
10:00
The reward for all this bravery?
189
600263
2586
Tüm bu cesaretin ödülü mü?
10:02
Not gold medals, not hero shots for Strava,
190
602849
3878
Ne altın madalyalar, ne Strava için kahramanlık pozları,
10:06
not ringing the bell at the New York Stock Exchange,
191
606727
2837
ne New York Borsası’nda gong çalmak, ne de
10:09
or owning the dinner party with Burning Man stories,
192
609605
3295
Burning Man hikayeleriyle akşam yemeği partisini sahiplenmek,
10:12
I think you know who you are.
193
612942
1710
siz kim olduğunuzu biliyorsunuz.
10:14
(Laughter)
194
614652
2586
(Kahkahalar)
10:22
Maybe not even thanks.
195
622702
1835
Belki bir teşekkür bile değil.
10:25
The reward is a full human experience,
196
625329
4672
Ödül, tüm duyguların maksimum dozda yaşandığı,
10:30
complete with all the emotions at maximum dosage,
197
630001
4880
çok iyi kullanıldığımız ve
10:34
where we have been put to great use
198
634881
3044
ifade ve aktarımında eksiksiz olan
10:37
and found an other-centric love
199
637925
3003
öteki merkezli
10:40
that is complete in its expression
200
640970
3253
bir sevgi bulduğumuz
10:44
and its transmission.
201
644265
1668
tam bir insan deneyimidir.
10:46
The reward is to end up soft and humble,
202
646684
3128
Ödül, beşikten mezara gördüğümüz tüm ihtişam içinde
10:49
empty and in awe,
203
649812
1794
en göz alıcı olanın
10:51
knowing that of all the magnificence we have beheld from cradle to grave,
204
651647
5631
kişilerarası olduğunu bilerek yumuşak ve alçak gönüllü,
10:57
the most eye-popping was interpersonal.
205
657320
3503
özgür ve huşu içinde olmaktır.
11:02
So here's to anyone who notices and reads between the lines,
206
662575
4963
Bu yüzden, satır aralarını fark eden ve okuyan,
11:07
who asks the right questions, but not too many,
207
667538
3170
doğru soruları soran, ama çok fazla soru sormayan,
11:10
who takes notes at the doctor's office
208
670750
2127
doktorun muayenehanesinde not alan ve
11:12
and wipes butts, young and old,
209
672877
3462
popoları silen, genç ve yaşlı,
11:16
who listens, holds and stays.
210
676339
4296
dinleyen, tutan ve kalan herkese.
11:20
We, who, untrained
211
680676
3504
Eğitilmemiş ve
11:24
and always a little off-guard,
212
684222
2252
her zaman biraz hazırlıksız olan bizler,
11:26
still dare to do love.
213
686474
3211
yine de sevmeye cesaret ediyoruz.
11:30
To be love.
214
690228
1584
Sevgi olmak için.
11:32
That's brave.
215
692355
1126
Bu cesur bir şey.
11:34
Thank you.
216
694148
1168
Teşekkür ederim.
11:35
(Cheers and applause)
217
695358
5672
(Tezahüratlar ve alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7