How adaptive clothing empowers people with disabilities | Mindy Scheier

82,595 views ・ 2018-02-02

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Esra Çakmak Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
I love fashion.
0
12794
1166
Modayı seviyorum.
00:14
I actually go to bed every night thinking about what I'm going to wear
1
14693
3929
Cidden her gece yatağa yarın ne giyeceğimi hayal ederek
00:18
the next day.
2
18646
1219
giriyorum.
00:20
Clothing transforms me,
3
20549
2443
Giyim kuşam beni değiştiriyor,
00:23
defines me,
4
23016
1562
beni tanımlıyor,
00:24
gives me confidence.
5
24602
1450
bana güven veriyor.
00:26
You may not feel the same way about fashion,
6
26769
2587
Moda konusunda farklı görüşleriniz olabilir;
00:29
but I bet you have a favorite T-shirt or a pair of jeans that transforms you --
7
29380
6322
ama eminim ki sizi mutlu eden, sizi kendinizden emin hissettiren,
00:35
makes you feel good,
8
35726
1527
sizi kendiniz gibi hissettiren
00:37
makes you feel confident,
9
37277
1729
bir tişörtünüz
00:39
makes you feel like you.
10
39030
1619
veya pantolonunuz vardır.
00:41
When I was younger,
11
41480
1722
Gençken
00:43
I wanted to be Betsey Johnson.
12
43226
2213
Betsey Johnson olmak isterdim.
00:45
I thought we were kindred, crazy-hair spirits together.
13
45463
3343
Aramızda bir bağ olduğunu düşünürdüm, ikimizin de deli saçları vardı.
00:49
I did go to fashion design,
14
49415
1958
Moda tasarımı okudum,
00:51
I worked in the industry for years
15
51397
2559
yıllarca bu sektörde çalıştım
00:53
and loved it.
16
53980
1257
ve çok sevdim.
00:55
I married,
17
55666
1446
Evlendim,
00:57
I had three kids.
18
57136
1565
üç çocuğum oldu.
00:59
But life can be heartbreakingly ironic.
19
59746
3693
Ama hayat, yürek parçalayıcı bir şekilde ironik olabiliyor.
01:05
My middle child, Oliver, was born with a rare form of muscular dystrophy,
20
65779
4770
Ortanca çocuğum Oliver, nadir görülen bir kas distrofisi (KD)
01:10
or MD.
21
70573
1153
ile doğdu.
01:12
MD affects his muscle strength,
22
72173
3557
KD kas gücünü etkiliyor,
01:15
his pulmonary system,
23
75754
1503
solunum sistemini etkiliyor,
01:17
distorts his body
24
77281
1513
vücudunun şeklini bozuyor
01:18
and makes everyday life more challenging than most.
25
78818
3066
ve günbegün yaşam daha meşakkatli oluyordu.
01:22
From the time he could walk,
26
82439
1461
İki buçuk yaşlarında
01:23
which wasn't until about two and a half,
27
83924
1962
yürümeye başladığı andan itibaren,
01:25
he had to wear leg braces for stability.
28
85910
2193
sabit durabilmesi için bacak ortezi kullanmak zorundaydı.
01:28
Because he wasn't growing appropriately,
29
88606
2287
Düzgün bir şekilde büyüyemediği için
01:30
he had to wear a feeding tube that was placed on his face.
30
90917
3140
yüzüne yerleştirilen beslenme sondası takmak zorundaydı.
01:34
He endured stares, and so did I.
31
94751
2715
Bakışlara maruz kaldı, maruz kaldık.
01:38
But my husband Greg and I told him
32
98691
3007
Eşim Greg ile birlikte,
01:41
that no matter what,
33
101722
1890
ne olursa olsun
01:43
he was just like everybody else.
34
103636
1860
kimseden farkı olmadığını söyledik.
01:46
But everyday tasks for Oliver
35
106916
1955
Ama bizlere normal gelen
01:49
that we all take for granted
36
109604
2072
günlük işlerimiz
01:51
were incredibly challenging.
37
111700
1835
Oliver'ı çok zorluyordu.
01:54
That simple act of dressing yourself -- the very thing that I adore --
38
114803
4890
Benim hayranı olduğum, o en basit giyinme eylemi
02:00
was a nightmare for him.
39
120640
1692
onun için âdeta bir kâbustu.
02:03
His form of MD does not affect his mind.
40
123359
2987
Ondaki KD, zihnini etkilemiyordu.
02:07
His brain is an A-plus,
41
127083
1976
100'lük bir zihni var,
02:09
which means he's acutely aware of his shortcomings.
42
129083
2817
yani eksikliklerinin tamamen bilincinde.
02:12
This became very evident when he started school,
43
132418
3927
Bu durum okula başladığı dönemde daha çok belirginleşmeye başladı;
02:16
and that daily act of dressing yourself was a constant reminder
44
136369
4714
her gün yapması gereken giyinme eylemi, ne yapıp ne yapamadığını kendisine
02:21
of what he could and could not do.
45
141107
2825
sürekli hatırlatan bir uyarıcıya dönüştü.
02:26
So our solution was for Oliver to wear sweatpants every day:
46
146171
4298
Oliver için çözümümüz her gün eşofman altı giymesi oldu;
02:30
to school,
47
150493
1168
okula giderken,
02:31
to parties,
48
151685
1151
partilere,
02:32
on vacations --
49
152860
1409
tatile --
02:34
his uniform.
50
154293
1150
üniforması oldu.
02:36
For special occasions, he would wear proper pants.
51
156331
3639
Özel günlerde daha düzgün pantolonlar giyiyordu.
02:39
But many times, because he couldn't manage the button and zipper,
52
159994
3824
Fakat çoğu zaman, düğmeyi ve fermuarı ayarlayamadığı için
02:43
I would have to take him to the men's room,
53
163842
2706
onu tuvalete götürmek zorunda kalıyordum,
02:46
which was incredibly embarrassing for him
54
166572
2516
ki bu durum hem onun için
02:49
and the other men that were in there.
55
169112
2102
hem de oradaki diğer erkekler için çok utanç verici oluyordu.
02:51
But them -- I said, "Oh, please. There's nothing I haven't seen before."
56
171238
3595
Oradakilere, "Rica ediyorum, burada daha önce görmediğim bir şey yok," diyordum.
02:54
(Laughter)
57
174857
1364
(Kahkaha)
02:56
For years we muddled through.
58
176245
2383
Yıllar geçti, üstesinden gelebildik.
02:58
But when Oliver was in third grade,
59
178652
2591
Ama Oliver üçüncü sınıftayken,
03:01
I found out he was more like me than I ever imagined.
60
181267
4753
Oliver'ın tahmin ettiğimden çok bana benzediğini fark ettim.
03:06
Oliver, too, cared about fashion.
61
186437
2248
Oliver da modaya ilgi duyuyordu.
03:09
He came home from school one day and said very definitively
62
189490
4038
Bir gün okuldan eve geldi ve çok kesin bir şekilde
03:13
that he was going to wear jeans to school like everybody else gets to wear.
63
193552
3824
yarın, diğer bütün arkadaşları gibi, okula kot pantolonla gideceğini söyledi.
03:17
Well, I certainly couldn't go to class with him
64
197400
2650
Okula beraber gidip
03:20
and take him to the boys' room,
65
200074
1826
onu tuvalete götüremezdim,
03:21
but there was no way I was telling my eight-year-old
66
201924
3836
ama sekiz yaşındaki oğluma
03:25
that he couldn't wear what he wanted to wear.
67
205784
2265
giymek istediği şeyi giyemeyeceğini söyleyemezdim de.
03:28
So that night,
68
208628
1383
O gece pantolonlarını
03:30
I MacGyvered the hell out of his jeans.
69
210035
3082
MacGyvered'mışımcasına tadilat ettim.
03:33
I remembered when I was pregnant
70
213800
2546
Hamileliğimi anımsadım;
03:36
and unwilling to stop wearing my own favorite pants,
71
216370
3264
içine sığamasam da, en sevdiğim pantolonlarımdan
03:39
even though I was busting out of them,
72
219658
2020
vazgeçemiyordum.
03:41
that rubber-band trick.
73
221702
1620
Paket lastiği hilesini kullanıyordum.
03:43
You moms remember what I'm talking about?
74
223346
2623
Aranızda anne olanlarınız bilir.
03:45
The rubber band through the buttonhole,
75
225993
1859
Paket lastiğini delikten geçirip
03:47
around the button and back?
76
227876
1557
düğmeye takıp bırakıyorsunuz.
03:49
Instant stretch.
77
229457
1277
Anında genişliyor.
03:51
So I removed the zipper
78
231358
1526
Fermuarı söktüm,
03:53
so he could pull it up and down on his own.
79
233837
2364
bu sayede kendi başına pantolonunu indirip giyebilecekti.
03:56
I cut up the side seam of the bottom of his pants
80
236225
3848
Pantolonun alt kısmındaki yan dikişleri
bacak ortezine uyumlu olacak şekilde genişlettim,
04:00
to accommodate for his leg braces,
81
240097
2021
04:02
applied Velcro --
82
242142
1521
oraya cırt bandı ekledim.
04:03
hold your ears, everybody: peel and stick, mind you --
83
243687
3621
Bu noktaya dikkat edin; kaldırın ve yapıştırın,
04:07
so that it would close around it.
84
247332
1916
böylece o bölge kapansın.
04:10
When I showed Oliver my arts and crafts project,
85
250237
3840
Oliver'a el işi projemi gösterdiğimde
04:14
he absolutely beamed.
86
254101
2359
havalara uçtu.
04:16
He went into school with his head held so high.
87
256939
3178
Okula başı dimdik gitti.
04:20
Those jeans transformed him.
88
260807
2066
Giydiği kot pantolon onu değiştirdi.
04:23
He was able to get dressed on his own,
89
263392
2718
Tek başına üstünü değiştirebiliyor,
04:26
he was able to go to the bathroom on his own;
90
266134
2420
tuvalete tek başına gidebiliyordu;
04:28
those jeans gave him confidence.
91
268578
2411
kot pantolonu ona güven aşıladı.
04:31
I didn't realize it at the time,
92
271816
1773
O zaman farkında değildim;
04:33
but this was my first foray into the world of adaptive clothing.
93
273613
4361
fakat bu durum, uyarlanabilir giyim dünyasına girişimimi temsil ediyordu.
04:38
Adaptive clothing is defined as clothing designed for people with disabilities,
94
278563
5398
Uyarlanabilir giyim; engelliler, yaşlılar ve kendi giyimlerinde
04:43
the elderly
95
283985
1184
zorlanan kişiler için yapılan
04:45
and anyone who struggles with dressing themselves.
96
285193
3729
kıyafet tasarımlarını kapsıyor.
04:49
Adaptive clothing did exist,
97
289694
2386
Uyarlanabilir giyim hâli hazırda mevcutken
04:52
but it was missing that mainstream fashion component.
98
292771
3106
genel moda unsurundan noksan durumda.
04:56
It was very medicinal and very functional
99
296361
3090
Oldukça tıbbi ve oldukça kullanışlı,
04:59
but not stylish.
100
299475
1429
ama bir tarz söz konusu değil.
05:01
And that's a huge problem,
101
301816
1966
Bu büyük bir sorun,
05:03
because what you wear matters.
102
303806
2657
çünkü giydiğin şey önemlidir.
05:06
Clothing can affect your mood,
103
306987
2250
Giyim; ruh hâlinizi,
05:09
your health
104
309261
1151
sağlığınızı
05:10
and your self-esteem.
105
310436
1323
ve özsaygınızı etkileyebilir.
05:12
Now, being a fashion lover, I've known this forever,
106
312354
2824
Bir moda tutkunu olarak bunu ezelden beri biliyordum zaten,
05:15
but scientists actually have a name for it.
107
315202
3113
ama bilim insanları bu durumu tanımlamışlar.
05:18
It's called "Enclothed Cognition,"
108
318339
2642
buna "Giyim Bilişi" deniyor,
05:21
the co-occurrence of two factors:
109
321801
2103
iki etkenin eşdizimli gerçekleşmesi ile oluşuyor:
05:23
the symbolic meaning of clothing
110
323928
2370
kıyafetin sembolik anlamı
05:26
and the physical experience of wearing the clothing,
111
326322
3388
ve fiziksel olarak kıyafet giyme eylemi;
05:30
both of which have a direct correlation to how you feel about yourself.
112
330441
4309
ikisi de direkt olarak, kendinizi nasıl hissettiğinizle ilişki içerisinde.
05:35
There's actually a professor in the UK by the name of Karen J. Pine.
113
335476
4570
İngiltere'deki Profesör Karen J. Pine,
05:40
She wrote a book called "Mind What You Wear:
114
340070
3051
"Giyiminize Dikkat Edin: Moda Psikolojisi"
05:43
The Psychology of Fashion."
115
343145
1856
adlı kitabı kaleme aldı.
05:45
She states in her book
116
345396
1769
Kendisi kitabında;
05:47
that when you put clothes on,
117
347944
2385
kıyafet giyildiğinde,
05:50
you adapt the characteristics of what you're wearing,
118
350353
3184
kişi farkında olsa da olmasa da, giyilen kıyafetin niteliklerinin
05:53
whether you realize it or not.
119
353561
2088
benimsendiğini belirtiyor.
05:56
That's why you feel like a rock star
120
356386
2915
Tam oturan kot pantolonları giydiğinizde,
06:00
when you put on those perfect-fitting jeans.
121
360216
3141
işte bu yüzden rock yıldızı gibi hissediyorsunuz.
06:03
That's why you feel invincible when you put on that power suit,
122
363381
4492
O şans veren takımınızı giydiğinizde işte bu yüzden yenilmez hissediyorsunuz
06:07
and that's why you feel beautiful
123
367897
1951
ve o kısa siyah elbisenizi giydiğinizde,
06:10
in that little black dress.
124
370493
1649
işte bu yüzden güzel hissediyorsunuz.
06:12
But that's exactly why Oliver felt so isolated
125
372166
4003
Giymek istediği şeyi giyemediğinde,
Oliver tam olarak aynı sebepler dolayısıyla soyutlanmış hissetmişti.
06:16
when he couldn't wear what he wanted to wear.
126
376193
2222
06:18
He even said to me one time,
127
378439
1449
Hatta bana bir keresinde şunu söyledi,
06:19
"Mom, wearing sweatpants every day
128
379912
2671
"Anne, her gün eşofman giymek
06:22
makes me feel like I'm dressing disabled."
129
382607
4316
sanki engelli kıyafeti giyiyormuşum gibi hissettiriyor."
06:28
There are one billion people on our planet
130
388109
4393
Gezegenimizde bir milyar insan,
06:32
that experience some type of disability.
131
392526
2065
bir engel ile yaşamlarını sürdürüyor.
06:34
One billion.
132
394615
1643
Bir milyar.
06:37
If 10 percent of that billion experience clothing challenges,
133
397067
5511
Bu insanların yüzde onu giyim konusunda sıkıntı yaşıyorsa,
06:42
that's an enormous amount of people that may not be as confident,
134
402602
4267
bu demek oluyor ki, bu kadar muazzam oranda insan
06:46
as successful
135
406893
1710
olabilecekleri kadar
06:48
or even as happy as they could be.
136
408627
2738
özgüvenli, başarılı veya mutlu değil.
06:52
The morning after Oliver left for school wearing those jeans,
137
412420
4160
Oliver kot pantolonuyla okula gittiği sabah,
06:56
I realized that I could do something about that.
138
416604
3600
bu konuda bir şeyler yapabileceğimi fark ettim.
07:00
And so I did.
139
420976
1302
Ve yaptım.
07:02
In 2013, I founded an organization called Runway of Dreams.
140
422746
4911
2013 yılında Hayaller Podyumu kurumunu kurdum.
07:08
The mission was to educate the fashion industry
141
428565
3764
Amaç; genele hitap eden giyim sektöründe,
07:12
that modifications could be made to mainstream clothing
142
432353
3269
ihtiyaçları dikkate alınmamış bu topluluk için
07:16
for this community that has never been served.
143
436284
3224
değişikliğe gidilmesi konusunda moda sektörünü eğitmekti.
07:20
And it began with an entire year of research.
144
440509
3505
Bütün bunlar, araştırmalarla geçen koca bir yıl ile başladı.
07:24
I went to schools, I went to facilities, I went to hospitals.
145
444721
3596
Okullara gittim, kurumlara gittim, hastanelere gittim.
07:28
I literally chased down people on the street who were in wheelchairs
146
448341
3715
Sokakta neredeyse tekerlekli sandalyeli insan avına düştüm,
07:32
or if they had walkers
147
452080
1242
yürüme desteği kullananlar
07:33
or even if they had a slight limp.
148
453346
2076
ve hatta hafif topallayanlar.
07:35
(Laughter)
149
455446
1197
(Kahkaha)
07:36
I know I must have looked insane,
150
456667
1752
Dışarıdan çıldırmış gibi gözükmüş olabilirim;
07:38
but I knew that if I was really going to make a difference,
151
458443
3263
ama gerçekten fark yaratmak istiyorsam,
giyim zorlukları ile ilgili edinebildiğim kadar farklı görüşe ihtiyacım vardı,
07:41
I had to truly understand the clothing challenges
152
461730
3573
çünkü bu işi yapabilmek için bu zorlukları gerçekten anlamam gerekiyordu.
07:45
of as many different people as I possibly could.
153
465327
2471
07:48
I met a young man who was 18 who has cerebral palsy.
154
468989
4258
Beyin felci geçirmiş, 18 yaşında genç bir adam ile tanıştım.
07:53
He was going to Harvard University.
155
473730
1976
Harvard Üniversitesi öğrencisiydi.
07:56
He said to me, "Can you imagine?
156
476371
2371
Bana şunu söyledi: "Aklın alıyor mu?
07:58
I got myself into Harvard,
157
478766
1889
Harvard'a girmeyi başardım,
08:01
but my dream is to be able to wear jeans on campus,
158
481256
4269
ama benim hayalim, diğer öğrenciler gibi
08:05
like the other freshmen will wear."
159
485549
1789
kampüste kot pantolon giyebilmek."
08:07
I met a little girl named Gianna,
160
487785
2375
Sol alt kolu ve eli olmayan,
08:10
who was missing her left forearm and her hand.
161
490789
3114
küçük Gianna ile tanıştım.
08:14
Her mother told me
162
494479
1527
Annesi,
08:16
she could not bear to see her daughter's difference magnified
163
496030
3659
kızının yaşadığı farklılığın, sallanan kol kumaşıyla vurgulanmasına
08:19
by a dangling sleeve,
164
499713
1417
dayanamadığını söyledi.
08:21
so she had every single long-sleeve shirt professionally tailored.
165
501489
3814
Bu yüzden her uzun kollu kıyafetini terziye veriyordu.
08:25
Can you imagine the time and money she spent?
166
505881
2426
Harcadığı zamanı ve parayı hayal edebiliyor musunuz?
08:29
I also had the great privilege of spending time with Eric LeGrand,
167
509613
4208
Önceden Rutgers takımında futbol oyuncusu olan ve 2010 yılındaki bir mücadelede
08:33
former Rutgers football player who was paralyzed during a tackle in 2010.
168
513845
5026
sakatlanan Eric LeGrand ile zaman geçirebilme şansı da buldum.
08:39
I had, at this point, seen some unfathomable things,
169
519701
4024
O dönemde, aklımın ermeyeceği şeylere şahit olmuştum.
08:43
but this, by far, was the most heart-stopping.
170
523749
2830
Fakat bu, açık ara en sarsıcısıydı.
08:47
You see, Eric is a really big guy,
171
527055
2246
Gördüğünüz gibi Eric iri bir adam
08:49
and it took two aides and a lifting machine
172
529325
4328
ve onu giydirebilmek için
iki kişiye ve bir kaldırma aletine ihtiyaç var.
08:53
to get him dressed.
173
533677
1357
08:55
I sat and watched this process for over two hours.
174
535498
3692
Oturdum ve iki saati aşkın süren bu süreci izledim.
08:59
When I expressed my shock to Eric,
175
539214
2979
Eric'e şaşkınlığımı ifade ettiğimde,
bana bakıp şunları söyledi:
09:02
he looked at me and said,
176
542217
1233
09:03
"Mindy, this is every single day.
177
543474
2432
"Mindy, her günümüz böyle geçiyor.
09:06
What can I say?
178
546433
1315
Ne diyebilirim ki?
09:07
I like to look sharp."
179
547772
1383
Jilet gibi görünmeyi seviyorum."
09:10
Research done.
180
550290
1449
Araştırmam sona erdi.
09:12
I knew that if I was going to make a change in the industry,
181
552387
3208
Bu sektörde bir farklılık yaratacaksam,
09:15
I had to use my background
182
555619
1998
geçmişteki bilgilerimi kullanarak
09:18
and really figure out how to make these clothes modified.
183
558261
4530
kıyafetleri nasıl değiştireceğimi bulmam gerekiyordu.
09:23
So I took the information I gathered over that past year,
184
563441
4297
Son bir yılda edindiğim bilgileri bir araya getirdim
09:27
and I figured out that there were actually three categories
185
567762
2874
ve herkesi kapsayan, aslında üç farklı kategorinin
09:30
that were affected across the board.
186
570660
1777
var olduğunu öğrendim.
09:32
The first were closures.
187
572841
2335
İlki kapanma bölümleri.
09:35
Buttons, snaps, zippers, hook-and-eyes were a challenge for almost everybody.
188
575200
5052
Düğmeler, cırtlar, fermuarlar, kopçalar; bunların hepsi neredeyse herkes için zor.
09:40
So I replaced them with a more manageable technology:
189
580276
3810
Bunları daha kullanışlı bir teknoloji ile değiştirdim:
09:44
magnets.
190
584110
1327
mıknatıslar.
09:45
Magnets made our Harvard freshman able to wear jeans on campus,
191
585461
5131
Mıknatıslar, Harvard öğrencisine kampüsünde kot giyebilme imkânı verdi,
09:50
because he could dress himself.
192
590616
1555
çünkü tek başına giyebiliyordu.
09:52
Second: adjustability.
193
592811
2180
İkincisi: ayarlanabilme.
09:55
Pant lengths, sleeve lengths, waistbands
194
595015
2948
Pantolon uzunlukları, kol uzunlukları ve bel kısmı,
09:57
were a challenge for so many different-shaped bodies.
195
597987
2739
farklı beden tipleri için birer zorluk demek.
10:00
So I added elastic,
196
600750
2053
İçten ayarlanabilir
10:02
an internal hemming system.
197
602827
1965
lastik düzeneği ekledim.
10:05
This way, Gianna could wear a shirt right off the rack
198
605325
3259
Gianna bu sayede kol uzunluğunu ayarlayarak
10:08
and just adjust the one sleeve.
199
608608
1863
kıyafetini hemen giyebilecekti.
10:11
Last: alternate ways to get the clothing on and off the body,
200
611123
3459
Sonuncusu: kıyafeti giyip çıkarmak için
10:14
outside the traditional way of over your head.
201
614606
2849
geleneksel kafa kısmından çıkarma dışında farklı yollar.
10:17
So I designed a way to go in arms first.
202
617866
3068
Öncelikle kollardan çıkabilecek bir tasarım geliştirdim.
10:20
This, for somebody like Eric,
203
620958
1856
Eric gibi birisi için bu,
10:22
could actually take five steps off his dressing process
204
622838
4185
onun giyinme aşamasındaki beş adımı siliyor
10:27
and give him back the gift of time.
205
627047
3334
ve ona zaman lütfunu geri kazandırıyor.
10:31
So I went out,
206
631725
1819
Dışarı çıktım,
10:33
I bought clothing right off the rack,
207
633568
2195
bir dolu kıyafet aldım,
10:35
I sat at my kitchen table, ripped them apart,
208
635787
3033
mutfak masasına kuruldum, hepsini parçalara ayırdım,
10:39
did prototype after prototype, until I felt I had great modifications.
209
639566
4976
mükemmel sonuca ulaşana kadar prototip üstüne prototip geliştirdim.
10:45
And then I was ready for the big leagues:
210
645085
3308
Artık büyük çapta oynamaya hazırdım:
10:48
the fashion industry.
211
648417
1612
moda sektörü.
10:51
Rather than designing my own collection,
212
651205
2500
Kendi koleksiyonumu hazırlamaktansa,
10:53
I knew if I was really going to make a difference,
213
653729
2583
eğer gerçekten bir farklılık yaratacaksam
10:56
I had to go mainstream.
214
656336
2104
genele beğeniye hitap etmem gerektiğini biliyordum.
10:59
I believed that I just needed to educate the industry
215
659116
4874
Bu muazzam büyüklükteki topluluk hakkında
11:04
of the enormity of this population
216
664014
2728
ve aynı zamanda bu tüketici kitlesinin
11:06
and the fact that these were consumers
217
666766
2757
tamamen yok sayıldığı hususunda
11:10
that simply weren't being considered.
218
670379
1995
moda sektörünü eğitmem gerektiğine inanıyordum.
11:13
And I am thrilled to say that the industry heard me.
219
673237
3836
Sektörün bana kulak verdiğine inanamadım.
11:18
Runway of Dreams collaborated with the most amazing,
220
678124
5276
Hayaller Podyumu, gezegenimizdeki
en mükemmel, en ileri görüşlü marka ile iş birliği yaptı --
11:23
forward-thinking brand on our planet --
221
683424
3583
11:27
(Applause)
222
687442
2726
(Alkış)
11:36
who took my vision to market
223
696294
2569
Bu sektör hakkındaki vizyonum çerçevesinde
11:38
and made fashion history
224
698887
2585
ilk uyarlanabilir giyim koleksiyonunu
11:41
by launching the first mainstream adaptive collection.
225
701496
4270
piyasaya sürerek moda tarihine geçtiler.
11:45
And the rest is yet to come.
226
705790
2774
Devamı da yolda.
11:49
(Applause)
227
709549
2211
(Alkış)
11:51
So --
228
711784
1177
Evet --
11:52
(Applause)
229
712985
1709
(Alkış)
11:55
Fashion holds the key to a vital lifeline.
230
715415
3055
Moda, yaşam için hayati bir değer taşıyor.
11:59
Clothing can be transformative.
231
719279
1929
Giyim dönüştürücü etkiye sahip.
12:01
Clothing equals confidence.
232
721582
3607
Giyim, güven demek.
12:06
So tomorrow,
233
726062
1650
Yarın
12:07
when you are starting your day
234
727736
2216
güne başlarken
12:09
and you're thinking about what you're going to wear,
235
729976
2511
ne giyeceğinizi düşündüğünüzde,
12:12
I hope you appreciate the process
236
732511
2816
umarım bu aşamanın kıymetini bilir
12:15
and think about how what you chose
237
735351
2426
ve seçimlerinizin sizi nasıl etkilediğini
12:18
makes you feel.
238
738330
1640
düşünebilirsiniz.
12:19
Today, Oliver is 13.
239
739994
2578
Oliver artık 13 yaşında.
12:22
He wears his adaptive khakis,
240
742596
2169
Uyarlanabilir haki pantolonunu giyiyor,
12:24
his magnetic button-front shirt --
241
744789
2225
mıknatıs düğmeli gömleğini giyiyor,
12:27
feels like the coolest kid around.
242
747038
1732
kendini çok havalı hissediyor.
12:29
My boy has total swagger.
243
749370
2582
Oğlum gerçekten tam bir artist.
12:32
(Laughter)
244
752282
1150
(Kahkaha)
12:35
As I mentioned,
245
755966
1363
Bahsettiğim gibi
12:39
Oliver's disease is degenerative,
246
759557
2243
Oliver'ın hastalığı kötüleşme eğilimi taşıyor,
12:42
which means his muscles are going to break down over time.
247
762974
3281
bu da zamanla kaslarının kırılacağı anlamına geliyor.
12:47
This, by far, is the most devastating part for me.
248
767594
3716
En çok bu beni mahvediyor.
12:52
I have to sit on the sidelines
249
772039
2507
Bir kenarda oturup
12:56
and watch my boy deteriorate.
250
776373
2695
oğlumun yavaş yavaş kötüleşmesine şahit olmak zorundayım.
12:59
And there's nothing I can do about it.
251
779092
2122
Elimden gelen hiçbir şey yok.
13:03
So I am looking up from the things that I cannot control
252
783203
6695
Bu yüzden bakış açımı, kontrol edemeyeceğim şeylerden
13:09
to the things that I can,
253
789922
1664
edebileceklerime çeviriyorum,
13:11
because I have no option.
254
791610
1690
çünkü başka bir seçeneğim yok.
13:14
And so, I am looking up.
255
794929
1861
Durumu iyileştirmeye çalışıyorum.
13:17
And I'm asking the fashion industry to look up.
256
797608
2679
Moda sektörünü de buna davet ediyorum.
13:21
And now, I'm asking all of you
257
801291
2729
Ve sizlerden de
13:24
to look up, too.
258
804628
2170
bunu istiyorum.
13:27
Thank you.
259
807753
1151
Teşekkürler.
13:28
(Applause)
260
808928
3640
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7