A librarian's case against overdue book fines | Dawn Wacek

60,597 views ・ 2018-12-06

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Berna Partal Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
Hello, friends.
0
13952
1150
Merhaba arkadaşlar.
00:15
I'm happy to see all of you here today.
1
15667
2600
Hepinizi burada görmekten çok mutluyum.
00:18
This is actually exactly what I say to the people who visit us
2
18746
3143
La Crosse Halk Kütüphanesi'nde bizleri ziyaret eden insanlara
00:21
at the La Crosse Public Library.
3
21913
1858
söylediğim şey de tam olarak bu.
00:23
And I say it because I mean it.
4
23795
2067
Ve söylediklerimde ciddiyim.
00:26
The children who come into our library are my friends
5
26668
2943
Kütüphanemize gelen çocuklar benim arkadaşlarım
00:29
in that I care about their needs and their futures.
6
29635
2638
çünkü ihtiyaçlarını ve geleceklerini önemsiyorum.
00:32
I want them to be happy and successful.
7
32779
2706
Mutlu ve başarılı olmalarını istiyorum.
00:35
I hope that they'll find great books or a movie that delights them.
8
35509
3719
Umarım hoşlarına giden muhteşem kitaplar, filmler bulurlar.
00:39
Or the solution to a tricky problem.
9
39699
2400
Veya zor bir problemin çözümünü.
00:43
Libraries in general have this wonderful reputation
10
43390
2772
Kütüphaneler genel olarak topluluklarıyla gerçekten
00:46
of really caring about our communities.
11
46186
2486
ilgilenme ününe sahiptir.
00:48
We put out mission statements and statements of purpose
12
48696
2940
Topluluğumuzu daha kapsamlı bir dünyaya bağladığımızı belirten
00:51
that say that we connect our community to the broader world.
13
51660
3433
hedef tanımımız ve niyet mektubumuz var.
00:55
We engage minds,
14
55710
1720
Zihinleri çalıştırıyoruz,
00:58
we create lifelong learners.
15
58075
1973
yaşam boyu öğrenciler yaratıyoruz.
01:01
And these ideals are really important to us as libraries,
16
61488
2737
Kütüphaneler olarak, bu fikirler bizim için çok önemli
01:04
because we know the power they have to create a better world.
17
64249
3741
çünkü daha iyi bir dünya için sahip oldukları gücün farkındayız.
01:08
A more connected world, a more engaged and empathetic world.
18
68434
4278
Daha birleşik bir dünya, daha bağlantılı ve anlayışlı bir dünya.
01:14
Books have power, information has power.
19
74224
2674
Kitapların gücü vardır, bilginin gücü vardır.
01:16
And for the powerless in our communities,
20
76922
2230
Topluluklardaki güçsüzler için ise,
01:19
being able to connect to that is even more important.
21
79176
3048
buna bağlanabilmek çok daha önemlidir.
01:23
In 1995, Betty Hart and Todd Risley
22
83069
2976
1995'de Betty Hart ve Todd Risley
01:26
published a study that found that working class families
23
86069
2643
işçi sınıfı ailelerin ve refahta yaşayanların şu anda
01:28
and those being served by welfare
24
88736
1964
"30 milyon kelime farkı" adını verdiğimiz şeyi
01:30
experience what we now refer to as the "30 million word gap."
25
90724
4052
deneyimlediğini belirten bir çalışma gerçekleştirdi.
01:35
Essentially, what they learned is that children in these families
26
95947
3610
Esasen öğrendikleri şey şuydu; bu ailelerdeki çocuklar her gün
01:39
are hearing so many fewer words each day
27
99581
2985
o kadar az kelime duyuyorlar ki,
01:42
that by the time they are three years old,
28
102590
2186
üç yaşına geldiklerinde, öğrendikleri dilde
01:44
there's this enormous disparity in their learned language.
29
104800
3038
muazzam bir fark oluyor.
01:48
And that gap in words follows them as they enter school,
30
108569
2696
Bu kelime farkı onları okula başladıklarında takip ediyor
01:51
and it results in later reading, poorer reading skills,
31
111289
3971
ve bu da geç okuma, zayıf okuma becerileri
01:55
a lack of success overall.
32
115284
1848
ve başarısızlıkla sonuçlanıyor.
01:58
Children need to hear words every day
33
118625
1920
Çocukların her gün kelimeler duyması
02:00
and they need to hear not just our day-to-day conversation,
34
120569
2770
gerekiyor ve yalnızca gündelik sohbetlerimizi değil,
02:03
they have to hear rare words:
35
123363
1738
nadir kelimeleri de duymaları gerek:
02:05
those outside the common lexicon we share, of around 10,000.
36
125125
3413
paylaştığımız ortak sözlüğün dışında yaklaşık 10.000 kelime var.
02:09
I'm going to read you a short snippet from a children's book
37
129887
3468
Çocuk odasında favori yazarlarımızdan birisi olan Eric Carle'ın
02:13
by one of our favorite authors in the children's room, Eric Carle.
38
133379
3124
bir çocuk kitabından kısa bir parça okuyacağım.
02:16
Some of you might know his work "The Very Hungry Caterpillar."
39
136527
3017
Bazılarınız bunu biliyor olabilir "Aç Tırtıl".
02:19
But this is from "'Slowly, Slowly, Slowly,' said the Sloth."
40
139568
3652
Fakat bu "Ben Tembel Değilim" adlı kitabından.
02:25
"Finally, the sloth replied,
41
145288
2127
"Sonunda, diye cevapladı tembel hayvan,
02:27
'It is true that I am slow, quiet and boring.
42
147439
3061
'yavaş olduğum doğru, sessiz ve sıkıcıyım da.
02:31
I am lackadaisical,
43
151177
1532
uyuşuğum,
02:32
I dawdle and I dillydally.
44
152733
1733
aylağım ve vakit öldürüyorum.
02:35
I am also unflappable, languid, stoic,
45
155210
3246
Ayrıca soğukkanlı, gevşek, sabırlı,
02:38
impassive, sluggish, lethargic,
46
158480
3024
ruhsuz, miskin, uykulu,
02:41
placid, calm, mellow,
47
161528
3113
durgun, sakin, yumuşak,
02:44
laid-back and, well, slothful!
48
164665
2371
rahat ve peki, üşengecim!
02:47
I am relaxed and tranquil, and I like to live in peace.
49
167823
3595
Rahat ve sükunetliyim ve huzurlu yaşamayı seviyorum.
02:52
But I am not lazy.'
50
172030
1245
Fakat tembel değilim'.
02:54
Then the sloth yawned and said,
51
174282
2366
Sonra tembel hayvan esnedi ve dedi ki,
02:56
'That's just how I am.
52
176672
1467
'Ben böyleyim.
02:58
I like to do things slowly, slowly, slowly.'"
53
178472
4181
Bazı şeyleri yavaş yavaş, yavaş yavaş yapmayı seviyorum."
03:04
So you can see from this very brief example from one book in our library
54
184085
5008
Kütüphanemizde bulunan bir kitaptan aldığım bu örnekte gördüğünüz gibi,
03:09
how Eric Carle used 20 different words to get the same idea across to children.
55
189117
4209
Eric Carle çocuklara bir fikri vermek için 20 farklı kelime kullanıyor.
03:15
Now we know that a lot of the families visiting us at the library,
56
195474
3611
Kütüphanede bizleri ziyaret eden birçok ailenin, arkadaşlarımızın
03:19
a lot of our friends, are struggling financially.
57
199109
3333
çoğunun maddi zorluk yaşadığını biliyoruz.
03:23
We know that some of them are living in poverty,
58
203124
2699
Kiminin fakirlik içerisinde yaşadığını, yemek paralarının
03:25
and don't have enough to eat or anywhere safe to live.
59
205847
2699
veya yaşayacak güvenli bir yerleri olmadığını biliyoruz.
03:29
We know that our friend James, who comes in after school
60
209022
2651
Bir barınakta kalan ve okuldan sonra gelen arkadaşımız
03:31
and is staying at a local shelter,
61
211697
1690
James'in, sınıf düzeyinde
03:33
isn't reading at grade level
62
213411
1349
okumadığını biliyoruz
03:34
and has probably never read at grade level.
63
214784
2190
ve muhtemelen sınıf düzeyinde hiç okumadı.
03:37
We know we have that 30 million word gap
64
217419
2269
30 milyon kelime farkına ve çocuklar
03:39
and a corresponding achievement gap by the time kids enter the third grade,
65
219712
4073
üçüncü sınıfa geldiklerinde oluşacak başarı farkına sahibiz ve her ikisi de
03:43
both of which directly correlate to income level.
66
223809
3198
doğrudan gelir seviyesi ile bağlantılı.
03:47
So what's the responsibility of libraries in addressing these gaps?
67
227737
3809
Peki kütüphanelerin bu farklara hitaben sorumlulukları nedir?
03:51
How can we help our friends be more successful, more educated
68
231570
3966
Arkadaşlarımızın daha başarılı, daha eğitimli
ve bir gün daha iyi birer dünya vatandaşı olmaları için ne yapabiliriz?
03:55
and some day, better global citizens?
69
235560
2467
03:58
It starts with ensuring free and equitable access
70
238813
3215
Kütüphanelerin sağladığı her şeye ücretsiz ve eşitlikçi erişim
04:02
to everything libraries offer them.
71
242052
2072
sağlamakla başlıyor.
04:04
Books level the playing field
72
244894
1744
Kitaplar, her sosyoekonomik
04:06
by exposing children of every socioeconomic background to words.
73
246662
3866
geçmişten gelen çocuğu kelimelerle tanıştırarak, oyun alanını eşitler.
04:11
At the library, we provide programs
74
251482
1734
Kütüphanede erken okur-yazarlığın
04:13
that are based on the five tenants of early literacy:
75
253240
2482
beş sakini ile alakalı programlar sağlıyoruz:
04:15
playing, singing, talking, reading and writing.
76
255746
2255
oynama, şarkı söyleme, konuşma, okuma ve yazma.
04:18
We offer programs for adults
77
258936
1651
Yetişkinlere, bilgisayar dersleri
04:20
on computer classes and job-skills training.
78
260611
2866
ve mesleki kabiliyet eğitimleri üzerine programlar sunuyoruz.
04:24
Business start-ups.
79
264603
1200
İş başlangıçları.
04:26
We do all of this great work for our community members
80
266703
3271
Bu muhteşem şeylerin tamamını topluluk üyelerimiz için yapıyoruz
04:29
and at the same time, we counteract it by charging fines and fees of our patrons.
81
269998
4476
ve aynı zamanda, müşterilerimize para cezası ve harçla karşılık veriyoruz.
04:35
Today in La Crosse,
82
275895
1865
Bugün La Crosse'de
04:37
10,000 of our users are unable to check out library materials
83
277784
3208
kullanıcıların 10.000'i ceza bedeli ve harçlar nedeniyle
kütüphane materyallerini kullanamıyor.
04:41
because of fines and fees.
84
281016
1666
04:43
If we narrow in on our neighborhoods experiencing the most poverty,
85
283911
4056
Konuyu civarımızdaki en çok yoksulluk yaşayan mahallelere daraltırsak,
04:47
those where 82 percent of the student body is considered economically disadvantaged,
86
287991
4396
öğrenci yoğunluğunun yüzde 82'sinin ekonomik olarak yoksun görüldüğü yerlerde,
04:52
the number rises to 23 percent of the neighborhood.
87
292411
3000
sayı mahallenin yüzde 23'üne yükseliyor.
04:56
And these are local numbers, it's true, but they hold true nationwide.
88
296046
4112
Bunlar yerel sayılar, bu doğru fakat ülke çapında da doğrular.
05:00
In libraries across the country that charge fines,
89
300882
2652
Ülkede para cezası talep eden kütüphanelerde
05:03
the poorest neighborhoods have the most number of people blocked from use.
90
303558
4239
kullanımı engellenen kişi sayısı daha çok en fakir mahallelerden çıkıyor.
05:09
In fact, the Colorado State Library was so worried about this,
91
309439
2912
Colorado Halk Kütüphanesi bu konuda öyle endişeliydi ki,
05:12
they published a white paper
92
312375
1818
beyaz bülten yayınladılar
05:14
and they stated unequivocally
93
314217
1508
ve fakir aileleri kütüphaneden
05:15
that it's the fear of fines that keeps poor families out of libraries.
94
315749
3766
uzak tutanın şeyin, tartışmasız para cezası korkusu olduğunu belirttiler.
05:21
A colleague of mine took a ride in a Lyft in Atlanta last year,
95
321079
3706
Bir meslektaşım geçen sene Atlanta'da bir Lyft taksi yolculuğu yaptı
05:24
and he started chatting with his driver about libraries, as we do.
96
324809
3563
ve şoförü ile kütüphanelerden konuşmaya başladı, bizim yaptığımız gibi.
05:28
And she told him she grew up visiting her local library, she loved it.
97
328976
4033
Halk kütüphanelerini ziyaret ederek büyüdüğünü, bundan zevk aldığını söyledi.
05:33
But now that she's a parent with three children of her own,
98
333578
2881
Ama şimdi üç çocuklu bir anne.
05:36
there's no way she would allow them to get a library card,
99
336483
2815
Kütüphanelerin dayattığı katı teslim tarihi nedeniyle
05:39
because of the strict deadlines libraries impose.
100
339322
2567
çocuklarının kütüphane kartı almalarına izin vermiyor.
05:42
She said, "It would be like another credit card that I can't pay."
101
342331
3113
"Ödeyemeyeceğim başka bir başka kredi kartı." benzetmesi yapıyor.
05:46
Meanwhile, when other libraries have experimented with eliminating fines,
102
346585
4348
Para cezasını bertaraf eden kütüphanelerde var,
05:50
like one in San Rafael that took away children's fines,
103
350957
4166
çocuklardan para almayan San Rafael'deki kütüphane gibi.
05:55
they had a 126-percent increase in child card applications
104
355147
4190
Birkaç ay içerisinde çocuklar için hazırlanan kart talebinde
05:59
within the first few months.
105
359361
1643
%126 oranında artış görüldü.
06:01
When people aren't afraid of the fines they might accrue,
106
361601
2960
Sürekli artan para cezasından korkmadıkları zaman,
06:04
they line up to access what we have to offer.
107
364585
3000
önerdiğimiz teklife erişmek isteyeceklerdir.
06:08
So what are we telling people, then?
108
368823
2128
Peki, biz insanlara ne diyoruz?
06:10
We have these two disparate ideas.
109
370975
2333
İki farklı fikrimiz var.
06:13
On the one hand, we're champions of democracy
110
373332
3302
Bir taraftan, demokrasinin savunucularındanız,
06:16
and we claim that we're there so that every citizen can educate themselves.
111
376658
5353
her vatandaşın kendini eğitebilmesi için burada olduğumuzu söylüyoruz.
06:22
We're advocates for the power early literacy has
112
382532
2282
Erken okuryazarlığın başarı farkını azaltıp
06:24
to reduce that achievement gap and eliminate the word gap.
113
384838
3377
kelime farkını yok edeceğini savunuyoruz.
06:29
We tell people, "We're here to help you."
114
389215
2475
İnsanlara "Yardım etmek için buradayız," diyoruz.
06:32
On the other hand,
115
392553
1397
Diğer taraftan,
06:33
if you're struggling financially, and you make a mistake,
116
393974
2889
eğer mali açıdan zor durumdaysan ve bir hata yapmışsan,
06:36
the kind of mistake that anyone in this room could make --
117
396887
2896
bu odadaki herkesin yapabileceği türden bir hata yapmışsan;
06:39
your tote bag that belongs to the library sits by your back door
118
399807
3905
kütüphaneye ait olan çanta
kapının arkasında olması gerektiğinden daha uzun süre kaldıysa,
06:43
for a couple of weeks longer than it should,
119
403736
2992
06:46
you lose a CD,
120
406752
2008
bir CD'yi kaybettiysen,
06:48
you spill your coffee on a book,
121
408784
2476
kitabın üzerine kahveni dökmüşsen,
06:51
suddenly, we're not here for you so much anymore,
122
411284
2378
artık senin için orada olmayıveririz
06:53
because if that happens, we're going to make you pay for it.
123
413686
3100
çünkü bunlardan biri olduysa, ödemesini yapman kaçınılmazdır.
06:57
And if you can't pay for it, you're out of luck.
124
417407
2967
Ve eğer ödeyemezsen, şansına küs.
07:01
I have been a librarian for a lot of years.
125
421137
2547
Yıllardır kütüphanecilik yapıyorum.
07:03
And in the past few years,
126
423708
2369
Geçen birkaç yıl içinde
07:06
I myself have paid over 500 dollars in late fines.
127
426101
3571
500 doların üstünde gecikme ücreti ödedim.
07:11
Now, you might wonder why,
128
431403
1292
07:12
I mean, I'm there every day, and I certainly know how the system works.
129
432719
3465
Yani her gün oradayım, sistemin nasıl işlediğini tabii ki biliyorum.
07:16
But like all of our friends at the library,
130
436757
3595
Ama tıpkı kütüphanedeki bütün herkes gibi
07:20
I am busy, I lose track of things,
131
440376
3127
ben de meşgulüm, bazı şeyler aklımdan uçup gidiyor,
07:23
my house is sometimes messy,
132
443527
2407
bazen evim karman çorman oluyor
07:25
and I have lost a DVD or two under the sofa.
133
445958
3397
ve koltuğun altındaki CD'yi bulamıyorum.
07:31
And I have been fortunate enough to be able to pay
134
451236
4040
Ama son birkaç yıl içinde ödemiş olduğum 500 doları
07:35
that 500 dollars over the last several years.
135
455300
2761
karşılayacak gücüm vardı.
07:38
If not happily, I at least had the means to do it.
136
458085
3400
İsteyerek olmasa da, en azından ödeyecek param vardı.
07:42
So is that fair and equitable service
137
462069
2429
Eğer bazılarımız cezayı karşılayabilir
07:44
if some of us can pay our fines and continue to operate as we always have,
138
464522
5856
ve kütüphane haklarımıza devam edebiliyorken, tek bir hata yaptığı için
07:50
and others of us make one mistake and no longer are welcome back?
139
470402
4193
hoş karşılanmayanların olması adil bir hizmet mi?
07:56
It's simply not.
140
476244
1150
Basbayağı değil.
08:00
Now, why would we continue to operate under a model that hurts
141
480141
4770
Öyleyse neden devamlı müşterilerimizi bile
08:04
our most vulnerable patrons the most?
142
484935
2635
incitebilecek bir sisteme devam etmekteyiz?
08:07
There are reasons.
143
487594
1150
Nedenleri elbette var.
08:09
There are reasons like responsibility.
144
489276
2087
Bu nedenler daha çok sorumluluk gibi.
08:11
There are some libraries that really feel
145
491387
1966
Pek çok kütüphaneci işimizin
08:13
that it's our job to teach people responsibility.
146
493377
2842
insanlara sorumluluk öğretmek olduğunu düşünüyor.
08:16
And they haven't figured out that there might be ways to do that
147
496243
3017
Ama bu öğretinin para dışında başka yollarının da
08:19
that don't equate to dollars.
148
499284
1555
olabileceğini bilmiyorlar.
08:21
There's also this idea that we share the resources collectively in a community,
149
501664
3770
Toplumda kaynakları kolektif olarak kullandığımıza dair bir fikir de var,
08:25
and so we have to take turns.
150
505458
1603
yani dönüşümlü yapmalıyız.
08:27
If I keep my "My Little Pony" movie for too long,
151
507417
3414
Eğer 'My Little Pony' filmi gereğinden fazla bende kaldıysa
08:30
and somebody else wants to watch it, it's not fair.
152
510855
2810
ve izlemek isteyen başka biri varsa, hiç adil olmaz.
08:34
And then, there's the money.
153
514395
1761
Ve işe yine para karışıyor.
08:36
Community members often love their libraries,
154
516180
2490
Toplum genellikle kütüphanelerini seviyor
08:38
and they don't want us to not be able to sustain the services we offer.
155
518694
4199
ve sunduğumuz hizmetin kesilmesini istemiyorlar.
08:44
Luckily, we can address all of these things in a variety of ways
156
524773
3415
Neyse ki, değerli kitlemizi korkutup kaçırmadan,
08:48
without scaring away our most vulnerable populations.
157
528212
3230
bu tür şeyleri farklı yollarla da iletebiliyoruz.
08:52
Some libraries have gone to a Netflix model.
158
532244
3000
Bazı kütüphaneciler
Netflix tarzını benimsediler.
08:55
You might be familiar with this:
159
535727
1557
08:57
you check things out,
160
537308
1396
İhtiyacınız olana bakın,
08:58
when you're done with them, you return them.
161
538728
2436
iade edin.
09:01
If you don't return them, you can't check more things out,
162
541704
3123
İade etmezseniz daha fazlasına erişemezsiniz.
09:04
but once you do, it's all forgiven, it's fine.
163
544851
3236
İade gerçekleştikten sonra, hakkınız yenilenir.
09:08
You can check out again.
164
548954
1420
Tekrardan göz atabilirsiniz.
09:10
Others continue to charge fines,
165
550819
1856
Diğerleri ceza kesmeye devam etmekte
09:12
but they want to offer alternatives to their library patrons,
166
552699
2878
ama devamlı müşterilerine alternatifler sunmak istiyorlar.
09:15
and so they do things like food for fines, where you bring in canned goods,
167
555601
3680
Konserve ürünleri ile para yerine yemek getirmeniz
09:19
or read away your fines, where you can read off your fines.
168
559305
3090
ya da cezadan kurtulmak için sesli kitap okumanız talep ediliyor.
09:22
There's even another library in Wisconsin
169
562419
1968
Wisconsin'deki bir başka kütüphanede
09:24
that offers scratch-off tickets at their counter,
170
564411
2323
kazı-kazan biletleri sunuyorlar.
09:26
so you can scratch off and get 10 or 20 percent off your fines that day.
171
566758
4177
Yani sadece kazıyarak ödemede %10-20 indirim kazanıyorsun.
09:30
And there are amnesty days.
172
570959
1910
Ve af günleri de var.
09:32
One day a year, you bring back your late materials
173
572893
2851
Yılda bir kez, unuttuğun ürünleri
09:35
and all is forgiven.
174
575768
1333
cezasız geri getirebilirsin.
09:38
There was a library in San Francisco that did an amnesty day last year,
175
578664
3627
Geçen yıl San Francisco'daki bir kütüphane af çıkardı,
09:42
and they welcomed back 5,000 users who had been blocked.
176
582315
3522
hakları engellenmiş 5.000 kullanıcıyı aralarına kattılar.
09:46
That same day, they received more than 700,000 items that were overdue.
177
586585
4713
Aynı gün, vadesi geçmiş 700.000'den fazla ürüne kavuştular.
09:52
Among them was one book that was 100 years overdue.
178
592392
3009
İçlerinden birinin vade günü 100 yıl kadar önceydi.
09:56
So I know that sounds ridiculous, but I know from experience
179
596377
3587
Kulağa komik gelebilir ama vadesi geçiş ürünleri olduğunda
09:59
that people will stay away from the library
180
599988
2312
kütüphane yetkilileriyle yüzleşmek yerine,
10:02
rather than face the authority of the librarian
181
602324
2237
insanların kütüphanelerden uzak durduklarını
10:04
when they have late items.
182
604585
1491
deneyimlerimden çıkarabilirim.
10:06
As Michael might have mentioned, I've been a librarian for 15 years
183
606521
3358
Micheal'ın bahsettiği gibi, 15 yıldır kütüphaneciyim.
10:09
and my mom hasn't been in a library in decades,
184
609903
2674
Annem 10 yıldan fazladır kütüphaneye ayak basmadı.
10:12
because when she was young, she lost a book.
185
612601
2627
Nedeniyse küçükken kaybettiği bir kitap.
10:18
So, these are great baby steps.
186
618006
2452
Bunlar daha küçük adımlar.
10:20
But they don't go far enough,
187
620879
2373
Ama yeterli değiller.
10:23
because they make people jump through hoops.
188
623276
4384
İnsanları engellerle karşı karşıya bırakıyorlar.
10:28
They have to come on the right days, at the right times.
189
628134
2633
Doğru günde, doğru saatte gelmeliler.
10:30
They might have to have extra food to share.
190
630791
3041
Paylaşacak fazladan yemekleri olmak zorunda.
10:33
They want to read away their fines, they need to be literate.
191
633856
3007
Para cezasından kurtulmak için okuryazar olmak zorundalar.
10:37
If we want people to use the library again,
192
637847
2581
İnsanların kütüphaneleri kullanmaları için
10:41
we should just get rid of fines altogether.
193
641879
2933
tamamen para cezasını kaldırmalıyız.
10:46
Now, you might think I've forgotten a money piece,
194
646236
2355
Kütüphanelere finansal destek yapmamız gerektiği
10:48
where we need to finance libraries, right?
195
648615
2515
konusunu unutmuş olduğumu düşünüyorsunuzdur.
10:51
But there's a couple of things to consider
196
651752
2015
Ama düşünülmesi gereken bazı şeyler var.
10:53
when we think about how fines function in library budgets.
197
653791
4236
Mesela para cezası kütüphane bütçesinde nasıl işlev görüyor?
10:59
The first is that fines have never been a stable source of revenue.
198
659379
4993
Öncelikle, para cezası asla sabit bir gelir kaynağı olamaz.
11:04
They've always fluctuated,
199
664396
1737
İnişli çıkışlı bir ilişki var
11:06
and in fact, they've continued to go down over the last few decades.
200
666157
4684
ve aslında son 10 yılı aşkın sürede düşüşe geçmiş durumdalar.
11:11
When the recession hit, especially, people's ability to pay was hit, as well.
201
671661
3621
Düşüşe geçen aslında insanların mali yeterliliği.
11:15
So for a lot of those 10,000 friends that we've got at the library
202
675844
3293
Kütüphanemize gelen 10 bin kişiden çoğu
11:19
that aren't able to use it,
203
679161
1659
haklarını kullanamayacak olanlar,
11:20
they might never be able to pay us.
204
680844
1963
bize belki de asla ödeme yapamayacaklar.
11:22
When we talk about eliminating their fines,
205
682831
2009
Aslında para cezalarını kaldırmak
11:24
we're not losing money so much as the idea of money.
206
684864
2724
para kaybediyoruz anlamına gelmiyor.
11:29
And thirdly, you might be surprised to know
207
689831
3777
Üçüncüsü, bu sizi şaşırtabilir,
11:33
fines on average, nationally, are about one and a half percent
208
693632
3493
para cezaları ortalama olarak bir kütüphanenin gelirine
11:37
of a library's operating budget.
209
697149
1880
%1,5 oranında gelir sağlıyor.
11:39
Now that can still be a lot of money.
210
699505
1810
Tabii bu hâlâ çok para demek.
11:41
If you're looking at a large library or a large library system,
211
701339
2966
Bir kütüphanede
11:44
the dollar amount can be high.
212
704329
1621
dolar miktarı fazla olabilir.
11:45
But it's an achievable cut for most libraries to absorb.
213
705974
3514
Bu çoğu gazetecinin faydalandığı
başarılı bir pay.
11:50
And finally, and maybe most importantly, fines cost us money to collect.
214
710768
5044
En önemlisi ve son olarak, cezalar para tahsilatı yapmamıza neden oluyor.
11:56
When you start to factor in all of the ways that we collect fines,
215
716395
3552
Para cezalarını toplama şekillerini düşündüğünüzde;
11:59
supplies like mailers that we send out to remind people of their fines,
216
719971
4269
hatırlatıcı görevini üstlenen mail tarzı yöntemler,
12:05
services, like collections management services,
217
725129
4131
bilgi edinme hizmetleri,
12:09
even telephone and email notifications can cost libraries money.
218
729284
3246
hatta telefon ve e-mail bildirileri için para harcanıyor.
12:13
And staff time is a huge cost for libraries.
219
733264
4045
Ve tabii mali destek gereken kadro taslağı da var.
12:17
So that our frontline staff is standing there,
220
737804
2277
Aktif kadromuz, insanlarla
12:20
talking to people about their fines, sometimes arguing with people about fines.
221
740105
3914
para cezaları hakkında konuşuyor, bazen de tartışıyor.
12:25
When we eliminate all of those pieces,
222
745077
2793
Bunların tümünü saf dışı bırakırsak,
12:27
if we got rid of fines, we might actually save money in our libraries.
223
747894
3595
cezalardan kurtulursak, parayı muhafaza edebiliriz.
12:31
Or at the very least,
224
751513
1509
Ya da en azından,
bahsettiğimiz misyonlara daha iyi uyan
12:33
we would be able to reallocate our staff time
225
753046
2222
bir takip için kadro taslağımızı yeniden tahsis edebiliriz.
12:35
to pursuits that better fit those missions we talked about.
226
755292
2774
12:40
The other thing I want everybody to come away understanding
227
760363
2787
İnsanların şu algıdan sapmasını istediğim
12:43
is that fines don't actually work to do what we think they do.
228
763174
3173
bir başka konuysa para cezaları düşündüğümüz şekilde işlemiyor.
12:46
The debate about fines --
229
766371
1242
Cezalarla ilgili çelişki --
12:47
whether we should fine, how much we should fine, it isn't new.
230
767637
3289
ceza kesmeli miyiz, ne kadar kesmeliyiz süregelen bir konu.
12:50
We've been talking about it for almost 100 years.
231
770950
2913
Yaklaşık 100 yıldır bunu konuşuyoruz.
12:54
As long as that book was overdue.
232
774307
1944
Kitabın gecikmesi suretiyle.
12:58
Study after study has shown that the reason libraries fine
233
778220
3841
Yapılan çalışmalar, bu cezanın nedenini
13:02
is because of strongly held beliefs
234
782085
2341
materyallerin zamanında geri alınmasındaki
13:04
about the effectiveness of getting materials back on time
235
784450
3278
etkililik hakkındaki güçlü inanç olduğunu
13:07
backed by no evidence.
236
787752
1467
kanıtsız ortaya koydu.
13:10
Basically, we fine because we've always fined.
237
790474
3133
Özünde ceza kesiyoruz çünkü hep yapıyorduk.
13:14
So, the best option for your libraries is to put their mission first.
238
794871
5102
Kütüphaneler için en iyi seçenek misyonlarına öncelik vermeleri.
13:20
And they will do that if their community members ask it of them.
239
800776
3690
Ve topluluk üyeleri bunu talep ederlerse, yapacaklardır.
13:24
When you leave here, I hope you'll visit your public library
240
804918
2842
Buradan ayrıldığınızda, umarım halk kütüphanesine gidersiniz
13:27
and talk to your librarians,
241
807784
1372
kütüphaneciniz ile,
13:29
talk to your neighbors and community members
242
809180
2064
kütüphane adına çalışan komşularınızla
13:31
who serve on library boards.
243
811268
1428
ve üyelerle konuşursunuz.
13:32
Tell them that you know how important literacy is
244
812720
2676
Toplumunuzdaki herkese okuryazarlığın
13:36
to everyone in your community.
245
816673
2000
ne kadar önemli olduğunu söyleyin onlara.
13:39
That if our libraries are truly for everyone,
246
819206
3817
Eğer kütüphaneler herkes içinse,
13:43
that they have to get rid of fines and embrace their entire community.
247
823047
3490
cezaları kaldırmalı ve toplumla kucaklaşmalılar.
13:47
Thank you.
248
827245
1150
Teşekkürler
13:48
(Applause)
249
828988
3059
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7