How isolation fuels opioid addiction | Rachel Wurzman

71,579 views ・ 2018-11-19

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Abdurrahman Özgür Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
What does it mean to be normal?
0
13634
2067
Normal olmak ne anlama gelir?
00:16
And what does it mean to be sick?
1
16857
1876
Peki hasta olmak ne anlama gelir?
00:21
I've asked myself this question from the time I was about seven,
2
21087
3457
Yedi yaşında bana Tourette sendromu tanısı koyulduğundan bu yana
00:24
when I was diagnosed with Tourette syndrome.
3
24568
2523
kendime bu soruyu sordum.
00:27
Tourette's is a neurological disorder
4
27115
2104
Tourette nörolojik bir rahatsızlıktır
00:29
characterized by stereotyped movements I perform against my will, called tics.
5
29243
5436
ve istek dışı yapılan, tik adı verilen stereotipik hareketlerle nitelendiriir.
00:35
Now, tics are technically involuntary,
6
35524
3015
Tikler, benden yana bir bilinçli farkındalık ya da kasıt olmadan
00:38
in the sense that they occur without any conscious attention
7
38563
3215
gerçekleşmeleri bakımından teknik olarak istemsizdir.
00:41
or intention on my part.
8
41802
1600
00:44
But there's a funny thing about how I experience tics.
9
44228
4769
Ancak tikleri nasıl deneyimlediğime dair komik bir şey var.
00:49
They feel more unvoluntary than involuntary,
10
49021
4620
İstemsizden çok istem dışı olduklarını hissediyorum
00:53
because I still feel like it's me moving my shoulder,
11
53665
2960
çünkü omzumu kendim hareket ettiriyorum gibi hissediyorum,
00:56
not some external force.
12
56649
1600
dışsal bir güç değil.
00:58
Also, I get this uncomfortable sensation, called premonitory urge,
13
58696
4825
Ayrıca uyarıcı dürtü adı verilen bir rahatsız bir his duyuyorum
01:03
right before tics happen,
14
63545
1370
tik gerçekleşmeden hemen önce
01:04
and particularly when I'm trying to resist them.
15
64939
2384
ve özellikle onlara direnmeye çalıştığımda.
01:07
Now, I imagine most of you out there understand what I'm saying,
16
67633
3048
Şimdi, sanıyorum ki çoğunuz neden bahsettiğimi anlıyorsunuz,
01:10
but unless you have Tourette's, you probably think you can't relate.
17
70705
3472
ancak eğer Tourette sendromunuz yoksa, belki de kavrayamadığınızı düşünüyorsunuz.
01:15
But I bet you can.
18
75776
1266
Ama bahse varım kavrayabilirsiniz.
01:17
So, let's try a little experiment here and see if I can give you
19
77664
3017
Öyleyse, burada küçük bir deney yapalım ve görelim size benim deneyimimin
01:20
a taste of what my experience feels like.
20
80705
3102
nasıl hissettirdiğini tattırabilecek miyim.
01:23
Alright, ready?
21
83831
1150
Pekâlâ hazır mısınız?
01:25
Don't blink.
22
85776
1277
Göz kırpmayın.
01:27
No, really, don't blink.
23
87077
1611
Hayır, sahiden, göz kırpmayın.
01:28
And besides dry eyes, what do you feel?
24
88712
3206
Kuru gözler dışında ne hissediyorsunuz?
01:33
Phantom pressure?
25
93509
1348
Hayali bir baskı?
01:35
Eyelids tingling?
26
95794
1309
Göz kapaklarında karıncalanma?
01:37
A need?
27
97945
1150
Bir ihtiyaç?
01:39
Are you holding your breath?
28
99810
1595
Nefesinizi tutuyor musunuz?
01:41
(Laughter)
29
101429
1151
(Kahkahalar)
01:42
Aha.
30
102604
1151
İşte.
01:43
(Laughter)
31
103779
1150
(Kahkahalar)
01:47
That's approximately what my tics feels like.
32
107942
3516
Tiklerim aşağı yukarı böyle hissettiriyor.
01:52
Now, tics and blinking, neurologically speaking, are not the same,
33
112315
3691
Şimdi, tikler ve göz kırpma nörolojik açıdan aynı değiller
01:56
but my point is that you don't have to have Tourette's
34
116030
4548
ama anlatmak istediğim, benim uyarıcı dürtülerimin hissini kavrayabilmek için
02:00
to be able to relate to my experience of my premonitory urges,
35
120602
4999
Tourette'iniz olmasının gerekmediğidir
02:05
because your brain can give you similar experiences and feelings.
36
125625
5647
çünkü beyniniz size benzer deneyimler ve hisler verebilir.
02:12
So, let's shift the conversation from what it means to be normal versus sick
37
132078
5801
Peki, konuşmayı normal olmak ve hasta olmak nedir sorusundan
02:17
to what it means that a majority of us are both normal and sick.
38
137903
5278
çoğumuzun hem normal hem hasta olması ne anlama gelir sorusuna kaydıralım.
02:24
Because in the final analysis, we're all humans
39
144697
3357
Çünkü sonuç olarak hepimiz insanız
02:28
whose brains provide for a spectrum of experiences.
40
148078
4850
ve beyinlerimiz bir spektrumda deneyim sunar.
02:34
And everything on that spectrum of human experiences
41
154563
2746
Ve bu insan deneyimleri spektrumundaki her şey
02:37
is ultimately produced by brain systems
42
157333
4363
nihayetinde bir spektrum boyu farklı durumlar üstlenen
02:41
that assume a spectrum of different states.
43
161720
2933
beyin sistemleri tarafından üretilir.
02:45
So again, what does it mean to be normal,
44
165744
2675
Öyleyse normal olmak ne anlama gelir
02:48
and what does it mean to be sick,
45
168443
1960
ve hasta olmak ne anlama gelir,
02:50
when sickness exists on the extreme end of a spectrum of normal?
46
170427
5015
hastalık, normallik spektrumunun uzak bir ucunda yer alıyorsa?
02:57
As both a researcher who studies differences in how individuals' brains
47
177880
3698
Hem beyinlerin kendilerini nasıl düzenlediği ve yeniden yapılandırdığı
03:01
wire and rewire themselves,
48
181602
1770
üzerine çalışan bir araştırmacı olarak
03:03
and as a Touretter with other related diagnoses,
49
183396
2999
hem de Tourette'li ve alakalı diğer tanıları olan biri olarak
03:06
I have long been fascinated by failures of self-regulation
50
186419
4606
otokontrolün dürtüsel ve kompulsif davranış spektrumları
03:11
on the impulsive and compulsive behavioral spectrums.
51
191049
4269
üzerindeki başarısızlığı beni uzun zamandır etkilemiştir.
03:15
Because so much of my own experience of my own body
52
195342
4124
Zira kendi bedenim ve davranışlarımla ilgili deneyimimin büyük çoğunluğu
03:19
and my own behavior
53
199490
1238
03:20
has existed all over that map.
54
200752
2325
o haritanın her yerinde bulunuyordu.
03:25
So with the spotlight on the opioid crisis,
55
205561
4774
Opioid krizinin ön plana çıktığı bu dönemde
03:31
I've really found myself wondering lately:
56
211636
3420
şunu merak etmeye başladım:
03:35
Where on the spectrum of unvoluntary behavior
57
215080
3616
Opioid ağrıkesici ve eroin bağımlılığı gibi bir şeyi
03:38
do we put something like abusing opioid painkillers or heroin?
58
218720
5147
istem dışı davranışlar spektrumunda nereye yerleştiririz?
03:45
By now, we all know that the opioid crisis and epidemic is out of control.
59
225569
5810
Şu an hepimiz opioid krizi ve salgınının kontrolden çıkmış olduğunu biliyoruz.
03:52
Ninety-one people die every day in this country from overdose.
60
232084
3024
Bu ülkede her gün 91 kişi doz aşımından hayatını kaybediyor.
03:55
And between 2002 and 2015,
61
235464
2649
Ve 2005 ila 2015 yılları arasında
03:58
the number of deaths from heroin increased by a factor of six.
62
238137
3596
eroinden ölüm sayıları dört kat arttı.
04:04
And something about the way that we treat addiction isn't working,
63
244125
4539
Bağımlılığı nasıl tedavi ettiğimizle ilgili yürümeyen bir şey var
04:08
at least not for everyone.
64
248688
1734
en azından herkes için.
04:11
It is a fact that people suffering from addiction
65
251569
3436
Şu bir gerçektir ki bağımlılıktan muzdarip kişiler
04:15
have lost free will
66
255029
1918
özgür iradelerini kaybetmiştir,
04:16
when it comes to their behavior around drugs, alcohol, food
67
256971
6098
uyuşturucu, alkol, yemek
04:23
or other reward-system stimulating behaviors.
68
263093
3067
veya ödül sistemini uyaran diğer davranışlar konusunda.
04:26
That addiction is a brain-based disease state
69
266792
4143
Bağımlılığın beyin-temelli bir hastalık durumu olduğu
04:30
is a medical, neurobiological reality.
70
270959
3063
medikal ve nörolojik bir gerçektir.
04:35
But how we relate to that disease --
71
275625
2524
Ancak bu hastalığa nasıl baktığımız
04:38
indeed, how we relate to the concept of disease when it comes to addiction --
72
278173
5356
ve tabii bağımlılığa gelince hastalık kavramına nasıl baktığımız
04:43
makes an enormous difference for how we treat people with addictions.
73
283553
4112
bağımlılıkları olan kişileri nasıl tedavi ettiğimizde muazzam bir fark yaratır.
04:49
So, we tend to think of pretty much everything we do as entirely voluntary.
74
289420
5059
Yaptığımız aşağı yukarı her şeyin tamamen istemli olduğunu düşünmeye meyilliyiz.
04:55
But it turns out that the brain's default state
75
295000
2887
Ancak görünen o ki beynin olağan durumu
04:57
is really more like a car idling in drive than a car in park.
76
297911
5981
boştaki bir araçtan çok park vitesindeki bir araca benziyor.
05:04
Some of what we think we choose to do
77
304672
2508
Tercihimizle yaptığımızı düşündüklerimizin bir kısmı
05:07
is actually things that we have become programmed to do
78
307204
4015
aslında freni bırakınca yapmaya programlı
05:11
when the brakes are released.
79
311243
1786
hâle geldiğimiz şeylerdir.
05:14
Have you ever joked that your brain was running on autopilot?
80
314950
4134
Hiç beyninizin otomatik pilotta çalıştığı hakkında bir şaka yaptınız mı?
05:20
Guess what?
81
320196
1150
Bilin bakalım?
05:21
It probably was.
82
321744
1309
Muhtemelen öyle çalışıyordu.
05:23
OK?
83
323871
1158
Tamam?
05:25
And the brain's autopilot is in a structure called the striatum.
84
325053
5164
Ve beynin otopilotu striyatum adı verilen bir yapıdadır.
05:31
So the striatum detects emotional and sensory motor conditions
85
331903
5712
Striyatum duygusal durumu ve duyusal motor durumu tespit eder
05:40
and it knows to trigger whatever behavior you have done most often
86
340006
6429
ve geçmişte aynı şartlarda en çok hangi davranışta bulunduysanız onu tetikler.
05:46
in the past under those same conditions.
87
346459
2734
05:51
Do you know why I became a neuroscientist?
88
351546
2444
Neden bir sinirbilimci olduğumu biliyor musunuz?
05:55
Because I wanted to learn what made me tick.
89
355540
2371
Beni te'tik'leyen şeyi bulmak için.
05:57
(Laughter)
90
357935
2454
(Kahkahalar)
06:00
Thank you, thank you.
91
360413
1546
Teşekkürler, teşekkürler.
06:01
(Laughter)
92
361983
1263
(Kahkahalar)
06:03
I've been wanting to use that one in front of an audience for years.
93
363270
3228
Yıllardır bunu izleyici karşısında kullanmak istiyordum.
06:06
(Applause)
94
366522
1642
(Alkışlar)
06:08
So in graduate school, I studied genetic factors
95
368188
3255
Üniversitede eğitimimi gelişme evresinde striyatuma bağlanmayı
06:11
that orchestrate wiring to the striatum during development.
96
371467
3734
düzenleyen genetik faktörler üzerine aldım.
06:16
And yes, that is my former license plate.
97
376458
3545
Evet, o benim daha önceki plakam.
06:20
(Laughter)
98
380027
1412
(Kahkahalar)
06:21
And for the record, I don't recommend
99
381463
1810
Bilginiz olsun, hiçbir doktora öğrencisine
06:23
any PhD student get a license plate with their thesis topic printed on it,
100
383297
4110
tez konuları yazılı bir plaka almalarını önermiyorum,
06:27
unless they're prepared for their experiments not to work
101
387431
2673
tabi eğer gelecek iki yıl deneylerinin yürümemesine hazırlarsa.
06:30
for the next two years.
102
390128
1171
06:31
(Laughter)
103
391323
1154
(Kahkahalar)
06:32
I eventually did figure it out.
104
392501
1607
Ben de sonunda anladım.
06:34
So, my experiments were exploring how miswiring in the striatum
105
394132
5413
Neyse deneylerim striyatumdaki yanlış bağlantılarla kompülsif davranışların
06:39
relates to compulsive behaviors.
106
399569
2064
nasıl bir ilişkisi olduğunu inceliyordu.
06:41
Meaning, behaviors that are coerced
107
401657
2777
Kompülsif yani zoraki olan ve
06:44
by uncomfortable urges you can't consciously resist.
108
404458
3377
bilinçli olarak direnemediğimiz rahatsız dürtüler.
06:48
So I was really excited when my mice developed
109
408165
3952
Farelerim kompülsif davranış geliştirdiğinde
06:52
this compulsive behavior,
110
412141
2238
oldukça heyecanlandım.
06:54
where they were rubbing their faces and they couldn't seem to stop,
111
414403
3246
Yüzlerini ovalıyor ve bunu durduramıyor gibi görünüyorlardı,
06:57
even when they were wounding themselves.
112
417673
1928
kendilerini yaraladıklarında bile.
06:59
OK, excited is the wrong word,
113
419625
2865
Pekâlâ, heyecanlanmak yanlış kelime oldu,
07:02
I actually felt terrible for them.
114
422514
2920
onlar için sahiden de üzüldüm.
07:06
I thought that they had tics, evidence of striatal miswiring.
115
426514
4302
Striatumda yanlış bağlantının kanıtı olan tiklere sahip olduklarını
07:11
And they were compulsive,
116
431973
1809
ve kompülsif olduklarını düşündüm.
07:13
but it turned out, on further testing,
117
433806
3873
Ama ilerleyen testlerde
07:17
that these mice showed an aversion to interacting
118
437703
4763
bu farelerin diğer yabancı farelerle etkileşimde bulunmaktan ve onları
07:22
and getting to know other unfamiliar mice.
119
442490
2067
tanımaktan kaçındıkları ortaya çıktı.
07:24
Which was unusual, it was unexpected.
120
444581
2044
Bu durum olağandışı ve beklenmedikti.
07:26
The results implied that the striatum,
121
446649
3270
Sonuçlar kesin olarak kompülsif-spektrum rahatsızlıklarında etkili olan striatumun
07:29
which, for sure, is involved in compulsive-spectrum disorders,
122
449943
2999
07:32
is also involved in human social connection and our ability to --
123
452966
5162
aynı zamanda insan sosyal bağlarıyla ve bağlanma becerimiz --
07:38
not human social connection, but our ability to connect.
124
458152
2961
insan sosyal bağları değil ama bağlanma becerimizle de ilişkili olduğunu gösterdi.
07:44
So I delved deeper,
125
464387
2087
Bunun üzerine ben de sosyal nörobilim
07:46
into a field called social neuroscience.
126
466498
2825
adında bir alanda yoğunlaştım.
07:49
And that is a newer, interdisciplinary field,
127
469347
2294
Bu daha yeni, disiplinlerarası bir alan
07:51
and there I found reports that linked the striatum
128
471665
2692
ve burada striatumu yalnızca farelerdeki sosyal anomalilere değil
07:54
not just to social anomalies in mice,
129
474381
2815
aynı zamanda insanlardakine de bağlayan çalışmalar buldum.
07:57
but also in people.
130
477220
1452
07:59
As it turns out, the social neurochemistry in the striatum
131
479458
5677
Görünen o ki striyatumdaki sosyal nörokimya
08:06
is linked to things you've probably already heard of.
132
486243
4707
büyük ihtimalle daha önce duyduğunuz şeylerle ilişkili.
08:10
Like oxytocin,
133
490974
1429
Örneğin oksitosin gibi,
08:12
which is that hormone that makes cuddling feel all warm and fuzzy.
134
492427
4175
bu hormon sarılmayı huzur verici kılar.
08:17
But it also implicates signaling at opioid receptors.
135
497475
3608
Ama aynı zamanda opioid reseptörlerinde bir sinyal gönderimini işaret eder.
08:21
There are naturally occurring opioids in your brain
136
501943
2436
Beyninizde doğal olarak oluşan opioidler vardır,
08:24
that are deeply linked to social processes.
137
504403
3389
ve bunlar sosyal süreçlerle derinden ilişkilidir.
08:30
Experiments with naloxone, which blocks opioid receptors,
138
510754
4739
Opioid reseptörlerini bloke eden naloksonla yapılan deneyler
08:35
show us just how essential this opioid-receptor signaling is
139
515517
5334
bize opioid-reseptörü sinyallerinin sosyal etkileşim için ne kadar vazgeçilmez
08:40
to social interaction.
140
520875
1572
olduğunu göstermiştir.
08:45
When people are given naloxone -- it's an ingredient in Narcan,
141
525736
4318
İnsanlara verildiğinde nalokson -- Narcan'ın bir bileşendir,
08:50
that reverses opioid overdoses to save lives.
142
530078
3284
opioid dozaşımlarını tersine çevirir ve hayat kurtarır.
08:53
But when it's given to healthy people,
143
533386
2461
Ancak sağlıklı insanlara verildiğinde
08:55
it actually interfered with their ability to feel connected
144
535871
3666
onların halihazırda tanıdıkları ve önemsedikleri
08:59
to people they already knew and cared about.
145
539561
2812
insanlara karşı bağlı hissetme kabiliyetlerini etkiledi.
09:03
So, something about not having opioid-receptor binding
146
543275
5881
Yani, opioid reseptörü bağlantısına sahip olmamakla ilgili bir şey
09:09
makes it difficult for us to feel the rewards of social interaction.
147
549180
3965
sosyal etkileşimin sağladığı ödülü hissetmemizi güçleştiriyor.
09:14
Now, for the interest of time,
148
554270
1492
Eldeki zamanı göz önüne alarak
09:15
I've necessarily gotten rid of some of the scientific details,
149
555786
3008
bazı bilimsel detayları es geçtim
09:18
but briefly, here's where we're at.
150
558818
2166
ancak özetle, şuradayız;
09:22
The effects of social disconnection through opioid receptors,
151
562228
3976
Sosyal bağlantısızlığın opioid reseptörleri üzerinden etkileri,
09:26
the effects of addictive drugs
152
566228
2286
bağımlılık yapan uyuşturucuların etkileri
09:28
and the effects of abnormal neurotransmission
153
568538
2491
ve anormal sinir iletiminin istemsiz hareketler
09:31
on involuntary movements and compulsive behaviors
154
571053
2857
ve kompülsif davranışlar üzerinde etkileri
09:33
all converge in the striatum.
155
573934
2889
hepsi striyatumda birleşiyor.
09:38
And the striatum and opioid signaling in it
156
578839
3532
Ve striyatumla içindeki opioid sinyalleşmesinin
09:42
has been deeply linked with loneliness.
157
582395
2888
yalnızlıkla derinden ilişkilendirilmiştir.
09:48
When we don't have enough signaling at opioid receptors,
158
588877
3517
Opioid reseptörlerimizde yeterli sinyalleşme olmadığında, önemsediğimiz
09:52
we can feel alone in a room full of people we care about and love, who love us.
159
592418
5713
sevdiğimiz ve bizi seven insanlarla dolu bir odada bile yalnız hissedebiliriz.
09:58
Social neuroscientists, like Dr. Cacioppo at the University of Chicago,
160
598774
4509
Chicago Üniversitesi'nden Dr. Cacioppo gibi sosyal sinirbilimciler
10:03
have discovered that loneliness is very dangerous.
161
603307
2840
yalnızlığın çok tehlikeli olduğunu keşfettiler
10:06
And it predisposes people
162
606873
1260
ve insanları spektrumlar dolusu fiziksel ve ruhsal hastalıklara yatkınlaştırdığını.
10:08
to entire spectrums of physical and mental illnesses.
163
608157
4173
10:16
Think of it like this: when you're at your hungriest,
164
616515
3358
Şunun gibi düşünün: en aç olduğunuz zaman
10:19
pretty much any food tastes amazing, right?
165
619897
3206
neredeyse her yiyeceğin tadı muhteşem gelir, değil mi?
10:23
So similarly, loneliness creates a hunger in the brain
166
623127
4720
Benzer şekilde, yalnızlık da beyinde bir açlık yaratır
10:27
which neurochemically hypersensitizes our reward system.
167
627871
5192
ve bu ödül sistemimizi nörokimyasal olarak aşırı duyarlı hâle getirir.
10:34
And social isolation acts through receptors
168
634355
2953
Ve sosyal izolasyon bu doğal olarak oluşan opioidlerle diğer sosyal sinirileticilerin
10:37
for these naturally occurring opioids and other social neurotransmitters
169
637332
3951
10:41
to leave the striatum in a state
170
641307
2429
reseptörleri üzerinden striyatumu ödül ve keyif sinyali veren şeylere karşı
10:43
where its response to things that signal reward and pleasure
171
643760
4150
10:47
is completely, completely over the top.
172
647934
2947
aşırı derecede fazla tepki verecek bir hâle getirir.
10:51
And in this state of hypersensitivity,
173
651307
3032
Ve bu aşırı duyarlılık durumunda
10:54
our brains signal deep dissatisfaction.
174
654363
4214
beynimiz derin bir tatminsizliğin sinyallerini verir.
10:59
We become restless, irritable and impulsive.
175
659976
4775
Huzursuz, fevri ve dürtüsel bir hâle geliriz.
11:05
And that's pretty much when I want you to keep the bowl of Halloween chocolate
176
665769
3707
İşte aşağı yukarı o zaman Cadılar Bayramı çikolatası kasesini benden uzakta,
11:09
entirely across the room for me, because I will eat it all.
177
669500
2854
odanın öbür ucunda tutmanızı istiyorum, yoksa hepsini yerim.
11:12
I will.
178
672378
1151
Yaparım bunu.
11:13
And that brings up another thing that makes social disconnection
179
673553
3666
Ve bu da sosyal bağlantısızlığı bu kadar tehlikeli yapan başka bir şeyi öne çıkarır
11:17
so dangerous.
180
677243
1444
11:19
If we don't have the ability to connect socially,
181
679346
2334
Eğer sosyal bağlantı kurma kabiliyetimiz yoksa
11:21
we are so ravenous for our social neurochemistry to be rebalanced,
182
681704
4841
sosyal nörokimyamızın tekrar dengelenmesi için öylesine açızdır ki
11:26
we're likely to seek relief from anywhere.
183
686569
2294
yardımı herhangi bir yerden almaya yatkınızdır.
11:28
And if that anywhere is opioid painkillers or heroin,
184
688887
5841
Ve bu herhangi bir yer opioid ağrı kesiciler veya eroin ise,
11:34
it is going to be a heat-seeking missile for our social reward system.
185
694752
6061
sosyal ödül sistemimiz için bu güdümlü bir füze gibi olacaktır.
11:42
Is it any wonder people in today's world are becoming addicted so easily?
186
702601
5704
Günümüz dünyasında insanların kolayca bağımlı olması şaşırtıcı bir şey midir?
11:51
Social isolation --
187
711022
1817
Sosyal izolasyon --
11:56
excuse me --
188
716926
1150
afedersiniz --
11:59
contributes to relapse.
189
719736
1467
tekrarlamaya sebep olur.
12:01
Studies have shown that people who tend to avoid relapse
190
721953
4127
Araştırmalar göstermiştir ki tekrarlamadan kaçınabilen insanlar
12:06
tend to be people who have broad, reciprocal social relationships
191
726104
4799
daha geniş ve karşılıklı sosyal ilişkilere sahiptir
12:10
where they can be of service to each other,
192
730927
2029
ve bu ilişkilerde birbirlerine yardımcı olabilirler.
12:12
where they can be helpful.
193
732980
1264
12:14
Being of service lets people connect.
194
734268
1808
Bu insanların bağlanmasına imkân tanır.
12:18
So --
195
738101
1150
Öyleyse --
12:21
if we don't have the ability to authentically connect,
196
741863
5402
eğer gerçek bağ kurabilme kabiliyetimiz yoksa
12:27
our society increasingly lacks this ability to authentically connect
197
747289
4252
toplumumuz da gittikçe bu gerçek bağ kurabilme kabiliyetinden
12:33
and experience things that are transcendent and beyond ourselves.
198
753101
4254
ve aşkın ve bizden üstün şeyleri deneyimleyebilmekten mahrum kalır.
12:37
We used to get this transcendence
199
757379
1598
Önceden bu aşkınlığı
12:39
from a feeling of belonging to our families and our communities.
200
759001
3213
ailemize ve toplumumuza ait olmak hissinden alırdık.
12:42
But everywhere, communities are changing.
201
762238
3074
Ama her yerde toplumlar değişiyor.
12:45
And social and economic disintegration is making this harder and harder.
202
765800
6561
Ve bu sosyal ve ekonomik çözünme bunu gittikçe zor hale getiriyor.
12:54
I'm not the only person to point out
203
774414
2556
Şunu öne süren tek kişi ben değilim;
12:56
that the areas in the country most economically hard hit,
204
776994
3444
ülkede ekonomik olarak en çok sıkıntı yaşayan, insanların
13:00
where people feel most desolate about their life's meaning,
205
780462
3470
hayatlarının anlamı konusunda oldukça kimsesiz hissettiği bölgeler
13:03
are also the places
206
783956
2144
aynı zamanda
13:06
where there have been communities most ravaged by opioids.
207
786124
6554
opioidlerin harap ettiği toplulukların bulunduğu bölgelerdir.
13:14
Social isolation acts through the brain's reward system
208
794284
3468
Sosyal izolasyonun beynin ödül sistemi üzerinde
13:17
to make this state of affairs literally painful.
209
797776
3000
bu gidişatı tam anlamıyla acı verici kılacak bir etkisi vardır.
13:21
So perhaps it's this pain, this loneliness,
210
801720
4310
Belki de bu acı, bu yalnızlık,
13:26
this despondence
211
806054
2984
bu umutsuzluktur
13:29
that's driving so many of us to connect with whatever we can.
212
809062
3378
bir çoğumuzu ne bulursak onunla bağlanmaya iten şey.
13:33
Like food.
213
813434
1150
Örneğin yemeğe.
13:35
Like handheld electronics.
214
815757
1800
Veya elimizdeki elektronik cihazlara.
13:38
And for too many people, to drugs like heroin and fentanyl.
215
818360
3508
Ve bir çok insan için de eroin ya da fetanil gibi uyuşturuculara.
13:41
I know someone who overdosed, who was revived by Narcan,
216
821892
3733
Aşırı doz kullanıp sonra Narcan ile hayata döndürülen birini tanıyorum,
13:46
and she was mostly angry that she wasn't simply allowed to die.
217
826753
3682
en çok ölmesine izin verilmediği için öfkeliydi.
13:50
Imagine for a second how that feels, that state of hopelessness, OK?
218
830459
4198
Bir an bunun nasıl hissettirdiğini, bu noktada bir umutsuzluğu düşünün, tamam mı?
13:55
But the striatum is also a source of hope.
219
835959
4029
Ancak striyatum aynı zamanda bir umut kaynağıdır da.
14:00
Because the striatum gives us a clue of how to bring people back.
220
840012
3683
Çünkü insanları nasıl geri döndüreceğimiz konusunda bize bir ipucu verir.
14:05
So, remember that the striatum is our autopilot,
221
845560
3096
Hatırlayın, striyatum bizim otopilotumuz, ve alışkanlıklarla davranışları yönetiyor
14:08
running our behaviors on habit,
222
848680
1562
14:10
and it's possible to rewire, to reprogram that autopilot,
223
850266
4367
ve bu otopilotu yeniden bağlamak, programlamak mümkün,
14:14
but it involves neuroplasticity.
224
854657
1681
ama bu nöroplastisiteyi içerir.
14:16
So, neuroplasticity is the ability of brains
225
856362
2723
Nöroplastisite, beyinlerin kendilerini
14:19
to reprogram themselves,
226
859109
2762
yeniden programlama ve bağlantı oluşturma kabiliyetidir,
14:21
and rewire themselves, so we can learn new things.
227
861895
2484
bu sayede yeni şeyler öğrenebiliriz.
14:24
And maybe you've heard the classic adage of plasticity:
228
864403
2587
Plastisiteye dair klasik deyişi belki duymuşsunuzdur:
14:27
neurons that fire together, wire together.
229
867014
2800
birlikte ateşlenen nöronlar, birlikte bağlanır.
14:30
Right?
230
870323
1184
Değil mi?
14:31
So we need to practice social connective behaviors
231
871531
4308
Bu yüzden, kompülsif davranışları yerine sosyal olarak birleştirici davranışlar
14:35
instead of compulsive behaviors, when we're lonely,
232
875863
3103
gerçekleştirmemiz gerek yalnız kaldığımızda
14:38
when we are cued to remember our drug.
233
878990
3738
ya da uyuşturucumuzu hatırladığımızda.
14:45
We need neuronally firing repeated experiences
234
885371
4087
Nöronları ateşleyen tekrarlanmış deneyimlere ihtiyacımız var
14:49
in order for the striatum to undergo that necessary neuroplasticity
235
889482
3674
ki striyatum ihtiyacımız olan nöroplastisiteyi yaşayabilsin,
14:53
that allows it to take that "go find heroin" autopilot offline.
236
893180
6000
ve böylece "git eroin bul" diyen otopilotu devredışı bırakabilsin.
14:59
And what the convergence of social neuroscience, addiction
237
899204
4849
Sosyal sinirbilim, bağımlılık ve kompülsif-spektrum rahatsızlıklarının
15:04
and compulsive-spectrum disorders in the striatum suggests
238
904077
2794
striyatumda birleşmesi
15:06
is that it's not simply enough
239
906895
1706
striyatuma sadece kompülsif dürtülere
15:08
to teach the striatum healthier responses to compulsive urges.
240
908625
3015
karşı sağlıklı tepkiler öğretmenin yetmediğini göstermektedir.
15:12
We need social impulses to replace drug-cued compulsive behaviors,
241
912038
5769
Sosyal dürtülerin, uyuşturucu temelli kompülsif davranışları değiştirmesi gerek
15:17
because we need to rebalance, neurochemically, our social reward system.
242
917831
6214
çünkü sosyal ödül sistemimizi nörokimyasal olarak tekrar dengelememiz gerek.
15:24
And unless that happens,
243
924069
1165
Bu olmadığı sürece
15:25
we're going to be left in a state of craving.
244
925258
2663
bir açlık durumunda takılıp kalmış olacağız.
15:28
No matter what besides our drug we repeatedly practice doing.
245
928331
3476
Uyuşturucu kullanmakla birlikte ne yapmaya devam edersek edelim.
15:37
I believe that the solution to the opioid crisis
246
937539
4857
İnanıyorum ki opioid krizinin çözümü
15:42
is to explore how social and psychospiritual interventions
247
942420
3625
sosyal ve psikospiritüel müdahalelerin nasıl
15:46
can act as neurotechnologies in circuits
248
946069
3921
sosyal ve uyuşturucu-temelli ödüllendirmeleri işleyen devreler için
15:50
that process social and drug-induced rewards.
249
950014
3392
nöroteknolojiler olarak işleyebildiğini keşfetmekten geçmektedir.
15:54
One possibility is to create and study scalable tools
250
954783
5111
Bir olasılık ise insanların psikospiritüel pratikler yoluyla tedavi konusunda
15:59
for people to connect with one another
251
959918
2485
ortak çıkar üzerinde birbirleriyle bağlanmaları için
16:02
over a mutual interest
252
962427
1602
ölçeklenebilir araçlar yaratıp
16:04
in recovery through psychospiritual practices.
253
964053
2167
bunlarla çalışmaktır.
16:06
And as such, psychospiritual practice could involve anything
254
966244
3262
Böyle bir psikospiritüel pratik her şeyi içerebilir;
16:09
from people getting together as megafans of touring jam bands,
255
969530
3484
gezici müzik gruplarının büyük hayranları olarak bir araya gelmek
16:14
or parkour jams, featuring shared experiences of vulnerability
256
974959
4016
veya paylaşılan zafiyet ve kişisel gelişim deneyimlerini içeren parkur etkinlikleri
16:18
and personal growth,
257
978999
1190
16:20
or more conventional things, like recovery yoga meetups,
258
980213
3105
veya daha bilindik şeyler, mesela yoga terapi toplantıları,
16:23
or meetings centered around more traditional conceptions
259
983342
2866
ya da daha geleneksel spiritüel deneyim kavrayışlarına odaklanan toplanmalar.
16:26
of spiritual experiences.
260
986232
1848
16:28
But whatever it is,
261
988104
2206
Ancak her ne olursa olsun,
16:30
it needs to activate
262
990334
2600
bunun striyatumdaki
16:32
all of the neurotransmitter systems in the striatum
263
992958
2921
sosyal bağlantıların işlenmesinde rol alan
16:35
that are involved in processing social connection.
264
995903
2777
siniriletici sistemlerin tamamını etkinleştirmesi gerek.
16:41
Social media can't go deep enough for this.
265
1001411
2364
Sosyal medya bunun için yeterli derinliği veremez.
16:43
Social media doesn't so much encourage us to share,
266
1003799
3278
Sosyal medya bizi karşılaştırmaya teşvik ettiği kadar
16:47
as it does to compare.
267
1007101
1587
paylaşmaya teşvik etmiyor.
16:48
It's the difference between having superficial small talk with someone
268
1008712
4500
Buradaki fark, biriyle yüzeysel bir havadan sudan konuşma yapmak ile
16:53
and authentic, deeply connected conversation with eye contact.
269
1013236
4535
gerçek, derinden bağlı ve göz teması olan bir şekilde sohbet etmek arasındaki fark.
16:58
And stigma also keeps us separate.
270
1018442
3291
Ayrıca yaftalama da bizi ayrı tutan şeylerden biri.
17:01
There's a lot of evidence that it keeps us sick.
271
1021757
3427
Bizi hasta bıraktığı yönünde birçok bulgu mevcut.
17:05
And stigma often makes it safer for addicts to connect with other addicts.
272
1025806
4240
Ve yafta çoğu zaman bağımlılar için diğer bağımlılarla bağlantıyı daha güvenli kılar
17:10
But recovery groups centered around reestablishing social connections
273
1030656
4793
Ancak sosyal bağları yeniden kurmayı merkez alan terapi grupları
17:15
could certainly be inclusive of people who are seeking recovery
274
1035473
4885
çeşitli ruhsal sağlık sorunları için çözüm arayan insanları içinde bulundurabilir.
17:20
for a range of mental health problems.
275
1040382
2960
17:24
My point is, when we connect around what's broken,
276
1044093
3822
Vurgulamak istediğim nokta şu; sorunlu olan şeyin etrafında bağlandığımızda
17:29
we connect as human beings.
277
1049902
2928
insanlar olarak bağlanırız.
17:33
We heal ourselves from the compulsive self-destruction
278
1053998
5926
Kendimizi bağlantısızlığın acısına karşı tepkimiz olan
17:39
that was our response to the pain of disconnection.
279
1059948
3399
kompülsif olarak kendimize zarar verme eyleminden kurtarırız.
17:44
When we think of neuropsychiatric illnesses as a spectrum of phenomenon
280
1064180
6191
Nöropsikiyatrik hastalıkları, bizi insan yapan şeyin bir parçası olan
17:50
that are part of what make us human,
281
1070395
2865
olguların bir spektrumu olarak düşünürsek
17:53
then we remove the otherness of people who struggle with self-destruction.
282
1073284
3563
kendine zarar verme ile boğuşan insanların yabancılıklarını gidermiş oluruz.
17:57
We remove the stigma
283
1077307
3405
Yaftalama ve önyargıyı gidermiş oluruz,
18:01
between doctors and patients and caregivers.
284
1081924
3462
doktorlar, hastalar ve bakıcılar arasında olan.
18:05
We put the question of what it means to be normal versus sick
285
1085966
5333
Normal olmak ve hasta olmak nedir sorusunu
18:11
back on the spectrum of the human condition.
286
1091323
3000
tekrar insan durumu spektrumuna yerleştirmiş oluruz.
18:14
And it is on that spectrum where we can all connect
287
1094831
5010
İşte bu spektrumdur hepimizin bağlanabileceği
18:19
and seek healing together, for all of our struggles with humanness.
288
1099865
4142
ve birlikte insan olmaya dair mücadelelerimiz için çare arayabileceği.
18:24
Thank you for letting me share.
289
1104873
1563
Dinlediğiniz için teşekkür ederim.
18:26
(Applause)
290
1106460
4055
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7