Nathan Myhrvold: A life of fascinations

Nathan Myhrvold; arkeoloji, hayvan fotoğrafcılığı, barbekü...

53,519 views

2008-06-04 ・ TED


New videos

Nathan Myhrvold: A life of fascinations

Nathan Myhrvold; arkeoloji, hayvan fotoğrafcılığı, barbekü...

53,519 views ・ 2008-06-04

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ayşe Demirel Gözden geçirme: Levent Celik
00:18
So, I'm in Chile,
0
18330
2000
Şile'deyim,
00:20
in the Atacama desert, sitting in a hotel lobby,
1
20330
3000
Atamaca Çölünde, bir otel lobisinde oturuyorum,
00:23
because that's the only place that I can get a Wi-Fi connection,
2
23330
3000
çünkü Wi-Fi bağlantısı aldığım tek yer burası,
00:26
and I have this picture up on my screen,
3
26330
2000
ve ekranımda da bu fotoğraf var,
00:28
and a woman comes up behind me.
4
28330
2000
ve kadının biri arkamdan bana yaklaşıyor.
00:30
She says, "Oh, that's beautiful.
5
30330
2000
"Oh, bu çok güzel.
00:32
What is it? Is that Jackson Pollock?"
6
32330
3000
Nedir bu? Bu Jackson Pollock mu yoksa?"
00:35
And unfortunately, I can be a little too honest.
7
35330
3000
Ve maalesef bazen fazlaca dürüst olabiliyorum.
00:38
I said, "No, it's -- it's penguin shit."
8
38330
3000
"Hayır" dedim, "Bu penguen boku."
00:41
(Laughter)
9
41330
2000
Kahkahalar
00:43
And, you know, "Excuse me!"
10
43330
2000
Ve, bilirsiniz "Özür dilerim!"
00:45
And I could sense
11
45330
2000
Ve kapsamlama yaparak
00:47
that she thought I was speaking synecdochically.
12
47330
3000
konuştuğumu düşündüğünü de hissettim.
00:50
(Laughter)
13
50330
5000
kahkahalar
00:55
So, I said, "No, no, really -- it's penguin shit."
14
55330
3000
Ve "Hayır, hayır, cidden--bu penguen boku" dedim
00:58
(Laughter)
15
58330
2000
kahkahalar
01:00
Because I had just been in the Falkland Islands
16
60330
3000
Çünkü daha yeni Falkland adalarına gidip
01:03
taking pictures of penguins.
17
63330
2000
penguenlerin fotoğraflarını çekmiştim.
01:05
This is a Gentoo penguin. And she was still skeptical.
18
65330
3000
Bu bir Gentoo pengueni. Ve hala süpheciydi.
01:08
So, literally, a few minutes before that,
19
68330
2000
Bakın, gerçekten bir kaç dakika önce
01:10
I downloaded this scientific paper
20
70330
2000
kuşların dışkılama hesaplamalarıyla
01:12
about calculations on avian defecation,
21
72330
4000
ilgili bilimsel bir makale indirdim.
01:17
which is really quite interesting, because it turns out
22
77330
3000
Bunun neden ilginç olduğunu söyleleyim, çünkü bunu
01:20
you can model this as something called "Poiseuille flow,"
23
80330
3000
"Poiseuille flow" adında bir model olarak kabul edip
01:24
and you can learn an awful lot
24
84330
2000
kuşların rektumları hakkında
01:26
about the physics of the avian rectum.
25
86330
3000
ciddi anlamda bilgi edinebiliyormuşuz.
01:29
Actually, technically, it's not a rectum. It's called a cloaca.
26
89330
2000
Aslında teknik olarak bir rektum sayılmaz, adı cloaca.
01:33
At this point, she stops me,
27
93330
3000
Bu noktada, beni durdurur,
01:36
and she says, "Who are you?
28
96330
2000
ve bana "Sen kimsin?" diye sorar.
01:39
Wha -- what do you do?"
29
99330
3000
"Sen.. sen ne is yapıyorsun?"
01:43
And I was stuck,
30
103330
2000
Ve sıkıştım,
01:45
because I didn't have any way to describe what I do.
31
105330
3000
çünkü yaptığım şeyi tarif etmemin bir yolu yoktu.
01:48
And so, in some sense,
32
108330
2000
Ve, bir şekilde,
01:50
this talk today
33
110330
2000
bugünkü konuşmam
01:52
is my answer to that.
34
112330
2000
bu soruya cevabımdır.
01:54
It's a selection of a random bunch of the stuff that I do.
35
114330
4000
Yaptığım şeylerle ilgili rastlantısal bir demet.
01:58
And it's very hard for me to make sense of it,
36
118330
3000
Ve bundan bir anlam çıkartmak benim için çok güç,
02:01
so I'm not sure that you can.
37
121330
2000
yani sizin de başaracağınıza emin değilim.
02:03
It's the kind of thing that I sit up late at night thinking about sometimes --
38
123330
3000
Bu bazı geceler uyumadan-bazen saat dörtlere dek-bazı şeyler hakkında
02:06
often at four in the morning.
39
126330
2000
düşünmek gibi...
02:09
So, some people are afraid of what I do.
40
129330
3000
Bazı insanlar yaptığımdan korkuyor.
02:14
Some people think I am the nerd Tony Soprano,
41
134330
3000
Bazıları inek Tony Soprano olduğumu düşünüyor,
02:17
and in response, I have ordered
42
137330
2000
ve buna tepki olarak kurşun geçirmez
02:19
a bulletproof pocket protector.
43
139330
2000
bir cep koruyucu ısmarladım.
02:22
I'm not sure what these people think,
44
142330
2000
Bu insanların ne düşündüğünü bilmiyorum
02:24
because I don't speak Norsk.
45
144330
2000
çünkü norveçce bilmiyorum.
02:26
(Laughter)
46
146330
2000
kahkahalar
02:28
But I'm not thinking "monsteret" is a good thing.
47
148330
3000
Ama "monsteret" kelimesinin iyi birşey olduğunu sanmıyorum.
02:32
I don't know, you know?
48
152330
2000
Bilmiyorum, ya siz?
02:34
So, one of the things that I love to do
49
154330
2000
Yapmayı sevdiğim şeylerden birisi dünyanın
02:36
is travel around the world and look at archaeological sites.
50
156330
3000
çevresine dolaşıp arkeolojik bölgeleri gezmek.
02:39
Because archaeology gives us an opportunity
51
159330
2000
Çünkü arkeoloji bize geçmiş uygarlıkları inceleyerek
02:41
to study past civilizations,
52
161330
2000
hangi noktada başarılı olup
02:43
and see where they succeeded
53
163330
2000
hangi noktalarda yanıldıklarını
02:45
and where they failed.
54
165330
2000
inceleme fırsatı veriyor.
02:47
Use science to, you know,
55
167330
2000
Bilimi kullanarak geriye
02:49
work backwards and say, "Well, really, what were they thinking?"
56
169330
3000
doğru çalışın ve "Vay, cidden mi? Ne düşünmüşlerdi ki?" diye sorun.
02:52
And recently, I was in Easter Island,
57
172330
3000
Ve yakınlarda Easter Adasındaydım,
02:55
which is an incredibly beautiful place,
58
175330
3000
muhteşem bir yer,
02:58
and an incredibly mysterious place,
59
178330
2000
ve çok da gizemli,
03:00
because no matter where you go in Easter Island,
60
180330
3000
çünkü Easter Adasında nereye giderseniz gidin,
03:03
you're struck by these statues, called the moai.
61
183330
3000
moai adındaki bu heykellerle karşılaşıyorsunuz.
03:06
The place is 64 square miles.
62
186330
2000
64 mil kare büyüklüğünde.
03:08
They made, so far as we can tell, 900 of them.
63
188330
3000
Şimdiye dek 900 tane yaptıklarını söyleyebilirim.
03:13
Why on Earth? And if you haven't read
64
193330
2000
Ne halt etmeye? Ve eğer Jared Diamond'ın
03:15
Jared Diamond's book, "Collapse,"
65
195330
2000
Collapse isimli kitabını okumadıysanız
03:17
I totally recommend that you do.
66
197330
1000
size bu kitabı şiddetle tavsiye ediyorum.
03:18
He's got a great chapter about it.
67
198330
2000
Bununla ilgili bir bölüm yazmış.
03:20
Basically, these people
68
200330
2000
Bu insanlar bunlardan daha
03:22
committed ecological suicide
69
202330
2000
fazlasını yapabilmek için
03:24
in order to make more of these.
70
204330
2000
ekolojik intiharı uygulamışlar.
03:27
And somewhere along the line, somebody said,
71
207330
2000
Ve çizginin bir yerinde, birisi
03:29
"I know! Let's cut down the last tree
72
209330
2000
"Biliyorum! Hadi kalan son ağacı kesip
03:31
and commit suicide, because
73
211330
2000
intihar edelim, çünkü daha fazla
03:33
we need more identical statues."
74
213330
2000
benzer heykele ihtiyacımız var" demiş.
03:35
(Laughter)
75
215330
2000
kahkaha
03:37
And,
76
217330
2000
Ve...
03:39
one thing that isn't a mystery, actually,
77
219330
2000
gizem olmayan tek şey, cidden
03:41
was when I grew up -- because when I was a little kid, I'd seen these pictures --
78
221330
2000
ben büyürken, yani küçük bir çocukken, buna benzer fotoğraflar gördüğümde
03:43
and I thought, "Well, why that look on the face?
79
223330
3000
"iyi de, bu yüz ifadesi de neden?" diye düşünürdüm.
03:46
Why that brow?" I mean, it's such a powerful thing.
80
226330
3000
"Bu kaş niye böyle?" Yani o kadar güçlü birşey ki...
03:49
Where did they get that inspiration?
81
229330
2000
Bu ilhamı nereden aldılar ki?
03:51
And then I met Yoyo,
82
231330
2000
Ve derken Yoyo ile tanıştım,
03:53
who is the native Rapa Nui-an guide,
83
233330
2000
Rapa Nuian'lı yerli bir rehber,
03:55
and if you look at Yoyo's face,
84
235330
2000
ve Yoyo'nun yüzüne bakarsanız
03:57
you kind of figure out where they got it.
85
237330
2000
bu ifadeyi nereden esinlendiklerini anlayabilirsiniz.
04:00
There's many mysteries, these statues.
86
240330
2000
Bu heykeller gibi pek çok gizem var.
04:02
Everyone wants to know, how did they make them,
87
242330
2000
Herkes bunları nasıl yaptıklarını, onları nasıl taşıdıklarını
04:04
how did they transport them?
88
244330
2000
bilmek istiyor.
04:06
This woman in the foreground is Jo Anne Van Tilberg.
89
246330
3000
Ön plandaki kadın Jo Anne Van Tilberg.
04:09
She's the leading archaeologist working Easter Island today.
90
249330
3000
Easter Adasındaki arkeolojik kazının öncüsü.
04:12
And she has studied the statues for 20-some years,
91
252330
3000
Yaklaşık 20 yıldır bu heykeller üstünde çalışıyor ve
04:15
and she has detailed records of every single statue.
92
255330
3000
her biri için çok detaylı raporlar tutmuş.
04:18
The one on the page here is the same that's up there.
93
258330
3000
Bu sayfadaki ile yukarıdaki aynı.
04:22
One interesting problem is the stone isn't very hard.
94
262330
3000
Taşların çok sert olmaması da ilginç bir sorun.
04:25
So, this used to be completely smooth.
95
265330
3000
Yani bu eskiden tamamen düzmüş.
04:29
In fact, in many of the statues, when you excavate them,
96
269330
2000
Aslında bu heykellerin çoğunun kazı sırasında arkaları
04:31
the backs are totally smooth -- almost glass smooth.
97
271330
3000
dümdüz bulunmuş--cam kadar düz...
04:34
But after 1,000 years out in the weather,
98
274330
2000
Ama dış ortamda 1000 yıl içinde
04:36
they look like this.
99
276330
2000
bu şekilde görünüyorlar.
04:38
Jo Anne and I have just embarked on a project to digitize them all,
100
278330
3000
Jo Anne ve ben hepsini dijitalize etmek için yeni bir proje başlattık,
04:41
and we're going to do a very high-res digitization,
101
281330
3000
çok yüksek çözünürlüklü bir dijitalizasyon yapacağız,
04:44
first because it's a way of preserving them.
102
284330
2000
aslında bu onları korumanın da bir yolu.
04:46
Second, we have these ideas about how you can algorithmically, then,
103
286330
3000
İkinci olarak nasıl bir algoritmi yakalayacağımızı düşünüyoruz,
04:49
learn a few of the mysteries about them.
104
289330
2000
bu şekilde onların gizemleri hakkında birşeyler öğrenebiliriz.
04:51
How long have they been standing in what positions?
105
291330
3000
Ne kadar zamandır, hangi pozisyonlarda duruyorlar?
04:54
And maybe, indirectly, get at some of the issues of
106
294330
2000
Ve belki, dolaylı olarak onların bu şekilde olmalarının
04:56
what caused them to be the way they are.
107
296330
2000
nedeni hakkında bazı çıkarımlarda da bulunabiliriz.
04:59
While I was in Easter Island, comet McNaught was there also,
108
299330
3000
Ben Easter Adasındayken, McNaught kuyruklu yıldızı da oradaydı,
05:02
so you get a gratuitous picture
109
302330
2000
böylece bir moai ve kuyrukluyıldızın
05:04
of a moai with a comet.
110
304330
2000
amaçsız fotoğrafını elde ediyorsunuz.
05:07
I also have an archaeological project going on
111
307330
2000
Mısır'da devam eden arkeolojik bir
05:09
in Egypt.
112
309330
2000
projem daha var.
05:11
"Going on" is perhaps a little bit strong.
113
311330
2000
Devam eden demek belki biraz sert kaçtı.
05:13
We're trying to get all of the permissions
114
313330
2000
Herşeyi düzenleyip, başlatmak için
05:15
to get everything all set, to get it going.
115
315330
2000
gerekli izinlerin hepsini almaya çalışıyoruz.
05:17
So, I'll talk about it at a future TED.
116
317330
2000
Yani TED'de bu konu hakkında daha sonra konuşacağım.
05:19
But there's some amazing opportunities in Egypt as well.
117
319330
3000
Ama Mısır'da da inanılmaz fırsatlar var.
05:23
Another thing I do is I invent stuff.
118
323330
3000
Ayrıca bazı şeyler icat ediyorum.
05:27
In fact, I design nuclear reactors.
119
327330
3000
Aslında, nükleer reaktör dizaynı yapıyorum.
05:31
Not a joke.
120
331330
2000
Şaka değil!
05:33
This is the conventional
121
333330
2000
Bu geleneksel nükleer
05:35
nuclear fuel cycle.
122
335330
2000
yakıt devresi.
05:37
The red line is what is done in
123
337330
3000
Bu kırmızı çizgi bütün nükleer
05:40
most nuclear reactors. It's called the open fuel cycle.
124
340330
3000
reaktörlerde yapılan şey. Buna açık yakıt devresi deniliyor.
05:44
The white lines are what's called an advance fuel cycle,
125
344330
2000
Beyaz çizgiler gelişmiş yakıt devresi denilen ilerleme
05:46
where you reprocess.
126
346330
2000
kaydettiğiniz şey.
05:48
Now, this is the normal way it's done.
127
348330
3000
Şimdi normalde böyle yapılıyor.
05:51
It's got the huge advantage that it
128
351330
2000
Karbon kirliliği yaratmamak gibi büyük
05:53
does not create carbon pollution.
129
353330
3000
bir avantaja sahip.
05:56
It has a lot of disadvantages:
130
356330
2000
pek çok dezavantajı da var--
05:58
each one of these steps is extremely expensive,
131
358330
3000
bu basamakların hepsi çok ama çok pahalı,
06:01
it's potentially dangerous
132
361330
2000
potansiyel tehlikesi var,
06:03
and they have the interesting property that the step
133
363330
2000
ve kimsenin arka bahçesinde yapılamama gibi
06:05
cannot be performed in anyone's backyard,
134
365330
2000
ilginç bir özelliği de var ki,
06:07
which is a problem.
135
367330
2000
bu bir problem.
06:09
So, our reactor eliminates these steps,
136
369330
3000
Yani bizim reaktörümüz bu basamakları
06:13
which, if we can actually make it work, is a really cool thing.
137
373330
3000
elimine ediyor, eğer çalışmasını sağlarsak çok kıyak olacak.
06:17
Now, it's kind of nuts to work on a new nuclear reactor.
138
377330
3000
Yeni bir nükleer santral üstünde çalışmak çatlakça.
06:20
There's -- no reactor's been even built
139
380330
3000
ABD'de 25 yıldır eski bir dizaynla
06:23
to an old design, much less a new one, in the United States
140
383330
2000
inşa edilmiş hiç bir yeni
06:25
for 25 years.
141
385330
2000
nükleer santral yok.
06:28
It's the kind of very high-risk, but potentially very high-return
142
388330
3000
Çok yüksek risk alıp, geri dönüşü de yüksek potansiyelde
06:31
thing that we do.
143
391330
2000
olabilecek birşey yapıyoruz.
06:34
Changing into a totally different field,
144
394330
2000
Tamamen farklı bir alana dönüyorum,
06:36
we do a lot of stuff in solid state physics,
145
396330
2000
katı-hal fiziği ile ilgili birçok şey yapıyoruz,
06:38
particularly in an area called metamaterials.
146
398330
2000
özellikle matemateryal denilen alanla ilgiliyiz.
06:40
A metamaterial is an artificial material,
147
400330
4000
matemateryal yapay bir materyaldir,
06:44
which manipulates, in this case, electromagnetic radiation,
148
404330
3000
özellikle bu durumda elektromanyetik radyasyonu
06:47
in a way that you couldn't otherwise.
149
407330
3000
geri dönülmez şekilde manuple ediyor.
06:50
So, this device here is an invisibility cloak.
150
410330
3000
İşte buradaki alet de bir görünmezlik pelerini.
06:55
It may not seem that, but if you were a microwave,
151
415330
3000
Benzemiyor olabilir ama bir mikrodalga olsaydınız,
06:58
this is how you would view it.
152
418330
2000
onu bu şekilde görürdünüz.
07:00
Rays of light -- in this case, microwave light --
153
420330
2000
Işık ışınları-- bu durumda, mikrodalga ışığı--
07:02
come in, and they just squish around the cell,
154
422330
3000
içeriye giriyor, hücrenin içinde geziniyor,
07:05
and they come back the other side.
155
425330
2000
ve diğer taraftan geri dönüyorlar.
07:07
Now, you could do that with mirrors from one angle.
156
427330
2000
Bunu bir açıdan aynalarla yapabilirsiniz.
07:09
The cool thing is, this does it from all angles.
157
429330
2000
Bunun güzelliği, tüm açılarda yapılabilmesi.
07:12
Metamaterials, unfortunately --
158
432330
2000
Matemateryaller, ne yazık ki--
07:14
A, it only works on microwave,
159
434330
2000
A. sadece mikrodalgada çalışıyor
07:17
and B, it doesn't work all that well yet.
160
437330
2000
ve B, henüz o kadar da iyi çalışmıyor.
07:19
But metamaterials are an incredibly exciting field.
161
439330
3000
Ama matemateryaller çok heyecan verici bir alan.
07:22
It's -- you know, today I'd like to say
162
442330
2000
Bugün, sizde biliyorsunuz,
07:24
it's a zero billion dollar business, but,
163
444330
2000
sıfır milyon dolarlık bir iş ama
07:26
in fact, it's negative.
164
446330
2000
gerçekte, negatif.
07:29
But some day, some day, maybe it's going to work.
165
449330
3000
Ama bir gün, bir gün belki de çalışacak.
07:33
We do a lot of work in biomedical fields.
166
453330
3000
Biomedikal alanda çok iş yapıyoruz.
07:36
In this case, we're working with a major medical foundation
167
456330
2000
Burada büyük bir medikal kuruluş ile birlikte çalışıyoruz
07:39
to develop inexpensive ways of diagnosing
168
459330
3000
gelişmekte olan ülkelerde hastalıkların tanısını koymak için
07:42
diseases in developing countries.
169
462330
3000
ucuz teşhis araçları geliştiriyoruz
07:45
So, they say the eyes are the windows of the soul --
170
465330
2000
Gözler ruhun penceresidir derler--
07:47
turns out they're a window to a whole lot more stuff.
171
467330
3000
aslında daha pek çok şeyin penceresi oldukları ortaya çıktı.
07:50
And these happen to be my eyes, by the way.
172
470330
3000
Bu arada bunlar da benim gözlerim.
07:55
Now, I'm also very interested in cooking.
173
475330
3000
Şu aralar yemek pişirmekle çok ilgiliyim.
07:58
While I was at Microsoft, I took a leave of absence
174
478330
3000
Mikrosoft'ta çalışırken, izin almış
08:01
and went to a chef school in France.
175
481330
2000
ve Fransa'ya ahçılık okuluna gitmiştim.
08:03
I used to work, also while at Microsoft,
176
483330
2000
Yine Mikrosoft'ta çalışırken, aynı zamanda
08:05
at a leading restaurant in Seattle,
177
485330
4000
Seattle'da önde gelen bir restorantta da
08:09
so I do a lot of cooking.
178
489330
2000
çalışıyordum, çok yemek pişiririm.
08:11
I've been on a team that won
179
491330
2000
Barbekü dünya şampiyonluğuna sahip
08:13
the world championship of barbecue.
180
493330
2000
bir takımda yer aldım.
08:16
But barbecue's interesting, because it's one of these cult foods
181
496330
3000
Ama barbekü ilginçtir, chili veya bouillabaisse gibi kült
08:19
like chili, or bouillabaisse.
182
499330
2000
haline gelmiş yemeklerdendir.
08:21
Various parts of the world will have a cult food
183
501330
2000
Bazı kesimlerin insanlarda
08:23
that people get enormously attached to --
184
503330
2000
bağımlılık yaratan kült yemekleri oluyor.
08:25
there's tremendous traditions, there's secrecy.
185
505330
3000
Çok fazla gelenek ve gizem var,
08:28
And I'm trying to use a very
186
508330
2000
ve bende son derece bilimsel
08:30
scientific approach.
187
510330
2000
bir yaklaşım içindeyim.
08:32
So, this is my latest cooker,
188
512330
3000
İşte bu en son pişiricim,
08:35
and if this looks more complicated than the nuclear reactor,
189
515330
3000
ve eğer bu nükleer reaktörden daha kompleks gözüküyorsa,
08:39
that's because it is.
190
519330
2000
bu zaten öyle olduğu için.
08:42
But if you get to play with all those knobs and dials --
191
522330
3000
Bütün bu düğüm ve tuşlarla oynadığınızda
08:45
and of course, really the controller over there does it all on software --
192
525330
3000
ve elbette, kontrol cihazı bunları bir yazılımla yapıyor,
08:48
you can make some terrific ribs.
193
528330
3000
harika pirzolalar yapabiliyorsunuz.
08:51
(Laughter)
194
531330
3000
kahkahalar
08:54
This is a high-speed centrifuge.
195
534330
2000
Bu yüksek hızda bir santrifüj.
08:56
You should all have one in your kitchen,
196
536330
2000
Turboşef'inizin yanında hepinizin mutfağında
08:58
beside your Turbochef.
197
538330
2000
bundan da birer tane olmalı.
09:00
This subjects food to a force about 50,000 times
198
540330
2000
Bu yemeğinizi yaklaşık normal yer çekiminin
09:02
that of normal gravity,
199
542330
2000
500.000 katı bir güce maruz bırakıyor,
09:04
and oh boy, does it clarify chicken stock.
200
544330
3000
ve aman allahım, bütün bir tavuğu nasıl temizliyor.
09:07
You would not believe it!
201
547330
2000
İnanamazsınız...
09:10
I perform a series of ghoulish experiments
202
550330
2000
Yemekler üstünde bazı iğrenç deneyler
09:12
on food --
203
552330
2000
gerçekleştirdim---
09:14
in this case, trying to calibrate a mathematical model
204
554330
3000
Burada, matematiksel bir modeli kalibre etmeye çalışıyorum,
09:17
so that one can predict exactly
205
557330
2000
böylece yemeğinizin içinin pişme
09:19
what the internal cooking times are.
206
559330
2000
zamanını tam olarak tahmin edebiliyorsunuz.
09:21
It turns out, A, it's useful, and for a geek like me, it's fun.
207
561330
2000
A.Kullanışlı birşey B.Benim gibi inekler için eğlenceli.
09:24
Theory is red,
208
564330
2000
Teori kırmızı,
09:26
black is experiment.
209
566330
2000
siyah olan deney.
09:28
So, I'm either really good at faking it,
210
568330
3000
Ya çok iyiyim yada iyi numara yapıyorum--
09:31
or this particular model seems to work.
211
571330
2000
veya bu model çalışıyor gibi duruyor.
09:34
So, another random thing I do
212
574330
2000
Yaptığım başka bir şey de
09:36
is the search for extraterrestrial intelligence,
213
576330
2000
dünya dışı zeka araştırması,
09:38
or SETI.
214
578330
2000
veya SETI.
09:40
And you may be familiar with the movie "Contact,"
215
580330
2000
"Temas" filmini anımsayabilirsiniz,
09:42
which sort of popularized that.
216
582330
2000
o filmle popülerlik kazanmıştı.
09:44
It turns out there are real people who go out
217
584330
2000
Gerçekten de dışarıya çıkıp son derece bilimsel yollarla
09:46
and search for extraterrestrials in a very scientific way.
218
586330
4000
dünya dışı zekalara ulaşmaya çalışan insanlar varmış.
09:50
In fact, almost everybody in the movie
219
590330
3000
Aslında filmdeki herkes, gerçek bir karakter
09:53
is based on a real character, a real person.
220
593330
3000
gerçek kişi üzerine yazılmış.
09:56
So, the Jodie Foster character here
221
596330
2000
Buradaki Jodie Foster karakteri aslında
09:58
is actually this woman, Jill Tarter,
222
598330
3000
Jill Tarter adında gerçek bir kadın,
10:01
and Jill has dedicated her life to this.
223
601330
3000
ve Jill hayatını bu işe adamış.
10:05
You know, a lot of people risk their lives
224
605330
2000
Bilirsiniz, pek çok insan hayatını, belirli
10:07
in a brief act of heroism,
225
607330
2000
bir kahramanlık hareketiyle riske atar,
10:09
which is kind of cool,
226
609330
2000
bu havalı bir şey,
10:11
but Jill has
227
611330
2000
ama Jill'de olan şeye ben
10:13
what I call slow heroism.
228
613330
2000
yavaş kahramanlık diyorum.
10:15
She is risking her professional life on something
229
615330
3000
Kendi kişisel hesaplamalarıyla,
10:18
that her own calculations show
230
618330
3000
Binlerce yıl sonra çalışacak veya çalışmayacak
10:21
may not work for a thousand years -- may not ever.
231
621330
3000
bir şey için çalışma hayatını riske atıyor.
10:25
So, I like to support people that are risking their lives.
232
625330
3000
Bende hayatlarını riske atan kişilere yardım etmeyi seviyorum.
10:28
After the movie came out, of course, there was a lot of interest in SETI.
233
628330
3000
Filmden sonra SETI'ye ilgi arttı.
10:31
My kids saw the movie,
234
631330
2000
Çocuklarım filmi seyrettikten
10:33
and afterwards they came to me and they said,
235
633330
2000
sonra bana gelip, "Baba, baba...O karakter Jill'di,
10:35
"So, Dad, so -- so --
236
635330
2000
değil mi?" diye sordular.
10:37
that character -- that's Jill, right?"
237
637330
2000
Onlara "Evete, evet, kesinlikle,
10:39
I said, "Oh, yeah, yeah -- absolutely."
238
639330
2000
o karakter Jill'di" dedim.
10:41
"And that other person, that's someone -- " I said, "Yes."
239
641330
2000
"Ve şu diğer kişi, o bizim--" Onlara "Evet" dedim.
10:43
They said, "Well, you know that creepy rich guy in the movie?
240
643330
3000
"Filmdeki şu ürpertici zengin adamı biliyorsun ya? O sen misin?"
10:47
Is that you?"
241
647330
2000
diye sordular.
10:49
I said, "Well, you know, it's just a movie! Come on."
242
649330
2000
Bende "Bunun sadece bir film olduğunu biliyorsunuz!" dedim.
10:51
(Laughter)
243
651330
4000
kahkahalar
10:55
So, the SETI Institute,
244
655330
2000
SETI enstitüsünde
10:57
with a little bit of help from me, and a lot of help from Paul Allen
245
657330
2000
biraz benden, çok fazla Paul Allen'den ve
10:59
and a variety of other people,
246
659330
2000
diğer kişilerden gelen desteklerle
11:01
is building a dedicated radio telescope
247
661330
2000
Hat Creek, California'da
11:03
in Hat Creek, California,
248
663330
2000
bu SETI işini yapabilmek için
11:05
so they can do this SETI work.
249
665330
2000
bir radyo teleskop inşa ediyorlar.
11:08
Now, I travel a lot, and I change cell phones a lot,
250
668330
2000
Çok gezdiğim için, çok fazla telefon değiştiriyorum,
11:10
and the one person who always gets updated
251
670330
2000
ve tüm bu telefonlarım hakkında haberdar ettiğim,
11:12
on all my cell phones and pagers and everything else
252
672330
3000
bütün kayıtlarımda, çağrı cihazlarımda ve herşeyde
11:15
is Jill, because I really don't want to miss
253
675330
2000
olan tek kişi de Jill, çünkü "O çağrıyı"
11:17
"the call."
254
677330
2000
kaçırmak istemiyorum.
11:19
(Laughter)
255
679330
2000
kahkahalar
11:21
I mean, can you imagine? E.T.'s phoning home,
256
681330
2000
Düşünsenize, E.T. evi arıyor,
11:23
and I'm not, like, there? You know, horrible!
257
683330
3000
ve ben evde yokum?? Berbat!
11:27
So, I do a lot of work on dinosaurs.
258
687330
2000
Dinazorlar hakkında da çok iş yapıyorum.
11:30
I'm known to TEDsters as the guy that has sex with dinosaurs.
259
690330
3000
TEDster'lar için ben dinazorlarla seks yapan kişiyim.
11:33
And I resemble that remark.
260
693330
2000
Ve bu yoruma da benziyorum.
11:36
I'm going to talk about a different aspect of dinosaurs,
261
696330
2000
Bugün dinazorların başka hallerinden, onları bulmaktan
11:38
which is the finding of them.
262
698330
3000
bahsedeceğim.
11:41
Now, to find dinosaurs, you hike around in horrible conditions
263
701330
3000
Dinazorları bulmak için berbat durumlarda çevrede yürüyüp
11:44
looking for a dinosaur.
264
704330
2000
dinazor ararsınız.
11:46
It sounds really dumb, but that's what it is.
265
706330
2000
Bu çok aptalca geliyor ama durum budur.
11:48
It's horrible conditions, because
266
708330
2000
Berbat koşullar dedim çünkü
11:50
wherever you have nice weather,
267
710330
2000
havanın güzel olduğu yerlerde
11:52
plants grow,
268
712330
2000
bitkiler büyüyor.
11:54
and you don't get any erosion, and you don't see any dinosaurs.
269
714330
2000
Erozyon olmuyor, siz de dinazor görmüyorsunuz.
11:56
So, you always find dinosaurs
270
716330
2000
Yani dinazorları her zaman çöllerde
11:59
in deserts or badlands,
271
719330
2000
veya kötü alanlarda--
12:01
areas that have very little plant growth
272
721330
2000
çok az bitkinin büyüdüğü ve baharda
12:03
and have flash floods in the spring.
273
723330
2000
sellere maruz kalan yerlerde buluyorsunuz.
12:05
You know, skiers pray for snow?
274
725330
2000
Nasıl kayakçılar kar duasına çıkar,
12:07
Paleontologists pray for erosion.
275
727330
2000
Paleontologistsler de erozyon duası yapar.
12:10
So, you hike around
276
730330
2000
Etrafta geziniyorsunuz ve
12:12
and -- this is after you dig them up, they look like this.
277
732330
3000
--bu onları kazdıktan sonra-- böyle görünüyorlar.
12:15
You hike around, you see something like this.
278
735330
2000
Etrafta geziniyorsunuz, buna benzer birşey görüyorsunuz.
12:17
Now, this is something I found, so look at it very closely here.
279
737330
3000
Bu benim bulduğum bir şey, buraya çok yakından bakın.
12:20
You've got this bentonite clay,
280
740330
3000
Burada entonite kili var. Bu kil
12:23
which is -- sort of swells up and expands.
281
743330
3000
bir şekilde şişiyor ve genişliyor.
12:26
And there's some stuff poking out. So, you look at that,
282
746330
2000
Ve bazı şeyler de dışarıya iteleniyor. Şuna bakın,
12:28
and you look up close, and you say,
283
748330
2000
ve yakından bakıyorsunuz, ve
12:30
"Well, gee, that's kind of interesting. What are all of these pieces?"
284
750330
4000
"Hımm, bu ilginç görünüyor--bu parçalar da ne böyle?" diyorsunuz...
12:35
Well, if you look closely, you can recognize, actually,
285
755330
2000
Daha da yakından baktığınızda, bunların bir kafatasının
12:37
from the shape, that these are skull fragments.
286
757330
3000
parçaları olduğunu anlayabilirsiniz.
12:40
And then when you look at this,
287
760330
2000
Ve şuna baktığınızda
12:42
you say, "That's a tooth.
288
762330
2000
"Bu bir diş.
12:44
It's a big tooth."
289
764330
2000
Büyük bir diş" diyorsunuz.
12:46
It's about the size of a banana.
290
766330
3000
Muz büyüklüğünde.
12:49
It has a big serration on the edge.
291
769330
2000
Kenarında büyük bir tırtık var.
12:51
This is what Tyrannosaurus rex looks like in the ground.
292
771330
3000
Tyrannosaurus rex yerdeyken işte böyle görünüyor.
12:54
And this is what it's like to find a Tyrannosaurus rex,
293
774330
3000
Ve buda bir Tyrannosaurus rex bulmanın nasıl olduğu,
12:57
which I was lucky enough to do a few years ago.
294
777330
3000
birkaç yıl önce bir tane bulacak kadar şanslıydım.
13:01
Now, this is what Tyrannosaurus rex looks like in my living room.
295
781330
3000
Buda Tyrannosaurus rex'in salonumda nasıl durduğu.
13:07
Not the same one, actually. This is a cast, which I had bought,
296
787330
3000
Bu aynısı değil aslında. Bu satın aldığım bir kalıp.
13:10
and then, after buying the cast, I found my own,
297
790330
2000
Ve kalıbı aldıktan sonra kendiminkini buldum,
13:12
and I don't have room for two.
298
792330
2000
ama iki tanesi için yerim yoktu.
13:16
You know.
299
796330
2000
Bilirsiniz.
13:18
So, the thing that's wonderful for me about finding dinosaurs
300
798330
3000
Dinazorları bulmakla ilgili harika olan şey
13:21
is that it is both an intellectual thing,
301
801330
3000
bunun zekice bir iş olması,
13:24
because you're trying to reconstruct the environment
302
804330
3000
milyonlarca yıl öncesine ait doğayı
13:27
of millions of years ago.
303
807330
2000
rekonstrükte etmeye çalışıyorsunuz.
13:29
It's something that can inform all sorts of science
304
809330
2000
Tüm bilim dallarını en beklenmedik şekillerde
13:31
in unexpected ways.
305
811330
2000
etkileyebilecek birşey.
13:33
The study of dinosaurs led to the realization
306
813330
3000
Örneğin, dinazorlarla ilgili çalışmalar,
13:36
that there's a problem with asteroid impact,
307
816330
2000
astroid çarpmasıyla ilgili bir sorun olduğunun da
13:38
for example.
308
818330
2000
farkına varılmasını sağladı.
13:40
The study of dinosaurs may, literally,
309
820330
2000
Dinazorları çalışmak gerçek anlamda
13:42
one day save the planet.
310
822330
2000
bir gün dünyayı kurtarabilir.
13:44
Study of the ancient climate is very important.
311
824330
1000
Geçmiş iklimleri çalışmak çok önemli.
13:46
In fact, the Mesozoic, when dinosaurs lived,
312
826330
2000
Aslında dinazorların yaşadığı Mesozoik
13:48
had much higher CO2 than today,
313
828330
2000
çağdaki CO2 oranı bugünden çok daha yüksekti,
13:50
was much warmer than today, and is one of the interesting proof points
314
830330
3000
ve hava çok daha sıcaktı, CO2'in iklim üzerindeki etkisi için önemli
13:53
for the effects of CO2 on climate.
315
833330
3000
bir ipucu daha.
13:57
But, besides being intellectually
316
837330
3000
Ama entellektüel ve bilimsel yönden
14:00
and scientifically interesting, it's also very different
317
840330
3000
ilginç olmasının yanında, bu yaptığım diğer şeylerden
14:03
than the other things I do, because you get to hike around in the badlands.
318
843330
3000
çok daha farklı da, çünkü kötü yerlerde yürüyüş yapmak zorunda kalıyorum.
14:07
This is actually what most dinosaur research looks like.
319
847330
2000
İşte bu çoğu dinazor arayıcısının nasıl göründüğüne bir örnek.
14:09
This is one of my papers: "A pygostyle from a non-avian theropod."
320
849330
4000
Buda yayınlarımdan biri; "Dünya-dışından olmayan bir Theropod'un kuyruk kemiği"
14:13
It's not as gripping as dinosaur sex,
321
853330
2000
Dinazor seksi kadar heyecanlı değil,
14:15
so we're not going to go into it further.
322
855330
2000
bu yüzden bu konuda derinleşmeyeceğim.
14:18
Now, I'm also really big on photography.
323
858330
3000
Şu aralar fotoğrafçılıkta bayağı iyiyim.
14:21
I travel all over the world taking pictures --
324
861330
3000
Tüm dünyayı fotoğraf çekerek dolaşıyorum--
14:25
some of them good, most of them not.
325
865330
2000
bazıları iyi, çoğunluğu değil.
14:27
These days, bits are cheap. Unfortunately, that means
326
867330
2000
Bu aralar bitler ucuzladı. Bu da maalesef onları düzenlemek
14:29
you've got to spend more time sorting through them.
327
869330
3000
için çok fazla zaman harcamanız anlamına geliyor.
14:33
Here's a picture I took in the Falkland Islands
328
873330
2000
Bu Falkland Adalarında çektiğim
14:35
of king penguins on a beach.
329
875330
2000
kıyıdaki kral penguenlerinin fotoğrafı.
14:39
Here's a picture I took in Alaska, a few years ago, of Orcas.
330
879330
3000
Birkaç yıl önce Alaska'da çektiğim Orka fotoğrafı.
14:42
I'd gone up to photograph Orcas,
331
882330
2000
Orkaları fotoğraflamak için gitmiştim
14:44
and we had looked for a week,
332
884330
2000
ve bir hafta boyunca arandık
14:46
and we hadn't seen a damn Orca.
333
886330
2000
ve tek bir lanet olası orka yoktu.
14:48
And the last day, the sun comes out,
334
888330
2000
Ve en son gün güneş doğarken
14:50
the Orcas come, they're right by the boat. It's fantastic.
335
890330
3000
Orkalar tam teknenin kenarına geldiler. Muhteşemdi.
14:53
And I get lots of pictures like this.
336
893330
3000
Buna benzer pek çok fotoğraf çektim.
14:56
Then, a little bit later,
337
896330
2000
Biraz daha sonra,
14:58
I start getting some pictures like this.
338
898330
2000
buna benzer fotoğraflar çekmeye başladım.
15:00
Now, to a human audience, I need to explain that
339
900330
3000
Şimdi; insan izleyicilere bunu açıklamam gerekiyor
15:04
if Penthouse magazine had a marine mammal edition,
340
904330
3000
eğer Pentouse magazini, deniz memelileri özel sayısı
15:07
this would be the centerfold.
341
907330
3000
yapıyor olsaydı, bu orta sayfaydı.
15:11
It's true.
342
911330
2000
Bu doğru.
15:13
So, there's more and more activity near the boat,
343
913330
2000
Yani teknenin kenarındaki aktivite giderek arttı,
15:15
and all of a sudden somebody shouts,
344
915330
2000
ve aniden birisi bağırdı,
15:17
"What's that in the water?"
345
917330
3000
"Sudaki bu şeyde ne??"
15:21
I said, "Well, I think that's what you call a free willy."
346
921330
3000
Bende "işte buna Özgür Willy diyebilirsin" diye yanıtladım.
15:24
(Laughter)
347
924330
4000
kahkahalar
15:28
There's a variety of things you can learn from watching whales have sex.
348
928330
3000
Balinaların seks yapmasını izlerken çok şey öğrenebilirsiniz.
15:31
(Laughter)
349
931330
3000
kahkaha
15:34
The first thing you learn
350
934330
2000
Öğrendiğiniz ilk şey
15:36
is the overwhelming importance of hands.
351
936330
3000
ellerin karşı koyulamaz önemi.
15:39
They don't have them.
352
939330
2000
Onlarda yok.
15:41
(Laughter)
353
941330
2000
kahkaha
15:43
I think Paul Simon is in the audience,
354
943330
2000
Sanıyorum Paul Simon izleyiciler arasında,
15:45
and he has --
355
945330
2000
ve onun--
15:47
he may not realize it, but he wrote a song all about whale sex,
356
947330
3000
o farkında değildir ama balina seksi ile ilgili bir şarkısı var;
15:50
"Slip-Slidin' Away."
357
950330
3000
"Slip-slidi'away" (kayıp-kayarak-uzaklaşmak)
15:53
That's kind of what it's like.
358
953330
2000
İşte bu tarzda bir şeydi.
15:56
The other interesting thing that I learned about whale sex:
359
956330
3000
Balina seksi hakkında öğrendiğim diğer bir şeyde
16:00
they curl their toes too.
360
960330
3000
onlar da ayak parmaklarını kıvırıyor.
16:03
(Laughter)
361
963330
3000
kahkaha
16:06
So --
362
966330
2000
Yani--
16:08
where do you go putting all of these disparate pieces together?
363
968330
3000
bütün bu benzeşmez parçaları bir araya koyarak nereye gidilir ki?
16:11
You know, there's a tremendous amount of wisdom
364
971330
2000
Hayatta çok büyük bir amaç, bir tutku bulmak,
16:13
in finding a great thing, passion in life,
365
973330
4000
muazzam miktarda bilgelik içeriyor,
16:17
and focusing all your energy on it,
366
977330
3000
ve tüm enerjiyi o alana odaklamak da,
16:20
and I've never been able to do that.
367
980330
2000
ve ben bunu asla başaramadım.
16:22
I just -- you know, because, yes,
368
982330
3000
Bende sadece, yani, evet,
16:25
I'll focus passion on something,
369
985330
2000
bir şeye tutku ile odaklanıyorum,
16:27
but then there will be something else, and then there's something else again.
370
987330
2000
ama sonra başka birşey çıkıyor, ve sonra yine başka birşey...
16:29
And for a long time I fought this, and I thought,
371
989330
2000
uzun süre bununla savaştım ve şöyle düşündüm,
16:31
"Well, gee, I really ought to buckle down."
372
991330
2000
"Tamam, of, buna boyun eğmek zorundayım"
16:33
And you know, when I was at Microsoft,
373
993330
2000
Biliyorsunuz, ben Mikrosoft'tayken,
16:35
that was so engrossing,
374
995330
2000
bu çok zihin kurcalayıcıydı,
16:37
and the whole industry was expanding so much,
375
997330
3000
ve tüm sektör çok fazla genişliyordu
16:40
that it did tend to crowd out most of the other things in my life.
376
1000330
4000
ve hayatımdaki diğer şeylerin barınmasına izin vermiyordu.
16:44
But ultimately,
377
1004330
2000
Ama sonunda
16:46
I decided
378
1006330
2000
olduğum kişiyle
16:48
that what I really ought to do is not fight being who I am,
379
1008330
3000
savaşmamaya ve kendimi olduğum gibi kucaklamaya
16:51
but embrace it.
380
1011330
2000
karar verdim.
16:53
And say, "Yeah, you know, I --
381
1013330
2000
Ve biliyorum,
16:55
this whole talk has been a mile wide and an inch deep,
382
1015330
3000
bütün bu konuşma bir mil uzunluğunda ve bir inch derinliğinde
16:58
but that's really what works for me."
383
1018330
3000
ama benim işime gelen de bu.
17:01
And regardless of whether it's nuclear reactors
384
1021330
2000
Ve nükleer reaktörlerden, matemateryallerden,
17:03
or metamaterials or whale sex,
385
1023330
2000
veya balina seksinden bağımsız olarak,
17:07
the common -- or lowest common denominator -- is me.
386
1027330
3000
genel olan şey de-veya en küçük ortak bölen--kendimim.
17:10
That's it, thank you.
387
1030330
2000
İşte bu kadar, teşekkürler.
17:12
(Applause)
388
1032330
3000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7