Mads Tang-Christensen: The brain science of obesity | TED

54,345 views ・ 2021-12-13

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Transcriber:
0
0
7000
Çeviri: Egemen İpek Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
Have you ever wondered why a pair of siblings
1
12196
2960
Acaba neden iki kardeş aynı ebeveynlerle
00:15
living in the same house with the same parents,
2
15196
3680
aynı evde yaşıyor ve aynı yemekleri yiyor olsalar da
00:18
with the same food,
3
18916
1400
ağırlık spektrumunun
00:20
sometimes end up in opposite sides of the weight spectrum?
4
20316
3560
iki ayrı ucunda bulunabiliyorlar hiç merak ettiniz mi?
00:24
My name is Mads
5
24916
1400
Ben Mads
00:26
and for the last 25 years,
6
26316
1800
ve son yirmi beş yıldır
00:28
I've been studying what we eat, when we eat and how much we eat.
7
28116
4680
neyi, nerede ve ne kadar yediğimizi araştırıyorum.
00:32
And probably more importantly,
8
32836
1640
Daha da önemlisi
00:34
I've been studying how each of our unique bodies
9
34516
2400
bize özgün bedenlerimizin aynı gıdalara
00:36
responds differently to the same food and the same environment.
10
36956
4240
ve çevre koşullarına nasıl farklı tepkiler verdiğini araştırıyorum.
00:41
To be more precise, I study obesity.
11
41196
2840
Daha açık konuşmak gerekirse obeziteyi inceliyorum.
00:46
During my training as an MD, PhD,
12
46316
2240
Doktora eğitimim sırasında,
00:48
I was very fascinated by a series of experiments done by Barry Levin.
13
48596
3600
Barry Levin tarafından gerçekleştirilen bir dizi deney ilgimi çok çekmişti.
00:53
He took 100 rats and subjected them to high-fat feeding.
14
53196
3760
Levin yüz fareyi yağ oranı yüksek gıdalarla besledi.
00:58
After months of feeding,
15
58516
1600
Aylarca süren besleme sonrasında
01:00
he ended up with a bell-shaped curve
16
60116
2360
ağırlık verilerinin
bir çan eğrisi şeklinde dağıldığını,
01:02
and a weight distribution
17
62516
1400
01:03
with some skinny rats and some obese rats
18
63956
3040
bazı farelerin zayıf, bazılarının obez
ve bazılarının da normal olduğunu gözlemledi.
01:07
and some in the middle.
19
67036
1560
01:08
What he then did was to take the skinny rats
20
68636
2840
Ardından zayıf fareleri bir gruba ayırdı
01:11
and breed them among themselves,
21
71516
1920
ve kendi aralarında çiftleştirdi.
01:13
and the heavy rats.
22
73436
1280
Kilolu fareleri de
01:14
And he bred those among themselves.
23
74756
1840
kendi aralarında çiftleştirdi.
01:16
And after rounds of breeding, he ended up with two distinct populations:
24
76636
4480
Birkaç çiftleşme evresi sonucunda elinde iki farklı popülasyon oluştu:
01:21
a diet-resistant rat
25
81116
2280
beslenme türüne dirençli fareler
01:23
and an obesity-prone rat.
26
83396
1800
ve obeziteye yatkın fareler.
01:26
And here's the really interesting part.
27
86556
2480
İş burada ilginçleşmeye başlıyor.
01:29
Then he took the skinny or the obese,
28
89076
2520
Zayıf ya da kilolu fareleri aldı
01:31
and either massively over- or underfed them.
29
91636
3280
ve onları ya çok fazla ya da çok az besledi.
01:36
And their weight would, of course, go up and down
30
96076
2560
Farelerin ağırlıkları doğal olarak
01:38
depending on the dietary regimen.
31
98676
2320
rejime göre artıp azaldı.
01:41
But it was as if the little bodies would remember the same old weight trajectory.
32
101996
5400
Ancak sanki farelerin küçük vücutları eski ağırlık verilerini hatırlıyorlardı.
01:47
So once the dietary regimen was stopped,
33
107396
3240
Beslenme rejimi sonra erdiğinde
01:52
the rats went right back to the initial weight trajectory.
34
112316
3400
fareler ağırlık verilerinde ait oldukları ilk noktaya geri dönüyorlardı.
01:57
It was like as if you could dress up the obese rat
35
117716
3720
Sanki obez bir fareyi alıp
02:01
in a skinny sheep's clothing.
36
121436
2040
zayıflatabiliyorduk
02:03
But the obese rat nature was still scratching to get out.
37
123516
3240
ama farenin obez doğası dışarı çıkmaya çalışıyordu.
02:07
The same thing applies to humans.
38
127956
1920
Aynı şey insanlar için de geçerli.
02:10
If you take a thousand kids and weigh them,
39
130676
2040
Eğer binlerce çocuğu alıp tartarsanız,
02:12
their weight will also be distributed in a bell-shaped curve.
40
132756
3800
ağırlık verileri bir çan eğrisi oluşturacaktır.
02:16
Some skinny, some in the middle and some heavy.
41
136596
3120
Bazıları zayıf, bazıları normal bazıları da kilolu çıkacaktır.
02:20
We know that some of the skinny kids will remain skinny throughout life,
42
140876
5440
Zayıf çocukların arasından bazılarının zayıf olmaya devam edeceklerini,
02:26
and some of the obese kids will stay obese throughout life.
43
146316
3400
bazı obez çocukların da obez kalacaklarını biliyoruz.
02:30
You could argue that their weight, to some degree, has been predetermined.
44
150876
5000
Ağırlıklarının bir nebze önceden belirlenmiş olduğunu söyleyebilir,
02:36
You could also argue that obesity is a disease.
45
156956
3240
ya da obezitenin bir hastalık olduğunu savunabilirsiniz.
02:40
Wait, did I just say that obesity a disease?
46
160196
3200
Bir saniye, obeziteye bir hastalık mı dedim?
02:43
Yes.
47
163396
1280
Evet.
02:44
There's actually data and science that shows that.
48
164716
2720
Aslında buna işaret eden bilimsel veriler mevcut.
02:48
And I've made it my audacious life goal to come up with a solution
49
168396
4640
Hayatımı cesurca buna bir çözüm üretebilmeye,
02:53
to prevent, treat or even cure obesity.
50
173076
3720
obeziteyi önlemeye, tedavi etmeye, hatta kesin bir çare bulabilmeye adadım.
02:57
Let me explain.
51
177516
1640
Açıklamama izin verin.
02:59
In the early 1980s and 1990s,
52
179156
2760
80′ler ve 90′ların başlarında
03:01
obesity was considered a potential global problem,
53
181956
3600
obezite potansiyel bir küresel sorun olarak görülüyordu.
03:05
a global problem of a magnitude
54
185596
1800
Sorun o kadar büyüktü ki
03:07
that led WHO in the end of 1990s
55
187396
3280
Dünya Sağlık Örgütü 90′ların sonunda
03:10
to declare obesity a global pandemic.
56
190716
2720
obezitenin küresel bir salgın olduğunu ilan etti.
03:13
And I probably don't have to tell you why.
57
193436
2680
Bunun nedinini anlatmama gerek var mı?
03:16
Higher rates of diabetes, hypertension, cardiovascular disease, even some cancers,
58
196116
6640
Obezite diyabet, hipertansiyon kardiyovasküler hastalıklar,
hatta bazı kanser türleri,
03:22
osteoarthritis and a clear link to mental conditions such as depression.
59
202796
4320
osteoartrit ve depresyon gibi mental hastalıklarla belirgin bir ilişki içinde.
Obez bireylerin sayısı arttıkça bu hastalıklara yakalanan
03:28
So as the number of obese individuals grew,
60
208196
3280
03:31
so did the number of people suffering from these diseases.
61
211516
2920
bireylerin sayısı da artmaya başladı.
03:35
Today, more than 50 percent of the US adult population
62
215316
4640
Bugün, Birleşik Devletler’de yetişkin nüfusun yüzde ellisinden fazlası
03:39
are living with obesity or overweight.
63
219996
2400
obezite ya da aşırı kiloyla yaşıyor.
03:43
From a health perspective, that is devastating.
64
223796
2880
Sağlık çerçevesinden bakıldığında manzara bir hayli kötü.
03:48
But it's not only a US problem.
65
228116
2600
Bu yalnızca Birleşik Devletler’e has bir sorun da değil.
03:50
The obesity surge has made obesity a global health problem.
66
230756
4800
Hızla yayılması, obeziteyi küresel bir sağlık sorunu hâline getirdi.
03:56
Many inside and outside the medical community
67
236756
2920
Tıp dünyasının içinde ya da dışında olması fark etmeksizin
03:59
believe obesity is not a disease.
68
239716
2440
birçok insan obeziteyi bir hastalık olarak görmüyor.
04:02
They believe that obesity is a condition,
69
242156
2640
Obezitenin bir hastalık olmadığına,
04:04
a condition brought about by too much eating
70
244836
3160
çok yemek ve az hareket etmekten kaynaklanan
04:08
and too little exercise.
71
248036
1480
bir durum olduğuna inanıyorlar.
04:10
As a matter of fact, a lot of people living with obesity think that too.
72
250556
4080
Aslına bakarsanız, obezite ile yaşayan birçok insan da böyle düşünüyor.
04:14
They believe that their weight is 100 percent their own fault,
73
254676
4440
Yüksek kiloda olmalarının tamamen kendi suçları olduğunu inanıyorlar;
04:19
which can lead to self-blame and low self-esteem,
74
259116
4280
bu da kendilerini suçlamalarına, özgüvenlerini kaybetmelerine,
04:23
and perhaps even shame or stress eating,
75
263396
3200
belki de utanca ve stres tabanlı yeme sorunlarına yol açıyor
04:26
which is both heartbreaking, as well as counterproductive.
76
266636
3480
ki bu hem insanın kalbını kıran hem de amacımıza ters düşen bir durum.
04:31
But where is the scientific proof that obesity is a disease?
77
271436
3360
Peki obezitenin bir hastalık olduğunu kanıtlayan bilimsel veriler nerede?
04:35
Well, medically speaking, there's many ways to define disease,
78
275956
4680
Hastalık kavramını tıbben tanımalamanın birçok yöntemi var.
04:40
but let me give you just three examples.
79
280676
3480
Size yalnızca üç örnekle açıklayayım.
04:44
As a process that impairs your functionality
80
284156
3120
Bir, bireyin işlevselliğini engelleyen ve ortalama yaşam süresini
04:47
and reduces life expectancy -- obesity, check.
81
287276
3720
azaltan bir süreç olarak tanımlanabilir. Obeziteye bir tik attık.
04:52
You can define disease as a process
82
292156
2960
İki, bireyi diğer hastalıklara daha duyarlı hâle getiren
04:55
that leaves you more susceptible to other diseases or causes disease.
83
295116
3840
ya da bir hastalığa neden olan bir süreç olarak tanımlanabilir.
04:58
Obesity, check.
84
298996
1720
Obeziteye bir tik daha attık.
05:01
Or you can define disease as a genetic impairment
85
301636
3800
Üç, bireyin bedensel işlevselliğini kaybetmesine neden olan
05:05
that leads to functional impairment,
86
305436
2840
genetik bir sorun olarak tanımlayabiliriz.
05:08
like, for instance, a duplication of genes on chromosomes.
87
308276
3720
Mesela kromozomlarda görünen çift gen kopyalanması gibi.
05:12
There is clear evidence
88
312036
1320
Kanıtlar karşımızda.
05:13
that a single gene mutation can lead to obesity,
89
313356
3040
Tek bir gen mutasyonu bile obeziteye yol açabiliyor;
05:16
such as, for instance, leptin deficiency and POMC deficiency.
90
316396
3480
tıpkı leptin ve POMC eksikliğinde olduğu gibi.
05:20
We also have two-three genes leading to obesity.
91
320836
3880
Obeziteye neden olan iki-üç gen var.
05:24
And it's my prediction that we, by the year 2030,
92
324756
3520
Ben, 2030 yılına kadar obezitenin büyük bir kısmını
05:28
will be able to explain most obesity by the genetic makeup of the individual.
93
328276
5480
bireyin genetik kompozisyonu üstünden açıklayabileceğimizi öngörüyorum.
05:34
So obesity as a disease by this measure, check.
94
334836
3560
Bu açıdan obezite bir hastalık mı? Bir tik daha attık.
05:40
Let me be clear.
95
340036
1240
Açık konuşmak gerekirse
05:42
We humans have had the same genes for decades.
96
342356
2800
biz insanlar on yıllardır aynı genlere sahibiz.
05:45
And just recently, obesity has become a bigger problem.
97
345996
3560
Ancak obezite yalnızca son yıllarda büyük bir sorun olmaya başladı.
05:49
How do we then explain that?
98
349596
1360
Bunu nasıl açıklayabiliriz?
05:52
One obvious thing is actually food, especially calorie-rich food,
99
352036
5280
Bariz ortada olan etmenlerden biri gıda özellikle kalorisi yüksek gıdalar
05:57
which is much more readily available.
100
357316
2000
bu gıdalara erişmek oldukça kolay.
06:00
It's relatively easy and also relatively cheap
101
360236
3200
Günlük kalori ihtiyacımızı
06:03
to eat your entire daily need of calories by a fast food or big soft drinks.
102
363436
7000
fast food ve meşrubat tüketerek karşılamak nispeten kolay ve ucuz.
06:11
So genes do play a role,
103
371836
2320
Genlerimizin bir etkisi var
06:14
but the environment also plays a huge role.
104
374156
2360
ama çevre koşulları çok daha ciddi bir rol oynuyor.
06:17
The overabundance of calories in certain communities
105
377716
2480
Aşırı kalori bolluğu bazı toplumlar için kısmen yeni bir olgu
06:20
is a relatively new thing,
106
380196
1480
06:22
and our genes haven't quite adapted yet.
107
382396
2040
ve genlerimiz henüz buna tam anlamıyla uyum sağlamış değil.
06:25
In the history of feast and famine,
108
385636
2000
Bolluk ve kıtlık dolu tarihimizde
06:28
genetic selection has prepared us much better for famine,
109
388516
4040
genetik seçilim bizi daha ciddi bir kıtlığa karşı hazırladı.
06:32
and for good reason.
110
392596
1640
Bunun da iyi bir nedeni var.
06:34
Starvation is bad,
111
394236
2320
Açlık kötüdür.
06:36
but you could also argue obesity is bad.
112
396596
2680
Obezitenin de kötü olduğunu söyleyebilirsiniz.
06:39
And if obesity is a disease,
113
399276
2480
Eğer obezite bir hastalıksa
06:41
how do we then prevent, treat or even cure it?
114
401796
4440
onu nasıl önleyecek, nasıl tedavi edecek, ona nasıl çare bulacağız?
06:46
I believe that the brain holds the key.
115
406236
2560
Anahtarın beynimizde olduğuna inanıyorum.
06:50
I have always been fascinated
116
410076
1720
Beynimizin ayrı bölgelerindeki
06:51
with how small electrical signals in discrete parts of the brain
117
411836
4960
küçük elektrik sinyallerinin davranış biçimlerimizi
06:56
lead to big behavioral changes.
118
416836
2160
nasıl etkilediği beni daima büyülemiştir.
06:59
And my study of the brain led me to Glucagon-Like Peptide 1,
119
419916
5120
Beyin üstündeki çalışmalarım beni Glucagon-Like Peptit 1′e götürdü
07:05
or GLP-1 for short.
120
425076
1320
yani kısaca GLP-1.
07:07
GLP-1 is a hormone and a signal molecule
121
427276
3320
GLP-1 bir hormon ve sinyal molekülüdür.
07:10
that is produced both in the gut and in the brain.
122
430636
3440
Hem beyinde hem de bağırsakta salgılanır.
07:15
The brain speaks to the gut and the gut speaks to the brain.
123
435436
4800
Beyin bağırsakla, bağırsak da beyinle konuşur.
07:20
Yes, that's right.
124
440236
1680
Evet. Aynen öyle.
07:21
Your belly and your brain are literally connected.
125
441956
3600
Karnınız ile beynimiz tam anlamıyla birbirlerine bağlılar.
07:25
Our research led us to see that GLP-1 has an effect on nerve cells
126
445596
3840
Araştırmamız bize GLP-1′in yemek yeme kararı alan bölgelerdeki
07:29
sitting in areas that control whether we eat or not.
127
449436
2760
sinir hücreleri üstünde doğrudan etkili olduğunu gösteriyor.
07:32
So, for instance, if we increase the level of GLP-1,
128
452996
4440
Yani GLP-1 seviyelerini artırdığımızda, vücudun yemek yeme
07:37
the body's desire to eat or overeat food gets turned off.
129
457436
3800
ya da aşırı yeme arzusu ortadan kalkıyor.
07:42
GLP-1 serves as the full signal in your car's gas tank.
130
462756
5000
GLP-1 arabanızdaki benzin ibresiyle aynı işlevi görüyor.
07:47
I've spent years and decades mapping the circuitry of GLP-1
131
467796
5360
Yıllarımı GLP-1′in yapısının haritasını çıkarmaya,
07:53
and how GLP-1 interacts with other signal molecules and hormones.
132
473156
4520
diğer sinyal molekülleri ve hormonlarla arasındaki etkileşimi bulmaya adadım.
07:58
All of these things go together and control food intake,
133
478356
4880
Hepsi bir arada çalışıyor ve gıda tüketimini,
08:03
body weight and the control of eating behavior.
134
483236
3360
vücut ağırlığını ve yeme alışkanlıklarını kontrol ediyorlar.
08:06
And what does that all mean?
135
486636
1560
Peki bunlar ne anlama geliyor?
08:08
Well, today, we have engineered and studied the molecule,
136
488196
4920
Bugün, molekülün mühendisliğini yaptık ve onu inceledik.
08:13
so we now have a molecule
137
493116
1640
Yani elimizde
08:14
that can lead to a significant weight loss.
138
494796
2760
bize ciddi kilo kaybı sağlayabilecek bir molekül var.
08:17
Obviously, GLP-1 is not the whole answer.
139
497596
2960
GLP-1′in tek başına bir cevap niteliği taşımadığına şüphe yok.
08:22
We and others have discovered numerous hormones
140
502676
3600
Biz ve bizim gibi diğerleri vücut ağırlığı ve gıda tüketimi üstünde
08:26
and other signal molecules
141
506276
1440
büyük etkilere sahip olan
08:27
that are also pivotal for the regulation of food intake and body weight.
142
507756
4480
birçok hormon ve sinyal molekülleri keşfettik.
08:32
And it may end up
143
512236
1320
Üstelik
08:33
that these signal molecules and hormones are even more important than GLP-1.
144
513596
4280
bu hormon ve sinyal molekülleri GLP-1′den daha büyük rol oynuyor olabilir.
08:39
So ...
145
519356
1280
Kısacası...
08:41
There's plenty for us to do.
146
521396
2400
Yapmamız gereken daha çok şey var.
08:43
There's still plenty for us to explore.
147
523836
1880
Keşfedeceğimiz daha çok şey var.
08:46
So this is not the end.
148
526996
2200
Yani bu macera henüz bitmedi.
08:49
It's not even the beginning to the end.
149
529196
2040
Bu henüz sonun başlangıcı bile değil.
08:51
But perhaps this may be the end to the beginning.
150
531236
3520
Belki de başlangıcın sonudur.
08:55
We may have a massive weight crisis on the planet today,
151
535676
3360
Gezegenimizde devasa bir obezite krizi olabilir
08:59
but the good news is we are on the right path.
152
539076
3000
ama en azından doğru yoldayız.
09:03
We now have solutions for people living with obesity,
153
543516
2920
Obezite ile yaşayan bireylere artık çözüm sunabiliyoruz.
09:06
and the next steps will be to understand even better
154
546436
3480
Önümüzdeki adımlar, obezite ile yaşayan insanların
09:09
the problems people living with obesity are facing.
155
549956
3080
sorunlarını çok daha iyi anlamak olacak.
09:14
To understand even better how genes and environment play together.
156
554156
4120
Genlerin ve çevresel koşulların etkilerini daha iyi anlamak olacak.
09:19
And understand, finally, how all these things come together
157
559396
3640
Son olarak hepsinin bir araya gelip
09:23
and determine our body weight.
158
563076
2080
kilomuzu nasıl belirlediğini anlamak olacak.
09:25
Then, and maybe just then,
159
565156
3040
Belki o zaman, ancak o zaman
09:28
we will be able to come up with a prevention,
160
568196
4160
diğer kronik hastalıklarla mücadele ettiğimiz gibi
09:32
a treatment or even a cure
161
572356
2080
obezite hastaları için de
09:34
for people living with obesity,
162
574436
1800
önlem alabilmek,
09:36
like we strive for with any other chronic disease.
163
576236
4120
tedavi geliştirebilmek ya da çare bulabilmek mümkün olabilecek.
09:40
And this -- this still remains our audacious life’s goal.
164
580356
4400
Ve bu-- bu hâlâ bizim hayatımızın cesur amacı olmaya devam edecek.
09:45
Thank you.
165
585556
1240
Teşekkürler.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7