The surprising ingredient that makes businesses work better | Marco Alverà

79,617 views ・ 2018-03-06

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Saliha Karatepeli Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi
00:13
For me, it was not being invited to a friend's wedding.
0
13087
3420
Benim için konu sadece bir arkadaşın düğününe davet edilmemek değildi.
00:17
At first, I didn't really mind.
1
17184
2150
İlk başta gerçekten umursamadım.
00:19
I thought he was having a small reception.
2
19358
2662
Küçük bir düğün olacağını düşündüm.
00:22
But then I kept meeting people who were going to the same wedding,
3
22044
3453
Ama sonra aynı düğüne gidecek olan insanlarla karşılaşıp durdum.
00:25
and they weren't as close to the groom as I was ...
4
25521
2444
Damada benim kadar yakın bile değillerdi...
00:29
and I felt left out.
5
29192
1487
Dışlanmış hissettim.
00:30
That really sucked.
6
30703
1286
Bu gerçekten berbattı.
00:32
It felt really unfair.
7
32013
1539
Adaletsiz hissettirdi.
00:34
For my daughters, Lipsi and Greta, it was last week.
8
34813
4499
Kızlarım Lipsi ve Greta için bu durum geçen hafta geçerliydi.
00:40
They were taking turns massaging their mom's back
9
40124
2578
Sırayla annelerinin sırtına
00:42
with a toy for back rubs,
10
42726
2088
sırt masaj aleti ile masaj yapıyorlardı
00:44
and then one of the girls felt that the other girl had a longer go.
11
44838
3292
ama kızlardan biri diğerinin daha fazla masaj yaptığını hissetti.
00:48
That's when I walk into the room
12
48604
1807
İşte bu noktada odaya girdim
00:50
to find Greta in a rage, shouting, "That's not fair!"
13
50435
3250
ve Greta'yı öfkeyle "Bu adil değil!" diye bağırırken buldum,
00:53
and Lipsi in tears,
14
53709
1965
Lipsi ise gözyaşları içindeydi.
00:55
and my wife holding a stopwatch
15
55698
1958
Eşiminse elinde, ikisinin de aletle
00:57
to make sure that each girl had precisely one minute on the toy.
16
57680
4478
tam olarak bir dakika geçirmesi için bir kronometre var.
01:03
So if you're anything like me or my girls,
17
63963
4777
Yani eğer kızlarım ve ben gibiyseniz
01:08
the last thing that upset you
18
68764
2707
sizi üzen en son şey
01:11
probably also had to do with unfairness.
19
71495
2269
muhtemelen adaletsizlikle ilgilidir.
01:14
That's because unfairness triggers us so strongly
20
74756
3532
Bunun sebebi, adaletsizlik bizi öyle güçlü etkiliyor ki
01:18
that we can't think straight.
21
78312
1508
doğru düzgün düşünemiyoruz.
01:20
We become afraid and suspicious.
22
80446
2023
Korkak ve şüpheci bir hâle geliyoruz.
01:23
Our unfairness antennae stick up.
23
83826
2112
Adaletsizlik antenimiz çıkıveriyor.
01:27
We feel pain, and we walk away.
24
87533
1905
Acı hissediyoruz ve çekip gidiyoruz.
01:30
Unfairness is one of the defining issues of our society,
25
90479
3811
Adaletsizlik toplumumuzu tanımlayan sorunlardan biri,
01:34
it's one of the root causes of polarization,
26
94314
3136
kutuplaşmanın kök sebeplerinden biri
01:37
and it's bad news for business.
27
97474
1663
ve işler için kötü haber.
01:40
At work, unfairness makes people defensive and disengaged.
28
100477
4112
İş yerinde adaletsizlik insanları savunmacı ve ilgisiz yapıyor.
01:45
A study shows that 70 percent of workers in the US are disengaged,
29
105419
6961
Bir araştırmaya göre ABD'deki işçilerin %70'i ilgisiz
01:52
and this is costing the companies
30
112404
1612
ve bu da şirketlere her yıl
01:54
550 billion dollars a year every year.
31
114040
4512
550 milyar dolara mal oluyor.
01:58
This is, like, half the total spent on education in the US.
32
118576
4341
Bu, ABD'de eğitime harcanan para toplamının yarısı ediyor.
02:03
This is the size of the GDP of a country like Austria.
33
123476
2565
Bu, Avusturya boyutundaki bir ülkenin Gayrisafi Milli Hasılası.
02:08
So removing unfairness and promoting fairness
34
128255
3327
Yani asıl önceliğimiz adaletsizliği kaldırıp
02:11
should be our priority.
35
131606
1205
adaleti teşvik etmek olmalı.
02:13
But what does it mean in practice?
36
133969
1772
Peki bu uygulamada ne demek?
02:15
Is it about more rules? Is it about systems?
37
135765
2951
Daha fazla kural mı? Daha fazla sistem mi?
02:18
Is it about equality?
38
138740
1756
Eşitlikle ilgili mi?
02:20
Well, partly, but fairness is more interesting than rules and equality.
39
140520
4412
Kısmen evet ama adalet, kurallar ve eşitlikten çok daha fazla ilgi çekici.
02:25
Fairness works in surprising ways.
40
145471
2206
Adalet beklenmedik yollarla çalışır.
02:28
15 years ago, I left a US investment bank
41
148669
5088
15 sene önce devlete ait büyük bir İtalyan petrol şirketine katılmak için
02:33
to join a large Italian state-owned oil company.
42
153781
4897
bir Amerikan yatırım bankasından ayrıldım.
02:38
It was a different world.
43
158702
1253
Farklı bir dünyaydı.
02:40
I thought the key to getting the best performance
44
160487
2348
En iyi performansı sağlayacak kilit uygulamanın
02:42
was a risk-reward system
45
162859
1898
Yüksek performans gösterenlere ikramiyeler ve terfiler sunulurken
02:44
where you could give the high performers bonuses and promotions
46
164781
4183
düşük performans gösterenleri endişelendirecek
02:48
and give the underperformers something to worry about.
47
168988
2603
bir ödül-ceza sistemi olduğunu sanıyordum.
02:52
But in this company, we had fixed salaries
48
172435
4007
Ama bu şirkette
maaşları ve hayat boyu işleri hallettik.
02:56
and lifelong jobs.
49
176466
1190
02:58
Careers were set,
50
178903
1479
Kariyerler belirlendi,
03:00
so my toolkit wasn't very effective,
51
180406
2434
yani alet takımım çok etkili değildi
03:02
and I was frustrated.
52
182864
1252
ve hüsrana uğramıştım.
03:04
But then I saw that this company was producing some pockets of excellence,
53
184867
5191
Ama sonra bu şirketin, çok rekabetçi ve zorlu sektörlerde
rekabette galip çıktığı alanlarda
03:10
areas in which they beat the competition
54
190082
2119
03:12
in very tough, competitive sectors.
55
192225
2421
muhteşemlikler ürettiğini gördüm.
03:14
This was true in trading,
56
194670
1714
Bu ticaret için geçerliydi,
03:16
in project management --
57
196408
2119
proje yönetimi için de öyle,
03:18
it was very true in exploration.
58
198551
1849
sondaj içinse çok geçerliydi.
03:20
Our exploration team was finding more oil and gas
59
200926
3269
Sondaj ekibimiz dünyadaki herhangi bir şirketten
03:24
than any other company in the world.
60
204219
1879
daha fazla petrol ve gaz buluyor.
03:26
It was a phenomenon.
61
206878
1150
Olağanüstüydü.
03:28
Everyone was trying to figure out how this was possible.
62
208649
2888
Herkes bunun nasıl mümkün olduğunu çözmeye çaşıyordu.
03:31
I thought it was luck,
63
211561
2217
Şans olduğunu düşünmüştüm
03:33
but after each new discovery, that became less and less likely.
64
213802
3849
ama her yeni keşiften sonra bu daha az olasıydı.
03:38
So did we have a special tool? No.
65
218215
3285
Yani özel bir aracımız mı vardı? Hayır.
03:42
Did we have a killer application that no one else had? No.
66
222635
3086
Hiç kimsede olmayan gözde bir uygulamamız mı vardı? Hayır.
03:46
Was it one genius who was finding oil for the whole team?
67
226844
3251
Tüm takım için benzin bulan bir dahimiz mi vardı?
03:50
No, we hadn't hired a senior guy in years.
68
230119
2428
Hayır, senelerdir kıdemli birini işe almadık.
03:54
So what was our secret sauce?
69
234680
1978
Peki işin sırrı neydi?
03:57
I started looking at them really carefully.
70
237723
2122
Onlara çok dikkatli bakmaya başladım.
03:59
I looked at my friend,
71
239869
1387
yedi kuru kuyu kazan
04:01
who drilled seven dry wells,
72
241280
2406
-şirkete bir milyar dolardan fazlaya mal oldu-
04:03
writing off more than a billion dollars for the company,
73
243710
2785
ve sekizincisinde petrol bulan arkadaşıma dönüp baktım.
04:06
and found oil on the eighth.
74
246519
1681
04:08
I was nervous for him ...
75
248865
1325
Onun için endişeliydim
04:12
but he was so relaxed.
76
252491
1556
ama o çok rahattı.
04:14
I mean, these guys knew what they were doing.
77
254611
2280
Demem o ki bu insanlar ne yaptığını biliyor.
04:17
And then it hit me: it was about fairness.
78
257410
2928
Sonra dank etti: bu adaletle ilgiliydi.
04:21
These guys were working in a company
79
261502
1715
İnsanlar, kısa vadeli sonuçlar için
04:23
where they didn't need to worry about short-term results.
80
263241
2795
endişelenmeleri gerekmeyen bir şirkette çalışıyordu.
04:26
They weren't going to be penalized for bad luck or for an honest mistake.
81
266539
4524
Kötü şans ya da bağışlanabilir bir hata için cezalandırılmayacaklardı.
04:31
They knew they were valued for what they were trying to do,
82
271770
2992
Sonuçtan ziyade yapmaya çalıştıkları şeyden dolayı
04:34
not the outcome.
83
274786
1246
değerli olduklarını biliyorlardı.
04:36
They were valued as human beings. They were part of a community.
84
276056
3000
İnsan oldukları için değerliydiler. Bir topluluğun parçasıydılar.
04:39
Whatever happened, the company would stand by them.
85
279080
2611
Ne olursa olsun şirket onların yanındaydı.
04:41
And for me, this is the definition of fairness.
86
281715
2973
Benim için adaletin tanımı bu.
04:44
It's when you can lower those unfairness antennae, put them at rest.
87
284712
3801
Adaletsizlik antenlerini kapatıp köşeye kaldırdın mı
04:48
Then great things follow.
88
288537
1431
güzel şeyler oluyor.
04:50
These guys could be true to their purpose, which was finding oil and gas.
89
290376
3721
İnsanlar asıl amaçları olan petrol ve gaz bulmaya sadık kalabilirlerdi.
04:54
They didn't have to worry about company politics or greed or fear.
90
294645
3603
Şirket siyaseti, hırs ya da korku için endişelenmelerine gerek yoktu.
04:59
They could be good risk-takers,
91
299814
2525
Fazla savunmacı olmadıklarından
05:02
because they weren't too defensive
92
302363
2499
ve büyük ödüller için kumar oynamadıklarından
05:04
and they weren't gambling to take huge rewards.
93
304886
2706
risk almada iyi olabilirlerdi.
05:08
And they were excellent team workers.
94
308583
2476
Harika ekip çalışanları olabilirlerdi.
05:11
They could trust their colleagues.
95
311528
1621
Meslektaşlarına güvenebilirlerdi.
05:13
They didn't need to look behind their backs.
96
313173
2140
Arkalarını kollamalarına gerek kalmıyordu.
05:16
And they were basically having fun.
97
316293
2334
Eğleniyorlardı.
05:18
They were having so much fun,
98
318651
1801
O kadar çok eğleniyorlardı ki
05:20
one guy even confessed
99
320476
2184
biri, şirketin noel yemeğinde
05:22
that he was having more fun at the company Christmas dinner
100
322684
3350
kendi evindeki noel yemeğinden
05:26
than at his own Christmas dinner.
101
326058
1808
daha çok eğlendiğini itiraf etti.
05:27
(Laughter)
102
327890
2221
(Kahkahalar)
05:30
But these guys, essentially, were working in a fair system
103
330135
5081
Öncelikli olarak bu insanlar bencil, hızlı ya da pratik olan yerine
05:35
where they could do what they felt was right
104
335240
2562
onlara doğru hissettireni yapabilecekleri
05:37
instead of what's selfish, what's quick, what's convenient,
105
337826
2810
adaletli bir sistemde çalışıyorlardı.
05:40
and to be able to do what we feel is right
106
340660
2877
Bize doğru hissettireni yapabilmemiz
05:43
is a key ingredient for fairness, but it is also a great motivator.
107
343561
3896
adaletin ana bileşenlerinden biri ayrıca çok iyi bir motivasyon.
05:49
And it wasn't just explorers who were doing the right thing.
108
349187
2897
Doğru şeyi yapanlar sadece sondajcılar değildi.
05:52
There was an HR director who proposed that I hire someone internally
109
352639
6084
İçeriden birini idari bir göreve yerleştirmemi teklif eden
05:58
and give him a managerial job.
110
358747
1914
bir İK müdürü vardı.
06:00
This guy was very good, but he didn't finish high school,
111
360685
2817
Adam çok iyiydi ama liseyi bitirmemişti.
06:03
so formally, he had no qualifications.
112
363526
2254
Resmi olarak bir vasfı yoktu.
06:06
But he was so good, it made sense, and so we gave him the job.
113
366390
3335
Ama çok iyi olduğu için mantıklı geldi ve ona işi verdik.
06:10
Or the other guy, who asked me for a budget to build a cheese factory
114
370451
4874
Diğer yanda Ekvator'daki bir köyde olan fabrikamızın yanına
06:15
next to our plant in Ecuador, in the village.
115
375349
3582
peynir fabrikası yaptırmak için benden bütçe isteyen diğer adam.
06:18
It didn't make any sense: no one ever built a cheese factory.
116
378955
2858
Mantıklı gelmedi: Hiç kimse bir peynir fabrikası yaptırmadı.
06:21
But this is what the village wanted, because the milk they had would spoil
117
381837
3562
Ama köyün istediği buydu, çünkü sahip oldukları süt
06:25
before they could sell it, so that's what they needed.
118
385423
2595
satamadan bozuluyordu, bu yüzden buna ihtiyaçları vardı.
06:28
And so we built it.
119
388042
1604
Bundan dolayı yaptık.
06:29
So in these examples and many others,
120
389670
1984
Bu ve bir sürü benzer örnekle
06:31
I learned that to be fair,
121
391678
2976
adaletli olmayı öğrendim.
06:34
my colleagues and I, we needed to take a risk and stick our head out,
122
394678
3581
Meslektaşlarımın ve benim risk almamız ve gerçekleri görmemiz gerekiyordu
06:38
but in a fair system, you can do that.
123
398283
1879
ama bunu ancak adil bir sistemde yapabilirsin.
06:40
You can dare to be fair.
124
400186
1211
Adil olmaya cesaret edebilirsin.
06:42
So I realized that these guys and other colleagues
125
402309
4642
Sonra bu insanların ve diğer meslektaşların
06:46
were achieving great results, doing great things,
126
406975
4897
hiçbir ikramiyenin satın alamayacağı harika sonuçlara ulaştıklarını
06:51
in a way that no bonus could buy.
127
411896
1960
ve harika şeyler yaptıklarını fark ettim.
06:54
So I was fascinated.
128
414716
1239
Büyülenmiştim.
06:55
I wanted to learn how this thing really worked,
129
415979
2191
Bu şeyin gerçekten nasıl işlediğini,
06:58
and I wanted to learn it also for myself, to become a better leader.
130
418194
3597
kendim için de daha iyi bir lider olabilmek adına öğrenmek istedim.
07:01
So I started talking to colleagues, to coaches,
131
421815
2829
Meslektaşlarım, koçlar, yetenek avcıları
07:04
to headhunters and neuroscientists,
132
424668
2502
ve neröbilimcilerle konuşmaya başladım.
07:07
and what I discovered
133
427194
1592
Keşfettiğim şey;
07:08
is that what these guys were up to and the way they worked
134
428810
3126
bu insanların peşinde oldukları şey ve çalışma şekilleri
07:11
is really supported by recent brain science.
135
431960
2721
günümüzdeki beyin bilimi tarafından destekleniyordu.
07:15
And I've also discovered that this can work at all levels
136
435263
3365
Ayrıca bunun her seviyedeki ve her türdeki şirkette
07:18
in any type of company.
137
438652
1230
uygulanabileceğini de keşfettim.
07:19
You don't need the fixed salaries or the stable careers.
138
439906
3404
Sabit maaşa ya da istikrarlı kariyerlere ihtiyacınız yok.
07:24
This is because science shows
139
444254
3549
Bilim gösteriyor ki bunun sebebi
07:27
that humans have an innate sense of fairness.
140
447827
3967
doğuştan gelen bir adalet hissimizin olması.
07:33
We know what is right and what is wrong
141
453039
2802
Konuşamadan ya da düşünemeden önce
07:35
before we can talk or think about it.
142
455865
1928
neyin yanlış ve doğru olduğunu biliyoruz.
07:39
My favorite experiment
143
459009
2459
Favori deneyim,
07:41
has six-month old babies
144
461492
2729
tepeye çıkmaya çalışan bir topu izleyen
07:44
watching a ball trying to struggle up a hill.
145
464245
3809
altı aylık bebekler.
07:48
And there's a helpful, friendly square that pushes the ball up the hill,
146
468943
4027
Topu yukarı doğru itekleyen dostane bir kare var
07:52
and then a mean triangle pushes the ball back down.
147
472994
3245
ve bir de topu aşağı iten kötü üçgen.
07:57
After watching this several times,
148
477042
2382
Bunu birkaç kez izledik sonra
07:59
they ask the babies to pick,
149
479448
2070
bebeklere oynamaları için
08:01
to choose what to play with.
150
481542
1342
birini seçmelerini söylüyorlar.
08:02
They can pick a ball, a square or a triangle.
151
482908
3293
Topu, kareyi ya da üçgeni seçebilirler.
08:07
They never pick up the triangle.
152
487265
2191
Asla üçgeni seçmiyorlar.
08:09
All the babies want to be the square.
153
489480
1864
Tüm bebekler kare olmak istiyor.
08:13
And science also shows
154
493590
2072
Ayrıca bilim,
08:15
that when we see or perceive fairness,
155
495686
2762
adaleti gördüğümüzde ya da algıladığımızda
08:18
our brain releases a substance that gives us pleasure,
156
498472
3693
beynimizin bize zevk ve neşe veren bir madde salgıladığını gösteriyor.
08:22
proper joy.
157
502189
1150
08:24
But when we perceive unfairness, we feel pain ...
158
504225
2952
Adaletsizliği algıladığımızdaysa acı hissediyoruz,
08:28
even greater pain
159
508601
1204
hem de daha çok acı,
08:29
than the same type of pain as if I really hurt myself.
160
509829
2617
gerçekten yaralanmış olmanın acısından bile daha fazla.
08:33
That's because unfairness triggers the primitive, reptile part of our brain,
161
513275
4136
Bunun sebebi, adaletsizliğin beynimizin tehlikeler ve sağ kalmayla ilgilenen
08:37
the part that deals with threats and survival,
162
517435
3482
ilkel ve sürüngen kısmını tetikler
08:40
and when unfairness triggers a threat, that's all we can think about.
163
520941
3508
ve adaletsizlik bir tehdidi tetiklediğinde düşünebildiğimiz tek şey odur.
08:44
Motivation, creativity, teamwork,
164
524473
3024
Motivasyon, yaratıcılık, takım çalışması,
08:47
they all go way back.
165
527521
1523
hepsi geriliyor.
08:50
And it makes sense that we're wired this way,
166
530119
2183
Bu şekilde ayarlanmış olmamız mantıklı
08:52
because we're social animals.
167
532326
1515
çünkü sosyal varlıklarız.
Sağ kalmak için bir topluluğun parçası olmaya ihtiyacımız var.
08:55
We need to be part of a community to survive.
168
535000
2484
08:58
We're born so helpless
169
538134
2088
Aciz doğduğumuzdan dolayı
09:00
that someone needs to look after us until we're maybe 10 years old,
170
540246
3206
belki 10 yaşına kadar birinin bize bakmasına ihtiyacımız var.
09:03
so our brain evolves towards food.
171
543476
2246
Böylece beynimiz yemeğe doğru evrimleşiyor.
09:05
We need to be in that community.
172
545746
1889
O toplulukta olmaya ihtiyacımız var.
09:07
So whether I like it or not,
173
547659
2577
Yani hoşuma gitsin ya da gitmesin
09:10
not being invited to the friend's wedding,
174
550260
2870
bir arkadaşın düğününe davet edilmeyince
09:13
my lizard brain is generating the same response
175
553154
2993
kertenkele beynim topluluğumdan dışlanma hissine kapıldığımda
09:16
as if I'm about to be pushed out from my community.
176
556171
2848
verdiği aynı tepkiyi veriyor.
09:20
So science explains quite nicely why fairness is good
177
560763
4302
Bilim oldukça iyi bir şekilde adaletin neden iyi olduğunu
ve adaletsizliğin bizi neden savunmacı yaptığını açıklıyor,
09:25
and why unfairness makes us really defensive,
178
565089
2373
09:27
but science also shows that in a fair environment,
179
567486
3515
ama bilim aynı zamanda adil bir ortamda
09:31
not only do we all want to be the square,
180
571025
3075
sadece kare olmayı değil, kare olma eğilimi gösterdiğimizi
09:34
but we tend to be the square,
181
574124
2085
ve bunun da diğer insanlara
09:36
and this allows other people to be fair in turn.
182
576233
3501
adil bir fırsat sağladığını gösteriyor.
09:39
This creates a beautiful fairness circle.
183
579758
2506
Bu güzel bir adalet döngüsü yaratıyor.
09:43
But while we start off fair ...
184
583934
1682
Ama adil başlarken
09:46
one drop of unfairness contaminates the whole pool,
185
586934
5063
bir damla adaletsizlik tüm havuzu kirletiyor
09:52
and unfortunately, there's plenty of drops in that pool.
186
592021
3119
ve maalesef o havuzda pek çok damla var.
09:56
So our effort should be to filter out
187
596606
3961
Yani çabamız topluluğumuzdan ve şirketimizden başlayarak
10:00
as much unfairness as we can from everywhere,
188
600591
2096
yapabildiğimiz her yerde
10:02
starting from our communities, starting from our companies.
189
602711
2762
mümkün olduğunca adaletsizliği temizlemek.
10:06
I worry about this a lot because I lead a team of 3,000 excellent people,
190
606687
5548
Bunun için çok endişeleniyorum çünkü muhteşem insanlardan oluşan
3000 kişilik bir takımın lideriyim ve 3000 mutlu, motive takım çalışanı ile
10:12
and the difference between 3,000 happy, motivated team workers
191
612259
4270
10:16
and 3,000 clock-watchers is everything.
192
616553
2983
3000 saat gözleyicisi arasındaki fark paha biçilemez.
10:21
So the first thing I try to do in my fairness crusade
193
621154
5353
Adalet mücadelemde yapmaya çalıştığım ilk şey
10:26
is to try to take myself out of the equation.
194
626531
3346
kendimi denklemden çıkarmak.
10:29
That means being aware of my own biases.
195
629901
2096
Bu ön yargılarımın farkına varmak demek.
10:32
For example, I really like people who say yes
196
632021
2650
Örneğin her önerime evet diyen insanları
10:34
to whatever I suggest.
197
634695
1238
çok seviyorum.
10:35
(Laughter)
198
635957
1345
(Kahkahalar)
10:37
But that's not very good for the company
199
637326
2028
Ama bu şirket için pek de iyi değil,
10:39
and not very good for anyone who has different ideas.
200
639378
2478
farklı fikirlere sahip insanlar için de.
10:41
So we try to actively promote a culture of diversity of opinions
201
641880
4240
Bundan dolayı aktif olarak fikir farklılığı ve karakter farklılığı kültürü
10:46
and diversity of character.
202
646144
1685
oluşturmaya çalışıyoruz.
10:47
The second thing we do is a little more procedural.
203
647853
2382
Yaptığımız ikinci şey biraz daha yöntemsel.
10:50
We look at all the rules, the processes, the systems in the company,
204
650259
3704
Şirkette karar almak ve kaynakları paylaştırmak için
10:53
the ones we use to take decisions and allocate resources,
205
653987
3596
kullandığımız tüm kurallar, süreçler ve sistemlere bakıp
10:57
and we try to get rid of anything that's not very clear,
206
657607
3363
net, akılcı, mantıklı olmayan
11:00
not very rational, doesn't make sense,
207
660994
1850
kısımlardan kurtuluyoruz.
11:02
and we also try to fix anything that's limiting
208
662868
2311
Ayrıca şirket içinde bilgi aktarımını kısıtlayan
11:05
the transfer of information within the company.
209
665203
2663
şeyleri düzeltmeye çalışıyoruz.
11:07
We then look at the culture and the motivation for the same reasons.
210
667890
3288
Sonra aynı sebeplerden kültür ve motivasyona bakıyoruz.
11:11
But my point is that however hard you look at the rules,
211
671202
2715
Demek istediğim kuralları, süreçleri, sistemleri
11:13
the processes, the systems -- and we have to do that --
212
673941
2623
ne kadar gözden geçirirseniz geçirin -bunu yapmak zorundayız-
11:16
but however hard we look,
213
676588
1670
ne kadar dikkatli olsak da
11:18
we're never going to do enough to get to the real essence of fairness.
214
678282
3460
adaletin gerçek özüne ulaşmak için yeterince çabalamış olmayacağız.
11:21
That's because the last mile of fairness requires something else.
215
681766
4158
Çünkü adaletin son mili başka bir şey gerektiriyor.
11:27
It's about what people's emotions are,
216
687330
2270
Bu, insanların duyguları,
11:29
what their needs are,
217
689624
1563
ihtiyaçlarının ne olduğu,
11:31
what's going on in their private lives,
218
691211
2619
özel hayatlarında olup bitenler
11:33
what society needs.
219
693854
1435
ve toplumun ihtiyaçlarıyla alakalı.
11:36
These are all questions and elements
220
696994
2763
Bunların hepsi çalışma tablosuna,
11:39
that are very hard to put into a spreadsheet, into an algorithm.
221
699781
3850
algoritmaya aktarması zor sorular ve unsurlar.
11:43
It's very hard to make them part of our rational decision.
222
703655
3223
Bunları akılcı kararlarımızın bir parçası yapmak oldukça zor.
11:46
But if we miss these, we're missing key important points,
223
706902
3636
Ama bunları atlarsak önemli noktaların anahtarını atlamış oluruz
11:50
and the outcome is likely to feel unfair.
224
710562
2299
ve bunun sonucunun adaletsiz hissettirmesi olasıdır.
11:54
So we should cross-check our decisions with our fairness center switched on.
225
714180
4167
Yani kararlarımızın sağlamasını adalet merkezimiz açıkken yapmalıyız.
11:59
Is it right that this guy should get the job he's really hoping to get?
226
719502
3356
Bu adamın almayı umduğu işi alması doğru mu?
12:03
Is it right that this guy should be fired?
227
723414
2302
Bu adamın kovulması doğru mu?
12:07
Is it right that we should be charging so much for this product?
228
727273
3198
Bu ürün için bu kadar ücret almamız doğru mu?
12:12
These are tough questions.
229
732129
1500
Bunlar zor sorular.
12:15
But if we take the time to ask ourselves
230
735241
3881
Ama eğer zaman ayırıp akılcı cevap
12:19
whether the rational answer is the right one ...
231
739146
4102
doğru cevap mı diye sorarsak...
12:24
we all know deep inside what the answer is.
232
744529
2857
derinlerde hepimiz cevabı biliyoruz.
12:27
We've known since we were babies.
233
747410
1611
Bebekliğimizden beri biliyoruz.
12:30
And to know what the right answer is
234
750975
2340
Karar verirken doğru cevab biliyor olmak
12:33
is pretty cool for decision-making.
235
753339
1888
oldukça güzel bir duygu.
12:37
And if we turn on our hearts,
236
757130
2717
Kalplerimizi açarsak bu,
12:39
that's the key to getting the real best out of people,
237
759871
2643
insanlardaki gerçek iyiliği ortaya çıkarmanın anahtarıdır
12:42
because they can smell it if you care,
238
762538
2643
çünkü umursayıp umursamadığınızı anlayabilirler
12:45
and only when you really care will they leave their fears behind
239
765205
3097
ve sadece gerçekten umursarsanız korkularını birkenara bırakıp
12:48
and bring their true selves to work.
240
768326
1807
gerçek benliklerini işe getirebilirler.
12:51
So if fairness is a keystone of life,
241
771731
2609
Peki adalet hayatın kilit taşıysa
12:54
why isn't every leader making it their priority?
242
774364
2927
neden her lider bunu önceliği yapmıyor?
12:58
Wouldn't it be cool to work in a company that was more fair?
243
778019
2928
Daha adil bir şirkette çalışmak harika olmaz mıydı?
13:02
Wouldn't it be great to have colleagues and bosses
244
782492
2575
60 senelik GMAT sınavları yerine
13:05
that were selected and trained for fairness and for character
245
785091
4092
adalet ve karakter için seçilmiş ve eğitilmiş
13:09
and not based on 60-year-old GMATs?
246
789207
2233
meslektaş ve işverenlerle çalışmak harika olmaz mıydı?
13:13
Wouldn't it be nice to be able to knock on the door
247
793225
2405
Bir Baş Adalet Memuru'nun kapısını çalabilmek
13:15
of a Chief Fairness Officer?
248
795654
1721
güzel olmaz mıydı?
13:18
We'll get there, but why is it not happening now?
249
798172
2727
Oraya ulaşacağız ama bu neden şimdi olmuyor?
13:21
Well, partly, it's because of inertia,
250
801502
2335
Kısmen adalet yüzünden
13:23
partly, it's because fairness isn't always easy.
251
803861
3157
kısmen adaletin her zaman kolay olmamasından.
13:27
It requires judgment and risk.
252
807042
1801
Muhakeme ve risk gerektiriyor.
13:29
Drilling that eighth well was a risk.
253
809741
2500
Sekizinciyi kuyuyu kazmak bir riskti.
13:33
Promoting the guy who didn't finish high school was a risk.
254
813336
3079
Liseyi bitirmemiş birini desteklemek bir riskti.
13:37
Building a cheese factory in Ecuador was a risk.
255
817164
2833
Ekvator'da peynir fabrikası yapmak bir riskti.
13:41
But fairness is a risk worth taking,
256
821354
3819
Ama adalet almaya değecek bir risk.
13:45
so we should be asking ourselves,
257
825197
2556
Bu yüzden kendimize sormalıyız,
13:47
where can we take this risk?
258
827777
2316
bu riski nerede alabiliriz?
13:51
Where can we push ourselves a little bit further,
259
831031
4247
Kendimizi akılcı olanın ötesine ve doğru olanı yapmaya
13:55
to go beyond what's rational and do what's right?
260
835302
2959
hangi noktada biraz daha itebiliriz?
13:59
Thank you.
261
839865
1151
Teşekkürler.
14:01
(Applause)
262
841040
5618
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7