Patty McCord: 4 lessons the pandemic taught us about work, life and balance | TED

Transcriber:

Çeviri: Serap Acar Gözden geçirme: Ebrar Batmaz

I've spent the last couple of years traveling around the world

Son birkaç yılda dünyanın dört bir tarafında seyahat ettim,

giving talks to big corporations and little bitty start-ups

büyük kuruluşlardan yeni kurulan küçük işletmelere kadar

and lots of leadership teams and women's groups,

birçok liderlik takımına ve kadın grubuna konuşmalar yaptım.

and what I've been talking to people about,

I've been trying really hard to convince people

İnsanları, çalışmamızı değiştirebileceğimize

that we can change the way we work.

ikna etmek için çok çaba harcıyorum.

But every time I do a talk,

Ama her konuşma yaptığımda,

somebody comes backstage or follows me offstage

biri sahne arkasına ya da sahne dışına gelir

and says, "You know, I'm so inspired by what you say.

ve “Biliyorsun, söylediklerinden çok etkilendim.

It's so great, it makes so much sense.

Çok güzel, çok şey ifade ediyor.

But we can't."

Ama yapamıyoruz.”

"We can't because we're regulated."

“Yapamıyoruz çünkü planlı yaşıyoruz.”

"We can't because our CFO says we can't do it."

“Yapamıyoruz çünkü baş finans görevlisi böyle söylüyor.″

"We can't because we're in Europe."

“Yapamıyoruz çünkü Avrupa’dayız.”

“We can’t because we’re a service industry.”

“Yapamıyoruz çünkü hizmet sektöründeyiz.”

"We can't because we're a nonprofit."

“Yapamıyoruz çünkü kar etmiyoruz.” der.

And then last year came the pandemic.

Geçen yıl salgın çıktı.

And the pandemic changed everything all over the world.

Salgın dünya çapında her şeyi değiştirdi.

Service people started realizing that they had to suit up and wear masks

Hizmet insanları ayak uydurmaları, maske takmaları, ateş ölçmeleri

and take temperatures and wash their hands.

ve ellerini yıkamaları gerektiğini fark etti.

We had to start standing six feet apart in lines.

Sıralarda iki metre aralıklarla durmak zorunda kaldık.

We started working from home.

Evden çalışmaya başladık.

We started working virtually.

Sanal olarak çalışmaya başladık.

And we started learning all kinds of things because we had to.

Birçok çeşitli şey öğrendik çünkü mecbur kaldık.

All that muscle around innovation and flexibility and creativity

Yenilik, esneklik ve yaratıcılık etrafındaki varlığını bilmediğimiz güç

that we didn't think we had,

we had all along.

aslında hep vardı.

And we now have realized that we can.

Şimdi gücümüzün farkındayız.

So what have we learned?

Yani ne öğrendik?

I mean, what did we learn right away?

Kastettiğim şu, yakın zamanda ne öğrendik?

First of all, we learned we're not family.

İlk olarak aile olmadığımızı öğrendik.

The family is the toddler walking around behind you

Aile, hayvanla beraber Zoom aramasında arkadan yürüyen bebektir.

in the Zoom call with the pet.

The family is somebody needing their diaper changed.

Aile, bezinin değişmesine ihtiyacı olan biridir.

The family is making sure you're taking care of your mom.

Aile, annenle ilgilendiğinden emin olmaktır.

That's your family.

Bu senin ailen.

This is your team.

Bu senin takımın.

And we've also learned

Şunu da öğrendik ki, aile ve iş arasındaki ayrım dengelendi.

that that separation between family and work

has become this balancing act.

And that when we used to say,

“Pekala, bu benim iş evim ve bu benim aile evim

"Well, this is my work home and this is my family home,

and those are two completely different things,"

ve bu ikisi tamamen farklı şeyler.” dediğimizde çoğumuz için aslında aynı şey.

for many of us, it's exactly the same thing.

You're no longer at home and at work.

Artık evde ya da işte değilsin.

For many of us, work is at home and the home is --

Çoğumuz için iş evde ve ev karışık bir halde.

and it's confusing,

and it's creating a whole different level of complexity and coordination

Takım çalışma işimizi ailemizdeki işimizden ayırabildiğimizde

so that we understand that it's easier actually to work

çalışmanın aslında daha kolay olduğunu anlayalım diye

when we can separate the work that we do as a team

bambaşka bir seviyede karmaşıklık ve eş güdüm oluşturuyor.

from the work that we do in our family.

Furthermore, in order to be able to do all that,

Dahası, bunların hepsini yapabilmek için

we have to recognize that we're all adults.

hepimizin yetişkin olduğunun farkında olmamız gerekiyor.

And here's the deal about adults.

Yetişkinler hakkında bazı bilgiler:

Adults have responsibilities, adults have obligations.

Yetişkinlerin sorumlulukları vardır. Zorunlulukları vardır.

Adults have things that they have to commit to.

Yetişkinler bağlı kalmaları gereken şeylere sahiptirler.

And do you know that every single person that works for you,

Üreticilerden yöneticilere kadar sizin için çalışan her bir insanın

from the shop floor to the executive suite,

yetişkin olduğunu biliyor musunuz?

is a grown-up?

But we have been operating as if they aren't.

Ama değillermiş gibi davranıyoruz.

We operate as if only the smart adults are the people who are at the C Suite.

Sadece C takımındaki insanlar akıllı yetişkinlermiş gibi davranırız.

And as we move through the organization,

Biz organizasyonda ilerledikçe herkes biraz aptallaşıyor,

everybody sort of gets a little dumbed down

and the rules get a lot stricter

kurallar daha çok katılaşıyor ve daha fazla kontrollü olmamız gerekiyor.

and we have to have more control.

And the truth is, everybody's a grown-up,

Gerçek şu ki, herkes birer yetişkindir.

we can see it now.

Şu an bunu görebiliyoruz.

Everybody has all of these things to figure out and coordinate.

Herkesin anlamak ve iş birliği yapmak için böyle şeyleri var.

And so now we're expecting from people adult behavior.

Şimdi biz, insanlardan yetişkin gibi davranmalarını bekliyoruz.

We're now focusing on the results that matter, not the work.

Artık işe değil, önemli olan sonuçlara odaklanıyoruz.

And the way we track it now

Şimdi onu takip etme şeklimiz

is we don't walk by and see who's working.

devam etmemek ve kimin çalıştığını görmektir.

We pay attention to what people are doing.

İnsanların ne yaptığına dikkat kesiliriz.

And I think that that's always been the best metric.

Bence bu her zaman en iyi metrik oldu.

And you know what?

Biliyor musunuz?

For the first time in my life,

Hayatımda ilk defa, en iyi uygulama kavramı heba oluyor.

the concept of best practices is out the window.

And you know what?

Biliyor musunuz?

We don't care what Google's doing because we're not Google.

Google’ın ne yaptığını umursamıyoruz çünkü Google değiliz.

We don't care what some other company is doing.

Başka şirketlerin ne yaptığını umursamıyoruz.

Nobody's doing it best.

Kimse en iyisini yapmıyor.

We're all figuring it out as we go along

İlerledikçe hepimiz onu anlıyoruz

and we're figuring it out for our organizations

ve onu bu zamanda takımlarımızdaki organizasyonlarımız için anlıyoruz.

in our teams at this time.

So in order for people to deliver the right results,

Yani insanların doğru sonuçları iletmesi için,

in order for people's hard work to matter,

insanların sorunlar karşısında çok çalışması için,

it has to be in the context of what success looks like

organizasyonun için başarının benzediği bağlamda olmalıdır.

for your organization.

So if we start to think about context,

Yani bağlam hakkında düşünmeye başlarsak,

it's really important that we think about how we teach that.

bunu nasıl öğrettiğimiz hakkında düşünmemiz çok önemlidir.

If we can teach everybody in the company

Eğer şirketteki herkese kar zarar tablosunu

how to read a profit and loss statement,

okumayı öğretebilirsek,

if we can teach them what the different teams do,

Eğer onlara başka takımların ne yaptığını ve nasıl başardıklarını öğretebilirsek,

and what they're setting out to accomplish,

then people within their own small teams,

o zaman insanlar kendi küçük takımlarında

and within themselves,

ve kendi içlerinde onlar için neyin mükemmel göründüğünü anlayabilirler.

can figure out what excellence looks like for them.

And so then we can start operating relatively independently

Sonra bütün bir organizasyon olarak nispeten bağımsız bir şekilde

as a whole organization

faaliyete başlayabiliriz

because we're all moving in the same direction,

çünkü hepimiz aynı şeyleri yapmaya çalışarak

trying to do the same thing.

aynı yönde hareket ediyoruz.

And there's a really critically important part of making that work,

Bu işi yapmanın çok önemli bir parçası var

and that's communication.

ve o iletişimdir.

And everything about communication has changed.

İletişim ile alakalı her şey değişti.

We tend to think

İletişimin yukarıdan aşağı bu şelale olduğunu düşünmeye meyilliyizdir.

that communication is this waterfall from the top to the bottom.

The executives would tell somebody and the next level would tell somebody

Yöneticiler birine söyleyebilir, sonrakinde başkalarına söyleyebilir,

and we'd go all the way down to the shop floor

dükkan katına kadar giderdik ve herkes ne olduğunu anlardı.

and everybody would understand what's going on.

Well, it may not have worked that well then,

Yine de o zaman çok iyi çalışmayabilirdi

but it certainly doesn't work that well now.

ama şu an kesinlikle o kadar iyi çalışmaz.

So now we have to recognize it's a different heartbeat.

Yani şimdi onun farklı bir kalp atışı olduğunu tanımamız gerekiyor.

What has it been before and what should it be now?

Daha önce neydi ve şimdi ne olmalı?

How do we make sure that the messages are clear and consistent?

Mesajların açık ve tutarlı olduğundan nasıl emin olabiliriz?

Because that's how people operate.

Çünkü bu insanların nasıl çalıştığıdır.

That's how those adults who get the freedom

Özgürlüklerini ve en iyi çalışmanın verimli sonuçlarını

and the responsibility to produce great results operate best

üretme sorumluluğunu elde eden yetişkinlerin

is when they understand

en iyi kararları almak için

what they need to know in order to make the best decisions.

ne bilmeleri gerektiğini ne zaman anladığıdır.

So that communication,

Yani bu iletişim,

that skill around being a great communicator

iyi bir iletişimci olmakla şekillenen bu yetenek,

is something that each of us needs to get better at.

her birimizin daha da iyi olmamızın gerektiği bir şey.

One of the things we have to do

Yapmamız gereken şeylerden biri

is think about what the right discipline is for that.

bunun için doğru disiplinin ne olduğunu düşünmektir.

If you used to communicate to your team by walking by

Eğer iletişim kurmak için takımınızın yanından yürüyerek geçip

and asking how they're doing or if they had heard something,

nasıl yaptıklarını veya bir şey duydular mı diye soruyorsanız,

you're going to have to schedule that now,

bunu şimdi planlamanız gerekecek ve bu disiplinli olmalı.

it's going to have to have discipline.

We've got to check in with the people on the shop floor

Duymaları gereken şeyi duyduklarından emin olmak için

to make sure they're hearing what they need to hear

atölyedeki insanlarla görüşmeliyiz.

because it's not going to automatically happen.

Çünkü kendiliğinden olmayacak.

One of the ideas I have

Fikirlerimden bazıları her günün sonunda nelerin işe yarayıp

is just jot down at the end of every day

a sentence of what worked and what didn't work.

nelerin yaramadığını bir cümleyle not etmektir.

And you don't have to look at it for a month.

Ona bir ay göz atmak zorunda değilsin.

But when you look back, over a month, you want to look for,

Ama geriye baktığında, bir ay sonra bakmak isteyeceksin.

"Wow, that was surprising.

“Vay be, bu şaşırtıcı.

I didn’t really think that would be as effective as it is.”

Bunun bu kadar etkili olacağını gerçekten düşünmüyordum.”

Or maybe it would be, like, "We keep trying to have

Ya da belki, “Bunu Zoom’da şahsen toplantıda

this in-person meeting in Zoom,

yapmaya çalışıyoruz ve telefonda 14 kişinin olduğu

and it turns out

that there's 14 people on the call and only two of them are talking.

fakat sadece ikisinin konuştuğu ortaya çıktı.

Maybe it's an email."

Belki bu bir e postadır.”

So we have to rethink all of the ways, not just the work we're doing,

Yani tüm yolları tekrar düşünmemiz gerekiyor, sadece yaptığımız işi değil,

but the ways we're doing it.

nasıl yaptığımızı da.

So now I'm starting to hear a lot of nostalgia

Yani şimdi eskiden olduğu gibi birçok nostalji duymaya başlayacağım.

around the way it used to be.

There are things we aren't doing now that don't matter.

Şu anda yapmadığımız önemli olmayan şeyler var.

Maybe we don't need to go back for five levels of approval.

Belki de beş onay seviyesi için geri dönmemize gerek yoktur.

Maybe we don't need to go back and do that annual performance review.

Belki dönmemize ve yıllık performans incelemesi yapmamıza gerek yoktur.

Maybe we don't need to do a whole bunch of things

Belki de iş yapışımızın bir parçası olan

that were part of the way we do business

ve bir fark yaratmayan birçok şey yapmamıza gerek yoktur.

that just aren't making a difference.

You know what?

Ne var biliyor musunuz?

The way we used to do it not only is not the way of the future,

Eskiden bunu yapışımız sadece geleceğin yolu değil,

but we're discovering so many wonderful things right now.

hem de şu anda pek çok harika şey keşfediyoruz.

Let's not lose it.

Onu kaybetmeyelim.

We want to create a new organization, new workforce,

Bu gücü kullanarak ilerleyerek öğrendiğimiz her şey hakkında

that's excited about taking all of the things that we've learned

heyecanlı yeni bir organizasyon,

using that muscle, going forward.

yeni bir iş gücü oluşturmak istiyoruz.

One of the most important things that we can do

Yapabileceğimiz en önemli şeylerden biri

is realize the things that we aren't doing now.

şu an yapmadığımız şeylerin farkına varmaktır.

The stuff that we've stopped doing and not go back and do it again.

Yapmayı bıraktığımız ve geri dönüp yapmadığımız şeyler.

What if we don't go back?

Ya geri dönmezsek?

What if we go forward and rethink the way we work?

Ya ilerlersek ve çalışma şeklimizi gözden geçirirsek?

Thank you.

Teşekkür ederim.