Your Empty Wine Bottle Could Help Rebuild Coastlines | Franziska Trautmann | TED

Çeviri: Ozay Ozaydin Gözden geçirme: Eren Gokce

As a kid growing up on a Louisiana bayou,

Louisiana bataklığında büyüyen bir çocuk olarak

the boogeyman was the existential threat

öcü, Mississippi Nehri’nin

of my state being washed away with the Mississippi River.

eyaletimi sürükleyip götürmesi gibi varoluşsal bir tehditti.

Louisiana loses a football field's worth of land every 100 minutes

Louisiana kıyı erozyonu nedeniyle her 100 dakikada

bir futbol sahası büyüklüğünde toprak kaybediyor.

due to coastal erosion.

It's an unimaginably large amount to a kid.

Bu bir çocuk için hayal edilemeyecek kadar büyük bir miktar.

But in my lifetime so far,

Ama benim hayatımda şimdiye kadar

we've lost over 600 square miles.

600 mil kareden fazla alan kaybettik.

That's more area than New York City,

Bu New York, San Francisco, DC ve

San Francisco, DC and Atlanta combined.

Atlanta’nın toplamından daha fazla bir alan demek.

It's due to sea level rise,

Bunun nedeni deniz seviyesinin yükselmesi,

warming waters, increasingly severe storms

ısınan sular, giderek şiddetlenen fırtınalar

and exploration of the oil and gas industry.

ve petrol ve gaz endüstrisinin keşif çalışmaları.

Fast forward to 2020,

2020 yılına geldiğimizde,

in my last full semester as an engineering student

bir mühendislik öğrencisi olarak son sömestrimde,

and over a Two-Buck Chuck,

erkek arkadaşımla

my boyfriend and I lamented over the lack

Luisiana’da cam geri dönüşümünün

of glass recycling in Louisiana.

olmamasından yakınıyorduk.

My state was landfilling about 295 million pounds of glass annually.

Eyaletim yılda yaklaşık 295 milyon pound camı çöpe atıyordu.

The bottle we just finished would likely end up in a landfill.

Yeni bitirdiğimiz şişe büyük olasılıkla çöplükte son bulacaktı.

It felt like a total waste,

Tam bir israf gibi hissettik

and we wanted to figure out how we could get all of this glass recycled.

ve tüm bu camı nasıl geri dönüştürebileceğimizi bulmak istedik.

The next day,

Ertesi gün,

it took a quick Google search to remember that glass comes from sand,

camın kumdan geldiğini ve kumun giderek daha sınırlı bir kaynak olduğunu

and that sand is an increasingly finite resource.

hatırlamak için hızlı bir Google araması yapmamız gerekti.

We also learned about everything sand is needed for,

Bu arada diş macunu da dahil olmak üzere

including toothpaste, by the way.

kuma ihtiyaç duyulan her şeyi de öğrendik.

And the last puzzle piece we found was this small, human-sized machine

Bulduğumuz son yapboz parçası ise her seferinde bir şişeyi ezerek

that could crush one bottle at a time into sand,

kuma dönüştürebilen bu küçük, insan boyutundaki makineydi

and we jumped into action,

ve hemen harekete geçerek

setting up a GoFundMe campaign

bir GoFundMe kampanyası başlattık

and a pilot project in the backyard of a fraternity house.

ve bir yurdun arka bahçesinde pilot bir proje başlattık.

(Laughter)

(Kahkahalar)

Now you might be thinking to yourself,

Şimdi kendi kendinize,

how in the world would two college kids

iki üniversite öğrencisinin

bu sorunlara nasıl bir çözüm getirebileceğini düşünüyor olabilirsiniz.

ever be able to make a dent in these problems?

And that would be valid.

Bu doğru da olabilir.

Plenty of people told us the exact same thing.

Pek çok insan bize aynı şeyi söyledi.

But we didn’t listen, because we knew

Ama biz dinlemedik, çünkü

that no matter how small of an impact we made,

ne kadar küçük bir etki yaratırsak yaratalım,

it would be worth it.

buna değeceğini biliyorduk.

It felt like we could alleviate two problems with one solution:

Tek bir çözümle iki sorunu hafifletebileceğimizi hissettik:

convert the otherwise landfilled glass back into sand

Aksi takdirde çöpe atılacak camı tekrar kuma dönüştürmek

and use it in restoration projects across the state.

ve eyalet genelindeki restorasyon projelerinde kullanmak.

Easy, right?

Kolay, değil mi?

(Laughs)

 (Gülüşmeler)

But we didn't listen to the haters,

Ama bizden nefret edenleri dinlemedik,

which is actually why we named our company Glass Half Full.

aslında bu yüzden şirketimizin adını Bardağın Yarısı Dolu koyduk.

(Laughter)

(Kahkahalar)

But that glass-half-empty mindset

Ama bu bardağın yarısı boş zihniyeti

might actually be one of the biggest threats we face today.

aslında bugün karşı karşıya olduğumuz en büyük tehditlerden biri olabilir.

Because climate apathy might be the new climate denial.

Çünkü iklime ilgisizlik yeni iklim inkârı olabilir.

Meaning that the biggest threat to our environment

Yani çevremize yönelik en büyük tehdit

may no longer be people who deny our part in the changing climate

artık değişen iklimdeki rolümüzü inkâr eden insanlar değil,

but people who deny that we can actually make a difference.

gerçekten bir fark yaratabileceğimizi inkâr eden insanlar olabilir.

Now climate change is happening right before our eyes.

İklim değişikliği gözlerimizin önünde gerçekleşiyor.

It's terrifying.

Bu korkunç bir şey.

I've witnessed firsthand the severity of rapidly intensifying hurricanes

Ida gibi hızla şiddetlenen kasırgaların şiddetine

ilk elden tanık oldum.

like Ida.

But dread, doom and gloom tend to get us nowhere.

Ancak korku, kıyamet ve kasvet bizi hiçbir yere götürmez.

Whereas hope, combined with action,

Oysa umut, eylemle birleştiğinde,

can be one of the most powerful tools to enact change.

değişimi harekete geçirmek için en güçlü araçlardan biri olabilir.

(Applause)

(Alkışlar)

Since that late night wine-fueled idea over four years ago,

Dört yılı aşkın bir süre önce gece geç saatlerde

şarapla beslenen o fikirden bu yana,

we've been able to divert more than eight million pounds of glass

sekiz milyon pounddan fazla camı çöp sahalarımızdan

from our landfills.

uzaklaştırmayı başardık.

Thank you.

Teşekkür ederiz.

(Cheers and applause)

(Alkışlar ve tezahüratlar)

We quickly grew out of that small, tiny machine

O küçük, minicik makineden hızla büyüdük

and upgraded a lot along the way.

ve yol boyunca çok şey geliştirdik.

We continue to work with over 50 scientists and engineers

Güney Körfezi genelinde 50′den fazla bilim insanı

across the Gulf South.

ve mühendisle çalışmaya devam ediyoruz.

And they helped me learn if this is good-smelling mud or not.

Bu çamurun güzel kokulu olup olmadığını öğrenmemde bana yardımcı oldular.

But also understanding the interactions of our sand with the plants, animals

Aynı zamanda kumumuzun bölgemizdeki bitkiler,

hayvanlar ve hatta mantarlarla olan

and even fungi of our region.

etkileşimlerini anlamamıza da yardımcı oldular.

We've also answered difficult scientific questions

Zor bilimsel soruların yanı sıra

camdan yapılmış kum üzerinde

as well as questions like,

can you actually walk on sand made from glass?

gerçekten yürüyebilir misiniz gibi soruları da yanıtladık.

And I exposed my toes to the internet to answer that.

Bunu yanıtlamak için ayak parmaklarımı internete açtım.

In a few short months, we'll be opening up our new facility,

Birkaç ay içinde yeni tesisimizin açılışını yapacağız

enabling us to recycle the 295 million pounds of glass

ve böylece çöp sahalarımıza her yıl giren 295 milyon pound camı

entering our landfills annually.

geri dönüştürebileceğiz.

(Cheers and applause)

(Alkış ve tezahüratlar)

And with a combination of biodegradable sandbags and native marsh grasses,

Biyolojik olarak parçalanabilen kum torbaları

ve doğal bataklık otlarının bir kombinasyonuyla,

we've already restored thousands of square meters along our coast,

kıyılarımız boyunca binlerce metrekareyi restore ettik

converting open water back into thriving wetlands.

ve açık suyu yeniden gelişen sulak alanlara dönüştürdük.

(Cheers and applause)

(Alkışlar ve tezahüratlar)

But the key to our success so far

Ancak şu ana kadarki başarımızın anahtarı,

isn’t that we had all of the answers in the beginning

başlangıçta tüm cevaplara sahip olmamız ya da bu işi denemek için

or tons of money to try this thing out.

tonlarca paraya sahip olmamız değil.

The key was that we simply started,

Anahtar, basitçe başlamamız

and we kept going.

ve devam etmemizdi.

Somewhere, the belief that we, as individuals, could enact change

Bir yerlerde, bireyler olarak değişimi gerçekleştirebileceğimize olan inancımız

trumped our doubts.

şüphelerimizin önüne geçti.

And for us, finding a way to help with a problem

Bizim için, bizden çok çok daha büyük bir soruna yardımcı olmanın

much, much bigger than us

bir yolunu bulmak,

meant taking that first step.

o ilk adımı atmak anlamına geliyordu.

And in our case, it was a step in the sand,

Bizim durumumuzda bu, kumda, aşınan

in an eroding but once magnificent swamp.

ama bir zamanlar muhteşem bir bataklıkta atılan bir adımdı.

Thank y’all.

Hepinize teşekkür ederim.

(Cheers and applause)

 (Alkışlar ve tezahüratlar)