6 ways to STOP translating in your head & THINK in another language! |

Zihninin içinde çevirmeyi DURDURMANIN 6 yolu & Başka bir dilde DÜŞÜN! #spon

mutlu bir müzik

Hello everyone and welcome back to English with Lucy

Herkese merhaba ve English With Lucy'e hoşgeldiniz.

I probably look a little bit different today and that it's

Muhtemelen bugün biraz farklı görünüyorum.

because I think I live in the hottest flat in England

ve bu sanırım en sıcak dairede yaşadığımdan dolayı

İngiltere'de

or at least in Cambridge

ya da en azından Cambridge'de

Oh my God

Aman tanrım

right, so it's around 27, 28 degrees outside which for England is really really hot

Peki,dışarısı 27,28 derece civarında

ki bu İngiltere için sıcak,çok sıcak.

ama dairemin içi lanet bir yağmur ormanı gibi.

but inside my flat it's like a damn rain forest

it's humid muggy

Nemli,bunaltıcı,gerçekten güzel bir kelime.

that's a really good word

muggy is when it's like heavy hot sticky air

bunaltıcı terimi şiddetli,sıcak,nemli rutubetli hava demektir.

humidity

and I have a whole wall of windows which is great

ve ben tüm duvar boyutunda pencerelere sahibim

ki çok güzel

because it lets in a lot of light

çünkü ışığın içeri girmesine izin veriyor

but it also

ancak dairemdeki sera etkisine katkıda bulunuyor

contributes to a green house effect in my flat and so I'm actually boiling

ve şüphesiz kaynıyorum.

so

Saçlarımı yapamadım

I couldn't bring myself to do my hair

çünkü sadece

cause it was just like put it in and then it would fall out again

Saçlarımı topladım ama sonra tekrardan düşecekler diye

and also no turtle necks today

ve ayrıca bugün balıkçı yaka yok

got my Coca Cola t-shirt instead

Onun yerine Coca Cola tişörtümüz var.

which is not sponsored

ki sponsorum değil

wish it was sponsored, imagine having Coca Cola sponsoring you, awesome

keşke olsaydı

Coca Cola sponsorluğuna sahip olduğumu hayal etmek,muhteşem.

so today is a really really really important video

Bugüne dönersek, çok çok çok önemli bir video

Today I'm going to give you some advice on how to stop translating

Bugün size bazı tavsiyelerde bulunacağım.

kendi ana dilinize çevirmeyi durdurmak için

into your native language

Because a lot of people have this problem

çünkü bir çok insanların bu problemi var.

I've asked lots of English learners and learners of other languages

Bir çok İngilizce öğrencilerine sordum

ve başka dillerin öğrencilerine

and they say: "I would be able to speak so much more fluently if I could stop translating"

ve şunu söylediler

Çok daha akıcı konuşabilirim

Eğer çevirmeyi bırakabilsem

now, most of you probably already knew this

Şimdi,muhtemelen çoğunuz bunu biliyordur

if you are new to this channel then I speak fluent Spanish

Eğer bu kanala yeni iseniz,

İspanyolcayı akıcı bir şekilde konuşabiliyorum

and I'm actively learning Italian

ve aktif olarak İtalyanca öğreniyorum.

and I remember at the beginning of my Spanish learning journey

ve başlangıcı hatırlıyorum

İspanyolca öğrenme yolculuğumun

I really find it hard not to translate

Çevirmemek gerçekten zordu

and translating between English and Spanish can be really really difficult

Ve, İngilizce - İspanyolca çevirisi

gerçekten zor ve can sıkıcı olabiliyor

and annoying

because the word other is so different

çünkü kelime dizilimi çok farklı

I'm now learning Italian actively

Şuan aktif olarak İtalyanca öğreniyorum

ve idare etmeye çalışıyorum

and I'm managing to do so without translating into Spanish or English

ispanyolca ya da İngilizceye çevirmeden

So

Bir dil öğrencisi olarak kendi deneyimlerim hakkında konuşmak gerekirse

Speaking from my own experience as a language learner

and speaking from my experience as an English language teacher

ve kendi deneyimlerimden konuşursak

bir İngilizce öğretmeni olarak

I'm going to give you some advice and hopefully

Size bazı tavsiyeler vereceğim

ve umarım bu çok büyük bir engeli aşmanıza yardımcı olur

help you get over this massive massive problem

that it's preventing you from improving

bu geliştirmeyi engelliyor.

Firstly, before we get started I'd just like to thank the sponsor of today's video

Öncelikle.başlamadan önce

Bugünün videosunun sponsoruna teşekkür etmek istiyorum,

Lingoda.

Lingoda

This is a company I've been working with for a while

Bu bir süredir çalıştığım bir şirket.

I really really belive in what they have on offer

Gerçekten önerdikleri şeye inanıyorum.

They are an online language academy

Lingoda internet üzerinden bir dil akademisi.

They teach English, French, Spanish and German

İngilizce,Fransızca,İspanyolca ve Almanca öğretiyorlar

and you sign up on a monthly basis

ve aylık olarak üye oluyorsun

and you get a combination of group and private lessons

ve bir grup birleşimi ve özel dersler alıyorsun

taught by a video chat

video sohbeti aracılığıyla öğretiliyor.

They have really really great materials

Gerçekten güzel materyallere sahipler

taught to you and delivered to you by real native qualifed teachers

size öğretilmek ve iletilmek için

gerçek yerli kaliteli öğretmenler tarafından

and if you look at the prices it's actually very very reasonable

ve eğer fiyatlara bakarsan

Gerçekten çok çok uygunlar.

it's often much more affordable to study with Lingoda than it is to go to a like in person language school

Genellikle Lingoda ile çalışmak daha uygun

bizzat dil okuluna gitmekten

they've given me a discount for you

Sizin için bana bir indirim verildi.

you can get 50 euros or dollars off of your first month subscription at Lingoda

50 euro yada 50 dolar alabilirsin

Lingoda'daki ilk aylık aboneliğine

by clicking on the link in the description box

tanım kutusundaki linke tıklayarak

ve ENGLUCY6 indirim kodunu kullanarak,ENGLUCY6

and using the discount code ENGLUCY6

ENGLUCY6

All the information is down there

Tüm bilgiler aşağıda

Right,

Tamam,videoya başlayalım

Right,

Let's get started with the video

Tanrım,çok sıcak

Oh my God

IT. IS. SO. HOT

I bet all of you are in your country

Eminim ki hepiniz ülkelerinizden,

Actually, let's do something fun tell me where you live and

aslında,eğlenceli bir şey yapalım.

Bana nerede yaşadığını söyle

what temperature is where you are right now cause I bet something of you are in like 40 degree heat

ve şuanda olduğun yerin kaç derece olduğunu

çünkü bazılarınız 40 derece sıcaklıkta olduğuna bahse girerim

I know my friends in Seville are really suffering with the heat and I'm here with 27 degrees

Seville'den tanıdığım arkadaşlarım acı çekiyor.

sıcakla

ve ben burada 27 dereceyle ölüyorum

DYING!

I'm very sensitive

Çok hassasım.

Okay so I've been thinking about this question for a long time

Tamam.Bu soru hakkında düşünüyordum

uzun zamandır

and I have actually made some notes on my phone

ve aslında telefonumda bazı notlar hazırladım

just because I want to get it in the right order for you

sırf sizin için düzgün bir sırayla anlatmak için.

so bear with me

Fazla üstüme gelmeyin.

So,

Peki,yerli diline çeviri yapmayı nasıl önlersin

How to avoid translating into your native language?

İyi,size verebileceğim ilk tüyo

Well, the first tip I can give you and this will not apply to everyone

ve bu herkese uymayabilir

birinci bölümden başlama

is don't start in the first place

if you are in like a beginner level of English

Eğer acemi bir İngilizce seviyesindeysen

bazı çeviriler kaçınılmazdır

some translation is inevitable

I mean, you are going to do it

onu çevireceksin

the way we learn in school is

Okulda öğrendiğimiz yöntem amarillo,sarı

Amarillo

Yellow

Naranja

Orange

naranja,turuncu

We learn through translation

Çeviri vasıtasıyla öğreniyoruz

Yine de,bebek olduğun zamanları tekrar düşün

However

Think back to when you were a baby

How did you acquire your first ever language?

İlk dilini nasıl elde ettin

Your mother tongue

ana dilini?

Gözlemle,görmeyle,izlemeyle,duymayla

You learn through observing, seeing, watching, hearing, smelling, tasting

koklamayla,tatmayla,hareketleri izleyerek öğrendin

watching actions

Çeviri vasıtasıyla öğrenmedin

you didn't learn through translation

Çünkü çevirini dayandıracak hiç bir şeyin yoktu

because you had nothing to base your translation on

because you had no mother tongue

çünkü ana dilin yoktu

so babies are capable of learning a langue without any other language as reference

Yani bebekler herhangi bir dili referansı olmadan

bir dil öğrenebilirler

Şu anda bunu aşırı zor buluyoruz.

yet, we find it incredibly difficult

So, what you need to think is simplification

Düşünmen gereken şey basitleştirmek

Babies start small and over years and years and years they build their vocabulary

Bebekler azdan başlar

ve yıllar,yıllar,yıllar sonra

kelime hazinesini inşa ederler

and you need to apply this to yourself as well

Ve bunu kendine güzel bir şekilde uygulamalısın

is much more effective to learn vocabulary by observing and taking things in

Kelime dağarcığını gözlemleyerek ve kelimeleri öğrenerek öğrenmek

sadece sözlüğü açıp bakmaktan

than it is to just you know looking something at a dictionary

çok daha etkili.

and that brings me on to my next point

Ve bu beni sonraki noktama götürüyor.

Oh my God! I'm so hot!

Aman tanrım.Çok sıcağım.

and that brings me on to my next point which is

Ve bu beni sonraki noktama götürüyor.

ki bu iki dilli bir sözlüğü elinize almanız

Grab your bilingual dictionary and throw it

ve camdan dışarı fırlatmanız.

out of the window! Don't do that, okay? It might land on somebody's head

Bunu yapmayın.Tamam

Birinin kafasına düşebilir.

Just place it to one side very carefully

Sadece bir yere çok dikkatle yerleştir.

and then pick up your monolingual dictionary

ve sonra tek dilli sözlüğü alın

onun için kelime bu muydu?

Is that the word for it?

And then

Sonra öğrendiğiniz dildeki

Pick up the dictionary in the language that you are learning

sözlüğü alın

Durumların çoğunda,İngilizce olacak.

In many of your cases it would be English

and start letting the language define itself

ve dilin kendini tanımlamasına izin ver.

İsim ve fiil gibi kelimelerle

so with words like nouns and verbs it can be a little difficult to understand

anlaması biraz zor olabilir

but that's what you need to learn through observation

ama burası tamda gözlemle öğrenmen gereken yer.

When you are looking at adjective, adverbs and other things like that

Sıfat ve zarflara baktığında

ve bunun gibi şeylere

Try to understand the definition in that same language first

aynı dildeki tanımını anlamaya çalış

Because what you are going to be doing is training yourself to think in the language that you are learning

çünkü yapacağın şey

seni o dilde düşünmeye

eğitecek.

Which brings me on to my third point

ki bu beni üçüncü noktaya götürüyor.

Oh my God! What a beautifully well planned out video this is

Aman tanrım,ne kadar güzel

planlanmış bir video bu!

Sonraki iki noktam

So my next two points are about thinking and speaking to yourself in that language

kendi kendine o dilde düşünmek ve konuşmakla

ilgili.

Now I actually recommend that you start by speaking out loud to yourself in the other language

Şimdi,size başlarken kendi kendinize başka dilde sesli bir şekilde konuşmayı

öneriyorum.

I think I mentioned that in a video about conversation, improving your conversation and communication

Sanırım sohbetle alakalı bir videoda bunu bahsettim

sohbetini ve iletişimini geliştirmekle ilgili.

if you are interested in that then you can watch that video just up there

Eğer bununla ilgilendiysen

Videoyu tam buradan izleyebilirsin

However speaking to yourself in the other language is a really really key factor

Yine de,kendi kendine başka bir dilde konuşmak,

gerçekten ama gerçekten kilit unsur

in learning to think in the language

o dilde düşünmeyi öğrenmek için.

So,

İspanyolca'dan örnek olarak ,ben arabayı sürüyorum

For example with Spanish I'll be driving

ve arabayla yapacağım hareketleri

and I'll describe the movements that I'm going to be making with the car

tanımlıyorum.

So I'll be like

Şöyle oluyorum(yabancı bir dilde konuşuyor)

'Conduciendo, conduciendo, voy a girar a la derecha...

CABRÓN QUE TE ARRANCO LA CABEZA, GILIPO-anyway

Herneyse,yaptığım şey bu

That it's what I do

or I'll be pottering around my kitchen, cooking and talking to myself about what I'm doing

ya da mutfağımda amaçsızca hareket ederken

yemek yaparken ve kendimle konuşurken

yaptığım şeyle alakalı

and

Ve kendi hatalarını fark etmeye başlayacaksın

you will start to notice your own errors, specially when you hear yourself speaking out loud

özellikle kendini sesli bir şekilde konuşurken duyduğunda.

Once you are comfortable speaking out loud to yourself in private in that additional language

Kendi kendine özel olarak ek dilde bir kere sesli

konuştuğunda

düşünmeye başlamaya geç

Move on to starting to think

Şimdi,konuşma düşünmeden önce gelmeli

Now, I think speaking should come before thinking

But that's just my opinion, everybody learns in different ways

ama bu benim düşüncem

Herkes farklı yollarla öğrenir.

I personally think it's easier to spot errors and get comfortable when you are speaking out loud

Şahsen hataları saptamak

ve kendinle konuşurken rahatlamak daha kolay.

Now, the speaking out loud, we should do in private

Kendi kendine konuşmayı

özel bir yerde yapmalısın

ama düşünmeyi

but the thinking I want you to do it everywhere

Her yerde yapmanı istiyorum.

on the bus, seeing what goes past

otobüste,neler geçtiğini görerek.

Yaptığım videoya bağlı olabilir.

it can relate to the video I made on how to learn and remember vocabulary which you can watch up here

sözcük dağarcığını nasıl öğrenmek ve hatırlamak

ki şuradan izleyebilirsiniz

it's a useful method where you observe everything around you check if you see if you know it in your own chosen language

Etrafındaki her şeyi gözlemlediğinde

yararlı bir yöntemdir.

ve onu seçilen dilde bilip bilmediğini kontrol ettiğinde

the full explanation it's in the video and some people have found that really really useful

Tüm açıklama videoda

ve bazı insanlar gerçekten yararlı buldu.

I know I found it useful

Biliyorum çünkü yararlı buldum.

see if you can apply using a monolingual dictionary to that video

Bu videoda tek dilli sözlük kullanabilip kullanamadığını

öğren.

think I recommend using a bilingual one, see if you can do it with an English dictionary

Sanırım tek dilli sözlük kullanmayı önerdim.

İngilizce bir sözlükle yapıp yapamadığınıza bakın.

yeah, so by thinking in English and I'm talking about

Evet,İngilizce düşünerek

ve insanları tanımlamaktan bahsediyorum,

you know describing people, if you see someone walking think to yourself

Eğer yürüyen birisini görürsen

kendi kendine düşün,adam yürüyor.

"That man is walking" "He is walking down the street"

o caddede yürüyor

ya da sadece kendi hareketlerine göre

or just go in through your motions

"I'm getting off the bus" "I'm going to go to the shops"

Otobüsten iniyorum

Dükkanlara gideceğim.

in your head

Kafanın içinde,

you are just starting to immerse yourself in the language

o dile vaktini hacamaya başlıyorsun

Ah! That beautiful word! Immerse

ah,güzel kelime,bir işe çoğu vaktini ayırmak

to immerse yourself

kendine zaman ayırmak

beni beşinci noktaya götürüyor.

Brings me on to point number five which is

ki bu daldırmak.(?)

immersion

Ve aslında bu benim en sevdiğim kelimelerden biri.

and that's actually one of my favorite words

I know I have a lot of favorite words but

Bir sürü en sevdiğim kelime olduğunu biliyorum

ama daldırma,daldırma,mm,bu güzel.

immersion

immersion

mmm

that's nice, that's a nice word

bu güzel bir kelime.

So immersion is something that you should be doing throughout your learning experience

Daldırmak öğrenme süresince

yapman gereken bir şey

and it's something that you can do whilst multitasking

ve çok görevli bir iş yaparken yapabileceğin bir şey

which is one of my favorite things

ki bu benim favorilerimden.

So, when I'm doing something that doesn't require a hundred percent concentration

Yani,ben bir şey yaptığımda

%100 konsantrasyon gerektirmeyen

yemek yapmak ve temizlik yapmak gibi

Like cooking or cleaning

I always have something on in the background

Her zaman arka planda bir şeye sahibim.

Cleaning, cooking, washing the car, gardening, whatever

Temizlik yaparken,yemek yaparken,arabayı yıkarken,bahçe işleri yaparken,herneyse

whatever any task that allows you to listen to something else at the same time as doing something else

başka bir şey dinlemene izin verecek herhangi bir iş

aynı zamanda başka bir iş yaparken

Have something on in that language in the background

arka planda o dilde bir şeye sahip ol.

I know I'm saying it as if it's revolutionary but really don't forget to do it

Devrimselmiş gibi söylediğimi biliyorum

ama gerçekten,bunu yapmayı unutma.

I know you can waste so much time and miss out on so much learning

Çok vakit kaybedebileceğini ve

birçok öğrenmeden mahrum kalacağını biliyorum

By, by having it on in the background and not even listening you will be getting used to pronunciation and accents

Arka planda ona sahip olarak

ve dinlenemezken

telaffuz ve aksana alışıyor olacaksın.

by listening and concentrating on what they are saying you will be familiarizing yourself with certain grammar

Dinleme ve ne söylediklerine konsantrasyon olarak

kendini alıştırıyor olacaksın

belirli sözcük dil bilgisiyle

different vocabulary but also you will notice where you are lacking

farklı sözcük dağarcığıyla,

ama ayrıca nereden eksik olduğunu fark edeceksin.

So, if you listen to a radio program about

Eğer bir radyo programı dinliyorsan,

Her zaman fotoğrafçılık hakkında derim

ne diyebilirim?

so if you listen to a radio program about politics for example

Eğer politika ile ilgili radyo programı dinlersen

örnek olarak

My last point is make it daily

Bahsetmem gereken son nokta, bunları her gün yap

Focus on frequency and consistency

Sıklık ve tutarlılığa odaklan

Okay, I always say to my students that twenty minutes a day of high quality

Her zaman öğrencilerime söylerim

günde 20 dakika yüksek kalite

Not even studying, just language acquisition

hatta çalışmadan,

sadece dil edinerek

dil edinmek,

Bazen kendimi şaşırtıyorum.

I sometimes surprise myself with the words that come out of my mouth

ağzımdan çıkan kelimelerle,

günde 20 dakika yüksek kalite İngilizce zamanı

Twenty minutes a day of high quality English time

There we are, that sounds more like something Lucy would say

İşte buradayız

Bu Lucy'nin söyleyebileceği bir şeymiş gibi duruyor.

it's much much much more valuable

günde 140 dakikadan

çok çok çok daha değerli.

than a hundred and forty minutes all in one day

So,

Genel zaman ayırmanı ayarla

Make the general immersion and the thinking and the speaking to yourself

ve kendi kendine düşünmek ve konuşmak

something that you do throughout your day, make it part of your routine

gün içinde yaptığın bir şey olsun

Rutininin bir parçası yap.

Make it become automatic to you

Sana otomatik olarak gelmesini sağla.

You know I sometimes now go for an hour thinking in Spanish

Şimdi bazen İspanyolca düşünme saati için gayret ediyorum,

or you know thinking out loud in my head in Spanish and then I realize and I go

biliyorsun,sesli bir şekilde kafamın içinde İspanyolca düşünmek

ve sonra fark edip bırakıyorum.

God!

"Tanrım,Tüm süredir İspanyolca konuşuyordum"

You know, I just said something, I've just been speaking Spanish the whole time

and it is because I do it so often it becomes automatic

Ve çünkü bunu o kadar sıklıkla yapıyorum ki otomatik oldu.

Then

sonda yaptığın

the little tweaks and the little kind of self-help part that you are doing at the end

ufak tefek düzeltmeler

ve küçük türden kendine yardım kısmı

which is

ki kelimelere tanım aramak

you know, searching definitions for words

working on the grammar that you've identified that you are lacking in

tanımladığın dilin dil bilgisine çalışmak

eksik olduğun

or attempting to expand your vocabulary

ya da kelime dağarcığını geliştirmeye çalışmak

that should be short and should be daily

bu kısa ve günlük olmalı.

Right guys, as always I want to know your opinions

Evet arkadaşlar,her zamanki gibi

Görüşlerinizi bilmek istiyorum

Siz bir grup aşırı zeki beyinlersiniz

you guys are a bunch of extremely intelligent minds and

I love, I love hearing your recommendations

ve tavsiyelerinizi duymaya bayılıyorum

and I apply them to my daily life as well

ve ayrıca ben de onları kendi günlük hayatımda uyguluyorum

Bir şeyin size yardım ettiğini duymayı çok isterim.

So, I'd love to know something that helped you stop translating into your native language

Kendi diline çevirmeyi bırak

I'm sure you've got lots to share

Eminim paylaşacak çok şeyin vardır.

In my other video where I asked you how many languages you speak

Kaç tane dil konuştuğunuzu sorduğum

diğer videom

Some of you speak like seven languages which is unbelievable

bazılarınız yedi dil konuşabiliyor

ki bu inanılmaz,

and really awesome really impressive

gerçekten muhteşem,gerçekten etkileyici,

sizin gibi öğrencilere sahip olduğuma onur duydum.

honored to have a group of students like you guys

Yes, so please share your recommendations and your experience

Ama evet,lütfen aşağıdaki yorumlara

tavsiyelerinizi ve deneyimlerinizi paylaşın

In the comments below and also constructive criticism it's completely welcome

ve ayrıca yapıcı eleştiri tamamen karşılanabilir.

So if you don't agree with something I say, say it

Yani eğer benim dediğim bir şeye katılmıyorsan

söyle,sadece güzel bir şekilde söyle

say it in a nice way, because I like everyone to be respectful here but

çünkü buradaki herkesin saygılı olması hoşuma gidiyor.

Ama İngilizce'nin tanrıçası değilim

I'm not the goddess of English

what I say doesn't go

Söylediğim uymayabilir.

but I really do hope that I helped you

Ama gerçekten size yardım etmeyi umuyorum.

and that's it for the video today

Bugünün videosu için bu kadar

Don't forget to check out Lingoda and see if it's for you

Lingoda'yı kontrol etmeyi ve sana uygun olup olmadığını anlamayı

unutma

The link is in the description box with my code ENGLUCY6

Link tanıtım kutusunda

ENGLUCY6 kodumla

and don't forget to connect with me on all of my social media

ve benimle iletişime geçmeyi unutma

sosyal medya hesaplarımdan.

I've got my Facebook, my Instagram and my Twitter

Facebook,Instagram ve Twitter'ım var.

I will see you soon for another lesson

Yakında başka bir derste görüşürüz!

neşeli müzik