How volumetric video brings a new dimension to filmmaking | Diego Prilusky

Çeviri: Gözde Zülal Solak Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi

I love making movies.

Film çekmeyi çok seviyorum.

Motion pictures have been in existence for more than a hundred years.

Yüz yıldan fazla süredir sinema filmleri var.

Filmmaking hasn't changed for the dimensional mindset.

Film yapımı, boyutsal zihniyeti açısından değişmedi.

Placing the camera in a scene and pressing "record" hasn't changed.

Kamerayı bir sahneye yerleştirip "kayıt" düğmesine basmak, değişmedi.

Filmmaking is still a frontal experience,

Film yapımı hala önsel bir tecrübe

and creating the film has the possibility

ve filmi yaratmak,

to follow the same direction of the content creation.

içerik yaratma ile aynı doğrultuyu takip etme imkânına sahip.

We still stand in front of a flat image,

Hâlâ düz bir görüntünün önünde durup

watching the fiction.

kurguyu izliyoruz.

There's nothing wrong with it.

Bunda hiçbir sorun yok.

I love watching movies and going to the theaters.

Film izlemeyi ve tiyatroya gitmeyi seviyorum.

The experiences can be such emotional experiences.

Bunlar çok duygusal tecrübeler olabilir.

The art and craft of emotional experiences within a frame

Bir çerçeve içerisindeki duygusal tecrübe sanatı ve zanaati,

can be so strong to drive a stronger emotion.

daha güçlü bir duyguyu tetiklemek için çok güçlü olabilir.

The question we're asking is,

Sorduğumuz soru şu;

How the experience of motion pictures can exist beyond the flat screen.

sinema filmi tecrübesi, düz ekranın ötesine nasıl geçebilir?

How can we start creating content

İçerik tecrübesinin bir sonraki nesli için

for the next generation of content experiences?

içerik yaratmaya nasıl başlayabiliriz?

Traditionally, when we imagine a scene,

Geleneksel olarak bir sahneyi hayal ettiğimizde

we look at the frame and the composition.

çerçeve ve kompozisyona bakarız.

We have to think about how we create depth and parallax

Ön plan ve arka plan ögelerini kamera hareketiyle kullanarak

using foreground, background elements as the camera moves.

derinlik ve paralaksı nasıl yaratacağımız hakkında düşünmemiz gerekir.

With the technology today and devices of VR glasses,

Günümüz teknolojisi ve alanda üç boyutlu ve tam gezinim içeren

AR glasses, smart devices,

sanal gerçeklik,

allowing three-dimensional and full navigation in space,

artırılmış gerçeklik cihazları ve akıllı cihazlar sayesinde

we have the possibility to enable audiences

seyircinin içeriği birden çok perspektiften

to experience content from multiple perspectives.

deneyimlemesini sağlama imkânına sahibiz.

What we have to think about is how we take this technology,

Düşünmemiz gereken şey, bu teknolojiyi ve tüm yararlılığını alarak

all the capabilities,

sahne içerisinde daha ileriye gitme tecrübesine

and enable the experience to move farther away inside the scene.

nasıl imkan sağlarız?

Now we're not talking about video games or computer-generated actors,

Video oyunları veya bilgisayarın oluşturduğu,

which look tremendously realistic.

son derece gerçekçi görünen oyunculardan bahsetmiyoruz.

We're talking about real actors and real performance,

Sahnede oynayan gerçek oyunculardan

ve gerçek performanslardan bahsediyoruz.

performing onstage.

We have to start thinking how we capture the actors

İçeriye dalabilmek için

oyuncuları nasıl yakaladığımızı

and how we capture the real scene

ve gerçek sahneyi nasıl yakaladığımızı düşünmeye başlıyoruz.

in order to immerse inside.

Now, we're familiar with the 360-degree video,

360 derecelik videolara aşinayız,

where you place a camera inside the scene

kamerayı sahnenin içine yerleştiriyoruz

and you can create this beautiful panoramic image all around you,

ve etrafımızdakilerin güzel, panoramik bir görüntüsünü yaratıyoruz

but from the same aspect,

fakat bu açıdan da

filmmaking is still frontal.

film yapımı hâlâ önsel.

In order to emerge fully inside the scene,

Sahnenin içine tamamen girebilmek için

we will need to capture the light from all the possible directions.

olası her yönden ışık almamız gerekecek.

We will have to surround the scene with an enormous amount of sensors,

Işığı yakalamak ve sonrasında içeride tekrar ortaya çıkmamızı sağlaması için

with all possible capabilities to capture the light

sahnenin etrafını muazzam miktarda alıcıyla

and enable us to emerge inside afterwards again.

ve olası tüm imkânlarla kaplamamız gerekecek.

Now, in this setup,

Bu düzende artık

there's no more foreground or background

ön plan, arka plan

or a camera placed in space

veya alana yerleştirilmiş bir kamera yok,

but hundreds of sensors capturing the light

ışığı yakalayan ve hareketi olası tüm yönlerden yakalayan

and capturing the motion from all the possible directions.

yüzlerce alıcı var.

With the new technological advancements,

Teknolojik gelişmelerle birlikte

we can start looking at 3D photography,

ışığı birden çok perspektiften yakalayan

capturing the light from multiple perspectives,

ve objeyi yeniden oluşturmamızı sağlayan

enabling us to reconstruct the object.

3B fotoğraflara bakmaya başlayabiliriz.

This is like photography in 3D space.

Bu da 3B bir alandaki fotoğraf gibi.

Now, with these technological advancements,

Teknolojik gelişmelerle birlikte

we can record video not just as a flat image

video kaydını yalnızca düz bir görüntü olarak değil,

but as a volume.

bir hacim olarak da yapabiliriz.

This is what we call "volumetric video,"

"Hacimsel video" dediğimiz şey bu

and it has the capability to record every action of the scene

ve sahnedeki her eylemi tamamen üç boyutlu bir hacim olarak

as a full three-dimensional volume.

kaydetme kapasitesine sahip.

Now, what is a voxel?

Pekala, voksel nedir?

A voxel is like a three-dimensional pixel,

Voksel, üç boyutlu bir piksel gibidir

but instead of being a flat image square, staying light and colored,

fakat düz bir kare görüntüsü olup renkli ve aydınlık kalmak yerine,

it's like a three-dimensional cube in space,

x, y ve z pozisyonlarına sahip

with x, y, and z positions.

uzaydaki üç boyutlu bir küp gibidir.

This enables us to create a full capture of the scene

Bu da bir sahneyi herhangi bir perspektiften

from any perspective.

tamamen yakalamamızı sağlar.

Now this renders a fully light-immersive scene

Bu da birden çok perspektiften

ışığı tamamen kapsayan bir sahne haline gelir.

from multiple perspectives.

This capability requires an insane amount of information to be processed.

Bu imkan, delicesine fazla miktarda bilginin işlenmesini gerektirir.

We will have to capture the light from an enormous amount of cameras

Bu bilgiyi yaratmak için muazzam miktarda kameradan

to create this information.

ışığı yakalamamız gerekecek.

Now, in order to do such a thing,

Böyle bir şeyi yapmak için ise

we would need a setup that would host a numerous amount of cameras

bir sahneye kurulmuş pek çok miktarda kamerayı taşıyabilecek bir düzene

ve tam sinematik bir tecrübeye

installed in a stage

and a stage big enough in order to fit a full cinematic experience.

uyacak kadar büyük bir sahneye ihtiyacımız var.

Now that sounds like a crazy idea, but that's exactly what we did.

Bu kulağa çılgınca geliyor ama yaptığımız şey tam olarak buydu.

For the last three years,

Son üç yıl boyunca devasa bir

we have been building a huge volumetric camera chamber.

hacimsel kamera odası inşa ediyorduk.

It's 10,000 square feet of a stage,

Yaklaşık 900 metre karelik bir sahne,

enabling to capture the action from any location.

herhangi bir konumdaki eylemi yakalama olanağı sunuyor.

We have deployed hundreds of cameras,

Intel süper bilgisayarların çalıştırdığı

sending a tremendous amount of information

devasa bir veri merkezine

to a huge data center powered by Intel supercomputers.

muazzam miktarda bilgi gönderen yüzlerce kamera yerleştirdik.

The ability to have this 10,000 feet

Bu 900 metre kareye sahip olmak

enables us to fit any kind of action,

her tür eyleme

ve her tür performansa uymamızı sağlıyor.

any kind of performance.

It is the size of an average Broadway stage.

Bu, ortalama bir Broadway sahnesinin boyutudur.

We call it Intel Studios,

Ona Intel Stüdyoları diyoruz

and it's the largest volumetric stage in the world,

ve gelecek neslin üç boyutlu medya film yapımını

with the objective of enabling and exploring

kolaylaştırma ve keşfetme amacına sahip olan

the next generation of this immersive media filmmaking.

dünyadaki en büyük hacimsel sahne bu.

Now, to test these ideas,

Bu fikirleri test etmek için

we were thinking about what we can do as the first scene to try it out.

ilk deneme sahnesinde ne yapabileceğimizi düşünüyorduk.

So we chose the Western scene.

Kovboy filmi sahnesini seçtik.

We brought horses, set designers, dirt,

Atlar, dekoratörler, çamur,

everything needed to create the full scene of a Western.

bir kovboy sahnesi için gereken her şeyi getirdik.

But this time, there was no camera inside.

Fakat bu kez, içeride kamera yoktu.

There was nothing really moving besides all the cameras

Dışarıya kurulmuş bütün kameralar hariç

installed outside.

hareket eden hiçbir şey yoktu.

The challenge of the actors was tremendous.

Oyuncuların çabası şahaneydi.

They have to perform a flawless action visible from all the directions.

Her yönden görünen kusursuz bir canlandırma yapmalılardı.

There's no possibility to hide a punch or not show the action.

Bir yumruğu gizleme veya eylemi göstermeme olasılığı yok.

Everything is captured and everything is seen.

Her şey çekiliyor ve her şey görünüyor.

The output of the capture --

Çekimin çıktısı --

this is our future capture --

bu gelecekteki çekimimiz --

opened our eyes for the immense capabilities.

uçsuz bucaksız kapasiteler için gözlerimizi açtı.

It was like a full 3D scan of the entire scene.

Bütün sahnenin tamamen üç boyutlu bir taraması gibiydi.

We were able to move around and travel in the space.

Alanda hareket edebildik ve gezebildik.

The thing about this,

Mesele artık

it's not anymore about perceiving the light emitted from a screen

bir ekranın yaydığı ışığı algılamak değil

but now traveling inside the light,

fakat ışığın içinde gezebilmek

traveling inside the scene.

ve sahnenin içinde gezebilmek.

This obviously opens possibilities for an enormous amount

Bu, muazzam miktarda hikâye anlatımı

of storytelling and methodologies of creation.

ve yaratım yöntem bilimleri için açıkça imkan sağlıyor.

This is the possibilities of your personal narrative,

Bu, kişisel hikâyenizin sunduğu imkânlar,

the possibility of creating your own story inside,

içinizde kendi hikâyenizi yaratma imkânı

veya belki de diğer hikayeleri takip etme imkânı.

or maybe following other stories.

Let's take a look at one of the last renders and see.

Son yorumlardan birisine bakalım.

(Music)

(Müzik)

What you're seeing here is full volumetric video,

Gördüğünüz, bütün bir hacimsel video

and there's no physical camera in the scene.

ve sahnede fiziksel bir kamera yok.

(Music)

(Müzik)

We have the full control

Alan ve zaman üzerinde

(Music, sounds of combat)

(Müzik, dövüş sesleri)

of space and time.

tam kontrole sahibiz.

(Music, sounds of combat)

(Müzik, dövüş sesleri)

Now, again, no physical camera was here.

Burada yine fiziksel bir kamera yok.

Everything was captured surrounding.

Her şey çevreleyenlerle çekildi.

Now, this is very nice,

Bu çok güzel fakat

but what if we wanted to see the scene, maybe, from the eyes of the horse?

peki ya sahneyi bir atın gözlerinden görmek istesek ne olur?

Well, we can do that as well.

Bunu da yapabiliriz.

(Horse galloping)

(At koşuyor)

So what you're seeing right now is the same action,

Şu anda gördüğünüz, aynı eylem

but this time, we're watching exactly from the eyes of the horse.

ama bu kez tam olarak atın gözlerinden izliyoruz.

The possibilities are, well, unlimited.

Olasılıklar sınırız.

(Applause)

(Alkış)

Thank you.

Teşekkürler.

(Applause)

(Alkış)

So this is all great for creators and storytellers.

Yaratıcılar ve hikaye anlatıcılar için bu tamamen harika.

It really opens a huge canvas

Farklı bir tür hikaye anlatımı ve film yapımı için

for a different type of storytelling and moviemaking.

devasa bir tuval ortaya çıkarıyor.

But what about the audience?

Peki ya seyirci?

How can the audience experience this differently?

Seyirci bunu farklı bir biçimde nasıl tecrübe edebilir?

In order to [create] our explorations,

Keşiflerimizi yaratmak amacıyla

we partnered with Paramount Pictures

bir Hollywood film yapımındaki üç boyutlu medyayı keşfetmek için

in order to explore immersive media in a Hollywood movie production.

Paramount Pictures ile ortak olduk.

Together with the director Randal Kleiser,

Yönetmen Randal Kleiser ile birlikte

we reimagined the iconic movie of 1978,

1978'in ikonik filmini yeniden canlandırdık,

"Grease."

"Grease."

Some of you know it, some of you don't.

Bazılarınız biliyor, bazılarınız bilmiyor.

A 40-year-old movie, amazing experience.

40 yıllık bir film, muhteşem bir tecrübe.

And our goal was really to look at how we can take this iconic action and dance

Amacımız, bu ikonik aksiyon ve dans sahnesini

nasıl daha derin bir tecrübe haline getirebileceğimizi,

and bring it deeper into the experience,

bring it deeper into the audience.

seyirciye nasıl daha derin sunacağımızı düşünmekti.

Imagine that you can not just watch the movie

Filmi yalnızca izlemediğinizi, aynı zamanda içine girip

but get inside it and dance with the actors

oyuncularla ve performansla

and dance with the performance.

dans ettiğinizi düşünün.

Now we're breaking, really, the traditional 2D mindset of thinking,

Geleneksel 2B düşünce yapısını gerçekten kırıyoruz

ve daha zengin bir film yapımı ve içerik üretimi

and bringing a much richer possibility of moviemaking

and content creation.

olasılığı getiriyoruz.

But why watch it on the screen?

Peki bunu neden ekrandan seyredelim ki?

Let's try to bring these actors here on the stage.

Oyuncuları bu sahneye getirmeyi deneyelim.

So they're not going to really come --

Gerçekten gelmeyecekler --

I'm going to use an iPad.

bir iPad kullanacağım.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

Sorry.

Pardon.

I'm going to use an iPad in order to bring in augmented reality.

Artırılmış gerçekliği getirmek için bir iPad kullanacağım.

Now, obviously, these devices have their own limitations

Açıkçası bu cihazların veri programlama süreci açısından

in terms of the data-computing process,

kendi kısıtlamaları var,

so we have to reduce the amount of resolution.

bu yüzden çözünürlük miktarını düşürmeliyiz.

So what I'm doing now, I'm placing here a marker,

Şu anda yaptığım şey şu, buraya bir işaret yerleştiriyorum,

so I'll be able to position exactly where I want everyone to appear.

böylece tam olarak herkesin görünmesini istediğim yeri belirleyebileceğim.

OK.

Tamam.

I think we have them here.

Sanırım buradalar.

(Applause)

(Alkış)

John Travolta, or --

John Travolta veya --

(Laughter)

(Gülüşmeler)

a version of him.

onun bir versiyonu.

Let's take a look.

Bir bakalım.

(Video) Female: Hey.

(Video) Kadın: Hey.

Male: And that is how it's done.

Erkek: İşte böyle.

Female: Your turn.

Kadın: Sıra sende.

Male: Hey, guys! Check this out.

Erkek: Hey, çocuklar! Şuna bakın.

(Song: "You're the one that I want")

(Şarkı: "You're the one that I want")

Danny: Sandy!

Danny: Sandy!

Sandy: Tell me about it, stud.

Sandy: N'aber, yakışıklı?

(Singing) I got chills. They're multiplying

(Şarkı söylüyorlar) Kanım kaynıyor, giderek kabarıyor.

And I'm losing control

Kendimi kaybediyorum.

'Cause the power you're supplying

Yaydığın enerji çarpıyor beni.

It's electrifying!

Heyecan verici!

(Video ends)

(Video bitiyor)

(Applause and cheers)

(Alkış ve tebrikler)

Diego Prilusky: Thank you.

Diego Prilusky: Teşekkürler.

(Applause and cheers)

(Alkış ve tebrikler)

So as you can see,

Görebildiğiniz üzere,

we can watch and experience content in the traditional way

içeriği geleneksel biçimde veya üç boyutlu biçimde

or in an immersive way.

izleyebilir ve tecrübe edebiliriz.

Really, the possibilities are open.

Gerçekten, olasılıklar açık.

We're not trying to change or replace movies.

Filmleri değiştirmeye veya yenilemeye çalışmıyoruz.

We're enhancing them.

Onları geliştiriyoruz.

The technologies enable new possibilities to start thinking beyond the flat screen.

Teknolojiler, düz ekran ötesinde düşünmeye başlamak için yeni imkanlar sunuyorlar.

We're in immersive and really exciting times in filmmaking.

Film yapımında kapsamlı ve gerçekten heyecanlı bir zamandayız.

We're at the threshold of a new era.

Yeni bir dönemin eşiğindeyiz.

We're opening the gates for new possibilities

Kapsamlı hikâye anlatımına ve üç boyutlu medya film yapımının

of immersive storytelling,

anlamını keşfetme

ve tanımlamaya dair yeni olasılıklar için kapıları açıyoruz.

and exploration and defining what immersive media filmmaking means.

We're really just at the beginning,

Biz işin başlangıç kısmındayız

and we invite you all to join us.

ve hepinizi bize katılmaya davet ediyoruz.

Thank you.

Teşekkürler.

(Applause)

(Alkış)