A juror's reflections on the death penalty | Lindy Lou Isonhood

63,952 views ・ 2019-03-27

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gözde Zülal Solak Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
It was a Thursday,
0
13166
2356
Bir Perşembe günüydü,
00:15
June the 23rd, 1994.
1
15546
3868
23 Haziran 1994.
00:23
(Sighs)
2
23086
1159
(İç çekiyor)
00:24
"Collect your belongings. You are free to go.
3
24269
2848
"Eşyalarını topla. Gitmekte özgürsün.
00:28
When escorted outside, go directly to your car.
4
28808
4101
Dışarıya çıkarıldığında, doğrudan arabana git.
00:32
Do not talk to reporters."
5
32933
2784
Muhabirlerle konuşma."
00:36
My head is spinning,
6
36983
1544
Başım dönüyor,
00:38
my heart is racing,
7
38551
1479
kalbim hızla atıyor,
00:40
I can't get a breath.
8
40054
1646
nefes alamıyorum.
00:43
I just want out of there.
9
43108
1786
Sadece oradan çıkmak istiyorum.
00:47
When I get to my car,
10
47589
1908
Arabama gittiğimde
00:49
I throw everything on the back,
11
49521
1948
her şeyi arkaya atıyorum
00:52
and I just collapse into the driver's seat.
12
52450
2305
ve sürücü koltuğuna çöküyorum.
00:55
"I can't do this.
13
55637
1707
"Bunu yapamam.
00:57
I can't go home to my family
14
57368
3658
Bir haftadır görmediğim aileme,
01:02
that I haven't seen in a week
15
62231
3049
evime gidip de
01:06
and pretend to be happy."
16
66455
1775
mutluymuş gibi yapamam."
01:10
Not even their love and support
17
70764
3449
Onların sevgisi ve desteği bile
01:14
could help me at this particular time.
18
74237
2750
bana bu anda yardım edemez.
01:19
We had just sentenced a man to death.
19
79592
3133
Az önce bir adama idam cezası verdik.
01:26
Now what?
20
86210
1294
Şimdi ne olacak?
01:28
Just go home and wash dishes?
21
88909
2346
Eve gidip bulaşık mı yıkayacağım?
01:32
You see, in Mississippi,
22
92772
3466
Yani, Mississippi'de
01:37
the death penalty is like a part of our unspoken culture.
23
97423
3811
idam cezası dile getirilmeyen kültürümüzün bir parçası.
01:43
The basic logic is, if you murder someone,
24
103821
3627
Basit mantık şu,
eğer birini öldürürseniz, o zaman idam cezası alırsınız.
01:47
then you're going to receive the death penalty.
25
107472
2691
01:51
So when the jury selection process took place,
26
111744
4978
Jüri seçme süreci gerçekleştiğinde
01:57
they asked me,
27
117623
1519
bana şunu sordular,
02:01
"Could you,
28
121646
1835
"Gösterilen kanıt
02:03
if the evidence presented justified the death penalty,
29
123505
5499
eğer idam cezasını meşru kılarsa,
mantıkla ve tereddüt etmeksizin
02:09
could you deliver,
30
129028
2334
02:11
rationally and without reservations,
31
131386
2500
bir idam cezası
02:13
a penalty of death?"
32
133910
1598
verebilir miydiniz?"
02:17
My answer was an astounding "yes,"
33
137545
3171
Cevabım şaşırtıcı bir "evet" idi
02:21
and I was selected as Juror Number 2.
34
141676
2603
ve 2 Numaralı Jüri olarak seçildim.
02:26
The trial started.
35
146410
1526
Duruşma başladı.
02:28
From the evidence being presented
36
148559
2324
Gösterilen kanıtlara
02:32
and from the pictures of the victim,
37
152106
2820
ve kurbanın resimlerine
02:34
my first response was, "Yes, this man is a monster,
38
154950
4959
verdiğim ilk karşılık şuydu, "Evet, bu adam bir canavar
02:39
and he deserves the death penalty."
39
159933
2455
ve idam cezasını hak ediyor."
02:44
For days, I sat and looked at his hands,
40
164082
4644
Günlerce oturdum ve ellerine baktım,
02:48
the ones that yielded the knife,
41
168750
2782
bıçağı tutan o ellere
02:53
and against his pasty white skin,
42
173883
3841
ve solgun beyaz tenine,
02:58
his eyes ...
43
178589
1439
gözlerine...
03:00
Well, he spent endless days in his cell,
44
180820
3356
Hücresinde sonsuz günler geçirdi,
03:04
no sunlight,
45
184200
1582
güneş ışığı yoktu,
03:05
so his eyes were as black as his hair and his mustache.
46
185806
3887
bu yüzden gözleri de saçları ve sakalı kadar siyahtı.
03:10
He was very intimidating,
47
190609
2784
Göz korkutucuydu
03:14
and there was absolutely no doubt in his guilt.
48
194424
4359
ve suçunda kesinlikle şüphe yoktu.
03:21
But regardless of his guilt,
49
201037
1816
Fakat suçuna bakmaksızın,
03:23
as the days passed,
50
203440
2196
günler geçtikçe
03:26
I began to see this monster
51
206435
3185
bu canavarı
03:30
as a human being.
52
210684
1866
bir insan olarak görmeye başladım.
03:34
Something inside of me was changing that I just didn't understand.
53
214014
4311
İçimde bir şeyler değişiyordu ve ben anlayamıyordum.
03:39
I was beginning to question myself
54
219106
2454
O adama idam cezası vermeyi
03:41
as to whether or not I wanted to give this man the death penalty.
55
221584
4295
isteyip istemediğim konusunda kendimi sorgulamaya başlıyordum.
03:47
Jury deliberations began,
56
227713
2180
Jüri düşünmeleri başladı
03:50
and the judge gave us jury instructions
57
230556
4278
ve hakim bize jüri talimatlarını verdi
03:56
and it was to be used as a tool
58
236397
2757
ve bu, bir karara varma biçimi için
03:59
in how to reach a verdict.
59
239178
2719
bir araç olarak kullanılacaktı.
04:02
Well, using this tool only led to one decision,
60
242869
4661
Bu aracı kullanmanın sonu tek bir karara çıkıyordu
04:07
and that was the death penalty.
61
247554
1879
ve o da idam cezasıydı.
04:10
I felt backed into a corner.
62
250506
2079
Bir köşeye çekildim.
04:13
My head and my heart were in conflict with each other,
63
253176
3424
Kafam ve kalbim birbiriyle çelişiyordu
04:16
and the thought of the death penalty
64
256624
2135
ve idam cezası düşüncesi
04:18
made me sick.
65
258783
1496
beni hasta ediyordu.
04:23
However, following the judge's instructions,
66
263369
4779
Ancak, jüri talimatlarını takip ederek,
04:28
being a law-abiding person,
67
268172
2402
yasaya saygı gösteren bir insan olarak
04:31
I gave up.
68
271972
1296
pes ettim.
04:34
I gave up and voted along with the other 11 jurors.
69
274390
4288
Pes ettim ve diğer 11 jüriyle birlikte oy verdim.
04:40
And there it was:
70
280608
1400
İşte buydu:
04:42
our broken judicial system at work.
71
282754
4194
Çökmüş yargı sistemimiz iş üzerindeydi.
04:50
So here I am in my car,
72
290021
2365
Orada arabadayım
04:52
and I'm wondering:
73
292410
1607
ve merak ediyorum:
04:54
How is my life ever going to be the same?
74
294041
4106
Hayatım aynı olmaya nasıl devam edecek?
04:59
My life was kids, work, church, ball games --
75
299049
5448
Hayatım; çocuklarım, işim, kilise, top oyunlarıydı --
05:04
just your average, normal, everyday life.
76
304521
3446
ortalama, normal, günlük hayatınız.
05:08
Now everything felt trivial.
77
308998
2444
Artık her şey önemsiz hissettiriyordu.
05:11
I was going down this rabbit hole.
78
311466
2257
Tavşan deliğine giriyordum.
05:14
The anger, the anxiety,
79
314978
3372
Sinir, endişe,
05:18
the guilt, the depression ...
80
318374
2834
suç, depresyon...
05:21
it just clung to me.
81
321232
1635
Üzerime yapışmışlardı.
05:23
I knew that my life had to resume,
82
323989
3748
Hayatımın devam etmesi gerektiğini biliyordum,
05:29
so I sought counseling.
83
329038
1642
bir danışmanlık hizmeti aradım.
05:31
The counselor diagnosed me with PTSD
84
331252
3287
Danışmanım bana travma sonrası stres bozukluğu teşhisi koydu
05:35
and told me that the best way to overcome the PTSD
85
335217
4608
ve bunu yenmenin en iyi yolunun
05:40
was to talk about the trauma.
86
340541
1829
travma hakkında konuşmak olduğunu söyledi.
05:43
However, if I talked or tried to talk about the trauma
87
343559
5393
Ancak, onun ofisi haricinde travmadan bahsettiğimde
05:48
outside her office,
88
348976
1424
veya bahsetmeyi denediğimde
05:50
I was shut down.
89
350424
1837
birden susturuluyordum.
05:52
No one wanted to hear about it.
90
352285
2286
Hiç kimse bu konuyu duymak istemiyordu.
05:55
He was just a murderer. Get over it.
91
355030
3515
O bir katildi. Aş artık bunu.
05:59
It was then that I decided to become a silent survivor.
92
359513
5131
Ben de daha sonra sessiz bir kazazede olmaya karar verdim.
06:06
Twelve years later, 2006,
93
366263
2945
On iki yıl sonra, 2006'da
06:09
I learned that Bobby Wilcher had dropped all of his appeals,
94
369953
5076
Bobby Wilcher'ın tüm temyizlerinin düştüğünü
06:15
and his execution date was approaching.
95
375053
3606
ve idam gününün yaklaştığını öğrendim.
06:19
That was like a punch in the stomach.
96
379291
2182
Bu karnıma atılmış bir yumruk gibiydi.
06:22
All of those buried feelings just started coming back.
97
382143
3491
Örtülü hislerin tamamı geri gelmeye başlamıştı.
06:27
To try and find peace, I called Bobby's attorney, and I said,
98
387943
4857
Huzur bulmayı denemek için Bobby'nin avukatını aradım ve dedim ki,
06:32
"Can I see Bobby before he's executed?"
99
392824
2487
"İdamdan önce Bobby'i görebilir miyim?"
06:36
Driving to the penitentiary on the day of his execution,
100
396470
4791
İdam gününde hapishaneye doğru giderken
06:41
in my mind,
101
401285
1544
zihnimin içinde
06:42
Bobby was going to be manic.
102
402853
2362
Bobby deliye dönüyordu.
06:45
But, surprisingly, he was very calm.
103
405975
4356
Fakat şaşırtıcı bir biçimde, çok sakindi.
06:50
And for two hours, he and I sat there and talked about life,
104
410967
5172
İki saat boyunca o ve ben orada oturduk ve yaşamdan bahsettik
06:56
and I got to ask him to forgive me for my hand in his death.
105
416753
6442
ve ölümünde parmağım olduğu için beni affetmesini istedim.
07:04
His words to me were:
106
424212
1868
Bana söyledikleri şunlardı:
07:06
"You don't have to apologize.
107
426748
2224
"Özür dilemek zorunda değilsin.
07:08
You didn't put me here.
108
428996
1930
Beni oraya sen koymadın.
07:10
I did this myself.
109
430950
2265
Bunu kendim yaptım.
07:14
But if it'll make you feel better,
110
434032
1829
Fakat daha iyi hissettirecekse,
07:15
I forgive you."
111
435885
1579
seni affediyorum."
07:19
On my way home,
112
439097
1778
Eve dönerken
07:20
I stopped by a restaurant and bought a margarita.
113
440899
3986
bir restoranda durdum ve bir margarita aldım.
07:24
(Laughter)
114
444909
3687
(Gülüşmeler)
07:29
I don't think I could get one big enough --
115
449107
2097
Bir tanesinin sakin olmayı denememe --
07:31
(Laughter)
116
451228
1195
(Gülüşmeler)
07:32
to try and calm down.
117
452447
2001
yetecek kadar büyük olmadığını düşünüyorum.
07:35
My phone rang.
118
455411
1875
Telefonum çaldı.
07:38
It was Bobby's attorney.
119
458244
1746
Bobby'nin avukatıydı.
07:41
Within two minutes of his execution,
120
461180
3002
İdamının iki dakikası içerisinde,
07:44
they had given him a stay.
121
464206
2094
ona biraz zaman vermişlerdi.
07:48
This stay gave me time
122
468456
3175
Bu zaman da Bobby'e ulaşmam için
07:52
to reach out to Bobby.
123
472377
1704
bana süre verdi.
07:55
And as crazy as it may sound,
124
475319
2141
Kulağa ne kadar çılgınca gelse de
07:57
we became friends.
125
477484
1902
biz arkadaş olduk.
08:00
Three months later,
126
480936
1984
Üç ay sonra,
08:02
he was executed by the State of Mississippi.
127
482944
2842
Mississippi Eyaleti tarafından idam edildi.
08:07
I'm here to tell you my story,
128
487415
4589
Sizlere hikayemi anlatmak için buradayım,
08:13
because it was precisely 22 years later
129
493163
5062
çünkü tam olarak 22 yıl sonra,
08:18
that I even wanted to open up enough to talk about it,
130
498249
3674
bir arkadaşım beni cesaretlendirdiğinde
bu konu hakkında konuşabilecek kadar açıldım.
08:23
when a friend encouraged me.
131
503148
2028
08:26
"Hey, perhaps you need to talk to the other jurors.
132
506109
4115
"Hey, belki de diğer jürilerle konuşman gerekiyordur.
08:30
You've been through the same experience."
133
510248
2376
Hepiniz aynı tecrübeyi yaşadınız."
08:33
Uncertain of what I was after,
134
513859
2664
Neyin peşinde olduğumdan emin olmayarak
08:36
I did need to talk to them.
135
516547
1808
onlarla konuşmam gerekiyordu.
08:39
So I set out on my quest,
136
519198
2074
Araştırmak için yola koyuldum
08:42
and I actually found most of them.
137
522587
1938
ve aslında çoğunu da buldum.
08:45
The first juror I met
138
525117
1757
Buluştuğum ilk jüri,
08:47
thought that Bobby got what he deserved.
139
527659
2098
Bobby'nin hak ettiğini bulduğunu düşünüyordu.
08:50
Another juror --
140
530610
1420
Diğer jüri --
08:53
well, they just kind of regretted that it took so long
141
533339
3713
şey, idamın gerçekleşmesinin bu kadar uzun sürmesine
08:57
to carry the sentence out.
142
537076
1697
biraz pişmanlık duyuyordu.
08:59
Then one juror, and I don't know what was wrong with him,
143
539371
2744
Bir sonraki jüri, sorunu neydi bilmiyorum,
09:02
but he didn't remember anything about the trial.
144
542139
2363
ama duruşma hakkında hiçbir şey hatırlamıyordu.
09:04
(Laughter)
145
544526
1899
(Gülüşmeler)
09:06
Well,
146
546449
1222
Pekala,
09:08
I'm thinking in my mind,
147
548902
1700
zihnimin içinde düşünüyorum,
09:10
"Jeez, is this the response I'm gonna get from everybody else?"
148
550626
4117
"Vay, herkesten bu tepkiyi mi alacağım?"
09:15
Well, thank God for Allen.
149
555898
3218
Allen için Tanrı'ya şükürler olsun.
09:19
Allen was a gentle soul.
150
559598
2237
Allen kibar bir ruha sahipti.
09:22
And when I talked to him, he was genuinely upset
151
562956
3703
Onunla konuştuğumda kararımız konusunda
09:26
about our decision.
152
566683
1883
canıgönülden üzgündü.
09:29
And he told me about the day that the devastation
153
569121
4794
Bana o gün hakkında, perişanlığın içine oturduğunu
09:33
really set in on him and hit him.
154
573939
3225
ve bunun onu çarptığını anlattı.
09:37
He was listening to the radio,
155
577927
2244
Radyo dinliyordu ve radyoda
09:40
and the radio had a list of names of men to be executed
156
580195
5367
Parchman Hapishanesi'nde idam edilecek adamların
09:45
at Parchman Penitentiary.
157
585586
1864
bir listesi vardı.
09:49
He heard Bobby's name,
158
589370
2057
Bobby'nin adını duydu
09:51
and he then truly realized what he had done.
159
591451
3626
ve ondan sonra, gerçekten ne yaptığını fark etti.
09:55
And he said, "You know, I had a responsibility in that man's death."
160
595101
4678
Dedi ki, "Biliyorsun, o adamın ölümünde sorumluluğum vardı."
10:01
Now here it is, 20-something years later,
161
601325
2615
Şimdi işte burada, 20 bilmem kaç yıl sonra
10:03
and Allen is still dealing with that issue.
162
603964
3468
ve Allen hala bu konuyla uğraşıyor.
10:08
And he's never told anyone about it, not even his wife.
163
608134
3788
Hiç kimseye de asla bundan bahsetmedi, eşine bile.
10:14
He also told me
164
614065
1414
Ayrıca bana
10:15
that if the State of Mississippi wanted to keep the death penalty,
165
615503
3146
Mississippi Eyaleti idam cezasını muhafaza etmek isteseydi,
10:18
then hey, they needed to provide counseling for the jurors.
166
618673
5107
o zaman hey, jüriler için danışmanlık sağlamak zorundaydı dedi.
10:24
Then the next juror I met was Jane.
167
624941
2969
Buluştuğum sonraki jüri Jane'di.
10:27
Jane is now totally against the death penalty,
168
627934
2732
Jane şu anda idam cezasına tamamen karşı.
10:31
And there was Bill.
169
631273
1366
Sonraki de Bill.
10:33
Bill said he had this crushing depression for weeks,
170
633394
5259
Bill haftalarca bu yıkıcı depresyonu yaşadığını
10:38
and when he went back to work,
171
638677
2083
ve sonra işe döndüğünü söyledi,
10:40
his colleagues would say things to him like,
172
640784
3307
iş arkadaşları ona şöyle şeyler söylüyormuş,
10:44
"Hey, did you fry him?"
173
644115
1784
"Hey, onu kızarttın mı?"
10:45
To them, it was just a joke.
174
645923
1771
Onlar için bu yalnızca bir şakaydı.
10:48
Then there was Jon.
175
648885
1792
Daha sonra Jon var.
10:50
Jon said his decision weighed on him,
176
650701
4379
Jon, kararının ona ağır geldiğini
10:55
and it burdened him daily.
177
655104
1946
ve her gün sıkıntı çektiğini söyledi.
10:58
The final juror that I spoke to was Ken.
178
658558
3061
Konuştuğum son jüri Ken'di.
11:01
Ken was the foreman of the jury.
179
661643
2273
Ken jüri başkanıydı.
11:05
When we sat down to talk,
180
665078
1669
Konuşmak için oturduğumuzda
11:08
it was apparent that he was deeply saddened by what we were required to do.
181
668485
6266
yapmamız gereken şey konusunda derinden üzgün olduğu belliydi.
11:15
He relived the day that he left the courthouse
182
675490
4400
Adliyeyi terk ettiği gün rahatlamıştı
11:19
and he drove home
183
679914
1830
ve arabasıyla eve döndü
11:21
and he went to put his key in his door and unlock it,
184
681768
3086
ve anahtarı kapıya götürüp kilidini açtı
11:24
and he said he literally broke down.
185
684878
3390
ve gerçekten yıkılmıştı.
11:30
He said he knew that Bobby was guilty,
186
690237
3152
Bobby'nin suçlu olduğunu bildiğini,
11:33
but the decision he made,
187
693413
2095
fakat aldığı kararın
11:35
he did not know if it was the right decision.
188
695532
3913
doğru karar olup olmadığını bilmediğini söyledi.
11:40
And he said that he played it over and over in his head.
189
700098
3222
Bunu kafasında defalarca canlandırdığını söyledi.
11:43
Did we do the right thing?
190
703989
1739
Doğru şeyi mi yapmıştık?
11:46
Did we do the right thing?
191
706777
1748
Doğru şeyi mi yapmıştık?
11:49
Did we do the right thing?
192
709554
3022
Doğru şeyi mi yapmıştık?
11:55
(Sighs)
193
715966
1166
(İç çekiyor)
11:58
All those years,
194
718395
1569
Onca yıl geçti
12:00
and I finally realized that I was not the only disillusioned juror.
195
720738
5289
ve ben sonunda tek üzgün jüri olmadığımı fark ettim.
12:06
And we talked about sharing our experience
196
726778
4832
Potansiyel jürilerle,
tecrübemizi paylaşmak konusunda konuştuk,
12:11
with potential jurors
197
731634
2409
12:15
to give them some insight into what to expect,
198
735392
3548
onlara bekleyecekleri şey hakkında öngörü vermek için
12:20
and to tell them do not be complacent;
199
740006
3094
ve ilgisiz olmayın demek için;
12:23
to know what you believe;
200
743703
2908
inandığınız şeyi bilin demek için;
12:26
to know where you stand and be prepared,
201
746635
3860
durduğunuz yeri bilin ve hazırlıklı olun demek için,
12:31
because you don't want to walk in one morning as a juror
202
751318
6136
çünkü bir sabah jüri olarak içeriye girip,
12:37
and leave at the end of the trial feeling like a murderer.
203
757478
3673
duruşma sonunda bir katil gibi hissederek çıkmayı istemezsiniz.
12:42
Now, through this storm in my life, I did find some inspiration,
204
762595
3993
Hayatımdaki bu fırtına boyunca, biraz ilham bulabildim
12:46
and it came in the form of my granddaughters.
205
766612
2656
ve bu ilham bana, torunlarımla geldi.
12:50
My 14-year-old granddaughter, Maddie,
206
770669
2360
14 yaşındaki torunum Maddie
12:53
was writing an essay on the death penalty for school,
207
773730
3417
okul için idam cezasıyla ilgili bir kompozisyon yazıyordu
12:57
and she was asking me questions.
208
777171
2023
ve bana sorular soruyordu.
12:59
Well, it dawned on me that this child was being raised
209
779940
3256
Bu çocuğun da benim gibi
13:03
in the same eye-for-an-eye culture
210
783220
4027
aynı kısasa kısas kültüründe
13:08
as I was,
211
788003
1565
büyüyor olduğu fikri
13:09
or had been.
212
789592
1478
kafama dank etti.
13:12
And so I explained my experience to her this way:
213
792467
3627
Ona tecrübemi şöyle açıkladım:
13:16
that I had sentenced someone to death
214
796927
3974
Bir jüri olarak görev yaparken
13:21
as I served on a jury.
215
801761
2359
birisine idam cezası vermiştim.
13:24
And I asked her,
216
804144
1417
Ona sordum,
13:26
"Did that make me a murderer?"
217
806479
1850
"Bu beni katil yapar mı?"
13:29
She couldn't answer.
218
809602
1412
Cevap veremedi.
13:31
I knew then that this topic needed to be open for discussion.
219
811645
4742
Daha sonra bu konunun tartışmaya açık olması gerektiğini biliyordum.
13:36
And guess what happened?
220
816411
1498
Bilin bakalım ne oldu?
13:38
I got invited to speak, just recently,
221
818574
3159
Geçenlerde kölelik karşıtı bir topluluk
13:42
in an abolitionist community.
222
822358
2199
beni konuşmaya davet etti.
13:45
While I was there, I got a T-shirt.
223
825503
2810
Oradayken bir tişörtüm vardı.
13:48
It says, "Stop Executions."
224
828706
2681
Üzerinde "İdamları Durdurun" yazıyordu.
13:52
Well, when I get home, my 16-year-old granddaughter was there, Anna,
225
832031
4110
Eve gittiğimde 16 yaşındaki torunum Anna oradaydı
13:56
and she says, "Can I have that shirt?"
226
836746
2589
ve dedi ki "Bu tişörtü alabilir miyim?"
14:00
Well, I looked at her dad --
227
840065
1653
Babasına baktım --
14:02
her dad is my son --
228
842557
1767
babası benim oğlum --
14:04
and I knew that he is still dealing with this death penalty issue.
229
844829
4355
ve onun hala bu idam meselesiyle uğraştığını biliyordum.
14:09
So I turned around and I looked at her, and I said,
230
849812
2671
Anna'ya döndüm ve ona şöyle dedim,
14:12
"Are you gonna wear this?"
231
852507
1695
"Bunu giyecek misin?"
14:14
So she turned and she looked at her dad, and she said,
232
854726
3400
Döndü ve babasına baktı ve dedi ki,
14:18
"Dad, I know how you feel,
233
858150
1286
"Baba, hislerini anlıyorum,
14:19
but I don't believe in the death penalty."
234
859460
4013
ama ben idam cezasına inanmıyorum."
14:24
My son looked at me,
235
864337
3111
Oğlum bana baktı,
14:27
shook his head, and said,
236
867472
2624
kafasını salladı ve şöyle dedi,
14:31
"Thanks, Mom."
237
871719
1652
"Teşekkürler anne."
14:34
And I knew it wasn't a nice "Thanks, Mom."
238
874124
3361
Bunun güzel bir "teşekkürler anne" olmadığını biliyordum.
14:37
(Laughter)
239
877509
1150
(Gülüşmeler)
14:39
So I learned that life had taught me some lessons.
240
879964
4528
Hayatın bana bazı dersler öğrettiğini öğrenmiştim.
14:46
It taught me, if I had not served on that jury,
241
886180
4549
O jüride görev almamış olsaydım,
14:51
that I would still be of the same mindset.
242
891596
3906
hâlâ aynı zihniyette olabileceğimi öğretti.
14:57
It also gave me confidence
243
897002
2616
Bana, torunlarımın gözünden
14:59
to be able to see through the eyes of my granddaughters,
244
899642
4213
bakabilme güvenini de verdi,
15:03
that this younger generation, they're capable and they're willing
245
903879
5127
genç jenerasyonun bu zor, sosyal meselelerle mücadele etmeye
15:09
to tackle these difficult social issues.
246
909030
4373
istekli ve yetenekli olduklarını gösterdi.
15:14
And because of my experience,
247
914201
2368
Tecrübemden ötürü de
15:16
my granddaughters,
248
916593
1498
torunlarım artık
15:18
they're now more equipped to stand on their own
249
918859
5047
kendi ayakları üzerinde durma konusunda
15:23
and to think for themselves
250
923930
2443
ve kültürel inançlara güvenmek yerine
15:26
than to rely on cultural beliefs.
251
926397
4700
kendileri için düşünmek konusunda daha donanımlı.
15:32
So:
252
932134
1210
Yani:
15:34
being from a conservative, Christian family
253
934115
3543
Tutucu, Hristiyan bir aileden,
15:38
from a very conservative state in the United States,
254
938452
4383
Birleşik Devletler'in çok tutucu bir eyaletinden gelen birisi olarak
15:44
I am here to tell you
255
944415
1483
burada sizlere
15:45
that the death penalty has new opponents.
256
945922
5246
idam cezasının yeni düşmanları olduğunu söylemek için bulunuyorum.
15:51
Thank you.
257
951542
1174
Teşekkürler.
15:52
(Applause)
258
952740
4389
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7