Why is colonialism (still) romanticized? | Farish Ahmad-Noor

73,741 views ・ 2020-07-13

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Helin Erden Gözden geçirme: Can Boysan
00:12
I promise you that I will not sing. I will spare you that, at least.
0
12835
3930
Söz veriyorum, şarkı söylemeyeceğim.
Sizi en azından bundan kurtaracağım.
00:16
But I am a historian
1
16789
2980
Ben, felsefe geçmişi olan bir tarihçiyim
00:20
with a background in philosophy,
2
20663
3350
00:24
and my main area of research is basically the history of Southeast Asia,
3
24037
4831
ve ana araştırma alanım,
başta 19. yüzyılda sömürge yönetimindeki Güneydoğu Asya olmak üzere,
00:28
with a focus on 19th-century colonial Southeast Asia.
4
28892
4162
temel olarak Güneydoğu Asya tarihi.
00:33
And over the last few years,
5
33078
1338
Son birkaç yıldır, bakış açımızı,
00:34
what I've been doing is really tracing the history of certain ideas
6
34440
6966
bizim Asyalılar, Güneydoğu Asyalılar olarak kendimize bakışımızı
00:41
that shape our viewpoint,
7
41430
2074
ve kendimizi anlayışımızı şekillendiren bazı fikirlerin tarihini araştırıyorum.
00:43
the way we in Asia, in Southeast Asia,
8
43528
2311
00:45
look at ourselves and understand ourselves.
9
45863
2924
00:48
Now, there's one thing that I cannot explain
10
48811
6080
Bir tarihçi olarak, açıklayamadığım
00:54
as a historian,
11
54915
1156
ve uzun bir süredir kafamı karıştıran tek bir konu var:
00:56
and this has been puzzling me for a long time,
12
56095
3568
00:59
and this is how and why certain ideas, certain viewpoints
13
59687
7000
bazı fikirlerin ve bakış açılarının nasıl ve neden asla silinip gitmediği.
01:06
do not seem to ever go away.
14
66711
3288
01:10
And I don't know why.
15
70711
1264
Nedenini bilmiyorum.
01:12
And in particular,
16
72967
1151
Özellikle de, sömürge sonrası Asya'da bazı kişilerin -- kesinlikle tümü değil --
01:14
I'm interested to understand why some people -- not all, by no means --
17
74142
5914
01:20
but some people in postcolonial Asia
18
80080
5715
01:25
still hold on to a somewhat romanticized view of the colonial past,
19
85819
6645
sömürge geçmişlerini romantikleştiren bir bakış açısını korumasının,
tarihçilerin dönemdeki baskı ve şiddet gerçeklerini
01:32
see it through kind of rose-tinted lenses
20
92488
2656
ve tüm sömürge deneyiminin karanlık tarafını bilmesine rağmen
01:35
as perhaps a time that was benevolent or nice or pleasant,
21
95168
5076
pembe gözlüklerle bakıp, bu dönemi iyi, hoş, keyifli olarak hatırlamalarının
01:40
even though historians know the realities of the violence
22
100268
5406
01:45
and the oppression
23
105698
1196
nedenlerini anlamakla ilgileniyorum.
01:46
and the darker side of that entire colonial experience.
24
106918
3266
01:50
So let's imagine that I build a time machine for myself.
25
110208
4093
Kendime bir zaman makinesi yaptığımı hayal edelim.
01:54
(Makes beeping noises)
26
114325
1095
(Bipleme sesi çıkarır)
01:55
I build a time machine,
27
115444
2461
Zaman makinesini yapıyorum
ve kendimi 1860'lara, doğumumdan yüz yıl önceye gönderiyorum.
01:57
I send myself back to the 1860s,
28
117929
1827
01:59
a hundred years before I was born.
29
119780
2510
02:03
Oh dear, I've just dated myself.
30
123000
1824
Tüh, yaşım ortaya çıktı.
02:04
OK, I go back a hundred years before I was born.
31
124848
3364
Tamam, doğumumdan yüz yıl önceye gidiyorum.
02:08
Now, if I were to find myself in the context of colonial Southeast Asia
32
128236
4329
Kendimi 19. yüzyılın sömürge Güneydoğu Asyası bağlamında bulsaydım
02:12
in the 19th century,
33
132589
1465
02:15
I would not be a professor.
34
135142
1418
profesör olmazdım.
02:17
Historians know this.
35
137329
1582
Tarihçiler bunu bilir.
02:19
And yet, despite that,
36
139610
2023
Buna rağmen, hâlâ öyle bir kesim var ki,
02:23
there's still some quarters that somehow want to hold on to this idea
37
143253
3882
geçmişin o kadar da bulanık olmadığı,
02:27
that that past was not as murky,
38
147159
3322
02:30
that there was a romanticized side to it.
39
150505
3368
romantik bir yanı da olduğu fikirlerine bir şekilde tutunmak istiyorlar.
02:33
Now, here is where I, as a historian,
40
153897
2037
İşte bu nokta, benim bir tarihçi olarak
02:35
I encounter the limits of history,
41
155958
2646
tarihin sınırlarıyla karşılaştığım yer.
02:38
because I can trace ideas.
42
158628
2277
Çünkü fikirlerin izlerini sürebilirim,
02:40
I can find out the origins of certain clichés, certain stereotypes.
43
160929
5364
belli klişelerin, kalıp yargıların kaynaklarını bulabilirim.
02:46
I can tell you who came up with it, where and when and in which book.
44
166317
3844
Size bu fikri kimin, nerede, ne zaman bulduğunu
ve hangi kitapta olduğunu söyleyebilirim
02:50
But there's one thing I cannot do:
45
170185
1630
ama yapamayacağım bir şey var:
02:51
I cannot get into the internal, subjective mental universe of someone
46
171839
6427
Bir kişinin içsel, öznel zihinsel evrenine girip
fikrini değiştiremem.
02:59
and change their mind.
47
179083
1413
03:01
And I think this is where and why, over the last few years,
48
181790
3340
Bence bu sebepten, son birkaç yıldır
03:05
I'm increasingly drawn to things like psychology
49
185154
3714
psikoloji ve bilişsel davranışsal terapi gibi konulara ilgim giderek artıyor
03:08
and cognitive behavioral therapy;
50
188892
1636
03:10
because in these fields, scholars look at the persistence of ideas.
51
190552
4546
çünkü bu alanlarda, bilim insanları fikirlerin devamlılığını inceliyor.
03:15
Why do some people have certain prejudices?
52
195122
2875
Neden bazı insanların belli ön yargıları var?
03:18
Why are there certain biases, certain phobias?
53
198021
3596
Neden bazı yanlılıklar, fobiler var?
03:21
We live, unfortunately, sadly, in a world where, still, misogyny persists,
54
201641
5625
Ne yazık ki, hâlâ kadın düşmanlığının, ırkçılığın
ve her türlü fobinin sürdürüldüğü bir dünyada yaşıyoruz.
03:27
racism persists, all kinds of phobias.
55
207290
2414
03:29
Islamophobia, for instance, is now a term.
56
209728
2814
Örneğin, artık islamofobi diye bir terim var.
03:32
And why do these ideas persist?
57
212566
2692
Bu fikirler neden hâlâ rağbet görüyor?
03:36
Many scholars agree that it's partly because, when looking at the world,
58
216456
3632
Birçok bilim insanının onayladığı görüşe göre, bunun sebebi
dünyaya bakarken, sonlu bir havuzda,
03:40
we fall back, we fall back, we fall back
59
220112
2399
03:42
on a finite pool,
60
222535
1878
hiç sorgulanmayan temel fikirlerin küçük havuzunda
03:44
a small pool of basic ideas that don't get challenged.
61
224437
3994
geriye, geriye ve daha geriye gidiyor oluşumuz.
03:48
Look at how we, particularly us in Southeast Asia,
62
228871
3971
Hepimizin, özellikle Güneydoğu Asyalılar olarak bizim,
03:52
represent ourselves to ourselves and to the world.
63
232866
3859
kendimizi kendimize ve dünyaya nasıl sunduğumuza bir bakın.
03:56
Look at how often,
64
236749
1512
Kendimizden bahsederken, bakış açımızdan, kimliğimizden bahsederken
03:58
when we talk about ourselves, my viewpoint, my identity, our identity,
65
238285
4189
04:02
invariably, we fall back, we fall back, we fall back, we fall back
66
242498
3166
ne sıklıkla bu sabit fikirlere tekrar tekrar gerileyip durduğumuza bakın,
04:05
on the same set of ideas,
67
245688
1826
04:07
all of which have histories of their own.
68
247538
4238
ki bu fikirlerin de kendilerine ait bir tarihi var.
04:12
Very simple example:
69
252446
2060
Çok basit bir örnek:
04:14
we live in Southeast Asia,
70
254530
1485
Güneydoğu Asya'da yaşıyoruz,
04:16
which is very popular with tourists from all over the world.
71
256039
3160
burası dünyanın her yerinden gelen turistler için oldukça popüler bir yerdir.
04:19
And I don't think that's a bad thing, by the way.
72
259223
2520
Bu arada, bunun kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum.
04:21
I think it's good that tourists come to Southeast Asia,
73
261767
3303
Turistlerin Güneydoğu Asya'ya gelmesi güzel bir şey
04:25
because it's part and parcel of broadening your worldview
74
265094
2792
çünkü bu, dünya görüşünüzü genişletmenin bir parçasıdır,
04:27
and meeting cultures, etc, etc.
75
267910
1860
yeni kültürlerle tanışmak da öyle
04:29
But look at how we represent ourselves
76
269794
4733
ancak ürettiğimiz turist kampanyalarıyla, reklamlarla kendimizi sunuşumuza bakın.
04:34
through the tourist campaigns, the tourist ads that we produce.
77
274551
3297
04:37
There will be the obligatory coconut tree, banana tree, orangutan.
78
277872
4239
Orada hindistan cevizi ağacı, muz ağacı ve orangutan olması zorunlu.
04:42
(Laughter)
79
282135
1214
(Gülüşmeler)
04:43
And the orangutan doesn't even get paid.
80
283373
1961
Orangutana ödeme bile yapılmıyor.
04:45
(Laughter)
81
285358
1174
(Gülüşmeler)
04:47
Look at how we represent ourselves. Look at how we represent nature.
82
287405
3948
Kendimizi nasıl temsil ettiğimize bakın, doğayı nasıl temsil ettiğimize bakın.
04:51
Look at how we represent the countryside.
83
291377
1991
Kırsal bölgelerimizi nasıl temsil ettiğimize bakın.
04:53
Look at how we represent agricultural life.
84
293392
3278
Tarımsal yaşamı nasıl temsil ettiğimize bakın.
04:56
Watch our sitcoms.
85
296694
1981
Durum komedilerimizi izleyin.
04:58
Watch our dramas. Watch our movies.
86
298699
2933
Oyunlarımızı izleyin, filmlerimizi izleyin.
05:01
It's very common, particularly in Southeast Asia,
87
301656
3610
Özellikle Güneydoğu Asya'da çok yaygındır,
05:05
when you watch these sitcoms,
88
305290
3256
bu durum komedilerini izlerseniz görürsünüz:
05:08
if there's someone from the countryside, invariably, they're ugly,
89
308570
5242
Kırsal kesimden gelen karakterler her zaman çirkindir,
05:13
they're funny, they're silly,
90
313836
2012
komiktir, şapşaldır, bilgisizdir.
05:15
they're without knowledge.
91
315872
1543
05:18
It's as if the countryside has nothing to offer.
92
318310
4176
Kırsal bölgenin sunabileceği hiçbir şey yokmuş gibi gösterilir.
05:22
Our view of nature,
93
322868
2109
Ya doğaya bakışımız?
05:25
despite all our talk,
94
325001
2132
Tüm bu Asya felsefesi, Asya değerleri hakkındaki konuşmalarımıza rağmen,
05:27
despite all our talk about Asian philosophy, Asian values,
95
327157
5425
05:32
despite all our talk about how we have an organic relationship to nature,
96
332606
5696
doğayla ne kadar organik bir ilişkimiz olduğunu vurgulamamıza rağmen,
05:38
how do we actually treat nature in Southeast Asia today?
97
338326
3337
bugün gerçekte Güneydoğu Asya'da doğaya nasıl davranıyoruz?
05:41
We regard nature as something to be defeated and exploited.
98
341687
5152
Doğayı yenilecek ve sömürülecek bir şey olarak görüyoruz.
05:47
And that's the reality.
99
347539
1261
Gerçek bu.
05:49
So the way in which we live in our part of the world,
100
349426
2789
Dünyanın bize ayrılan kısmında,
yani sömürge sonrası Güneydoğu Asya'da yaşama biçimimiz,
05:52
postcolonial Southeast Asia,
101
352239
1566
05:53
in so many ways, for me,
102
353829
2449
bana kalırsa birçok açıdan kendi tarihlerine sahip olan fikirlerin,
05:57
bears residual traces to ideas, tropes,
103
357364
6264
mecazların, klişelerin, kalıp yargıların
06:03
clichés, stereotypes
104
363652
1429
kalıntılarını ve izlerini taşıyor.
06:05
that have a history.
105
365105
1601
06:06
This idea of the countryside as a place to be exploited,
106
366730
3870
Kırsal kesimin sömürülmesi gereken bir yer olduğu fikri,
06:10
the idea of countryfolk as being without knowledge --
107
370624
3991
köylülerin bilgisiz olduğu fikri --
06:14
these are ideas that historians like me can go back,
108
374639
2482
ben ve benim gibi tarihçiler, bu fikirleri geriye dönüp araştırabilir
06:17
we can trace how these stereotypes emerged.
109
377145
3278
ve bu kalıp yargıların nasıl oluştuğunun izini sürebiliriz.
06:20
And they emerged at a time
110
380447
2775
Bunların ortaya çıkışı,
06:24
when Southeast Asia
111
384555
1466
Güneydoğu Asya'nın sömürgeci kapitalizm felsefesiyle yönetildiği zamana dayanıyor.
06:27
was being governed according to the logic of colonial capitalism.
112
387379
3314
06:31
And in so many ways,
113
391860
1857
Bu fikirleri birçok açıdan sahiplendik.
06:34
we've taken these ideas with us.
114
394725
1550
06:36
They're part of us now.
115
396299
1525
Bir parçamız haline geldiler
06:37
But we are not critical
116
397848
2465
ama eleştirel düşünüp kendimizi sorgulamıyoruz,
06:40
in interrogating ourselves and asking ourselves,
117
400337
2580
kendimize, neden bu dünya görüşüne sahip olduğumuzu sormuyoruz.
06:42
how did I have this view of the world?
118
402941
2395
06:45
How did I come to have this view of nature?
119
405360
2168
Doğa hakkındaki bu kanaate nasıl vardım?
06:47
How did I come to have this view of the countryside?
120
407552
2799
Kırsal kesim hakkındaki bu kanaatime nasıl vardım?
06:50
How do I have this idea of Asia as exotic?
121
410375
3194
Neden Asya'nın egzotik olduğunu düşünüyorum?
06:53
And we, Southeast Asians in particular,
122
413593
2456
Özellikle, biz Güneydoğu Asyalılar,
06:56
love to self-exoticize ourselves.
123
416073
4288
kendimizi egzotikleştirmeye bayılırız.
07:01
We've turned Southeast Asian identity into a kind of cosplay
124
421059
5281
Güneydoğu Asyalı kimliğimizi bir tür kostümlü oyuna çevirdik,
07:06
where you can literally go to the supermarket, go to the mall
125
426364
3791
öyle ki bir süpermarkete, bir alışveriş merkezine gidip
07:10
and buy your do-it-yourself exotic Southeast Asian costume kit.
126
430179
4077
kendin-yap Güneydoğu Asyalı kostüm setini satın alabiliyorsunuz.
07:14
And we parade this identity,
127
434280
2198
Bir de bu kimlikle gösteriş yapıyoruz,
07:16
not asking ourselves how and when
128
436502
2975
bu imajımızın nasıl ve ne zaman ortaya çıktığını
07:19
did this particular image of ourselves emerge.
129
439501
2979
kendimize sormuyoruz bile.
07:22
They all have a history, too.
130
442504
1576
Bunların hepsinin de bir tarihi var.
07:25
And that's why, increasingly,
131
445068
1658
Bu nedenle, bir tarihçi olarak tarihin sınırlarıyla karşılaştıkça
07:27
as a historian, I find that as I encounter the limits of history,
132
447820
4121
giderek daha iyi anlıyorum ki,
07:31
I see that I can't work alone anymore.
133
451965
3364
tek başıma daha fazla çalışamam.
07:36
I can't work alone anymore,
134
456436
1941
Artık yalnız çalışamam
07:38
because there's absolutely no point in me doing my archival work,
135
458401
4767
çünkü arşiv çalışmaları yapmamın hiçbir anlamı yok.
07:43
there's no point in me seeking the roots of these ideas,
136
463192
4335
Bu fikirlerin kökenini aramamın, fikirlerin oluşumunun izini sürmemin
07:47
tracing the genesis of ideas
137
467551
1903
ve bunları, belki sadece üç farklı tarihçi tarafından okunmak üzere
07:49
and then putting it in some journal
138
469478
1838
07:51
to be read by maybe three other historians.
139
471340
2070
bir akademik dergiye koymamın hiçbir anlamı yok.
07:53
There's absolutely no point.
140
473434
1397
Kesinlikle bir anlamı yok.
07:55
The reason why I think this is important is because our region, Southeast Asia,
141
475498
4877
Bunun önemli olduğunu düşünüyorum
çünkü vatanımız Güneydoğu Asya'nın, gelecek yıllarda,
08:00
will, I believe, in the years to come,
142
480399
3500
08:03
go through enormous changes, unprecedented changes in our history,
143
483923
4250
tarihimizde eşi görülmemiş ve büyük değişimlerden geçeceğine inanıyorum.
Bu değişimlerin nedeni kısmi olarak dünya politikaları, jeopolitik çekişmeler,
08:08
partly because of globalization,
144
488197
1738
08:09
world politics, geopolitical contestations,
145
489959
3565
08:13
the impact of technology,
146
493548
1448
teknolojinin etkisi ve Dördüncü Sanayi Devrimi olabilir.
08:15
the Fourth Industrial Revolution ...
147
495020
1786
08:16
Our world as we know it is going to change.
148
496830
3370
Dünyanın bildiğimiz hali değişecek.
08:20
But for us to adapt to this change,
149
500691
2453
Bu değişime adapte olabilmemiz için
08:23
for us to be ready for that change,
150
503168
1860
bu değişime hazır olabilmemiz için
08:25
we need to think out of the box,
151
505052
2654
kalıpların dışında düşünmeliyiz.
08:27
and we can't fall back, we can't fall back, we can't fall back
152
507730
3438
Aynı klişeleşmiş, eski, sabit kalıp yargılara gerileyip duramayız.
08:31
on the same set of clichéd, tired, staid old stereotypes.
153
511192
6985
08:38
We need to think out,
154
518201
1606
İyice düşünüp taşınmalıyız,
08:39
and that's why historians, we can't work alone now.
155
519831
2774
bu yüzden tarihçiler olarak artık yalnız çalışamayız.
08:42
I, I need to engage with people in psychology,
156
522629
4531
Örneğin ben, psikoloji çalışan,
davranışsal terapi çalışan insanlarla iletişim halinde olmalıyım.
08:47
people in behavioral therapy.
157
527184
1857
08:49
I need to engage with sociologists, anthropologists, political economists.
158
529065
3572
Sosyologlarla, antropologlarla, siyasal ekonomistlerle birlikte çalışmalıyım.
08:52
I need above all to engage with people in the arts
159
532661
3316
Her şeyin ötesinde, sanatçılarla ve medya çalışanlarıyla çalışmam gerek
08:56
and the media,
160
536001
2151
08:58
because it's there, in that forum,
161
538176
2873
çünkü orası, üniversitenin kısıtlamaları dışındaki o alan,
09:01
outside the confines of the university,
162
541073
3377
09:04
that these debates really need to take place.
163
544474
3429
bu tartışmaların gerçekte yapılması gereken yer
09:08
And they need to take place now,
164
548553
2166
ve bu tartışmaların şimdi yapılması gerekiyor
09:11
because we need to understand that the way things are today
165
551716
6065
çünkü işlerin bugünkü düzeninin sabit bir demir yolu hattı gibi belirli olmadığını,
09:17
are not determined by some fixed,
166
557805
3529
başka tarihlerin de var olduğunu,
09:22
iron historical railway track,
167
562293
2108
09:24
but rather there are many other histories,
168
564425
2407
unutulmuş, marjinalize edilmiş, zamanla silinmiş başka fikirlerin de var olduğunu
09:26
many other ideas that were forgotten, marginalized, erased along the line.
169
566856
4512
anlamamız gerekiyor.
09:32
Historians like me, our job is to uncover all this, discover all this,
170
572010
3584
Benim gibi tarihçilerin işi bunları ortaya çıkarmak, keşfetmektir
09:35
but we need to engage this, we need to engage with society as a whole.
171
575618
4879
ama buna bağlı kalmalıyız, tüm toplumla bütün olarak bağlantı kurmalıyız.
09:41
So to go back to that time machine example I gave earlier.
172
581088
4672
Daha önce verdiğim zaman makinesi örneğine dönelim.
09:46
Let's say this is a 19th-century colonial subject then,
173
586224
4120
19. yüzyılda sömürge altında yaşayan biri olduğunu varsayalım
09:50
and a person's wondering,
174
590368
1582
ve bu kişi şunu merak ediyor:
09:51
"Will empire ever come to an end?
175
591974
1788
"İmparatorluğun sonu gelecek mi?
09:53
Will there be an end to all this?
176
593786
1612
Bunların hepsi bitecek mi?
09:55
Will we one day be free?"
177
595422
1743
Bir gün özgür olacak mıyız?"
09:57
So the person invents a time machine --
178
597864
2020
Sonra bu kişi bir zaman makinesi icat ediyor --
09:59
(Makes beeping noises)
179
599908
1448
(Bipleme sesi çıkarır)
10:02
goes into the future
180
602106
1170
geleceğe gidiyor
10:03
and arrives here in postcolonial Southeast Asia today.
181
603300
4460
ve bugüne, sömürge sonrası Güneydoğu Asya'ya geliyor.
10:09
And the person looks around,
182
609811
1884
Etrafına bakıyor, görüyor ki
10:11
and the person will see,
183
611719
1376
10:13
well yes, indeed,
184
613119
1199
imparatorluk bayrakları gitmiş,
10:15
the imperial flags are gone,
185
615762
1909
10:18
the imperial gunboats are gone, the colonial armies are gone.
186
618956
3044
imparatorluğun gambotları gitmiş, sömürge orduları gitmiş.
10:22
There are new flags, new nation-states.
187
622024
2556
Yeni bayraklar var, yeni ulus devletler var.
10:24
There is independence after all.
188
624604
1978
Sonunda bağımsızlık gelmiş.
10:27
But has there been?
189
627285
1418
Peki gerçekten öyle mi?
10:29
The person then watches the tourist ads
190
629215
4633
Daha sonra, bu kişi turist reklamlarını izliyor
10:34
and sees again the banana tree, the coconut tree and the orangutan.
191
634840
3808
ve muz ağacını, hindistan cevizi ağacını ve orangutanı görüyor.
10:39
The person watches on TV
192
639469
1706
Sonra televizyon izliyor
10:42
and watches how images of an exotic Southeast Asia
193
642722
3816
ve egzotik bir Güneydoğu Asya imajının
10:46
are being reproduced again and again by Southeast Asians.
194
646562
3672
Güneydoğu Asyalılar tarafından nasıl tekrar ve tekrar üretildiğini görüyor.
10:50
And the person might then come to the conclusion that, well,
195
650258
3391
Bu kişi o zaman şu sonuca varabilir:
10:53
notwithstanding the fact that
196
653673
3606
sömürgeciliğin bitmiş olduğu gerçeğine rağmen,
10:59
colonialism is over,
197
659001
1487
11:01
we are still in so, so many ways
198
661440
4036
birçok açıdan hala 19. yüzyılın gölgesinde yaşıyoruz.
11:06
living in the long shadow of the 19th century.
199
666462
3106
11:11
And this, I think, has become my personal mission.
200
671128
4567
Bu, bence, benim kişisel görevim haline geldi.
11:16
The reason why I think history is so important
201
676460
2662
Tarihin çok önemli olduğunu
11:19
and the reason why I think it's so important for history
202
679146
2728
ve tarihin, tarihin ötesine gitmesi gerektiğini düşünüyorum
11:21
to go beyond history,
203
681898
1798
11:23
because need to reignite this debate about who and what we are,
204
683720
5658
çünkü kim ve ne olduğumuz tartışmalarını hep birlikte yeniden başlatmamız gerek.
11:29
all of us.
205
689402
1207
11:30
We talk about, "No, I have my viewpoint, you have your viewpoint."
206
690633
3358
"Benim bakış açım farklı, seninki farklı," diye düşünüyor olabiliriz.
11:34
Well, that's partly true.
207
694015
1289
Bu kısmen doğru
11:35
Our viewpoints are never entirely our own individually.
208
695328
3896
ancak bakış açılarımız tamamen kişisel olarak bize ait değildir.
11:39
We're all social beings. We're historical beings.
209
699248
2385
Biz sosyal varlıklarız, tarihsel varlıklarız.
11:41
You, me, all of us,
210
701657
1171
Siz, ben, hepimiz, içimizde tarihi taşıyoruz.
11:42
we carry history in us.
211
702852
1916
11:44
It's in the language we use. It's in the fiction we write.
212
704792
2750
Konuştuğumuz dilde var, yazdığımız kurguda var.
11:47
It's in the movies we choose to watch.
213
707566
1871
İzlemeyi seçtiğimiz filmlerde var.
11:49
It's in the images that we conjure when we think of who and what we are.
214
709461
3441
Kim ve ne olduğumuzu düşündüğümüzde zihnimizde canlanan görsellerde var.
11:52
We are historical beings.
215
712926
1336
Biz tarihsel varlıklarız.
11:54
We carry history with us,
216
714866
2124
Tarihi yanımızda taşıyoruz,
11:57
and history carries us along.
217
717014
2298
tarih de bizi taşıyor.
11:59
But while we are determined by history,
218
719884
2904
Tarih tarafından şekillendirilsek de,
12:02
it is my personal belief
219
722812
2484
kişisel düşünceme göre,
12:05
that we need not be trapped by history,
220
725320
3228
tarih tarafından sıkıştırılmak zorunda değiliz,
12:08
and we need not be the victims of history.
221
728572
3188
tarihin kurbanı olmak zorunda değiliz.
12:12
Thank you.
222
732744
1160
Teşekkür ederim.
12:13
(Applause)
223
733928
2124
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7