The wild world of carnivorous plants - Kenny Coogan

2,247,208 views ・ 2019-04-11

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ozay Ozaydin Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:08
Little do they know it,
0
8001
1280
Henüz bilmiyorlar
00:09
but these six creatures are each about to experience a very unusual death.
1
9281
6440
ama bu altı yaratığın her biri hiç alışılmadık bir ölümü tatmak üzereler.
00:15
One-by-one,
2
15721
900
Teker teker,
00:16
they will fall prey to the remarkable, predatory antics of...
3
16621
3830
etobur bir bitkinin dikkat cezbeden, yırtıcı hareketlerine aldanıp
00:20
a carnivorous plant.
4
20451
2470
ona yem olacaklar.
00:22
Around the world there are more than 600 plant species
5
22921
3470
Dünyada 600'den fazla bitki türü
00:26
that supplement a regular diet of sunlight, water, and soil
6
26391
4180
gün ışığı, su ve topraktan oluşan beslenmelerini
00:30
with insects, microbes, or even frogs and rats.
7
30571
5187
böcek, mikrop ve hatta kurbağa ve sıçanlarla destekliyor.
00:35
Scientists believe that carnivory in plants evolved separately
8
35758
4580
Bilim insanları gezegenimizde, bitkilerde etçilliğin ayrı ayrı
00:40
at least six times on our planet,
9
40338
2585
en az altı kez evrildiğine inanıyor
00:42
suggesting that this flesh-munching adaptation
10
42923
3020
ve bu et kemirme adaptasyonunun
00:45
holds a major benefit for plants.
11
45943
2930
bitkiler için önemli faydaları olduğu önermesini yapıyorlar.
00:48
Carnivorous plants tend to grow in places with highly acidic soil,
12
48873
4540
Etçil bitkiler yüksek asitli topraklara sahip yerlerde yetişme eğilimindeler
00:53
which is poor in crucial nutrients like nitrogen, phosphorus, and potassium.
13
53413
5998
ki bu topraklar nitrojen, fosfor, potasyum gibi önemli besleyicilerden yoksun.
00:59
In these hostile conditions,
14
59411
2317
Bu çetin koşullarda,
01:01
plants that are able to lure, trap, and digest prey
15
61728
4190
avlarını kendine çekip, onlara tuzak kurup onları bir de sindirebilen bitkiler,
01:05
have an advantage over those that rely on soil for their nutrients.
16
65918
4749
besinleri için toprağa ihtiyaç duyanlara göre avantaja sahipler.
01:10
Take this inhospitable bog,
17
70667
2618
Sürahi bitkilerinin ortama hakim olduğu
01:13
where pitcher plants reign supreme.
18
73285
2510
bu misafirperver olmayan bataklığı ele alalım.
01:15
Drawn to the pitcher’s vivid colors and alluring scent,
19
75795
3590
Sürahinin canlı renkleri ve çekici kokularına kanan sinek
01:19
the fly closes in and slurps its nectar.
20
79385
3330
yaklaşır ve onun nektarını içer.
01:22
But this pitcher species has an ingredient called coniine in its nectar,
21
82715
4940
Ancak bu sürahi bitkisinin nektarında koniin adı verilen bir içerik vardır,
01:27
a powerful narcotic to insects.
22
87655
3050
böcekler için güçlü bir uyuşturucu.
01:30
As the coniine takes effect,
23
90705
2030
Koniin etki ettikçe
01:32
the fly grows sluggish, stumbles, and falls down the funnel
24
92735
4500
sinek uyuşur, tökezler ve huniden aşağıya,
01:37
into a pool of liquid at the base,
25
97235
2456
tabandaki bir sıvı havuzu içine düşer
01:39
where he drowns.
26
99691
2290
ve orada boğulur.
01:41
Enzymes and bacteria in the liquid slowly break his body down
27
101981
4280
Sıvıdaki enzim ve bakteriler yavaşça sineğin bedenini
01:46
into microscopic particles the pitcher plant can consume through its leaves.
28
106261
5638
sürahi bitkisinin yapraklarıyla sindireceği mikroskobik parçalara ayırır.
01:51
Occasionally,
29
111899
747
Bazen de
01:52
larger prey also tumbles into the fatal funnel of the pitcher plant.
30
112646
5080
sürahi bitkisinin ölümcül hunisine daha büyük avlar düşer.
01:57
The second victim faces off with the sticky sundew plant.
31
117726
4387
İkinci kurban, yapışkan güneş gülü ile karşı karşıyadır.
02:02
The sundew’s tiny leaves are equipped with a viscous secretion called mucilage.
32
122113
5921
Güneş gülünün küçük yapraklarında zamk denen yapışkan bir salgı vardır.
02:08
The ant is swiftly trapped in this goo.
33
128034
3060
Karınca süratle bu yapışkan maddede hapis kalır.
02:11
As she struggles, enzymes begin to digest her body.
34
131094
4040
Bir yandan kurtulmaya çalıştıkça enzimler vücudunu sindirmeye başlar.
02:15
Special tentacles sense her movement and curl around her,
35
135138
4290
Özel kollar hareketini algılayıp
02:19
clenching her in their suffocating grip.
36
139428
2576
etrafını sarar ve boğucu bir kavramayla sıkar.
02:22
Once she asphyxiates,
37
142004
1480
Karınca boğulduğunda,
02:23
which can happen in under an hour,
38
143484
2300
ki bu bir saatten az sürebilir,
02:25
the tentacles unfurl again to snare their next victim.
39
145784
4600
kollar bir sonraki kurbana tuzak kurmak için yeniden açılır.
02:30
Two down, four to go.
40
150384
1804
İkisi gitti, dördü kaldı.
02:32
The next target meets his end underground,
41
152188
3290
Sıradaki hedef, kendi sonuna
02:35
in the coils of the corkscrew plant.
42
155478
2820
yer altındaki tirbuşon bitkisinin buklelerinde ulaşır.
02:38
He enters the roots through a tiny slit in search of food.
43
158298
4100
Yemek aramak için, küçük bir yarıktan köklere girer.
02:42
But inside, he quickly loses his way through the tangled labyrinth.
44
162398
4862
Ancak içeride, o karmakarışık labirentte çabucak yolunu kaybeder.
02:47
A forest of curved hairs prevents his escape,
45
167260
3676
Kıvırcık kıllardan oluşan bu orman onun kaçmasını engelleyip
02:50
guiding him into a central chamber with flesh-digesting enzymes
46
170936
4670
et sindiren enzimlerin olduğu ölümcül derecede düşük oksijen seviyeli
02:55
and deadly low levels of oxygen.
47
175606
4171
merkezi bölmeye yönlendirir.
02:59
In the murky depths of a nearby pond,
48
179777
2592
Yakındaki bir göletin bulanık derinliklerinde
03:02
a tadpole unwittingly swims into the path of the bladderwort,
49
182369
4920
bir iribaş farkında olmadan etçil bitkilerin en hızlısı olan
03:07
the speediest of all carnivorous plants.
50
187289
3085
çanakotunun yoluna doğru yüzer.
03:10
She treads on the bladderwort’s trigger,
51
190374
2900
Çanakotunu tetiğine basar
03:13
and in milliseconds,
52
193274
1180
ve milisaniyeler içinde
03:14
a trapdoor swings open and sucks her in.
53
194454
3520
tuzak kapısı açılır ve iribaş içeri çekilir.
03:17
Trapped half in and half out,
54
197974
2140
Yarısı içeride yarısı dışarıda
tuzağa kapılmış olan iribaş kendini kurtarmaya çalışır
03:20
she struggles to free herself
55
200114
2180
03:22
while the part of her body inside the plant gets digested.
56
202294
5010
ancak o esnada vücudunun içeride kalan kısmı sindirilmektedir.
03:27
Over the next few hours,
57
207304
1631
Birkaç saat içerisinde acı kıvranışları
03:28
her writhing sets the trap off repeatedly,
58
208935
2720
her seferinde kendisini daha da derine götürecek şekilde
03:31
each time bringing her deeper into the plant
59
211655
2640
tuzağı defalarca yeniden başlatır
03:34
to be digested alive bit by bit.
60
214295
3840
ve parça parça canlı hâlde sindirilir.
03:38
Meanwhile, this beetle is bewitched by sweet-smelling nectar.
61
218135
4240
Bu sırada, bu böcek mis kokulunektardan büyülenmektedir.
03:42
The scent draws him closer and closer
62
222375
2360
Koku onu daha da yakına çeker
03:44
until he lands on the leaves of the world’s most infamous carnivorous plant.
63
224735
5410
ta ki dünyanın en kötü şöhretli etçil bitkinin yapraklarına konana dek.
03:50
His landing triggers tiny hairs on the surface of the leaves,
64
230145
4190
O konuş, yaprak yüzeyindeki küçük tüyleri harekete geçirir
03:54
and the jaws of the venus fly trap snap shut around him.
65
234335
4390
ve sinekkapanın çenesi kapanır.
03:58
The spikes interlock to seal his fate.
66
238725
3070
Dikenli uçlar birbirine kenetlenip böceğin kaderini mühürler.
04:01
Once closed,
67
241795
1030
Bir kez kapandı mı
04:02
the leaves act like an external stomach that digests the beetle’s soft tissues.
68
242825
6090
artık yapraklar böceğin yumuşak dokusunu sindiren harici bir mide gibi davranır.
04:08
When they open again a few days later,
69
248915
2280
Birkaç gün sonra tekrar açıldıklarında
04:11
only the dry husk of his exoskeleton remains.
70
251195
4190
böcekten geriye sadece dış iskeletinin kuru kabuğu kalır.
04:15
The mayfly is the last creature standing.
71
255385
3469
Ayakta kalan son yaratık bir mayıs sineği.
04:18
As she approaches the butterwort plant,
72
258854
2650
Bataklık bitkisine yaklaşırken
04:21
she heads for the flowers that wave high above the plant’s globs of adhesive goo.
73
261504
5870
bitkinin yapışkan topağı üstünde sallanan çiçeğine yönelir.
04:27
She alights on the petals, drinks the nectar, and takes off unscathed.
74
267374
5226
Taç yapraklara konup nektarı içer ve sağ salim bir şekilde tekrar uçar.
04:32
These long flower stalks keep certain insects away from the carnivore’s traps—
75
272600
5214
Bu uzun çiçek saplar belirli böcekleri etoburun tuzağından uzakta tutar --
04:37
a way of separating pollinators from food.
76
277814
4050
polenlerini yayanlarla, yemeği birbirinden ayırmak için bir yöntem.
04:41
Off the mayfly buzzes to live a long and fruitful life–
77
281864
4952
Mayıs sineği uzun ve bereketli bir hayata sürmek için vızıldarken --
04:46
oh.
78
286816
1470
ah.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7