How our friendship survives our opposing politics | Caitlin Quattromani and Lauran Arledge

96,195 views ・ 2017-09-25

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ceren Demir Gözden geçirme: berat güven
00:12
Caitlin Quattromani: The election of 2016 felt different.
0
12681
3183
Caitlin Quattromani: 2016 seçimi diğerlerinden farklıydı.
00:16
Political conversations with our family and friends
1
16398
3023
Aile ve arkadaşlarımızla yaptığımız politik muhabbetler,
00:19
uncovered a level of polarization
2
19445
1786
daha önce görmediğimiz
00:21
that many of us had not previously experienced.
3
21255
2594
bir seviyede kutuplaşma yaşandığını ortaya çıkardı.
00:24
People who we always thought were reasonable and intelligent
4
24490
3523
Mantıklı ve akıllı bulduğumuz insanlar
00:28
seemed like strangers.
5
28037
1585
bize yabancı gelmeye başladı.
00:29
We said to ourselves, "How could you think that?
6
29646
2659
Kendi kendimize, içimizden "Nasıl böyle düşünürsün?
00:32
I thought you were smart."
7
32329
1872
Zeki olduğunu sanıyordum." dedik.
00:34
Lauran Arledge: Caitlin and I met in the summer of 2011,
8
34225
3393
Lauran Arledge: Caitlin ve ben 2011 yazında tanıştık.
00:37
and we bonded around being working moms
9
37642
1890
Çalışan anneler olmamız ve
00:39
and trying to keep our very energetic boys busy.
10
39556
3066
enerjik oğullarımızla baş etme gayreti bizi birbirimize bağladı.
00:42
And we soon found out we had almost everything in common.
11
42646
3000
Ve kısa sürede neredeyse her şeyimizin ortak olduğunu fark ettik.
00:46
From our love of Colorado to our love of sushi,
12
46138
3493
Colorado'ya olan sevgimizden sushi sevgimize kadar
00:49
there wasn't much we didn't agree on.
13
49655
2070
üzerinde anlaşmadığımız pek bir şey yoktu.
00:52
We also discovered that we share a deep love of this country
14
52481
2993
Aynı zamanda, bu ülke için büyük bir sevgi beslediğimizi ve
00:55
and feel a responsibility to be politically active.
15
55498
2960
aktif politika yapma konusunda sorumluluk hissettiğimizi gördük.
00:59
But no one's perfect --
16
59076
1651
Ama, hiç kimse mükemmel değildir -
01:00
(Laughter)
17
60751
1048
(Gülüşmeler)
01:01
and I soon found out two disappointing things about Caitlin.
18
61823
4003
ve kısa bir süre sonra Caitlin hakkında iki hayal kırıklığı yaratan şey öğrendim
01:05
First, she hates camping.
19
65850
2623
Birincisi, kamp yapmaktan nefret ediyordu.
01:08
CQ: I think camping is the worst.
20
68497
2048
CQ: Bence kamp yapmak berbat bir şey.
01:10
LA: So there would not be any joint camping trips in our future.
21
70569
3618
LA: Dolayısıyla geleceğimizde ortak kamp gezileri olmayacaktı.
01:14
The second thing is that she's politically active all right --
22
74901
3660
İkincisi ise, aktif politika yapıyordu bu sorun değildi -
01:18
as a conservative.
23
78585
1220
ama bir muhafazakârdı.
01:20
CQ: I may hate camping, but I love politics.
24
80410
3302
CQ: Kamp yapmaktan nefret ediyor olabilirim ama siyasete bayılırım.
01:23
I listen to conservative talk radio just about every day,
25
83736
3205
Muhafazakâr radyo programlarını neredeyse her gün dinlerim
01:26
and I've volunteered for a few different conservative political campaigns.
26
86965
3699
ve farklı birkaç muhafazakâr politik kampanyada gönüllü çalıştım.
01:31
LA: And I'd say I'm a little to the left,
27
91131
2302
LA: Ben de biraz solda olduğumu söyleyebilirim,
01:33
like all the way to the left.
28
93457
1414
yani solun en solunda gibi.
01:34
(Laughter)
29
94895
1579
(Gülüşmeler)
01:36
I've always been interested in politics.
30
96498
2096
Siyasetle her zaman ilgilendim.
01:38
I was a political science major,
31
98618
1578
Siyaset bilimi mezunuyum
01:40
and I worked as a community organizer and on a congressional campaign.
32
100220
3383
topluluk organizatörlüğü yaptım ve bir kongre seçim kampanyasında çalıştım.
01:43
CQ: So as Lauran and I were getting to know each other,
33
103998
2650
CQ: Lauren ile birbirimizi tanımaya başladığımızda
01:46
it was right in the middle of that 2012 presidential campaign,
34
106672
2923
tam 2012 başkanlık kampanyasının ortasıydı ve
01:49
and most of our early political conversations
35
109619
2493
siyaset üzerine sohbetlerimizin çoğu
01:52
were really just based in jokes and pranks.
36
112136
2515
şaka ve müziplikten ibaretti.
01:55
So as an example, I would change Lauran's computer screen saver
37
115064
3032
Mesela, ben Lauran'ın bilgisayarının ekran koruyucusunu
01:58
to a picture of Mitt Romney,
38
118120
1429
Mitt Romney'nin resmi ile değiştirirdim
01:59
or she would put an Obama campaign magnet on the back of my car.
39
119573
3397
ya da o arabamın arkasına Obama kampanya magneti koyardı.
02:02
(Laughter)
40
122994
1011
(Gülüşmeler)
02:04
LA: Car, not minivan.
41
124029
2040
LA: Araba, minivan değil.
02:06
CQ: But over time, those conversations grew more serious
42
126093
3008
CQ: Fakat zamanla bu sohbetlerimiz ciddileşmeye başladı
02:09
and really became a core of our friendship.
43
129125
2659
ve arkadaşlığımızın çekirdeğini oluşturdu.
02:11
And somewhere along the line,
44
131808
1418
Ve gel zaman git zaman
02:13
we decided we didn't want to have any topic be off limits for discussion,
45
133250
3979
herhangi bir konunun bizi rahatsız edecek olsa bile
02:17
even if those topics pushed us way outside of our friendship comfort zone.
46
137253
4174
tartışma için yasaklı bir konu olmamasına karar verdik.
02:21
LA: And so to most of us,
47
141731
1204
LA: Çoğumuz için
02:22
political conversations are a zero-sum game.
48
142959
2596
siyasi diyaloglar sıfır toplamlı oyundur.
02:25
There's a winner and there's a loser.
49
145579
1977
Bir kazanan, bir de kaybeden vardır.
02:27
We go for the attack and we spot a weakness in someone's argument.
50
147580
3253
Saldırıya geçer ve karşımızdakinin savındaki zayıf noktayı buluruz.
02:30
And here's the important part:
51
150857
1483
Ve asıl önemli olan kısım:
02:32
we tend to take every comment or opinion that's expressed
52
152364
3096
her yorumu veya fikri, kendi değer ve inançlarımıza karşı
02:35
as a personal affront to our own values and beliefs.
53
155484
3086
kişisel bir hakaret olarak algılarız.
02:39
But what if changed the way we think about these conversations?
54
159337
3103
Peki, ya bu sohbetlere ilişkin düşünme biçimimizi değiştirsek?
02:43
What if, in these heated moments,
55
163035
2262
Ya, bu hararetli anlarda,
02:45
we chose dialogue over debate?
56
165321
2277
diyalog kurmayı, tartışmaya tercih etsek?
02:48
When we engage in dialogue, we flip the script.
57
168606
2880
Diyaloğa girdiğiniz zaman senaryo değişir.
02:52
We replace our ego and our desire to win
58
172118
2777
Egomuzu ve kazanma arzumuzu
02:54
with curiosity, empathy
59
174919
2079
merak, empati ve öğrenme arzusuyla
02:57
and a desire to learn.
60
177022
1485
değiştiririz.
02:58
Instead of coming from a place of judgment,
61
178531
2066
Yargılayan bir yerden bakmak yerine
03:00
we are genuinely interested in the other person's experiences,
62
180621
3872
gerçekten o kişinin deneyimleri
03:04
their values and their concerns.
63
184517
2000
değerleri ve endişeleriyle ilgileniriz.
03:07
CQ: You make it sound so simple, Lauran.
64
187040
2142
CQ: Çok kolaymış gibi anlatıyorsun Lauran.
03:09
But getting to that place of true dialogue is hard,
65
189601
2821
Fakat o diyalog aşamasına ulaşmak zor,
03:12
especially when we're talking about politics.
66
192446
2411
özellikle siyaset hakkında konuşurken.
03:14
It is so easy to get emotionally fired up
67
194881
2615
Tutkulu olduğumuz konularda alevlenmek çok kolay
03:17
about issues that we're passionate about,
68
197520
2116
ve egomuzun diğer kişiyi dinlememizi
03:19
and we can let our ego get in the way of truly hearing
69
199660
2935
ve bakış açısını anlamamızı
03:22
the other person's perspective.
70
202619
1733
engellemesine izin veririz.
03:24
And in this crazy political climate we're in right now,
71
204376
2573
Ve içinde bulunduğumuz bu çılgın politik iklimde
03:26
unfortunately, we're seeing an extreme result
72
206973
2792
maalesef bu hararetli sohbetlerin
03:29
of those heated political conversations,
73
209789
2346
aşırı sonuçlarını görüyoruz,
03:32
to the point where people are willing to walk away from their relationships.
74
212159
3969
öyle ki, insanlar bunun için ilişkilerinden vazgeçmeye hazır.
03:36
In fact, Rasmussen released a poll earlier this year
75
216152
2969
Hatta, Rasmussen'ın yıl içinde yayınladığı ankete göre
03:39
that said 40 percent of people reported that the 2016 election
76
219145
4714
insanların %40'ı 2016 seçimlerinin kişisel ilişkilerini
03:43
negatively impacted a personal relationship,
77
223883
3024
olumsuz yönde etkilediğini belirtmiş
03:46
and the Journal of Cognitive Neuroscience tells us
78
226931
2436
ve Bilişsel Nörobilim Dergisi
03:49
that people tend to feel their way to their beliefs
79
229391
2929
insanların inançlarının, mantıktan ziyade
03:52
rather than using reasoning,
80
232344
1713
hisler tarafından yönetildiğini
03:54
and that when reason and emotion collide,
81
234081
3057
ve mantık ile hisler çatıştığında kaçınılmaz olarak
03:57
it's emotion that invariably wins.
82
237162
2420
hislerin baskın çıktığını söylüyor.
03:59
So no wonder it's hard to talk about these issues.
83
239606
2579
Bu konularda konuşmanın zor olmasına şaşmamalı.
04:02
LA: And look, we're just two regular friends
84
242209
2049
LA: Bakın, biz siyaset ve
04:04
who happen to think very differently
85
244282
2310
devletin hayatımızda oynaması gereken role ilişkin
04:06
about politics and the role that government should play in our lives.
86
246616
3300
çok farklı düşünen iki sıradan arkadaşız.
04:10
And I know we were all taught not to talk about politics
87
250235
2636
Ve biliyorum hepimize, hoş olmadığı için
04:12
because it's not polite,
88
252895
1444
siyaset konuşmamamız öğretildi
04:14
but we need to be able to talk about it,
89
254363
1913
fakat konuşabilmemiz lazım
04:16
because it's important to us and it's a part of who we are.
90
256300
3155
çünkü siyaset bizim için önemli ve kim olduğumuzun bir parçası.
04:19
CQ: We have chosen to avoid political debate
91
259479
2762
CQ: Çift partili arkadaşlığımızı
04:22
and instead engage in dialogue
92
262265
2223
korumak adına,
04:24
in order to maintain what we fondly call
93
264512
2541
siyasi münazarayı bir kenara bırakıp
04:27
our bipartisan friendship.
94
267077
1777
diyaloğa girmeyi tercih ettik.
04:28
(Laughter)
95
268878
1730
(Gülüşmeler)
04:30
LA: And this election and all of the craziness that has followed
96
270632
3008
LA: Bu seçimler ve peşinden gelen çılgınlıklar
04:33
has given us several opportunities to practice this skill.
97
273664
3029
bize bu becerimiz üzerinde pratik yapma fırsatı verdi.
04:36
(Laughter)
98
276717
1842
(Gülüşmeler)
04:38
Let's start with January and the Women's March.
99
278583
2192
Ocak ayı ve Kadın Yürüyüşüyle başlayalım.
04:40
At this point, you can probably guess which one of us participated.
100
280799
3427
Konuşmanın bu noktasında kimin katıldığını tahmin edebilirsiniz.
04:44
(Laughter)
101
284250
1343
(Gülüşmeler)
04:45
CQ: Oh, the Women's March.
102
285617
1969
CQ: Ah, Kadın Yürüyüşü.
04:47
I was annoyed and irritated that entire day,
103
287610
2802
O gün tüm gün sinirli ve öfkeliydim,
04:50
really because of two things.
104
290436
1791
iki şeyden ötürü:
04:52
Number one, the name "Women's March."
105
292251
2865
İlk olarak, "Kadın Yürüyüşü" ismi
04:55
As a conservative woman,
106
295140
1236
Muhafazakâr bir kadın olarak
04:56
the march's platform of issues didn't represent me,
107
296400
2992
yürüyüş platformunda yer alan konular beni temsil etmiyordu
04:59
and that's OK,
108
299416
1174
ama bu sorun değildi
05:00
but hearing it talked about as this demonstration of sisterhood
109
300614
3271
fakat bunun bir kız kardeşlik ve
05:03
and solidarity for all women
110
303909
1667
kadın dayanışması olarak görülmesi
05:05
didn't ring true for me.
111
305600
1659
bana doğru gelmedi.
05:07
The other piece was the timing of the event,
112
307283
2049
Diğer konu, etkinliğin zamanlaması,
05:09
the fact that it was the day after the presidential inauguration.
113
309356
3308
başkanın göreve başlamasından bir gün sonra olmasıydı.
05:12
It felt like we weren't even giving the new administration
114
312688
2716
Sanki insanlar yeni yönetime karşıydı
05:15
to actually do anything, good or bad,
115
315428
2153
ve iyi veya kötü bir şey yapması için şans vermeden
05:17
before people felt the need to demonstrate against it.
116
317605
2730
eylem yapma gereği duyuyordu.
05:20
LA: And under normal circumstances, I would agree with Caitlin.
117
320706
2954
LA: Normal şartlar altında Caitlin'e katılırdım.
05:23
I think an administration does deserve the benefit of the doubt.
118
323684
3001
Bence bir hükümet, iyi niyetli bir yaklaşımı hak eder.
05:26
But in this case, I was marching to show my concern
119
326709
3267
Fakat bu sefer, kadınlar ve diğer gruplarla bu kadar kötü bir mazisi
05:30
that a man with such a poor track record with women and other groups
120
330000
3469
olan bir adamın seçilmesinden duyduğum kaygıyı göstermek
05:33
had been elected as president.
121
333493
1514
için yürümüştüm.
05:35
I had to be part of the collective voice
122
335645
1968
Yeni başkana
05:37
that wanted to send a clear message to the new president
123
337637
2942
seçim sırasındaki davranış ve üslubunu
05:40
that we did not accept or condone
124
340603
2264
kabul etmediğimizi gösteren
05:42
his behavior or rhetoric during the election.
125
342891
2456
kollektif sesin bir parçası olmak istedim.
05:45
CQ: So I'm already feeling kind of aggravated,
126
345885
2558
CQ: Ve zaten sinirli bir haldeyken
05:48
and then I see this Facebook from Lauran pop up in my social media feed.
127
348467
4413
sosyal medya sayfamda Lauran'ın Facebook paylaşımına denk geldim.
05:52
(Laughter)
128
352904
1007
05:53
Seeing Lauran's sons at the march and holding signs
129
353935
3317
(Gülüşmeler)
Lauran'ın oğullarını yürüyüşte ve pankart tutarken görmek
05:57
took it to a new level for me, and not in a good way,
130
357276
3294
bunu yeni bir yere taşıdı ve iyi anlamda değil,
06:00
because I know these boys,
131
360594
1596
çünkü bu çocukları tanıyorum,
06:02
I love these boys,
132
362214
1436
bu çocukları seviyorum
06:03
and I didn't feel they were old enough
133
363674
1882
ve onların yürüyüşün ne anlama geldiğini
06:05
to understand what the march stood for.
134
365580
1912
anlayacak yaşta olduklarını sanmıyordum.
06:07
I didn't understand why Lauran would choose
135
367516
2047
Lauran'ın neden onları bu şekilde
06:09
to have them participate in that way,
136
369587
1793
yürüyüşe götürdüğünü anlamadım
06:11
and I assumed it wasn't a choice that the boys made for themselves.
137
371404
3324
ve bunun çocukların kendi tercihleri olmadığını varsaydım.
06:14
But I also know Lauran.
138
374752
2378
Fakat aynı zamanda Lauran'ı da tanıyorum.
06:17
You're an incredible mom
139
377154
1215
Harika bir annesin
06:18
who would never exploit your boys in any way,
140
378393
2535
ve çocuklarını hiçbir zaman istismar etmezsin,
06:20
so I had to stop and check myself.
141
380952
1747
o yüzden kendimi frenlemem gerekti.
06:22
I had a decision to make.
142
382723
1664
Almam gereken bir karar vardı.
06:24
I could take the easy way out
143
384411
1604
Kolay yolu seçip
06:26
and just choose not to say anything to her,
144
386039
2750
ona hiçbir şey söylemeyebilir ve
06:28
and instead just kind of simmer in my frustration,
145
388813
3017
öfkeden patlayacak hale gelebilirdim,
06:31
or I could ask her to learn more about her motivations.
146
391854
3207
veya ona düşüncesini sorup öğrenebilirdim.
06:35
LA: And I shared with Caitlin
147
395085
1382
LA: Ben de Caitlin'a
06:36
that we actually started talking about the March
148
396491
2309
aslında yürüyüş hakkında, ona katılmadan haftalar önce
06:38
weeks before we participated.
149
398824
1646
konuşmaya başladığımızı anlattım.
06:40
And my boys were curious as to why the event was being organized,
150
400494
3204
Oğullarım yürüyüşün neden düzenlendiğini merak ediyordu
06:43
and this led to some very interesting family conversations.
151
403722
3205
ve bu ilginç aile sohbetlerine vesile oldu
06:47
We talked about how in this country, we have the right and the privilege
152
407403
3524
Bu ülkede, katılmadığımız bir konuya karşı gösteri yapma hakkı
06:50
to demonstrate against something we don't agree with,
153
410951
2722
ve ayrıcalığına sahip olduğumuzdan bahsettik
06:53
and my husband shared with them why he thought it was so important
154
413697
3112
ve eşim erkeklerin bu yürüyüşe katılımını neden önemli bulduğunu
06:56
that men joined the Women's March.
155
416833
1950
onlarla paylaştı.
06:58
But the most significant reason we marched as a family
156
418807
2881
Fakat ailecek yürüyüşe katılmamızın
07:01
is that it was a way for us to honor my parents' legacy.
157
421712
3110
en önemli sebebi, ebeveynlerimin mirasını onore etmekti.
07:05
They spent their careers
158
425187
1473
Kariyerlerini
07:06
working to defend the rights of some of our most vulnerable citizens,
159
426684
3884
en savunmasız vatandaşlarımızın haklarını savunmaya adamışlardı
07:10
and they passed these values down to me and my brother,
160
430592
2573
ve bu değerleri ağabeyim ile bana aktardılar,
07:13
and we want to do the same with our sons.
161
433189
2154
biz de aynısını oğullarımıza yapmak istiyoruz.
07:15
CQ: After talking to Lauran,
162
435367
1339
CQ: Lauran'la konuşunca
07:16
I really understood not only why she felt it was so important to march,
163
436730
3857
sadece neden yürüyüşe önem verdiğini değil
07:20
but why she had her boys with her.
164
440611
1889
neden oğullarını götürdüğünü de anladım
07:22
And frankly, my assumptions were wrong.
165
442524
2247
ve açıkçası, varsayımlarım yanlışmış.
07:24
It was the boys who wanted to march
166
444795
1705
Ailecek konuştuktan sonra,
07:26
after they talked about the issues as a family.
167
446524
2191
yürüyüşe katılmak isteyen oğlanlarmış.
07:29
But what's most important about this example
168
449163
2108
Ama bu örnekte en önemli şey
07:31
is to think about the alternative.
169
451295
1801
alternatifler üzerinde düşünmek.
07:33
Had Lauran and I not talked about it,
170
453120
1819
Lauran ve ben konuşmasaydık
07:34
I would have been annoyed with her,
171
454963
1668
kendisine karşı tepkili olacaktım
07:36
and it could have resulted in an undercurrent of disrespect
172
456655
2777
ve bu arkadaşlığımıza alttan alta bir saygısızlığın yerleşmesine
07:39
in our friendship.
173
459456
1166
sebep olabilirdi.
07:40
But by asking Lauran questions, it allowed us to use dialogue
174
460646
3154
Fakat, Lauran'a sorular sormak, gerçek bir anlayışa ulaşmak için
07:43
to get to a place of true understanding.
175
463824
2024
diyaloğa girmemize yardımcı oldu.
07:46
Now, to be clear,
176
466203
1569
Şimdi, açık olayım
07:47
our conversation didn't really change my mind about how I felt about the March,
177
467796
3865
konuşmamız yürüyüş konusundaki hislerimi değiştirmedi
07:51
but it absolutely changed my thinking around why she brought her boys with her.
178
471685
4140
fakat neden oğullarını götürdüğü konusunda düşüncelerimi kesinlikle değiştirdi.
07:55
And for both of us, that dialogue allowed us to understand
179
475849
2985
Ve ikimiz için de bu diyalog, Kadın Yürüyüşü konusunda
07:58
each other's perspective about the Women's March
180
478858
2269
hemfikir olmasak da birbirimizin bakış açısını
08:01
even though we disagreed.
181
481151
1317
anlamamızı sağladı.
08:03
LA: The second topic that challenged our ability to engage in dialogue
182
483135
3615
LA: Diyalog kurma becerimizi test eden ikinci şey ise benim
08:06
was around my need to understand
183
486774
2013
Caitlin'in Trump'a nasıl o verebildiğini
08:08
how Caitlin could vote for Trump.
184
488811
1936
anlama ihtiyacımdı.
08:11
(Laughter)
185
491318
5262
(Gülüşmeler)
08:17
Caitlin is a successful professional woman
186
497303
3425
Caitlin çok şefkatli ve merhametli
08:20
who is deeply caring and compassionate,
187
500752
2607
başarılı bir profesyonel kadın
08:23
and the Caitlin I know
188
503383
1381
ve benim tanıdığım Caitlin
08:24
would never excuse any man from talking about women
189
504788
3159
bir adamın kadınlar hakkında Trump'ın kampanyası sırasında
08:27
the way that Trump did during the campaign.
190
507971
2134
konuştuğu şekilde konuşmasını hoşgörmez.
08:30
It was hard for me to reconcile these two things in my mind.
191
510571
3059
Bu iki şeyi zihnimde örtüştürmek zordu.
08:33
How could you overlook the things that were said?
192
513654
2401
Söylenen şeyleri nasıl göz ardı edebildin?
08:36
CQ: So I'm guessing I may not be the only one here that thought
193
516757
2954
CQ: Tahmin ediyorum geçen seneki başkanlık seçimlerinde
08:39
we didn't have the best choices for the presidential election last year.
194
519735
3382
en iyi seçeneklere sahip olmadığımızı düşünen sadece ben değilimdir.
08:43
(Laughter)
195
523141
1419
(Gülüşmeler)
08:44
The Republican candidate who I did support didn't make it out of the primary,
196
524584
3896
Desteklediğim Cumhuriyetçi aday birinci turdan çıkamadı
08:48
so when it came time to vote, I had a decision to make.
197
528504
2794
ve oy verme zamanı geldiğinde bir karar vermem gerekiyordu.
08:51
And you're right, there were some terrible things
198
531604
2287
Ve haklısın, Trump'ın kampanyası sırasında
08:53
that came out during the Trump campaign,
199
533915
2113
ortaya çıkan çok kötü şeyler vardı,
08:56
so much so that I almost decided to just abstain
200
536052
2523
o kadar ki, başkanlık için oy vermektense
08:58
rather than voting for president,
201
538599
1585
nerdeyse çekimser kalacaktım,
09:00
something I had never even considered doing before.
202
540208
2754
daha önce hiç düşünmediğim bir şeydi bu.
09:02
But ultimately, I did vote for Donald Trump,
203
542986
2199
Fakat sonunda Trump'a oy verdim
09:05
and for me it was really a vote for party over person,
204
545209
3521
ve benim için, kişiye değil, partiye verilen bir oydu
09:08
especially recognizing how important that presidential pick is
205
548754
3722
özellikle yargı organına etkisi açısından başkanlık seçimlerinin
09:12
on influencing our judicial branch.
206
552500
2000
ne kadar etkili olduğu düşünerek verdim.
09:15
But I shared with Lauran it was a decision I really wrestled with,
207
555148
3175
Fakat Lauran'la bunun çok düşündüğüm bir karar olduğunu
09:18
and not one that I made lightly.
208
558347
1737
ve bunu kolay yapmadığımı paylaştım.
09:20
LA: And so after our conversation, I was struck by a few things.
209
560676
3407
LA: Ve sohbetimizden sonra bazı şeyler beni şaşkınlığa uğrattı.
09:24
First, I had fallen victim to my own confirmation bias.
210
564107
3409
Öncelikle, kendi doğrularımı onaylamanın kurbanı olmuştum.
09:27
Because of my strong feelings about Trump,
211
567846
2348
Trump'a ilişkin keskin fikirlerim yüzünden
09:30
I had given all Trump voters the same attributes,
212
570218
2668
Trump'a oy veren herkese aynı özellikleri yakıştırmıştım ve
09:32
and none of them forgiving.
213
572910
1564
hiçbiri affedilir şeyler değildi.
09:34
(Laughter)
214
574498
1150
09:35
But knowing Caitlin, I started to ask questions.
215
575672
3484
(Gülüşmeler)
Fakat Caitlin'İ tanıdığım için sorgulamaya başladım.
09:39
What were Trump voters really concerned about?
216
579846
2490
Trump'a oy verenlerin asıl endişesi neydi?
09:42
Under all the divisive language, what was really going on?
217
582360
3182
Bölücü söylemin altında neler yatıyordu?
09:46
What could we learn about ourselves and our country
218
586003
2705
Bu beklenmedik durumdan kendimiz ve bu ülkemiz konusunda
09:48
from this unlikely event?
219
588732
1526
neler öğrenebilirdik?
09:51
I also learned that we shared a deep disappointment in this election,
220
591156
4358
Ayrıca, bu seçime ilişkin derin bir hayalkırıklığı ile
09:55
and that we have growing concerns about our two-party political system.
221
595538
3570
iki partili politik sistemimize ilişkin ciddi kaygılar paylaştığımızı anladım
09:59
But the most important thing about this conversation
222
599635
2615
Fakat bu sohbetin en önemli özelliği
10:02
is that it happened at all.
223
602274
1385
onun gerçekleşmiş olması.
10:04
Without an open and honest dialogue between the two of us,
224
604894
3388
Aramızda açık ve dürüst bir diyalog olmasaydı, bu seçimler
10:08
this election would have been the elephant in the room
225
608306
2652
önümüzdeki dört yıl boyunca fil gibi aramıza girecekti.
10:10
for the next four years, pun intended.
226
610982
2665
Kelime oyununu kasten yaptım. (T.Not: Fil, Cumhuriyetçilerin sembolüdür)
10:13
(Laughter)
227
613671
4420
(Gülüşmeler)
10:18
CQ: So, look --
228
618115
1151
CQ: Yani bakın -
10:19
(Applause)
229
619290
2262
(Alkışlar)
10:21
So, look -- we know it takes work to get past the difficult,
230
621576
3389
Bakın, sinir bozucu ve bazen duygusal kısımları aşmanın
10:24
frustrating and sometimes emotional parts
231
624989
2365
çaba gerektirdiğini biliyoruz,
10:27
of having discussions about issues like the Women's March
232
627378
2961
Kadın Yürüyüşü gibi konuları tartışmak
10:30
or why your friend may have voted for a candidate that you can't stand.
233
630363
4134
veya arkadaşınızın tahammül edemediğiniz bir adaya oy vermesi gibi.
10:35
But we need to have these conversations.
234
635072
2215
Fakat bu konuşmaları yapmamız gerek.
10:37
Our ability to move past political debate
235
637311
2547
Siyasi tartışmalardan gerçek diyaloğa geçebilmek
10:39
into true dialogue
236
639882
1476
şu sıralar
10:41
is a critical skill we should all be focused on right now,
237
641382
3002
odaklanmamız gereken önemli bir beceri,
10:44
especially with the people that we care about the most.
238
644408
2696
özellikle de en çok değer verdiğimiz kişilerle.
10:47
LA: And it's not just as adults that we need to bottle this behavior.
239
647724
3263
LA: Ve sadece yetişkin olarak değil
10:51
It's critical that we do it for our children as well.
240
651011
2671
Bunu yapmamız çocuklarımız için de önemli.
10:54
My sons were inundated with this election.
241
654023
2670
Oğullarım bu seçimin içine gömülmüştü.
10:56
We were listening to the news in the morning,
242
656717
2144
Sabahları haberleri dinliyorduk
10:58
and they were having conversations with their friends at school.
243
658885
3069
ve okulda arkadaşlarıyla konuşuyorlardı.
11:02
I was concerned that they were picking up so much polarizing misinformation,
244
662380
4120
Çok fazla kutuplaştırılmış yanlış bilgiler edinerek
11:06
and they were growing really fearful of a Trump presidency.
245
666524
3078
Trump'ın başkanlığından korkmaya başlayacaklarından endişeleniyordum.
11:10
Then one day, after the election, I was taking my sons to school,
246
670554
4501
Sonra bir gün, seçimden sonra, çocuklarımı okula götürüyordum
11:15
and my younger son, completely out of the blue,
247
675079
2469
ve küçük oğlum, ortada hiçbir şey yokken
11:17
said, "Mom, we don't know anybody who voted for Trump, right?"
248
677572
4904
"Anne, Trump'a oy veren tanıdığımız hiç kimse yok, değil mi?" diye sordu.
11:22
(Laughter)
249
682500
2969
(Gülüşmeler)
11:25
And I paused and I took a deep breath.
250
685493
3936
Durup derin bir nefes aldım.
11:30
"Yes, we do."
251
690063
1182
"Evet, var."
11:31
(Laughter)
252
691269
1000
(Gülüşmeler)
11:32
"The Quattromanis."
253
692293
1150
"Quatromanis aiesi.
11:33
And his response was so great.
254
693764
2069
Tepkisi çok güzeldi.
11:35
He kind of got this confused look on his face, and he said ...
255
695857
3190
Biraz kafası karışmış gibi bir ifade belirdi yüzünde ve dedi ki...
11:39
"But we love them."
256
699539
1151
"Ama biz onları seviyoruz"
11:40
(Laughter)
257
700714
2968
(Gülüşmeler)
11:43
And I answered, "Yes, we do."
258
703706
1793
"Evet, seviyoruz" diye cevap verdim.
11:45
(Laughter)
259
705523
1054
(Gülüşmeler)
11:46
And then he said, "Why would they vote for him?"
260
706601
2758
Ve sonra "Ona neden oy verdiler ki?" diye sordu.
11:50
And I remember stopping and thinking
261
710232
1716
O an durup düşündüm, bu soruya
11:51
that it was really important how I answered this question.
262
711972
2800
nasıl cevap verdiğim çok önemliydi.
11:55
Somehow, I had to honor our own family values
263
715409
2762
Bir şekilde aile değerlerimize sahip çıkmalı ve
11:58
and show respect for our friends.
264
718195
1809
dostlarımıza saygı göstermeliydim.
12:00
So I finally said,
265
720697
1572
Sonunda,
12:02
"They think that's the right direction for this country."
266
722293
2668
"Ülkemiz için doğru olanın bu olduğunu inanıyorlar." dedim
12:04
And before I had even gotten the whole sentence out,
267
724985
2794
Ve daha ben cümlemi bitirmeden
12:07
he had moved on to the soccer game he was going to play at recess.
268
727803
3143
teneffüste oynayacağı futbola geçti.
12:10
CQ: So life with boys.
269
730970
1172
CQ: Oğlanlarla yaşam.
12:12
(Laughter)
270
732166
1033
(Gülüşmeler)
12:13
So what Lauran and I have discovered through our bipartisan friendship
271
733223
3360
Lauran ve ben iki partili arkadaşlığımız aracılığıyla
12:16
is the possibility that lives in dialogue.
272
736607
2980
diyalog içinde bulunan ihtimalleri keşfettik.
12:19
We have chosen to be genuinely curious
273
739611
2342
Birbirimizin fikirleri ve bakış açısını anlamada
12:21
about each other's ideas and perspectives
274
741977
2678
gerçekten meraklı olmayı seçtik
12:24
and to be willing to listen to one another even when we disagree.
275
744679
3820
ve birbirimizi onaylamasak bile dinlemeye istekli olduk.
12:28
And by putting aside our ego and our preconceived ideas,
276
748523
3125
Egolarımızı ve peşin hükümlü düşüncelerimizi bir kenara bırakıp
12:31
we've opened ourselves up to limitless learning.
277
751672
2563
kendimizi sınırsız bir öğrenmeye açtık.
12:34
And perhaps most importantly for our relationship,
278
754602
2802
Ve belki de ilişkimiz bakımından en önemlisi
12:37
we have made the commitment to each other
279
757428
2032
birbirimize, arkadaşlığımızın
12:39
that our friendship is way more important
280
759484
2865
haklı olmak veya siyasi bir sohbeti kazanmaktan
12:42
than either of us being right or winning a conversation about politics.
281
762373
4110
daha önemli olduğu sözünü verdik.
12:47
So today, we're asking you to have a conversation.
282
767020
3181
Bugün sizden sohbet etmenizi istiyoruz.
12:50
Talk to someone outside of your political party
283
770225
2267
Kendi siyasi partinizin dışında, fikirlerinize
12:52
who might challenge your thinking.
284
772516
1621
meydan okuyabilecek biriyle konuşun.
12:54
Make an effort to engage with someone
285
774161
1825
Normalde siyasi konulara girmediğiniz
12:56
with whom you might typically avoid a political conversation.
286
776010
2969
birisiyle iletişime geçmek için çaba gösterin.
12:59
But remember, the goal isn't to win,
287
779003
2865
Unutmayın, amaç kazanmak değil,
13:01
the goal is to listen and to understand
288
781892
2638
amaç dinleyip anlamak
13:04
and to be open to learning something new.
289
784554
2250
ve yeni bir şey öğrenmeye hazır olmak.
13:07
LA: So let's go back to election night.
290
787587
1963
LA: Şimdi seçim gecesine dönelim.
13:09
As the polls were closing
291
789884
1263
Oylar sayıldığında
13:11
and it became clear that Trump was going to be our new president,
292
791171
3309
ve Trump'un başkanımız olacağı belli olduğunda
13:14
I was devastated.
293
794504
1198
yıkılmıştım.
13:16
I was sad, I was confused,
294
796485
2631
Üzgündüm, kafam karışıktı
13:19
and I'll be honest -- I was angry.
295
799140
1784
ve doğrusu kızgındım.
13:21
And then just before midnight,
296
801873
1683
Ve tam gece yarısından önce
13:23
I received this text message from Caitlin.
297
803580
2357
Caitlin'den bu mesajı aldım.
13:25
[I know this is a hard night for you guys.
298
805961
3372
[Biliyorum bu sizler için zor bir gece.
13:29
We are thinking of you. Love you.]
299
809357
3104
Sizleri düşünüyoruz. Sizi seviyoruz.]
13:32
And where there so easy could have been weeks or months of awkwardness
300
812485
3810
Ve çok rahatlıkla haftalar, hatta aylar süren bir gerginlik yaşanabilecekken
13:36
and unspoken hostility, there was this --
301
816319
2959
dile getirilmeyen bir düşmanlık oluşabilecekken
13:40
an offering of empathy rooted in friendship.
302
820002
2618
yerine arkadaşlığa dayalı bir empati sunuldu.
13:43
And I knew, in that moment, that we would make it through this.
303
823554
2953
Ve o an anladım ki bunu aşabilirdik.
13:47
CQ: So we must find a way to engage in meaningful conversations
304
827512
3616
CQ: Yani, bizi bir ulus olarak ileri götürecek
13:51
that are going to move us forward as a nation,
305
831152
2352
anlamlı sohbetler yapmaya çalışmalıyız,
13:53
and we can no longer wait
306
833528
1421
ve artık seçilmiş görevlilerin
13:54
for our elected officials to elevate our national discourse.
307
834973
3379
ulusal söylemimizi iyileştirmesi için daha fazla bekleyemeyiz.
13:58
LA: The challenges ahead are going to require all of us
308
838889
3218
LA: Karşılaşacağımız zorluklar
14:02
to participate in a deeper and more meaningful way ...
309
842131
2904
hepimizin daha derin ve anlamlı katılımını gerektiriyor
14:05
and it starts with each one of us
310
845770
2278
ve bu her birimizle başlıyor -
14:08
building connection through dialogue --
311
848072
2159
diyalog yoluyla bağlantı kurarak -
14:10
in our relationships, our communities
312
850255
3667
ilişkilerimizde, çevremizde
14:13
and as a country.
313
853946
1150
ve ülke olarak.
14:15
Thank you.
314
855999
1151
Teşekkür ederiz.
14:17
(Applause)
315
857174
6860
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7