Learn English with Mr Duncan - Lesson Five / How to ask a question

In everyday speech, there will be moments when you need information.

Günlük konuşmada bilgiye ihtiyaç duyduğunuz anlar olacaktır.

You will need to ask a question.

Bir soru sormanız gerekecek.

The action of asking something is common

Bir kişinin bilgiye hızlı bir şekilde ihtiyaç duyması veya ihtiyaç duyması durumunda

when a person needs or requires information fast.

bir şey sorma eylemi yaygındır .

A direct question can be a request or an inquiry.

Doğrudan bir soru bir istek veya soruşturma olabilir.

A request is often made in the form of a question.

Talep genellikle soru şeklinde yapılır.

“May I open a window?”

“Bir pencere açabilir miyim?”

“Can I borrow your pen?”

"Kalemini ödünç alabilir miyim?"

“Is it possible to see you tomorrow?”

"Seni yarın görmek mümkün mü?"

All those questions are requests.

Bu soruların hepsi istektir.

One person is asking another for a direct answer

Bir kişi diğerinden bir talebe

to a request.

doğrudan yanıt istiyor . Soru

A question can be in the form

bilgi isteme

of asking for information.

şeklinde olabilir .

A direct form of question is described as interrogative.

Doğrudan bir soru biçimi sorgulayıcı olarak tanımlanır.

For example; asking for a reason why a person did something.

Örneğin; Bir kişinin bir şeyi neden yaptığının nedenini sormak.

When asking someone where they were at a certain time is interrogative.

Birine belirli bir zamanda nerede olduğunu sormak sorgulayıcıdır.

“Where were you last night?”

"Dün gece neredeydin?"

“What have you done with my money?”

"Benim paramla ne yaptın?"

“Where did you hide the treasure?”

“Hazineyi nereye sakladın?”

To demand an answer is to ask an interrogative question.

Bir cevap talep etmek, sorgulayıcı bir soru sormaktır. 'Ne',

Any sentence Using ‘What’,

'Neden', 'Nasıl', 'Kim', 'Ne zaman'...

‘Why’, ‘How’, ‘Who’, ‘When’...

'Nerede'yi kullanan herhangi bir cümle

‘Where’, can be described as interrogative.

soru cümlesi olarak tanımlanabilir.

This is very different from a request,

Bu, sorgulayıcı olmayan

which is seen as non interrogative.

bir istekten çok farklıdır

You might say that a request is a polite way of demanding something.

. Bir talebin, bir şeyi talep etmenin kibar bir yolu olduğunu söyleyebilirsiniz.

‘May I?’

'İzin verirseniz?'

‘Could you?’ ‘Will you?’

'Yapabildin mi?' 'Mısın?'

‘Can I?’

'Yapabilirmiyim?'

‘Is it okay if...?’

'Eğer... olursa sorun olur mu?'

Of course,

Elbette

any question needs an answer.

her sorunun bir cevaba ihtiyacı vardır.

But sometimes the answer does not come straight away.

Ancak bazen cevap hemen gelmez.

You might have to wait for a reply.

Cevap beklemek zorunda kalabilirsiniz.

The answer is... ‘reply’

Cevap... 'yanıtla'

‘respond’ (the response) ‘retort’...

'yanıtla' (yanıt) 'karşılık ver'...

Act in response. (To reply)

Yanıt olarak hareket edin. (Cevap vermek için)

The person being asked will give their reply.

Sorulan kişi cevabını verecektir.

The words reply and answer can

Cevap ve cevap kelimeleri

be used as given or received.

verilen veya alınan olarak kullanılabilir.

You ask...

Sen sor...

I reply.

ben cevaplıyorum.

I reply to your question.

Sorunuza cevap veriyorum.

You receive my reply.

Cevabımı aldın.

The person asking will wait for a reply.

Soruyu soran kişi yanıt bekleyecektir.

There might be a time

Bazen bir cevaba ya da cevaba ihtiyaç duymadan bir sorunun ortaya atıldığı

when a question is put forward without needing a response or reply.

zamanlar olabilir .

This is a rhetorical question.

Bu retorik bir sorudur.

Something said in the form of a question,

Soru şeklinde söylenen

but not requiring an answer is rhetorical.

ancak cevap gerektirmeyen bir şey retoriktir.

“Could this day get any worse?”

"Bu gün daha da kötüleşebilir mi?"

“Why do bad things always happen to me?”

"Neden hep kötü şeyler başıma geliyor?"

“Where did my life go wrong?”

“Hayatım nerede ters gitti?”

“Was my performance really that bad?”

“Performansım gerçekten o kadar kötü müydü?”

“Where do I go from here?”

"Buradan nereye giderim?"

The rhetorical statement is normally used

Retorik ifade normalde

when a moment of annoyance or frustration takes place.

bir anlık sıkıntı veya hayal kırıklığı yaşandığında

You ask a question, sometimes to yourself.

kullanılır . Bazen kendinize bir soru sorarsınız.

There is no need for an answer.

Bir cevaba gerek yok.

It is a rhetorical question.

Bu retorik bir sorudur.

Before asking a question,

Bir soru sormadan önce

you might say, ‘Can I ask you something?’

'Sana bir şey sorabilir miyim?' diyebilirsiniz.

Which itself is a request.

Bu da başlı başına bir istek.

Sometimes more than one answer is required or needed.

Bazen birden fazla yanıt gerekli veya gereklidir.

You might need more information in the answer.

Cevapta daha fazla bilgiye ihtiyacınız olabilir.

You might need to ask another question.

Başka bir soru sormanız gerekebilir.

This is often described as a follow-up question.

Bu genellikle bir takip sorusu olarak tanımlanır.

A question can be described as a query.

Bir soru sorgu olarak tanımlanabilir.

A general question about something is a query.

Bir şeyle ilgili genel soru bir sorgudur.

One problem with asking a question is waiting for the reply.

Soru sormanın bir sorunu cevabı beklemektir.

You might not get the response that you wanted.

İstediğiniz yanıtı alamayabilirsiniz.

The reply might be negative.

Yanıt olumsuz olabilir.

“Will you marry me?”

"Benimle evlenir misin?"

“How well did I do?”

“Ne kadar iyi yaptım?”

“Have I got the job?”

"İşi aldım mı?"

“Do you still love me?”

"Beni hala seviyor musun?"

So the next time you ask a question,

Bu nedenle bir dahaki sefere soru sorduğunuzda

remember to be ready for the response.

cevaba hazır olmayı unutmayın.

For it might not be the answer...

Çünkü umduğunuz

you were hoping for.

cevap bu olmayabilir .