Jamie Heywood: The big idea my brother inspired

Jamie Heywood: Kardeşimden esinlendiğim büyük fikir

45,802 views ・ 2010-02-02

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ayşe Demirel Gözden geçirme: Isil Arican
00:15
When my brother called me in December of 1998,
0
15260
3000
Kardeşim 1998 yılı Aralık ayında beni aradığında
00:18
he said, "The news does not look good."
1
18260
2000
haberlerinin çok da iyi olmadığını söyledi.
00:20
This is him on the screen.
2
20260
2000
Ekranda gördüğünüz kendisidir.
00:22
He'd just been diagnosed with ALS,
3
22260
2000
ALS hastalığı daha yeni teşhis edilmişti,
00:24
which is a disease that the average lifespan is three years.
4
24260
4000
bu ortalama yaşam süresi üç yıl olan bir hastalık.
00:28
It paralyzes you. It starts by killing
5
28260
2000
Sizi paralize eder. Önce omuriliğinizdeki
00:30
the motor neurons in your spinal cord.
6
30260
3000
motor hücreleri öldürmeye başlar.
00:33
And you go from being a healthy,
7
33260
2000
Ve 29 yaşında sağlıklı
00:35
robust 29-year-old male
8
35260
3000
genç bir erkek olmaktan çıkıp
00:38
to someone that cannot breathe,
9
38260
2000
nefes alamayan, hareket edemeyen
00:40
cannot move, cannot speak.
10
40260
3000
konuşamayan birine dönüşürsünüz.
00:46
This has actually been, to me, a gift,
11
46260
4000
Bu aslında benim için bir hediyeydi
00:50
because we began a journey
12
50260
3000
çünkü yaşama dair yeni bir düşünme şeklini
00:53
to learn a new way of thinking about life.
13
53260
3000
öğrendiğimiz bir yolculuğa başlamış olduk.
00:56
And even though Steven passed away three years ago
14
56260
4000
Ve Steven üç yıl önce ölmüş olsa dahi
01:00
we had an amazing journey as a family.
15
60260
2000
ailecek muhteşem bir yolculuğumuz oldu.
01:02
We did not even --
16
62260
3000
Hatta---
01:05
I think adversity is not even the right word.
17
65260
2000
Sanıyorum sıkıntı kelimesi doğru seçim olmayacak.
01:07
We looked at this and we said, "We're going to do something with this
18
67260
3000
Bu konuya baktık ve son derece pozitif bir şekilde, bu konu hakkında
01:10
in an incredibly positive way."
19
70260
2000
bir şeyler yapacağız dedik.
01:12
And I want to talk today
20
72260
2000
Ve bugün yapmaya karar
01:14
about one of the things that we decided to do,
21
74260
3000
verdiğimiz şeylerden birisi hakkında konuşacağım;
01:17
which was to think about a new way of approaching healthcare.
22
77260
4000
sağlık hizmetlerine farklı bir bakış açısı getirmek.
01:21
Because, as we all know here today,
23
81260
2000
Çünkü hepimiz mevcut sistemlerin
01:23
it doesn't work very well.
24
83260
2000
çok iyi çalışmadığını biliyoruz.
01:25
I want to talk about it in the context of a story.
25
85260
3000
Sizlere bunu bir hikaye aracılığıyla anlatacağım.
01:28
This is the story of my brother.
26
88260
2000
Bu hikaye kardeşimin hikayesi.
01:30
But it's just a story. And I want to go beyond the story,
27
90260
3000
Bu sadece bir hikaye. Amacım hikayenin ötesine geçebilmek,
01:33
and go to something more.
28
93260
2000
ve başka bir yere varabilmek.
01:35
"Given my status, what is the best outcome
29
95260
3000
"İçinde bulunduğum bu durumda, elde etmeyi umabileceğim
01:38
I can hope to achieve, and how do I get there?"
30
98260
3000
en iyi sonuç nedir, ve oraya nasıl varırım?"
01:41
is what we are here to do in medicine, is what everyone should do.
31
101260
3000
Şimdi bizim burada sağlıkla ilgili yaptığımız şeyi herkes mi yapmalı?
01:44
And those questions all have variables to them.
32
104260
2000
Tüm bu soruların pek çok da değişkeni var.
01:46
All of our statuses are different.
33
106260
2000
Hepimizin içinde bulunduğu durum farklı.
01:48
All of our hopes and dreams, what we want to accomplish,
34
108260
2000
Tüm umutlarımız, hayallerimiz, yapmak istediklerimiz farklı,
01:50
is different, and our paths will be different,
35
110260
2000
izlediğimiz yollar da farklı olacaktır,
01:52
they are all stories.
36
112260
2000
bunların hepsi öykülerdir.
01:54
But it's a story until we convert it to data
37
114260
2000
Bütün bunlar biz onları veriye çevirinceye
01:56
and so what we do, this concept we had,
38
116260
2000
kadar öykü kalır, bizim düşüncemiz
01:58
was to take Steven's status, "What is my status?"
39
118260
3000
Steven'ın durumunu ele alıp, "Durumum nedir?",
02:01
and go from this concept of walking, breathing,
40
121260
5000
bundan yola çıkıp yürümek, nefes almak,
02:06
and then his hands, speak,
41
126260
3000
eller, konuşmas ve en son olarak da
02:09
and ultimately happiness and function.
42
129260
4000
mutluluk ve işlevlere varmak.
02:13
So, the first set of pathologies, they end up in the stick man
43
133260
2000
Yani, ilk oluşan patolojiler çöpten adam ikonunun üstünde
02:15
on his icon,
44
135260
2000
son buluyor, ama
02:17
but the rest of them are really what's important here.
45
137260
3000
burada gerçekten önemli olan geri kalanlar.
02:20
Because Steven, despite the fact that he was paralyzed,
46
140260
3000
Çünkü Steven felçli olması gerçeğine rağmen havuzdaydı,
02:23
as he was in that pool, he could not walk,
47
143260
3000
yürüyemiyordu, kollarını kullanamıyordu,
02:26
he could not use his arms -- that's why he had the little floaty things on them,
48
146260
2000
bu yüzden kollarında o yüzdürücü şeylerden takılı.
02:28
did you see those? --
49
148260
2000
Onları gördünüz mü?
02:30
he was happy. We were at the beach,
50
150260
2000
Mutluydu. Deniz kıyısındaydık.
02:32
he was raising his son, and he was productive.
51
152260
2000
Çocuğunu büyütüyordu. Ve üretkendi.
02:34
And we took this, and we converted it into data.
52
154260
5000
Biz bunu aldık ve veriye çevirdik.
02:39
But it's not a data point at that one moment in time.
53
159260
2000
Ama o zamanda o AN için bir veri noktası değildi.
02:41
It is a data point of Steven in a context.
54
161260
2000
Steven bir kaynak olduğunda ise bir veri noktasıydı.
02:43
Here he is in the pool. But here he is healthy,
55
163260
2000
Burada havuzda. Ama burada sağlıklı bir
02:45
as a builder: taller, stronger,
56
165260
3000
bir inşaat ustası, daha uzun boylu, daha güçlü
02:48
got all the women, amazing guy.
57
168260
2000
tüm kadınların dikkatini çeken harika biri.
02:50
Here he is walking down the aisle,
58
170260
2000
Burada nikah töreninde, yürüyor,
02:52
but he can barely walk now, so it's impaired.
59
172260
3000
ama güçlükle, yani biraz zedelenmiş.
02:55
And he could still hold his wife's hand, but he couldn't do buttons on his clothes,
60
175260
2000
Hala karısının elini tutabiliyor ama düğmelerini ilikleyemiyordu,
02:57
can't feed himself.
61
177260
2000
kendi yemek yiyemiyordu.
02:59
And here he is, paralyzed completely,
62
179260
2000
Ve burada, tamamen felçli,
03:01
unable to breathe and move, over this time journey.
63
181260
2000
öyküde bu noktada nefes alamıyor, hareket edemiyordu
03:03
These stories of his life, converted to data.
64
183260
3000
Hayatının bu öykülerinin veriye çevrilmiş hali.
03:06
He renovated my carriage house
65
186260
2000
Tamamen felçli, konuşamaz,
03:08
when he was completely paralyzed, and unable to speak,
66
188260
2000
nefes alamazken haldeyken benim garajımı yeniledi
03:10
and unable to breathe, and he won an award for a historic restoration.
67
190260
6000
ve tarihi bir restorasyon ödülü kazandı.
03:16
So, here's Steven alone, sharing this story in the world.
68
196260
2000
İşte, bu Steven, dünyadaki öyküsünü paylaşıyor.
03:18
And this is the insight, the thing that we are
69
198260
3000
Ve bizi bunca heyecanlandıran da
03:21
excited about,
70
201260
2000
bunu kavramamız.
03:23
because we have gone away from the community that we are,
71
203260
3000
Çünkü içinde bulunduğumuz topluluğun ötesine geçtik,
03:26
the fact that we really do love each other and want to care for each other.
72
206260
3000
ve birbirimizi gerçekten sevdiğimizin ve önemsediğimizin farkına vardık.
03:29
We need to give to others to be successful.
73
209260
2000
Başarılı olmak için verici olmak zorundayız.
03:31
So, Steven is sharing this story,
74
211260
3000
Ve, Steven da öyküsünü paylaşıyor,
03:34
but he is not alone.
75
214260
2000
ama yalnız değil.
03:36
There are so many other people sharing their stories.
76
216260
2000
Öykülerini paylaşan pek çok insan var.
03:38
Not stories in words, but stories in data and words.
77
218260
3000
Öyküleri kelimelerle değil, veri ve kelimelerle paylaşıyorlar.
03:41
And we convert that information into this structure,
78
221260
3000
Ve bizde bu bilgileri bu yapıya,
03:44
this understanding, this ability to convert
79
224260
3000
bu anlayışa, hesaplanabilir öykülere
03:47
those stories into something that is computable,
80
227260
2000
dönüştürüyoruz.
03:49
to which we can begin to change the way
81
229260
2000
Böylece bugüne kadar tıbbın izlediği yönü
03:51
medicine is done and delivered.
82
231260
2000
ve verdiklerinin yönünü değiştirmeye başladık.
03:53
We did this for ALS. We can do this for depression,
83
233260
2000
Bunu ALS için yaptık. Bunu depresyon için,
03:55
Parkinson's disease, HIV.
84
235260
2000
Parkinson hastalığı, HIV için yapabiliriz.
03:57
These are not simple, they are not internet scalable;
85
237260
2000
Bunları yapmak basit değil, internetten yapılabilecek şeyler değil
03:59
they require thought and processes
86
239260
2000
hastalık hakkındaki anlamlı bilgiyi
04:01
to find the meaningful information about the disease.
87
241260
3000
bulmak için düşünmek ve çalışmak gerekiyor.
04:04
So, this is what it looks like when you go to the website.
88
244260
3000
Websitesine girdiğinizde böyle gözüküyor.
04:07
And I'm going to show you what Patients Like Me,
89
247260
3000
Size benim, en küçük erkek kardeşim ve
04:10
the company that myself, my youngest brother
90
250260
2000
MIT'den yakın bir arkadaşımın kurduğu
04:12
and a good friend from MIT started.
91
252260
2000
Benim Gibi Hastalar adlı siteyi göstereceğim.
04:14
Here are the actual patients, there are 45,000 of them now,
92
254260
3000
Burada gerçek hastalar var, şimdi 45.000 kişi oldular,
04:17
sharing their stories as data.
93
257260
2000
öykülerini veri şeklinde paylaşıyorlar.
04:19
Here is an M.S. patient.
94
259260
2000
Bu bir MS hastası (MS:Multiple Sclerosis)
04:21
His name is Mike, and he is uniformly impaired
95
261260
2000
Adı Mike; bilişsel yetenek, görüş, yürüme ve
04:23
on cognition, vision, walking, sensation.
96
263260
3000
hissetme açısından eşit açıda kaybı var.
04:26
Those are things that are different for each M.S. patient.
97
266260
2000
Bunların hepsi her bir MS hastası için farklı farklıdır.
04:28
Each of them can have a different characteristic.
98
268260
2000
Her birinde farklı özgünlükler vardır.
04:30
You can see fibromyalgia, HIV, ALS, depression.
99
270260
5000
Burada fibromyalji, HIV, ALS, depresyonu görüyorsunuz.
04:35
Look at this HIV patient down here, Zinny.
100
275260
3000
Zinny' bakın, HIV hastası.
04:38
It's two years of this disease. All of the symptoms are not there.
101
278260
3000
2 yıldır hasta, henüz tüm semptomlara sahip değil.
04:41
But he is working to keep his CD4 count high
102
281260
2000
Ama CD4 oranını yüksek, virüs seviyesini düşük
04:43
and his viral level low so he can make his life better.
103
283260
3000
tutmaya ve hayatını daha iyi kılmaya çalışıyor.
04:46
But you can aggregate this and you can discover things about treatments.
104
286260
4000
Bunu toparlayıp tedaviler hakkında yeni şeyler keşfedebilirsiniz.
04:50
Look at this, 2,000 people almost, on Copaxone.
105
290260
2000
Copaxone kullanan neredeyse 2000 hastaya bakın.
04:52
These are patients currently on drugs,
106
292260
2000
Bunlar halen ilacı kullanan ve verilerini
04:54
sharing data.
107
294260
2000
paylaşan hastalar.
04:56
I love some of these, physical exercise, prayer.
108
296260
3000
Bazılarına bayılıyorum, fiziksel egzersiz, dua.
04:59
Anyone want to run a comparative effectiveness study
109
299260
2000
Bir şeye karşı dua etmenin etkisini karşılaştırmalı çalışmak
05:01
on prayer against something? Let's look at prayer.
110
301260
2000
isteyeniniz var mı? Hadi dua etmeye bakalım.
05:03
What I love about this, just sort of interesting design problems.
111
303260
4000
Bunda sevdiğim problemlerin enteresan dizayn şekillerini görmek.
05:07
These are why people pray.
112
307260
2000
Bunlar insanların neden dua ettiği.
05:09
Here is the schedule of how frequently they -- it's a dose.
113
309260
2000
Burada da ne sıklıkta dua ettikleri--Bu doz bilgisi.
05:11
So, anyone want to see the 32 patients that pray for 60 minutes a day,
114
311260
3000
Yani, hergün 60 dakika dua eden 32 hastayı ve daha iyiye gidip gitmediklerini
05:14
and see if they're doing better, they probably are.
115
314260
2000
görmek isteyen? Muhtemelen öyledir.
05:16
Here they are. It's an open network,
116
316260
3000
İşte buradalar. bu açık bir network.
05:19
everybody is sharing. We can see it all.
117
319260
3000
Herkes paylaşıyor. Hepsini görebiliriz.
05:22
Or, I want to look at anxiety, because people are praying for anxiety.
118
322260
3000
Veya kaygıya bakmak istiyorum çünkü insanlar kaygılı oldukları için dua ediyorlar.
05:25
And here is data on 15,000 people's current anxiety, right now.
119
325260
5000
İşte şu anda kaygılı olan 15000 kişinin verileri.
05:30
How they treat it,
120
330260
3000
Bunu nasıl tedavi ediyorlar,
05:33
the drugs, the components of it,
121
333260
3000
ilaçlar, bileşenleri,
05:36
their side effects, all of it in a rich environment,
122
336260
3000
yan etkileri, hepsi zengin bir ortamda mevcut,
05:39
and you can drill down and see the individuals.
123
339260
2000
ve buradan aşağıya inip kişileri görebilirsiniz.
05:41
This amazing data allows us to drill down and see
124
341260
3000
Bu muhteşem veriler, aşağıya inip bu ilacın ne için
05:44
what this drug is for --
125
344260
3000
kullanıldığını bulmamızı sağlıyor.
05:47
1,500 people on this drug, I think. Yes.
126
347260
2000
Bu ilaçı kullanan 1500 kişi var sanırım, evet.
05:49
I want to talk to the 58 patients down here
127
349260
2000
Buradaki günde 4 mg alan 58 kişiyle
05:51
who are taking four milligrams a day.
128
351260
2000
konuşmak istiyorum.
05:53
And I want to talk to the ones of those that have been doing
129
353260
2000
Ve bunu iki yıldan uzun süredir yapmakta olan
05:55
it for more than two years.
130
355260
6000
bu kişilerle konuşmak istiyorum.
06:01
So, you can see the duration.
131
361260
2000
Yani süreyi görebiliyorsunuz.
06:03
All open, all available.
132
363260
4000
Hepsi açık, hepsi burada.
06:07
I'm going to log in.
133
367260
4000
Siteye giriş yapacağım.
06:11
And this is my brother's profile.
134
371260
2000
Bu kardeşimin profili.
06:13
And this is a new version of our platform we're launching right now.
135
373260
4000
Ve bu girdiğimiz de platformumuzun yeni versiyonu.
06:17
This is the second generation. It's going to be in Flash.
136
377260
2000
Bu ikinci jenerasyon. Flash kullanılacak.
06:19
And you can see here, as this animates over,
137
379260
3000
Ve bu animasyon bittiğinde Steven'ın gerçek verilerini
06:22
Steven's actual data against the background of all other patients,
138
382260
3000
diğer bütün hastaların verilerinin zemininde karşılaştırılmalı
06:25
against this information.
139
385260
3000
olarak göreceksiniz.
06:28
The blue band is the 50th percentile. Steven is the 75th percentile,
140
388260
2000
Bu mavi bant %50'yi gösteriyor. Steven %75'lik grupta,
06:30
that he has non-genetic ALS.
141
390260
3000
çünkü genetik olmayan ALS'si vardı.
06:33
You scroll down in this profile and you can see
142
393260
2000
Profilinde buradan aşağıya inip, bütün ilaç reçetelerini,
06:35
all of his prescription drugs,
143
395260
2000
görebilirsiniz, ama daha ötesi,
06:37
but more than that, in the new version, I can look at this interactively.
144
397260
3000
yeni versiyonda buna interaktif olarak bakabiliyorum.
06:40
Wait, poor spinal capacity.
145
400260
2000
Bir dakika, zayıf omurilik fonksiyonları.
06:42
Doesn't this remind you of a great stock program?
146
402260
2000
Bu size de büyük bir hisse senedi programını andırmıyor mu?
06:44
Wouldn't it be great if the technology we used to take care of ourselves
147
404260
2000
Para kazanmak için teknolojiyi kullandığımız kadar, kendimizle ilgilenmek
06:46
was as good as the technology we use to make money?
148
406260
3000
için de kullansaydık, iyi olmaz mıydı?
06:49
Detrol. In the side effects for his drug,
149
409260
2000
Detrol. İlacın yan etkilerine
06:51
integrated into that, the stem cell transplant that he had,
150
411260
2000
entegre edilmiş halde, geçirdiği kök hücre nakli,
06:53
the first in the world, shared openly for anyone who wants to see it.
151
413260
6000
dünyada ilk, görmek isteyen herkese açık.
06:59
I love here -- the cyberkinetics implant,
152
419260
2000
Buna bayılıyorum, siberkinetik nakli, yine
07:01
which was, again, the only patient's data that was online and available.
153
421260
4000
online ve herkese açık olan tek hasta verisi.
07:05
You can adjust the time scale. You can adjust the symptoms.
154
425260
2000
Zaman skalasını ayarlayabilirsiniz. Semptomları ayarlayabilirsiniz.
07:07
You can look at the interaction between how I treat my ALS.
155
427260
4000
Benim ALS'mi nasıl tedavi ettiğimle ilgili etkileşimlere bakabilirsiniz.
07:11
So, you click down on the ALS tab there.
156
431260
2000
Buradaki ALS tabını tıklıyorsunuz.
07:13
I'm taking three drugs to manage it. Some of them are experimental.
157
433260
3000
Bununla baş etmek için üç ilaç alıyorum. Bazıları deneysel.
07:16
I can look at my constipation, how to manage it.
158
436260
2000
Kabızlığıma ve bununla nasıl baş ettiğime bakabilirsiniz.
07:18
I can see magnesium citrate, and the side effects
159
438260
2000
Magnezyum sitrat görüyorum, ve yan etkilerini;
07:20
from that drug all integrated in the time
160
440260
2000
o zaman dilimine, anlamlı oldukları zamana,
07:22
in which they're meaningful.
161
442260
3000
entegre edilmiş yan etkilerini.
07:25
But I want more.
162
445260
2000
Ama daha fazlasını istiyorum.
07:27
I don't want to just look at this cool device, I want to take this
163
447260
2000
Bu havalı araca sadece bakmak istemiyorum. Bu verileri alıp
07:29
data and make something even better.
164
449260
2000
daha da iyi birşey yapmak istiyorum.
07:31
I want my brother's center of the universe and his symptoms
165
451260
3000
Kardeşimi, semptomlarını, ialçlarını ve tüm bunlarla etkileşen
07:34
and his drugs,
166
454260
3000
herşeyi, yan etkileri alıp
07:37
and all of the things that interact among those,
167
457260
2000
kainatın merkezine koyup güzel bir veri galaksisi
07:39
the side effects, to be in this beautiful data galaxy
168
459260
3000
yaratmak, ve anlamak istediğim her açıdan ona
07:42
that we can look at in any way we want to understand it,
169
462260
3000
farklı şekilde bakabilmek istiyorum.
07:45
so that we can take this information
170
465260
3000
Yani bu bilgiyi alıp
07:48
and go beyond just this simple model
171
468260
4000
kayıt tutmanın bu basit modelinin
07:52
of what a record is.
172
472260
3000
ötesine geçebiliyoruz.
07:55
I don't even know what a medical record is.
173
475260
2000
Tıbbi kaydın ne olduğunu bile bilmiyorum.
07:57
I want to solve a problem. I want an application.
174
477260
2000
Ben problem çözmek istiyorum. bir uygulama istiyorum.
07:59
So, can I take this data -- rearrange yourself,
175
479260
3000
Bu verileri alıp--kendiniz yeniden düzenleyip,
08:02
put the symptoms in the left, the drugs across the top,
176
482260
2000
semptomları sola, ilaçları üste koyduğumda
08:04
tell me everything we know about Steven and everyone else,
177
484260
2000
bana Steven ve geri kalan herkes hakkında bilinen herşeyi
08:06
and what interacts.
178
486260
3000
ve etkileşim noktalarını anlatıyor
08:09
Years after he's had these drugs,
179
489260
2000
Bu ilaçları almasından yıllar sonra,
08:11
I learned that everything he did to manage his excess saliva,
180
491260
3000
artmiş tükürük miktarı ile başetmek için yaptığı herşeyin,
08:14
including some positive side effects that came from other drugs,
181
494260
3000
hatta bazı ilaçların olumlu yan etkileri de dahil,
08:17
were making his constipation worse.
182
497260
2000
onun kabızlığını arttırdığını öğrendim.
08:19
And if anyone's ever had severe constipation,
183
499260
2000
Vd eğer her kim ağır kabızlık çekip de,
08:21
and you don't understand how much of an impact that has on your life --
184
501260
2000
hayatınızda yarattığı sıkışıklığı hala anlamamış olanınız varsa,
08:23
yes, that was a pun.
185
503260
3000
evet bu bir kelime oyunuydu.
08:26
You're trying to manage these,
186
506260
2000
Bunlarla başetmeye çalışıyorsunuz,
08:28
and this grid is available here,
187
508260
2000
Ve bu şema burada kullanıma hazır,
08:30
and we want to understand it.
188
510260
3000
onu anlamak istiyoruz.
08:33
No one's ever had this kind of information.
189
513260
3000
Kimsenin daha önce bu tarzda bilgisi yoktu.
08:36
So, patients have this. We're for patients.
190
516260
2000
Ve artık hastaların var. Biz hastalar için varız.
08:38
This is all about patient health care, there was no doctors on our network.
191
518260
2000
Bu tamamen hasta bakımı ile ilgili. Network'ümüzde hiç bir doktor yoktu.
08:40
This is about the patients.
192
520260
2000
Bu hastalar ile ilgili.
08:42
So, how can we take this and bring them a tool
193
522260
3000
Ve bunu ele alıp, geriye dönüp medikal sisteme
08:45
that they can go back and they can engage the medical system?
194
525260
2000
bağlanacakları bir araç haline nasıl getireceğiz?
08:47
And we worked hard, and we thought about it and we said,
195
527260
3000
Bu konuda çok çalıştık, düşündük,
08:50
"What's something we can use all the time,
196
530260
2000
Hem her an hem de tıbbi bakım sisteminde
08:52
that we can use in the medical care system,
197
532260
2000
kullanabileceğimiz,
08:54
that everyone will understand?"
198
534260
2000
herkesin anlayabileceği şey ne olabilir?
08:56
So, the patients print it out,
199
536260
2000
Böylece hastalar çıktı aldılar,
08:58
because hospitals usually block us
200
538260
2000
çünkü hastaneler bizi genellikle engelledi
09:00
because they believe we are a social network.
201
540260
3000
bizim sosyal bir network olduğumuza inandılar.
09:03
It's actually the most used feature on the website.
202
543260
2000
Aslında bu sitede en çok kullanılan yüz de bu.
09:05
Doctors actually love this sheet, and they're actually really engaged.
203
545260
3000
Doktorlar gerçekte buna bayılıyor, ve aslında bununla ilgililer de.
09:08
So, we went from this story of Steven
204
548260
3000
Yani önce Steven'in öyküsünden yola çıkıp
09:11
and his history to data, and then back to paper,
205
551260
3000
hikayesini önce veriye, oradan kağıda aktardık,
09:14
where we went back and engaged the medical care system.
206
554260
1000
en son da tıbbi bakım sistemine entegre ettik.
09:15
And here's another paper.
207
555260
2000
İşte bir kağıt daha.
09:17
This is a journal, PNAS --
208
557260
2000
Bu bir bülten, PNAS.
09:19
I think it's the Proceedings of the National Academy of Science
209
559260
2000
Amerika Birleşik Devletleri Ulusal
09:21
of the United States of America.
210
561260
2000
Bilim Akademisindeki Gelişmeler sanıyorum
09:23
You've seen multiple of these today, when everyone's bragging about
211
563260
2000
Herkes yaptığı inanılmaz şeylerle övünmeye başladığından beri
09:25
the amazing things they've done.
212
565260
2000
bunlardan daha çok görüyoruzç
09:27
This is a report about a drug called lithium.
213
567260
2000
Lityum adında ilaç hakkında bir rapor.
09:29
Lithium, that is a drug used to treat bipolar disorder,
214
569260
4000
Lityum bipolar bozukluk tedavisinde kullanılan bir ilaç,
09:33
that a group in Italy found
215
573260
2000
İtalya'dan bir grup tarafından 16 hastada
09:35
slowed ALS down in 16 patients, and published it.
216
575260
3000
ALS'yi yavaşlattığı saptanıp bu makale yayınlanmış.
09:38
Now, we'll skip the critiques of the paper.
217
578260
2000
Yayının kritiğini geçiyoruz,
09:40
But the short story is: If you're a patient,
218
580260
2000
Kısaca, eğer bir hastaysanız
09:42
you want to be on the blue line.
219
582260
2000
mavi çizgide olmak istersiniz.
09:44
You don't want to be on the red line, you want to be on the blue line.
220
584260
2000
Kırmızı çizgide değil, mavi çizgide olmayı istersiniz.
09:46
Because the blue line is a better line. The red line
221
586260
2000
Çünkü mavi çizgide olmak daha iyidir. Kırmızı çizgiyse
09:48
is way downhill, the blue line is a good line.
222
588260
2000
tepeden aşağı iniştir, mavi çizgi iyidir.
09:50
So, you know we said -- we looked at this, and what I love also
223
590260
4000
Biliyorsunuz söylemiştik-- biz bu konuyu ele aldık;
09:54
is that people always accuse these Internet sites
224
594260
2000
sorumsuzca şeyler yaptırdığı ve kötü tıbbın reklamını yaptığı için
09:56
of promoting bad medicine and having people do things irresponsibly.
225
596260
3000
insanların her zaman internet sitelerini suçlamasına bayılıyorum.
09:59
So, this is what happened when PNAS published this.
226
599260
3000
PNAS bu yayını bastığında ne oldu?
10:02
Ten percent of the people in our system took lithium.
227
602260
3000
Sistemimizdeki hastaların %10'u lityum aldı.
10:05
Ten percent of the patients started taking lithium based on 16 patients of data
228
605260
3000
Hastaların %10'u kötü bir yayın ve 16 hastadan ibaret
10:08
in a bad publication.
229
608260
2000
bir veriye dayanarak lityuma başladı.
10:10
And they call the Internet irresponsible.
230
610260
2000
Ve internete sorumsuz derler...
10:12
Here's the implication of what happens.
231
612260
2000
Olanlar dolaylı olarak şöyleydi;
10:14
There's this one guy, named Humberto, from Brazil,
232
614260
3000
Ne yazık ki 9 ay önce kaybettiğimiz
10:17
who unfortunately passed away nine months ago,
233
617260
3000
Brazilya'dan Humberto adındaki şu adam
10:20
who said, "Hey, listen. Can you help us answer this question?
234
620260
2000
"Hey, dinleyin. Bu soruya cevap bulmada yardımcı olur musunuz?" dedi.
10:22
Because I don't want to wait for the next trial, it's going to be years.
235
622260
3000
"Çünkü bir sonraki deneyi beklemek istemiyorum, yıllar sürecektir.
10:25
I want to know now. Can you help us?"
236
625260
2000
Şimdi bilmek istiyorum. Bize yardımcı olabilir misiniz?"
10:27
So, we launched some tools, we let them track their blood levels.
237
627260
3000
Biz de bazı araçlar ekledik, kendi kan seviyelerini takip edebildiler.
10:30
We let them share the data and exchange it.
238
630260
2000
Ve verileri paylaşıp karşılıklı takasına izin verdik.
10:32
You know, a data network.
239
632260
3000
Bilirsiniz, veri network'ü.
10:35
And they said, you know, "Jamie, PLM,
240
635260
2000
Ve "Jamie, PLM, bize işe yarayıp yaramadığını
10:37
can you guys tell us whether this works or not?"
241
637260
2000
söyler misiniz?" diye sordular.
10:39
And we went around and we talked to people,
242
639260
2000
Biz de etrafta biraz gezinip insanlarla görüştük,
10:41
and they said, "You can't run a clinical trial like this. You know?
243
641260
2000
onlar da "Bu şekilde klinik bir deney yürütememezsiniz.
10:43
You don't have the blinding, you don't have data,
244
643260
2000
Kör denekleriniz yok, veriniz yok,
10:45
it doesn't follow the scientific method.
245
645260
2000
bilimsel modele uygun değil.
10:47
It's never going to work. You can't do it."
246
647260
2000
Asla işe yaramaz, Yapamazsınız" dediler.
10:49
So, I said, "Okay well we can't do that. Then we can do something harder."
247
649260
3000
Ben de "Tamam bunu yapamayız. O zaman biz de daha zor bişey yaparız " dedim
10:52
(Laughter)
248
652260
3000
(Kahkahalar)
10:55
I can't say whether lithium works in all ALS patients,
249
655260
2000
Tüm ALS hastalarında lityum işe yarıyor mu bilemem ama
10:57
but I can say whether it works in Humberto.
250
657260
3000
Humberto için işe yarayıp yaramadığını söyleyebilirim.
11:00
I bought a Mac about two years ago, I converted over,
251
660260
2000
Ve o dönem, 2 yıl önce, bir Mac aldım. ve onu dönüştürdüm.
11:02
and I was so excited about this new feature of the time machine
252
662260
2000
Ve Leopard'la birlikte gelen yeni bir özellik olan Time Machine
11:04
that came in Leopard. And we said -- because it's really cool,
253
664260
2000
beni çok heyecanlandırmıştı. Gerçekten de çok havalıydı.
11:06
you can go back and you can look at the entire history of your computer,
254
666260
2000
Geriye doğru gidip bilgisayarınızın tüm hikayesini görebiliyorsunuz,
11:08
and find everything you've lost, and I loved it.
255
668260
2000
kaybettiğiniz herşeyi bulabiliyorsunuz, buna bayılmıştım.
11:10
And I said, "What if we built a time machine for patients,
256
670260
4000
Ben de şöyle düşündüm "Hastalar için bir zaman makinası icat etsek,
11:14
except instead of going backwards, we go forwards.
257
674260
3000
sadece geriye değil, ileriye de gidebilse...
11:17
Can we find out what's going to happen to you,
258
677260
3000
size neler olacağını bulabilir miyiz, böylece belki
11:20
so that you can maybe change it?"
259
680260
3000
bunu değiştirebilirsiniz?
11:23
So, we did. We took all the patients like Humberto,
260
683260
3000
Yaptık. Humberto gibi olan tüm hastaları aldık,
11:26
That's the Apple background, we stole that because we didn't have time
261
686260
2000
İşte bu Apple arka planı, bunu yenisini yapacak zamanımız olmadığı için
11:28
to build our own. This is a real app by the way.
262
688260
2000
çaldık. Bu arada bu gerçek bir uygulama.
11:30
This is not just graphics.
263
690260
2000
Sadece grafik değil.
11:32
And you take those data, and we find the patients like him, and we bring
264
692260
2000
Bu verileri alıyor ve onun gibi hastaları bulup, verilerini bir araya
11:34
their data together. And we bring their histories into it.
265
694260
4000
getirebiliyorsunuz. Biz de öykülerini buna yükledik.
11:38
And then we say, "Well how do we line them all up?"
266
698260
2000
Sonra "Bütün bunları nasıl sıralayacağız?" diye düşündük
11:40
So, we line them all up so they go together
267
700260
2000
Anlam ifade eden noktalar çevresinde
11:42
around the meaningful points,
268
702260
2000
hastalar hakkında bildiğimiz herşeyi
11:44
integrated across everything we know about the patient.
269
704260
2000
entegre ederek hepsini bir arada sıraya dizdik.
11:46
Full information, the entire course of their disease.
270
706260
4000
Eksiksiz bilgi, hastalıklarının bütün detayları.
11:50
And that's what is going to happen to Humberto,
271
710260
2000
Ve eğer Humberto birşey yapmazsa,
11:52
unless he does something.
272
712260
2000
ona olacak da budur.
11:54
And he took lithium, and he went down the line.
273
714260
3000
Ve o lityum aldı, çizgiden aşağıya kaydı.
11:57
And it works almost every time.
274
717260
3000
Ve neredeyse her defasında sistem doğru çalıştı.
12:00
Now, the ones that it doesn't work are interesting.
275
720260
2000
Ve işe yaramadığı kişiler de ilginç.
12:02
But almost all the time it works.
276
722260
3000
Ama neredeyse her defasında doğru çalıştı.
12:05
It's actually scary. It's beautiful.
277
725260
2000
Aslında biraz korkutucu. Çok güzel.
12:07
So, we couldn't run a clinical trial, we couldn't figure it out.
278
727260
2000
Biz klinik bir deney yapamadık, beceremedik.
12:09
But we could see whether it was going to work for Humberto.
279
729260
3000
Ama Humberto için işe yarayıp yaramayacağını öngördük.
12:12
And yeah, all the clinicians in the audience will talk about power
280
732260
2000
Ve evet, dinleyiciler arasındaki tüm klinisyenler güçten
12:14
and all the standard deviation. We'll do that later.
281
734260
2000
ve tüm o standart sapmadan bahsedecek. Onu sonra yapacağız.
12:16
But here is the answer
282
736260
4000
Ama işte, gerçekten lityum
12:20
of the mean of the patients that actually decided
283
740260
2000
kullanmaya karar veren hastaların
12:22
to take lithium.
284
742260
2000
ortalamasının cevabı burada.
12:24
These are all the patients that started lithium.
285
744260
2000
Tüm bunlar lityum almaya başlayan hastalar.
12:26
It's the Intent to Treat Curve.
286
746260
2000
Bu sağaltım eğrisinin gösteriyor.
12:28
You can see here, the blue dots on the top, the light ones,
287
748260
4000
Ve burada gördüğünüz, tepelerinde açık mavi renkte
12:32
those are the people in the study in PNAS
288
752260
2000
noktaları olanlar dahil olmak istediğinizi PNAS
12:34
that you wanted to be on. And the red ones are the ones,
289
754260
2000
çalışmasının hastaları. Kırmızı olanlar onlar,
12:36
the pink ones on the bottom are the ones you didn't want to be.
290
756260
2000
alttaki pembe olanlar dahil olmak istemedikleriniz.
12:38
And the ones in the middle are all of our patients
291
758260
3000
Ve arada kalanların hepsi de bizim
12:41
from the start of lithium at time zero,
292
761260
2000
sıfır noktasında lityuma başlayan,
12:43
going forward, and then going backward.
293
763260
4000
ilerleyen ve geri dönen hastalarımız.
12:47
So, you can see we matched them perfectly, perfectly.
294
767260
3000
Yani gördüğünüz gibi onları mükemmel şekilde eşleştirdik.
12:50
Terrifyingly accurate matching.
295
770260
2000
Korkutucu derecede doğru eşleştirmeler.
12:52
And going forward, you actually don't want to be a lithium patient this time.
296
772260
4000
Ve ilerleyince, gerçekten de lityum kullanan hasta olmak istemiyorsunuz.
12:56
You're actually doing slightly worse -- not significantly,
297
776260
2000
Hafifçe kötülemeye başlıyorsunuz, belirgin değil,
12:58
but slightly worse. You don't want to be a lithium patient this time.
298
778260
3000
ama hafifçe daha kötü. Burada da lityum kullanan bir hasta olmak istemezsiniz.
13:01
But you know, a lot of people dropped out,
299
781260
3000
Ama bilirsiniz, pek çok hasta ayrıldı,
13:04
the trial, there is too much drop out.
300
784260
2000
deneyden ayrıldı, çok fazla ayrılan oldu.
13:06
Can we do the even harder thing? Can we go to the patients
301
786260
2000
Peki daha da zorunu yapabilir miyiz? Lityum ile düzeldiklerine
13:08
that actually decided to stay on lithium,
302
788260
4000
ikna oldukları için, tedavide kalmaya karar vermiş
13:12
because they were so convinced they were getting better?
303
792260
2000
hastalara gidebilir miyiz?
13:14
We asked our control algorithm,
304
794260
2000
Ve kontrol algoritmamıza bu 69 hastayı sorduk
13:16
are those 69 patients -- by the way, you'll notice
305
796260
2000
bu rakamın klinik deneye katılanların
13:18
that's four times the number of patients in the clinical trial --
306
798260
3000
tam 4 katı olduğunu fark ediyorsunuzdur,
13:21
can we look at those patients and say,
307
801260
3000
bu hastalara bakıp, "Onları
13:24
"Can we match them with our time machine
308
804260
3000
zaman makinasında tıpkı onlara
13:27
to the other patients that are just like them,
309
807260
2000
benzeyen diğer hastalar ile karşılaştırırsak
13:29
and what happens?"
310
809260
2000
ne olur?" diyebilir miyiz?
13:31
Even the ones that believed they were getting better
311
811260
3000
Ve daha iyi olduklarına inanan hastalar bile,
13:34
matched the controls exactly. Exactly.
312
814260
3000
kontollerle birebir eşleştiler. Tamamen.
13:37
Those little lines? That's the power.
313
817260
2000
Ve o küçük çizgiler. İşte güç budur.
13:39
So, we -- I can't tell you lithium doesn't work. I can't tell you
314
819260
2000
Yani biz-- ben, size lityum işe yaramaz diyemem. Daha yüksek
13:41
that if you did it at a higher dose
315
821260
2000
bir doz alsaydınız veya çalışmayı uygun
13:43
or if you run the study proper -- I can tell you
316
823260
2000
sonlandırsaydınız da diyemem,
13:45
that for those 69 people that took lithium,
317
825260
4000
ama lityum alan o 69 hasta içinse aynı onların
13:49
they didn't do any better than the people that were just like them,
318
829260
2000
durumunda olan hastalardan daha iyi olmadıklarını söyleyebilirim.
13:51
just like me,
319
831260
2000
tıpkı benim gibi,
13:53
and that we had the power to detect that at about
320
833260
3000
ve bunu ilk çalışmanın bildirdiği gücün dörtte biriyle
13:56
a quarter of the strengths reported in the initial study.
321
836260
3000
farkedebilecek kadar da gücümüz vardı.
13:59
We did that one year ahead of the time
322
839260
3000
Ve bunu, NIH (Ulusal Sağlık Örgütü) nün sağladığı
14:02
when the first clinical trial funded by the NIH
323
842260
2000
4 milyon dolar ödenek ile yaptıkları ilk klinik çalışma sonrası,
14:04
for millions of dollars failed for futility last week,
324
844260
3000
geçen hafta tedavinin yararsız olduğunu
14:07
and announced it.
325
847260
3000
açıklayanlardan bir yıl önce yapmış olduk.
14:10
So, remember I told you about my brother's stem cell transplant.
326
850260
3000
Size kardeşimin kök hücre naklinden bahsetmiştim.
14:13
I never really knew whether it worked.
327
853260
3000
Asla işe yarayıp yaramadığını bilemedim.
14:16
And I put 100 million cells in his cisterna magna,
328
856260
3000
Ve cisterna magna'sına 100 milyon hücre koydum,
14:19
in his lumbar cord,
329
859260
2000
bel omuriliğine,
14:21
and filled out the IRBs and did all this work,
330
861260
2000
IRB'leri doldurdum ve tüm bunları yaptım,
14:23
and I never really knew.
331
863260
3000
ama gerçekte asla bilemedim.
14:26
How did I not know?
332
866260
2000
Ve nasıl olur da bilemem?
14:28
I mean, I didn't know what was going to happen to him.
333
868260
2000
Yani, ona neler olacağını bilmiyordum.
14:30
I actually asked Tim, who is the quant in our group --
334
870260
3000
Ve aslında grubumuzun rakam uzmanı Tim'e sordum--
14:33
we actually searched for about a year to find someone
335
873260
3000
Yaklaşık bir yıl boyuncasağlık hizmetlerinde buna benzer
14:36
who could do the sort of math and statistics and modeling
336
876260
2000
matematik, istatistik ve modelleme yapabilecek birisini
14:38
in healthcare, couldn't find anybody. So, we went to the finance industry.
337
878260
3000
aradım ama kimseyi bulamadım. Biz de finans endüstrisine gittik.
14:41
And there are these guys who used to model the future
338
881260
2000
Bu adamlar gelecek faiz oranlarının ve benzer şeylerin
14:43
of interest rates, and all that kind of stuff.
339
883260
2000
modellemelerini yapıyorlardı.
14:45
And some of them were available. So, we hired one.
340
885260
3000
Bazıları müsaitti. Biz de onlardan birini işe aldık.
14:48
(Laughter)
341
888260
3000
(Kahkahalar)
14:51
We hired them, set them up, assisting at lab.
342
891260
2000
Onları işe aldık, takımları kurduk, lab'de asiste ettik.
14:53
I I.M. him things. That's the way I communicate with him,
343
893260
2000
Ben ona hızlı mesajlar yolladım, Bu şekilde iletişim kurdum,
14:55
is like a little guy in a box. I I.M.ed Tim. I said,
344
895260
2000
bir kutudaki küçük adam gibiydi. Tim'e mesaj çekip
14:57
"Tim can you tell me whether my brother's stem cell transplant
345
897260
2000
Tim bana kardeşimin kök hücre nakli işe yaradı mı
14:59
worked or not?"
346
899260
3000
yaramadı mı? diye sordum.
15:02
And he sent me this two days ago.
347
902260
3000
Ve o da bana bunu 2 gün önce yolladı.
15:05
It was that little outliers there. You see that guy that lived a long time?
348
905260
3000
Buradaki bazı aykırı noktalar var. Uzun süre yaşayan şu adamı gördünüz mü?
15:08
We have to go talk to him. Because I'd like to know what happened.
349
908260
2000
Onunla gidip konuşmalıyız. Çünkü neler olduğunu bilmek istiyorum.
15:10
Because something went different.
350
910260
2000
Çünkü birşeyler farklı gitti.
15:12
But my brother didn't. My brother went straight down the line.
351
912260
3000
Fakat kardeşimde olmadı. Kardeşim çizgiden aşağıya indi.
15:15
It only works about 12 months.
352
915260
2000
Sadece 12 aya kadar işe yarıyor.
15:17
It's the first version of the time machine.
353
917260
2000
Bu zaman makinasının ilk versiyonu.
15:19
First time we ever tried it. We'll try to get it better later
354
919260
2000
İlk defa deneyişimiz. Daha da iyileştireceğiz.
15:21
but 12 months so far.
355
921260
3000
Şimdilik 12 aydır çalışıyoruz.
15:24
And, you know, I look at this,
356
924260
4000
Ve bilirsiniz, buna bakıyorum
15:28
and I get really emotional.
357
928260
2000
ve duygusallaşıyorum.
15:30
You look at the patients, you can drill in all the controls,
358
930260
2000
Hastalara bakıyorsnuz. Tüm kontrollerini görebiliyorsunuz.
15:32
you can look at them, you can ask them.
359
932260
2000
Onlara bakıp onlara sorabilirsiniz.
15:34
And I found a woman that had --
360
934260
3000
Bir kadın buldum---
15:37
we found her, she was odd because she had data
361
937260
2000
Onu bulduk çünkü tuhaftı. Verileri
15:39
after she died.
362
939260
2000
öldükten sonra girilmişti.
15:41
And her husband had come in and entered her last functional scores,
363
941260
3000
Kocası gelip son fonksiyonel skorlarını girmiş, çünkü eşinin
15:44
because he knew how much she cared.
364
944260
3000
bunu ne kadar çok önemsediğini biliyormuş.
15:47
And I am thankful.
365
947260
3000
Ve müteşekkirim.
15:50
I can't believe that these people,
366
950260
2000
Bu insanların, kardeşim öldükten
15:52
years after my brother had died,
367
952260
2000
yıllar sonrasında bir milyon dolar harcayarak
15:54
helped me answer the question about whether
368
954260
2000
yaptığımız bu operasyonun işe yarayıp yaramadığı
15:56
an operation I did, and spent millions of dollars on
369
956260
3000
sorusuna cevap vermemde yardımcı
15:59
years ago, worked or not.
370
959260
2000
olduklarına inanamıyorum.
16:01
I wished it had been there
371
961260
2000
Ve ilk yaptığımda
16:03
when I'd done it the first time,
372
963260
2000
orada olmasını dilerdim.
16:05
and I'm really excited that it's here now,
373
965260
2000
Ve şimdi burada olmasından çok heyecanlıyım.
16:07
because the lab that I founded
374
967260
5000
Çünkü kurduğum lab'ın işe yarayabilecek
16:12
has some data on a drug that might work,
375
972260
2000
bir ilaçla ilgili verileri var.
16:14
and I'd like to show it.
376
974260
4000
Ve onu göstermek istiyorum.
16:18
I'd like to show it in real time, now,
377
978260
2000
Şimdi, gerçek zamanlı göstermek isterim.
16:20
and I want to do that for all of the diseases that we can do that for.
378
980260
5000
Ve bunu tüm o hakkında birşeyler yapabildiğimiz hastalıklar için yapıyorum.
16:25
I've got to thank the 45,000 people
379
985260
3000
Bizimle bu sosyal deneyi paylaşan
16:28
that are doing this social experiment with us.
380
988260
3000
45.000 kişiye teşekkür etmeliyim.
16:31
There is an amazing journey we are going on
381
991260
3000
Yeniden insan olmak, yeniden toplumun
16:34
to become human again,
382
994260
2000
bir parçası olmak,
16:36
to be part of community again,
383
996260
3000
kendimizi paylaşabilmek,
16:39
to share of ourselves, to be vulnerable,
384
999260
2000
kırılganlık için muhteşem bir yolculuğa çıktık
16:41
and it's very exciting. So, thank you.
385
1001260
3000
ve bu çok heyecan verici. Teşekkür ederim.
16:44
(Applause)
386
1004260
5000
alkışlar
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7