What if the poor were part of city planning? | Smruti Jukur Johari

179,781 views ・ 2020-02-28

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Burakhan Uçar Gözden geçirme: Can Boysan
00:13
What is our imagery of cities?
0
13032
2610
Şehir denildiğinde aklımıza nasıl bir görüntü gelir?
00:16
When we imagine cities,
1
16016
1809
Şehir denildiğinde genellikle, kafamızda böyle bir yer canlanır.
00:17
we often imagine it to be something like this.
2
17849
2976
00:21
But what if what you're looking at is just half a picture,
3
21587
4191
Peki, ya resmin sadece yarısına bakıyorsanız
00:25
but there is a city within the city.
4
25802
2626
ve aslında şehrin içinde bir şehir daha varsa.
00:29
This part of the city is often seen as slums,
5
29929
2905
Şehrin bu tarafı genellikle kenar mahalle, gecekondu,
00:32
squatters, informal,
6
32858
2021
şehirden bağımsız bir yermiş gibi görünür.
00:34
and people living here are called illegal, informal,
7
34903
3190
Burada yaşayan insanlara da, kaçak, yolsuzluk yapan,
00:38
criminals, beneficiaries, supplicants, etc.
8
38117
3087
suçlu, lehtar gibi sıfatlar takılır.
00:42
But in reality,
9
42149
1426
Fakat işin gerçeği, bu insanların
00:43
these are poor people with no choices.
10
43599
3063
seçme şansı olmayan, yoksul insanlar olması.
00:47
Poverty is a vicious cycle.
11
47702
2064
Yoksulluk bir kısır döngüdür.
00:49
If born poor, it can take three or more generations
12
49790
2968
Eğer fakir doğduysanız, kurtulmanız için üç ya da daha fazla nesil gerekir.
00:52
to escape one.
13
52782
1150
00:54
Many are forced in this cycle without choices,
14
54521
3026
Birçok kişi, seçim hakkı sunulmaksızın bu döngüde yaşamaya zorlanıyor.
00:57
to live on pavements,
15
57571
2919
Yaya kaldırımlarında,
01:00
along train tracks,
16
60514
2031
tren raylarında,
01:03
in dumping grounds,
17
63765
1785
çöp döküm alanlarında,
01:06
along rivers,
18
66463
2199
nehir yataklarında,
01:08
swamps and many such unlivable spaces,
19
68686
3063
bataklıklar ve daha nice temel altyapısı olmayan,
01:11
without clean water, toilets or housing.
20
71773
2928
akıl almaz yerlerde yaşamaya.
01:15
But these places are not unfamiliar to me,
21
75841
2564
Fakat buralar benim için tanıdık yerler.
01:18
because since the age of six, I accompanied my father, a doctor,
22
78429
4301
Çünkü altı yaşından itibaren doktor olan babamın,
01:22
who treated patients in the slums of Bombay.
23
82754
2974
bir süre Bombay gecekondularında hastaları tedavi etmesine yardım ettim.
01:25
Growing up, I would help him carry his bag of medicines
24
85752
2984
Derslerden sonra ilaç torbaları taşıyordum
01:28
after school lessons --
25
88760
1174
01:29
I loved doing that.
26
89958
1267
ve bunu yapmayı seviyordum.
01:31
Wanting to do something about these habitats,
27
91744
2532
Bu alışkanlıklarla bağlantılı bir şey yapmak istediğim için
01:34
I decided to become an architect.
28
94300
2697
mimar olmaya karar verdim.
01:37
But quite early on, I realized
29
97577
2286
Fakat daha işin başında, mimarlığın güzelliğinin
01:39
that the beauty of architecture was only for the rich.
30
99887
3156
yalnızca zenginler için olduğunu fark ettim.
01:43
So I decided to do urban planning
31
103782
3413
Bu nedenle şehir planlaması yapmaya karar verdim
01:47
and joined an NGO in India that works with the urban poor
32
107219
3404
ve şehirdeki fakir insanlarla çalışan Hindistan'daki bir STK'ye katıldım.
01:50
who organize themselves to access basic services,
33
110647
2986
Kendileri, şehirdeki fakir insanlara; su, hijyen ve barınma gibi temel ihtiyaçları
01:53
such as water, sanitation and housing, for the poor living in cities.
34
113657
3674
sağlayabilmek adına organize eden bir topluluk.
01:58
Now I spent 10 years of my life in professional education, in learning,
35
118228
5699
10 yılımı profesyonel eğitime ve öğrenmeye,
02:03
and then five years in unlearning it.
36
123951
2467
sonrasında ise 5 yılımı öğrendiğimi unutmaya harcadım.
02:06
Because I realized
37
126815
2246
Çünkü anladım ki
02:09
that all my training in architecture, design and planning
38
129085
3349
mimarlık, tasarım ve planlama dallarındaki bütün eğitimim
02:12
failed ground realities.
39
132458
2095
gerçekçilikten yoksundu.
02:15
And this is where I learned the power of choice.
40
135879
3618
Seçim yapmanın gücünü bu noktada öğrendim.
02:20
I unlearned many things,
41
140069
1975
Bildiğim birçok şeyden vazgeçtim
02:22
but there are two myths about the poor
42
142068
1840
fakat birlikte yaşadığımız fakir insanlarla ilgili
02:23
that I would like to share that we live with.
43
143932
2693
sizlerle paylaşmak istediğim iki efsane hariç.
02:27
The first myth is a perception
44
147619
2024
İlki, fakir insanların şehirlere göç etmesinin
02:29
that migration of poor people into cities is a problem.
45
149667
3428
problem olduğu gibi bir algının olması.
02:34
Is migration really a choice?
46
154572
2332
Göç, gerçekten bir seçim midir?
02:37
My mentor Sheela Patel
47
157831
2032
Danışmanım Sheela Patel,
02:39
asked to those who think of this as a problem,
48
159887
3523
bu durumu bir problem olarak görenlere,
02:43
"Go ask your grandfather where he came from," she says.
49
163434
3396
"Gidin sorun bakalım dedeleriniz nereden gelmiş." der.
02:49
So what do poor people do when they migrate in cities?
50
169798
3135
Peki, fakir insanlar şehirlere göç edince ne yapıyorlar?
02:52
Let me share an example.
51
172957
1600
Size bir örnek vereyim.
02:55
This is the Mumbai International Airport.
52
175188
2421
Burası Mumbai Uluslararası Havalimanı.
02:57
All that you see in blue are large informal settlements around it.
53
177633
3722
Mavi olarak gördükleriniz gayri resmi yerleşim yerleri.
03:01
Close to 75,000 people live here.
54
181862
2892
Yaklaşık 75 bin insan buralarda yaşıyor.
03:05
So who are these people that work silently in hotels, restaurants,
55
185445
5306
Peki, otellerde, restoranlarda, evlerde sessizce çalışan, bebek bakıcılığı yapan,
03:10
as laborers, babysitters, house helps
56
190775
3302
işçilik yapan ve şehirlerdeki işleyişin aksamadan devam etmesi için gerekli olan
03:14
and countless other jobs
57
194101
1651
03:15
that we need for cities to function without a glitch?
58
195776
2746
birçok sayısız işte çalışan bu insanlar kim?
03:19
And where do they live?
59
199133
1533
Ve nerede yaşıyorlar?
03:21
In most cities, they live in slums.
60
201165
2872
Çoğu şehirde gecekondularda yaşıyorlar.
03:25
So let us think again.
61
205204
1524
O halde tekrar düşünelim.
03:27
Do we want poor people to stop migrating in our cities?
62
207204
2933
Hâlâ fakir insanların şehrimize göç etmesine karşı mıyız?
03:31
What if they had a choice of not to?
63
211278
2761
Ya gelmemek gibi bir şansları olsaydı?
03:35
The second myth is my personal experience.
64
215730
4063
Bahsedeceğim ikinci efsane ise kişisel bir deneyimim.
03:40
It's this attitude that we professionals know better.
65
220188
3734
Bu, biz profesyonellerin daha iyi bildiği şeklinde bir tutumun olması.
03:44
We professionals love to make choices for others,
66
224688
2946
Biz profesyonellerin, başkalarının yerine seçim yapmayı sevmesi.
03:47
especially for the poor.
67
227658
1865
Özellikle de fakir insanların yerine seçim yapmak.
03:49
Let me share an experience.
68
229547
1800
Size yaşadığım bir olayı anlatayım.
03:52
In a workshop that looked at designing 250 new houses for poor families
69
232349
4301
Yakındaki bir gecekondudan, fakir aileler için 250 yeni ev yapmayı
03:56
from a slum nearby,
70
236674
1905
planladığımız bir atölyede,
03:58
there were different building materials that were presented,
71
238603
3487
bize farklı yapı malzemeleri sunulmuştu.
04:02
ranging from papier-mâché, cardboard, honeycomb, etc.,
72
242114
3548
Kartonpiyer, mukavva, bal peteği yapısı gibi her çeşit vardı.
04:05
simply because they were affordable.
73
245686
1963
Hesaplı oldukları için bu malzemeler seçilmişti.
04:08
But there was this one idea that was of shipping containers.
74
248646
3571
Fakat ortaya nakliye konteynerleri fikri atılmıştı.
04:13
Now we immediately approved of it,
75
253370
1659
Anında kabul etmiştik.
04:15
because we thought it was sustainable, scalable, affordable.
76
255053
3682
Çünkü sürdürülebilir, ölçeklenebilir ve hesaplı olduğunu düşünmüştük.
04:19
But during this presentation,
77
259553
1881
Ancak sunum sırasında gecekonduda yaşayan bir bayan
04:21
a lady from the slum humbly spoke up.
78
261458
2466
mütevazi bir şekilde söz istedi.
04:24
And she asked the presenter,
79
264545
2501
Ve konuşmacıya bir soru sordu:
04:27
"Would you choose to live in it?"
80
267070
1942
"Siz burada yaşamak ister miydiniz?"
04:29
(Laughter)
81
269458
1420
(Gülüşmeler)
04:31
"If not, then why did you think we would?"
82
271514
2991
"Eğer cevabınız hayır ise, neden bizim isteyeceğimizi düşündünüz?"
04:35
Now this was a personal unlearning moment for me,
83
275704
2873
O an, bildiklerimden vazgeçtiğim bir andı.
04:38
where I realized that poverty only changes affordability --
84
278601
3468
Çünkü fakirliğin, yalnızca bütçeyi değiştirdiğini,
04:42
it does not change aspirations.
85
282093
2067
istekleri değiştirmediğini fark etmiştim.
04:45
Now poor people have lived in temporary structures all their life.
86
285268
4015
Fakir insanlar hayatları boyunca geçici yerlerde yaşamıştır.
04:49
They go from wall to wall,
87
289307
1532
Tuğladan, tenekeye sürekli farklı yapılar kullanmışlar.
04:50
moving from bricks to tin.
88
290863
1909
04:53
They move from building from bamboo,
89
293307
2143
Bambudan, branda çarşaftan, plastikten yapma yapılardan;
04:55
tarpaulin sheets, plastic, to cardboard, to tin,
90
295474
3000
karton, teneke, tuğla ve çimentoya geçiş yapmışlar.
04:58
to bricks and cement,
91
298498
1151
04:59
just like the way we do.
92
299673
1600
Tıpkı bizim yaptığımız gibi.
05:02
So somewhere here, we were forcing our choices on them.
93
302069
3564
Burada bir noktada onlara kendi seçimlerimizi direttik.
05:05
So should we force our choices on them,
94
305657
2468
Peki bunu yapmalı mıyız?
05:08
or should we broaden their choices?
95
308149
2507
Ya da onların seçimlerini genişletmeli miyiz?
05:11
Now what if the opportunity to choose was given to people?
96
311752
3467
Ya insanlara seçme hakkı verilseydi?
05:15
These are women who lived on the pavements of a neighborhood in Mumbai.
97
315998
4514
Bunlar, Mumbai 'nin bir bölgesinde kaldırımda yaşayan kadınlar.
05:21
Now they faced constant evictions, and in response to it,
98
321037
3812
Sürekli tahliyelerle karşı karşıya kaldılar.
Buna karşılık olarak ise,
05:24
they organized a women's network called Mahila Milan.
99
324873
3466
Mahila Milan adı verilen bir kadın ağı organize ettiler.
05:29
Not only did they fight against evictions with those in power,
100
329055
3784
İktidarın tahliyeleriyle, yalnızca para biriktirip yer alarak değil,
05:32
saved money and bought land,
101
332863
2278
aynı zamanda, dizayn edip kendi evlerini yaparak savaştılar.
05:35
but they also designed and helped construct their own houses.
102
335165
3531
05:39
Well, these were illiterate women, so how did they do that?
103
339538
3299
O kadınlar okumamış insanlar.
Peki, bunu nasıl yaptılar?
05:44
They used floor mats and saris to understand measurements.
104
344593
4330
Ölçüm yapmak için paspas ve sari kumaşı kullandılar.
05:49
A sari is four meters in length and 1.5 meters in width.
105
349423
4126
Bir sari kumaşı,
4 metre uzunluğunda ve 1,5 metre genişliğindedir.
05:54
They used these simple day-to-day items to demonstrate house models.
106
354098
4602
Ev modellerini göstermek için bu gündelik eşyaları kullandılar.
05:59
And even they made three options to choose from
107
359115
2850
Üç farklı seçenek sunmuş olsalar
06:01
and invited all their fellow residents to come and have a look.
108
361989
3051
ve çevre sakinlerini gelip bakmak için davet etmiş olsalar da,
06:05
(Laughter)
109
365064
1686
06:06
And everybody loved this option that had a loft in it,
110
366774
4361
herkes çatı katı olan seçeneği sevmişti.
06:11
simply because it did two things.
111
371159
1960
Çünkü basitçe iki faydası vardı:
06:13
One is that it accommodated larger families to sleep in.
112
373143
3540
İlki, geniş aileler için daha çok yatacak yer barındırması,
06:16
And two, it allowed home-based work,
113
376707
3013
ikincisi ise, evde iş yapmaya olanak sunması.
06:19
such as bangle-making, jewelry-designing,
114
379744
2364
Bileklik yapımı, takı tasarımı, dikiş nakış, ambalajlama gibi ev işlerine.
06:22
embroidery-stitching, packaging items, etc.
115
382132
2841
06:26
Now they also decided to not have a toilet inside,
116
386212
3533
Ayrıca içeride tuvalet olmamasına karar vermişlerdi.
06:29
but instead have it outside in the corridors,
117
389769
2929
Onun yerine tuvaletin dışarıdaki koridorda olmasını istemişlerdi.
06:32
simply because it gave them more space and it was cheaper.
118
392722
2880
Çünkü böylelikle daha çok boş yer oluyordu
ve daha ucuza geliyordu.
06:37
Now, professionals could have never thought
119
397095
2445
Profesyoneller asla böyle bir şey düşünmezdi.
06:39
of something like that.
120
399564
1321
06:41
A formal design would have necessitated to have a toilet inside.
121
401798
3865
Resmi tasarıma göre tuvalet içeride olmalı.
06:47
Now these are smaller examples --
122
407259
2429
Bunlar küçük örnekler.
06:49
let me share some larger context:
123
409712
2365
Size daha geniş çaplı olanlardan bahsedeyim.
06:53
881,000,000 people --
124
413228
2247
881 milyon insan -bahsettiğimiz bu rakam dünyanın 6'da 1'ine denk geliyor-
06:55
that's about one sixth of this world, as we talk here --
125
415499
3094
06:58
are living in slums and informal settlements.
126
418617
2434
gecekondularda ve gayri resmi yerlerde yaşıyor.
07:01
Almost every city in the global south has large slums in the size of townships.
127
421482
5648
Güney yarım küredeki neredeyse her ülkede bir kasaba büyüklüğünde gecekondular var.
07:07
Kibera, in Nairobi,
128
427789
2627
Kibera, Nairobi,
07:11
Dharavi, in Mumbai,
129
431313
1898
Dharavi, Mumbai,
07:15
Khayelitsha in South Africa, just a few.
130
435046
2618
Khaleyitsha, Güney Afrika, bunların yalnızca birkaçı.
07:18
Now initially, they were all on waste and abandoned lands
131
438903
3570
Buralar ilk başta, şehirlerin hiç ilgilenmediği, terk edilmiş yerlerdi.
07:22
that cities were never interested in.
132
442497
1915
07:24
As cities grew,
133
444857
1253
Şehirler büyüdükçe, fakir insanlar buralara yerleşmeye başladı
07:26
poor people started building on these lands
134
446134
2326
07:28
and brought value to this over time.
135
448484
2333
ve zaman içinde buralara değer kazandırdılar.
07:32
And today, these lands have become real estate hot spots
136
452038
3355
Ve bugün bu bölgeler, herkesin bir parçası olmak istediği,
07:35
that everybody wants a piece of.
137
455417
2133
gayrimenkul için biçilmez kaftan.
07:38
So how do cities and those in power choose to deal with them?
138
458331
3382
Peki şehirler ve iktidarlar fakir insanlarla nasıl başa çıkıyor?
07:43
They demolish them and evict them
139
463442
2236
Onların evlerini yıkıyorlar ve onları tahliye ediyorlar.
07:45
and move them away from their cities and economies
140
465702
3746
Böylece onları şehirlerinden ve ekonomilerinden uzaklştırıyorlar
07:49
in order to build a new infrastructure.
141
469472
2523
ve yeni altyapı yapıyorlar.
07:53
They move them into vertical housing,
142
473456
2643
Onları ise dikey kat mülkiyeti adı verilen binalara gönderiyorlar,
07:57
which in reality looks like this.
143
477234
2645
bu binalar gerçekte böyle görünüyor.
08:00
Now when built in high densities,
144
480982
1800
Fazla sık bir şekilde inşa edildiğinde, doğal ışık ve havalandırma eksiği oluyor,
08:02
they lack natural light and ventilation,
145
482806
1938
08:04
and it often leads to unhealthy conditions.
146
484768
2438
bu da sağlıksız koşullara yol açıyor.
08:08
Now, on one hand,
147
488815
1887
Bir yandan, fakir insanlar tasarım yapılırken işe dahil edilmiyor
08:10
poor people are not involved in the participation of design,
148
490726
3492
08:14
and there is poor quality of construction.
149
494242
2407
ve kalitesiz yapılar yapılıyor.
08:16
And on the other hand,
150
496673
2466
Öte yandan ise bu insanlar, devamlılığı sağlamayı bilmiyor.
08:19
they do not understand how to do maintenance,
151
499163
2302
08:21
you know, keeping bills, keeping records, forming societies --
152
501489
3834
Yani, faturaları ödemek, kayıt tutmak, toplumlara katılmak gibi şeyler
08:25
this is always difficult for them.
153
505347
1703
onlar için her zaman zor.
08:28
And being forced to move into this formal society,
154
508564
4492
Bu düzenli topluma katılmaya zorlanmak,
08:33
they end up looking like this in a few years.
155
513080
2753
birkaç yıl sonra, böyle bir görüntüye sebep oluyor.
08:36
Because formalization is not a product,
156
516580
2333
Çünkü düzenin oluşması bir üretim değil, bir süreç.
08:38
it's a process.
157
518937
1151
08:40
Moving from informal to formal for poor people is a journey.
158
520112
3457
Düzensizlikten, düzenliliğe geçmek bu insanlar için bir yolculuk demek.
08:43
It takes time to accept and adapt.
159
523903
2547
Kabullenip uyum sağlamak için zaman gerekiyor.
08:48
And when that choice is not given,
160
528187
2382
İnsanlara seçim hakkı verilmediğinde, ortaya böyle sonuçlar çıkıyor.
08:50
it becomes like this,
161
530593
1228
08:51
which I'm afraid, in future, these would become the slums.
162
531845
3605
Korkarım ki, gelecekte burası da bir gecekondu mahallesi olacak.
08:57
Now instead of doing this,
163
537799
1278
Peki, böyle yapmaktansa
o insanları ağırlayıp şehrimizin parçası olmaları için seçenek sunarsak
08:59
what if we accommodated poor people
164
539101
2381
09:01
and gave them a choice to be a part of our cities
165
541506
2547
ve onlara bu resimde olduğu gibi
09:04
and develop them where they are,
166
544077
2103
temel hizmetleri sağlayarak
bulundukları yeri geliştirme seçeneği verirsek nasıl olur?
09:06
giving them basic services, like in this picture?
167
546204
2690
09:10
Now what happens if cities and governments could work together,
168
550553
3540
Şehirler ve hükûmetler birlikte çalışıp fakir insanları bilgilendirseler
09:14
if governments acknowledge poor people,
169
554117
2833
ve böylelikle birlikte inşa etseler
09:16
and they could build it together?
170
556974
1920
nasıl olur?
09:19
This is Mukuru.
171
559458
1603
Burası Mukuru.
09:21
It's a large informal settlement in Nairobi.
172
561609
2824
Nairobi'deki büyük bir gayri resmi yerleşim alanı.
09:24
It's one of the largest settlements in Africa.
173
564457
2324
Afrika'daki en büyük yerleşim yerlerinden biri.
09:27
It's home to 300,000 people
174
567244
2166
2.600 dönüm arazide yaşayan 300 bin insana ev sahipliği yapıyor.
09:29
living over 650 acres of land.
175
569434
2635
09:33
To help us understand that scale,
176
573007
1617
Bu ölçeği daha iyi anlamak için
09:34
it's like squeezing the population of Pittsburgh
177
574648
2816
Pittsburgh nüfusunu New York Central Park'a sıkıştırmakla
09:37
into the New York Central Park.
178
577488
1933
eşdeğer bir ölçek oranı diyebiliriz.
09:40
That's Mukuru.
179
580396
1150
Burası Mukuru.
09:43
So to give us a glimpse,
180
583220
1762
Buraya bir göz atacak olursak evlerin durumu bu şekilde.
09:45
this is the condition of housing.
181
585006
2200
09:48
And this is what it is in between them.
182
588776
2202
Ve evlerin arasında da bunlar var.
09:53
So what is life in Mukuru like, just talking briefly?
183
593105
3360
Peki Mukuru'da hayat nasıl?
Kısaca bahsedelim.
09:57
Five hundred and fifty people use one single water tap
184
597065
4274
550 kişi başına bir musluk düşüyor
10:01
and pay nine times more
185
601363
1494
ve şehirde yaşayan birine göre 9 kat daha fazla ödüyorlar.
10:02
than what anybody else in the city could pay,
186
602881
2688
10:05
simply because there is no water infrastructure
187
605593
2238
Nedeni ise, su için altyapı yok ve su parayla satılıyor.
10:07
and water is sold.
188
607855
1200
10:10
Many come back from work to find out that their houses do not exist,
189
610546
4174
Birçok kişi işten geldiğinde evlerinin artık olmadığını görüyor.
10:14
because they have either been bulldozed,
190
614744
2182
Çünkü ya buldozerle yıkılmış oluyor ya da yakılmış oluyor.
10:16
or they have been burned down.
191
616950
1529
10:20
So, tired of this situation,
192
620695
2063
Bu durumdan sıkılan Muungano adında bir yerel gecekondu sakinleri federasyonu,
10:22
a local slum dwellers' federation called Muungano
193
622782
2877
10:25
decided to do something about it.
194
625683
1964
bir şeyler yapmaya karar verdi.
10:28
In four years,
195
628227
1469
Dört yıl içerisinde, harita yapılarını ve gerekli verileri toplayarak
10:29
they organized 20,000 residents to collect data,
196
629720
4413
10:34
map structures and put it together.
197
634157
2904
bir araya getirmek için 20 bin kişi örgütlediler.
10:38
And the plan was very simple --
198
638379
1531
Plan oldukça basitti.
10:39
they only needed four things.
199
639934
1786
Yalnızca dört şeye ihtiyaçları vardı:
10:41
They wanted clean water,
200
641744
1952
Temiz su,
10:43
toilets, decent roads
201
643720
2611
tuvalet, düzgün yollar
10:46
and, most importantly, not to be evicted.
202
646355
2667
ve en önemlisi ise artık tahliye edilmemek.
10:50
So they presented this with the government of Nairobi.
203
650958
3111
Sonrasında bu planlarını Nairobi hükûmetine sundular
10:54
And for the first time in history ever,
204
654492
2770
ve tarihte ilk defa, bir şehir bu planı kabul etti.
10:57
a city has agreed to do it.
205
657286
1800
10:59
The city of Nairobi, the government of Kenya,
206
659500
2216
Nairobi şehri ve Kenya hükûmeti, Mukuru'yu özel planlama bölgesi ilan etti,
11:01
declared Mukuru to be a special planning area,
207
661740
3472
11:05
which means that people could come up with their own plan.
208
665236
3231
bu da, insanlar kendi planlarını beyan edebilirler demekti.
11:08
People could decide to come up with their own norms and standards,
209
668491
3800
İnsanlar, kendi norm ve standartlarını belirtebilecekti.
11:12
because the standards that work for the formal citizens
210
672315
2936
Çünkü resmi topluluklarda geçerli olan standartlar,
11:15
do not work in informal settings.
211
675275
1867
gayri resmi olanlarda işe yaramıyor.
11:17
So what does that mean, to give us an instance?
212
677887
2761
Örnek vermesi için bakacak olursak bu tam olarak ne anlama geliyor?
11:21
If these are roads in Mukuru,
213
681736
1468
Mukuru'daki bu yollara baktığınızda
11:23
you can see that there are houses along both sides of the road.
214
683228
3714
yol boyunca iki sırada da evlerin olduğunu görebilirsiniz.
11:27
Now in order to bring in a city bus,
215
687815
2897
Standartlara göre buraya bir şehir otobüsünün girmesi için
11:30
as per the standards,
216
690736
1301
planlamacılar, 25 metre genişliğinde lüks bir yol yapmalılardı.
11:32
planners would have gone for a luxurious 25-meter-wide road.
217
692061
3635
11:36
Now that would mean displacing [25] percent of the structures --
218
696585
4548
Bunun içinse yapıların yüzde 25'ini ortadan kaldırmak gerekir.
11:41
that's a lot of people.
219
701157
1466
Bu oldukça fazla insan demek.
11:43
So instead of doing that, we came up with a 12-meter-wide road,
220
703823
3959
Biz de böyle yapmak yerine, 12 metre genişliğinde bir yol düşündük.
11:47
which had the structures intact and brought the city bus
221
707806
2913
Bu şekilde otobüsler, yapılara zarar vermeden
11:50
without compromising on much services.
222
710743
2317
ve diğer hizmetlere engel olmadan rahatlıkla girebilirdi.
11:54
In another instance, let's talk about community toilets.
223
714203
4001
Bir diğer örnek ise umumi tuvaletlerden.
11:58
You know, in high-density areas,
224
718228
1557
Sizin de bildiğiniz üzere, yoğun nüfuslu bölgelerde
11:59
where there is no scope for individual toilets,
225
719809
2824
12:02
like the public toilets that we have here.
226
722657
2293
bizim burada sahip olduğumuz gibi umumi tuvalet kapsamı söz konusu değil.
12:05
So we would go for a male section and a female section.
227
725665
3317
Biz de erkek ve kadın için olmak üzere iki bölüme ayıracaktık.
12:09
But imagine this situation.
228
729894
1800
Ama durumu bir düşünün.
12:12
In the morning rush hours to the toilet,
229
732141
2896
Tuvaletin yoğun olduğu sabah saatlerinde,
12:15
when everybody is in intense pressure to relieve themselves,
230
735061
3230
herkesin bir an önce ihtiyacını gidermek istediği o vakitlerde,
12:18
and if you're standing in a queue of 50 people,
231
738315
2586
siz 50 kişilik bir sırada beklerken
12:20
and there is a child standing behind an adult,
232
740925
2809
bir yetişkinin arkasında bir çocuk varsa kim kazanır?
12:23
who wins?
233
743758
1150
12:26
Children end up squatting outside.
234
746203
2267
Çocuklar dışarıda işlerini halletmeye başlar.
12:29
And that's why women decided
235
749004
2073
Bu nedenle kadınlar,
12:31
to come up with a separate squatting area for children.
236
751101
2873
çocuklar için özel bir alan ayrılmasına karar verdiler.
12:33
Now, who could have thought of something like that?
237
753998
2431
Böyle bir şey kimin aklına gelirdi?
12:37
The idea here is that when poor people choose,
238
757427
2877
Buradaki ana fikir, fakir insanlar seçim yaptıklarında,
12:40
they choose better.
239
760328
1556
daha iyi seçimler yapıyorlar.
12:41
They choose what works for them.
240
761908
2133
Kendi işlerine yarayacak olanı seçiyorlar.
12:45
So choice is everything.
241
765551
2222
Bu nedenle seçim yapmak her şeydir.
12:47
And power decides choice.
242
767797
2142
Ve seçime karar veren, güçtür.
12:50
And we need those in power --
243
770363
3246
Bu yüzden, yetkili kişilerin,
12:53
politicians, leaders, governments,
244
773633
2793
politikacıların, liderlerin, hükûmetlerin,
12:56
architects, planners, institutions, researchers --
245
776450
3201
mimarların, planlamacıların, kurumların, araştırmacıların
12:59
and all of us in our everyday lives to respect choices.
246
779675
3963
ve hepimizin, günlük yaşamdaki kararlara saygı duyması gerekiyor.
13:04
Instead of choosing what is right for people, for the poor,
247
784857
4125
Fakir insanlar için doğru olana karar vermektense
13:09
let's acknowledge and empower their choices.
248
789006
2933
onları bilinçlendirip kararlarını desteklemeliyiz.
13:12
And that is how we can build
249
792307
1743
Ancak bu şekilde yarının daha iyi ve kapsayıcı şehirlerini inşa edebiliriz,
13:14
better and inclusive cities for tomorrow,
250
794074
2441
13:16
completing the imagery of cities
251
796539
1762
böylece, kendi halkının seçimleri doğrultusunda
13:18
built by the choices of its own people.
252
798325
2634
inşa edilen şehirlerle resmi tamamlayabiliriz.
13:20
Thank you.
253
800983
1151
Teşekkürler.
13:22
(Applause)
254
802158
3804
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7