How to prevent political corruption - Stephanie Honchell Smith

523,649 views ・ 2024-04-11

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Suat Utku Merter Gözden geçirme: Ozay Ozaydin
00:06
On October 23, 2015, Mcebisi Jonas, South Africa’s deputy finance minister,
0
6878
6381
23 Ekim 2015′te Güney Afrika’nın maliye bakan yardımcısı Mcebisi Jonas,
00:13
faced a harrowing, yet enticing, decision.
1
13259
2753
çarpıcı ancak cazip bir kararla karşı karşıya kaldı.
00:16
He had thought he was attending a normal business meeting
2
16137
2961
Normal bir iş toplantısına katıldığını düşünmüştü
00:19
but ended up in the home of the powerful Gupta family,
3
19098
3295
ama kendini güçlü Gupta ailesinin evinde,
00:22
sitting with the Gupta brothers and the president, Jacob Zuma’s, son.
4
22393
4838
Gupta kardeşler ve başkan Jacob Zuma’nın oğluyla otururken buldu.
00:27
Jonas was offered a promotion and $45 million.
5
27732
3962
Jonas’a terfi ve 45 milyon dolar teklif edilmişti.
00:31
In return, he would be expected to use his position
6
31861
3420
Buna karşılık, mevkisini Gupta’ların birçok ticari çıkarına destek olmak için
00:35
to advance the Gupta’s many business interests.
7
35323
2961
kullanması bekleniyordu.
00:38
This included firing officials who opposed the construction
8
38367
3546
Bu, Gupta’nın sahip olduğu madenlerden elde edilen yakıtla çalışması planlanan
00:41
of new power plants,
9
41913
1585
yeni enerji santrallerinin inşasına karşı çıkan yetkililerin
00:43
which were slated to run on fuel from Gupta-owned mines.
10
43539
4088
işten çıkarılmasını içeriyordu.
00:47
The deal was simple— but would Jonas accept?
11
47877
3086
Anlaşma basitti- ama Jonas kabul edecek miydi?
00:51
This kind of corruption in politics is nothing new.
12
51589
3337
Siyasette bu tür yolsuzluk yeni bir şey değil.
00:54
It plagued the ancient world—
13
54926
1918
Antik dünyayı bile rahatsız etti-
00:57
the “Arthasastra,” an Indian political treatise
14
57095
3128
MÖ 3. yüzyıla dayanan bir Hint siyasi inceleme olan Arthasastra
01:00
that dates back to the 3rd century BCE,
15
60223
3253
40 farklı zimmete para geçirme türüne değiniyor.
01:03
lists 40 types of embezzlement alone.
16
63559
3045
01:06
So, what exactly is corruption, and what can we do to combat it?
17
66813
4671
Peki, yolsuzluk tam olarak nedir ve
bununla mücadele etmek için ne yapabiliriz?
01:11
Corruption is often defined as a misuse of a position of power for personal gain.
18
71818
5255
Yolsuzluk genellikle kişisel kazanç için
güçe sahip bir konumun kötüye kullanılması olarak tanımlanır.
01:17
For example, this could be a city clerk accepting bribes
19
77240
3670
Örneğin, bu ruhsat karşılığında rüşvet alan bir memur olabilir;
01:20
in exchange for issuing permits;
20
80910
2127
veya itibarlı bir pozisyona, kampanya bağışçısını atayan bir başkan olabilir.
01:23
or a mayor appointing a campaign donor to an influential position.
21
83162
4588
01:28
But corruption isn’t limited to the political sphere;
22
88584
3087
Ancak yolsuzluk siyasetle sınırlı değildir;
01:31
it can happen in schools, sports, businesses, or religious institutions.
23
91712
4964
okullarda, sporda, işyerlerinde veya dini kurumlarda gerçekleşebilir.
01:36
In ancient Greece, the power-hungry Alcmaeonid family
24
96926
3795
Antik Yunan’da; güce aç Alcmaeonid ailesi,
01:40
notoriously bribed the priestesses at Delphi to deliver false prophecies,
25
100721
5756
Spartalılara Atina’yı işgal etmeleri gerektiğini söylemek gibi
yanlış kehanetler sunmaları için
01:46
like telling the Spartans they should invade Athens.
26
106477
3379
Delphi’deki rahibelere rüşvet vermeleriyle ünlü.
01:50
It may seem like all corruption is driven by greed,
27
110189
3379
Tüm bu yolsuzluk açgözlülük etkisindeymiş gibi görünebilir,
01:53
but individual motives are often complex.
28
113568
3211
ancak bireysel güdüler genellikle karmaşıktır.
01:56
There can be economic drivers,
29
116904
1877
Ekonomik nedenler olabilir,
01:58
like family pressure on an underpaid civil servant
30
118781
3504
daha fazla geri ödeme almak için harcamalarını abartan düşük
maaşlı bir memur üzerindeki aile baskısı gibi.
02:02
who exaggerates his expenses to get more money back.
31
122285
3628
02:06
This might not seem like a big problem, but corruption can snowball.
32
126122
4379
Bu büyük bir sorun gibi görünmeyebilir,
ancak yolsuzluk kartopu gibi büyüyebilir.
02:10
If anti-corruption laws aren’t enforced,
33
130710
2711
Yolsuzlukla mücadele yasaları uygulanmazsa
02:13
or if loopholes are continuously exploited,
34
133421
3003
veya yasal boşluklar sürekli istismar edilirse, daha büyük
02:16
a larger culture of corruption can emerge.
35
136424
2878
bir yolsuzluk kültürü ortaya çıkabilir.
02:19
For example, in 2009, numerous British MPs were exposed
36
139427
5088
Örneğin; 2009′da çok sayıda İngiliz milletvekilinin,
02:24
for using taxpayer money to cover personal expenses,
37
144515
3629
ev tadilatlarından lüks satın alımlara hatta hendek temizletmeye kadar
02:28
from home renovations to luxury purchases, and even having a moat cleaned.
38
148144
5505
kişisel masrafları karşılamak için vergi mükelleflerinin parasını
kullandıkları açığa çıktı.
02:33
And corruption isn't always directly about money.
39
153858
3295
Ve yolsuzluk her zaman doğrudan parayla ilgili değildir.
02:37
In 2016, a Department of Justice investigation found widespread patterns
40
157320
5338
2016 yılında, Adalet Bakanlığı soruşturması
Baltimore Polis Departmanında anayasaya aykırı polislik,
02:42
of unconstitutional policing, abuse, and corruption
41
162658
3879
istismar ve yolsuzluk örnekleri buldu.
02:46
within the Baltimore Police Department.
42
166579
2210
02:48
In just one elite task force, eight officers were convicted of crimes,
43
168873
5339
Bir seçkin görev gücünde sekiz memur
delil yerleştirmek ve çevirme sırasında vatandaşları soymak dahil
02:54
including planting evidence and robbing citizens during traffic stops.
44
174212
4587
çeşitli suçlardan suçlu bulundu.
02:59
Corruption like this causes people to lose faith in government
45
179133
3545
Bunun gibi yolsuzluklar, insanların hükümete olan inancını
03:02
and can deplete much needed resources.
46
182678
2628
kaybetmesine neden olur ve çok gerekli kaynakları tüketebilir.
03:05
The more taxpayer money that goes into people’s pockets,
47
185598
3211
Vergi mükelleflerinin parası kişilerin cebine ne kadar çok girerse
03:08
the less there is to spend on services that benefit the community—
48
188809
3671
yol onarımı, okul inşa etme veya sağlık hizmeti sağlama
03:12
like repairing roads, building schools, or providing healthcare.
49
192563
4338
gibi topluma fayda sağlayan hizmetlere o kadar az para kalır.
03:17
In the case of South Africa,
50
197443
1710
Güney Afrika örneğinde; Gupta ailesi geniş kapsamlı yolsuzluk planlarıyla
03:19
the Gupta family plundered billions of dollars from the country’s funds
51
199153
4338
ülkenin fonlarından milyarlarca dolar yağmaladı ve ülke ekonomisini bozdu.
03:23
through their wide-ranging corruption schemes,
52
203491
2586
03:26
devastating the nation's economy.
53
206077
2085
03:28
In Baltimore, the police department cost taxpayers more than $22 million
54
208496
5630
Baltimore’daki polis departmanı tazminatlar nedeniyle vergi mükelleflerine
03:34
in court settlements and gravely eroded public trust.
55
214126
3838
22 milyon dolara mal oldu ve halkın güvenini ciddi şekilde zedeledi.
03:38
So, how can we prevent corruption?
56
218172
2461
Peki yolsuzluğu nasıl önleyebiliriz?
03:40
While it’s important that laws set a high price for corrupt behavior,
57
220758
4129
Yasaların yozlaşmış davranışlar için ağır cezalar koyması önemli olsa da,
03:44
punishment is only one piece of the puzzle.
58
224887
2461
ceza bulmacanın sadece bir parçasıdır.
03:47
Transparency in terms of budget and paper trails
59
227556
3587
Bütçe ve evrak izleri açısından şeffaf olmak
03:51
and support for freedom of the press are hugely important.
60
231143
3712
ve basın özgürlüğünü desteklemek son derece önemlidir.
03:55
In Botswana, the government has built public trust
61
235147
3254
Botsvana’da hükümet; yolsuzluğa şeffaf, hızlı ve kararlı
03:58
through their ongoing commitment to respond to corruption
62
238401
3169
bir şekilde yanıt verme konusundaki kararlılıklarıyla halkın güvenini kazandı.
04:01
openly, quickly, and decisively.
63
241570
2586
04:04
In Denmark, government ministers must publish monthly reports
64
244365
4046
Danimarka’da bakanlar; eğlence ve resmi seyahat harcamalarını
04:08
cataloging their spending on entertainment,
65
248411
2586
04:10
official travel, and any gifts they’ve received.
66
250997
3378
ve aldıkları hediyeleri kataloglayan aylık raporlar yayınlamalıdır.
04:14
As citizens, we can vote out those who engage in corruption
67
254959
3795
Vatandaşlar olarak, yolsuzluğa karışanlara karşı oy kullanabiliriz ve
04:18
and question officials who push back against transparency measures.
68
258754
3879
şeffaflık önlemlerine muhalif olan yetkilileri sorgulayabiliriz.
04:22
And we can stand up against corruption when we see it.
69
262717
3044
Ve fark ettiğimizde yolsuzluğa karşı çıkabiliriz.
04:25
In South Africa, Jonas refused the Guptas’ offer,
70
265970
3628
Güney Afrika’da Jonas Gupta ailesinin teklifini reddetti
04:29
and despite threats against his life, spoke out,
71
269724
2961
ve hayatına yönelik tehditlere rağmen konuştu,
04:32
exposing a sprawling web of corruption that toppled Zuma’s regime,
72
272685
4880
Zuma rejimini deviren geniş bir yolsuzluk ağını ortaya çıkardı
04:37
and sent the Gupta family into exile.
73
277565
2878
ve Gupta ailesini sürgüne gönderdi.
04:40
But it wasn’t just Jonas’ revelation that mattered.
74
280651
3087
Ama önemli olan sadece Jonas’ın ifşası değildi.
04:43
Once the scale of corruption was unearthed,
75
283863
2627
Yolsuzluğun ölçeği ortaya çıktığında,
04:46
everyday South Africans took to the streets,
76
286490
2837
Güney Afrikalılar her gün “Zuma’nın düşmesi gerektiği” konusunda
04:49
insisting that “Zuma must fall.”
77
289327
2836
ısrar ederek sokaklara döküldü.
04:52
By using our civic voices,
78
292788
1752
Vatandaşlar olarak sesimizi kullanarak, vergilerimizin şahısların keselerini
04:54
we can fight back to ensure that tax dollars don’t line pockets,
79
294540
4129
doldurmak yerine herkese fayda sağlayabilmesi için mücadele edebiliriz.
04:58
but instead benefit everyone.
80
298669
2127
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7